Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kulturtacumhuriyet.com.tr 15
Berliner Ensemble, Brecht'in sürgün yeri Los Angeles'ta elli yıl sonra oyun sahneledi
'Gecikmiş bir saygı'Kültür Servisi - Bertolt
Brecht'in 'ABD'nindayatngjye-
ni dünya dûzeninde yannş bul-
duğu her şeye karşı tepkf olarak
kurduğu Berliner Ensembte adlı
tiyatro topluluğu, tarihinde ilk
kez ABD sınırlan içinde bir oyun
sahneledi. Brecht'in başyapıtla-
nndan biri olan 'Arturo Li'nin
Önlenebilir YükseHşi' toplulu-
ğun elli yıldır sürdûrdügü Ame-
rikan karşıtı tavnn yumuşaması-
nın bir göstergesi olarak ABD'Ii
izleyicinin karşısına çıktı. He-
iner MûDer'in yönettiği Istanbul
Tiyatro Festivali'nde de
izledigimiz oyunda usta oyun-
cu Martin NVuttke başrolü oyna-
dı._
Önce ABD'nin Berkeley ken-
tinde tek bir gösteri sundu top-
luluk. Daha sonra dört temsil ver-
mek üzere Los Angeles'a geldi.
Brecht'in tkinci Dünya Savaşı
sırasında ve sonrasında tam se-
kiz yıl süren sefıl bir sürgün ha-
yatı yaşadığı bu kentte, yazann
en radikal calışmalanndan biri-
ni izlemeye gelenlerin oluştur-
duğu görüntü hem çok şaşırtıcı
hem de göz kamaştıncıydı. Her
biri Brecht edasıyla dolaşan ye-
ni kuşak devrimcilerinden tutun
da soap- opera'lann yildızlanna
kadar geniş bir yelpazeden yüz-
lerce kişi, California Üniversite-
si'nin Freud Playhouse salonunu
doldurdu dört gece boyunca. De-
nilebilir ki, Los Angeles, 1940'lar-
da ABD'ye geldiğinde tek bir
film senaryosu yazabilmek, tek
biroyununu sahneleyebilmek için
adeta yalvaran Brecht'e tam elli
yıl sonra kucak açtı.
Oyunu ABD'de yazmışt
1930'luyıllarda, Almanya'nın
siyasal dengesinin iyice bozuldu-
ğu bir dönemde oyunlannın ve
fılmlerinin art arda yasaklanma-
' eıiiner Ensemble, Brecht'în Arturo
UVnin önlenebilir Yükselişi'ni 50yıl
sonra ABD'de sahneledi Martin
Wutkee, bunun Brecht'in anısına
duyulan büyük saygının bir göstergesi
olduğunu belirterek "Anta neyazık ki
biraz geç kalındı" dedl
sı üzerine ailesıyle birlikte Ber-
lın'i terk etmek zorunda kalmış-
tı Brecht. Hitler'den kaçmak için
lsviçre, Danimarka. Finlandiya
derken soluğu ABD'de, Holywo-
od yakınlanndaki Santa Moni-
ca'daalmıştı. İlk yıllar büyük bir
yoksulluk içerisinde geçmişti. Eş
dosttan, kendileri gibi sürgünde
olan yurttaşlanndan gelen yar-
dımlar sayesinde ailesinin kar-
nını doyurabiliyordu. Salvation
Army adlı bir yardım kuruluşun-
dan da giyecek yardımı alıyordu.
Oyunlannı sahneleme umudu
yoktu, bu nedenle önce film şir-
ketlerinin kapısını çaldı. Toplum-
sal bilinçle yazılmış ve iyi-körü
ıkilemi üzerine kurulmuş senar-
yo öyküleri büyük stüdyo pat-
ronlanndan rağbet görmedi. Ka-
bul ettirebildiği tek senaryo Fritz
Lang'la birlikte yazdığı.Nazili-
derlerinden ReinhardHeydrkh'in
suikastını anlatan 'Hangmen Al-
so Die' (Cellatlar da Ölür) oldu.
Sinema endüstrisini birdalavere
denizi, bir yalan pazan olarak
görüyordu Brecht. Diğeryandan
sahneledigi birkaç oyun da pek
tutmamıştı, tiyatro anlayışı Bro-
adway oyunlanna koşullanmış
olan Amerikan izleyicisine ters
gelmişti.
Brecht, 'Arturo Uİ'nin Önle-
nebilir Yükselişi'ni Amerika'da,
Amerikalılar için yazmıştı. Yerel
pazardaki karnabahar ticaretini
ele geçiren küçük çaplı bir Chi-
cago gangsterinin yükselişıni Hit-
ler" in yükselişine örtülü gönder-
melerde bulunarak anlattığı oyu-
nuyla, faşizmin sınırtanımadığı-
nı Amerikahlara da göstermeyi
umuyordu. Ancak Arturo Ui'nin
ABD'de sahne bulamaması
Brecht'in, bu ülkede geçirdigi
son altı yıl boyunca derin bir mut-
suzluğun içıne düşmesine neden
oldu. fOyun ilk kez, Brecht'in
ölümünden iki yıl sonra, 1958'de
Stuttgart'ta sahnelendi.) Ünlü bir
şürinde Brecht "Shelly,Loııdra'yı
cehenneme benzermekle hata et-
ti, çûnkü cehennem ancak Los
Angeles'la kı\aslanabilir~ diye-
rek mutsuzluğunu dile getirmiş-
ti. 1947'nin ekiminde bu cehen-
neme daha fazla dayanamayarak
ülkeyi terk etmeye karar verdi.
Ancak tam aynlık hazırlıklan ya-
parken Amerika Karşıtı Etkinlik-
İeri Soruşturma Komitesi tara-
fından Komünist Parti'yle olan
ilişkileri konusunda sorguya çe-
kildi. Soruşturma sırasında ger-
çekten büyük bir hüner gösterdi
Brecht, kendisi ve arkadaşları
hakkmda tek bir bilgi vermedi.
"Onlar Nazfler kadar kötü değO-
lerdT demişti. "Nazfler bana si-
gara içmem için asla ian vermi-
yorlaraV Ertesi yıl Isviçre'ye git-
mek için ABD'yi terk etti.
Toplulukta yeni yönetim
Berliner Ensemble için ABD'de
verdiği temsiller bir 'flk'ti, ancak
ABD turu, topluluk için yarım
asırdır yürüdüğü yolun sonu an-
lamma da geliyor. Çünkü bu ya-
zın sonundan itibaren topluluk ar-
tık aynı isimle çıkmayacak sanat-
severlerin karşısına; yeni bir isim
ve yeni bir yönetim altında yolu-
na devam edecek. Tarihinin ilk
Martin VVutkee,"Arturo L i'nin Önlenebilir Yükselişi'nde.
kırk yılı boyunca Almanya'da ti-
yatronun en önemli köşetaşı olan,
neredeyse bir anıt gibi görülen
topluluk, Demir Perde'nin sınır-
lannın ötesindeki tiyatrolan da
etkiliyordubiryandan. Amerikan
Tiyatrosu bile Brecht'in sıradan in-
sanı anlatan epiklerinden, izleyı-
ciyle oyun arasındaki diyalektik
alışverişe ilişkin teorilerinden bes-
leniyordu. Duvann yıkılıştndan
sonra söyleminde ve çizgisinde
belirgin bir yumuşama olan top-
luluk, küresel sanat alışverişinde
daha fazla yer almaya başladı. Bu
anlamda. yürüdüğü engebeli yol-
da tırmanılması en zor olan tepe
ABD'ydi.
Berliner Ensemble o tepeye tır-
mandı en sonunda. Geçen ay, Ar-
turoUi'nin sahnelenmesinden bir
gün önce Los Angeles'ın Beledi-
ye Başkanı DickRiordan bundan
yıllar önce kentin Brecht'e yap-
tığı kaba karşılamayı affettiımek
istercesine. onun tüm insanlığa
yaptığı katkılardan söz eden res-
mi bir açıklamada bulundu. Ber-
liner Ensemble'ın Los Angeles'a
gelişi nedeniyle düzenlenen kar-
şılamada Martin VVutkee'nin yap-
tığı konuşma ise biraz acı ama an-
lamlıydı: "Bu, Brecht'in anısına
duyulan büyük saygının bir gös-
tergesi. Ama ne vaak ki biraz geç
kaJuKn."
500'denfazla oyunun sahnelendiği Avignon Festivali'nden çarpıcı ve ilginç yorumlar
Thomas Ostermeirtıuiısmayarattı
MARKLEVÎTAS
Bu yıl 53.'sü yapılan \e Avrupa'nın
en önemli tiyatro festivallerinden biri
olan Avignon Festivali, 500'den fazla
oyuna evsahipliği yaptı. Eleştirmenle-
rin festivali turistik olmasıyla eleştirme-
lerine rağmen, bu yıl da dünyanın her
yerinden yazarlar, yönetmenler, oyun-
cular burada buluştular.
Konuk ülkelerin Güney Amerika'dan
seçildiği bu festivalde Avrupa ülkelenn-
den sadece Almanya, Italya ve Bulga-
ristan vardı. Eylül ayında koreograf
Sascha \Vahz ile birlikte Berlin'in en
prestijli tiyatrolanndan biri olan Scha-
ubühne'nin başına geçecek olan Tho-
mas Ostermeir, katıldığı üç oyunla bü-
yük tartışmalar yarattı. Bertolt Brecht' in
'Adam Adamdır', Richard Dresser'in
'UnderderGürtellinie' ve MarkRaven-
hill'in 'Shopping and Fucking' adlı
oyunlanndan sadece üçüncüsünü izle-
me şansını elde ettim. Festival broşürün-
de yer alan "Bazı sahneter şoke edebi-
lir" cümlesi, izleyicılerin bu oyuna yo-
ğun ilgi göstermesine neden oldu. Uyuş-
turucu bağımlısı bir çift ve eşcinsel öte-
ki çiftin yaşamlannm anlatıldığı bu
oyunda çok çarpıcı sevişme sahneleri yer
alıyor. Tekno müziğin sıkça kullanıldı-
ğı oyunda, Ostermeir para konusunu
zeki birüslupla irdelemiş ve üç saat sü-
ren oyunu zevkle izlenir hale getirmiş.
Oyunculannın performansımn çok yük-
sek olduğu bu oyun, festivalin en başa-
nlı yapımlanndan biriydi.
Fransa'dan on dokuz oyun
Konuk ülkelerden Brezilya'nın prog-
rarm müzik ağırlıklı geleneksel göste-
rilerden seçilmişti. AntonioNobrega'nın
"Pernambouc" adlı oyunu, Brezirya'nm
kültürel kimliğiyle ilintili dans ve şar-
kılardan oluşuyordu. Circo Branco ad-
lı grup ise Isa'nın doğumundan başla-
yarak hayatınm önemli evrelerini dini
şarkılarla izleyiciye aktanyordu. Oyu-
nun başmda ise izleyicilere dağıtılan
mumlarla bir ritüel ortamı hazırlamyor.
daha sonra da herkes mumlann eşliğin-
de bu kalabalık kadm topluluğunu ta-
R
Obvier P>'nin yazdığı "Theatres' adh oyundan.
kip ediyordu. Oyunun finalinde,
Isa'nın öldükten sonra ruhunun
tekrar dirildiği söyleniyor ve bu-
nun üzerine oyuncular izleyici-
leri dansa kaldınyorlardı. Arjan-
tin ise Brezilya'dan daha kapsam-
lı bir programla izleyicilerin kar-
şısına çıktı. Tango gösterileri,
1930'lu yıllann kabarelerinin ya-
nı sıra Buenos Aires'in en önem-
li kukla tiyatrolanndan biri olan
El Preferico de Objetos toplulu-
ğu dört ayn gösteriyle festivale ka-
tıldı. Bunlann içinde izlediğim
Heiner Müller'in "Hanüet Maki-
nesi" adlı oyununda Hamlet bir
kukla, Ophelia ise bir oyuncu ta-
rafından canlandınlıyordu. Bu
oyun, yüksek temposu ve aktörlerin
hem oyuncu hem de kuklalan yönlen-
diren kişiler olmalanyla dikkat çeken bir
çahşmaydı. Metnin çok çarpıcı bir re-
jiyle izleyiciye sunulması, bize yakın ta-
rihi ve sosyal eşitsizlikleri sorgulattı.
estivale üç
oyunla katılan
Thomas
Ostermeir
yorumlanyla
büyük tartışmalar
yarattı. Yann Joel
Collin'in 9 saat
süren 4. Henry'si
büyük beğeni
topladı. Py'nin
'Theatres' adlı
oyunu Paris'te
sahnelenecek.
El Preferico de
Objetos 'un
gösterileri
çarpıcıydı.
Thomas Ostermeir'in yönettiği 'Shopping and Fucking'.
On dokuz oyunla festivale katılan ev-
sahibi ülke Fransa ise açılışı WîlKam Sha-
kespeare'in ünlü oyunu "5. Henry" ile
yaptı. Jean-LouisBenoittarafindan sah-
nelenen, ünlü tiyatro ve sinema oyun-
cusu PhilüppeTorreton'un 5. Henry'yi
El Preferico de Objetos- "Zooedipous"
canlandırdığı bu oyun eleştir-
menlerce begenilmedi. Fakat
iki gün sonra oynanmaya baş-
lanan, aynı yazann Yann-Jo-
el Collin tarafindan sahnele-
nen "4. Henry" .adlı oyunu,
toplam dokuz saat sürmesine
rağmen izleyicilerin büyük
beğenisini topladı. Aynca po-
litik çıkışlan iletanman, Fran-
sa'nın Bosna'ya olan tutumu
nedeniyle ünlü yönetmen Ari-
ane Monuchtdne ve arkadaş-
ları ile açlık orucu yapan Ofi-
>ier P>
f
, festivale iki oyunla
birden katıldı. Geçen aylarda
Orleans DevletTiyatrosu'nun
başına geçen Py'nin dört yıl
önce kaleme aldıfı "Theatres" adlı oyu-
nu Michel Raskine tarafindan sahnelen-
di. Anlatıcmm hem kendisiyle hem de
anne ve babasıyla olan çelişkilerinin
konu edildiği bu oyun önümüzdeki ay-
larda Paris'te birçok tiyatroda sahnele-
necek. Py'nin Bosna savaşı üzerine yaz-
dığı 'Requiem pour Srebrenica' adlı
oyun, yazann kendisi tarafindan sah-
nelendi.
Yaşanmış ve yaşanacak bütün savaş-
lar adına sorular soran bu oyun üç ka-
dının ortak dramı üzerine kurulmuş.
Paris'te yaşayan Mehmet Ulusoy'un ti-
yatrosunda oyıınculuk yapan Didier Ge-
orges Gabily tarafindan kaleme alınmış
"Lalla ou la terreur" adlı oyun. altı ki-
şilik bir grubun dışandan gelecek bir sal-
dırıyı beklemelerini konu ediniyor. Je-
an-François Matignon tarafindan sah-
nelenen oyunun büyük bir kısmının loş
ışıkta oynanması ve ritmin çok düşük
olması nedeniyle izleyicilerin çoğun-
luğu oyun sırasında salonu terk etti.
Ustalar 2000'e hazırtanıyor
Dans programında ise oldukça ilginç
isimler göze çarpıyordu. Bu yıl Ulus-
lararası istanbul Tiyatro Festivali'ne "O
Nerterden" adlı gosterisıyle katılan Mat-
hilde Mornier, Angelin Preljocaj, Jean
Ribauh,Catherine Berbessou, Blanca U
ve Sasha Wahz gibi koreograflann ça-
lışmalan yoğun bir ilgiyle karşılandı.
Özellikle genç gruplann katıldığı
Avignon Off bölümünde ise bu yıl genç
yazarlann oyunlanna ağırlık verilmiş.
95 mekânda perde açan 500'den fazla
oyun için izleyiciler seçim yapmakta
bir hayli zorlandılar. Tragedyadan ko-
medyaya, kukla tiyatrosundan dansa,
stand-up'tan sirke kadar uzanan bu ge-
niş yelpazede öne çıkan gruplar bir son-
raki yıl aynı gösteriyle yeniden Avignon
Off a katılabiliyorlar.
Bu yıl festivale büyük ustalann. ka-
tılmamasının nedeni, hepsinin önümüz-
deki yıla hazırlanmalanndan kaynakla-
nıyor. Avignon'un 2000 yılı için Avru-
pa'da seçilen dokuz kültür şehrinden
biri olması, gelecek yılki festivale ayn
bir önem katıyor. Peter Brook, Ariane
Monuchkine gibi yönetmenler şimdiden
Avignon 2000 projelerini hazırlıyorlar.
Anlaşılan tüm eleştirilere ve tartışma-
lara rağmen. tiyatro rüzgân, Fransa'nın
bu güzel kentinden daha uzun yıllar
eseceğe benziyor.
Marilyn Monroe ölüm yıldönümünde anıldıKültür Servisi-Marilyn Monroe'nunar-
kadaşlan, yakınlan ve hayranlan ölümünün
37. yıldönümünde bİT araya gelerek ünlü yü-
dızm trajik yaşamı ve sırn hâlâ çözüleme-
mış ölümü üzerine konuştular.
Sanatçının kuaforü ve dert ortağı Mkkey
Song yaptığı konuşmada Marilyn'i şu söz-
lerle andı: "O kadar parlak bir yıldızdı ki
bizim istediğimizden dahaçabuk söndü ama
bizkr her zaman ondan kalan ışıkla aydm-
lanmay-a devam edeceğiz."
Monroe'nun çıplak cesedi evinde bulun-
duktan üç gün sonra gömüldüğü Westwo-
od Memorial Park'ta bir araya gelen 75 ki-
şı sanatçının anısını canlı rutmak için özel
bir tören düzenledi. Törende Hollyv.
r
ood
yapımcısı Stanley Rubin ve Santa Monica
yakınlanndaki bir kumsalda Marilyn Mon-
roe'nun son fotoğraflannı çeken George
Barris de soz alarak duyduklan özlemi di-
le getirdiler. Tören sonrasma Monroe'nun
cenazesinde Lee Strasberg'in okuduğu met-
hiye de banttan dinlendi.
Sinema sanatçısı Jeanne Carmen de,
Monroe ile Strasberg'in Yıldızlar Stüdyo-
su'nda çalıştıklan dönemde New York'ta sa-
laş bir barda taruştıktan sonra çok yakın ar-
kadaş olduklannı anımsatarak sanşın bom-
banın ölümü üzerindeki esrar üzerine ko-
nuştu: "Marflyn 4 Ağustos 1%2 gecesi ben-
den uyku hapı istemişti ancak o kadar çok
şampanya içmiştim ki başun dönüyordu.
Yukan çıkıp alamadım. Eğer ona uyku ha-
pı genrmişoisaydnnbüyük otasduda ölümün-
den sonra tutuklanacaknm. Ancak aramız-
da geçen bu ola> onun onun intihar ermedi-
ğini. öldürüldüğünü gösteriyor. Çünkü hiç
uyku hapı uıktu Marihn'in yarunda. Bu-
nun dışında Marihn'in ölmekten ne kadar
çok korktuğunu hepimiz bUiyorduk."
Monroe ile öldürüldüğu gün golf oyna-
mak için sözleşmişti Carmen. Törende ya-
kın dostunu kurtaramamış olduğu için ha-
la kendisini çok kötü hissettiğini belirttik-
ten sonra resmi makamlann aşın dozda hap
olarak tanımladıklan ölüm nedenınin aslın-
da bir cinayet olduğunu bir kez daha vur-
guladı. Carmen aynca Monroe ile çok faz-
la zaman geçirdiğini, iki kız arkadaşın pay-
laşabileceği her şeyi paylaştıklanm ve özel-
likle erkekler üzerine çok hoş sohbetler et-
tiklerini söyledi: "Birlikteyken gerçek adı
olan Norma Jean'in kişiliğine bürünüyor-
du. Sahneve çıknğında ya da kamera kar-
şısına geçtiğinde ise veniden Mariryn Mon-
roe oluyordu."
BUAŞAMADA
ŞUKRAN KLRDAKUL
Tahkim' Aldatmacası
Daha 1950'den önce ABD ile tehlikeli ilişkilerin
başlatıldığı ilk aşamada Mehmet Ali Aybar'dan
Sabahattin Ali-ye, Aziz Nesin'den OrhanVeH"ye
kadar o yıllann genç düşün, sanat adamlan,
polts baskısına karşın çıkarabildikleri Hür, Yaprak,
Marko Paşa, Zincirii Hürriyet vb. gibi dergilerde
yankıları beyinlerimizde bugün de seslenen
sözcüklerde birieştiler:
"Biz bu memleketi sokakta bulmadık..."
Ulusal Kurtuluş savaşçılannayaşannn öğrettiği
"Ya istiklal, ya ölüm..." gibi temel ilkelerin
mürekkebi kurumamıştı henüz.
Öncü Mustafa Kemal'in de sözlerini 1923
sonrası Türkiyesi doğruluyordu. Bu ülke halkı
yabancı sermayenin jandarması değildir.
•••
Haydi Osmanlılar kapitülasyonun sözlüklerdeki
"Bir ülkedeyurttaşlannzaranna olarakyabanaiara
verilen ayncalık haklan" biçimindeki tanımını
özümseyecek bilgi düzeyinde degildi diyelim, ya
bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne egemen
olan partilerde özgürlük gösterip tutsaklık
oynayanlara ne demeli?!
•••
Prof. Törkel Minibaş'ın gazetemizde çıkan
"Tahkimi Sevenlere" başlıklı yazısında şu
tümceleri okudular bana: "ABD'nin Tıcaret
Bakanı olarak Türkiye'ye gelen William Datey'/n
imtiyaz sözleşmelerinin önünü tıkayan yasal
engellehn kaldırılmasını, yani 'Anayasayı
değiştirin!', 'Uluslararası tahkime gidilmelü'
talimatlannı verdiğinde ..anasına lafedildiğinde
birbiriniboğazlayanlar VVilliam Daley'in anayasayı
değiştirin talimatından doğrusu hiç mi hiç
etkilenmemiştiler."
Merak ediyorum, söz konusu talimatı harfiyen
yerine getirme çabasını ulusumuzdan esirge-
meyenler nasıl bakıyorlar aynadaki yüzlerine?
Nasıl göz göze gelebiliyoriar Meclis kulislerinde
birbirieriyie?
•••
N'apalım ki yineleme gereğini duyuyoruz:
"Çiğnendiyazıkgene milletin ümmid-i bülendi
Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi."
Tevfık Fikret
•••
Hitlerfaşizmi dünyayı tutsaklaştırmakamacını
"Yeni nizam" sözcükleriyle allayıp pullamaya
çalışıyordu. "Yeni dünya düzeni" kuramcılan
yeni sömürgeciyiz diyecek değillerdi ya..
•••
Yasalaştınlmasürecindeki "7a/j/om"deyabana
sermayenin güvence isteğini demek ki en çok
kazanç saglamakistediği alanlann enerji, maden,
doğal kaynaklar olduğunu öğreniyoruz.
Soru: Neden enerji ve maden sektörleri?
Yanrt: Tüketim ekonomisinin can damartan
da ondan.
Soru: Neden sınır dışı ülkelere satma
güvencesi?
Yanrt: Gerektiğinde silah endüstrisinde kuHanma
özgüriüğü isteniyor da ondan..
Sermaye anayasasının ilk maddesinin ne
olduğunu yazmaya gerek var:
"Kâri"
•••
Bereket versin, bu anayasanın ne tür ilkelerie
donandığını bilenlerimiz çoğalıyor ülkemizde.
1950 öncesinde siyasal iktidar, kendisi gibi
düşünmeyenlerin yayın organlarını basarak,
matbaalannı makinelerini bindirilmiş kıtalaria
yerle bir ettirerek kurtulmak istiyordu.
Yakayı kurtarabildiler mi insanlarımızın
kendilerine tanıdığı düşünme özgürlüğünden...
•••
"Ben ki düşünüyorum
Var olduğumdan beri.
Silahlar bana dönük,
Savaşlar sizin için.
Gücümüz varsa artık,
Usumu tutuklayın." '
Utopiya'mn ¥30*99 sayısı ç M
• Kültür Servisi-Mevsimlik hayat bilgisi kitabı
Utopiya'mn yedinci sayısı çıktı. Otopiya, Yaz 99
sayısıyla yüzleşmenin olanaklannı anyor. Otopiya,
psikiyatri, politika, cinsiyet ıdeolojisi, aşk,
vejeteryanlık ve şiir / şair dolayırmyla çeşitli
sorular yöneltiyor ve bulabildiği yanıtlan
okuyucuyla paylaşarak, biriktirdiklerini hayat
bilgisine dönüştürüyor. Kitabın katılımcılan, yazı ve
söyleşileriyle:Omer Laçiner, Hüsnü Aksoy, Nurhan
Eren, Aylin Süer, Ercan Kanar, Oğuz Özdem, M.
Mukadder Yakupoğlu, Aytül Hasaltun, Mahan
Doğrusöz, Murathan Muratoğlu, Cihan Oğuz,
Yücel Tunca, Doğan MunzuroğluAhmet Soner,
Cudi, Nuran Karaduman, Muzaffer Oruçoğlu,
Nesimi Aday. Önder Kızılkaya, Döne, Nükhet tzzet,
Fatma Öz, Fadıl Öztürk, Ergen, Öztürk Uğraş,
Ragıp Duran ve Mehmet Çetin. Otopiya'ya
şiirleriyle ise Vecdi Erbay, Binali Duman, Özgün,
Celal Erciyes, Ba>Tam Balcı, Iskender Aydın,
Himmet Dağ, Celal Çimen, Erdem Balcı, Arjen Ari
ve Tuğrul Keskin katılıyor. Bülent Fidan ve Kemal
Urgenç'in karikatürlerinin yer aldığı Ütopiya'ya
ulaşmak isteyeneler (0212) 292 68 10 nolu telefona
başvurabilirler.
Kültür Bakanhğfndan
özel tiyatrolara destek
• ANKARA (AA) - Kültür Bakanhğı, Türk
tiyatrosunun gelişmesini ve tanıtılmasını
desteklemek amacıyla bu yıl da özel tiyatrolann
projelerine destek verecek. Kültür Baİcanlığı'ndan
yapılan yazılı açıklamaya göre, destekten
yararlanmak isteyen özel tiyatrolar, 1999-2000
sanat sezonunda sahneleyeceği oyunlan
projelendirerek 1 Eylül çarşamba gününe kadar
Bakanlık Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne
verecekler. Desteklenecek tiyatrolan ve destek
miktannı belirleyecek olan Değerlendirme
Kurulu, 17 Eylül Çarşamba günü toplanacak.
Açıklamada, başvurulann yönetmelik gereği
15 Ağustos'ta sona ermesi gerekirken bu yıl söz
konusu destekten daha fazla özel tiyatronun
yararlanabilmesi amacıyla sürenin 1 Eylül gününe
kadar uzatıldığı bildirildi.