19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN2000SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Aydın Düşmanlığı 12 Eylül'ün karanlık günlerinde bir ışık yan- nruştı. Türkiye'nin aydınlan Kenan Evren'e gön- derdikleri mektupta, özgürtükJerin çiğnenmesi- ne izin vermeyeceklerini, demokrasi için müca- dele edecekJerini belirtiyorlardı. Despot şaşırmıştı. Bütün erki elinde tutması- na karşın topu tüfeği olmayan, inançlanndan başka gücü bulunmayan insanlara ateş püskü- rüyordu. Kenan Bey, o bilinen yöntem ve biçemiyle halkın karşısına çıkmış veryansın ediyor, Ne yani" diyordu, "Vahdettln de aydındı, ama ne yapayım ben öyle aydını." Yanıt aydınlar dilekçesi davası duruşmasın- da geldi. Sanıklardan biri kalktı ve şunlan söy- ledi: - Vahdettin'in aydın olduğu çok kuşku götü- rür, ama devlet başkanı olduğu kuşku götür- mez. Işte tam o günlerde çıkmıştı bu öykü: Tartışmaların kızıştığını, Evren'in canının çok sıkıldığını gören dönemin Aydın Valisi, Kenan Bey'e şöyle bir telgraf çekmiş: "Sayın Paşam, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'dan sonra burayı da Hainaydın i- lan edelim mi? Aydın düşmanlığını bilmem bundan iyi anla- tacak bir fıkra var mı? Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran kadrolar aydın- lanmacıydılar. Cumhuriyet Devrimi aynı zaman- da Türk rönesansını ve aydınlanmasını hızlan- dırdı. Onlarla iç içe gelişti. Ama 4O'lı yıllann or- talannda bir kırılma noktasına girdik. Uğur Mumcu "KmXh Yıllann Cadı Kazanı" adlı yapı- tında olaylan çok iyi anlatır. O günden bu yana da, aydın düşmanlığı iv- me kazanarak arttı. En umulmadık kişiler bile bu tuzağa düşer oldular. Gerçekten iyi bir hukukçu olan, aynı zaman- da Cumhuriyet Devrimi'nin yani aydınlanmanın kazanımlannı da korumada titizlik gösteren Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın aydınlan hedef alan sözleri de bunlardan biri. 1 Savaş'ın sinema oyuncusu yapacağız diye Hondınlan genç kızlara benzetip aydınlan Tür- kiye'yi dışanya gammazlamakla suçlaması, ül- kemizdeki aydın düşmanlığının yarattığı kav- ram kargaşasının bir ürünü. O da diplomalı ve ünlü ile aydını birbirine ka- nştırarak, talihsiz bir demeç vermiş. Sayın Vural Savaş unutmamalı ki, aydını ve aydınlanmayı baskı altında tutarak cumhuriye- ti korumanın olanağı yoktur. Türkiye'nin aydınlan, kendileri yanarak, kur- şunlanarak, tekerleklı sandalyeye mahkûm ola- rak, canlarını vererek korumuşlardır Türk ay- dınlanması ve cumhuriyetini. Cumhuriyet Devrimi'nin içinden Türk aydın- lanmasını çıkarmayâ kalkarsanız, onu 40'lann ortasında olduğu gibi, kaba bir şovenizme dö- nüştürürsünüz ki, bu da onun temel niteliğinin inkârı anlamını taşır. Aydın düşmanlığı ile cumhuriyetin temel ka- zanımlan olan laiklik, demokrasi ve aydınlanma karşıtlığı aynı anlamı taşıyor. Kimi bunu bilinçle, domuz gibi bilerek yaptı, yapıyor; kimi de bilmeden, istemeden bu yan- lışa düşüyor. Biz Vural Savaş'ın ikinci gruba girdiğine ve bu talihsiz açıklamasını düzeltip yanlış anlamalan giderecek açıklamalar yapacağına inanmak is- tiyoruz. Türkiye'de cumhuriyeti koruyacağım derken, Kenanlaşma yanlışına düşmemeye çok dikkat etmek gerek. Cumhurbaskanlığı tartışması ANAP'ta Ecevit rahiatsızlığı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Bülent Ecevit'ın, dün akşam saatlennde cumhurbaskanlığı adaybğı süreciyle ilgili sûrpriz açıklaması, hü- kümet ortağı ANAP'ta rahatsızlık yarattı. ANAP kurmaylan, bu açıklamanın, Mesut Yü- maz'ın adaylığının önü- nü kesmeye dönük bir girişim olduguu ileri sürdüler. ANAP yöneti- mi açıklamaya net tavır koymaktan kaçınırken. bazı MKYK üyeleri, "Bu açıklama ûzerine söyienecek bir şey yok" tepkisini gösterdiler. ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz, bugün yapılması planlanan li- derler zirvesi öncesinde Başkanlık Divanı ile MKYK'yi topladı. MKYK toplantısı sürer- ken Başbakan Ecevit'in cumhurbaskanlığı seçi- mine ilişkin yazıh açık- lama yaptığı haberi gel- di. Genel Başkan Yar- dımcısı Mustafa Taşar bu metni okudu. MKYK'de Yılmaz'ın cumhurbaskanlığı ile il- gili konuşmayarak "Ge- rek olursa MKYK'yi zirveden sonra yeniden toplanm" dediği bildi- rildi. Bunun ûzerine üyeler de görüş bildir- mediler. ANAP'ta bu konuda değerlendirme yapılmamasının, cum- hurbaşkanlığına dönük hesaplan olduğu belir- tilen Yılmaz'ın zirve öncesi yıpratılmaması amacına dönük olduğu savlandı. Yılmaz'ın bu- günkü zirvede de Bah- çeli ve Ecevit'in öneri- lerini dinleyeceği, ken- disine dönük spekülas- yonlan önlemek için de somut bir öneri götür- meyeceği ifade edildi. ANAP MKYK top- lantısında, teşkilat so- runlan ve 8. Cumhur- başkanı Turgut Ozal'ın ölüm yıldönümüne dö- nük hazırlıklann göz- den geçirildiği ifade edildi. Toplantıda görüş bil- dirilmemesine karşın, bazı genel başkan yar- dımcılan daha sonra yaptıklan değerlendir- melerde, Ecevit'in açık- lamasının Yılmaz'ın cumhurbaşkanlıgı adaylığının önünü kes- meye yönelik olduğunu ifade ettiler. 'Halkla Birlikte Çözüm' toplantılanna katılan 13 CHP il başkanı, bölgesel sorunları raporlaştırdı Güneydoğu acil çözüm bekliyor MAHMUTORAL DtYARBAKIR-CHP'nin "Halkla Birlikte Çözüm'' toplantılanna sunu- lan bildirilerde, bölgenin sosyal, siya- sal ve ekonomik sorunlan sıralandı. Bölgedeki 13 ilin CHP il başkanlan tarafından okunan bildiri ve raporlar- da, Kürt sorununun acilen çözülme- si, köylere geri dönüşlerin sağlanma- sı, OHAL ve koruculuk uygulamala- nnuı kaldınlması, zomnlu göç nede- niyle ekonomik yıkıma uğrayan yurt- taşlara devlet desteği verilmesi isten- di. CHP lideri Ahan Öymen, PM ve MYK üyelerinin de katıldığı "Halk- la Birlikte Çözüm'' toplantılanna, böl- gedeki 13 ilin CHP yöneticileri de ka- tüarak bölgesel sorunlannı aktardılar. CHP örgütleri raporlannda özetle şu görüşlere yer verdiler: Batman: Sivil toplum örgütlerinin verdikleri raporlar referans alınarak ortaya konan tabloda, eğitim, sendi- kal haklar, zorunlu göç nedeniyle or- taya çıkan ağır sorunlar; temel insan hâklan konulannda yaşanan sorunlar Türk Polis Teskilatı Tonton:Polis demokrasinin uyncısıdır Haber Merkezi - tçişleri Bakanı Sa- dertin Tantan, polisin devletin vitrini olduğunu kaydederek, "Aynızamanda devletin, cumhuriyetin ve demokrasi- nin aynasıdır" dedi. Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlı, demokrasiye ina- nan ve sahip çıkan, hukukun üstünlü- ğüne saygıh polis teskilatı olmayı he- deflediklerini söyledi. Türk Polis Teşkilatı'nın 155. kuruluş yıldönümü nedeniyle Polis Radyosu Büyük Stüdyo'da tören düzenlendı. TBMM Başkanı Yıkfanm Akbuhıt, polislerin 155 yıldır canlan pahasına hizmet verdiklerini belirterek, "Bu gö- revler bir hukuk dcvlctinde. anayasa ve kanunlara uygun biçimdeyerine getirfl- nteüdir. Bn zor görev insan hakiarma saygüı ohnak kaydıyla verîne getirüme- Bdfa-" dedi. Emniyet Genel Müdürü Tu- ran Genç de, "demokrasiye inanan ve sahipçıkan,hukukun üstünlüğüne sav- gth, Atatürk ilke ve inküaplaruıa bagh, herkese karşı eşit. tarafsız, milli ve ma- nevi değerierin korunmasmda kararh bir polis teşküatı olmayı" hedefledikle- rini belirtti. Türk Polis Teskilatı'run 155. kuruluş yıldönümü nedeniyle Istanbul'da Tak- sim Meydanı'nda tören düzenlendi. Is- tanbul Emniyet Müdürü Hasan Ozde- mir ile polis okulu ve polis eğitim mer- kezi müdürlerinin Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koymasıyla başlayan tören say- gı duruşu ve tstiklal Marşı'nın okunma- sıyla deyam etti. Törende bir konuşma yapan Ozdemir, Atatürk ilke ve inkı- laplanna bağlı Türk polisinin, devleti- nin güvenliği ve vatandaşının can, ırz ve mal emniyetini canı pahasına koru- duğunu ifade etti. CHP • CHP'li il başkanlannın hazırladığı raporda, Kürt sorununun acilen çözülmesi, köylere geri dönüşlerin sağlanması, OHAL ve koruculuk uygulamalannın kaldınlması, zorunlu göç nedeniyle ekonomik yıkıma uğrayan yurttaşlara devlet desteği verilmesi istendi. ve buna karşın uluslararası sözleşme- lerden kaynaklanan haklann yaşama geçirihnemesi vurgulandı. Ekonomik kalkınma bağlammda da yatınm teş- vikleri verilmesi, TÜPRAŞ Rafineri- si'nin teknolojik yenileşmesinin sağ- lanması ve çahşanlara devredilmesi istendi. Bhlis: Eğitim ve sağlık gibi temel ' sorunlar, köy boşaltmaları, fiziksel yetersizlikler ve kamuda nitelikli per- sonel yetersizlikleri vurgulanırken, et dışalımına gidilmesinin yerli üretimi zayıflattığı; pancar ve tütünde kota uygulamasının da çiftçiyi zora soktu- ğü belirtildi. Diyarbakır: Kürt sorununun öne çı- kanldığı bildiride, ekonomi, eğitim, sosyal ve siyasal sorunlar ve bunlann çözüm önerileri üzerinde duruldu. Kürt sorununun çözümü için Misakı Milli sınırlan içinde banş ortamınm oluşturulması ve demokrasinin ku- rum ve kurallanyla işlerliğinin sağ- lanması istendi. Elaztğ: Kentte işçi ahmlannda ve hizmet götürmede partizanlık yapıl- dığına dikkat çekildi. CHP'nin deği- şik kesimleri kucaklayıcı bir yakla- şımla ve özellikle de iç göçler nede- niyle dışlanan ve mezhep farklılıkla- n gösteren toplum kesimlerinin so- runlanna çözüm üretmeye çalışması istendi. Hakkâri: Değişik kültürel yapılann iç içeliği, hiyerarşik aşiret örgütlen- mesinin bireyin özgürleşmesiyle çe- lişkisi, geleneksel ile çağdaş öğelerin birlikteliği, topraksızlık, işsizlik, göç ve yerleşim birimlerinin dağınıklığı, başta eğitim ve sağlık ohnak özere te- mel altyapı hizmetlerinin yetersizliği ortaya konuldu. Mardin: CHP'nin iktidar olduğu dönemde antidemokratik uygulama- lara yeterince karşı koymadığı, Kürt sorununu evrensel hukuk normlany- la ele almadığı, 3 bin 500 köyün bo- şaltıhnasına seyirci kaldığı, OHAL ve korucu sistemini kaldn-acağı sözunü verdiği halde bunu yapmadığı belir- tildi. Muş: Güneydoğu'da özelleştirilme- ye karşı çıkılan bildiride, son olarak işsizlik sorununun çözümü üzerinde duruldu. Özelleştirme ve işsizlik ko- nulanna ağırlık verildiği ve sahip çı- kıldığı takdirde CHP'nin bölgede es- ki siyasal gücüne kolayca kavuşaca- ğı vurgulandı. Siirt: Şiddetin yarattığı yıkımlar ele alındı. Kentin 150 köyünün boşaltıl- dığı, köylerden aynlanlann çarpık kentleşme, işsizlik, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerde büyük bozukluklar yarattığı vurgulandı. Şanhurfa: Laikliğin topluma iyi an- latıknadığı, faili meçhul cinayetlerin takipçisi olunamadığı ve CHP tabanı- na sa|ıip çıkıhnadığı belirtiliyor. Bil- diride, CHP'nin Kürt sorununa çö- züm önerileri geliştirmede yetersiz kaldığı anlatıldı. Şırnak: Terörün yarattığı çaresizlik üzerinde durulurken, sorunlann çö- zümünün siyasi olduğu vurgulandı. Ekonomik sorunlara çözüm olarak Habur Smır Kapısf ndan ticaretin ge- liştirihnesi istendi. Tunceli: Eğitimde kimi alanlarda nitelikli öğretmen ve sağlıkta da uz- man doktor yetersizliği en büyük so- runlar olarak sıralandı. Van: Işsizliğin çok arttığı, kamu ya- tınmlannın tümüyle durduğu \Tirgu- landı. Turistler dahil kentte dışardan gelenlere potansiyel suçlu gözüyle bakıldığı, saat 15.00'ten sonra çevre illere gidişin yasaklandığı ya da seya- hat özgürlüğünün kısıtlandığı anlatıl- dı. Köy koruculuğu uygulamasının cinayet, soygun ve uyuşturucu ticare- ti dahil, her yönüyle çok büyük olum- suzluklar yarattığı belirtildi. Milletvekili transferi FaziletPortisVnden ANAPveYümaz'a büyüktepki var Almanva'da yakalan Şahin, Bertin'den THY'nin tarifeli uçağı\1a tstanbul'a getirikü. (AA) Sedat Şalıiıı iade edildi İstanbul Haber Servisi-ln- terpol tarafindan kırmızı bül- tenle aranırken 1998 yılında Almanya'da yakalanan maf- ya lideri Sedat Şahin Türki- ye'ye iade edildi. Şahin, Berlin'den kalkan THY'ye ait tarifeli uçakla, saat 15. 15'te Atatürk Hava- limanı'na geldi. Uçaktan po- lis tarafindan alınan Şahin, zırhlı bir araca bindirilerek sıkı güvenlik önlemleri altın- da İstanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne getirildi. Öldürme, soygun ve haraç alma gibi olaylan kapsayan 3 ayn suç- tan dolayı aranan ve Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kesinleşmiş 6 yıl 11 ay hapis cezası bulunan Şa- hin, bugün Bakırköy Adhye- si'ne çıkanlacak. Suç dosyası Şahin'in adı ilk kez, ulus- lararası uyuşturucu kaçakçı- sı Mehmet Nafi Çapan, Hü- seyin Temurtaş ve Çetin Te- murtaş'ın öldürülmesi ola- yıyla duyuldu. Şahin'in adı, kardeşini yaralayan Okan Oztürk'ün öldürülmesi ola- yına da kanştı. Şahin'in kar- deşi Vedat Şahin ile birlikte 1998 yıhnda gözaltına alınan 12 kişi, sorgulannda Sedat Şahin'in azmettirmesiyla çe- şitli öldürme ve yaralama olaylanna kanşnklannı itiraf etmişlerdi. Mustafa BülentArdan, Bi- lal Akın ve Oktay Cincioğ- hı'nun öldürülmesini azmet- tirdiği öne sürülen Şahin, ts- tanbul DGM'deki "çcte" da- vası kapsammda gıyabi tu- tuklu olarak yargılanıyordu. Şahin, Berlin'de doğum yapan eşi Buket Erener'ı zı- yarete giderken 22 Eylül 1998'de üzerindeki sahte italyan pasaportuyla yakala- narak tutuklanmışo. Avrupa Komisyonu Temsilcisi Fogg, Türkiye ile ilişkileri değerlendirdi 4 Etnik farkblık AB için zenginiik 9 ERKANTUYSAL KONYA - Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg, "Türtdye'deki kültürel ve etnik farkhhklar Avrupa BirnğTnin re- fahuıa katkı ve zenginüksağlaya- cakör'' dedi. Fogg, azınlık hakla- nnm da AB'ye giriş sürecinde önemli olduğunu vurguladı. Selçuk Üniversitesi ve Türk Hukuk Enstitüsü tarafindan dü- zenlenen, "Türkiye-Avrupa Bir- liği luşkilerinin Dünü, Bugünü, Yanm" konulu sempozyumda konuşan Karen Fogg, insan hak- lannı yeniden tanımladıklannı ifade etti. tnsan haklannm bir yö- nüyle azınlık haklannı içerdiğini vurgulayan Fogg, "Biz azınlık haklan derken,toplumsaL kültü- rel ve etnik yöndeki farkh kaza- nımlantanımhyoruz. Türkrve'de- Id azmhklar kendilerini ifade ede- bilmeudirler. Türkiye"deki kültü- rel ve etnik farkhhklar Avrupa BirtigTnin refahına katkı ve zen- gmMksağlajacaknr" dedi. Fogg, Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde hükümetlerin yani sua sivil toplum örgütlerinin de ça- lışma içinde olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Türkiye'nnı AB'ye giriş süre- cinde, Avrupa Komisyonu etkin- liklerine devam edecek. Dokü- ınanlar. diyaloglar ve teknik yar- dımlar görüşülecek. tzleme komi- tesi kurulacak. Düzenli raporlar hazuianacak. Bu arada Türkhe programlannı hangi hızla ve ne kadar gerçekleştireceğüıe karar verecek. Biriiğimiz Türkiye'de gençlik. eğnim, meslek ve birçok alanda programlar hazuiayacak. Oğrenciler ve srvil toplum örgüt- leri bu anlamda programlanmı- za katümahdır.'' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP'den bir süre önce 3 milletvekilini transfer eden ANAP'ın cumhurbaşkanhğı seçimi öncesinde bu partiye yö- nelik çengel hareketini sürdüreceği öne sürüldü. Liderleri Mesut Yıl- maz'ın cumhurbaşkanı adaylığı için harekete ge- çen ANAP kurmaylan- nın, FP'nin yenilikçi ka- nadınm desteğini sağla- mak için temas arayışı içinde olduklan sâVunu- lurken bu yöndeki haber- lef FP'yi kanşürdı. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Veysel Candan, "ANAP'ın böyle bir niye- ti olabüir, ama arkadaşla- nmızuı yanhş yapacağuu sanmryorum" diyerek ye- nilikçilere uyanda bulun- du. Candan,"Pariamen- toda transferlerie denge- lerideğiştirip cumhurbaş- kanhğı koltuğuna otur- mak gibi bir niyetleri var- sa, başlamadan vazgeçsin- ler" dedi. Yenilikçi kanat- ta yer alan FP İstanbul Milletvekili Azmi Ateş de, ANAP'la ortak bir cephe içinde yer aunala- rının söz konusu olama- yacağım savunarak grup- ta Yılmaz'a Demirel'den daha fazla tepki duyuldu- ğunu söyledi. FP Genel Başkanı Recai Kutan da liderler zirvesinde uzlaş- ma olasılığının zayıf gö- ründüğünü söyledi. ANAP cephesinde Yıl- maz için yoğun bir çalış- ma başlatıldığı öne sürü- lüyor. Anayasa değişikli- ği sürecinde Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirere yeniden adaylık yolunun açılmasına şiddetle karşı çıkan FP'li muhaliflerle temas arayışında olan ANAP kurmaylannın, Yılmaz için nabız yokla- dığı savunuldu. FP kulis- lerinde ANAP'ın girişün- lerde bulunduğu konuşu- lurken parti içinden tepki- leryükseldi. Veysel Can- dan, "ANAP'tantekHfgel- nüş olabüir, ama ben ar- kadaşlanmızın böyle bir oyuna geleceklerini san- mıyorum. ANAP daha öncebizden3 milletvekiu- ni transfer etmişti. Trans- fer öncesinde çok konu- şubnuşru. böyle bir şeye ihtimal verememiştik, an- cak istenmeycn bir du- tum ortaya çıkb'* dedî.' Yılmaz'ın şaibcleri TBMM'de Yılmaz hak- kındaki yolsuzluk ve usulsüzlük savlannı araş- tırmak üzere kurulmuş olan soruşturma komis- yonlannın çalışmalannı sürdürdüklerine dikkat çeken Candan, "Yıl- maz'uı önce bu şaibeler- denkurrulmasuaklanma- sı lazun. Eğer parlamen- toda millervekili transfer- lerh le dengeleri değiştirip cumhurbaşkanhğı koltu- ğuna oturmak gibi bir ni- yetleri varsa, başlamadan vazgeçsinler. Böyle yapa- rak koltuğa oturulamaz, oturulursa o koltukbatar. Dedikodulara inanmak istemiyoruz. Ümit edüyo- ruz ki Yılmaz ahlakh yo- hı tercih eder" dedi. ANAP'la dirsek teması söylentileri FP'nin yeni- likçi kanadında da rahat- sızlık yarattı. Azmi Ateş, böyle bir temasın söz ko- nusu olamayacağını savu- narak şunlan söyledi: "Ydmaz, bu koalisyo- nun kurulması aşamasuı- da hakkındaki bazı iddi- alarnedeniylehükümette yer almayacağını söyle- mişti. Bu iddialar hâlâ or- ta yerde duruyor. henüz aklanmadL Bu durumda- ki biri cumhurbaşkanı adayı ohnamah." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Cumhurbaskanlığı seçimiyle hüc- re tipi cezaevi arasında ne ilişki var diyebilirsiniz. Sokaktaki vatandaş gerçekten böyle düşünebilir. Ama cezaevindeyseniz veya cezaevinde bir yakınınız varsa durum farklı. Da- ha da ötesi Adalet Bakanlığı bürok- rasisi içindeyseniz de cumhurbas- kanlığı seçimleri sizi bu açıdan ilgi- lendirebilir. Cezaevlerindeki mahkûmlar cum- hurbaskanlığı seçimlerinin sonuçlan- masını endişeyle bekJiyorlar. Çünkü daha önceki bir bakanlık açıklama- sında hücre tipi cezaevi uygulaması- na mayıs ayında geçileceği belirtil- mişti. Bugünlerde hemen herkes cumhurbaskanlığı seçimlerine yo- ğunlaştığı için, birçok uygulama da bu yüzden bu seçimden sonraya kal- dı. . . • • • Bu köşede çokça dile getirdik. Hücre tipi, cezaevlerinde yatan 10 Cumhurbaşkanı ve Hücre Tipi bin siyasi tutuklu ve mahkûmu (ba- kanlığa göre terör suçlulannı) yakın- dan ilgilendiriyorve tabii tedirgin edi- yor. Son 10-15 yıllık cezaevleri tari- himize bir göz atarsak bu tedirginli- ğin boş birtedirginlik olmadığını gö- rürüz. Neredeyse hemen her yıl ce- zaevlerinin birisinde veya birkaçın- da siyasi tutuklu ve mahkûmlar kı- nmdan geçirildiler. "Cezaevinde devlet otoritesi yok" bahanesine sığınan devlet, öfkesini her seferinde siyasilerin tepesinde patlatmış, onlarcasının öldürüldüğü, yüzlercesinin yaralandığı bir tablo yaratmıştı. Daha birkaç ay önce An- kara Ulucanlar Cezaevi'nde elleri kollan bağlı insanlar, tam bir katlet- me mantığıyla vahşice öldürüldüler. Ortaya çıkan bütün bilgi ve belge- ler Ulucanlar'da yapılanın bir katliam olduğunu gösteriyor. TBMM Araştır- ma Komisyonu raporu da bu gerçe- ği doğruladı. Cezaevinde otoritesi ol- mayan devletin görevlileri nasıl olu- yor da, hemen her yıl birçok siyasi- nin yaşamını yitirdiği bir olayın faili haline geliyor? ••• Hücre tipi cezaevi, ülkemiz insanı- nın toplu yaşama ve dayanışma alış- kanlıklannaaykın. Ikincisi özellikle si- yasi tutuklu ve mahkûmlar, yaşadık- ları öldürme ve dayak olaylan nede- niyle, hücrelere atıldıklannda daha yoğun bir baskıyla yüz yüze gelecek- lerinin endişesini taşıyorlar. Bu ne- denle, böyle birgirişime ölümüne di- reneceklerini gönderdikleri mektup- larda, yaptıklan açıklamalarda dile getiriyorlar. Cezaevlerinde uzun yıllar geçirmiş bir kişi olarak biliyorum ki, içerdeki insanlar üzerlerinde bir baskı olma- sa sakin sakin yaşamayı yeğlerler. Kitap okurlar, dil öğrenirier, el işleri yaparlar. Bir de kulaklannı af haber- lerine dikeher. • • • Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, kendisiyle yaptığımız bir sohbette ce- zaevlerinde 70 bin civanndatutuklu ve mahkûm olduğunu söylemişti. Bunun 10 bininin de "terör suçlusu" kapsa- mmda bulunduğunu açıklamıştı. Bu 10 binin, 9 bin civannda olan kısmının da hiçbir şiddet eylemiyle bağlantısı olmadığını, pankart asmak, duvara yazı yazmak, afış yapıştırmak ya da örgüte üyelik gibi gerekçelerle mah- kûm edildiklerini biliyoruz. Bakan Türk, af kanununun, ceza- evlerinin ağzına kadar dolu olması ve yeni bir düzenleme yapmak açı- sından zorunlu olduğunu söylüyor. Ancak af kanunu içine ne yazık ki si- yasiler girmiyor. Birçoğu öğrenci ve genç olan siyasi tutuklu ve mahkûm, çok basit eylemleryüzünden ağır ce- zalar almış durumdalar. Onları içeride tutan bir af kanunu, huzursuzluğu azaltmak bir yana da- ha da arttırabilir. Belki bu noktada 1991 yılında olduğu gibi bir ceza in- dirimiyle bir formül bulunabilir. Siya- silerin birçoğu en az 5 yıldır içerde- ler. Buna bir formül gerekiyor. Son bir not, adli tutuklular, sürekli geciken af kanunu nedeniyle gerilim içindeler. Çok sayıda cezaevinde di- reniş var. Cumhurbaşkanhğı seçiminin ar- dından, cezaevleri yeniden günde- me gelecek. Bakanlığın atacağı adımlan gözden geçirmesinde, ce- zaevlerinin nabzını doğru tutmasın- da yarar var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle