23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ARAUK2000CUMA HABERLER Yargıtay'dan Kazan'aders • ANKARA(ANKA)- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, REFAHYOL dönemı Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, resen emekli ettiği, ancak idare mahkemesınden yürütmeyı durdurma karan alan bürokratını görevine iade etmediğı için tazminat ödemesi gerektiğinı bildırdı. Yüksek mahkeme, tüm organlan bağlayan yargı kararlaruu yasal süre içerisinde uygulamayan kamu görevlilennin sorumlu tutulacaklannı anımsatarak "Yasada açıklanan aynk durumlar dışında yargı kararlarının uygulanmasından hıçbir nedenle kaçuulamaz ve uygulanması geciktirilemez" karannı aldı. Emeklilehn tepkisi • ANKARA(AA)- DlSK'e bağh Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Genel Sekreteri Mustafa Balkız, emeklılerin artık fedakârlık yapacak hali olmadığını belirterek "Insanca yaşayacağımız bir maaş ıstiyoruz" dedi. Balkız, 2001 yılı bütçesinin IMF'nin önerileriyle hazırlandığmı savunarak bu bütçenin çalışanlann ve emeklilerin sorunlannı çözmeyeceğını, aksine ağırlaştıracağını söyledi. Emeklilerin açlık sınınnın altında yaşam mücadelesi verdiğini belirten Balkız, "batık bankalara katrilyonlarca kaynak aktaran hükümetın sıra emeklilere gelince bu kesime hıçbir şey vermediğini" söyledi. Öğretmene ekzamyok • ANKARA(ANKA) - Ücret zamlarını protesto eylemlennın ardmdan, öğretim elemanlan "minik bir ek zam", öğretmenler ise "srfır ek zam" aldı. TBMM Plan ve Bütçe Konusyonu, üniversitelerde açılacak ikinci öğretim programlannda görev alacak öğretim elemanlanna ödenecek ek ders ücretleri ve smav ücretleri ile öğretmenlerin ek ders ücretlerinin arttınlmasına ilişkin önerileri değerlendirdi. Üniversitelerde açılacak ikinci öğretim programlannda görev alacak öğretim elemanlannın ek ders ücretlerinde 5 kat olarak öngörülen artış oranı, 10 katına yükseltildi. Öğretmenler konusundaki öneri ise reddedildi. ÇYDD'nin yılbaşi kermesi açdch • ANKARA(AA)- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) Geleneksel Yılbaşı Kermesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Salonu'nda açıldı. Öğrenci burslanna kaynak oluşturmak amacıyla dûzenlenen kermeste, el işi ürünleri, laülanılmış kıyafetler ve üyelerin hazırladığı yiyecekler satışa sunuldu. Standlarm kiralanması yoluyla da gelir elde edilen kermese, Çalışan Çocuklar Demeği, Kimsesiz Çocuklar Derneği, ANAÇEV, TEMA ve Atatürkçü Düşünce Derneği destek verdi. ÇYDD, aym amaç doğrultusunda mayıs aymda "Bahar Kermesi" düzenleyecek. Türkiye, sanatçısına duyarsız Cenevre'de bir araya gelen 100 ülkeden 500 diplomat, sinema-televizyon sanatçılannın telif haklannın korunması için ilk uluslararası sözleşmenin hazırlığını yapıyor. Ankara'dan sözleşme için katılım yok EMİNEKARAKtTAPOĞLU CENEVRE - Internetin ya- yılmasıyla, 'teBfhaklannın ko- runması' sorunu kontrolden çıkma eğilimine girerken sine- ma-müzik eserleri ile bunlarm yapımcı ve oyunculannın telif haklannm korunmasmı sağla- yacak yeni bir uluslararası söz- leşme yürürlüğe giriyor. Sözleşmenin yürürlüğe gir- mesiyle, ilk kez sınema-müzik endüstrisindeki oyunculann ve eserlerinin geleneksel medya ile dijital ortamda korunmala- n sağlanmış olacak. Cenevre'de 100 ülkenin ka- tılımıyla hazırlanmakta olan ve 20 Aralık'ta tamamlanması planlanan sözleşmenin, sine- ma ve televizyon sektörii için 'dönümnoktaa' olacağı belir- tilirken iki sektörde de hızlı bir gelişim yaşayan Türkiye, söz- leşme hazırlıklanna hiçbir dü- zeyde katılmıyor. Bu arada, te- lif haklannm uluslararası stan- dartlara kavuşturulması için Türkiye'nın 1995 yılında, iki WIPO sözleşmesine tarafolun- duğuna ilişkin Meclıs tarafın- dan çıkanlan kanunun, Resmı Gazete'de yayımlanmaması se- bebiyle yüriirlüğe girmediği, bu yüzden de Türkiye'deki te- lifkarmaşasının önüne geçecek düzenlemelerin 5 yıldır erte- lendiği ortaya çıktı. Cenevre'de perşembe günü, 100 ülkeden diplomatlann ve 50 kuruluşun katılımıyla Dün- ya Fikri Mülkiyet Orgütü (WI- PO) başkanlığmda başlayan, Sinema-Müzik Eserlerinin Ko- runması Diplomatik Konfe- ransı, fıhn, müzik ve televiz- yon endüstrisini doğrudan et- kileyecek yeni sözleşme için gece oturumlannı da kapsa- yan yoğun bir çalışma sürdü- rüyor. Ortak standart Sözleşmede, sanatçılann 'ah- laki' haklanndan sanat eserle- rinin üretimine, dağıtım, kira- lama, tamtım ve haklannm dev- rine kadar birçok konu aynn- tılı olarak belirlenecek ve telif haklannm bütün dünyada ortak bir standarda kavuşması için düzenlemeler yer alacak. 1996 yılında kabul edilen Roma Oyuncu, Yapımcı, Mü- zisyen ve Radyo-Televizyon Kurumlarmı Koruma Sözleş- mesi'nin ses kayıtlanna ağırhk vermesi, görüntülü yaymlann korunmasmda yetersiz kalma- sı, sinema-televizyon eser ve sanatçılanmn korunması için yeni bir sözleşmeyi gündeme getirdi. 1996 yılmda da eksik- lik fark edilmiş, ancak anlaşma sağlanamadığı için, konu şu anda yapılan diplomatik kon- feransa ertelenmişti. 50'nin üzerinde kuruluşun da katıldığı sözleşme hazırlık- lannm en aktıf meslek örgütü ise oyuncu haklannm korun- ması için uğraş veren Ulusla- rarası OyuncularFederasyonu FIA (înternational Federation of Actors), Türkiye'nin de ara- lannda bulunduğu 70 ülkeden üyesi bulunan federasyon, ha- zırlanacak sözleşmenin, telif haklanm bütün ülkelerin ken- di yasalan çerçevesinde etkin bir yapıya kavuşturması ve oyuncu haklannın garantiye alınması için görüşlerini kon- feransa yazılı olarak sundu. Diplomatik kaynaklar, Tür- kiye'nin yeni sözleşmeye te- mel olan Roma ve Bern anlaş- malanna taraf ohnaması sebe- biyle hazırlıklara katılmadığı- nı belirtirken, Kültür Bakanlı- ğı, toplanhya kanlmamanın ek- siklik olduğunu kabul ederek bunun zamanlama sorunundan kaynaklandığını bildirdi. 10 günlük bayram tatiliyle birlikte yurtiçi ve yurtdışı programları yoğunluk kazandı Turizmcileri sevindiren tatîl • TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Antalya, Alanya, Kuşadası, Çeşme, Side, Bodrum ve Kapadokya'da bulunan otellerin büyük bölümünde doluluk oranının, özellikle bayramın ilk gününden itibaren yüzde 100'e ulaşmasını beklediklerini söyledi. tstanbtıl Haber Servisi - Şeker 20 Arahk-1 Ocak tarihlen arasın- Bayramı ve yılbaşı tatıllerinin birleşmesiyle 10 güne çıkan ta- tili değerlendirmek için her gün değişenplanlaryapılıyor. Türki- ye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Antalya, Alanya, Kuşa- dası, Çeşme, Side, Bodrum ve Kapadokya'da bulunan otellerin büyük bölümünde doluluk oranı- nın, özellikle bayramın ilk gü- nünden itibaren yüzde 1OO'e ulaş- masını beklediklerini söyledi. Uzun tatille birlikte yurtiçi ve yurtdışı tatil programlan yoğun- luk kazandı.TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde örü sezon nedeni ile normalde kapalı olan bazı tesis- lerin de tatilin yaratacağı satış potansiyeli nedeniyle açıldığı, yılbaşı ertesine dek de açık ka- lacagım belirtti. Şeker Bayramı ve yılbaşı tatili için otellerin ha- zırladığı programlar şöyle: The Marmara: 23 Aralık 2000- 1 Ocak 2001 tarihlen arasındaki tatil paketinin fiyatı, 3 gece için iki kişilik odada kişi başına 205 dolar. Aynntılı bilgi için: (0212)25146 96 Sheraton Voyager: Tatilini An- talya'da değerlendırmek ısteyen- ler Greenfıelds Sport Bar'da Ame- nkah caz pıyanısti Lary O'NeiO'i La Fontaine Bar'da da Uğur Ke- maneci ve Tufan Ünalp'ı dinle- yebilirler. İki kişilik odalann fı- yatlan 148 milyon lira ile 177 milyon lira arasında değişiyor. Aynntılı bilgi için: (0242) 238 55 55 Kervansaray: Kapalı yüzme havuzu da bulunan Uludağ'daki otelin fiyatı 27 milyon lira ile 75 milyon lira arasında değişiyor. Aynntılı bilgi için (0212)296 28 80 Ceylan Inter-Continental Re- sort: Kemer'deki 5 yıldızlı otelin fiyatı yılbaşı balosu dahil 40 mil- yon lira ile 50 milyon lira. Aynn- tılı bilgi için: (0216) 444 03 87 Tatilini, deniz kıyısında güneş- lenerek geçirmek istemeyen, de- ğışiklik arayanlar için alternatif tatil seçenekleri ise şöyle: AbeJya Turizm: 26 Arahk-1 Ocak tarihleri arasında Kapadok- ya-Erciyes-Hacıbektaş turuna ka- tılanlar, Ihlara Vadisi'nde yürü- yüş yapıp Uçhisar Kalesi'ne tır- manabilirler. Yanm pansiyon ko- naklama, yılbaşı balosu ve reh- berlik hizmetlerinin de dahil ol- duğu 5 gece 6 gün sürecek gezi- nin ücreti 250 milyon lira. Abel- ya Turizm, St. Petersburg-Mos- kova, Safranbolu-Ilgaz-Amasra, Mudumu-Sünnet Göl-Abant ve Izmit'te Aytepe Çiftlik Evi'ne de tur düzenliyor. Aynntılı bilgi için: (0212)292 39 87 KampAteşi:Kazadağı, Hasan- boğuldu Şelalesi, Bergama, As- sos, Ayvalık ve Cunda adasım kapsayan 5 gün 6 gecelik Kuzey Ege gezisinin bedeli 120 milyon lira, Bodrum-Milas gezisinin üc- reti ise 160 milyon lira. Doğu Akdeniz ve Güneydoğu'yu kap- sayan 8 günlük gezinin fiyatı 215 milyon lira, 5 günlük Kapadok- ya ve Fethiye gezilerinin bedeli ise 129 milyon lira. Aynntıh bil- gi için: (0212)292 96 05 Gezki Yak: Doğayla baş başa bir yılbaşı geçirmek isteyenlenn da Kirazdere'dekı Menekşe Da- ğevi'nde kalmak için ödeyecek- leri miktar 70 milyon lira. Aynı tarihler arasında Samanlı Dağe- vi'ndeki yılbaşı tatilinin ücreti ise 85 milyon lira. Şeker Bayra- mı için de 22-26 Arahk arasında Safranbolu-Yörükköy-Amasra- Ilgaz Dağı'ndan oluşan turun be- deli konaklama şekline göre 95 milyon lira ile 120 milyon lira arasında değişiyor. Aynntılı bil- gi için: (0212) 238 51 08 Ogzala Turizm: Güzel atlar ülkesi' Kapadokya'da 26 Aralık- 1 Ocak tanhleri arasında tatil yap- mak isteyenlerin 165 milyon li- ra ödemesi gerekiyor. Aynı tarihler arasında Rize, Trabzon, Sümela Manastın, Ay- der Yaylası'm kapsayan turun be- deli ise 300 dolar. DebiTun Yeni yılı, arnavutkal- dınmlı, dar sokaklı, biblo gibi ta- rihi konaklarda geçirmek iste- yenler için 3 günlük Amasra-Saf- ranbolu gezisinin ücreti 62 mil- yon lira. Assos-Altınoluk gezisi- nin ücreti ise 36 milyon lira. Ge- zi ücretleri için kredı kartı ile üç taksit de yapılabiliyor. Aynntılı bilgi için: (0212) 211 52 71 Yurtdışında kayak 10 günlük tatili yurtdışında ge- çirmek isteyenlere de tur şirket- leri çeşitli seçenekler sunuyor- lar. 1075 dolar karşılığmda Ro- ma'ya veya Paris'e gidilebilece- ği gibi 7 gece 8 günlük Mısır ge- zisinin bedeli bin 495 dolar, Bu- dapeşte gezisinin fiyaö ise 895 do- lar. 1100 dolar ödeyenlerTunus'ta safariye katılabilirler. 9 gece 10 günlük Shanghal ve Pekin gezisinin ücreti ise 1675 do- lar. Rezervasyon için (0212) 231 90 00. Türkiye Denizcilik îşlet- meleri de tstanbul-Çeşme-tsken- deriye-Rodos-Pire-Çeşme-îstan- bul güzergâhında bir deniz gezi- si düzenliyor. Karadeniz gemisi ile yapılacak 11 gün 10 gecelik turun fiyatı 850 dolardan başlı- yor. Tatilde kayak yapmak iste- yenler 299 dolar ve 399 dolar arasında ücret ödeyerek 7 gece 9 gün Bulgaristan'a gidebilirler. Doluluk oranlannın yüzde 100"e ulaşması beklenen turizm bölgelerinden oteller hazıruklanıu tamamlach.Özellikle Lludağ, Kartalkaya. Erciyesve Palandöken'e ilginin büyük olduğu beürnldL AB ve Türkiye' konulu panelde Avrupa Birliği ile ilişkiler değerlendirildi 'Hep kendimizi aldattık'Istanbul Haber Servisi - Türkiye'nin, Avrupa Birliği dışında, başka oluşumlar- la da ilişkiye girebileceği belirtilerek ül- kemizin dış politikada AB'ye mahkûm olmadığı vurgulandı. tstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırma Merkezi ile Türk Devrim Tarihi Araştır- ma Enstitüsü'nün birlikte düzenledikleri "ABveTürkiye'' konulu panel, Bilgi Üni- versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten Kazgan başkanlığmda gerçekleşti. Istan- bul Üniversitesi tktisat Fakültesi Öğretim Üyesi ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Erol Manisah, AB'nin, siyasi, ekonomik, kül- türel açıdanTürkiye'yi içine almasımn, AB açısmdan hiçbir mantığının bulunmadı- ğını vurgulayarak Türkiye'nin AB'ye tam üye olması durumunda kazanan tek tara- fın ülkemiz olacağmı belirtti. Manisalı, 1995 yılında imzalanan Gümrük Bıriiğj An- laşması'nm bir başka örneği olmadığını, AB'nın tek yanlı bir anlaşmayı başka ül- kelerle yapmadığını söyledi. Manisalı, Gümrük Birliği Anlaşması'nda bunun. "Türkiye-AB iüşküerinde gelinen son nok- ta okiuğu" ifadesinin yer aldığını, Türki- ye'nin dış ticaret politikasının AB ipote- ği altına gırdiğini ifade etti. Avrupa'nın kendi ulusal çıkarlannı, stra- tejilerini gözettiğim, bu nedenle onlan suçlamanın yanlış olduğunu ifade eden Manisalı, "Bizhep kendi kendimizi aldat- nk AB'yetam üye olmamamız. Avrupa'ya arkaımzı dönmemiz anlamına geunez. Av- rupa ile yan yana ilişkiler geüştirmeliyiz. 1995 anfaşmasımn tek yanta maddelerini ayıklamahyTz" dedi. ÎÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ulke Anboğan da, Avru- pa'nın kimı zaman genişleyen, kımı zaman daralan bir yapıya sahip olduğunu belirt- ti. AB'nın "araba" olarak görüldüğünü, an- cak bu arabanın hangi rotadan kalktığını, yolunun nereye gıttiğini bibnediğimizi be- lirten Anboğan, AB'nın üst kimlik olarak ifade edildigini vurguladı. Anboğan. "21. yüzyılda alt ktmlikler üst künfiklerden da- ha etkin ofanaya başladı. Alt ktmlikleri de görmek gerek. .AB'nin kendi içinde etnik sorunu var. Bu sorunu yaşıyor ve daha da yaşayacak" dedi. Türkiye'nin AB'ye gir- mesinin nüfus dengelerini bozacağını ifa- de eden Anboğan, "•Türkiyeher zaman Av- rupa'nuıötekisioktu'' dedi. Anboğan, Tür- kıye'nin yeni entegrasyon modellenni red- detmemesı gerektiğini söyledi. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emre Gönen ise AB 'de bezirgânlığın esas olduğunu belirterek Helsinki'de yaşanan olaylann Türkiye'nin alışık olmadığı bir şey olduğunu ifade etti. Gönen, AB ile çatır çatır pazarhk edılmesi gerektiğinı söyledi. BIRBAKIMA SERVER TANİLLt Strasbourg'aDönerken... Geçen pazar Strasbourg'a döndüm. Bir 40 günlük Istanbul yolculuğu böylece noktalan- mış oldu. Yahya Kemal'e sormuşlar "Ankara'nın en çok hoşunuza giden yanı ne?" Hemen yanıtlamış: "Istan- bul'a dönüşü!" Büyük şairin politik tavnnı da içinde saklayan bir yanıttır bu. Uçak Strasbourg'a doğru havalanırken, Yahya Ke- mal'inki gibi bir rahatlama, bir hoşnutluk duygusu değildi benimki; tersine bir tedirginlik, derinlere işle- miş bir acıyla doluydum. Pencereden aşağıya bak- tım: Altımda, yeşili yok edilmiş, silüetı kaybolmuş, çoğu bir örnek, kimliksiz, kişiliksiz yapılanyla betona dönüştürülmüş Istanbul uzanıyordu. Geçen yıl döner- ken de bu görünümle karşılaşmıştım ve içime otur- muştu. Bu yılki gelişimde, bir 40 günlüğüne, biraz daha ya- kından dolaştım kenti. Boğaz'da Sanyer'e kadar uzandım. Bir soyleşi için Göztepe'den kalkıp Izmit'e kadar da gittim. Ne miydi gördüğüm? Bir Barbar ordusu şehre girmiş; en başta dogası olmak üzere yeıie bir etmiş; bir iki saray ve birkaç sul- tanî cami dışında, eski tstanbul'a ait ne varsa hemen hemen yoketmişti. Tarihteki Barbar yıkımının en kor- kunç ömeklerinden biri de bu olacaktır sanıyorum. Işin acı yanı, bu Barbarlar kenti terketmiş değil; kollannı Türkiye'nin bütün şehirlerine de uzatmış hal- de, yıkımını sürdürüyor. Bu canavar, elbet bir gün al- nına yediği son bir kurşunla can verecek; ama arka- sından Istanbul'u bulamayacağız. Doğası, tarihi ve anı- lanyla bu canım kent yok olup gitmiş olacak. Uçak havalanırken duyduğum acı buydu. Her gün biraz daha kaybolup giden Istanbul'un acısı... • Niçin bunlar oldu? Çeşitli nedenlerden biri, planlamadüşüncesinesırt çevirmemizdir. 30'lu yıllann en büyük buluşlanndan biriydi planlama ülkemizde. Ekonomisine, eğitimine, bu arada sehirciliğine kadar getirip uyguluyordu da bu ilkeyi. Hep esef etmişimdir: Demokrat Parti, planlı kalkın- ma yolunu izleseydi; Cumhuriyet'in öteki ilkeleri gibi buna da saygılı olsaydı, şimdi top devirmezdı bizi. Ama olmadı; 27 Mayıs'ın açtığı yol da çok geçme- den baftalandı; 12 Eylül ve onun Cumhuriyet düşma- nı kadrolan, kurumlann altından girip üstünden çık- tılar. Ülke, siyasal ve sosyal, bu arada iktisad? olarak çığnndan çıkanldı. Köylünün öyküsünde olduğu gi- bi, taşlann bağlanıp köpeklerin salıverildiğı bir ortam- da yıkıcı güçler gemi azıya aldılar. Kentlerin grafiğin- deki düşüş de o tarihlerden başlayarak hızlanır. Söy- ler misiniz: Istanbul, 1980'lerin başlarında bile böyle miydi? Şimdi, "Türkiye harmanlandı" diye övünüyorlar; kentleşiyoruz, ticarileşryoruz dıye olan bıtene övgü- ler düzüyorlar. Planlama mı? überalizmde yeri yok- tur, piyasa çözecektir her şeyi, diyoriar. Yani bugün- kü soygunun, yağmanın, çözülmenin nedenini çare diye öneriyortar topluma. Ihanet değilse, ne korkunç bir körlük! Uçakta içimi yakan bir şey de buydu. ömeğin Fransa'da, kafası bu denli çığnndan çık- mış bir liberal aydına da rastlayamazsınız. Liberal ol- manın başka bir anlamı vardır buralarda; çağın sos- yal gerçeklerine sırt çevirmek değil. Sonunda bir "Ha- yek dökuntüsü" diye damgalanmak vardır ki, çekinir insanlar. Ama Türkiye'nin liberali bu da, onun dışında kalan aydınlan pek mi matah? Sayısı hiç de kabank olma- yan bir gerçek aydın azınlığı dışında, dünyadan ha- bersizlik, çağın büyük sorunlan karşısında bilgisizlik, okumama hastalığı, daha da korkuncu kayıtsızlık için- de yüzüyor onlar da. Aydın grafığindeki düşüş kaygı vericidir... • Bir acı olan da şu: Başta politik kadrolardaki dü- şüşün yol açtığı genel bir umutsuzluk gördüm halk- ta. Devlete, kurumlara, giderek geleceğe güven sar- sılmış durumda; bizzat devlet ıçındekı güçler bile bir- birine güvenemez halde. Şu son birkaç günün olay- lan çok şey anlatmıyor mu? Ama biz böyle değildik, bu hale düşürüldük. Şim- di, yıkılan yapıyi süratle ayaklan üzerine dikmek ge- rekiyor. Devleti çağdaş hukuk ve demokrasi ilkeleriy- le donatmak; onu, soygun ve yağmanın değil, ulu- sun ve halkın çıkarlarının bekçisi yapmak, atılacak ilk adımlardır. Aydınlar, böylesi bir onarmada öncü ol- malıdıriar. Inandıncılıklarıyla, yurtseverlikleriyle, elbet Cum- huriyetçilikleriyle de... CHP İstanbul'da tasfiye' tepkisi 'Karan alanlar kadar meşruyuz' BARIŞDOSTER ÇHP Genel Merkezyö- netünınin, düşürülen Is- tanbul il yönetiminden îl Sekreteri FuatKeskin ve HalukAkpek i "ihraçis- temiyledLsipün kuruluna vermesine'' yönelık tep- kiler sürüyor. Keskin ve Akpek, genel merkezin, il başkanının istifasından bu yana çamlışmalannı sürdürmekte olan il yöne- timıni düşürmek için böy- le davrandığını belirterek "Bizekarşıbu karan alan- lar ne kadar meşruysa, biz de okadarmeşru>ou" dediler. Keskin, bazı yönetici- lerinin, genel merkeze is- tifalannı vennelerinden sonra, kendisinin il sek- reteri olarak yapmakla yükümlü olduğu işlen yaptığını ve bu uygula- malann, önceki dönem- lerde de yapıldığuu anım- sattı. "Ya önceki dönem- lerde il sekreterliği yap- nuş arkadaşlanmızın ay- nı durumlarda yapokla- n\»rılışnyadabizirnyap- nğunız doğru. Bunun iki- sinin ortası olamaz" dı- yen Keskin, genel mer- kezin il yönetimini dü- şürme karan aldıktan son- ra, kendilerinin disipline verilmelerinin. "zaman- lama açısuıdan dikkatçe- kid" olduğunu vurgula- dı. Bu uygulamalara itı- raz ettiğini anımsatan Keskin, kendisi ve Haluk Akpek'in disipline veril- mesi sonucu, il yönetı- minin fıilen düşürülmüş olduğunu anlattı. Önceki yıllarda il say- manlığı da yapan, düşü- rülen il yönetiminden Fu- at Akpek ise "1995 yılın- da icra takibinde bir ya- sal sorun yaşamışnm ve olay aynı gün açıkhğa ka- vuşmuştu, aklanmıstım. Bu olayda hiçbir suç un- suru da yoktu. Ama şim- di, genel merkezin beni bu olay nedeniyle disipli- ne verdiğini öğreniyo- runTdedı. Akpek, 1995 yılında başından geçen bu olayın Siyasi Partiler Yasası açısından suç oluş- turmadığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle