Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15ARAUK2000CUMA
HABERLER
Yargıtay'dan
Kazan'aders
• ANKARA(ANKA)-
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi,
REFAHYOL dönemı
Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın, resen emekli
ettiği, ancak idare
mahkemesınden yürütmeyı
durdurma karan alan
bürokratını görevine iade
etmediğı için tazminat
ödemesi gerektiğinı
bildırdı. Yüksek mahkeme,
tüm organlan bağlayan
yargı kararlaruu yasal süre
içerisinde uygulamayan
kamu görevlilennin
sorumlu tutulacaklannı
anımsatarak "Yasada
açıklanan aynk durumlar
dışında yargı kararlarının
uygulanmasından hıçbir
nedenle kaçuulamaz ve
uygulanması
geciktirilemez" karannı
aldı.
Emeklilehn
tepkisi
• ANKARA(AA)-
DlSK'e bağh Tüm
Emekliler Sendikası
(Emekli-Sen) Genel
Sekreteri Mustafa Balkız,
emeklılerin artık
fedakârlık yapacak hali
olmadığını belirterek
"Insanca yaşayacağımız
bir maaş ıstiyoruz" dedi.
Balkız, 2001 yılı
bütçesinin IMF'nin
önerileriyle hazırlandığmı
savunarak bu bütçenin
çalışanlann ve emeklilerin
sorunlannı çözmeyeceğını,
aksine ağırlaştıracağını
söyledi. Emeklilerin açlık
sınınnın altında yaşam
mücadelesi verdiğini
belirten Balkız, "batık
bankalara katrilyonlarca
kaynak aktaran hükümetın
sıra emeklilere gelince bu
kesime hıçbir şey
vermediğini" söyledi.
Öğretmene
ekzamyok
• ANKARA(ANKA) -
Ücret zamlarını protesto
eylemlennın ardmdan,
öğretim elemanlan "minik
bir ek zam", öğretmenler
ise "srfır ek zam" aldı.
TBMM Plan ve Bütçe
Konusyonu,
üniversitelerde açılacak
ikinci öğretim
programlannda görev
alacak öğretim
elemanlanna ödenecek ek
ders ücretleri ve smav
ücretleri ile öğretmenlerin
ek ders ücretlerinin
arttınlmasına ilişkin
önerileri değerlendirdi.
Üniversitelerde açılacak
ikinci öğretim
programlannda görev
alacak öğretim
elemanlannın ek ders
ücretlerinde 5 kat olarak
öngörülen artış oranı, 10
katına yükseltildi.
Öğretmenler konusundaki
öneri ise reddedildi.
ÇYDD'nin yılbaşi
kermesi açdch
• ANKARA(AA)-
Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği'nin
(ÇYDD) Geleneksel
Yılbaşı Kermesi, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
Salonu'nda açıldı. Öğrenci
burslanna kaynak
oluşturmak amacıyla
dûzenlenen kermeste, el işi
ürünleri, laülanılmış
kıyafetler ve üyelerin
hazırladığı yiyecekler
satışa sunuldu. Standlarm
kiralanması yoluyla da
gelir elde edilen kermese,
Çalışan Çocuklar Demeği,
Kimsesiz Çocuklar
Derneği, ANAÇEV,
TEMA ve Atatürkçü
Düşünce Derneği destek
verdi. ÇYDD, aym amaç
doğrultusunda mayıs
aymda "Bahar Kermesi"
düzenleyecek.
Türkiye, sanatçısına duyarsız
Cenevre'de bir araya gelen 100 ülkeden 500 diplomat, sinema-televizyon sanatçılannın telif haklannın
korunması için ilk uluslararası sözleşmenin hazırlığını yapıyor. Ankara'dan sözleşme için katılım yok
EMİNEKARAKtTAPOĞLU
CENEVRE - Internetin ya-
yılmasıyla, 'teBfhaklannın ko-
runması' sorunu kontrolden
çıkma eğilimine girerken sine-
ma-müzik eserleri ile bunlarm
yapımcı ve oyunculannın telif
haklannm korunmasmı sağla-
yacak yeni bir uluslararası söz-
leşme yürürlüğe giriyor.
Sözleşmenin yürürlüğe gir-
mesiyle, ilk kez sınema-müzik
endüstrisindeki oyunculann ve
eserlerinin geleneksel medya
ile dijital ortamda korunmala-
n sağlanmış olacak.
Cenevre'de 100 ülkenin ka-
tılımıyla hazırlanmakta olan ve
20 Aralık'ta tamamlanması
planlanan sözleşmenin, sine-
ma ve televizyon sektörii için
'dönümnoktaa' olacağı belir-
tilirken iki sektörde de hızlı bir
gelişim yaşayan Türkiye, söz-
leşme hazırlıklanna hiçbir dü-
zeyde katılmıyor. Bu arada, te-
lif haklannm uluslararası stan-
dartlara kavuşturulması için
Türkiye'nın 1995 yılında, iki
WIPO sözleşmesine tarafolun-
duğuna ilişkin Meclıs tarafın-
dan çıkanlan kanunun, Resmı
Gazete'de yayımlanmaması se-
bebiyle yüriirlüğe girmediği,
bu yüzden de Türkiye'deki te-
lifkarmaşasının önüne geçecek
düzenlemelerin 5 yıldır erte-
lendiği ortaya çıktı.
Cenevre'de perşembe günü,
100 ülkeden diplomatlann ve
50 kuruluşun katılımıyla Dün-
ya Fikri Mülkiyet Orgütü (WI-
PO) başkanlığmda başlayan,
Sinema-Müzik Eserlerinin Ko-
runması Diplomatik Konfe-
ransı, fıhn, müzik ve televiz-
yon endüstrisini doğrudan et-
kileyecek yeni sözleşme için
gece oturumlannı da kapsa-
yan yoğun bir çalışma sürdü-
rüyor.
Ortak standart
Sözleşmede, sanatçılann 'ah-
laki' haklanndan sanat eserle-
rinin üretimine, dağıtım, kira-
lama, tamtım ve haklannm dev-
rine kadar birçok konu aynn-
tılı olarak belirlenecek ve telif
haklannm bütün dünyada ortak
bir standarda kavuşması için
düzenlemeler yer alacak.
1996 yılında kabul edilen
Roma Oyuncu, Yapımcı, Mü-
zisyen ve Radyo-Televizyon
Kurumlarmı Koruma Sözleş-
mesi'nin ses kayıtlanna ağırhk
vermesi, görüntülü yaymlann
korunmasmda yetersiz kalma-
sı, sinema-televizyon eser ve
sanatçılanmn korunması için
yeni bir sözleşmeyi gündeme
getirdi. 1996 yılmda da eksik-
lik fark edilmiş, ancak anlaşma
sağlanamadığı için, konu şu
anda yapılan diplomatik kon-
feransa ertelenmişti.
50'nin üzerinde kuruluşun
da katıldığı sözleşme hazırlık-
lannm en aktıf meslek örgütü
ise oyuncu haklannm korun-
ması için uğraş veren Ulusla-
rarası OyuncularFederasyonu
FIA (înternational Federation
of Actors), Türkiye'nin de ara-
lannda bulunduğu 70 ülkeden
üyesi bulunan federasyon, ha-
zırlanacak sözleşmenin, telif
haklanm bütün ülkelerin ken-
di yasalan çerçevesinde etkin
bir yapıya kavuşturması ve
oyuncu haklannın garantiye
alınması için görüşlerini kon-
feransa yazılı olarak sundu.
Diplomatik kaynaklar, Tür-
kiye'nin yeni sözleşmeye te-
mel olan Roma ve Bern anlaş-
malanna taraf ohnaması sebe-
biyle hazırlıklara katılmadığı-
nı belirtirken, Kültür Bakanlı-
ğı, toplanhya kanlmamanın ek-
siklik olduğunu kabul ederek
bunun zamanlama sorunundan
kaynaklandığını bildirdi.
10 günlük bayram tatiliyle birlikte yurtiçi ve yurtdışı programları yoğunluk kazandı
Turizmcileri sevindiren tatîl
• TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Antalya,
Alanya, Kuşadası, Çeşme, Side, Bodrum ve
Kapadokya'da bulunan otellerin büyük bölümünde
doluluk oranının, özellikle bayramın ilk gününden
itibaren yüzde 100'e ulaşmasını beklediklerini söyledi.
tstanbtıl Haber Servisi - Şeker 20 Arahk-1 Ocak tarihlen arasın-
Bayramı ve yılbaşı tatıllerinin
birleşmesiyle 10 güne çıkan ta-
tili değerlendirmek için her gün
değişenplanlaryapılıyor. Türki-
ye Seyahat Acentaları Birliği
(TÜRSAB) Başkanı Başaran
Ulusoy, Antalya, Alanya, Kuşa-
dası, Çeşme, Side, Bodrum ve
Kapadokya'da bulunan otellerin
büyük bölümünde doluluk oranı-
nın, özellikle bayramın ilk gü-
nünden itibaren yüzde 1OO'e ulaş-
masını beklediklerini söyledi.
Uzun tatille birlikte yurtiçi ve
yurtdışı tatil programlan yoğun-
luk kazandı.TÜRSAB Başkanı
Başaran Ulusoy, Akdeniz ve Ege
Bölgesi'nde örü sezon nedeni ile
normalde kapalı olan bazı tesis-
lerin de tatilin yaratacağı satış
potansiyeli nedeniyle açıldığı,
yılbaşı ertesine dek de açık ka-
lacagım belirtti. Şeker Bayramı
ve yılbaşı tatili için otellerin ha-
zırladığı programlar şöyle:
The Marmara: 23 Aralık 2000-
1 Ocak 2001 tarihlen arasındaki
tatil paketinin fiyatı, 3 gece için
iki kişilik odada kişi başına 205
dolar. Aynntılı bilgi için:
(0212)25146 96
Sheraton Voyager: Tatilini An-
talya'da değerlendırmek ısteyen-
ler Greenfıelds Sport Bar'da Ame-
nkah caz pıyanısti Lary O'NeiO'i
La Fontaine Bar'da da Uğur Ke-
maneci ve Tufan Ünalp'ı dinle-
yebilirler. İki kişilik odalann fı-
yatlan 148 milyon lira ile 177
milyon lira arasında değişiyor.
Aynntılı bilgi için: (0242) 238
55 55
Kervansaray: Kapalı yüzme
havuzu da bulunan Uludağ'daki
otelin fiyatı 27 milyon lira ile 75
milyon lira arasında değişiyor.
Aynntılı bilgi için (0212)296 28
80
Ceylan Inter-Continental Re-
sort: Kemer'deki 5 yıldızlı otelin
fiyatı yılbaşı balosu dahil 40 mil-
yon lira ile 50 milyon lira. Aynn-
tılı bilgi için: (0216) 444 03 87
Tatilini, deniz kıyısında güneş-
lenerek geçirmek istemeyen, de-
ğışiklik arayanlar için alternatif
tatil seçenekleri ise şöyle:
AbeJya Turizm: 26 Arahk-1
Ocak tarihleri arasında Kapadok-
ya-Erciyes-Hacıbektaş turuna ka-
tılanlar, Ihlara Vadisi'nde yürü-
yüş yapıp Uçhisar Kalesi'ne tır-
manabilirler. Yanm pansiyon ko-
naklama, yılbaşı balosu ve reh-
berlik hizmetlerinin de dahil ol-
duğu 5 gece 6 gün sürecek gezi-
nin ücreti 250 milyon lira. Abel-
ya Turizm, St. Petersburg-Mos-
kova, Safranbolu-Ilgaz-Amasra,
Mudumu-Sünnet Göl-Abant ve
Izmit'te Aytepe Çiftlik Evi'ne de
tur düzenliyor. Aynntılı bilgi için:
(0212)292 39 87
KampAteşi:Kazadağı, Hasan-
boğuldu Şelalesi, Bergama, As-
sos, Ayvalık ve Cunda adasım
kapsayan 5 gün 6 gecelik Kuzey
Ege gezisinin bedeli 120 milyon
lira, Bodrum-Milas gezisinin üc-
reti ise 160 milyon lira. Doğu
Akdeniz ve Güneydoğu'yu kap-
sayan 8 günlük gezinin fiyatı 215
milyon lira, 5 günlük Kapadok-
ya ve Fethiye gezilerinin bedeli
ise 129 milyon lira. Aynntıh bil-
gi için:
(0212)292 96 05
Gezki Yak: Doğayla baş başa
bir yılbaşı geçirmek isteyenlenn
da Kirazdere'dekı Menekşe Da-
ğevi'nde kalmak için ödeyecek-
leri miktar 70 milyon lira. Aynı
tarihler arasında Samanlı Dağe-
vi'ndeki yılbaşı tatilinin ücreti
ise 85 milyon lira. Şeker Bayra-
mı için de 22-26 Arahk arasında
Safranbolu-Yörükköy-Amasra-
Ilgaz Dağı'ndan oluşan turun be-
deli konaklama şekline göre 95
milyon lira ile 120 milyon lira
arasında değişiyor. Aynntılı bil-
gi için: (0212) 238 51 08
Ogzala Turizm: Güzel atlar
ülkesi' Kapadokya'da 26 Aralık-
1 Ocak tanhleri arasında tatil yap-
mak isteyenlerin 165 milyon li-
ra ödemesi gerekiyor.
Aynı tarihler arasında Rize,
Trabzon, Sümela Manastın, Ay-
der Yaylası'm kapsayan turun be-
deli ise 300 dolar.
DebiTun Yeni yılı, arnavutkal-
dınmlı, dar sokaklı, biblo gibi ta-
rihi konaklarda geçirmek iste-
yenler için 3 günlük Amasra-Saf-
ranbolu gezisinin ücreti 62 mil-
yon lira. Assos-Altınoluk gezisi-
nin ücreti ise 36 milyon lira. Ge-
zi ücretleri için kredı kartı ile üç
taksit de yapılabiliyor. Aynntılı
bilgi için: (0212) 211 52 71
Yurtdışında kayak
10 günlük tatili yurtdışında ge-
çirmek isteyenlere de tur şirket-
leri çeşitli seçenekler sunuyor-
lar. 1075 dolar karşılığmda Ro-
ma'ya veya Paris'e gidilebilece-
ği gibi 7 gece 8 günlük Mısır ge-
zisinin bedeli bin 495 dolar, Bu-
dapeşte gezisinin fiyaö ise 895 do-
lar. 1100 dolar ödeyenlerTunus'ta
safariye katılabilirler.
9 gece 10 günlük Shanghal ve
Pekin gezisinin ücreti ise 1675 do-
lar. Rezervasyon için (0212) 231
90 00. Türkiye Denizcilik îşlet-
meleri de tstanbul-Çeşme-tsken-
deriye-Rodos-Pire-Çeşme-îstan-
bul güzergâhında bir deniz gezi-
si düzenliyor. Karadeniz gemisi
ile yapılacak 11 gün 10 gecelik
turun fiyatı 850 dolardan başlı-
yor. Tatilde kayak yapmak iste-
yenler 299 dolar ve 399 dolar
arasında ücret ödeyerek 7 gece 9
gün Bulgaristan'a gidebilirler.
Doluluk oranlannın yüzde 100"e ulaşması beklenen turizm bölgelerinden oteller hazıruklanıu
tamamlach.Özellikle Lludağ, Kartalkaya. Erciyesve Palandöken'e ilginin büyük olduğu beürnldL
AB ve Türkiye' konulu panelde Avrupa Birliği ile ilişkiler değerlendirildi
'Hep kendimizi aldattık'Istanbul Haber Servisi - Türkiye'nin,
Avrupa Birliği dışında, başka oluşumlar-
la da ilişkiye girebileceği belirtilerek ül-
kemizin dış politikada AB'ye mahkûm
olmadığı vurgulandı.
tstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırma
Merkezi ile Türk Devrim Tarihi Araştır-
ma Enstitüsü'nün birlikte düzenledikleri
"ABveTürkiye'' konulu panel, Bilgi Üni-
versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten
Kazgan başkanlığmda gerçekleşti. Istan-
bul Üniversitesi tktisat Fakültesi Öğretim
Üyesi ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Erol
Manisah, AB'nin, siyasi, ekonomik, kül-
türel açıdanTürkiye'yi içine almasımn, AB
açısmdan hiçbir mantığının bulunmadı-
ğını vurgulayarak Türkiye'nin AB'ye tam
üye olması durumunda kazanan tek tara-
fın ülkemiz olacağmı belirtti. Manisalı,
1995 yılında imzalanan Gümrük Bıriiğj An-
laşması'nm bir başka örneği olmadığını,
AB'nın tek yanlı bir anlaşmayı başka ül-
kelerle yapmadığını söyledi. Manisalı,
Gümrük Birliği Anlaşması'nda bunun.
"Türkiye-AB iüşküerinde gelinen son nok-
ta okiuğu" ifadesinin yer aldığını, Türki-
ye'nin dış ticaret politikasının AB ipote-
ği altına gırdiğini ifade etti.
Avrupa'nın kendi ulusal çıkarlannı, stra-
tejilerini gözettiğim, bu nedenle onlan
suçlamanın yanlış olduğunu ifade eden
Manisalı, "Bizhep kendi kendimizi aldat-
nk AB'yetam üye olmamamız. Avrupa'ya
arkaımzı dönmemiz anlamına geunez. Av-
rupa ile yan yana ilişkiler geüştirmeliyiz.
1995 anfaşmasımn tek yanta maddelerini
ayıklamahyTz" dedi.
ÎÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Ulke Anboğan da, Avru-
pa'nın kimı zaman genişleyen, kımı zaman
daralan bir yapıya sahip olduğunu belirt-
ti. AB'nın "araba" olarak görüldüğünü, an-
cak bu arabanın hangi rotadan kalktığını,
yolunun nereye gıttiğini bibnediğimizi be-
lirten Anboğan, AB'nın üst kimlik olarak
ifade edildigini vurguladı. Anboğan. "21.
yüzyılda alt ktmlikler üst künfiklerden da-
ha etkin ofanaya başladı. Alt ktmlikleri de
görmek gerek. .AB'nin kendi içinde etnik
sorunu var. Bu sorunu yaşıyor ve daha da
yaşayacak" dedi. Türkiye'nin AB'ye gir-
mesinin nüfus dengelerini bozacağını ifa-
de eden Anboğan, "•Türkiyeher zaman Av-
rupa'nuıötekisioktu'' dedi. Anboğan, Tür-
kıye'nin yeni entegrasyon modellenni red-
detmemesı gerektiğini söyledi.
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr.
Emre Gönen ise AB 'de bezirgânlığın esas
olduğunu belirterek Helsinki'de yaşanan
olaylann Türkiye'nin alışık olmadığı bir
şey olduğunu ifade etti. Gönen, AB ile
çatır çatır pazarhk edılmesi gerektiğinı
söyledi.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Strasbourg'aDönerken...
Geçen pazar Strasbourg'a döndüm.
Bir 40 günlük Istanbul yolculuğu böylece noktalan-
mış oldu.
Yahya Kemal'e sormuşlar "Ankara'nın en çok
hoşunuza giden yanı ne?" Hemen yanıtlamış: "Istan-
bul'a dönüşü!" Büyük şairin politik tavnnı da içinde
saklayan bir yanıttır bu.
Uçak Strasbourg'a doğru havalanırken, Yahya Ke-
mal'inki gibi bir rahatlama, bir hoşnutluk duygusu
değildi benimki; tersine bir tedirginlik, derinlere işle-
miş bir acıyla doluydum. Pencereden aşağıya bak-
tım: Altımda, yeşili yok edilmiş, silüetı kaybolmuş,
çoğu bir örnek, kimliksiz, kişiliksiz yapılanyla betona
dönüştürülmüş Istanbul uzanıyordu. Geçen yıl döner-
ken de bu görünümle karşılaşmıştım ve içime otur-
muştu.
Bu yılki gelişimde, bir 40 günlüğüne, biraz daha ya-
kından dolaştım kenti. Boğaz'da Sanyer'e kadar
uzandım. Bir soyleşi için Göztepe'den kalkıp Izmit'e
kadar da gittim.
Ne miydi gördüğüm?
Bir Barbar ordusu şehre girmiş; en başta dogası
olmak üzere yeıie bir etmiş; bir iki saray ve birkaç sul-
tanî cami dışında, eski tstanbul'a ait ne varsa hemen
hemen yoketmişti. Tarihteki Barbar yıkımının en kor-
kunç ömeklerinden biri de bu olacaktır sanıyorum.
Işin acı yanı, bu Barbarlar kenti terketmiş değil;
kollannı Türkiye'nin bütün şehirlerine de uzatmış hal-
de, yıkımını sürdürüyor. Bu canavar, elbet bir gün al-
nına yediği son bir kurşunla can verecek; ama arka-
sından Istanbul'u bulamayacağız. Doğası, tarihi ve anı-
lanyla bu canım kent yok olup gitmiş olacak.
Uçak havalanırken duyduğum acı buydu.
Her gün biraz daha kaybolup giden Istanbul'un
acısı...
•
Niçin bunlar oldu?
Çeşitli nedenlerden biri, planlamadüşüncesinesırt
çevirmemizdir. 30'lu yıllann en büyük buluşlanndan
biriydi planlama ülkemizde. Ekonomisine, eğitimine,
bu arada sehirciliğine kadar getirip uyguluyordu da
bu ilkeyi.
Hep esef etmişimdir: Demokrat Parti, planlı kalkın-
ma yolunu izleseydi; Cumhuriyet'in öteki ilkeleri gibi
buna da saygılı olsaydı, şimdi top devirmezdı bizi.
Ama olmadı; 27 Mayıs'ın açtığı yol da çok geçme-
den baftalandı; 12 Eylül ve onun Cumhuriyet düşma-
nı kadrolan, kurumlann altından girip üstünden çık-
tılar. Ülke, siyasal ve sosyal, bu arada iktisad? olarak
çığnndan çıkanldı. Köylünün öyküsünde olduğu gi-
bi, taşlann bağlanıp köpeklerin salıverildiğı bir ortam-
da yıkıcı güçler gemi azıya aldılar. Kentlerin grafiğin-
deki düşüş de o tarihlerden başlayarak hızlanır. Söy-
ler misiniz: Istanbul, 1980'lerin başlarında bile böyle
miydi?
Şimdi, "Türkiye harmanlandı" diye övünüyorlar;
kentleşiyoruz, ticarileşryoruz dıye olan bıtene övgü-
ler düzüyorlar. Planlama mı? überalizmde yeri yok-
tur, piyasa çözecektir her şeyi, diyoriar. Yani bugün-
kü soygunun, yağmanın, çözülmenin nedenini çare
diye öneriyortar topluma.
Ihanet değilse, ne korkunç bir körlük!
Uçakta içimi yakan bir şey de buydu.
ömeğin Fransa'da, kafası bu denli çığnndan çık-
mış bir liberal aydına da rastlayamazsınız. Liberal ol-
manın başka bir anlamı vardır buralarda; çağın sos-
yal gerçeklerine sırt çevirmek değil. Sonunda bir "Ha-
yek dökuntüsü" diye damgalanmak vardır ki, çekinir
insanlar.
Ama Türkiye'nin liberali bu da, onun dışında kalan
aydınlan pek mi matah? Sayısı hiç de kabank olma-
yan bir gerçek aydın azınlığı dışında, dünyadan ha-
bersizlik, çağın büyük sorunlan karşısında bilgisizlik,
okumama hastalığı, daha da korkuncu kayıtsızlık için-
de yüzüyor onlar da.
Aydın grafığindeki düşüş kaygı vericidir...
•
Bir acı olan da şu: Başta politik kadrolardaki dü-
şüşün yol açtığı genel bir umutsuzluk gördüm halk-
ta. Devlete, kurumlara, giderek geleceğe güven sar-
sılmış durumda; bizzat devlet ıçındekı güçler bile bir-
birine güvenemez halde. Şu son birkaç günün olay-
lan çok şey anlatmıyor mu?
Ama biz böyle değildik, bu hale düşürüldük. Şim-
di, yıkılan yapıyi süratle ayaklan üzerine dikmek ge-
rekiyor. Devleti çağdaş hukuk ve demokrasi ilkeleriy-
le donatmak; onu, soygun ve yağmanın değil, ulu-
sun ve halkın çıkarlarının bekçisi yapmak, atılacak ilk
adımlardır. Aydınlar, böylesi bir onarmada öncü ol-
malıdıriar.
Inandıncılıklarıyla, yurtseverlikleriyle, elbet Cum-
huriyetçilikleriyle de...
CHP İstanbul'da tasfiye' tepkisi
'Karan alanlar
kadar meşruyuz'
BARIŞDOSTER
ÇHP Genel Merkezyö-
netünınin, düşürülen Is-
tanbul il yönetiminden îl
Sekreteri FuatKeskin ve
HalukAkpek i "ihraçis-
temiyledLsipün kuruluna
vermesine'' yönelık tep-
kiler sürüyor. Keskin ve
Akpek, genel merkezin,
il başkanının istifasından
bu yana çamlışmalannı
sürdürmekte olan il yöne-
timıni düşürmek için böy-
le davrandığını belirterek
"Bizekarşıbu karan alan-
lar ne kadar meşruysa,
biz de okadarmeşru>ou"
dediler.
Keskin, bazı yönetici-
lerinin, genel merkeze is-
tifalannı vennelerinden
sonra, kendisinin il sek-
reteri olarak yapmakla
yükümlü olduğu işlen
yaptığını ve bu uygula-
malann, önceki dönem-
lerde de yapıldığuu anım-
sattı. "Ya önceki dönem-
lerde il sekreterliği yap-
nuş arkadaşlanmızın ay-
nı durumlarda yapokla-
n\»rılışnyadabizirnyap-
nğunız doğru. Bunun iki-
sinin ortası olamaz" dı-
yen Keskin, genel mer-
kezin il yönetimini dü-
şürme karan aldıktan son-
ra, kendilerinin disipline
verilmelerinin. "zaman-
lama açısuıdan dikkatçe-
kid" olduğunu vurgula-
dı. Bu uygulamalara itı-
raz ettiğini anımsatan
Keskin, kendisi ve Haluk
Akpek'in disipline veril-
mesi sonucu, il yönetı-
minin fıilen düşürülmüş
olduğunu anlattı.
Önceki yıllarda il say-
manlığı da yapan, düşü-
rülen il yönetiminden Fu-
at Akpek ise "1995 yılın-
da icra takibinde bir ya-
sal sorun yaşamışnm ve
olay aynı gün açıkhğa ka-
vuşmuştu, aklanmıstım.
Bu olayda hiçbir suç un-
suru da yoktu. Ama şim-
di, genel merkezin beni
bu olay nedeniyle disipli-
ne verdiğini öğreniyo-
runTdedı. Akpek, 1995
yılında başından geçen
bu olayın Siyasi Partiler
Yasası açısından suç oluş-
turmadığını belirtti.