18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 milyon dolarlık projenin sponsoru olan Kombassan 2 yıldır tek bir çivi çakmadı 'Kalkındırma 9 yalaıııERKAM UYSAL KONYA - TEMA Vakfı'nın öncülü- ğünde 3 Anadolu köyünün ekonomik kalkınması içın hazırlanan 1 milyon do- larlık projenın sponsorluğunu üstlenen Kombassan Holdıng, 2 yıldır proje için tek kuruş harcamadı. TEMA Göller Bölgesi Temsilcisi Namık Ceyhan ve köylüler, Kombassan Holding'i sözü- nü tutmamakla suçladı. tki yıl önce TEMA Vakfı'nın çalış- malan sonucu hazırlanan projede, Ka- raman'abağh Kıraman, Konya'nın Ha- dim ilçesine bağlı Kalınağıl ve Kon- ya'nın Sarayönü ilçesine bağlı Başhö- yük köylen için "ekonomik ve çevresel kalkınma" planı hazırlandı. Nisan 1997'de 1 milyon dolarlık yatınm içın Çankaya'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in önünde sponsorluk sözü ve- ren Kombassan Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Haşim Bayram, 31 Mayıs 1997'de gerçekleşen toplantıda da TE- MA Vakfi Genel Başkanı Hayrettin Ka- raca'nın katıhmıyla sponsorluk proto- kolünü imzaladı. 88 bin dolar ödeyerek TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti'ne de katılan Haşim Bayram, sponsoru olduğu proje için yaklaşık 2 yıldır tek kuruş harcamadı. TEMA Vakfi Göller Bölgesi Temsil- cisi Namık Ceyhan. "Türldye'ninçeşit- li illerindeki pilot bölgelerde uygulanan ve başarı sağlanan • Ekonomik ve Çev- resel Kalkınma Projesı" için Konya'nın 3 köyünde deyatınm programını haar- ladık. Kombassan Holding söz konusu projenin sponsoru oldu. Fakat 1 milyon dolarhk proje için 2 yıldır hiç para har- camadı. Sponsorluk görevlerini holding yetkililerine iletmemize rağmen Kom- bassan HoMing'in hiçbir aühmı olmadT dedi Ceyhan, proje ıle köylerdeki tanmsal kalkınmanın gerçekleşeceğini, göçün önüne geçıleceğini, köylülerin refaha ulaşacağını ve bu sayede çiftçinin, kö- yûne ve ormanına sahip çıkacağını di- le getirdi Bu projeden haberi olan köylülerin yatınm beklediğini ifade eden Namık Ceyhan, Kombassan Holding sponsor- luk sözünde durmadığı için köylülerin de büyük hayal kınklığı yaşadığını söy- ledi. Kombassan Holding'e tepki gösteren Kıraman Köyü Muhtan Mustafa Tez- can, TEMA Vakfi Iç Anadolu Temsil- cisi Mustafa Bektaş'a bir mektup gön- derdı. Kıraman köylüsünün büyük bir heyecan ve sevgiyle projeyi benimsedi- gini belirten Tezcan, "ÇöUeşme,göçler ve geçim darlığı nedeniyle insanlann terk ettigi köyün yeniden yeşerip kurtu- lacağı düşüncesi köylfimüzün motivas- yonunu arttırdı. Bütün bunlan sevinçle karşılarken Kombassan Holding'in sponsorluk sözünii yerine getirmemesi nedeniyle hevesimiz kursağunızda kal- dL Eğer efimizi çabuk tutmazsak mera- mız ve yeşil alanlannuz tamamen kay- bolacaktır. Projenin hayata geçirihnesi için sizden yeni sponsorlar bulmanızı talep ediyorum" dıye konuştu. Dünya mimarları 2005'te İstanbul'daIstanbul Haber Servisi - 2005 yılı Dünya Mimar- lar Kongresı içın Mimarlar Odası tarafından aday gösterilen Istanbul, Uluslararası Mimarlar Birli- ği'nin (UIA) Pekin'de düzenlenen 20. dünya kong- resi ve genel kurulunda, Nagoya ve Floransa'dan da- ha çok oy alarak "ev sahibi kent" seçildi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci. toplantıya yüz ülkeden 8 bin kışınin katılacağını belirterek "Ulus- lararası siyasetin buram buram Türkiye aleyhine geliştiği bir dönemde, Mimarlar Odası bu uluslara- rası başanyı ülkenin evrensel kültür kimliğini savu- narak elde etmiştir" dedı. Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu tarafın- dan dün Pera Palas Oteli'nde etkınlıgin ana spon- soru Kale Grubu'yla bırlikte düzenlenen toplantı- ya, Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Mimarlar Odası Istanbul Şube Başkanı AfifeBatur. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Oztürk, Bahçe- lıevler Belediye Başkanı mimar Saffet Bulut Kale Grubu Şirketleri Murahhas Azası Zeynep Bodur Okyay, oda yöneticileri ve konuklar katıldılar. Toplantıda konuşan Mimarlar Odası Genel Baş- kanı Oktay Ekinci, Dünya Mimarlar Kongresi'nin HABITAT kadar önemli bir toplantı olduğunu be- lirterek *Ancak HABITATtan farkiı ve daha da önemli olarakbu toplanoya katüacaklann tümü mi- mar ve şehira" diye konuştu. Bu kongrenin Türki- ye'de yapılmaması için Pekın'deki seçimde ulusla- rarası siyası lobilerin çok ugraştığını ifade eden Ekinci, dünyada hiçbir ülkede bulunmayan bir ola- nak olan Türkiye'nın ve Istanbul'un tanh zenginli- ğinin bu zaferi getırdiğini söyledı. Ekmci, tstan- bul'un öncelikle bir "dünya mirası" olduğunu ve tüm ülke mimarlannın bu ülke mirasının korunma- sına katkıda bulunmalan gerektiğinı Pekin'de anla- tarak 2005 yılı kongresini kazandıklannı kaydetti. Kongreye hazırhk sürecinde devletten destek bek- lediklennı vurgulayan Ekinci, "Özellikle aynı za- manda HABITAT'ın başkanı olan Sayın Cumhur- başkanımız Süleyman Demırel'den Pekin geamiz öncesinde bize venüei sözü bin metrede horon... Gümüşhane'nin Torul ilçesinde düzenlenen Zigana Yaylası Şenlikleri bu yıl da coşkulu geçti. Binlerce Gümüşhaneli. 3 bin metre yüksekiikteki Zigana Dağı'nın eteklerinde piknik yapıp horon tepti. Bu yıl dördüncüsü yapılan şenÜkler sabahın erken saatlerinde başladı ve geç saatlere kadar coşkuyla devam etti. Kentin bütün ilçe ve köylerinden Zigana'ya akın eden Gümüşhaneliler, uzaktaki akrabalanvla da özlem giderme olanagına kavuştular. Torul Belediyesi'nce düzenlenen .şenliklere kaülan Gümüşhane Valisi Mustafa Çetin ile kentin milletvekillerinden Bedri Yaşar da yurttaşlarla birlikte horon teptiler. (Fotograflar: SEVtM DABAĞ) yerine getireceğine ve bu bü- yük toplantuun başanyla gerçekleşmesi için en az HA- BITAT kadar desteğini esir- gemeyeceğine inanıyoruz" dedı. Ekinci. bu kazanımın elde edilmesi için Pekin'de- ki çalışmalanna destek ve- ren Kültür Bakanhğı'na da teşekkür ederek Eczacıbaşı AŞ ile THY'nin de katkıla- nnın unutulamayacağmı be- lirtti. Mimarlar Odası tstanbul Şube Başkanı Afife Barur da 2005 yılındaki kongrenin Istanbul'un "dünya kenti" kariyerinin canlandınlması- nı ve sorunlannın tartışıla- rak çözümler üretilmesmi sağlayacağını vurguladı. Bahçelievler Belediye Başkanı mimar Saffet Bulut ile Kadıköy Belediye I 3 & kanı Selami Öztürk de reye yerel yönetim destek vereceklerini bildir- diler. Basın Özgüriüğü Odüfleri, Dkiz ve Aşık'ın • Kişi olarak, Cumhuriyet gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Fikret llkiz ile Milliyet gazetesi yazan Melih Aşık, kurum olarak da Bartın gazetesi ile Associated Press ödüle layık görüldü. Ödüller, sansürün kaldınlışının 91. yıldönümü olan 24 Temmuz Cumartesi günü Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Fikret tlkiz Istanbul Ha- ber Servisi - Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti'ninfT- GC) "1998 Basın OzgürlüğüÖdül- lerTnı kazanan- lar belli oldu. Ki- şi olarak, gazete- mız Sorumlu Ya- zıişleri Müdürü Fikret İlkiz ile Milliyet gazetesi Melih Aşık yazan Melih Aşık. kurum olarak da Bartın gazetesi ile Associated Press (AP Haber Ajansı) ödüle layık görüldü. TGC'den ya- pılan yazılı açıklamaya göre, Gazete Sa- hipleri Derneği Başkanı ve TGC Basın Se- natosu Başkanı Nezih Demirkent'in baş- kanlığında, TGC adına Başkan NailGüre- li, Başkan Yardımcısı Seçkin Türesay, TB- MM'de grubu bulunan partilerden DSP adma TBMM Başkanlık Divanı üyesi ve Idare Amiri Hakan Tartan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket BüJent Yahnici ANAP'tan MKYK üyesi Yılmaz Karako- yunhı. FP Genel Başkan Yarduncısı Nev- zat Yalçuıtaş, DYP Genel Başkan Yardım- cısı Hayri Kozakçıoğlu, 1Ü Rektör Yardım- cısı Prof. Dr. Saim Ustündağ, Türkiye Ga- zeteciler Sendikası Genel Başkanı ZiyaSo- nay ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Kazun Kokuoğlu'ndan olu- şan seçici kurul, öncekı gün yaptığı toplan- tıda, ödül vermeyi kararlaştırdığı kişi ve kurumlara ilişkin gerekçelen belirledi. Kişiödülleri "TGC 1998 Basın Özgüriüğü Ödüneri", kişi olarak, gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü Fikret llkız'e şu gerekçelerden do- layı verildi: "Gerek çeşıtli gazete ve dergilere yazdı- ğı yazılaria. gerek TGC'nin bütün ülke dü- zeyinde dü/enlediği bir dizi \erel basına yö- nelik meslek içi eğitim seminerlerinin her birinde ve aynca çeşitli panellerde yapüğı konuşmalarla, iletişim ve düşünce açıklama özgürlüğünün doğru anlaşüması ve benim- senmesi, bu mücadelede önemli öğeler ola- rak bilgilendirme, bilinçlendirme yolunda- Id özverili hizmetleri, basınla ilgili yasala- nn demokratikleştirilmesi ve cezaevlerin- deki gazeteci, yazar ve yayımcılann özgür- lüklerine kavuşturulması çalışmalanna katkısı, pek çok gazeteci ve yazaruı basın davalannda sa- vunmasmı üstle- nerek bunlarda örnek bir perfor- mans göstermesi, öğretim üyesi ola- rak yükseköğre- tim kurumların- daki çalışmalan, gerek baroda, ge- rek shil toplum örgütlerinde in- san haklan ve te- melözgürlüklerle ilgUiolarak ustiendiğigö- revler nedeniyle." Milliyet gazetesi yazan Melih Aşık'a ödül verilmesinin gerekçesi de şöyle açık- landı: " Yaalannda ilkeli ve tutarlı şeküde fleti- şim ve düşünce açıklama özgüıiüğüne, in- san haklanna. hukukun üsrünlügü anlav> şına sahip çıkması. bunu öz\'erili biçimde. demokrat, toplumsal bir yaklaşımla sür- dürmesi, iletişim ve düşünce açıklama öz- güriüğü mücadelesinin benimsenipyaygın- laşması için çaba harcamasu TGC'nin ilan ettiği Türkije Gazetecileri Hak ve Sorum- luluk Bildirgesi'nde ifadesi bulunan meslek ilkekrine ve gazetecinin doğru davranış ku- rallanna gösterdiği özenle belirginleşmesi, meslek bağımsızuğına önem vermesi nede- niyle." Kurum ödülleri TGC 1998 Basın Özgüriüğü Ödülle- ri'nde kurum olarak Bartın gazetesine, "Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 76 >ildır her türlü güçlüklere rağmen yayını- m sürdürmesi. zaman zaman çeşitli baskı- larave saldınlara rağmen basın özgürlüğü- nün somut işlevi olan halka gerçekleri bil- dirme görevini yerine getirmesi ve yine ile- tişim özgürlüğünün bir koşulu olan çokses- liliğin korunması \olunda örnek oluştur- ması" gerekçesıyle ödül venldi. Kurum olarak Associated Press de "kuruluşunun 150. yılını kutladığı. bazı totaliter rejimler tarafından yayınlannın yasaklanmasına ve muhabûierinin ökiürülmesine rağmen de- mokrasi ve iletişim özgüriüğü mücadelesi- ne ilişkin yayınlara yer vermesi" nedeniy- le ödüle layık görüldü. Ödüller, sansürün kaldınlışının 91. yıl- dönümü olan 24 Temmuz Cumartesi günü Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenecek tö- renle sahiplerine verilecek. YAPI^TKREDi KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK YAPI KREOİ ARTS FESTIVAL SANAT E T VALİ • 1 Altematif rock'ın en önemli topluluğu ıpıribsıg)® ve solistleri Shiriey Manson'u, goth, tekno, hip-hop, svving gibi türleri başarıyla harmanladıkları son albümleri Version 2.0'nin dünya tanıtım tumesi kapsamında sevenleriyle ilk kez buluşturuyoruz. PARKORMAN - Maslak Fatih Çocuk Omanı, Saat: 21.15 Bilet Fıyatı: 10.000.000 TL. (indirim yoktur. Yerler numarasızdır. Konser için giriş saati 17.00'dir.) Bilet Satış Noktaları • Yapı Kredi Yayınları Galatasaray Kitabevi (0212) 252 67 45 • Taksim Vakkorama (0212) 252 79 36 - 252 79 37 • Akmerkez Vakkorama (0212) 282 09 65 • Suadiye Vakkorama (0216) 360 90 90 . • Cemal Reşit Rey Konser Salonu (0212) 231 54 97 - 231 54 98 Telefonla Rezervasyon (0212)249 18 29 • -•'•'•<'• • ""/ . . ., : . : _ - , Internetten Bilet Satışı . http://www.superonline.com/ykykultur ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Sermayenin Oyunu ya da Emeğin Sefaleti Memur ve emeklilerine altı ay için verilmesi ön- görülen yüzde 20'lik ücret artışı ve "Sosyal Gü- venlikReform 7âsans/"(!) çerçevesinde çıkan tar- tışmalan buruk bir tebessümle izliyorum. Bunlann tümü, belli bir senaryonun dramatik bir biçimde yaşama geçirilmesi ve ülkemızdeki "e- mek sömürüsünün", artan bir biçimde uygulanı- şının görüntülerinin sergilenmesi. Yandan fazlası borç taksitleri ve bunlann faizle- rine tahsis edilen bir bütçe yapıp, daha sonra "Bütçe olanaklanmız bu kadar" dıye gerekçe ile- ri süren siyasetçiler kervanına en son katılanlan "ibretle" izlemekteyiz. SSK fonlannı özel kesime kredi olarak aktardık- tan sonra, "Devlet batıyor" diye ağlaşan ve hiç- bir istihdam güvencesi vermeden, emeklilik yaşı- nı 60'a taşıyan "egemen güç" ve bu gücün siya- set sahnesindeki uzantıları, bugün ektikleri rüzgâ- n, yarın fırtına olarak bıçeceklerdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın... Neresinden başlayacağımı bilemiyorum, ama tüm bu gelişmeler, ekonomımızi uluslararası pa- ra piyasalarına endeksleyen ve ekonomiyi "para- sal operasyonlara" emanet eden anlayışın bir so- nucudur. Türkiye bugün, ürettiğinden fazlasını tüketmek- tedir. Kimi bankalann, "paran kadar değil. kredin kadar tüket" biçiminde özetlediklen bu savurgan anlayış; zaman zaman ekonomimizi tıkanma nok- tasına getirmekte ve sıra "kemer sıkma" ve "acı reçetelere" gelmektedir. Fakat ılgınç olan husus; kemer sıkma zorunda bırakılanların ve acı reçete- lerin getirdiği acı şurupları içenlenn, ürettiklerinden çok tüketenlerin değil, ürettiğinin çok altında tü- ketenlerin olmasıdır. Türkiye'de sınıflar arasındaki uçurum, her alınan önlemle biraz daha artmaktadır. Bu uçurumu ya- ratanlann, yarattıklan bu uçuruma düşecekleri ko- nusunda hiç kuşku duymuyorum. Fakat acaba ne zaman? Ve Türkiye, yitirdiği bu çok değerlı za- manı telafi edebilecek mi? Memurlara ve emeklilerine, enflasyonun üze- rinde bir ücret zammı bekleyenlerin, gerçekten çok saf olduklarını düşünüyorum. Türkıye'dekı ekonomik model, "enflasyon yoluyla tasarruf" ve tasarruf edilen paraların da siyasetçiler ve çeteler kanalıyla "hortumlanması" üzerinde kurulmuştur. Zaten öyle "sapık" bir model olmasa; kimi semt- lerimizde, sokak arasındaki apartman daireleri 6-700 bin dolardan müşteri bulabilir mi? Emek sömürüsünün getirdiği sınırsız kaynaklar ve bu kaynaklara dayanan rant olmasa, 3 arşın bezden yapılan bir gece elbisesi 3000 dolara sa- tılabilir mi? Bugün, büyük kentlerimiz çevresinde yapılan uyduruk sitelerde, tripleks villalar 1 milyon dolara . __., "Hills'inde üç dönüm bahçfpfipSftSFvilla ald- Dileceğiniz gibi, Orta Avrupa'da6¥şâto satın ala- bilirsiniz. Tüm bunlar, uygulanan ekonomık ve sosyal po- litikalann sonucu. Ve siyasetçilerimiz daha sonra ortaya çıkarak, "enflasyon canavanndan", "büt- çe olanaklanndan" söz edebilıyorlar. Kimi sendikalanmız ve konfederasyonları, elle- rinden gelen her şeyi yapacaklarını ve gerekırse genel greve gidebileceklerini söylüyorlar. Keşke gidebilseler. Keşke gidebilseler de, dünyanın ki- min sırtından döndüğünü dosta düşmana göste- rebilseler. Bütün varlığımla desteklerim. Ama gi- demezler... Gidemezler, çünkü uygulanan ekonomik politi- kalann toplumsal sonuçları onlan engeller. Hangi sendikada ya da hangi konfederasyonda 12 Ey- lül öncesinin gücü var? Hangi sendika, ışkolunda ciddi bir örgütlenmeyi başarabildi. hatta koruya- bildi? Toplumumuzu öyle bir karanlığa mahkûm etti- ler, öyle bir umutsuzluğa ittiler ki ınsanlarımızın çoğu "daha fazlasını" değil, mevcut durumunu korumak istiyor. Yüz binlerce ve yüz binlerce iş- siz, hemen hemen her ücrete razıyken, işı olanlar bunu yitirmemeye çabalıyorlar. Sanıyorum bu benzetmeyi daha önce de yap- mıştım. Köy düğünlerinde bir avluya sofralar ku- rulur ve "sırtı kalınlar" yiyip içerken, çoğunluk damlardan onlan izler. Ve işin ilginci, yenıp içilen- lere pek imrenmez de, oradan onlan izleyebilme- nin memnuniyeti içinde olur. Bazen de, avluda ça- lınanlara elleriyle tempo tutar. Türkiye bugün aynen bu noktada. Görgüsüzce ve utanmazca sergilenen bir zenginlik ve bunun ardındaki kokuşmuş ilişkiler, toplumumuzun ge- niş kesimleri tarafından iğrenilerek değil sevınile- rek izleniyor. Belki bir gün kendinin de bu yağma- yakatılabileceğiumudu.gönüllerinbiryerındeye- şertiliyor. "Onlann", ağır ellerini toprağa dayayıp doğ- rulacaklan güne kadar... ABD-Rusya rekabeti Insanoğlunıın Ay'a gidişinin 30. yılı YAPI^C KREDİ KOROLYOV (AA) - tnsa- noğlunun Ay'a ayak basışı- nın 30. yıldönümü yaklaşır- ken uzay programında öncü olan Rusya, Ay'ın fethini ABD'ye nasıl kaptırdığını hâlâ düşünüyor. 1957'de ilk yapay uydu Sputnik'i yörüngeye yerleş- tiren, 1961 'de de uzaya ilk insan olarak Yuri Gagarin'i göndermeyı başaran Rus- ya'nm uzay programının ilk günlerinden beri çalışmış ro- ket mühendısı Boris Çertok, "1958 yüında, Ay'a atom bombası savurma fikri var- dL Böylelikle, atom bomba- sının Ay yüzeyinde \arataca- ğı paüamanın fotoğraflan, yeryüzündeki gökbuimcfler tarafindan çckilebilecekti" dedı. Bons Çertok, Mosko- va yakınmdaki Korolyov kentinde Reuters ajansıyla yaptığı görüşmede, "Atom bombasını A\ 'da paüatsay- dık, dünyanın, SSCB'nin Ay'a insan indirebüecek gü- cü olduğundan kuşkusu kal- mayacakn. Ama fizikçileri- miz, Ay'da atmosfer olmadı- ğından paüama bulutunun çok kısa ömürlü olacağı ve çekimde filme ka> dedileme- yeceği sonucuna ulaşmışlar- dı" diye konuştu. Sovyet liderliği \e bılim adamlan, 1958'den sonra Ay'a ulaşmak içın tam 10 yıl uğraşmışlardı. Ancak. 20 Temmuz 1969'da. Amerika- lı astronot Michael CoUins. Apollo uzay aracıyla yörün- gede arkadaşlannı bekler- ken Neil Armstrong ile Ed- win Aldrin. ınsanın Ay'a inışıni gerçekleştırdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle