Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t A NİSAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Faramzı
istiyopuz
1
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Kamu-Sen
tarafından dün Güven
Park'ta gerçekleştirilen
eylemde konuşan Genel
Başkan Resul Akay,
memurlann, hûkümetten
alacaklı olduğunu
belirterek "Tasarruf
fonunda birikmiş 3.5
katrilyon paramızı
istiyoruz" dedi. Akay,
Çalışma ve Sosyal
Güven]ik Bakanı Yaşar
Okuyan'ı da eleştirerek
"Kabinenin şişmanı, işçi
memur düşmanı bu
bakan istifa etmelidir"
diye konuştu. Akay, "Bu
ülkede bir tek kamu
çalışanlanna verilen
sözler tutulmuyor" dedi.
Öcalan'ın
korumasi itirafçı
• DıYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kuzey Irak'a geçmek
üzereyken güvenlik
güçlerine teslim olan 15
kişilik PKK grubu ve
örgüte yardım,
yataklık yaptıklan
belirlenen toplam 18
sanık için açılan davaya
devam edildi. Verdiği
ifadelerle Diyarbakır'ın
Silvan ilçesındekı PKK
Komitesi'ni ortaya
çıkaran ve bır dönem
Öcalan'ın korumahğmı
da yapan PKK'li Fuat
Dolan'la amcasının oğlu
Niyazi Dolan, Pjşmanlık
' Yasası'ndan yararİanmak
istediklerini belirten
dilekçelerinı mahkemeye
sundular. Mahkeme
heyeti duruşmayı ıleri bir
tarihe erteledi.
Eski MfT'lrye
beraat
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu)- MÎT'in
başvurusu üzenne
toplatılan "Bir Gizli
Servis Mensubunun
Anılan/Meslekte Ilk
Yıllar/Çuvaldız 1" adlı
kitabın yazan emekli
teşkilat mensubu Yılmaz
Tekin ile yayımcı Ümit
Gürtuna beraat ettıler.
Ankara 4. Ceza
Mahkemesi 'ndeki
duruşmada, Cumhuriyet
Savcısı Cabbar
Veziroğlu, kitap
incelendiğinde teşkilatta
geçen bazı olayların ince
mızah şeklinde anı olarak
anlatıldığının
anlaşıldığını vurguladı.
Dünya Enerji
Konseyi BfldiıHsi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dünya Enerji Konseyi
2000 Bildirisi, dün
Çankaya Köşkü'nde
düzenlenen toplantıyla
tanıtıldı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
enerjinin kalkınmanın
göstergesi olduğunu
vurgulayarak Türkiye'nin
enerji alanında 20 yıl
içinde 130 milyar dolar
yatınm yapması
gerektiğinı bildirdi.
AB için sabınlı
olunmalı'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'i
ziyaret eden Belçika
Parlamentosu Meclisi
Başkanı Herman De
Croo, "AB üyeliği
konusunda sabırlı obnak
gerektiği mesajını
verebilirim" dedi.
Demirel, De Croo'yu
kabulünde, Türkiye ile
Belçika ilişkilerinin
"mükemmel" olduğunu
belirterek, iki ülke ticaret
hacminin 2 milyar dolan
bulduğunu söyledi.
Ecevit ve Bahçeli önermedikçe Yılmaz, cumhurbaşkanlığına aday olmayacak
4
Geniş uzlaşma' denenecekANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı adaylı-
ğı için yann yapılması bekle-
nen liderler zirvesinde hükümet
ortaklannın eğilimini belirleye-
cek olan Başbakan Bülent Ece-
vk. ardından da muhalefet par-
tilennın liderleriyle görüşerek
"en geniş uztaşmayT arayacak.
Parlamentoda belli bir aday
üzerinde şu aşamada "uzlaş-
ma" görünmedığı için Ece-
vit'in son önerisinin ise "Mec-
is dışından aday" olacağı dile
getınliyor.
ANAP yönetiminde ise par-
tili milletvekillerince, Genel
Başkan Mesııt Yıhnaz'ın aday-
lığının çok fazla ön plana çıka-
nlması "taktikhata" olarak de-
ğerlendiriliyor. Bu nedenle baş-
ta Yılmaz olmak üzere parti yö-
netimi bu konudaa
susmar
' ka-
ran aldı.
DSP Grup Başkanvekili Ay-
dın Tümen, bir adayın seçilme-
si için parlamentoda 2 partinin
anlaşması yetmediğine işaret
etti. Tümen, "Enazmdan3 par-
tinin bir araya gelmesi lazun.
Başbakan bürün genel başkan-
larla görüşecek. Cumhurbaş-
kanlığı makamının yıpranlma-
ması açısmdan, bürün partile-
rin uzlaşacağı aday bulunması
önemti. Bu ounazsa, 3 parti bir
aday üzerinde uztaşmâlT diye
konuştu.
Karadayı adı gündemde
MHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeti'nin, "asker aday" da olabı-
leceği sözleri, kuhslerde eski
Genelkurmay Başkanı İsmail
Hakkı Karadayı'nın ismını
gündeme getırdi.
Başbakan Bülent Ecevit'in
bu konudaki tavnnın önemli ol-
duğuna işaret edildi. Kuhslerde
aynca, liderler arasında bir isim
üzerinde "ııziaşıldığı'' söylenti-
si yayıldı. Ancak hükümet çev-
relerince bu sav doğrulanmadı.
Sanayi Bakanı AhmetKenan
Tannkuhı, liderler arasında "gi-
dip gelen" bır isim olduğunu
zannetmediğini belirterek,
"GaBba usuL esaslar ve niteük-
ler üzerinde duruluyor" dedi.
Tannkulu, Bahçelfnin "asker
deoiabOir" sözlenni anımsatan
gazetecilere, "Ben o demecin
tamannnı okudum. 'Asker de
olabilırden âyade, 'Asker sivil
ayrımı yapmamak gerekır' di-
yor. Ön plana bence bu lafi çı-
kannaklazun" yanıtını verdi.
Sağlığı iyi
Ecevit
Atasagun 'u
kabuletti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Hindistan gezisı sı-
rasında gribe yakalanan, ge-
çen hafta cuma gününden bu
yana evinde dinlenen Baş-
bakan Bülent Ecevit'in sağ-
lık durumunun iyı olduğu
bıldınldı. Başbakan Ecevit,
MtT Müsteşan Şenkal Ata-
sagun'u evinde kabul etti.
Gripal enfeksiyon ve aşın
su kaybı nedeniyle 5 gündür
evinde dinlenen Başbakan
Ecevit'i, dün sabah Çankaya
Hastanesi'nde görevli hem-
şire Satı Moğultay'ın kont-
rol ettiği öğrenildi. Kontrol-
ler sonucu Ecevit'in tansı-
yon ve ateşinin normal oldu-
ğu kaydedildi. Ecevit, dokto-
ru Arif Abacı'nın tavsiyesı
nedeniyle vücudu güçlendi-
rici ılaç kullanıyor.
Ecevit'in evinin bulundu-
ğu sokağa gazeteciler alın-
mıyor. Gazetecılenn Ece-
vit'm evinin bulunduğu so-
kağın açıldığı caddede bek-
leyişleri sürüyor. Koruma
^öreylileH, Eeettrtfı dışan-
'yî'.çifaliayacagîni've dın-
leneceğini bıldirdiler.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Yılmaz'ın i'smini gündeme
getiren ve bunu açıkça seslen-
dıren ANAP yönetimi ve mil-
letvekilleri, MHP ve DSP'den
gelen tepkiler üzerine daha
"temldnli" ohnaya özen göste-
riyorlar. Yılmaz'ın seçilmesi
konusunda umudu azalan
ANAP yönetimi, "hükümetor-
taklannın tavruu bekleme" ka-
ran aldı. ANAP'lılar, partili
milletvekillerinin Yılmaz'ın
adayhğuıı açıkça seslendirme-
lerinin "yıpratma" sonucunu
getirdiğıne işaret ettiler.
DYP Genel Başkanı Tansu
ÇiOer, dün akşam Cumhurbaş-
kanı Demirel ile görüş-
tü. Görüşmenın ardın-
dan gazetecilere açıkla-
malarda bulunan Çiller,
cumhurbaşkanlığı ku-
rumunun "oldubittiye''
getirilecek bir kurum
olmadığını belirterek
"Birtakun kişiler veya
partiler, cumhurbaşka-
nının niteliklerini sıra-
lamaktaduiar. Zaten bu
niteliklerin ne olacağı
anayasada var" dedi.
Cumhurbaşkanı ada-
yının Meclis'te gerçek-
leştirilecek uzlaşmayla
belirlenmesinin önemi-
ne işaret eden Çiller,
Başbakan Ecevit ile
Başbakan Yardımcısı
Bahçeli'nın bu konuda
gösterdıklen sağduyu-
yu takdırle karşıladık-
lannı söyledi.
Asker kökenli aday
konusundaki tavırlan-
nın sorulması üzerine
Çıller, "Böylebiraynm
yapan bir yaklaşımımız
olmaz. Global şablon
içerisinde halkm seçme-
si, 5 arû 5 şeklinde seçil-
mesi, bürün AvTupa'nm
gündeme getirdiği bir
olaydır. Demokratikleş-
menin kurumsallaşma-
sı açısından da Meclis
icerisinden seçflmesi da-
ha düzgün ve doğnı bir
süreç olarak algılanabi-
lir. Mesefeleri, kimse si-
vil-asker ayrumna ge-
tirmesür diye konuştu.
Ecevit'e telefonla 'geçmiş olsun' diyen Öymen, pazartesiden sonrası için randevu istedi
'Şaibesiz cumhurbaşkanı istîyoruz'
MUTLUSERELİ
ANKARA-CHP Genel Baş-
kanı Altan Oymen, Başbakan
Bülent Ecevit'e geçmiş olsun
mesajı gönderdi. Ecevit'in bir
an önce iyileşerek görevine
dönmesi dileğınde bulunan
Öymen, pazartesiden sonrası
için Ecevit'ten randevu istedi.
Öymen, görüşme isteğiyle il-
gili olarak, "Yüz yüze geçmiş
olsun dileğinde bulunmak isti-
yonım" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanının tarafsız,
dürüst ve şaibesiz olrnası ge-
rektiğini vurgulayan Öymen,
"Ada>' olmak iste>enler kendi-
lerini ada> göstermek isteven-
ler de adaylannı bu açıdan de-
ğerktHİirmelidirler'" uyansın-
da bulundu.
Öymen, önceki gün öğleden
• Cumhurbaşkanının tarafsız, dürüst ve şaibesiz olması
gerektiğini vurgulayan Öymen, "Aday olmak isteyenler
kendilerini, aday göstermek isteyenler de adaylannı bu açıdan
değerlendirmelidirler" uyansında bulundu.
sonra Başbakan Ecevit'in Özel çimi ve CHP'nin Onursal Ge-
Kalem Müdürü Zeynel Yeşi- nel Başkanı Erdal tnönü ile il-
lay'ı arayarak "Geçmiş olsun"
dileğinde bulundu. Yeşilay ile
yaklaşık 10 dakika süren bir te-
lefon görüşmesi yapan Oymen,
Ecevit'in sağlık durumu hak-
kında bilgi aldı. Ecevit'i bir an
önce görevinin başında gör-
mek istediklerini Yeşilay'a ile-
ten Oymen'ia, cumhurbaşkan-
lığı için adaylık sürecinin baş-
ladığı 17 Nısan haftası için ran-
devu talebinde bulunduğu öğ-
renildi.
Öymen, Ecevit ile görüşme
talebinin cumhurbaşkanlığı se-
gili olup ohnadığına ilişkin so-
ruya, "Yüzyüze geçmiş olsun
dileğinde bulunmak istiyorum"
yanıtını verdı
Ecevit'in Öymen'in görüş-
me isteğıni kabul etmesı duru-
munda, cumhurbaşkanlığı se-
çiminin gündeme gelmesıne
kesin gözüyle bakılırken Öy-
men'in Ecevit'e "Dışandan a-
day arama noktasuıa genrseniz
tnönü'yü düşünün" mesajı ıle-
tebileceği belirtıliyor. CHP
parti meclısinin (PM) 1 Ni-
san'da gerçekleştirilen toplan-
tısında bu konu gündeme gel-
miş, Öymen'in tnönü için "tu-
ra çıkacağı" basında yer ahnış-
tı.Oymen, cumhurbaşkanlığı
seçimiyle ilgili olarak baştan
beri yaptıklan uyanlann haklı
çıktığını belirterek aday belir-
lenmesi için çok kısa bir zaman
kaldığına dikkat çekti ve "tesa-
düfı cumhurbaşkanı" seçilebı-
leceğı yönündekı kaygılanm
yıneledi. Türkiye Cumhuriyeti
cumhurbaşkamnm güven ver-
mesi, dürüst, şaibesiz, tarafsız
olması gerektiğıni \oırgulayan
Öymen, Ecevit'in "dışandan
aday" tarifınde yer alan "par-
tisiz ounah" görüşünün ise doğ-
ru olmadığım belirtti. Öymen,
"Bu tarife göre, sanki potitika-
cı olmak dezavantajmış gibi
oluyor" diye konuştu. Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral
Hüsevin Krvnkoğhı'nun önce-
ki gün basmda yer alan "şaibe-
SBCumhurbaşkanı" mesajı ve-
ren açıklamalanrun anımsahl-
ması üzerine de Öymen, "Bu
konu elbette çok önemlidir. A-
day ohnak isteyenler kendileri-
ni, aday göstermek isteyenler de
adaylannı bu açıdan değerien-
dirmelidir" dedi.
Öymen, cumhurbaşkanlığı
seçimi konusunda CHP'nin
tavnrnn başmdan ben aynı ol-
duğunu, Erdal tnönü'nün cum-
hurbaşkanlığı makamına en
yakışan kişi olduğunu düşün-
düklerini belirtti.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr.
Size danışmak istiyoaım.
Gerçi yazıyı okumaya başlayınca,
"Bu gazeteci de// mi ne, hukukçulara
danışması gereken bir sonın için tut-
muş bizden akılistiyor" filan diyebilir-
siniz. Demeyin.
En iyisi önce okuyun, sonra karar
verin.
Mayıs ayı başında Adana'ya gitmem
gerekiyor. Adana'dan bir grup aydının
konuğu olacağım; kimi eski tanıdıklar-
la hasret gidereceğim; eh, hazır git-
mişken rakıyı kebaba katık edeceğim
falan filan...
Ama şimdi aldı beni bir korku. Ada-
na Cumhuriyet Başsavcısı yüreğime
ürküntüler salıyor.
Ya Adana'ya indiğimde "Hey gaze-
teci, senin ayakkabın 41 numara. Bo-
yuna göre kilo fazlan var. Arabanın
modeli de çok eski. Sen Adana'ya gi-
remezsin" filan derse...
Saçmaladığımı düşünüyorsunuz...
Tabıı saçmalıyorum. Elbette, bir hu-
kuk devletinde, bu gerekçelerle kimse-
nin gezi özgürlüğünün kısrtlanamaya-
cağını biliyorum. Hukukun ciddi bir
kavram, hukukçuluğun ciddi bir mes-
lek ve savcılığın bir halkasını oluştur-
duğu adalet aygrtının ciddi bir kurum
olduğunu ben de biliyorum.
Ama içime kuşku ve ürkü düştü bir
kere.
Nasıl düşmesin?
Adana'ya Gitsem mi, Gitmesem mi?
Bu köşenin düzenli okuyucuları
anımsayacaktır, aynca Cumhuriyet'te
kısa bir haber olarak da yayımlandı.
Hatta öteki gazetelerde, özünden sap-
tınlmış da olsa, yer aldı:
Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit
Kayasu, bir iddianame hazırladı. Iddi-
anamesinde, Marmaris Armutalan
mevkiinde mukim, emekli general Ke-
nan Evren'in seçilmiş parlamentoyu
zor kullanarak dağıtıp "Türkiye Cum-
huriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun
tamammı veya bir kısmını tağyir ve
tebdil ve ilga ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ni iskat ve vazifesini yapmak-
tan cebren men" ettiği gerekçesiyle
Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesi
uyannca cezalandınlmasını talep etti.
Bu madde size de yabancı değildir.
Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan, Yusuf
Aslan 12 Mart koşuliannda askeri
mahkemede, ne tanklanyla Meclis'in
kapısına dayandıklan, ne pariamento-
nun semtine uğradıklan halde, huku-
kun göz göre göre ırzına geçilerek bu
maddeden mahkûm edildiler ve "Da-
rağacında Üç Fidan" oldular.
Adana Savcısı Sacit Kayasu, huku-
ku bir hukukçu gibi yorUmladı, savcı-
lığı kamunun hukukunu ve hakkını sa-
vunmak olarak kavradı ve bu iddiana-
meyi hazırladı. Onu olsa olsa "niye bu
kadargeç " diye eleştirebilirsiniz ve ya-
nıtı hazır:
- Zamanaşımının önünü kesmek is-
tedim!..
Kesebildi mi?
Işte şimdi yazının başına dönün ve
hazır eliniz değmişken benim kişisel
sorumun yanıtını da çıkanverin baka-
lım.
Bir savcı bir iddianame hazırlar, altı-
na imzasını koyarsa, hukuksal anlam-
da bir dava açılmış demektir. Adana
Savcısı Sacit Kayasu bir iddianame
hazıriadı, altına imzasını koydu.
Yani hukuk fakültelerinde öğretilen
bilime inanmak gerekirse, dava açıldı.
O andan itibaren artık Adana Ağır Ce-
za Mahkemesi'nin önünde, bir yargı-
cın düşlerine girebilecek kapsamda ve
bir yargıca yaşam boyu onur kazandı-
racak önemde bir hukuk ödevi var de-
mektir.
O andan itibaren, Marmaris Armuta-
lan mevkiinde mukim emekli general
Kenan Evren, ağır cezalık bir suçtan
yargılanan bir sanıktır.
Davanın sonrası ile ilgili her karar,
yalnız ve yalnız Adana Ağır Ceza Yar-
gıçlığı tarafından verilebilir ve bir baş-
ka kişi ya da kurum tarafından -asla-
verilemez. Verilmeye kalkışılırsa suç
olur. Verilirse hukuk yok otur.
Ama böyle olmadı. Adana Cumhu-
riyet Başsavcısı Cemal Sahir Gürçay,
bu iddianameyi işleme koymadı. Bir
savcının hazıriadığı bir iddianame gibi
değil, sıradan bir yurttaşın başvurusu
gibi ele aldı ve takipsizlik karannı bas-
tırdı.
Istanbul'da tanıdığım bütün hukuk-
çulara, bütün hukuk profesörierine,
ceza hukukunda uzmanlaşmış hukuk
bilginlerine tek tek telefon edip sor-
dum. Kimi güldü, kimi dalga geçtiğimi
ileri sürüp beni azariadı, kimi ciddi ola-
mayacagımı, işjn özünü bir kez daha
araştırmamı öğütledi.
Ama hepsi tek bir yargıda buluştu-
lan Bu hukuken mümkün değildir. Hiç-
bir güç, bir savcının hazıriadığı bir id-
dianameyle başlayan dava sürecini
durduramaz, önleyemez, engelleye-
mez.
Ama Adana'da bir savcının hazıria-
dığı bir iddianame engellendi, durdu-
ruldu, önlendi.
Şimdi birinci soru: Hukuk fakültele-
rinde öğretilen ve bir davanın hangi
koşullarla açılacağına ilişkin bilgiler
yanlış mı?
Ikinci soru: Mayıs ayı başında Ada-
na 'ya gideyim mi, gitmeyeyim mi? Gi-
dersem başıma kötü bir şey gelir mi,
gelmez mi?
Yanıtınıza bakıp ona göre karar
vereceğim...
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİIVKAYA
Sason'dan Bismil'e
Yeşil bir vadiden geçip dağın yamaçlannda ku-
rulan Sason'a vardığımızda akşam olmuştu...
26 yıl önce bir tütün piyasası zamanıydı. Çev-
remizde çocuklar vardı. Onlar büyüklerle biriikte,
gelen konuklan izlıyordu...
Bakışları ürkekti...
O yıllar sık sık Güneydoğu'ya gider, Silvan'da
'cenanlann', Lice'de 'çocuklann', Sason'da 'tütün
ağalannın' öyküsünü yazardım Cumhuriyet'e...
O gece Sason'da Tekel Bakanı Mahmut Türk-
menoğlu, Tekel Genel Müdürü Orhan Özet ve tü-
tün eksperleriyle birlikte o hüzunlü insanlarla ko-,
nuşmuştuk sabaha dek...
Ne zaman yağmur yağsa içime bir hüzün bu-
lutu düşer...
Geçmişi anımsanm!..
Silvan'da Cenanları sömüren Kepoğlu Mah-
mut Ağa'nın 1980 öncesi AP'den, 1983'te
ANAP'tan milletvekili seçildiğini, kendi çıkariannı
nasıl koruyup kolladığını düşünürüm...
Malabadi Köprüsü'ndeki san saçlı, çilli yüzlü,
yeşil gözlü çocuklar yüreklerin tahta evciklerle
donandığı akşamın gölgelerini oluşturur...
Lice'de karlı bir akşam, 90'lık ihtiyann 1976 yı-
lında 'solcu' olarak yakalanıp işkenceden geçiri-
lip cezaevine atılışını hiç unutmadım...
O ihtiyar, 'perde inmiş' gözleriyle 90 yaşında ya-
şamı kucaklarken Nâzım Hikmet, Hasan Hüse-
yin ve Ahmed Arif'ten şiirler okuyup şöyle sesle-
niyordu:
"Biz Kürtleri ne ağalar, ne şıhlar, ne şeyhler, ne
devlet anladı; bizi tek anlayan Mustafa Kemal
Atatürkfü..."
Niye yazıyorum bunlan?
Elimde hazırianan bir CHP raporu var...
Dün bir bölümünü yazdım, CHP Genel Başka-
nı Altan Öymen'in izlenirnlerini aktardım...
Boşaltılan köy ve mezra sayısı 3 bin 428... 70 bin
haneden 40 bin kişi göçe zortanmış...
Bölge halkı şunu istiyor:
"Köye dönüşprojesı, güvenlikli bölgelerde say-
dam ve katılımcı bir süreçte yaşama geçirilmeli-
dir. Yaşam, çalışma, sağlık ve eğitim sorunlann-
dan temel insan haklan ihlallerine son verilmeli-
dir..."
• • •
Yorgun ve uykusuz gözler...
Uçurtmalannı, topaçlarını yitiren çocuklar...
Aç insanlaıi.
Lice'den, Bismil'den, Kulp'tan, Şırnak'tan ko-
pup gelen fırtınanın Dicle'nin bulanık sulannda ay
ışığını delip geçmesi gibi bir şey bu!..
Boşalan köyler ve mezralar...
önce PKK, sonra Hizbullah vahşeti!..
O çocuklann, gençlerin Hakkâri'deçöplükteek-
mek toplarken patlayan bombayla paramparça
oluşlannı çoktan unuttuk; yalnızlığın ve umutsuz-
luğun buzdan çetelesi içinde geçmiş zaman mev-
simlerini kirlettik...
Açlık alınyazısı mıdır?
Yoksulluk yaşam biçimi midir?
ı, .UsurodA^.uyü^ca: o çocukjar, soluK
rert..- " " ' ' ., 2
Yüce ve ateşli mutluluk onlara yasak!..
Gülmek, eğlenmek yasak!..
Terörün getirdiği çaresizlik Şırnak'tan Bismil'e
doğru uzanırken CHP'li il başkanlan gerçekleri
dile getiriyoriar...
Işsizlik, eğitim, sağlık!..
Şırnak'ta tifo ve bağırsak enfeksiyonu gibi has-
talıklardan çocuklar, gençler kıvranıyor, doktor-
suzluk nedeniyle...
Hakkâri'de hiyerarşik aşiret örgütlenmesi bıre-
yin özgürleşmesini engelleyici en büyük etken
olarak karşımıza çıkarken bu sorun neden ortadan
kaldınlmıyor?
Geleneksel ve çağdaş öğeler iç içe girince el-
bet çelişkıler yumağıyla karşılaşınz...
Siyasal ve devlet erki neden görmez bu gerçe-
ği?
Topraksıziık, yerleşim birimlerinin dağınıklığı,
attyapı sorunu...
Çocuklar ve gençler yıllardır eğitim görmüyor...
Gelin bu gerçekleri konuşalım, tartışalım; çok
kültürlü 'ulus devletin' yapması gerekenlerin altı-
nı çizelim...
* • •
26 yıl önce acılı ve hüzünlü insanlar vardı Sa-
son'da, Bismil'de, Şırnak'ta...
1983 seçimleri öncesıydi, Halkçı Parti Genel
Başkanı Necdet Calp, Hakkâri'de yağmur altın-
da konuşuyordu...
Yoksulluğun o bilinen görüntüsü içinde halk çığ-
lık çığlığaydı:
"Açız!.. AçızL. AçızL."
1983 seçimlerinde HP üç milletvekilliğinin üçü-
nü dealmıştı...
Şimdi CHP Güneydoğu'da yitirdiği oyu geriye
istiyor...
Birazzoıi..
Politika da zoru başarmak değil mi?
hikmetcetinkayaa cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
•^ CumhuriYCt
t* kitap kulübü
\KzuPOSTCNM
v Kitstpi&n
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KÜBİLAY OLAYI VE TARİKAT
MMPLARI
4 BASI
SANCILI YIIUR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4 BASI
POSTUNDA KURT
m
ZAMBAK SAMA DA BULAŞTI KAN
BAS!
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
AJIK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
özlerin
poyraz
PAZARI
SEVDAMIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
.TÜRKİYE'NİN ŞEYTAH ÜCGENİ
DZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Krtap Kulutu Çag Pazarlama A Ş Turkocağı Cad.
No.39/41 (3433<)Cağaloğlu-[stanbul Tel'514 01 96