19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t A NİSAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Faramzı istiyopuz 1 • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen tarafından dün Güven Park'ta gerçekleştirilen eylemde konuşan Genel Başkan Resul Akay, memurlann, hûkümetten alacaklı olduğunu belirterek "Tasarruf fonunda birikmiş 3.5 katrilyon paramızı istiyoruz" dedi. Akay, Çalışma ve Sosyal Güven]ik Bakanı Yaşar Okuyan'ı da eleştirerek "Kabinenin şişmanı, işçi memur düşmanı bu bakan istifa etmelidir" diye konuştu. Akay, "Bu ülkede bir tek kamu çalışanlanna verilen sözler tutulmuyor" dedi. Öcalan'ın korumasi itirafçı • DıYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Kuzey Irak'a geçmek üzereyken güvenlik güçlerine teslim olan 15 kişilik PKK grubu ve örgüte yardım, yataklık yaptıklan belirlenen toplam 18 sanık için açılan davaya devam edildi. Verdiği ifadelerle Diyarbakır'ın Silvan ilçesındekı PKK Komitesi'ni ortaya çıkaran ve bır dönem Öcalan'ın korumahğmı da yapan PKK'li Fuat Dolan'la amcasının oğlu Niyazi Dolan, Pjşmanlık ' Yasası'ndan yararİanmak istediklerini belirten dilekçelerinı mahkemeye sundular. Mahkeme heyeti duruşmayı ıleri bir tarihe erteledi. Eski MfT'lrye beraat • ANKARA (Cumburiyet Bürosu)- MÎT'in başvurusu üzenne toplatılan "Bir Gizli Servis Mensubunun Anılan/Meslekte Ilk Yıllar/Çuvaldız 1" adlı kitabın yazan emekli teşkilat mensubu Yılmaz Tekin ile yayımcı Ümit Gürtuna beraat ettıler. Ankara 4. Ceza Mahkemesi 'ndeki duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Cabbar Veziroğlu, kitap incelendiğinde teşkilatta geçen bazı olayların ince mızah şeklinde anı olarak anlatıldığının anlaşıldığını vurguladı. Dünya Enerji Konseyi BfldiıHsi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Enerji Konseyi 2000 Bildirisi, dün Çankaya Köşkü'nde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, enerjinin kalkınmanın göstergesi olduğunu vurgulayarak Türkiye'nin enerji alanında 20 yıl içinde 130 milyar dolar yatınm yapması gerektiğinı bildirdi. AB için sabınlı olunmalı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziyaret eden Belçika Parlamentosu Meclisi Başkanı Herman De Croo, "AB üyeliği konusunda sabırlı obnak gerektiği mesajını verebilirim" dedi. Demirel, De Croo'yu kabulünde, Türkiye ile Belçika ilişkilerinin "mükemmel" olduğunu belirterek, iki ülke ticaret hacminin 2 milyar dolan bulduğunu söyledi. Ecevit ve Bahçeli önermedikçe Yılmaz, cumhurbaşkanlığına aday olmayacak 4 Geniş uzlaşma' denenecekANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı adaylı- ğı için yann yapılması bekle- nen liderler zirvesinde hükümet ortaklannın eğilimini belirleye- cek olan Başbakan Bülent Ece- vk. ardından da muhalefet par- tilennın liderleriyle görüşerek "en geniş uztaşmayT arayacak. Parlamentoda belli bir aday üzerinde şu aşamada "uzlaş- ma" görünmedığı için Ece- vit'in son önerisinin ise "Mec- is dışından aday" olacağı dile getınliyor. ANAP yönetiminde ise par- tili milletvekillerince, Genel Başkan Mesııt Yıhnaz'ın aday- lığının çok fazla ön plana çıka- nlması "taktikhata" olarak de- ğerlendiriliyor. Bu nedenle baş- ta Yılmaz olmak üzere parti yö- netimi bu konudaa susmar ' ka- ran aldı. DSP Grup Başkanvekili Ay- dın Tümen, bir adayın seçilme- si için parlamentoda 2 partinin anlaşması yetmediğine işaret etti. Tümen, "Enazmdan3 par- tinin bir araya gelmesi lazun. Başbakan bürün genel başkan- larla görüşecek. Cumhurbaş- kanlığı makamının yıpranlma- ması açısmdan, bürün partile- rin uzlaşacağı aday bulunması önemti. Bu ounazsa, 3 parti bir aday üzerinde uztaşmâlT diye konuştu. Karadayı adı gündemde MHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bah- çeti'nin, "asker aday" da olabı- leceği sözleri, kuhslerde eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın ismını gündeme getırdi. Başbakan Bülent Ecevit'in bu konudaki tavnnın önemli ol- duğuna işaret edildi. Kuhslerde aynca, liderler arasında bir isim üzerinde "ııziaşıldığı'' söylenti- si yayıldı. Ancak hükümet çev- relerince bu sav doğrulanmadı. Sanayi Bakanı AhmetKenan Tannkuhı, liderler arasında "gi- dip gelen" bır isim olduğunu zannetmediğini belirterek, "GaBba usuL esaslar ve niteük- ler üzerinde duruluyor" dedi. Tannkulu, Bahçelfnin "asker deoiabOir" sözlenni anımsatan gazetecilere, "Ben o demecin tamannnı okudum. 'Asker de olabilırden âyade, 'Asker sivil ayrımı yapmamak gerekır' di- yor. Ön plana bence bu lafi çı- kannaklazun" yanıtını verdi. Sağlığı iyi Ecevit Atasagun 'u kabuletti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Hindistan gezisı sı- rasında gribe yakalanan, ge- çen hafta cuma gününden bu yana evinde dinlenen Baş- bakan Bülent Ecevit'in sağ- lık durumunun iyı olduğu bıldınldı. Başbakan Ecevit, MtT Müsteşan Şenkal Ata- sagun'u evinde kabul etti. Gripal enfeksiyon ve aşın su kaybı nedeniyle 5 gündür evinde dinlenen Başbakan Ecevit'i, dün sabah Çankaya Hastanesi'nde görevli hem- şire Satı Moğultay'ın kont- rol ettiği öğrenildi. Kontrol- ler sonucu Ecevit'in tansı- yon ve ateşinin normal oldu- ğu kaydedildi. Ecevit, dokto- ru Arif Abacı'nın tavsiyesı nedeniyle vücudu güçlendi- rici ılaç kullanıyor. Ecevit'in evinin bulundu- ğu sokağa gazeteciler alın- mıyor. Gazetecılenn Ece- vit'm evinin bulunduğu so- kağın açıldığı caddede bek- leyişleri sürüyor. Koruma ^öreylileH, Eeettrtfı dışan- 'yî'.çifaliayacagîni've dın- leneceğini bıldirdiler. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Yılmaz'ın i'smini gündeme getiren ve bunu açıkça seslen- dıren ANAP yönetimi ve mil- letvekilleri, MHP ve DSP'den gelen tepkiler üzerine daha "temldnli" ohnaya özen göste- riyorlar. Yılmaz'ın seçilmesi konusunda umudu azalan ANAP yönetimi, "hükümetor- taklannın tavruu bekleme" ka- ran aldı. ANAP'lılar, partili milletvekillerinin Yılmaz'ın adayhğuıı açıkça seslendirme- lerinin "yıpratma" sonucunu getirdiğıne işaret ettiler. DYP Genel Başkanı Tansu ÇiOer, dün akşam Cumhurbaş- kanı Demirel ile görüş- tü. Görüşmenın ardın- dan gazetecilere açıkla- malarda bulunan Çiller, cumhurbaşkanlığı ku- rumunun "oldubittiye'' getirilecek bir kurum olmadığını belirterek "Birtakun kişiler veya partiler, cumhurbaşka- nının niteliklerini sıra- lamaktaduiar. Zaten bu niteliklerin ne olacağı anayasada var" dedi. Cumhurbaşkanı ada- yının Meclis'te gerçek- leştirilecek uzlaşmayla belirlenmesinin önemi- ne işaret eden Çiller, Başbakan Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Bahçeli'nın bu konuda gösterdıklen sağduyu- yu takdırle karşıladık- lannı söyledi. Asker kökenli aday konusundaki tavırlan- nın sorulması üzerine Çıller, "Böylebiraynm yapan bir yaklaşımımız olmaz. Global şablon içerisinde halkm seçme- si, 5 arû 5 şeklinde seçil- mesi, bürün AvTupa'nm gündeme getirdiği bir olaydır. Demokratikleş- menin kurumsallaşma- sı açısından da Meclis icerisinden seçflmesi da- ha düzgün ve doğnı bir süreç olarak algılanabi- lir. Mesefeleri, kimse si- vil-asker ayrumna ge- tirmesür diye konuştu. Ecevit'e telefonla 'geçmiş olsun' diyen Öymen, pazartesiden sonrası için randevu istedi 'Şaibesiz cumhurbaşkanı istîyoruz' MUTLUSERELİ ANKARA-CHP Genel Baş- kanı Altan Oymen, Başbakan Bülent Ecevit'e geçmiş olsun mesajı gönderdi. Ecevit'in bir an önce iyileşerek görevine dönmesi dileğınde bulunan Öymen, pazartesiden sonrası için Ecevit'ten randevu istedi. Öymen, görüşme isteğiyle il- gili olarak, "Yüz yüze geçmiş olsun dileğinde bulunmak isti- yonım" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanının tarafsız, dürüst ve şaibesiz olrnası ge- rektiğini vurgulayan Öymen, "Ada>' olmak iste>enler kendi- lerini ada> göstermek isteven- ler de adaylannı bu açıdan de- ğerktHİirmelidirler'" uyansın- da bulundu. Öymen, önceki gün öğleden • Cumhurbaşkanının tarafsız, dürüst ve şaibesiz olması gerektiğini vurgulayan Öymen, "Aday olmak isteyenler kendilerini, aday göstermek isteyenler de adaylannı bu açıdan değerlendirmelidirler" uyansında bulundu. sonra Başbakan Ecevit'in Özel çimi ve CHP'nin Onursal Ge- Kalem Müdürü Zeynel Yeşi- nel Başkanı Erdal tnönü ile il- lay'ı arayarak "Geçmiş olsun" dileğinde bulundu. Yeşilay ile yaklaşık 10 dakika süren bir te- lefon görüşmesi yapan Oymen, Ecevit'in sağlık durumu hak- kında bilgi aldı. Ecevit'i bir an önce görevinin başında gör- mek istediklerini Yeşilay'a ile- ten Oymen'ia, cumhurbaşkan- lığı için adaylık sürecinin baş- ladığı 17 Nısan haftası için ran- devu talebinde bulunduğu öğ- renildi. Öymen, Ecevit ile görüşme talebinin cumhurbaşkanlığı se- gili olup ohnadığına ilişkin so- ruya, "Yüzyüze geçmiş olsun dileğinde bulunmak istiyorum" yanıtını verdı Ecevit'in Öymen'in görüş- me isteğıni kabul etmesı duru- munda, cumhurbaşkanlığı se- çiminin gündeme gelmesıne kesin gözüyle bakılırken Öy- men'in Ecevit'e "Dışandan a- day arama noktasuıa genrseniz tnönü'yü düşünün" mesajı ıle- tebileceği belirtıliyor. CHP parti meclısinin (PM) 1 Ni- san'da gerçekleştirilen toplan- tısında bu konu gündeme gel- miş, Öymen'in tnönü için "tu- ra çıkacağı" basında yer ahnış- tı.Oymen, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak baştan beri yaptıklan uyanlann haklı çıktığını belirterek aday belir- lenmesi için çok kısa bir zaman kaldığına dikkat çekti ve "tesa- düfı cumhurbaşkanı" seçilebı- leceğı yönündekı kaygılanm yıneledi. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkamnm güven ver- mesi, dürüst, şaibesiz, tarafsız olması gerektiğıni \oırgulayan Öymen, Ecevit'in "dışandan aday" tarifınde yer alan "par- tisiz ounah" görüşünün ise doğ- ru olmadığım belirtti. Öymen, "Bu tarife göre, sanki potitika- cı olmak dezavantajmış gibi oluyor" diye konuştu. Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hüsevin Krvnkoğhı'nun önce- ki gün basmda yer alan "şaibe- SBCumhurbaşkanı" mesajı ve- ren açıklamalanrun anımsahl- ması üzerine de Öymen, "Bu konu elbette çok önemlidir. A- day ohnak isteyenler kendileri- ni, aday göstermek isteyenler de adaylannı bu açıdan değerien- dirmelidir" dedi. Öymen, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda CHP'nin tavnrnn başmdan ben aynı ol- duğunu, Erdal tnönü'nün cum- hurbaşkanlığı makamına en yakışan kişi olduğunu düşün- düklerini belirtti. IRMIKIAYDIN ENGtN [email protected]. Size danışmak istiyoaım. Gerçi yazıyı okumaya başlayınca, "Bu gazeteci de// mi ne, hukukçulara danışması gereken bir sonın için tut- muş bizden akılistiyor" filan diyebilir- siniz. Demeyin. En iyisi önce okuyun, sonra karar verin. Mayıs ayı başında Adana'ya gitmem gerekiyor. Adana'dan bir grup aydının konuğu olacağım; kimi eski tanıdıklar- la hasret gidereceğim; eh, hazır git- mişken rakıyı kebaba katık edeceğim falan filan... Ama şimdi aldı beni bir korku. Ada- na Cumhuriyet Başsavcısı yüreğime ürküntüler salıyor. Ya Adana'ya indiğimde "Hey gaze- teci, senin ayakkabın 41 numara. Bo- yuna göre kilo fazlan var. Arabanın modeli de çok eski. Sen Adana'ya gi- remezsin" filan derse... Saçmaladığımı düşünüyorsunuz... Tabıı saçmalıyorum. Elbette, bir hu- kuk devletinde, bu gerekçelerle kimse- nin gezi özgürlüğünün kısrtlanamaya- cağını biliyorum. Hukukun ciddi bir kavram, hukukçuluğun ciddi bir mes- lek ve savcılığın bir halkasını oluştur- duğu adalet aygrtının ciddi bir kurum olduğunu ben de biliyorum. Ama içime kuşku ve ürkü düştü bir kere. Nasıl düşmesin? Adana'ya Gitsem mi, Gitmesem mi? Bu köşenin düzenli okuyucuları anımsayacaktır, aynca Cumhuriyet'te kısa bir haber olarak da yayımlandı. Hatta öteki gazetelerde, özünden sap- tınlmış da olsa, yer aldı: Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, bir iddianame hazırladı. Iddi- anamesinde, Marmaris Armutalan mevkiinde mukim, emekli general Ke- nan Evren'in seçilmiş parlamentoyu zor kullanarak dağıtıp "Türkiye Cum- huriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamammı veya bir kısmını tağyir ve tebdil ve ilga ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni iskat ve vazifesini yapmak- tan cebren men" ettiği gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesi uyannca cezalandınlmasını talep etti. Bu madde size de yabancı değildir. Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan, Yusuf Aslan 12 Mart koşuliannda askeri mahkemede, ne tanklanyla Meclis'in kapısına dayandıklan, ne pariamento- nun semtine uğradıklan halde, huku- kun göz göre göre ırzına geçilerek bu maddeden mahkûm edildiler ve "Da- rağacında Üç Fidan" oldular. Adana Savcısı Sacit Kayasu, huku- ku bir hukukçu gibi yorUmladı, savcı- lığı kamunun hukukunu ve hakkını sa- vunmak olarak kavradı ve bu iddiana- meyi hazırladı. Onu olsa olsa "niye bu kadargeç " diye eleştirebilirsiniz ve ya- nıtı hazır: - Zamanaşımının önünü kesmek is- tedim!.. Kesebildi mi? Işte şimdi yazının başına dönün ve hazır eliniz değmişken benim kişisel sorumun yanıtını da çıkanverin baka- lım. Bir savcı bir iddianame hazırlar, altı- na imzasını koyarsa, hukuksal anlam- da bir dava açılmış demektir. Adana Savcısı Sacit Kayasu bir iddianame hazıriadı, altına imzasını koydu. Yani hukuk fakültelerinde öğretilen bilime inanmak gerekirse, dava açıldı. O andan itibaren artık Adana Ağır Ce- za Mahkemesi'nin önünde, bir yargı- cın düşlerine girebilecek kapsamda ve bir yargıca yaşam boyu onur kazandı- racak önemde bir hukuk ödevi var de- mektir. O andan itibaren, Marmaris Armuta- lan mevkiinde mukim emekli general Kenan Evren, ağır cezalık bir suçtan yargılanan bir sanıktır. Davanın sonrası ile ilgili her karar, yalnız ve yalnız Adana Ağır Ceza Yar- gıçlığı tarafından verilebilir ve bir baş- ka kişi ya da kurum tarafından -asla- verilemez. Verilmeye kalkışılırsa suç olur. Verilirse hukuk yok otur. Ama böyle olmadı. Adana Cumhu- riyet Başsavcısı Cemal Sahir Gürçay, bu iddianameyi işleme koymadı. Bir savcının hazıriadığı bir iddianame gibi değil, sıradan bir yurttaşın başvurusu gibi ele aldı ve takipsizlik karannı bas- tırdı. Istanbul'da tanıdığım bütün hukuk- çulara, bütün hukuk profesörierine, ceza hukukunda uzmanlaşmış hukuk bilginlerine tek tek telefon edip sor- dum. Kimi güldü, kimi dalga geçtiğimi ileri sürüp beni azariadı, kimi ciddi ola- mayacagımı, işjn özünü bir kez daha araştırmamı öğütledi. Ama hepsi tek bir yargıda buluştu- lan Bu hukuken mümkün değildir. Hiç- bir güç, bir savcının hazıriadığı bir id- dianameyle başlayan dava sürecini durduramaz, önleyemez, engelleye- mez. Ama Adana'da bir savcının hazıria- dığı bir iddianame engellendi, durdu- ruldu, önlendi. Şimdi birinci soru: Hukuk fakültele- rinde öğretilen ve bir davanın hangi koşullarla açılacağına ilişkin bilgiler yanlış mı? Ikinci soru: Mayıs ayı başında Ada- na 'ya gideyim mi, gitmeyeyim mi? Gi- dersem başıma kötü bir şey gelir mi, gelmez mi? Yanıtınıza bakıp ona göre karar vereceğim... POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİIVKAYA Sason'dan Bismil'e Yeşil bir vadiden geçip dağın yamaçlannda ku- rulan Sason'a vardığımızda akşam olmuştu... 26 yıl önce bir tütün piyasası zamanıydı. Çev- remizde çocuklar vardı. Onlar büyüklerle biriikte, gelen konuklan izlıyordu... Bakışları ürkekti... O yıllar sık sık Güneydoğu'ya gider, Silvan'da 'cenanlann', Lice'de 'çocuklann', Sason'da 'tütün ağalannın' öyküsünü yazardım Cumhuriyet'e... O gece Sason'da Tekel Bakanı Mahmut Türk- menoğlu, Tekel Genel Müdürü Orhan Özet ve tü- tün eksperleriyle birlikte o hüzunlü insanlarla ko-, nuşmuştuk sabaha dek... Ne zaman yağmur yağsa içime bir hüzün bu- lutu düşer... Geçmişi anımsanm!.. Silvan'da Cenanları sömüren Kepoğlu Mah- mut Ağa'nın 1980 öncesi AP'den, 1983'te ANAP'tan milletvekili seçildiğini, kendi çıkariannı nasıl koruyup kolladığını düşünürüm... Malabadi Köprüsü'ndeki san saçlı, çilli yüzlü, yeşil gözlü çocuklar yüreklerin tahta evciklerle donandığı akşamın gölgelerini oluşturur... Lice'de karlı bir akşam, 90'lık ihtiyann 1976 yı- lında 'solcu' olarak yakalanıp işkenceden geçiri- lip cezaevine atılışını hiç unutmadım... O ihtiyar, 'perde inmiş' gözleriyle 90 yaşında ya- şamı kucaklarken Nâzım Hikmet, Hasan Hüse- yin ve Ahmed Arif'ten şiirler okuyup şöyle sesle- niyordu: "Biz Kürtleri ne ağalar, ne şıhlar, ne şeyhler, ne devlet anladı; bizi tek anlayan Mustafa Kemal Atatürkfü..." Niye yazıyorum bunlan? Elimde hazırianan bir CHP raporu var... Dün bir bölümünü yazdım, CHP Genel Başka- nı Altan Öymen'in izlenirnlerini aktardım... Boşaltılan köy ve mezra sayısı 3 bin 428... 70 bin haneden 40 bin kişi göçe zortanmış... Bölge halkı şunu istiyor: "Köye dönüşprojesı, güvenlikli bölgelerde say- dam ve katılımcı bir süreçte yaşama geçirilmeli- dir. Yaşam, çalışma, sağlık ve eğitim sorunlann- dan temel insan haklan ihlallerine son verilmeli- dir..." • • • Yorgun ve uykusuz gözler... Uçurtmalannı, topaçlarını yitiren çocuklar... Aç insanlaıi. Lice'den, Bismil'den, Kulp'tan, Şırnak'tan ko- pup gelen fırtınanın Dicle'nin bulanık sulannda ay ışığını delip geçmesi gibi bir şey bu!.. Boşalan köyler ve mezralar... önce PKK, sonra Hizbullah vahşeti!.. O çocuklann, gençlerin Hakkâri'deçöplükteek- mek toplarken patlayan bombayla paramparça oluşlannı çoktan unuttuk; yalnızlığın ve umutsuz- luğun buzdan çetelesi içinde geçmiş zaman mev- simlerini kirlettik... Açlık alınyazısı mıdır? Yoksulluk yaşam biçimi midir? ı, .UsurodA^.uyü^ca: o çocukjar, soluK rert..- " " ' ' ., 2 Yüce ve ateşli mutluluk onlara yasak!.. Gülmek, eğlenmek yasak!.. Terörün getirdiği çaresizlik Şırnak'tan Bismil'e doğru uzanırken CHP'li il başkanlan gerçekleri dile getiriyoriar... Işsizlik, eğitim, sağlık!.. Şırnak'ta tifo ve bağırsak enfeksiyonu gibi has- talıklardan çocuklar, gençler kıvranıyor, doktor- suzluk nedeniyle... Hakkâri'de hiyerarşik aşiret örgütlenmesi bıre- yin özgürleşmesini engelleyici en büyük etken olarak karşımıza çıkarken bu sorun neden ortadan kaldınlmıyor? Geleneksel ve çağdaş öğeler iç içe girince el- bet çelişkıler yumağıyla karşılaşınz... Siyasal ve devlet erki neden görmez bu gerçe- ği? Topraksıziık, yerleşim birimlerinin dağınıklığı, attyapı sorunu... Çocuklar ve gençler yıllardır eğitim görmüyor... Gelin bu gerçekleri konuşalım, tartışalım; çok kültürlü 'ulus devletin' yapması gerekenlerin altı- nı çizelim... * • • 26 yıl önce acılı ve hüzünlü insanlar vardı Sa- son'da, Bismil'de, Şırnak'ta... 1983 seçimleri öncesıydi, Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, Hakkâri'de yağmur altın- da konuşuyordu... Yoksulluğun o bilinen görüntüsü içinde halk çığ- lık çığlığaydı: "Açız!.. AçızL. AçızL." 1983 seçimlerinde HP üç milletvekilliğinin üçü- nü dealmıştı... Şimdi CHP Güneydoğu'da yitirdiği oyu geriye istiyor... Birazzoıi.. Politika da zoru başarmak değil mi? hikmetcetinkayaa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 •^ CumhuriYCt t* kitap kulübü \KzuPOSTCNM v Kitstpi&n ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KÜBİLAY OLAYI VE TARİKAT MMPLARI 4 BASI SANCILI YIIUR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4 BASI POSTUNDA KURT m ZAMBAK SAMA DA BULAŞTI KAN BAS! DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI AJIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI özlerin poyraz PAZARI SEVDAMIN ADRESİ BELLİ DEĞİL .TÜRKİYE'NİN ŞEYTAH ÜCGENİ DZLERİN POYRAZ Cumhunyet Krtap Kulutu Çag Pazarlama A Ş Turkocağı Cad. No.39/41 (3433<)Cağaloğlu-[stanbul Tel'514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle