Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ
HABERLER
İşsizJer
umutsuz
• EDİRNE (AA)-lşve
Işçı Bulma Kurumu Edirne
Şube Müdürlüğü'ne kayıtlı
ışsizlerin sayısının önceki
vıllara göre azaldığı
belirtılirken. sendika
yetkilileri işsizlerin
sayısında önceki vıllara
göre artış olduğunu
bildirdi. TEKSİF Edirne
Şube Başkanı Rami fergül.
sadece kendi sendikalanna
üye işçilerden 2 binden
fazlasının işsiz olduğunu
belirterek "Son olarak
Park Tekstıl
Fabrikası'ndan l .380 kişi
işten çıkarıimıştı. Meriç
Tekstil'in kapalı olması
nedeniyle 623 işçi işsiz
kaldı. tş ve Işçi Bulma
Kurumu'nakayıtlı
kişilerin sayısının az
olması Edirne'deki
işsizliğin az olduğunu
göstermiyor. Edirne'den
Lüleburgaz ve Çorluya
giderek buradaki
fabrikalarda çalışanlar var.
Yüzlerce kişi de iş
bekliyor" dedi.
Erozyonda
çöziim önerisi
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep merkez
Şehitkamil ilçesi Ziraat
Odası Başkanı Zihni
Kepkep, erozyonla
mücadelede. çiftçiye sahip
çıkıldığı takdırde başan
sağlanabileceğini söyledi.
Kepkep. Türkiye için
yaşamsal önem taşıyan
erozyonun önlenmesinde
başan sağlanamadığına,
bitkisel ve hayvansal gıda
ûretim olanaklannın
azaldığına dikkati çekti.
Kepkep. "Floksera
hastalığından büyûk zarar
gören üzüm üreticisine
sahip çıkılsaydı bu alanlar
günümüzde yıne bağ
olacaktı" dedi.
Smıpda eroln
operasyonu
• SOFYA (AA) -
Bulgaristan-Türkiye
sınınnda. Kapıkule
karşısındaki Kapitan
Andreevo sınır kapısında
bu sabahın erken
saatlerinde bir kilogram
eroin ele geçirildi.
Svilengrad Gümrûğü
Basın Ataşesi Kalina
Petrova'nın açıklamasında,
uyuşturucunun,
Türkiye'den Bulgaristan'a
giriş yapan Yugoslavya
plakalı Volksvvagen Golf
tipi bir otomobüde
bulunduğu kaydedildi.
Verilen bilgiye göre, olayla
ilgili olarak aracı kuilanan
V.R. adlı Yugoslavya
vatandaşı ve adı
açıklanmayan bir
Bulgaristan vatandaşı
gözaltına alındı.
'Komutanım, şehidim var...' Askeri alanda elde edilen mutlak başarının devletin sivil kesimindeki izdüşümüfarklı
'Kapalı yerlerden sıkılır olduk
?
ERCAN ÇİTLİOĞLU
-2-
Üç yıl kadar önce Güneydoğu ve Kuzey
Irak'ta gerçekleştirilen büyük biroperasyon
hakkında basına bilgi veren dönemin Genel-
kurmay 2. Başkanı Orgeneral ÇevikBir'in,
"Şu anda dağlarda otuz generalimiz görev
başında" deyişinin belleklerimizdeki taze-
liğini koruduğu bugünlerde dağlardaki ge-
neral sayısında bir değişiklik yok. Yalnızca.
"Dağlara alıştık. kapalı yerlerde sıküır ol-
duk" diyen generaller var. Askeri alanda el-
de edilen mutlak başannın devletin sivil ke-
simindeki izdüşümü ise oldukça farklı.
Bu farklılığın özeti, Diyarbakır Valisi Na-
fiz Kayalı'nın söyleşimiz sırasındaki bir
cümlesinde biçimleniyor. "Onyıkürsürege-
len bir olağanüstö hal yönerimi, geçen süre
içindeolağanüstü hal vasfını kaybeder-." Va-
li Kayalı, bölgedeki değişimlere karşın.
olaylara hâlâ on yıl önce çıkanlmış OHAL
A skerler, operasyon noktalanna
J± gidenyollannbelirlibirplan
içinde asfaltlanmasını talep
ediyorlar. Isteklerinin çok hakh iki
temel gerekçesi var. Öncelikle
toprak yollara, PKK tarafindan
döşenen mayınlardan korunarak
verdikleri "önlenebilir kayıplan"
minimize etmek ve operasyon .
bölgesine olabildiğince çabuk
ulaşmak.
yasasının perspektifinden bakmaya devam
etmelerinin, hizmetteki ivmeyi düşürdüğü-
nü ve gelişmeleri yönlendirmede sıkıntı ya-
şadıklannı açık yûreklilikle söylüyor. Gene-
rallerin, kapalı yerlerden sıkılır olduklannı,
dağlara alıştıklannı söyledikleri bölgedeki
daire müdürlüklerinin büyük bir bölümü ise
vekil memurlarca yürütülüyor ve hepsi bu
yörenin insanlan. Vali Kayalı, vekil müdür
uygulamasının hizmetin hızını düşürdüğü-
nü, memurlann mahallinden oluşunun ise
yerel bağlan nedeniyle bu kişilerin etkilen-
meye açık olmalan sonucunu doğurduğunu.
bu nedenlerle hizmet götürmede sancı ve sı-
kıntılarla karşılaştıklannı söylüyor.
Bölge müdürlükleri
Yöredeki, gerek hizmet önceliklerinin bo-
zulması, gerek kaynak israfina neden olan
en büyük sıkıntı ise genel bütçeden besle-
nen yatınmcı kuruluşlarla doğrudan Anka-
ra'ya bağlı bölge müdürlükleri. BÖlge mü-
dürlüklerinin (örneğin Karayollan, Köy
Hizmetleri gibi) lller Idarcsi Yasası kapsa-
mı dışında bulunmalan, valilerin yöre için
yaşamsal önem taşıyan bu kuruluşlar üze-
rindeki otorite ve denetimini smırlıyor. Böl-
ge müdürlerinin atamalannda, valilerin bir
yetkisi olmadığı gibi görüşleri de alınmıyor.
Ve bu müdürlüklere atananlar öylesine sık
değişiyorlar ki, değil hizmetin sürekliliğini.
hizmetin kendisini olsun saglamak güçleşi-
yor. Vali Kayalı, "Daire müdürü, yardimcı-
9, şube müdürleri, atanır ve görev yeri de-
ğiştirilirken valilerin onayı alınmalı" diye-
rek ekliyor "bölge müdürü atamalannda da
en azuıdan valilerin görüşleri alınmaü." As-
z
Sn Sebşetüllah SEYDADGU/NA
îesçkkur Edsrtz
Uyandfc-Atçag Köyu
Ana arterier dışında. Güneydoğu'da yollann büyük bir bölümünün hâlâ top-
rak oluşu, devletin akıttığıbunca ödeneğe karşın bu konunun niçin çö/ümkne-
mediği sorusunu akla getiriyor. Alçağ köyünde. >ollannı asfaltladığı için millet-
vekili Sagbetullah Seydaoğju'na teşekkür tabelâsı bulunuyor.
lında il idaresi yasasına göre daire müdür-
lerinin atamalan valinin oluruna bağlı, an-
cak bu zorunluluğa genelde uyulduğunu
söylemek olası değil.
Yol yapım ve onarımı
Doğrudan Ankara'ya bağlı bölge müdür-
lüklerinin neden olduğu sıkıntılara örnek
olarak, Karayollan ya da Köy Hizmetle-
ri'nin, genel bütçeden aldığı ödeneklerin bir
bölümünü, söz gelimi program dışı bir yo-
lun yapım ya da onanmı için harcayabilme-
leri gösteriliyor. Vali Kayalı bu gibi durum-
lan "politik baskı altında kalınması" ile
açıklayarak "_ yaüruncı kuruluşlann öde-
neklerinin sarfi, il özel idaresi aracınğı ile va-
lilerin denetimine verilirse kuşkunuz olma-
sın, hiçbir valL Uinin gerçek ihtivacını yansıt-
mayan hiçbir yanrunı onaylamaz-" diyor.
OHAL bölgesini, Türkiye'nin diğer yöre-
lerinden ayıran bazı özellikler var. Örneğin
Batı illerimizde bulunmayan "güvenük yol-
lan"... Askerler, operasyon noktalanna gi-
den yollann belirli bir plan içinde asfaltlan-
masını talep ediyorlar. Isteklerinin çok hak-
lı iki temel gerekçesi var. Öncelikle toprak
yollara, PKK tarafından döşenen ma\ ınlar-
dan korunarak verdikleri "önlenebilir kayıp-
lan" minimize etmek ve operasyon bölge-
sine olabildiğince çabuk ulaşmak.
Teşekkür tabelası
Ana arterier dışında, yollann büyük bir
bölümünün hâlâ toprak oluşu, devletin akıt-
tığı bunca ödeneğe karşın bu konunun niçin
çözümlenemediği sorusunu akla getiriyor.
Naf iz Kayalı, "Güvenlik yollan ile ilgili kay-
naklar, OHAL bölge ve il valilerine aktanla-
rak sarflar güvenlik komutanlıklannın ön-
celik sıralamalanna göre yapdmalı'* diyor,
ancak uygulama bu değil. Erganı'ye gider-
ken yol İcenannda, bir köy halktnm. yollan-
nı asfaltlatan Diyarbakır Millervekili Segbe-
tullah Se>'daoğlu' na teşekkür tabelasını gör-
düğünüzde, bu ödeneklerin nerelere ve kim-
lerin etkisi altında harcandığını hemen an-
lıyorsunuz. Ya da Lice-Hani arasında, prog-
ramda olmaması ve güvenlik yolu kapsa-
mmda bulunmamasına karşın yeni yapılan
10 km"lik asfalt yolu gördüğünüzde. Kaya-
h'nın bu ödeneklenn sarfmda niçin valile-
rin denetimini ısrarla istediğinin ayırdına va-
nyorsunuz.
Hele bu program dışı asfalt yolun çok da
uzağında olmayan bir toprak yolda 7 Mayıs
günü mayına çarpan zırhh bir araçta 6 erin
şehit olduğunu öğrendiğinizde, olayın bo-
yutlan birden biçim değiştiriyor, oy kaygısı
ve politik çıkar uğruna yapılan baskılar bam-
başka bir çizgiye oturuyor.
18 Nisan seçim kampanyası sırasında bir
milletvekili adayının, Köy Hizmetleri Mü-
dürü'ne ".„ köyüne giderken konvoyun önü-
ne bir greyder koyun, köye birlikte gireüm,
sonra dönsün_" ricası, Diyarbakır'da hâlâ
alayla anlatılıyor.
Vali Kayalı, "Bütün bu çarpıklıklann gj-
derümesi için il sisteminin güçlendirilmesi
yeterli, yeni yetkilere hiç gerek yok. Yeni yet-
küer başlangıçta hizmete bir ivme getirir gö-
rünse de sistem sonra daha da hantallaşır.
Ankara ile vaüler arasına ara kademeler ol-
dukça işin akışı, hızlanmakyerine düşer. Böl-
ge müdürlüklerinin bugünkü konumu bu-
dun." diyor. Kaldı ki Kayah'nın çarpıcı bir
saptaması daha var: "Özel idare bütçesinin
sarfina bütünüyle hâkimiz. Ancak bazı böl-
Fali Kayalı, vekil müdür
uygulamasının hizmetin
hızını düşürdüğünü, memurlann
mahallinden oluşunun ise yerel
bağlan nedeniyle bu kişilerin
etkilenmeye açık olmalan
sonucunu doğurduğunu, bu
nedenlerle hizmet götürmede
sancı ve sıkıntılarla
karşılaştıklannı söylüyor.
ge müdürtüklerine gelen ödeneklerin kulla-
nımında zaman zaman usulsüzlükler oldu.
Geçen yıl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlü-
ğü'nde 1 trilyonluk usulsüz ödeme saptandı.
Mali polisin operasyonunda 25 kişi tutuk-
landı_
EkUi olmayan arazileri ekilmiş ve gübre
kullanılmış gibi göstererek sahte fatura ile
gübre sübvansiyonundan yararianmayı
özendiren Diyarbakır Ziraat Odası Başka-
nı, yine geçen yıl tutuklandı. Devletin para-
sını koruma ve büyük yolsuzluklan önleme
uğruna si>-asi baskı altında kaldım. Aynı şey
bu >ıl pamıık ekimi için geçerli. tncelettiri-
yorum ve inceleme bitene kadar ödemeleri
durdurttum." İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü
Güneydoğu'da, OHAL bölgesinde, 130'u
Diyarbakır ilinde olmak üzere yanm kalmış
400'ü aşkın yatınm var.
MÜSİAD'dan aldığımız bilgilere göre
bunlar tekstil, çırçır, yem sanayii, besicilik,
kesimhane, akü ve alöminyum fabrikalan
gibi tesisler. Bölgede nereye giderseniz yı-
kık duvarlan ile yanm kalmış tesisler karşı-
nıza çıkıyor.
1983-84 yıllannda Kaynak Kullanım Des-
tekleme Fonu'ndan. yüzde 50 kaynak iade-
si yöntemi ile başlatılan bu tesislerin bitiri-
lememesini MÜSlAD, yetersiz kredilendir-
me ile açıklarken bu görüşlere hemen hiç-
bir yetkili daha da ilginci Diyarbakırhlar da
katılmıyor. Yanm kalmış tesislerden söz
ederken Diyarbakırhlar bıyıklannın giz-
leyemediği bir gülümseme ile "He valla,
bunlar bi/im Antahr'a'daki otellerimizdir"
diyorlar..
Sürecek -
GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI ÜSKÜDAR 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 1999/64 Tal.
Bir borçtan dolayı ıpoteklı bulunan ve aşağıda tapu kaydında. adeti, cınsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartlan betirtilen taşınmazlar müdûrlü-
ğümuzce açık artırma suretiyle ayn ayn satılarak paraya çevrilecektir.
Satış ılanı ılgılılerın adreslenne teblığe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaraası veya adresi bilinmeyenler için de iş bu satış ılanının ılanen tebliği ye-
nne kaım olacağı ilan olunur
Taşınmazlann tapu kaydı: Üsküdar 3. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğu'nün 17.12.1998 tarih ve 6259 yevmiye No'lu yazısında; lstanbul ili. Üsküdar ilçesi, KJ-
sıkh Mahallesı, Alemdağ Caddesı'nde kain 153 pafta. 793 ada, 158 parsel sayılı 1019 m2 miktarlı kat irtifakJı arsa nitelığinde taşınmazda 240/5095'er arsa pay-
lı (18). (19). (20). (21) No'lu daire vasıflı taşınmazlann müştereken Dursun Dumankaya, Mehmet Dumankaya ve Hasan Dumankaya adlanna kayıtlı olduğu bil-
dırilmıştır.
Halihazır durumlan ve evsaflan: Satışa konu taşınmazlar. lstanbul ılı. Üsküdar ilçesi, Alemdağ Caddesi, Yan Yol üzerinde kaın 153 pafta. 793 ada, 158 par-
sel sayılı 1019 m2 miktarlı arsa üzerinde ınşa edilmiş olan 14 sokak kapı numarah A Blok olarak adlandınlan Dumankaya tş Merkezi isimli 2 bodrum kat + as-
ma katlı zemin * 3 nornıal kat + çekme kattan ıbaret B.A.K. sistemde inşa edilmiş ış merkezi olarak kullanılan taşınmazda 1. normal katta yer alan (18), (19), (20),
(21) bağımsız bölûm No'lu tapu kaydına göre daire vasıflı taşmmazlardır Binanın dış cepheleri BTB kaplı olup, pencere doğramalan alüminyum, merdiven kap-
lamalan Gölpazan mermeri kaplı, korkuluklan demirdir. Dosyasında mevcut tapuda tescıle esas projeye göre satışa konu bağımsız bölümlenn bulunduğu 1. kat-
ta her birı antre. kondor. 2 (veya 1) oda. salon, mutfak, banyo ve tuvalet ihtiva eden 4 adet daire yer almaktadır. Bunlardan; (20) No'lu daire antre, salon, 2 oda,
banyo ve tuv alet mahalleri mevcut olup, (18), (19), (21) No'lu dairelerde ise (20) No'lu daıreden farklı olarak oda sayısı 1 'dir. Sanşa konu bağımsız bölümler ta-
pu kaydında daire olarak geçmekte ise de mahallen yapılan incelemede kattakı iç duvarlann yıkılarak tek hacim haline getirilmek suretiyle birlikte ışyeri olarak
kullanılmakta olduğu tespıt edılmıştir. 1 normal katın zemin kaplamalan seramiktir ve bağımsız bölümler bu katta mercüvenin iki yanında kalmaktadır
tmar dunımn: Dosyada mevcut Osküdar Belediye Başkanlığı lmar ve Planlama Müdürlüğu'nün 23.12.1998 tanh ve 98/5690 sayılı yazısında; 793 ada. 158
parsel sayılı yenn. 02.04.1987 T. T.li ve 1/1000 ölçekli Islah lmar Planında H= 12.50 m. ırtıfada TAKS: 0.25. KAKS: 1 00 olmak üzere, konut alanında kaİdığı,
06.08.1993 '3460 sayı ile ruhsat temdıdi yapıldığı, 11.08.1998 tarih ve 1/1000 ölçekli Bulgurlu-Kısıklı lmar Planı'nda yeşil alanda kalmakta olduğu bıldinlmiş-
tir.
Kıymetleri: Taşınmazlann bulunduğu mevki, çarşı-pazara mesafesi, ulaşım durumu, meskûn bir bölgede ve bir site içinde oluşu, kamu hizmetlerinden yarar-
lanması. yuzölçümü, bmada bulunduklan kat ve yukanda verilen öteki nitelikleri, imar durumu, civannın alım satım rayiçleri ile diğer faktörler ve özellikle tes-
cıle esas olan tasdikli projedeki konum ve boyutlan nazan ıtıbara almarak: _
A-) (18) bağımsız bölüm No'lu daırenin değenne 17.500.000.000- TL (onyedünilyarbeşyüzmilyon lira)
B-) (21) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 17.500.000.000 - TL (onyedimilyarbeşyüzrnilyon lira) > -. . , . t
C-)( 19) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 20.000.000.000- TL (yirmimilyar lira) ' f .
D-) (20) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 22.500.000.000.- TL (y-irmiikimilyarbeşyüzmilyon lira)
kıymetler takdır edilmiş olup. kıymet takdır değerleri Üsküdar lcra Tetkik Mercii Hâkimlıği'nm 1999/356 E. ve 1999/791 K. sayılı kesin karan ile kesinleş-
miştır.
Satış şartlan: 1 - Yukanda tapu kaydı, imar durumu ve halihazır durumu ile kıymetleri verilen;
A-) 240 5095 arsa paylı (18) bağımsız bölüm No'lu dairenin;
1. Satışı 17 09' 1999 Cuma günü, saat 10.00-10.20'ye kadar _ ;
, ' . .
2. Satışı 27 09 1999 Pazartesi günü, saat 10.00-10.20'e kadar -; •' ' ' ' .
B-) 240/5095 arsa paylı (21) bağımsız bölüm No'lu dairenin; . '
1 Satışı 17 09-1999 Cuma günü, saat 10.30-10.50'ye kadar • -• •' -
2. Satışı 27'09 1999 Pazartesi günü, saat 10.30-10.50'ye kadar ' " . • •
C-) 240 5095 arsa paylı (19) bağımsız bölüm No'lu dairenin; .
1. Satışı 1709 1999 Cuma günü, saat 11.00-11.20'ye kadar
2. Satışı 27 09-1999 Pazartesi günü, saat 11 00-11 20'ye kadar
D-) 2405095 arsa paylı (20) bağımsız bölüm No'lu dairenin; ' " •
1. Satışı 1709'1999 Cuma günü, saat 11.30-11.50'ye kadar '
2. Satışı 27'09'1999 Pazartesi günü, saat 11 30-11 50'ye kadar
Üsküdar 4. lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetlerin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas-
raflarını ve paylaştırma masraflannı geçmek şartı ile gayrimenkuller en çok arhrana ıhale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü bakı
kalmak şartıyla artırma 10 gün daha uzatılarak 10 gün olan yukanda yazılı aynı yer ve aynı saatlerde gayrimenkuller 2. artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da
bu miktar elde edilememışse gaynmenkuller en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artınna ilanuıda gösterilen müddet sonunda en çok arhrana ihale edi-
lecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinın malın tahmin edilen kıymetinin %40'mı bulması ve satış isteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla
olması ve bundan başka. paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'sı nisbetınde pey akçesi veya bu miktar kadar mılli bir bankanın kesin ve süresiz temınat mek-
tubunu vermeleri lazımdır Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek uzere mehil venlebıhr. Katma Değer Vergisı, Ihale damga pulu bedelı, ta-
pu alım harcı, tahlıye masraflan alıcıya aıttir. Bırikmış vergiler. tapu satım harcı ve tellaliye satış bedelınden ödenır.
3- lpotek sahıbı alacaklılarla diğer ilgilılerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeler ile on-
beş gun içinde dairemize bıldirmeleri lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- lhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen teklif ettıkleri bedel ile son ıhale bedelı
arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardu". İhale farkı ve temerrüt faizı aynca hükme hacet kalmaksızın
dairemizce tahsil olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname ılan tanhinden itıbaren herkesın görebilmesı için dairede açık olup masrafı venldiğı takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir
6- Satışa iştirak edenlerin, şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/64 Tal. sayılı dosya numara-
sıyla Müdürlüğumüze başvunnalan ilan olunur.
UK. 126
(*) îlgılıler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildır. Basın: 38128
SffiIRMIK /AYDIN ENGtN aenginCa doruk.net.tr.
Savaş Kirletir. Kirletti de...
Farkındayım, pehlivan tefrika-
sına döndü. Son üç Tırmık da P-
KK'nin yeni yöneliminin, Öca-
lan'ın "silahlı mücadeleye son
verme" çağrısının olası ve olum-
lu sonuçlarını tartışmaya ayrıldı.
PKK'nin, özellikle "dağ kadro-
/an"nın çağrıyı benimseyecekleri
ve böylece PKK'nin temel ideolo-
jik eksenini ve mücadele yöntemi-
ni reddederek kendi variığına son
vereceği varsayımından yola çıkıl-
dı. Satır aralarında da olsa bunun
"Türkiye için iyi" olacağı vurgu-
lanmaya çalışıldı.
Kimilerinin -ne anlama geldiği-
nipekdebilmediğim- "düşükyo-
ğunluklu savaş" gibi firaklı bir te-
rimle anlattıkları Güneydoğu'da-
ki çatışmanın bitmesi; kentleri her
anlamda boğan iç göçün en
önemli nedeninin ortadan kalk-
ması; "hukukdevleti" kavramının
Anayasaya süs olarak konmuş bir
ilke olmaktan çıkması; farklı ırksal
kökenlerden insanlann, "Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşı" üst kimli-
ğinde gönüllü buluşması; şove-
nizm sınırlarına dayanmış Kürt ve
Türk milliyetçiliğinin toplumsal ve
siyasal düzlemini (zeminini) yrtir-
mesi elbette Türkiye için iyidir...
Bu inançla iyimser "Tırmıklar
yazıldı.
Gel gör ki yaşam siyah ve be-
yaz değil. Kötümserlik saçan ko-
şullar iyimserliklere gebe kalabili-
yor. lyimserlik, içinde kötümserlik
tohumlannı barındırıyor.
Güneydoğu'daki savaş... dedi-
ğimde öfkelenen okuyucular var.
iyisi mi ben de şu cafcaflı "düşük
yoğunluklu savaş" teriminin ardı-
na saklanayım. Evet, şu "düşük
yoğunluklu savaş" 25 yıldır sürü-
yor. Çeyrek yüzyıl. Bebeklerin de-
likanlılığa, gençlerin erginliğe, er-
ginlerin morukluk yaşına ulaşa-
caklan kadar uzun bir süre.
Eğer son çeyrek yüzyıhmız, sa-
vaş (yani elbette "düşük yoğun-
luklu savaş") koşullarında geç-
mişse "kirlenme" kaçınılmazdır.
Savaş kirletir. Kirletti de. Hepi-
miz az ya da çok kirlendik.
(Düşük yoğunluklu) savaş böl-
gelerinde yaşayanlar, hele hele
"savaşanlar" kirlenmeden en aşı-
rı ölçülerde pay aldılar.
Sorunlan şiddet kullanarak çöz-
mek, çözümü namluların ucunda
aramak, adaleti mermiyle dağıt-
mak bir süre sonra bir yaşam alış-
kanlığına; bir yaşam felsefesine
dönüşür. Gücünü zorbalıkta bul-
manın dayanılmaz kolaylığı, hü-
nerin, yeteneğin silahta sınanır ve
somutlanır oluşu, kirlenmenin en
ürkütücü göstergeleridir. itirafçılar
tanıdım: Güya PKK'nin yolunun
yanlış olduğunu kavrayıp devletin
yanında saf tutmuşlardı. Ama si-
lahatapıyor, zorbalıktan neredey-
se şehvetli bırtat alıyorlardı. "7e-
röristlik" mesleğini terk etmedi-
ler, sadece saf değiştirmiş oldu-
lar.
Özel timciler tanıdım: Rambo
giysileriyle, bedenlerine sardıkla-
rı mermi şeritleriyle Güneydo-
ğu'da şiddet kullanımın ve zora
taparlığın ikliminde yaşamışlardı.
Dinlenmeleri (rehabilitasyon) için
batıya, Ege kent ve kasabalanna
tayin edildiklerinde, "rambo kılık-
/a/7"ndan sıyrıldılar ama "rambo
kimlikleri"nden kopamadılar. Gü-
venlik görevlisi olarak önlerine çı-
kan her sorunu silahla ve zorba-
lıkla çözmekten vazgeçemediler.
Yakalanıp mapus damına düş-
müş PKK'lılar tanıdım: "Hukuk,
demokrasi, siyasal kültür, ideolo-
jik derinlik" gibi terim ve tanımlar
onlara sadece sıkıntı veriyordu.
Silaha tapıyor, zor kullanmanın
kolaylığıyla esrikleşiyorlardı. "At-
tığını vurmak, pusuyu önceden
sezmek, pusu kurup TC askeri
(insan) avlamak" erdeme ve
öğünç kaynağına dönüşmüştü.)
Hepsinin elleri kanlanmıştı ve
en önemlisi bilinçlerini kan bürü-
müştü...
Othello diliyle söyleyelim: "...
Kan, kan, kan... Dünyanın bütün
okyanuslanyıkayamazbukanı..."
Olası bir banşı bu "yurttaşlar"\a
(da) kurmak zorundayız.
Gel de kötümser olma.
Üstelik örgüte gelir sağlama ya
da teröristlere karşı yandaş ka-
zanma kılıflarına sığınarak gırtla-
ğa kadar batılmış eroin tacirliği
var.
Amsterdam sokaklarında eroin
taciri Kürtler tanıdım. Aynı kay-
naktan beslenmeye çabalayan
rakip siyasal örgütlerden söz
ederken "Onların malı revizyo-
nisttir, bizimki devrimci" demeye
getirdikleri iğrenç "espr//e/-"(!) ya-
pıyorlardı.
Yüksekova'da görev yapan
özel timciler tanıdım. Altlarına
çektikleri son model Toyotoları
övünçle göstererek ve "Tozoto"
diyerek otomobilin kaynağını per-
vasızca ilan ediyortardı.
Kirlenmenin sadece iki yüzüne
baktık. Bu kadarı bile iyimserliği
dinamitlemeye yeter.
25 yıl boyunca bu denli kirlen-
miş bir insan malzemesi var orta-
da. PKK'liyse, başkanlannın çağ-
rısına uyup "demokratik cumhu-
riyetin" inşaına ve pekişmesine
katkıda bulunacak; özel timci, ko-
rucu, itirafçı, güvenlik görevlisi ise
bundan böyle "cumhuriyet yurt-
faş/"gibi davranacak; hukuk dev-
leti ilkelerini benimseyerek ve ko-
ruyarak yaşayacak...
Gel de iyimser ol...