Katalog

1SNİSAN2000SALJ CUMHURİYET SAYFA 17 Kadıköy DSPörgütü Yazırnn başlığı yanıltmasın... Başhğa bakarak Demokratik Sol Parti'nin Kadıköy örgütünde olumlu ya da olumsuz, haber değeri taşıyan, yazı konusu olabilecek bir şeyler olduğunu sanmayın... Başlık, Kadıköy DSP'de herhangi bir şey olmadığı için atldı. Herhangi bir şeyin olmaması için, hiç kuşkusuz Kadıköy DSP örgütünde herhangi bir şey olabilecek ortarmn bulunmaması gerekiyor. Yani, DSP Kadıköy örgütünün kapalı olması... Evet öyle... Iktidar partisi DSP'nin, istanbul'un en önemli ilçelerinden Kadıköy'deki ilçe başkanlığı, komşu esnafın söylediğine göre ayda bir kez, bir kişi tarafından beş-on dakikalığına açılıyor; tekrar kapısı kilrtienip kapatlıyor. Yine de kapıda her daim bir bekçi ya da polis nöbet tutuyor... llginçtir, vatandaşlar bile iktidar partisinin Kadıköy'deki kapısını çalmıyor! Anlaşılan kimse, dolayiı yoldan bile Ecevit Ailesi'ni rahatsız etmek istemiyor... Tel: <L212£12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 • Amerika'da, IMFprotesto ediliyormuş... "Istikranmaı bozmak isteyen Amerikalılara teessûfederiz!" umhurbaşkaru SCMeyman Demirel, Çanka- ya Köşkü'nün mutfak masraflannı cebin- den karşıladığını söyleyen kayınbiraderi AM Şener'le ilgili olarak gazetecilerin yönelt- tiği sorulara yanıt vermemiş... Demir&l, sorular kar- şısında sessiz kalmayı yeğtemiş... Belki içinden ko- nuşmuştur . ; . w - . "Yedimse ben yedim!" - •'; Çankaya Köşkü'nün mutfağı, Ugur DOndar'ın bir yazısındaki bilgiden yola çıkan Umur Takı tarafın- dan kamuoyuna açılmıştı... Umur, Miliiyet'teki köşesinde devtetin temsil edil- digi ve trilyonluk bütçesi olan bir mekânda kayınbi- rader cebinden mutfak masrafının karşılanmasını yadırgadığını yazmıştı. Bu yazı üzerine Nazmiye Damiral'in kardeşi ve dolayısıyla Süleyman Demirel'in kayınbiraderi Ali Şener, Umur'a bir mektup göndermiş ve"... bir gün bir yerine batacak o sivri uçlu kalemle kendini ülke- Mutfak nin kadısı mı sanırsın", "sen ve senin gibiler gezdik- leri bulanık suda boğulup gittiler", "çakal, sen kim- sin de bana 'sen kimsin' diye soruyorsun", "dipsiz kuyunun sülüğü" demişti. Ali Şener'in ağzını "çakal" ve "sülük"lerle boza- cak denli sinirlenmesini anlamak zor. Madem, vatan ve millet için Çankaya Köşkü'nün mutfak masraflannı karşıladın; yaptığm işe rteden sa- hip çıkmıyorsun, "Mutfak parasını verdimse ben verdim" demiyorsun. Enişteni hiç mi örnek almadın! Çankaya Köşkü'nün mutfağı denince, "çorba"da bizim de tuzumuz olduğunu anımsadık, anımsata- lım istedik... Çankaya Köşkü'nün forsunu taşıyan otomobiile- rin, kayınbirader Ali Şener'in oturduğu apartman dairesine "folyo'ya sanlı tepsi ve tencerelerle yemek servisi yaptığını epey önce yazmıştık. Köşk'ten de Apartman'dan da ses çıkmamıştı. Şimdi öğreniyoruz ki, kayınbirader parasını veri- yor ve yemeğini Çankaya Köşk'nün mutfağında ha- zıriatıyormuş... Tercih meselesi.... Evinin mutfağında yağ ve yemek kokusu istemi- yor olabilir; hete koku salonu falan sararsa... Kapuska piştiğini düşünebiliyor musunuz! Çankaya Köşkü'nde hazırtencere kaynarken Naz- miye Hanım'la Süleyman Bey'in de sofrası bu vesi- ieyle kuruluyormuş! Umur'un hatası galiba burada... Kayınbirader, Çankaya Köşkü'nün mutfak masra- fını cebinden karşılamıyor... Parasını verip kendi ye- meğini Çankaya Köşkü'nün mutfağında pişirtiyor; ablası ve eniştesi de aynı tencereden yiyor. SESSİZ SEDAŞIZ(Î) NURtKURTCEBE YOksek YeriHm Hatb ErdlnçUTKU Cumhurfoaşkanlığı seçiminde Siyasal-Loto kime vuracak! Cep tetefonu faturasnda 100 bin lira Tokat'tan bir cep telefonu abone- si... GSM hizmetini Teisim'den alan bir vatandaş... "Standart" tarifeden bir abone... Vatandaşa, yaptığı görüşmelerin karşılığı 3.5 milyon lira dolayında bir fatura gelmiş... Normalbirfatura... Her zamanki gibi... Fakat va- tandaş, boş zamanında otur- muş "aynntlı fatura''yı ince- lemiş... Aklına nereden geldiyse... Telsim tarafından açıklanan "yurt içi normal", "Telsim içi normal" ve Telsim içi indtrimli" tarifeye göre, ken- di yaptığı konuşmalan saniyeler üze- rinden bir kez daha hesaplamış... 6 bin 500 lira oradan, 2 bin 500 li- ra şuradan derken tam 132 bin liralık fazla ücret tahsil edildiğini görmüş. Toplam 3 milyon 568 bin liralık 19 telefon görüşmesinde 132 bin liralık fark ne ki... Faturanın yüzde 4'ü bile etmiyor. Üstelik hepsi 132 bin lira... Piyasada artık, 132 bin liraya denk gelecek bozuk para bile bulunmuyor. Dilenciye versen almıyor! Vatandaş bu kez boş zamanında değil zamanını bu konuya ayınp cid- di ciddi düşünmeye başlamış... Ve bizimle paylaşmak istemiş... Düşüncesinde haksız da değil... Kendisıne olduğu gibi her ay 1 mil- yon aboneye 100 bin lira fazladan üc- ret yazılsa, 100 milyar lira eder... Bir yılda buyrun size 1.2 trilyon lira... Emek Cençliği'nin konferansı 'Gericiliğe teslim olmayacağız' tstanbul Haber Servisi- Emek Gençliği, emperyaliz- me ve gericiliğe teslim olma- yacaklannı, bağımsızlık, de- mökr&sı ve sösyalizm yolunds yürümeyi sürdüreceklerini açıkladı. Emeğin Partisi'nin gençlik örgütü olan Emek Gençliği'nce 13 Şubat'ta başlatılan ve 8- 9 Nisan tarihlerinde toplanan Merkez Konferansı'yla tamam- lanan Ikinci Genel Konferan- sa, 45 il ve 91 ilçeden çok sa- yıda genç katıldı. Konferans platformu 25 bini aşkın gence doğrudan ulaşırken, toplantıla- ra 8 binden fazla genç katıldı. 2. Genel Konferans Sonuç Bildirgesi'nde bütün Türkiye gençliğine, emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşme çağ- nsı yapıldı. Avrupa Birliği'ne ve bağım- sızlık düşmanı sömürgeci po- litikalara karşı gençlik, işçi sı- nıfı ve emekçilerin yanında saf tutmaya çağnlırken, büdirge- de şu saptama ve öneriler yer aldı: • Küçflk ve orta ölçekli 3a- nayi sitelerinde genç işçilerin örgütlenmesi, örgütlenme bi- linçlerinin geliştirilmesi, mev- cut deneyimlerin aktanlması sağlanmalıdır. • Emekçi mahalleleri ve köy- lerde paylaşımcı ve dayanış- macı bir yaşam kültürünün be- nimsenmesi için çalışmalar, et- kinlikler yapılacak, özen- dirilecektir. • Fırsat eşitliğine dayanan, bilimsel ve demokratik eğitim mücadelesi için çalışmalar yapılacak, bu eğitim anlayışına karşı gelişen saldınlara karşı mücadele edilecektir. • tşçi gençliğin sorunlan ve talepleri sahiplenilecek, Türk ve Kürt gençliğinin kardeşliği için mücadele verilecektir. Göçmenler bir araya geldi "Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi" sonucu Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen göçmenler, Lozan Mübadilleri Vakli Giri- şimi tarafından Maçka'daki tstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı Tesisleri'nde düzenlenen yemekte bir araya geldiler. Va- kıf girişimi sözcüsü Sefer Gfivenç, mübadelenin 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması'na ek olarak ün- zalandığını anımsatarak, yok olmak üzere olan küitüıierini yaşatmak ve örgûtlû olmak amacıyla vakıf kurmaya çalıç- hklarım belirtti. Gecede aynca göçmenlere torunlan tara- fından çiçekler verildi. (Fotoğraf: ECEVtTKILIÇ) ... y,: - Nişantası'ndaki evinde tören yapıldı Mimar Vedat Tek aınlclı tstanbul Haber Servisi- 1. Ulusal Mimarlık Akımı'nın öncülerinden Vedat Tek, Ni- şantası'ndaki evinin önünde düzenlenen törenle anıldı. Şişli Belediye Başkanlığı'nca Mimar Erhan tşözen'e yaptır- lan rölyefli tantım plakasının Tek'in evine asıldığı törene, Türkiye MimarlarOdası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa- ngül, tstanbul MimarlarOda- sı Başkanı Erdal Aktulga, Prof. Dr. Afıfe Batur ve yakın- lan katıldı. Ekinci, mimarlann sadece projelerine değil, yapılanna da imza atarak tasanmlannı sa- natçı kimlikleriyle birlikte top- lumla ve kentle paylaşmalan şeklindeki, geçmişte lstanbul'da yaygın olan kültürel davranışı anımsattı. Uzun yıllar Nişantaşı 'ndaki evinde yaşayan Tek'in yapıtla- n arasında T.B.M.M. Binası, Çankaya Köşkü, Sirkeci Bü- yük Postane, Haydarpaşa ve Moda Vapur tskeleleri, Izmit Saat Kulesi, Fatih Tayyare Şe- hitleri Anıtı, Cemil Topuzlu Köşkü ve Kastamonu Hûkü- met Konağı yer alıyor. HAYVANLAR İSMAÎL CÜLGEÇ ÇİZGİLİk KÂMtL MASARACI KEDl LEVO APTVÜKA BÜTÜ/f DÜJVYJ1/V//V TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 18 Nban HfLAFET ORDUSU 132O 'Oe 8UGÜN, KURTULUŞ SAVAfl Şta4StNPA, tSTANBUL HÛKÛMETİ, t£UU4YI UİLLİYE'ye KARŞl SAVAŞA4AK İÇİN 6İK. OCDU lOjeULMASINA KA- RAK. VEKDİ. MUS7X£A K0UAL '/ </£ ONA 8*ŞlJ MİLÜ GÜÇL£JÜ /İ f YANLISl BU ^ FEKİT PAŞA TMBAP/AIMU "HİLAPeToeDUStfACH *nzH-Ec£tori&. DfSae Bte ACM OA'KuvAYt (Nzia± k TİYE* OLAN 8U İMAAIETOSDUSU, IŞ6ALC/ /HGİUZ- LEBPeN Bûrûe MACMU eöeûyoeou. ftitAFeroe OUSU, ADAPAZA&I DOLAYIA&HCH Çl&A&UAN AN- ZAI/UK. ICYANl'Nt C* OeSTBJOjyECEK, ANÇAtC, AhfKABA HÜKÜMerİNİN GÖNOSeeCSSi PÛ2EN- U Bİ&JKL£Xe tC/SA SÜ/t£G£ Y£NlLEC£KT6 ERDEKİCRA DAİRESt'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI Dosya No: 1998/1035 Satümauna karar verilen gayrimenkBİüa cüsi, laymett, adedi, evsafi: Erdek ilçesi Tatlısu köyû Köyiçi mevkii, cilt: 17, pafta: 17, parsel: 1574'te kayıtlı 80 m2 bodrum ve 100 m2 zemin kat olmak üzere iki katlı, ramana göre yıprannuş 3. sınıf inşaattan yapılmış kâr- gir evin 1/2 hissesi. lmwdanınm: Imarplanıdışındadır ' ' . -. '•' --''.-. •.,.-. ' ^'• TaluUr edilen taymet: 8.505.000.000 TL. Satış şartian: 1- Satış, 31.05.2000 gunü saat 10.20'den 1035'e kadar Erdek Adliyesi önünde açık arttınna suretıyle yapılacaktır. Bu arttınnada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 09.06.2000 günü Erdek Adliyesi önünde saat 10.20'de ıkinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttınnada da bu miktar elde edilememişse gayhmenkul en çok arttıranın taahhüdü sak- lı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tah- min edilen kıymetinin yüzde 40'uu bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamuıdan fazla olması ve bundan başka paraya çevüme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü gecmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye res- mi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Binkmış vergıler satış bedelinden odenir. 3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklanm hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemıze bıldîrmelerı lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma- dan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diger zararlardan ve aynca tememît faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale far- kı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır 5- Şartname, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildıği takdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998/1035 sayüı dosya numarasıyla müdüıiüğümüze basvurmalan ilan olunur. 04.4.2000 (*)llgililertabirineirtifakhakkısahipleridedahildir. Basın: 19010 >•'• '. • . -.-• -.. • - . GÖRÜŞ MUSTAFA AGIR ESe Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 17 Ksan ve Köy EnsütütePi... Karanlıktan aydınlığa atılan ilk adım. Köylü kara- sabanın peşinde, alın terini toprağa akıtıyor. Halk, aç ve sıkıntılı. Köylü, ağanın toprağını işliyor. Ağa- nın çocuklanna bakıyor. Köylünün sorunlan yumak yumak. Köylü çileli, karanlık bir dönemde yaşıyor. Toprak, ağanın tekelinde.. Ağanın ekmeği yağlı, sütü kaymaklı. Evinde yok, yok... Köylü yokluk içinde. Ülkede cehalet kol geziyor. Okur-yazar yok denecek kadar az. Askere giden- ler matbu mektup alıp, ailelerine gönderiyor. Mil- yonlarca insan okuma ve yazmadan yoksun. Ülke- nin sahibi, toprak ağaları. Toprağı işleyen köylü, çi- leyi çeken köylü. Dededen oğula bu düzen böyle devam etmiş. Okuma ve aydınlanma seferberliği- ne halk iyice susamış.. Işte.. böyle bir ortamda Hasan Ali Yücel, Hak- kı Tonguç gibi ulusseverler, karanlığı ışığa dönüş- türmek için kolları sıvıyor. Ülkede karanlık gidişi durdurmak için, karanlığı silmek için aydınhğı baş- latıyor. "Köy Enstitüleri" böyle bir aydın düşünce ile 17 Nisan 1940'ta kuruluyor. Ülke genelinde okuma se- ferberliği başlatılıyor. Türkiye'nin belirli bölgelerin- de "Köy Enstitüleri" açılıyor. Böylece Türkiye'de karanlığın aydınlığa dönüşü başlıyor. 17 Nisan 1940'ta güneş ufuktan doğuyor. "KöyEnstitüleri"nde, toprağın nasıl işlendiğini, du- varın nasıl yapıldığını, demirin nasıl şekil aldığını, bi- nanın nasıl yapıldığını, insanlara nasıl hizmet edi- leceğini, sevgiyi-saygıyı, ülkenin nasıl aydınlatıla- cağını öğrenecekler. Öyle de oldu... Kısa süre içinde aydınlık, karanlığa galip geldi. "Köy Enstitüleri", Türkiye'nin aydın beyinler ye- tiştiren üniversiteleri haline gelmişti. Köyünden alı- narak bu okullara getirilen genç beyinler, yarınların nasıl kurulacağını yaparak, yaşayarak Köy Ensti- tüleri"nde öğreniyorlardı. Köy Enstitüleri'ni karalamada hedef, Hasan Âlı Yü- cel ve Hakkı Tonguç olmuştu. Bu iki saygın aydın çok ağır suçlamalarla karşı karşıya geldiler. Ne ya- zık ki zamanın yöneticileri bu saygın insanları suç- lamalar karşısında yalnız bıraktılar, sahip çıkmadı- lar. Hasan Ali Yücel, Kenan Öner davası yıllar sür- dü. Büyük eğitimci Hasan Ali Yücel, haksız yere mah- kemelerde çileler çekti. Köylü rehberine kavuşmuştu; aydınlanma, ön- derlerine kavuşmuştu. Karanlığın egemenliği Tür- kiye'de son bulmuştu. Okuma-yazma seferberliği hızlı biçimde ülke geneline yayılmıştı. Işıktan kor- kanlar, Köy Enstitülerini kapatmak için çareler ara- maya başladılar. Korktular halkın uyanmasından, ın- san gibiyaşamalarından. Düzen onların düzeni idi. Hasan Ali Yücel ve Hakkı Tonguç, komünistlikle suçlandılar. Dönemin politikacılarına malzeme çıkmıştı. Köy Enstitüleri ile ilgili suçlamaları, ülke genelinde ala- bildiğince sürdürdüler. Çağdaş eğitim yuvalarını komünistlikle suçladılar. Aydınlığı karanlığa dönüş- türmek için her çareye başvurdular. Nihayet amaç- larına ulaştılar ve Köy Enstitüleri'ni kapattılar. Tür- kiye'de ve dünyada önemli eserleri ile isimlerini du- yuran Fakir Baykurt lar, Dursun Akçam'lar, Meh- met Başaran lar, Talip Apaydın lar, Köy Enstttüte- rinin yetiştırdiği aydın kişiler idi... Köy Enstitüsü me- zunlarının, bugünkü aydınlık Türkiye'nin var olma- sında emekleri vardır, katkıları vardır. Köy Enstitü- lerini, çağdaşlıktan korkanlar, aydınlıktan korkan- lar kapattı. Aydınlığın ocağı bu okullan kapatanlar, imam hatip okullannı, Köy Enstıtülerine alternatrf ola- rak açtılar. Türkiye'de her konudaki yozlaşma boy- le başladı. Bugünkü çağdışı olaylann temelinde bu zihniyet yatmaktadır. İmam hatip okullarında çağdaşlığın hiçbir zaman sözü edilmedi. Bu okullar Atatürkçülüğe giden yo- lu tıkayan ortaçağ çizgisinde eğitim vermeye baş- ladı. Ne yazık ki, bu okullarda Atatürk ağza alın- madı, Büyük önder'e hertürlü hakaret yapılıyordu. Laik Cumhuriyet düşmanları, Köy Enstitülerini ka- patarak amaçlarına ulaşmışlardı. Işte... 1950'ler- den günümüze, laik Cumhuriyet'in yozlaşması için adı geçen okullarda her türlü çareye başvurdular. Islam dini adı altında, milliyetçilik duygusu doğrul- tusunda, ülke gençliğinin beyinleri günümüze de- ğin insafsızca yıkandı. Çete-mafya üçgeninde dev- leti soyanlar bu dönemin militanlandır. Uzun yıllardır Türkiye'de sermaye düzeni devam ediyorsa, bir kaos yaşanıyorsa, ülkemizin Cumhu- riyet karşıtlan tarafından yönetildiğinin açık bir gös- tergesidir. 17 Nisan 1940'ta kurulan "Köy Enstitü- leri", Türkiye'nin çağdaş dünyada yerini alması için atılan sağlıklı bir adımdı. Rahmetli Hasan Ali Yücel'i, Hakkı Tonguç'u ve bu okullarda ülkesever aydın- lan yetiştiren binlerceyurtseveröğretmenimizi say- gı ile anıyorum. Yaşasın "Köy Enstitüleri", yaşasın Atatürk... BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA.N SAĞA: 1/ Güneş siste- minin, 1993'te keşfedilen onuncu geze- o geni... Kraliçe. 2/tzmir'inbir 4 ilçesi... llkel benlik. 3/ Ci- lacılıktakulla- nılan bir tür zamk... Erzu- rum'un bir il- çesi. 4/ Gemi- 1 2 3 4 5 6 7 lerde yolcuların hiz- metine bakan görevli. 5/ Doğalgazın önem- 2 li bir bileşeni olan 3 gaz... Çıplak toprak. 6/ Motorlu taşıtlarda direksiyon ile teker- lek arasındaki bağlan- tıyı sağlayan mil... Şa- manizm'indinadam- ° lanna verilen ad. 7/ 9 Birrenk... tncebez, astar. 8/Asya'dabirgöl... "Pı- nar —": Yazanmız. 9/ Devinmeyen nesnelerin üze- rindeki kuvvet dengelerini inceleyen bilim dalı... Uzaklık işareti. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çanak biçiminde volkanik çöküntü. 2/ Kanşık renkli... Hayvan ağılı. 3/ tncelik, naziklik... Radyum elementinin simgesi. 4/ Bir nota... İki tarla arasın- daki sınır... Kurşun borulann ağzını açmak için kul- lanılan ucu sivri takoz. 5/ Ayağın üstündeki tüm- sekyer... Postapaketi. 6/Adana'run bir ilçesi. 7/Uzak- laşmak, ara açılmak. 8/ Cam ya da toprak bilyeler- le oynanan bir çocuk oyunu.. Cahit Kttlebi'nin bir şiir kitabı. 9/ Ilgeç... Üzüm suyu.