27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdürii tbrahim Yıldı/ O Sorumlu Müdür Fikret tlklz O Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara # Görsel Yonetmen. Fikret Eser tstıhbarat. Cengiz YUdırım 0 Ekonomr Özlem V üzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Y azıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbrahim YÎkbz, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Buhan No 125,Kat:4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı. Serdar kızık. H Zıya Blv. 1352S 23Tel:4411220. Faks-44191 P0AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S. No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü Cstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 İdare Hüsevin Gürer 0 Satış Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönelım Kurulu Başkanı - Genel Müdûr Cölbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel MüdurYardımcısı SetdaÇoban Tel 514 07 53 - 5l3">580-51384«Wl.Faks 5138463 W>ıntla>an \e Ba&an: >cnı üun Haber \ıansı. Basın ve Vaymcılık A S TOAocaâı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sıkecı 34435 Islanbul Tel (U212I 51205 05 (20 hal I Faks (O'2i:ı5I3 85 95 www. cumhurivet.com.tr 13NİSAN2000 Imsak: 4.48 Güneş: 6.21 Öğle: 13.12 Ikindı: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.15 Depremzedeler Rorya'da kalacak • tstanbul Haber Servisi - Avcılar Kaymakamı Yusuf Özdemir, Avcılar Belediyesi'nce Banş Manço Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Güvenli Yapı Üretimi ve Hasar Tamirlerinde Teknik, Yasal ve Ekonomik Boyut" konulu panelde yaptığı konuşmada, Florya Sosyal Tesisleri'nde banndınlan depremzedelerin buradan çıkartılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Memup başvuruları • ANKARA (AA)- Devlet memurluğu sınavında başanlı olan adaylann Devlet Personel Başkanlığfna merkezi yerleştirme için yaptığı başvurular, yann saat 18.00'desonaerecek. Devlet Personel Başkanı Nedim Kurdoğlu, sınavda 70 puan barajını aşan toplam 391 bin adayın bölüm bölüm yerleştirileceğini belirterek yann saat 18.00'den sonra gerek elden gerekse posta ile yapılacak başvunılann kabul edilmeyeceğini ifade ettı. Everest de kirlentfi • PEKtN(AA)- Dünyanın en yüksek tepesi Everest'te arsenik ve cıva oranının yükselmesi doğayı tehdit ediyor. Çin'in su kaynağı olan Tibet Yaylası'nın ekolojik ortamı gün geçtikçe kötüleşirken ozon tabakası da inceliyor. Yetkililer, ozon tabakasının incelmesinin, Güneydoğu Asya'nın ikliminin degişmesine ve dünyadaki hava dolaşımının olumsuz etkilenmesine yol açacağı uyansını yapıyor. Zayıflama Hacı yasaklandı • LONDRA(AA)- Piyasada "Ionamin" ya da "Duromine" adlanyla satılan zayıflama ılacı, sağlık otoritelerinin "kalbe zarar verdiği" uyansı üzerine tngiltere hükümeti tarafından yasaklandı. Şu ana kadar Ingiltere'de 100 bin kadın tarafından kullanıldığı tahmin edilen ilacın, kalp kapakçıklannda sızıntı yaptığı iddiası yasaklamayı getiren neden oldu. Üniversrte CD-ROM'u çıkn • tstanbul Haber Servisi • Türkiye ve Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ndeki tüm üniversite tanıtımlannı, meslekler, puan hesaplamalan, deneme sınavlan, yurtlar ve burslar konusunda ıhtiyaç duyulan bilgileri içeren llk Adım Üniversite 2000 CD-ROM'u çıktı. Bilgiler sesli ve videolu tanıtunlarla interaktif ortamda sunuluyor. Tahir Ersoy öldö • Istanbul Haber Servisi - tstiklal Marşı'nın yazan şair Mehmet Akif Ersoy'un oğlu Tahir Ersoy, Istanbul'da öldü. Kadıköy'deki Esma Harun Hastanesi'nde bir süredir tedavi gören Ersoy, bugün Marmara Cniversitesi Ilahiyat Fakültesi Camii'nde ikindi namazının ardından toprağa verilecek. Mamak çöptiijjü • ANKARA (AA)- Büyükşehir Belediyesi Sağlık Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Fatih Hatipoğlu, Mamak Çöplüğü'nün kapatılması konusunda son iki yılda ciddi anlamda hiçbir şey yapılmadığmı beîirtti. Hatipoğlu, çöplüğün insan sağlığını tehdit ettiğini ve başkente yakışır bir görüntüsü olmadığını söyledi. Sporculanbekleyen ağnlarVURALAHI Günümüzde spor. başta futbol ol- mak üzere yığınlann büyük ilgisi- ni çekerken sporun bu denlı rurul- ması izleyici açısından biranlam ta- şıyor. Öte yandan sporcu salt yanş- mak ve önder olmak amacını hedef alıyor. izleyici de taraf olduğu kişi veya takımının kazanmasından bü- yük heyecan duyuyor... Ne var ki, spora duyulan geniş ilgi sporcunun sağlığına da duyuluyor mu? Ama- tör olsun profesyonel olsun, spor- culann kaçınılmaz olarak uğradık- lan sportif kazalara nasıl bir teda- vi yöntemı uygulanıyor ve ağn du- rumlannda nasıl bir yol izleniyor. Bu konuda bilgiler veren Marma- ra Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Re- habilitasyon Anabilim Dalı Başka- nı Prof. Dr. Onder Kayhan. sporda karşılaşılan ağn sorunlannı ıki grup- • Her spor dalında var olan o kahreden ağnlar, ilgisizlik ve bilgisizlik yüzünden kişinin spor yaşamını sonlandırabiliyor. Günümüzde ağnya yol açan nedenlerin ciddiyeti göz önünde tutulmadan ağnlı alanlara lokal anestezik enjeksiyonlar yapılıyor. Bu durum tıbbi etik (ahlak) açısından bir sorun yaratmaktadır. ta topluyor ve şu görüşleri ileri sü- rüyor: "Birinci grupta sporun ken- dine özgü felsefesi, hırsu başlama azmi veinsanın kendikendini aşma isteği gibi faktörier ve bunun bede- liolarakortaya çıkan ağnlar vardır. İlginç ve çok incelenmesi gereken bir alandır bu». İkinci grupta ise spor travması sonucu ortaya çıkan ani veya süregen ağnlar söz konu- sudur. Bu gibi durumlarda doktor ne yapmaudır? Sporcunun sporu veya yanşmayı sürdürmesine izin verecek midir. yoksa yasakiamalar mı getirecektir? Zamanımızda he- kinılerin ve antrenörlerin yanıt ara- dıklan tıbbi ve etik (ahlaki) bir so- rundur bu_ Bir maratoncuyu elealahm. Uzun yıllar boyunca maraton koşanlann ortak vurguladıklan nokta, belli bir kilometreden sonra ağn duymaya başladıklandır. Bu ağn öncegöğüs- lerinden. akciğerierinden yükselir. Sonra bacak kaslan. kalça grubu ve nihayet tüm vücut bir ağn kaynağı haline gelir. Ayağuı yere her tema- suida sporcunun bütün vücudu ağ- n ile ritrer. Sporculann ifadelerine göre. yirminci kilometre civannda ağn davanılmaz noktava ulaşıyor ve bırakanlar genelükle burada bı- rakıyor.Devam edenler, ağnnm son- ra azahnaya başladığuu. sanki ab- şıldığuıı veya artık hissedilmez ya da dayanüırolmaya başladjğını söy- lüyorlar. Otuzlu kilometrelerden sonra ise arOk ağn ne demek, küni- si garip bir zevk aJdığını itiraf edi- yor ve yanşın sonu da böyle getiri- Kyor™" Ünlü maratonculann yanında bi- sikletçiler, mukavemet kayakçılan. yürüyüşçüler ve uzun mesafe yüzü- cülerinde de benzer olaya sıklıkla tanık olunduğuna ışaret eden Prof. Dr. Önder Kayhan, "Büyük oran- da kişisel faktörier devreye giriyor busporiarda başanholabiİmekicin" diyor ve şu gözlemini dile getiriyor: *Bu birazda kişüik meseleskiir. Dik- kat ederseniz, bu tip sporcular da- ha çok içe dönük. sakin. çok kont- rollü ve azkonuşan insanlardır. Ra- kipleri kendileridir sanki Skandal- lara kanşbklan pekgörülmez. Spo- run sessiz ve saygın kahramanlan- dır bunlar... Boksta da ağn sporun aynlmaz, kaçınılmaz bir parçası- dır. Ağnya duyarlı bir kişinin iyi boksörolmasıolanaksızdır. 'llk baş- larda yumruklar canını yakar, bir sü- re sonra duymaz olursun ve daha sa- kin dövüşürsün' derlerveeklerler: 'Canın yansa bile sinirlenmeyecek- sin, yoksa yandm. Canın daha çok yanar ve kaybedersin, ağnyı unut- malısın'-." Nasıl bir tedavi? Sporcunun ağnsı ne zaman onun spor yapmasını engeller? Bunun yanıtını şöyle veriyor Kayhan: "Sportif aktiviteyi sürdürmede anahtar, sporcunun ağnsının ani ve kronik olup olmaması degil nede- ninin ciddiyetidir. Ağn yakmmala- nnda bilinen tedavi yöntemleri baş- ta gelir. Buz veya kimyasal sprej ler anestezi sağlar ve şişliği azalür. Di- ğer tedaviler çeşitli fizik tedavi ilaç- lan, yüzeysel ve derin ısı yöntemle- ri ve koruyucu bandaj ve dopingler, nadirendekortizonenjeksi>onJarye- rine göre yararbdır... Ağrilı alanla- ra lokal anestezik enjeksiyonlan ar- tık geride kalnuştır. Hatta profesyonel sporiarda bile uygulanması ahlaki bir sonındur. Sporculann kendisi ve çevresi hak- kındaki algılamalannı sekteye uğ- ratacak hiçbir ilaç verUmemetidir. Birçok spor hekimi bugün ağızdan verilen ağn keskilere bile karşı çık- maktadır." Kumadam LeonardoDış Haberler Servisi - lşte bütün dünyanın beklediği buydu_. Bir Leonardo Di Caprio ve Danny Boyle filmi. Kulağa çok hoş gelivor. Sanki bir sinema cenneri gibi. "Leo'da insanui kanını kay- natan bir şeyler var." Trainspotting ve A Life Less Ordinary adlı fUmlerin alkışlanan yönetme- ni Danny Bovle, The Beach adlı fılminde oynayan Leonardo Di Caprio'yu böyletammhyor. FOm, AJex Garland'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. "Filmin her karesi sanki Leo'nun özbenB- ğinden parçalan içeriyor. Bu inaıuimaz. Oynadığı Rkhard karakterinin pek sempatik olduğu söylenemez, her bakımdan tatminsiz bir karakter. Ancak Leonardo gibi biri böyle birini daya- nılmaz ve insaru çepeçevre etkileven bir konuma getirebüirdi." Di Caprio'nun kendisine tam olarak uygun gördüğü bir senaryo arayışı bir yıhnı almış: 'Açıkçası üzerimde Titanik'in yakaladığı ihtişamı tutturabihneye dair bir baskı yoktu. Bu filmin hiçbir zaman Ti- tanik gibi ounayacağını ben de yönetmenim de bUiyoruz." Yonetmen Boyle,Di Caprio'nun sözlerini tamamlıvor: "Zaten be- nim de yeni bir Titanik yaratmak gibi bir ni- yetim yoktu." Di Caprio ve Dav id Boyle fil- mi henı hi İjejn de kötü eleştiriler akü. Titanik'in grâit^i şöhretten sonra 4 Leonardo'nun hayabnda da bü- tün ampuOersönmuştü. Daha önce çekilen ve beyaz per- dede sunulan fümleri pek başanlı bulunmuyordu vehavaOnın sadece maga- zin bölümü etrafı ilgilendi- riyordu. Arkadaş grubuyla gittiği birgezkleuzaktan pat- layan flaşlann kendisini delirte- cek halegetirdiğini söyleyen Leonar- do, "Son iki yıhm kendime bilgi ve bi- linç yüklemesi yapoğun birdeğişim dö- nemi olarakdüşünükbilir" diyor. Di Caprio, bundan sonra 1850'lerde New York'taki gangsterlerin ara- smdaki üişkilerin ve etki alanla- nnm konu alındığı The Gangs of Nevv York adlı filmde yo- netmen Martin Scorsese iİe çauşacak. Yerli halktan çocukların zorla misyonerlere verildiğinin açıklanması gözleri Avustralya'ya çevirdi Aborcinler îlgî çekmeyi başardı ÖZENÖZÜNER SYDNEY- Avustralya'nın yerli halkı Aborcinler'in Sydney Olimpıyatlan'nı protesto etme ve tüm dünya basınının il- gisini üzerlerine çekme planlan, bir ba- kanın söylediği sözlerle daha şimdiden gerçekleşmiş oldu., Amerika ve Avrupa'nın çeşitli ülkele- rini temsil eden gazeteciler, günlerdir, kendi ülkelerine bu haben geçtikleri gi- bi, buradada manşetten verilen haber ol- du. Aborcin Işleri Bakanı John Her- ron'ın, 1900 ile 1970 yıllan arasında ev- lerinden zorla alınarak bir beyaz gibi ye- tiştirilmek üzere misyonerlere verilen çocuklann sayısının, söylendiği kadar yüksek olmadığını belirtmesi, haftalar- dır süren tartışmalan iyice alevlendirdi. Avustralya tarihinın en karanlık ve utanç verici dönemi diye adlandınlan bu süre içinde, genellikle melez olan Abor- cin çocuklar. o zamanki yasalar çerçeve- sinde, zorla pikaplara atılarak evlerin- den kaçınlmış, yani resmen çalınmış ve anne babalara nerede olduklan bile söy- lenmemiştı. Bu inanılmaz acılan yaşayan aile fertlerinin bir kısmı bir daha hiç gö- rüşememiş, bir kısmı ise ancak yıllar sonra yeniden birlikte olabiünişti. Buradaki Insan Haklan Komisyonu tarafından üç yıl önce yapılan bir araş- tınnada, bu zoraki aynhğı yaşayan ço- cuklara, "çahnnuş nesil" adı verilmişti. Bu kişilerin başından geçenler, psikolo- jik dunımlan ve ne istedikleri bu rapor- da dile getirilmişti. Bu isteklerin başın- da, başbakanın hükümet adına, geçmiş- te yapüanhatalardan dolayı özürdileme- si yer ahyordn. Ancak Başbakan John Ho- vvard, özür dilemeyi reddediyor. Bunun üzerine bir de Aborcin olma- yan Aborcin Işjeri Bakam, sayılar konu- sundaki şüphesini dile getirince, nere- deyse kıyamet koptu. Bir Aborcin lider. olimpiyatlarda arabalann yakılacağını söylerken Aborcin bir sanatçı da kendi- sine verilen nışanı hükümete iade etti. Böylesine büyük acılar yaşayan hal- kın sorunlan da büyük oluyor. Işsizlık oranı Avustralya genelinde yüzde 10 ci- vanndayken Aborcinler arasında yüzde 30'u buluyor. Eğitim ve sağlık sorunla- nnın yanı sıra hapis cezasına çarptınlan yerlilerin sayısı daha yüksek. Hükümet. Aborcinler için yılda 2 milyar dolar har- cıyor, fakat yaralar ağır olduğu için mer- hem olmuyor. Özellikle kirsal kesimler- de yerlilere aynmcılık yapıldığı söyle- niyor. Kadının Yüzyılı Sempozyumu 'Kadın örgütleri daha aktif rol oynamalı' Istanbul Haber Servisi - Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, 20. yüz- yılda kadınlann birçok alanda hak ettikleri konu- ma gelmek için mücadele verdiklerini ve başanlı olduklannı söyledi. BÜ Batı Dilleri ve Edebiyatlan Bölümü ile Ka- dın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi tarafın- dan Boğaziçi Üniversitesi Kültür Merkezi'nde dü- zenlenen uluslararası sempozyumun ilk gününde "Türkiye'de Kadının Yüzyıh" konusu ele alındı-. Sempozyumun açıhşında konuşan Ergüder, sem- pozyumun amacının, Osmanlı tmparatorluğu ve Tür- kiye Cumhuriyeti'nde yaşamış olan kadınlann top- lumda oynadıklan rol ve katkjlannı ortaya koymak olduğunu söyledi. Ergüder, tt 20.yüzyıldakadınlar çeşhli alanlarda, edebiyat, bilim ve akademik kari- yerde,hakettiği konumagetmenin mücadelesiniver- miş ve başanh olmuştur" dedi. Ergüder, toplum- sal alışkanlıkların değişmesinin, gelenek ve göre- neklerle mücadele etmenin kolay olmadığını, bu yönde radikal kararlar verilmesi gerektiğini belirt- ti. Prof. Dr. Üstün Ergüder, "Türk kadmı toplum- da önemli aşamave kazanımlarelde etti. Atatürk'ün sağladığı devrimler,olavı resmi bazda gerçekleştir- miştir. Ancak, sosvolojü\ olarak vapüması gereken çok iş var. Kadınlann bir kısmırun sosval kültürel alanda oynadıklan role karşıhk, normal Türk aile- süıdeki kadın çok güç durumda" dedi. BÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ay- şe Soysal da 1980'li yıllardan sonra Türk kadın profesörlerin akademik kariyerdeki oranının yüz- de 20'yi geçtiğini söyledi. Batı ülkelerinde kadın- lann daha çok sosyal alanlan tercih ettiğini, buna karşın Türkiye'de kadınlann üçte birinin matema- tik ve fizik alanında hizmet verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Soysal, Türkiye'nin kadın konusunda te- zat bir ülke olduğunu, akademik kariyerdeki bu ba- şanya karşın kadınlann büyük bir bölümünün hâ- lâ okuma yazma bilmediğini beîirtti. Kadın Eser- leri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ash Davaz Mardin de geçen yüzyı- lın kadınlar açısından geniş ve köklü değişimlerin yaşandığı bir dönem olduğunu beîirtti. Londra Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. De- niz Kandiyoti de kadın haklan konusuna bir mu- halefet bulunduğunu, bunun kadm haklannı insan haklan olarak görmemekten kaynaklandığım kay- detti. BÜ Uluslararası îlişküer Bölümü Öğretim Üye- si Prof. Dr. YeşimArat da Türkiye'de kadınlann si- yasetin içinde de yer aldıklannı kaydederek "Ka- dmlarAtatürk'üngerçekteştirdiği devrimleriberüm- seyerek, sistemin yerteşmesine yardmıcı olmuşiar- dır" diye konuştu. , BENCE CUMHURBAŞKANI AOAYI; KAUN GÖaÜKLÜ VE KIR SAÇU OLMAU BİR EÜ CEBİNDE, DİĞERİ ARKASINDA BULUNMAU, SAĞ EĞhjMÜ OLMAU, SOL AYAĞI ÖNE ÇIKMALI, KRUVAZE CEKET GİYMELİ, ÇİZGİLI KUMAŞ KULLANMALI, KRAVATI DÛRÜST BAĞLANMALI, SERT BAKMALI AĞZI LAF YAPMAU, GERDANI BULUNMALI... RASGELE / RAİFERTEM Lodosla Gelen Yangın e-posta : tan (d prizma. net. tr Hava esiyor. Sert esiyor. Lodos! Lodos bu. Ne yapacağı belli olmaz. Denizcilerin korkulu rüyası!.. Koca gemileri sallar. Yolculann korkusu. Kaptanların telaşı. Ya küçük tekneler. Balıkçı tekneleri. Sığınacak bir adacık ararlar. Bir burun kuytusu. Karadakilerin korkusu yok. Yağmur getirir. Bitkileri sular. Ormanlar büyük, çoğalır. Besi kaynağı ICKJOS. Getirdiği yağmur. Bu da ne? Dumanlar. Yangın. Alev ormanlan sarıyor. Lodos yangın mı getiriyor. Olmaz, olamaz. Lodos getirdiği yağmurlarla yangınlan söndürür. Yangın! insanoğlunun hüneri. Lodos da şaşırdı. Esinti birbirine kanştı. insanoğlunu yaratan doğa. Kendisini yaratan doğayı yok eden de insanoğlu. Manzara ne güzel. Oturdu. Bir ateş yaktı ısındı. Yemeğini ısıttı yedi. Ufacık ateş. Ne olacak dedi. Bıraktı gitti. Belki de bilerek yaktı. Esinti var. Şu kenarcığa ufak bir ateş yakayım. Esintiyle birlikte büyür. Orman yanar. Ben de tarla yapanm... Ekin ekerim, biçerim. Yerim, satanm. Doyunurum, para kazanınm. İnsanoğlu için doğa nedir? Doyunma aracı. Doyuran da tarlalar... Kafalardaki düşünce. Uygulamadaki yanılgı... Ormanlar kesiliyor, yakılıyor. Tarla yapılıyor. Sonra da bu tarialara sanayi kuruluyor. Orman ölüyor. Tarla ölüyor. Sanayi. Sanki kurulacak başka hiç yer yok. Hep en verimli tarım alanlanna kunjluyor. Sanayi sanayi de olsa. Montaj. Dışa bağımlı. Trakya baştan aşağı ormanmış. Kesilmiş, yakılmış tarla yapılmış. Sonra da getirdiler araba montaj fabrikalarını hep Trakya'ya kurdular. Ormanlar bitti. Tarlalar yitti. Araba montajıyla! Teneke uygarlığını getirdiler... Marmara, Ege. Teneke uygariığına kurban gitti. önce ormanlar yakıldı. Tarla yapıldı. Tarialara fabrika adı altında inşaatlar yapıldı. İş bulmak amacıyla göç eden Doğu, Orta Anadolu insanlan. Evler apartmanlar doldurdu. Ne orman kaldı ne de tarla. Fabrikalar fabrika mı acaba? Montaj sanayi. Dışa bağımlı. Ülkemizde sanayi kurulmasını da önledi. Nedir sanayinin amacı. Tarımdan daha çok ürün almak için, insanoğlunun konforunu sağlamak için araç yapmaktır. Ülkemizde aynı fonksiyonlan yaptı mı acaba? Kendi olanaklarıyla doyunan yedi ülkeden biriydik dünyada. ikinci Dünya Savaşı'nda tüm Avrupa'yı doyurduk. Şimdi unumuzun, etimizin yarısı dışardan geliyor. Kendi tarlalanmızdan doyunamıyoruz. Dışa bağımlıyız. Sanayi. Hadi canım sen de. Araba montaj fabrikaları. Teneke uygariığıyla yolcu, yük taşıyan çok az ülkelerden biri kaldık. Otobüs minibüsle yolcu, kamyon kamyonetle yük taşıyan... Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz yolculuğu kaldınldı. Demiryolları ağıraksak... Otobüs minibüsle yolcu, kamyon kamyonetle yük. Teneke uygarlığı. Dışa bağımlı, pahalı. Getirmeyip, götüren. Politik kadrolarda yok hiç düşünen. Siz ne dersiniz Sayın Altan Öymen?.. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran siyasi partinin başkanı! Gözler sizde. Rasgele...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle