22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ HABERLER İşsizJer umutsuz • EDİRNE (AA)-lşve Işçı Bulma Kurumu Edirne Şube Müdürlüğü'ne kayıtlı ışsizlerin sayısının önceki vıllara göre azaldığı belirtılirken. sendika yetkilileri işsizlerin sayısında önceki vıllara göre artış olduğunu bildirdi. TEKSİF Edirne Şube Başkanı Rami fergül. sadece kendi sendikalanna üye işçilerden 2 binden fazlasının işsiz olduğunu belirterek "Son olarak Park Tekstıl Fabrikası'ndan l .380 kişi işten çıkarıimıştı. Meriç Tekstil'in kapalı olması nedeniyle 623 işçi işsiz kaldı. tş ve Işçi Bulma Kurumu'nakayıtlı kişilerin sayısının az olması Edirne'deki işsizliğin az olduğunu göstermiyor. Edirne'den Lüleburgaz ve Çorluya giderek buradaki fabrikalarda çalışanlar var. Yüzlerce kişi de iş bekliyor" dedi. Erozyonda çöziim önerisi • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep merkez Şehitkamil ilçesi Ziraat Odası Başkanı Zihni Kepkep, erozyonla mücadelede. çiftçiye sahip çıkıldığı takdırde başan sağlanabileceğini söyledi. Kepkep. Türkiye için yaşamsal önem taşıyan erozyonun önlenmesinde başan sağlanamadığına, bitkisel ve hayvansal gıda ûretim olanaklannın azaldığına dikkati çekti. Kepkep. "Floksera hastalığından büyûk zarar gören üzüm üreticisine sahip çıkılsaydı bu alanlar günümüzde yıne bağ olacaktı" dedi. Smıpda eroln operasyonu • SOFYA (AA) - Bulgaristan-Türkiye sınınnda. Kapıkule karşısındaki Kapitan Andreevo sınır kapısında bu sabahın erken saatlerinde bir kilogram eroin ele geçirildi. Svilengrad Gümrûğü Basın Ataşesi Kalina Petrova'nın açıklamasında, uyuşturucunun, Türkiye'den Bulgaristan'a giriş yapan Yugoslavya plakalı Volksvvagen Golf tipi bir otomobüde bulunduğu kaydedildi. Verilen bilgiye göre, olayla ilgili olarak aracı kuilanan V.R. adlı Yugoslavya vatandaşı ve adı açıklanmayan bir Bulgaristan vatandaşı gözaltına alındı. 'Komutanım, şehidim var...' Askeri alanda elde edilen mutlak başarının devletin sivil kesimindeki izdüşümüfarklı 'Kapalı yerlerden sıkılır olduk ? ERCAN ÇİTLİOĞLU -2- Üç yıl kadar önce Güneydoğu ve Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen büyük biroperasyon hakkında basına bilgi veren dönemin Genel- kurmay 2. Başkanı Orgeneral ÇevikBir'in, "Şu anda dağlarda otuz generalimiz görev başında" deyişinin belleklerimizdeki taze- liğini koruduğu bugünlerde dağlardaki ge- neral sayısında bir değişiklik yok. Yalnızca. "Dağlara alıştık. kapalı yerlerde sıküır ol- duk" diyen generaller var. Askeri alanda el- de edilen mutlak başannın devletin sivil ke- simindeki izdüşümü ise oldukça farklı. Bu farklılığın özeti, Diyarbakır Valisi Na- fiz Kayalı'nın söyleşimiz sırasındaki bir cümlesinde biçimleniyor. "Onyıkürsürege- len bir olağanüstö hal yönerimi, geçen süre içindeolağanüstü hal vasfını kaybeder-." Va- li Kayalı, bölgedeki değişimlere karşın. olaylara hâlâ on yıl önce çıkanlmış OHAL A skerler, operasyon noktalanna J± gidenyollannbelirlibirplan içinde asfaltlanmasını talep ediyorlar. Isteklerinin çok hakh iki temel gerekçesi var. Öncelikle toprak yollara, PKK tarafindan döşenen mayınlardan korunarak verdikleri "önlenebilir kayıplan" minimize etmek ve operasyon . bölgesine olabildiğince çabuk ulaşmak. yasasının perspektifinden bakmaya devam etmelerinin, hizmetteki ivmeyi düşürdüğü- nü ve gelişmeleri yönlendirmede sıkıntı ya- şadıklannı açık yûreklilikle söylüyor. Gene- rallerin, kapalı yerlerden sıkılır olduklannı, dağlara alıştıklannı söyledikleri bölgedeki daire müdürlüklerinin büyük bir bölümü ise vekil memurlarca yürütülüyor ve hepsi bu yörenin insanlan. Vali Kayalı, vekil müdür uygulamasının hizmetin hızını düşürdüğü- nü, memurlann mahallinden oluşunun ise yerel bağlan nedeniyle bu kişilerin etkilen- meye açık olmalan sonucunu doğurduğunu. bu nedenlerle hizmet götürmede sancı ve sı- kıntılarla karşılaştıklannı söylüyor. Bölge müdürlükleri Yöredeki, gerek hizmet önceliklerinin bo- zulması, gerek kaynak israfina neden olan en büyük sıkıntı ise genel bütçeden besle- nen yatınmcı kuruluşlarla doğrudan Anka- ra'ya bağlı bölge müdürlükleri. BÖlge mü- dürlüklerinin (örneğin Karayollan, Köy Hizmetleri gibi) lller Idarcsi Yasası kapsa- mı dışında bulunmalan, valilerin yöre için yaşamsal önem taşıyan bu kuruluşlar üze- rindeki otorite ve denetimini smırlıyor. Böl- ge müdürlerinin atamalannda, valilerin bir yetkisi olmadığı gibi görüşleri de alınmıyor. Ve bu müdürlüklere atananlar öylesine sık değişiyorlar ki, değil hizmetin sürekliliğini. hizmetin kendisini olsun saglamak güçleşi- yor. Vali Kayalı, "Daire müdürü, yardimcı- 9, şube müdürleri, atanır ve görev yeri de- ğiştirilirken valilerin onayı alınmalı" diye- rek ekliyor "bölge müdürü atamalannda da en azuıdan valilerin görüşleri alınmaü." As- z Sn Sebşetüllah SEYDADGU/NA îesçkkur Edsrtz Uyandfc-Atçag Köyu Ana arterier dışında. Güneydoğu'da yollann büyük bir bölümünün hâlâ top- rak oluşu, devletin akıttığıbunca ödeneğe karşın bu konunun niçin çö/ümkne- mediği sorusunu akla getiriyor. Alçağ köyünde. >ollannı asfaltladığı için millet- vekili Sagbetullah Seydaoğju'na teşekkür tabelâsı bulunuyor. lında il idaresi yasasına göre daire müdür- lerinin atamalan valinin oluruna bağlı, an- cak bu zorunluluğa genelde uyulduğunu söylemek olası değil. Yol yapım ve onarımı Doğrudan Ankara'ya bağlı bölge müdür- lüklerinin neden olduğu sıkıntılara örnek olarak, Karayollan ya da Köy Hizmetle- ri'nin, genel bütçeden aldığı ödeneklerin bir bölümünü, söz gelimi program dışı bir yo- lun yapım ya da onanmı için harcayabilme- leri gösteriliyor. Vali Kayalı bu gibi durum- lan "politik baskı altında kalınması" ile açıklayarak "_ yaüruncı kuruluşlann öde- neklerinin sarfi, il özel idaresi aracınğı ile va- lilerin denetimine verilirse kuşkunuz olma- sın, hiçbir valL Uinin gerçek ihtivacını yansıt- mayan hiçbir yanrunı onaylamaz-" diyor. OHAL bölgesini, Türkiye'nin diğer yöre- lerinden ayıran bazı özellikler var. Örneğin Batı illerimizde bulunmayan "güvenük yol- lan"... Askerler, operasyon noktalanna gi- den yollann belirli bir plan içinde asfaltlan- masını talep ediyorlar. Isteklerinin çok hak- lı iki temel gerekçesi var. Öncelikle toprak yollara, PKK tarafından döşenen ma\ ınlar- dan korunarak verdikleri "önlenebilir kayıp- lan" minimize etmek ve operasyon bölge- sine olabildiğince çabuk ulaşmak. Teşekkür tabelası Ana arterier dışında, yollann büyük bir bölümünün hâlâ toprak oluşu, devletin akıt- tığı bunca ödeneğe karşın bu konunun niçin çözümlenemediği sorusunu akla getiriyor. Naf iz Kayalı, "Güvenlik yollan ile ilgili kay- naklar, OHAL bölge ve il valilerine aktanla- rak sarflar güvenlik komutanlıklannın ön- celik sıralamalanna göre yapdmalı'* diyor, ancak uygulama bu değil. Erganı'ye gider- ken yol İcenannda, bir köy halktnm. yollan- nı asfaltlatan Diyarbakır Millervekili Segbe- tullah Se>'daoğlu' na teşekkür tabelasını gör- düğünüzde, bu ödeneklerin nerelere ve kim- lerin etkisi altında harcandığını hemen an- lıyorsunuz. Ya da Lice-Hani arasında, prog- ramda olmaması ve güvenlik yolu kapsa- mmda bulunmamasına karşın yeni yapılan 10 km"lik asfalt yolu gördüğünüzde. Kaya- h'nın bu ödeneklenn sarfmda niçin valile- rin denetimini ısrarla istediğinin ayırdına va- nyorsunuz. Hele bu program dışı asfalt yolun çok da uzağında olmayan bir toprak yolda 7 Mayıs günü mayına çarpan zırhh bir araçta 6 erin şehit olduğunu öğrendiğinizde, olayın bo- yutlan birden biçim değiştiriyor, oy kaygısı ve politik çıkar uğruna yapılan baskılar bam- başka bir çizgiye oturuyor. 18 Nisan seçim kampanyası sırasında bir milletvekili adayının, Köy Hizmetleri Mü- dürü'ne ".„ köyüne giderken konvoyun önü- ne bir greyder koyun, köye birlikte gireüm, sonra dönsün_" ricası, Diyarbakır'da hâlâ alayla anlatılıyor. Vali Kayalı, "Bütün bu çarpıklıklann gj- derümesi için il sisteminin güçlendirilmesi yeterli, yeni yetkilere hiç gerek yok. Yeni yet- küer başlangıçta hizmete bir ivme getirir gö- rünse de sistem sonra daha da hantallaşır. Ankara ile vaüler arasına ara kademeler ol- dukça işin akışı, hızlanmakyerine düşer. Böl- ge müdürlüklerinin bugünkü konumu bu- dun." diyor. Kaldı ki Kayah'nın çarpıcı bir saptaması daha var: "Özel idare bütçesinin sarfina bütünüyle hâkimiz. Ancak bazı böl- Fali Kayalı, vekil müdür uygulamasının hizmetin hızını düşürdüğünü, memurlann mahallinden oluşunun ise yerel bağlan nedeniyle bu kişilerin etkilenmeye açık olmalan sonucunu doğurduğunu, bu nedenlerle hizmet götürmede sancı ve sıkıntılarla karşılaştıklannı söylüyor. ge müdürtüklerine gelen ödeneklerin kulla- nımında zaman zaman usulsüzlükler oldu. Geçen yıl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlü- ğü'nde 1 trilyonluk usulsüz ödeme saptandı. Mali polisin operasyonunda 25 kişi tutuk- landı_ EkUi olmayan arazileri ekilmiş ve gübre kullanılmış gibi göstererek sahte fatura ile gübre sübvansiyonundan yararianmayı özendiren Diyarbakır Ziraat Odası Başka- nı, yine geçen yıl tutuklandı. Devletin para- sını koruma ve büyük yolsuzluklan önleme uğruna si>-asi baskı altında kaldım. Aynı şey bu >ıl pamıık ekimi için geçerli. tncelettiri- yorum ve inceleme bitene kadar ödemeleri durdurttum." İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü Güneydoğu'da, OHAL bölgesinde, 130'u Diyarbakır ilinde olmak üzere yanm kalmış 400'ü aşkın yatınm var. MÜSİAD'dan aldığımız bilgilere göre bunlar tekstil, çırçır, yem sanayii, besicilik, kesimhane, akü ve alöminyum fabrikalan gibi tesisler. Bölgede nereye giderseniz yı- kık duvarlan ile yanm kalmış tesisler karşı- nıza çıkıyor. 1983-84 yıllannda Kaynak Kullanım Des- tekleme Fonu'ndan. yüzde 50 kaynak iade- si yöntemi ile başlatılan bu tesislerin bitiri- lememesini MÜSlAD, yetersiz kredilendir- me ile açıklarken bu görüşlere hemen hiç- bir yetkili daha da ilginci Diyarbakırhlar da katılmıyor. Yanm kalmış tesislerden söz ederken Diyarbakırhlar bıyıklannın giz- leyemediği bir gülümseme ile "He valla, bunlar bi/im Antahr'a'daki otellerimizdir" diyorlar.. Sürecek - GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI ÜSKÜDAR 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo: 1999/64 Tal. Bir borçtan dolayı ıpoteklı bulunan ve aşağıda tapu kaydında. adeti, cınsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartlan betirtilen taşınmazlar müdûrlü- ğümuzce açık artırma suretiyle ayn ayn satılarak paraya çevrilecektir. Satış ılanı ılgılılerın adreslenne teblığe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaraası veya adresi bilinmeyenler için de iş bu satış ılanının ılanen tebliği ye- nne kaım olacağı ilan olunur Taşınmazlann tapu kaydı: Üsküdar 3. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğu'nün 17.12.1998 tarih ve 6259 yevmiye No'lu yazısında; lstanbul ili. Üsküdar ilçesi, KJ- sıkh Mahallesı, Alemdağ Caddesı'nde kain 153 pafta. 793 ada, 158 parsel sayılı 1019 m2 miktarlı kat irtifakJı arsa nitelığinde taşınmazda 240/5095'er arsa pay- lı (18). (19). (20). (21) No'lu daire vasıflı taşınmazlann müştereken Dursun Dumankaya, Mehmet Dumankaya ve Hasan Dumankaya adlanna kayıtlı olduğu bil- dırilmıştır. Halihazır durumlan ve evsaflan: Satışa konu taşınmazlar. lstanbul ılı. Üsküdar ilçesi, Alemdağ Caddesi, Yan Yol üzerinde kaın 153 pafta. 793 ada, 158 par- sel sayılı 1019 m2 miktarlı arsa üzerinde ınşa edilmiş olan 14 sokak kapı numarah A Blok olarak adlandınlan Dumankaya tş Merkezi isimli 2 bodrum kat + as- ma katlı zemin * 3 nornıal kat + çekme kattan ıbaret B.A.K. sistemde inşa edilmiş ış merkezi olarak kullanılan taşınmazda 1. normal katta yer alan (18), (19), (20), (21) bağımsız bölûm No'lu tapu kaydına göre daire vasıflı taşmmazlardır Binanın dış cepheleri BTB kaplı olup, pencere doğramalan alüminyum, merdiven kap- lamalan Gölpazan mermeri kaplı, korkuluklan demirdir. Dosyasında mevcut tapuda tescıle esas projeye göre satışa konu bağımsız bölümlenn bulunduğu 1. kat- ta her birı antre. kondor. 2 (veya 1) oda. salon, mutfak, banyo ve tuvalet ihtiva eden 4 adet daire yer almaktadır. Bunlardan; (20) No'lu daire antre, salon, 2 oda, banyo ve tuv alet mahalleri mevcut olup, (18), (19), (21) No'lu dairelerde ise (20) No'lu daıreden farklı olarak oda sayısı 1 'dir. Sanşa konu bağımsız bölümler ta- pu kaydında daire olarak geçmekte ise de mahallen yapılan incelemede kattakı iç duvarlann yıkılarak tek hacim haline getirilmek suretiyle birlikte ışyeri olarak kullanılmakta olduğu tespıt edılmıştir. 1 normal katın zemin kaplamalan seramiktir ve bağımsız bölümler bu katta mercüvenin iki yanında kalmaktadır tmar dunımn: Dosyada mevcut Osküdar Belediye Başkanlığı lmar ve Planlama Müdürlüğu'nün 23.12.1998 tanh ve 98/5690 sayılı yazısında; 793 ada. 158 parsel sayılı yenn. 02.04.1987 T. T.li ve 1/1000 ölçekli Islah lmar Planında H= 12.50 m. ırtıfada TAKS: 0.25. KAKS: 1 00 olmak üzere, konut alanında kaİdığı, 06.08.1993 '3460 sayı ile ruhsat temdıdi yapıldığı, 11.08.1998 tarih ve 1/1000 ölçekli Bulgurlu-Kısıklı lmar Planı'nda yeşil alanda kalmakta olduğu bıldinlmiş- tir. Kıymetleri: Taşınmazlann bulunduğu mevki, çarşı-pazara mesafesi, ulaşım durumu, meskûn bir bölgede ve bir site içinde oluşu, kamu hizmetlerinden yarar- lanması. yuzölçümü, bmada bulunduklan kat ve yukanda verilen öteki nitelikleri, imar durumu, civannın alım satım rayiçleri ile diğer faktörler ve özellikle tes- cıle esas olan tasdikli projedeki konum ve boyutlan nazan ıtıbara almarak: _ A-) (18) bağımsız bölüm No'lu daırenin değenne 17.500.000.000- TL (onyedünilyarbeşyüzmilyon lira) B-) (21) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 17.500.000.000 - TL (onyedimilyarbeşyüzrnilyon lira) > -. . , . t C-)( 19) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 20.000.000.000- TL (yirmimilyar lira) ' f . D-) (20) bağımsız bölüm No'lu dairenin değerine 22.500.000.000.- TL (y-irmiikimilyarbeşyüzmilyon lira) kıymetler takdır edilmiş olup. kıymet takdır değerleri Üsküdar lcra Tetkik Mercii Hâkimlıği'nm 1999/356 E. ve 1999/791 K. sayılı kesin karan ile kesinleş- miştır. Satış şartlan: 1 - Yukanda tapu kaydı, imar durumu ve halihazır durumu ile kıymetleri verilen; A-) 240 5095 arsa paylı (18) bağımsız bölüm No'lu dairenin; 1. Satışı 17 09' 1999 Cuma günü, saat 10.00-10.20'ye kadar _ ; , ' . . 2. Satışı 27 09 1999 Pazartesi günü, saat 10.00-10.20'e kadar -; •' ' ' ' . B-) 240/5095 arsa paylı (21) bağımsız bölüm No'lu dairenin; . ' 1 Satışı 17 09-1999 Cuma günü, saat 10.30-10.50'ye kadar • -• •' - 2. Satışı 27'09 1999 Pazartesi günü, saat 10.30-10.50'ye kadar ' " . • • C-) 240 5095 arsa paylı (19) bağımsız bölüm No'lu dairenin; . 1. Satışı 1709 1999 Cuma günü, saat 11.00-11.20'ye kadar 2. Satışı 27 09-1999 Pazartesi günü, saat 11 00-11 20'ye kadar D-) 2405095 arsa paylı (20) bağımsız bölüm No'lu dairenin; ' " • 1. Satışı 1709'1999 Cuma günü, saat 11.30-11.50'ye kadar ' 2. Satışı 27'09'1999 Pazartesi günü, saat 11 30-11 50'ye kadar Üsküdar 4. lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetlerin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflarını ve paylaştırma masraflannı geçmek şartı ile gayrimenkuller en çok arhrana ıhale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla artırma 10 gün daha uzatılarak 10 gün olan yukanda yazılı aynı yer ve aynı saatlerde gayrimenkuller 2. artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememışse gaynmenkuller en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artınna ilanuıda gösterilen müddet sonunda en çok arhrana ihale edi- lecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinın malın tahmin edilen kıymetinin %40'mı bulması ve satış isteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka. paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'sı nisbetınde pey akçesi veya bu miktar kadar mılli bir bankanın kesin ve süresiz temınat mek- tubunu vermeleri lazımdır Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek uzere mehil venlebıhr. Katma Değer Vergisı, Ihale damga pulu bedelı, ta- pu alım harcı, tahlıye masraflan alıcıya aıttir. Bırikmış vergiler. tapu satım harcı ve tellaliye satış bedelınden ödenır. 3- lpotek sahıbı alacaklılarla diğer ilgilılerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeler ile on- beş gun içinde dairemize bıldirmeleri lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- lhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen teklif ettıkleri bedel ile son ıhale bedelı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardu". İhale farkı ve temerrüt faizı aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname ılan tanhinden itıbaren herkesın görebilmesı için dairede açık olup masrafı venldiğı takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir 6- Satışa iştirak edenlerin, şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/64 Tal. sayılı dosya numara- sıyla Müdürlüğumüze başvunnalan ilan olunur. UK. 126 (*) îlgılıler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildır. Basın: 38128 SffiIRMIK /AYDIN ENGtN aenginCa doruk.net.tr. Savaş Kirletir. Kirletti de... Farkındayım, pehlivan tefrika- sına döndü. Son üç Tırmık da P- KK'nin yeni yöneliminin, Öca- lan'ın "silahlı mücadeleye son verme" çağrısının olası ve olum- lu sonuçlarını tartışmaya ayrıldı. PKK'nin, özellikle "dağ kadro- /an"nın çağrıyı benimseyecekleri ve böylece PKK'nin temel ideolo- jik eksenini ve mücadele yöntemi- ni reddederek kendi variığına son vereceği varsayımından yola çıkıl- dı. Satır aralarında da olsa bunun "Türkiye için iyi" olacağı vurgu- lanmaya çalışıldı. Kimilerinin -ne anlama geldiği- nipekdebilmediğim- "düşükyo- ğunluklu savaş" gibi firaklı bir te- rimle anlattıkları Güneydoğu'da- ki çatışmanın bitmesi; kentleri her anlamda boğan iç göçün en önemli nedeninin ortadan kalk- ması; "hukukdevleti" kavramının Anayasaya süs olarak konmuş bir ilke olmaktan çıkması; farklı ırksal kökenlerden insanlann, "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı" üst kimli- ğinde gönüllü buluşması; şove- nizm sınırlarına dayanmış Kürt ve Türk milliyetçiliğinin toplumsal ve siyasal düzlemini (zeminini) yrtir- mesi elbette Türkiye için iyidir... Bu inançla iyimser "Tırmıklar yazıldı. Gel gör ki yaşam siyah ve be- yaz değil. Kötümserlik saçan ko- şullar iyimserliklere gebe kalabili- yor. lyimserlik, içinde kötümserlik tohumlannı barındırıyor. Güneydoğu'daki savaş... dedi- ğimde öfkelenen okuyucular var. iyisi mi ben de şu cafcaflı "düşük yoğunluklu savaş" teriminin ardı- na saklanayım. Evet, şu "düşük yoğunluklu savaş" 25 yıldır sürü- yor. Çeyrek yüzyıl. Bebeklerin de- likanlılığa, gençlerin erginliğe, er- ginlerin morukluk yaşına ulaşa- caklan kadar uzun bir süre. Eğer son çeyrek yüzyıhmız, sa- vaş (yani elbette "düşük yoğun- luklu savaş") koşullarında geç- mişse "kirlenme" kaçınılmazdır. Savaş kirletir. Kirletti de. Hepi- miz az ya da çok kirlendik. (Düşük yoğunluklu) savaş böl- gelerinde yaşayanlar, hele hele "savaşanlar" kirlenmeden en aşı- rı ölçülerde pay aldılar. Sorunlan şiddet kullanarak çöz- mek, çözümü namluların ucunda aramak, adaleti mermiyle dağıt- mak bir süre sonra bir yaşam alış- kanlığına; bir yaşam felsefesine dönüşür. Gücünü zorbalıkta bul- manın dayanılmaz kolaylığı, hü- nerin, yeteneğin silahta sınanır ve somutlanır oluşu, kirlenmenin en ürkütücü göstergeleridir. itirafçılar tanıdım: Güya PKK'nin yolunun yanlış olduğunu kavrayıp devletin yanında saf tutmuşlardı. Ama si- lahatapıyor, zorbalıktan neredey- se şehvetli bırtat alıyorlardı. "7e- röristlik" mesleğini terk etmedi- ler, sadece saf değiştirmiş oldu- lar. Özel timciler tanıdım: Rambo giysileriyle, bedenlerine sardıkla- rı mermi şeritleriyle Güneydo- ğu'da şiddet kullanımın ve zora taparlığın ikliminde yaşamışlardı. Dinlenmeleri (rehabilitasyon) için batıya, Ege kent ve kasabalanna tayin edildiklerinde, "rambo kılık- /a/7"ndan sıyrıldılar ama "rambo kimlikleri"nden kopamadılar. Gü- venlik görevlisi olarak önlerine çı- kan her sorunu silahla ve zorba- lıkla çözmekten vazgeçemediler. Yakalanıp mapus damına düş- müş PKK'lılar tanıdım: "Hukuk, demokrasi, siyasal kültür, ideolo- jik derinlik" gibi terim ve tanımlar onlara sadece sıkıntı veriyordu. Silaha tapıyor, zor kullanmanın kolaylığıyla esrikleşiyorlardı. "At- tığını vurmak, pusuyu önceden sezmek, pusu kurup TC askeri (insan) avlamak" erdeme ve öğünç kaynağına dönüşmüştü.) Hepsinin elleri kanlanmıştı ve en önemlisi bilinçlerini kan bürü- müştü... Othello diliyle söyleyelim: "... Kan, kan, kan... Dünyanın bütün okyanuslanyıkayamazbukanı..." Olası bir banşı bu "yurttaşlar"\a (da) kurmak zorundayız. Gel de kötümser olma. Üstelik örgüte gelir sağlama ya da teröristlere karşı yandaş ka- zanma kılıflarına sığınarak gırtla- ğa kadar batılmış eroin tacirliği var. Amsterdam sokaklarında eroin taciri Kürtler tanıdım. Aynı kay- naktan beslenmeye çabalayan rakip siyasal örgütlerden söz ederken "Onların malı revizyo- nisttir, bizimki devrimci" demeye getirdikleri iğrenç "espr//e/-"(!) ya- pıyorlardı. Yüksekova'da görev yapan özel timciler tanıdım. Altlarına çektikleri son model Toyotoları övünçle göstererek ve "Tozoto" diyerek otomobilin kaynağını per- vasızca ilan ediyortardı. Kirlenmenin sadece iki yüzüne baktık. Bu kadarı bile iyimserliği dinamitlemeye yeter. 25 yıl boyunca bu denli kirlen- miş bir insan malzemesi var orta- da. PKK'liyse, başkanlannın çağ- rısına uyup "demokratik cumhu- riyetin" inşaına ve pekişmesine katkıda bulunacak; özel timci, ko- rucu, itirafçı, güvenlik görevlisi ise bundan böyle "cumhuriyet yurt- faş/"gibi davranacak; hukuk dev- leti ilkelerini benimseyerek ve ko- ruyarak yaşayacak... Gel de iyimser ol...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle