Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 3 NİSAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Hoparlör
Haber Norveç'ten
geldi... Hoparlör
kullanılmasına
verilen izin,
ülkeyi fena
halde kanştırmış.
Şöyle ki... Oslo'nun
Gamle semtinde
yaşayan Müslüman
göçmenlerin her
cuma günü öğle
saatinde camiden
hopariörle ezan
okumasına izin
verilmiş... Ancak
hopariörte okunacak
ezanın, konuşma
düzeyindeki 60
desibelle sınıriı olması
kuralı getirilmiş.
Müslüman göçmenler
adına bir açıkfama
yapan imam Abid
Raja, "Galiba oyuna
getirildik, ezan
çağnsını kimse
duyamayacak"
derken, aynı semtteki
"Allahsızlar
Derneği"ne de dernek
balkonundan aynı
koşullarda hopartörie
"Tann yoktur,
inanmayın" çağnsı
yapma izni verilmiş.
"Allahsızlar Derneği"
yetkilileri, kilise
çanlannın "kafa
şişirdiği"nden
yakınırken bir grup
Hııistiyan da 'Tann
yoktur" çağnsına ve
ezana tepki gösterip
"Norveç'in yüzde 99'u
Hııistiyan, Oslo kenti
Müslümanlaşıyor"
pankartlanyfa
protesto yüruyüşü
yapmış.
Bektronft posta: someposta.cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Ecevit grip olmuş,
su kaybedryormuş...
"Bu gripte bir gariplik vart"
samsun'daki "llk Adım Anıtrnı yapan fakat
Atatürk'ün yanında Türk gençliğini sim-
geleyen kız ve erkek figürleri "çıplak" ol-
duğu gerekçesiyle dönemin Devlet Başka-
nı Ogeneral Kenan Evren tarafından parçaianan hey-
keltıraş Hakkı Atamutlu, "Yontularım" kitabında bu
öyküyü anlatıyor:
"Yontunun açılışından bir yıl sonra Kenan Evren,
Samsun'a gelmiş. Anıtı görünce 'Bizim geleneğimiz-
de çıplak figür yoktur, kaldırın bunlan' demiş. Ke-
nan Evren böylece, bana en büyük kötülüğü ve ha-
kareti yapmış oldu. Çapsız görevliler, hemen figür-
leri kaldırmış. Bunları parka, sonra da bir barakaya
koymuşlar. Yargıya başvurduk (12 Eylül dönemi),
yargıç davayı reddetti ve 'Isterseniz, Güzel Sanat-
lar Genel Müdürlüğü'ne dava açabilirsiniz' dedi.
'Biz Vali ile anlaşma yaptık, Genel Müdür ile degil'
dedim. Bu çirkin durum, gazetelere de haber ola-
rak yansıdı. Gazeteciler benimle konuştular. Ne var
Çap
ki sonuç sıfırdı. Kenan Evren için söylediklerini ge-
ne söyleyeceğim: Senin geleneğinde çıplak yoksa
yontu da yoktur. Herkese 'yalancı Atatürkçü' dedin.
Bu sözleri sana geri gönderiyorum. Aklının ermedi-
ği şeylere bumunu soktun. fürkiye'ye yaptığın bü-
yük kötülüklere bir de bunu ekledin. Ankara'da Gü-
ven Anıtı çıplak, Afyon'daki anıt çıplak... Nejat Si-
rel'in Malatya'daki Atatürk Anıt'ndaki gençler çıp-
lak. Benim Istanbul Üniversitesi önündeki anıtım-
da yer alan gençler çıplak. Bunlara ne Atatürk, ne
Inönü, ne de Celal Bayar karıştı."
Bugün ise Samsun'daki Garnizon Komutanı Tüm-
general Doğu Silahçıoğlu, Orgeneral Evren'in em-
riyle "llk Adım Anıtı"ndan koparılan iki figürün yeri-
ne konmasını Samsun Valisi Metin llyas Aksoy'a
öneriyor. Fakat Vali Aksoy, talihsiz bir beyanda bu-
lunarak "tepki alınz" diyor. Sanata ve sanatçıya say-
gı gösterilmesini isteyenlerin tepkisi dikkate alınmı-
yor, yobazlann olası tepkisi bir mülki amirin karar ver-
mesinde etkili olabiliyor.
Anıt, Samsun Valiliği'nin mülkiyetinde... Ve anıt,
yargı karan olmaksızın, 12 Eylül döneminin "çapsız
görevlileri" tarafından parçalandığı için eski haline
gelmesi Vali'nin iki dudağının arasında.
Ya da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in,
Başbakan Bülent Ecevit'in, Içişleri Bakanı Sadet-
tin Tantan'ın ve ortada "kültür"ü doğrudan ilgilen-
diren bir konu olduğuna göre Kültür Bakanı Istemi-
han Talay'ın inisiyatifinde! Çünkü, il Idaresi Yasa-
sı'na göre vali, devleti ve hükümeti temsil ediyorya-
nı sıra her bakanın temsilciliğini yapıyor, onlann ida-
ri ve siyasi sorumluluğunu taşıyor.
Türkiye, "llk Adım Anıtı" için yobazlara ödün ver-
meyen "çap"ta bir yetkili anyori
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yûksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Ben adaya aday demem
aday benım partiden olmayınca!
Askepi araçlara ad verirken
Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye'de
üretilecek tank için "Atam" adını uy-
gun görmüş...
lyi niyetle alınmış bir karar...
Fakat emekli bir subay dostumuzun
anlattığına göre askeri geleneklere
pek uymuyor...
Askerlerin bir savaş sırasında dü-
şürülme, batırılma, imha edilme ya
da anza yapma gibi olasılıklar taşıyan
araçlara tarihte saygı duyulan kişile-
rin adlarını vermeme gibi bir gelene-
gi olduğundan söz ediyor dostumuz...
"Bismarck" örneğini veriyor.
19. yüzyıl sonunda Alman birliğini
kuran devlet adamı Bismarck'ın adı,
1935 yılında kızağa konan döneminin
en büyük savaş gemisine veriliyor.
41 bin tonluk "Bismarck" 1941 yı-
lında hizmete giriyor, 2. Dünya Sava-
şı'nakatlıyor. Almanlar, "Bismarcktan
büyük zaferler beklerken aynı yıl At-
las Okyanusu'nda uğradığı bir saldı-
nda Ingilizler'e yenik düşüp batıyor.
"Bismarck"ın batışı Almanlar için bü-
yük bir moral çöküntüsü yaratıyor.
Almanlar, bugün dünyanın en ge-
lişmiş tanklarından birini üretiyor.
Tankın adı Leopar...
Amerikalılar, kenditerine fazla güven-
dikleri için uçak gemilerine eski dev-
let başkanlarının adını veriyor ama
konu uçaklara gelince, örneğin "Sa-
vaşan Şahin" diyor.
Ve bir tatbikat sırasında tank
anza yapıyor
- Ne oldu?
- Atam'ın paleti koptu!
Dler Bankası'ndan
açıkl
Gazetenizin 1.12.1999 günü
yayunlanan nüshasının 8. say-
fasında "Bakanlıkta thale Pa-
zarüğı'' başlıklı yazıda yer alan
iddialar gerçek dışı ve asılsız-
dır. Iller Bankası tüzelkişiliği ve
şahsım hakkında asılsız isnat-
lar ve iftiralarda bulunan kişi-
ler hakkında yasal girişimler-
de bülunulacaktır.
17 Agustos ve 12 Kasım dep-
remlerinin yarattığı hasar ve
tahribat kamuoyunun bilgisin-
dedir. Deprem bölgesinin yeni-
den yapılandınlmasına yöne-
lik projelerin öncelikle ele alı-
narak deprem hasannın müm-
kün olabilecek en kısa sürede
telafısi devletimizce hedef ola-
rak seçilmiştir. Bu amaçla ah-
nan tedbirler arasında bulunan
31.8.1999 tarihli ve 574 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname
ile 17 Ağustos'ta vuku bulan
deprem dolayısıyla afet bölge-
sınde yeni yerleşim alanlannın
tespiti, geçici veya kalıcı konut-
lann, alt ve üstyapı tesislerinın
ınşaatı ya da onanm işlerinin ya-
pılmasına ilişkin esaslar belir-
lenmiş ve bu kapsamda yapıla-
cak işlerin Devlet thale Kanu-
nu'na tabi olmayacağı hükmü
getirilmiştir. Böylece deprem
bölgesindeki işlerin süratle ta-
mamlanıp hizmete sunulması-
nı sağlayacak usul ve yöntem-
leri uygulama imkânı getiril-
miş olmasma ve bankamızın
Devlet Ihale Kanunu'na tabi
olmamasına rağmen Devlet flıa-
le Kanunu hükümlerine para-
lel olarak hazırlanmış olan "Il-
ler Bankası Ihale Yönetmeli-
S " hükümlerine göre "Belli
Istekliler Arasında Kapalı
Teklif Usulü" ile deprem böl-
gesindeki içme suyu ve kana-
lizasyon tesislerinin ihalesi ger-
çekleştirilmiştir.
Bankanuzca, deprem bölge-
sinde oluşturulan geçici iskân
bölgelerindeki prefabrik ko-
nutlann altyapı inşaatlan için
bugüne kadar 96 adet yerleşim
birimi için 47 ayn ihale yapıl-
mıştır.
işlerin en kısa sürede bitiril-
mesi gerekliliği yanında, iş sa-
yısının oldukça fazla olması ve
96 adet yerleşim biriminin, Ya-
lova, Kocaeli, Sakarya ve Bo-
lu ili ve ilçelerinde ve birbirin-
den çok farklı yerlerde bulun-
ması nedeniyle davet yönte-
ama
miyle ihaleye çıkanlan söz ko-
nusu işlerin ihale davetinde re-
kabetin sağlanması ilkesi tıtiz-
likle uygulanarak altyapı de-
neyimi olan ve bankamıza da-
ha önce iş yapmış firmalar ya-
nında diğer firmalardan da tek-
lif istenerek ihaleler gerçekleş-
tirilmiştir.
Ihaleler sonucunda işi alan
firmalar içerisinde hem ban-
kamıza daha önce altyapı işi
yapmış firmalar hem de başka
kurumlarda altyapı işi yapmış
deneyimli firmalar yer almak-
tadır.
Müteahhit davetinde Bayın-
dırlık ve Iskân Bakanlığı sayın
yetkililerinin yazılı ya da söz-
lü emirleri mevcut olmadığı gi-
bi herhangi bir şekilde telkin ve
tavsıyeleri de olmamıştır. Yine
haberinizde yer aldığı şekilde,
Bayındırlık ve Iskân Bakanlı-
ğı Müsteşan Sayın Ali Helva-
cı ile birlikte müteahhitlerle
toplantı yaptığımız ve bu top-
lantıda ihale koşullannın ka-
rarlaştınldığı iddiası da tümüy-
le gerçek dışıdır. Böyle bir top-
lantı ne bakanlıkta ne de baş-
ka bir yerde vaki olmuş değil-
dir. Ihale işlemleri serbest re-
kabet koşullan içinde ve "tller
Bankası İhale Yönetmeüği"
hükümlerine uygun olarak yü-
rütülmüş ve sonuçlandınlmış-
tır.
Bankamızca deprem bölge-
sinde ihale edilen her işin söz-
leşme şartlannda yürütülmesi-
ni ve en kısa süre içinde ta-
mamlanmasını temin etmek
için her işte görevli bir kontrol
mühendisi, her ilde bir kontrol
amiri ve tüm işleri denetleyen
genel koordinatör görevlendi-
rilmiştir.
Aynca bankamızca yapılan
ihaleler sonucu aktedilen söz-
leşmelerde (deprem bölgesin-
deki ihaleler dahil) iş yapma-
dan önce avans verilmesi uygu-
laması olmadığı gibi söz ko-
nusu işlerde de hiçbir avans
ödemesi yapılmamıştır. Yük-
lenici firmalara yaptıklan işin
karşılığı hakedişleri, ataşman
ve tutanaklara dayah olarak
ödenmektedir.
İRFAN ÖNAL GENEL
MÜDÜR
HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLCEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behlcak@turk.net
ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI
H A R B İ SEMtH POROY semlhporoy@yahoo.com
TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
Türk Kalp Vakfı
kalitesi ve titizliğiyle
hizmetinizde
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL
Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)
Faks:(0212)212 6835
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN BNisan
LA FOA/7AİNE
L* •****
t695'
OZAHI JE&V DE LA F
TEN) 74 YAÇlHM OLDU.
ESKİ yuNAN O2AHI AISOK&'A (
ME OUDAN DA ÖNCE, UİMr EOEBİ-
YAr'HOAKİ KBLİLE VE DİMNE ' YE
DEĞİN UZANAfJ MAN2UU,OERS y£Rİ-
Cİ HAYVAN ÖYKÜLE& TueÜNÛM
(FABL} AVRUPA'PAKJ TEAAS/LCİSİ
OLAN LA FONTA/NE, 17- YÜZYILIN
OAIPE GELEN_EC>EBİyATÇ.tLAIZl AM
SlNPAP/R.SAGCtf, 1668'DE, İLK KEZ
YAYINLATTfSı "ÇABL" KITABININ
KAPAĞI 6ÖflÜUjroll. O SıeADA 4-f
A &ULUNU YO/SPU.
DÜZ ÇÎZGÎ
UMtT ZlLELİ
Cumhuriyetin Valisi!..
Benim babam valiydü.
Tam 36 yıl bu ülkenin dört bir yanında görev yaptı.
Bingöl/Karlıova'dan Antalya'nın Serik ilçesine, Ki-
lis'ten Nazilli'ye, Cihanbeyli'den Kiğı'ya, Sultanhi-
sar'dan Buldan'a, Haymana'dan Istanbul/Adalar'a,
Kahramanmaraş'tan Tekirdağ'a, Elazığ'dan Zongul-
dak'a ülke kazan o kepçe, dolaştı durdu. Yaşamını yi-
tirdiğinde Konya'da vali yardımcısı görevini sürdürü-
yordu.
Radyo Kent'te, dün 'Sesli Gazete' programına ko-
nuk olan Hüsamettin Cindoruk'la geçmişi anarken
söz babamdan açılınca hiç duraksamadan, "efsane
kaymakam" deyiverdi.
- Öyleydü.
Yukarıda saydığım yerlerin çoğunu onunla birlikte
dolastım. Elazığ'da görev yaparken, Keban Barajı'nı
görmeye gelen zamanın Köyişleri Bakanı'nın, uçak-
la giriş salonu arasına kırmızı halı serilmediği için kö-
pürüp hakaret etmesine karşılık "s....r" çekmesi dı-
şında hakaret ve şiddet kullandığını hiç görmedim.
Kilis'te kaymakam olarak görev yaptığı sırada köy-
lünün anasını ağlatan bir toprak ağasını bir saatten
fazla kapısında beklettikten sonra odaya çağınp bi-
raz sinirli bir tonda söylediği şu sözleri hiç unutma-
dım:
- Efendi, efendi, sen kim oluyorsun da bu zavallı
insanlan ezmeye kendinde hak görüyorsun. Burası Tür-
kiye Cumhuriyeti, babanın çiftliği değil. Sen de padi-
şah değilsin!
Zavallı babam, kazın ayağının hiç de öyle olmadı-
ğını apar topar Elazığ'a tayini çıkınca anlamış mıydı,
bilmiyorum. Ben anlamıştım!
Sevgili Hasan Pulur'un, bu, ülkesine sevdalı insa-
nın yaptıklanyla ilgili yazdığı yazılar kalınca bir kitap
olurdu kanımca...
Turgay Zileli cumhuriyetin valisiydi.
Babam, adam gibi adamdı!..
• • •
Denizli Valisi Yusuf Ziya Göksu buyurmuş:
- Kentte olay istemem. Huzursuzluk çıkaranın ba-
cağının kırılması için size tam yetki veriyorum!..
Vali Bey bu sözleri kime söylüyor?.. Emrindeki po-
lislere. Hem de basın mensuplannın izlediği bir top-
lantıda!
Kayserı Valisi Nihat Canpolat, polıs teşkilatının
155. kuruluş yıldönümünde esmiş, gürlemiş:
- Insan hakları insana gösterilir. Huzuru bozanlara
insan haklan çerçevesinde saygı göstermedin diye po-
lisi suçlamak bize acı geliyor!
Bu mantıkla Kayseri Valisi, Denızli'deki meslekta-
şını uzak ara geride bırakıyor! Bu şekilde motive (!)
olan polis, kimin insan haklanndan yararlanıp yarar-
lanamayacağına engin deneyimleri ve tabii, dünya
görüşü çerçevesinde karar verecek!.. Artık bacak mı,
kol mu, kafa mı kırılır, bu da 'insan haklanna layık ol-
ma derecesi' ile ölçülecek!..
- Dehşete mi düştünüz?..
Düşmeyin! Istanbul Valisi'nin, 'Filistin askısı'diyebi-
linen aşağılık işkence aletini, "Birilerisopa bulmuş, şov
yapıyor. Büyütmeye gerek yok" dıye nıtelediği, eski
Konya Valisi'nin seçim sırasında Erbakan'la birlikte
seçmeni selamladığı (!), Urfa Valisi'nin, Fazilet Parti-
si Genel Başkan adayı Abdullah Gül için kulis yap-
tığının konuşulduğu, Bolu Valisi'nin hakkını arayan
bir depremzedeyi, üstelik bir kadını "bozguncu" di-
ye tokatladığı ve hâlâ görevinde kaldığı, birtakım 'va-
li' srfatlı görevlilerin başbakanın elini öptüğü, bakan
eşlerini resmi törenle karşılayıp uğurladığı bir ülkede
bunlar çooook doğalü!
- Babam çok erken öldü diye üzülüyordum, artık
hiç üzülmüyorum!..
Ne zaman adam oluruz?..
önce Kanal D Genel Yönetmeni ve Radikal gaze-
tesi yazarı Tuncay Özkan, "büyük gazetelerimizden
birinde önemli sütunlardan bihni işgal eden bir MİT
ajanı" ile ilgili tam üç yazı yazdı. Ardından Haluk Şa-
hin, yine Radikal gazetesindeki yazısında gizli servis
ve bazı odaklardan para karşılığı aldığı talimatla yazı
yazan "Siyah" kod adlı ajan kalemşoru tarif etti. Ame-
rika'da yaşayan emekli MİT ajanı Mehmet Eymür, In-
temet'te açtığı web sitesinde bu ajanın adını verdi ve
hangi yollarla 'zarfve talimat' aldığını açıkladı. Hemen
ertesi gün sitedeki yazı "iyi saatte olsunlar" tarafın-
dan sildirildi! Ancak Yeni Şafak gazetesi yazarı Feh-
mi Koru, bu yazıyı silinmeden önce yakaladı ve 'Ta-
ha Kıyanç' takma adıyla yazdığı 'Kulis' köşesinde kir-
li ilişkileri tüm evreleriyle açıkladı. Makulden de fazla
süre, "Acaba muhatabından biraçıklama gelir mi?"
diye bekledik, gelmedi!.. Bu durumda, "ne zaman
adam oluruz"un yanıtını vermek farz oldu. Buyrun ya-
nıt:
- Gazeteci sıfatıyla büyük gazetelerin önemli
sütunlarını işgal eden aşağılık 'Siyah' kod adlı
ajanlann ipliğinin pazara çıktığı, gizli servis ve
odaklardan hangi 'hizmetler' karşılığı 'zarf' aldığı
ortaya döküldüğü zaman...
Eposta: zilelifS garanti.net.tr
Faks ve mesaj: 0 212 287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA: 1 2
1/ "Gulli-
ver'in Seya-
hatleri" adlı
romandakicü- 3
celerülkesinin
adı. 2/ Bölme-
li göçebe çadı- 5
n... Edirne'nin 6
bir ilçesi. 3/ 7
Giysi... Muma
batınlmış fitil. 8
4/ Uygulandı- 9
ğı yüzeye par-
lak ve kaygan özellik
katan bir madde... 1
Iran'ın plaka işaretı. 2
5/Birtürdominooyu- 3
nu. 6/ Eski tzlanda 4
edebiyatı örneklerinin 5
yer aldığı yapıt... " —
Hayworth": ABD'li
sinema oyuncusu. 7/
Bir tür deniz taşıma-
cılığı... "Ölür ise —
ölür / Canlar ölesi değil" (Yunus Emre). 8/ Yumu-
şakbirçeşitkeçi derisi. 9/Ilaç... Uzaklık anlatmak-
ta kullanılan söz... Bir işi yaptırabilme gücü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Paris'te bulunan dünyanın en tanınmış müzele-
rinden biri... Kuzu sesi. 2/ Çam, ardıç, sedir gibi ağaç-
lann yaprağı... Ermenistan'ın para birimi. 3/ Kana-
da'nın kuzeydoğusunda büyük bir yanmada. 4/ Sı-
cak ülkelerde yetişen ve reçinesi yara tedavisinde
kullanılan bir ağaç. 5/ Parola... Küçük mağara...
Volga'nın başlıca kolu olan ırmak. 6/ Genellikle pa-
muk ipliğinden dokunmuş havlu. II Içel'in Silifke
ilçesinde antik bir kent... Arabozucu. 8/ Böcek ısır-
masıyla oluşan yumru... Bir cetvel türü. 9/ Van Gö-
lü'nde küçük bir ada.