18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8HZİRAN 1999 SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURK1YE btabul A 22 Sınop Y 21 Adana Edne A 28 Samsun Y 22 Mersın PB 26 A 23 Trabzon kale A 26 Gıresun Y 21 Dıyarfaakır _Y 21 Şanhurfa A 28 Ankara Y 22 Mardın Masa A\cn _A 30 Eskışehır PB 21 Sıırt A 32 Konya PB 23 Hakkârı PB 28 Derzh A 29 Sıvas Y 19 Van PB 25 Zorçuldak Y 19 Antalya A 27 Kars Y 22 Karadenız iç Anado lu nun doğusu Doğu Akdenc ın ıç kesımlen ıle Doğu Anadolu nun kuzey ve batısı sağa nak ve yer yer gok gû rüttulu sağanak yağış lı otekıyerierazbulut- lu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun bat kesımlennde bıraz azalacak otekı yeder- de degışmeyecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Annsterdam Bruksel Pans Bonn Y PB Y Y Y Y Y Y 18 18 16 21 16 17 18 18 Münıh Y 16 Zunh Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y Y Y Y PB 20 26 25 27 27 26 24 31 Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre PB A Y Y PB Y Y A 29 31 23 31 26 26 24 37 A 34 f^\, Parçalı bulutlu Bctlutlu ^ Çok bulutlu Yagmurtu k Gok gjrultulu GLJNCELctJNEYT \RC\YÜREK I laştaraft 1. Sayfada lann "deşıfre" ettı Fikat polıstekı tele-kulak çalışmalarının bır baş- ka cephesını yakaiayan gazetecı Fikret Bila, dın- lerre skandalına yenı bır boyut getırdı "Dön* kırlı ısmın" devtetın ust duzey makamla- nykyaptığı telefon goruşmelennı açıkladı _ Aıkara Emnıyet Mudurluğu Istıhbarat Şubesı, Özd Baysal, Yeşil, Kürşat Yılmaz ve kumarha- nele- kralı Topal ıh telefonlarını "mahkeme kararı" ıle onlemeye aldı Fblıs telefon bağlantılarında adı geçen "devle- tın ıst duzey yetkılılen"n\, orneğın Cumhurbaş- kanığı telefonlarını dınlemedı Ns kı orneğın Ozal Baysal'ın Cumhurbaşkanlı- ğı KDşku'nde aradığı kışıyle yaptığı goruşme "oto- matk olarak kayda" geçtı BJ dort ısımden uçunun aradığı "yuksek ma- kanlar" çok dıkkat çekıcı Ajıklamaya göre Baysal ve Yeşıl'ın kendısı, To- pal'n yakınları Cumhurbaşkanlığı Koşku'nu aradı Kjşk'un çeşıtlı bırımlerıyle sık konuşan Özal Baysal Lısteye gore, Baysal "Cumhurbaşkanlığı Koşku'nu, Cumhurbaşkanlığı Koruma Şube Mu- durijğü'nu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekretehı- ğı 'n ve Cumhurbaşkanlığı Tarabya Koşku'nu (Hu- berKoşku)" aradı Ankara Emnıyetı ndekı raporun 146 sayfalık bır ekı \ar Bu ekte dort kışının aradığı numaralar ve tabıı, yaptıklan telefon goruşmelerının dokumu bulunu- yor Bu lıste dun "gızlendığıyerden" çıkmadı O/sa, bu lıstenın açıklanması gerekıyor Zı-a, orneğın Özal Baysal'ın Koşk'le ve Koşk'te hangı numaralarla, kımınle goruştuğu gızlenecek olursa, spekulatıf haberler donemının açılması guçlu bır olasılık Nttekım, Fikret Bıla'nın dun gazetesınde "dort kırlı ısmın telefon bağlantılannı" açıklamasından hemen sonra sıyasal ya da medyatık butun kanal- larda Koşk'te aranan ısımlerden soz edılmeye baş- landı Dilin kemiği yok Koşk'le telefonla en çok bağlantı kuran özal Baysal'ı Demirel 1991 de SHP ıle hukumet kur- duktan hemen sonra Turkıye Kalkınma Banka- sı'nın başına getırdı Bırsure sonra Demırel'ın kayınçosu Ali Şener'le "yakın dostluğu"ndan soz edılmeye başlandı Baysal, 12 yıl hapse, 1 5 tnlyon lıra para cezası- naçarptınldıveortadankayboldu Saklandı Yıllar sonra yakalandı Hatta, saklandığı gunlerde Alı Şener'ın burosun- da olduğu savıyla gelen polıslerı Koşk komıserle- nnden Şukrü Çukurlu'nun uzaklaştırdığı da yazıl- dı çızıldı Dılın kemığı yok Koşk'le telefon bağlantılan or- taya çıkınca, orneğın, Özal Baysal'ın, Demırel'ın sırdaşı konumundaolan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterı Necdet Seçkinöz'le telefonla goruştu- ğu veya Ozal'ın ağabeyı Ünal Baysal'ın, genel sekreten aradığı soylentılen yayıldı Cumhurbaşkanlığı Koruma Şube Muduriüğu'nu arayan Baysal'ın Demırel'ın yıllardıryanından ayır- madığı Cumhurbaşkanı olduktan sonra Nazmiye Demırele 'danışman"atadığıHayrettınGökde- mir'le de telefonla goruştuğu one suruldu Kuşkusuz bunların hepsı soylentı, ama gerçek de oiabılır Butun bu soylentılerın onunu kesecek tek yol, Ankara Emnıyetı'nın elınde olan 146 sayfalık lıste- nın, hatta yasal olanağı varsa konuşmaların açık- lanması Gazetecı ıçın yontem bu kadar basıt Ya hıkmet-ı devlet ıçın' Mumcu'nun adının silinmesine tepki ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombah saldın sonucu yasamını yıtıren gazetemız yazan Uğur Mumcu'nun adının Cey- han'da bır buhardan sılın- mesı, demokratık kıtle or- gutlennın tepkısıne yol aç- tı Ceyhan'mMHP'lıBele- dıye Başkanı Hüseyin Söz- hi'ye kınama faksı gonde- ren ÇYDD Adana Yone- tım Kurulu uyesı Av Ce- mil Denli şunlan soyledı "Uğur Mumcu, yıireğı yurtve ulussevgisiiledolu, hiçbir kişisel çıkar düşiın- meksizin meslegini yapar- ken karanlık odakiarca gerçekleştinlen haın bir su- ikast sonucunda yaşamui] yitirmiş, namuslu bir gaze- tecidir. İyi bir vurtsever olan Uğiır Mumcu'nun adını taşıyan bulvann adı- nı değiştirmek size ve kara- ra katılanlara onur kazan- dırma\acaktır. Beni ger- çekten şaşırtan ginşüninızi Lğur Mumcu'nun savun- duğu değehere tahammul- suzluğün dşavurumu ola- rak değerleıdıriyor ve kuu- yomm. Gıüel Cevhan ilçe- mizdeki buSvann adını de- ğiştrsenız de Uğur Mum- cu. değerbür Turk ulusu- nun gonlunJe namuslu ga- zeteci olarak sevgı ve say- gı> U sonsııa değin yaşaya- caktır. Yanlş karardan do- nüş erdemnin gosterilece- ğuru umuytrum." .ADD Acına Şube Baş- kanı Aldf Akay da Ceyhan Beledıye Meclısf ne tepkı gostererek şöyle dedı "Soy lenecek fazla bir şe> yok. Belli duşuncenın bu- gune kadar >aptığı işlem bu. Dun ne vapmışlarsa bu- gun de aynısını yapıyorlar \e yapacaklar. Mum- cu'nun adınm değiştirilme- si bir talihsizlik. Nereden bakarsamz bakın, Uğur Mumcu, Turkhe Cumhu- riyeü'ne mal okiıuş ısimler- den biridir. Boyle bir ısmi değiştirmek,filkeyönetimi- ne talip olmak isteyenlerin ulke vönetmek için değil, sadece siyasi amaçla bu Lşi yaptıklan, \ andaşlanna si- >a$i mesaj verdikierinden ote bir şey değUdir." Meclıs karanna Cey- han'da da tepkıler suruyor^ Eskı Ceyhan beledıye baş- kanlanndan M. Şerif Yiğft, Mumcu ıle bırlıkte yenı ya- pılan yol ve buharlara ls- met İnönu, Turgut Ozal, Adnan Menderes ve Ad- nan Kahveci adlannı da buyuk bır onur ve gururla koyduklannı belırterek "Ben sosyal demokraüm. Bu vatana hizmet eden her- kesin ismi bulvar ve sokak- lara verilir. Ama baş- kasının isminin yerine değil. Yeni beledhe henüz ne vapmış ki nereye isim koyuyor? Hizmeti yapar- sın, istediğin adı kovarsuı. Yoksa 40 yıllık isimleri değiştirmek, iş \apmak değildir'" dedı Fethullah Gülen raporuI Boştarafi 1. Sayfada duşunceleruu rahatlıkla gûndeme getırebıldığı, "boşgörü bekkntisi" ıçensınde sıyası ve ente- lektuel bırçok kesımı etkıleyebıldığı, demokra- tık haklarına dokunulduğunda rejımle savaş > apmaktan çekınmeyeceğını açıkladığı vurgu- landı Önlem alınmazsa tanh sayfalan arasında kalan Babaıler. Şeyh Bedrettin, Şeyh Said'e uza- nan dın güdumlü ısyanlann en cıddı, sınsı, kap- samlı ve en tehlıkelısı olabıleceğıne ışaret etme- nın yanıltıcı olmayacağı kaydedıldı 'Gerektiğinde savaşacağız' RapordaGulen'm şu duşuncelenne yer venl- dı "Harbe karşı çıkmak, beşeri realhelere karşı çıkmaktır. Onun içindir kı demokratik hak ve hurriyetlenmize dokunduklan an kendimizi mudafaa edecek ve gerektiğinde savaşacağız." Gulen yanlılannın ılgı alanına, devletın önemlı mevkılen ıle bırlıkte emnıyet teşkılatın- da Polıs Kolejı ve Akademısı başta olmak uze- re bırçok eğıtım kurumunun gırdığı, çalışmala- nnı bellı bır sıstematık ıçınde surdurduklen bü- dınldı Orgutun devlet ıçındekı yapılanmasının ahşılmış modelın dışında olduğuna dıkkat çe- kılen raporda. tankatın "makamlan birinci, id- şikri ikinci planda" tuttuğu belırtıldı ve bu yön- tem şöyle anlatıldı "Kişiler makamlara tercih edilmekte ve gere- kirse ya da herhangı bu- nedenle guç durumda kahndığında kışıler feda edılerek >erlenne hazır tutulan kendıiennden olan kışüenn getinlmesi için voğun çaba sarf edılmektedir. Miimkun oi- maması halınde mev cut burokrat ya da siyaset- çikre hoş gorunmek suretiyle kendi tabirteriyle 'kullanabıldığın sürece ya da sana zarar verme- yecekse ıstıfade et' taktiği üe yönetim kademe- lerinı kontrol altında tutmaya çalışmaktadırlar." 'Sabırla pişirip olgunlaştırmak' Emnıyet raporundakı dıger saptamalar ozet- le şöyle - u Işık Tarikaa" olarak adlandırdığımız Fet- hullah örgutlenmesının, yol gostencı^ık ve ırşat edıcılık şeklınde tanımlanan yapısının dışında, Fethullah Gulen'ın kendı deyımıyle "Dava ada- mı ne muzafferiyetinde ne de mağlubiyetinde tavruıı değiştirmez. Her yuce davada yerinde se- bat edip cepheyi korumak, bir yiğittik nişanesi- dir" tarzındakı karakter telkını ıle "ibn-4 erka- mı (ışık) e\lerinde vetiştirmeden. sabırla pişirip oigunlaşürmadan yapılacak her şey ham hayal- dir" şeklınde, mensuplanna ıhtıyat telkın eden soylemlen gıbı bırçok beyanı ışığında Işık Ta- nkatı'na geçınlmış oTgutsel yapı ortaya çıkacak- tır - Fethullah Gulen'ın ışık evlen ya da ışık kış- lalan dıyetanımladığı ve "BayTakyeredüşnniş- tür. Oradan kaldınJmalıdır" şeklınde örtülu ola- rak Turkıye Cumhunyetı 'nm kuruluşundan ön- cekı döneme gönderme yaptığı ve buyük bır tı- tızlıkle gızlemeye çalıştığı hedefı ıçın "Hizmet insam, gönül verdigi dav-a uğrunda kandan, irin- deo. dar vollan geçip gitmeye azimli %« kararh; vanp hedefıne ulaştığında da sahıbine \erecek kadar olgun ve yuce >aratıcıy a edepb ve say gıh~ muvaffakhetinden öturu alkışlayacağı kimsele- ri de putlaşûrmayacak... 7 " şeklındekı ızahı hem mucadelenın tarzını anlatmaya, hem de lıdere ta- bı olmak suretiyle ondan ırşat ve emır bekleme- yı telkın ettıgı açıkça ortadadır Hangi kavramla ne anlaüyor? - Fethullah Gulen'ın kıtaplannda gerçek nı- yetını gızlemek ıçın kullandığı bazı kehmelenn yenne, gerçekte onun nıyetını ıhtıva eden söz- cuklen koyduğumuzda çok kullandığı ancak ne olduğunu bır türlü ızah etmedığı "hedeT'ının, gelecekte zümre hâkımıyetını hedefleyen teok- ratık bır rejım olduğu hemen anlaşılmaktadır - Şenat yenne "fslam", cumhunyet dönemı yenne "tafihsiz dönem" veya u karanlık ya da upuzunhjcranhd6neınn , mılıtan yenne "hizmet erleri" ya da "ışıkerleri" veya ışık suvanlen, la- ık kesımler yenne "karşı cephe" veya "hasun cephe", cumhuriyet dönemi yöneticUeri yerine u o kafalar", Atatûrk dönemı ya da İsmet İnö- nü dönemı yenne "mabede giden yollann kapa- üldığı zaman dilimi", şenat duzenı yenne "he- deP, Atatûrk yenne "deccal" şeklınde deyım- ler "hedefinin'' ne olduğunu açıUamaya yeter- hdır - Mılıtanlanna nasıhatlerde bulunurken ya da eleştırel boyutlara gırdığı konularda adeta olçü- yü kaçırdığını fark etmışcesıne, tslamı surecın arkasına saklanarak cahılıye dönemı veya Mus- lümanlığın ılk donemlen ıle tanınmış tslam âlımlen ve onlann ıçtıhatlanndan yahut haçlı zıhnıyetınden omekler vermesı, gerçek nıyetı saklama bakımından geçmış donemlere ındırge- dığı dûşuncelennı takıyye kuralı ıle gunumuze aktarmaktadır 'Once evrim, sonra devrim' - Fethullah Gulen, henuz evnm aşamasında olduklannı, daha devnm aşamasına geçemedık- lennı, eserlennın satır aralanna sıkıştırdığı dü- şüncelennde ıma etmektedır - Şu anda yeten kadar guçlu olmadıklannı ıfade ettıgı orgutsel sevıyelennı. Marksıst anla- ümla tanımlarsak stratejık savunma aşamasın- dan stratejık denge aşamasına doğru hızla yol aldıklannı. bunun ıçın de zaten "mevsimin veor- tamın müsait olduğunu ve eğer bir muhalif ruz- gâr esmez ise arzulanan hedefe ulaşmakta guç- lük çekilmeyeceğmi" belırtırken endışesını de açıklamaktan çekınmedığı görulecektır - Gulen ıçın lcuvvet dengesı çok onemlıdır Ona gore "aksiyoner olmayan Musluman göre- vini yapmamaktadır. Yani, atadan dededen oğ- renilen Muslumanhk, sadece teoride kabnakta ve 'karşı cephe'nin karanlık emellerine hizmet etmektedir." Bunun ıçın de mutlaka "Müslü- manlann kuvvet dengesini kurmalan ve hareke- te geçmeteri gerekmektedir'" derken oluşturdu- ğu cepheyi uyarmakta ve bır anlamda dınsel bo- lüculuğu netleştırmektedır Saidi Nursi'nin eksik bıraknklan - Gulen'ın genel olarak asken termınolojıde kullanılan kışla, süvan, er, cephe. ordu, mevzı, kuvvet, nefer, asker gıbı kelımelen kıtaplann- da ozenle seçerek sıkça kullanması dıkkat çekı- cıdır Tankat lıdennın 195O'lı yıllara atıfta bu- Iunarak Saıdı Nursı'yı "karşı cepheye aksiyoner tavır ahnamak" gerekçesıyle ustü kapalı eleş- tırerek "_ 50'li yiliardan bu yana tam 40-45 yıl geçmiştir. O dönemde, 10 yaşında olanlar, şayet mevsimi geküğinde üniversite okusalardL şimdi zirvelerde ya da 7İrveleri zoriayatı konumlarda olacaklardı. 20 yaşında olanlar 60-65 yaşında otacaklardı ki bu da onlann başbakanlar, reisi- cumhurlar seviyesinde en olgun donemlerini ya- şıyor olmalan demektL" ıfadesı ıle devletı dı- ğer onemlı mevkılenyle en ust duzeyde ele ge- çırmeyı amaçladığı anlaşılmaktadır - u ... Bir yandan hasım cepheyi mükemmel iş- leyen haber abna teşkilaüy la içinden tanırken öte yandan da hasım cephenin avnı faalhetleri kendı ıçimızde surdurmcsine musaadc edilme- metL" tarzındakı mantalıtesı ıle de emnıyet ve ıstıhbarat bınmlennı ele geçtrme teşebbusunde- kı nıyetı açıkça ortaya çıkmaktadır Cemaatin üç sacayağı - Fethullah Gulen, değışık kıtaplannda geçen ışık evlen ya da ışık kışlalan veya ışık suvanle- n, ışık erlen gıbı tabırlen sık sık kullanarak "bir örgütsel yapılanma" ıçensınde olduğu teşhısı- ne kuvvet kazandırmaktadır - Işık Tankaü'ndan kopan Eyûp Kayar ısım- lı şahsm, Fethullahçılık (Işık Tankatı) orgutlen- mesı ıle ılgılı yaptığı açıklamalar, genel hatla- nyla şu ana kadar yapılan ınceleme ve araştır- malan teyıt eder beyanlar olması bakımından buyuk onem taşımaktadır - Eyüp Kayar'ın beyanlan özetlendığınde, "ışıkevleri cemaat mensuplannuı yaşadığı evler, hücre evleri mahiyetinde, Fethullah Gulen'e go- re kapüanna kilit vurulmuş zaviyelerin. laşlala- ruı, tekkelerin gorevini yapan evierdir. Bu evle- re giriş ve çıkışlar mıimkün olduğunca gizlüik içinde yapıhr." - Cemaat üç sacayak üzenne kunılmuştur Işık ev ler, ağabey, ler v e talebeler Bu evlerde be- lırlı bır sure kalan oğrencılenn beklenen dûze- ye geldığı anlaşılınca cemaate adam kazandır- ması ıstenır Peygamberden sonra 'ikinci ilkler' - Cemaat mensuplanna. kendılennın bekle- nen nesıl beklenen cemaat, Turkıye'yı kurtara- cak cemaat peygambenn hadısıyle ovulmûş ce- maat olduğu vurgulanmaktadır Bu cemaat ıkın- cı ılklerdır Bınncı ilkler peygambenmız ve ar- kadaşlan, ıkıncı ilkler de bu cemaat mensupla- ndır Cemaat 1992 yılından sonra çokhızlı ge- lışmeye başladı Cemaat "söyley«miyorsan söy- let" taktığı çerçevesmde cemaat lıdenne herkes husnü kabul gostermeye, hoşgoru ıle bakmaya başladı Bayrak yere duşmüştur, ayaklar altına alınmıştır Tekrar bu bayTağın yenien kaldınl- ması ellere alınması, omuzlarda taşınması, uza- ya goturülmesı meselesını bu cemaat yapacak- tır - Fethullah Gülen ve cemaatı hıçbır lakabı ka- bul etmezler Her zaman radıkal Islamdan fark- lı olduklannı vıırgularlar "Biz farklıyız, radikal tslamcılardan farklrvız, bize hoşgöru ile davran- mazsanız radıkal Islam gu(,lcnır." - Cemaatin en guçlu olduğu eğıtım-oğretım kurumlan, ışık evlen, yurtlar kolejler, finans kunımlan, esnaflar, holdıngler talebeler, mes- lekı orgutlenme şeklınde de doktorlar, öğret- menler, avukatlar, polısler gıbı Atatûrk'e hakarefler - Cemaat mensuplanndan alınan aıdatlar, ışa- damlanndan. esnaftan, cemaate yakın kışılerden toplanan paralar ve dığer ncan kuruluşlardan el- de edılen gelırler finans kaynaklannı oluşturur - Cemaat ıçınde Atatûrk ıçın ağır lakaplar kul- lanılır - Gulen'ın Olçu (1) adlı kıtapçığınm 60 say- fasında "Yerinde durup mevziini koruma, düş- manı alt etme ve hedefe varmanuı en bırınci ve- silesidır Cephevı terk edıp avnlanlar ıse yerle- rinden ay rüdıklan andan ıtibaren kay betme yo- luna girmiş sayıurlar" tarzındakı telkm ıle cıd- dı bır "cephe" faalıyetının varlığına ışaret edil- mekte ve bu stratejının mevcut çalışma surecı- nın ıçensınde uygulandığı muşahade edılmek- tedir Bu anlatım geçmış yıllarda yaşadığımız "davadan dönenleri vurun" anlatımı ıle PKK nın davadan aynlan mılıtanlanna yönelık yapmış olduğu tehdıtlere paralellık arz etmek- tedir 28 Şubat'a bti\ük önlem - Devletın anayasal nızamını değıştırerek ye- nne şen esaslara da> alı bır Islam devletı kurma- yı hedefledığı değerlendınlen Fethullah Gülen ve yandaşlan. 28 Şubat kararlannm alınmasın- dan sonra ve özellıkle soruşturma ıle ılgılı ya- zışmalann başlaması ıle bırçok orgut evını bo- şaltmış, orgutsel yapılanmaya zarar vermemek ıçın faalıyetlennı "mo'zii koruma" kuralına uyarlamışlardır Şu anda bırçok örgut mensubu ve talebelen aıle evlennde orgutsel faalıyetlen- nı surdürmektedırler Gulen örgutlenmesının ekonomık boyutu da goz onune alındığında, ge- lecekte ulkemızı bekleyen tehlıkenın buyuklu- ğu endışe vencı boyuttadır - Genel mudurlüğumuz teftış kurulu başkan- lığının konu ıle ılgılı başlattığı soruşturmaya muteakıp, cemaat mensuplan arasında tedırgın- lığın arttığı, buna paralel olarak Gulen örgutlen- mesının temel taktıklennden olan takıyye v on- temlen uvgulanmak suretiyle. tedbırlenn gıde- rek arttınldığı v e hatta savunma boyutundan sal- dın boyutuna geçıldığı gozlemlenmektedır G Ü N D E M MT ST4F\ BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada sure venlecek Avukatlar bır ay sure ısteyecekler Mahkemenın 15 gun verme eğılımınde olduğu soylenıyor Savunmanın ardından son soz Ocalan'a venle- cek Bunu "kısa karar" ızleyecek Sanık avukatlannın kısa karann okunmasından hemen sonra, "sure tutum dılekçesı" verme hakkı var Bu dılekçe, ge- rekçelı karann teblığ edılmesınden sonra yedı gun ıçınde temyıze gıtme hakkını saklı tutuyor Karar "ıdam" olursa, Yargrtay aşaması da apay- n bır sureç Bu tur davalara Yargrtay 9 Daıresı ba- kıyor Buradan "onama "çıkarsa, sanık avukatlan- nın "kararduzeltme" ıstemınde bulunma hakkı var Bunun ıçın Yargrtay Cumhunyet Başsavcısı'na baş- vuracaklar Başsavcı gerek gormezse karar kesın- leşmış olacak Dosya bu aşamadan sonra şu yol- lan ızleyecek Adalet Bakanlığı-Başbakanlık TBMM Başkanlı- ğı-ılgılı komısyonlar-Genel Kurul Bu yol bırkaç ayı geçer O zaman ortaya şu çıkıyor Apo davasının başın- dayız Bu tur konulardakı gelenegı bozmayalım, gelınen noktayı ve sonrasını maddeleyelım 1- Geçen haftanın açılışına Ocalan'ın ozru, de- vamına ve kapanışına şehrt aılelen damgasını vur- du Ocalan'ın savunmasını nereye oturtacağı he- nuz netleşmış değil Savunmada peşrev olmaz, a- ma Öcalan açılışı uzun tuttu Asıl belırleyıcı durum, bundan sonrası 2- Şehıt aılelennın acısı tum Turkıye'nın acısı Medya gundemıne asker şehrtlerının yakınlan otur- du Guneydoğu'da oğretmen, muhendıs, polıs de şehrt oldu 1 3- Avrupa Öcalan'ı beğenmedı "Bu bızım Apo değil"dedıler Ancak bınncı şıkta vurguladığımız gı- bı, davanın tam olarak şekıllendığr hâlâ soylene- mez Bınncı haftada hava kışıselleştınldı Yargıla- nan salt Apo değil, teror 4- Avrupa'nın temel amacı sanık sandalyesıne Turkıye'yı oturtmaktı Terore venlen ulusal-ulusla- rarası destekler lyı ortaya konabılırse, bu çarkın tersıne donebıleceğını vurgulamıştık O yol açıldı Ancak lyı kullanıldığı soylenemez Bilgilendirme eksikliği 5- Dıle getinlmesi bazı farklı yorumlara yol aça- bılecek bır durum daha var 15 yılda terore 30 bın kurban venldığını soyluyoruz Bu rakamın ıçınde P- KK mılrtanlan dayeralıyor 1980'lenn ıkıncı yansın- dan 90'lann ortasına dek Guneydoğu'nun kırsal kesımlennde PKK mılıtanlannın, evlerden "askere alıyoruz" dıyerek, pek çok gencı dağa goturduğu bılınıyor Bugun sessız duran bu kesımlenn ıçlen- ne ne attığını kestırmek çok zor değıl' Kalıcı bır ıç banş ıstıyorsak, Apo davasının teror boyutunu ve dış desteklerını duygularla değıl bulgularla ortaya koymak gerekıyor 6- Davada bilgilendirme mekanızmasının çok sağlıklı olduğu soylenemez Duruşmayı ızleyen ga- zetecı arkadaşlanmızın notlan, gozlemlen elbette bılgılendıncı Ancak, davanın ıçenğı ve seynne ılış- kın her turlu soruya yanrt verecek bır "yetkılı ma- kam"yok Bu yuzden meslektaşlanmız çoğunluk- la, "olsaolsa" mantığıylahareket edıyor Işın bu ya- nı, ıç kamuoyunun yanı sıra dış kamuoyu açısın- dan da onemlı Turk hukuk sıstemını bılmeyen ya- bancı gazetecıler "olsa olsa "dan da ote, rasgele haberler de geçebılıyorlar 7- PKK, Ocalan'ın açıklamalarının tumunu kabul ettıgı mesajlan venyor Oyle anlaşılıyor kı bu yak- laşımın nedenı orgutun bolunmesını onlemek Da- va surecındekı olumsuz gıdış ya da ıç banşa zarar verecek tutumlar yenı teror orgutlennın doğması- na da neden oiabılır 8- Yargı aşaması ve Avrupa'nın yargılamaya şa- şı bakışı surerken TBMM'nın atacağı adımlaronu- muzdekı donem ıçın belırleyıcı oiabılır 199O'lı yıl- larda oy avcılığı ıçın kullanılan malzemeler arasın- da ne yazık kı terorle mucadele de vardı 57 hu- kumetten her kesımın beklentısı var Ecevıt yen geldıkçe vurgular - Doğu ve Guneydoğu'nun bınncı sorunu, feo- dal kalıntılann devam etmesıdır' Acaba bunu ortadan kaldırmak ıçın ne yapacak? Tele kulak her yerde 'Fcdzlerödemeleri kiUtkdV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Emnıyet Mudurluğu Istıhba- rat Şubesı'nın mahkeme karanyla te- lefonlarını dınledığı kışılerle ılgılı ka- yıtlar, tam bır "tele kulak ağı" oluş- turdu Cumhuriyet'ın elde ettıgı bıl- gılere gore, yasadışı eylemlen gerek- çesıyle aranan veya yargılanan kışı- lenn telefon gorüşmelennde, bazı ışa- damlan ve mılletv ekıllennın numara- lan da kayıtlara gırdı Mahkeme karanyla Turkıye gene- lınde ızlenen ve Ankara Emnıyetı ta- rafından telefonlan dınlenen kışıler şoyle "Duran Fırat, Mahmut Yüdınm (Yeşil), Özal Baysal, Kürşat Yılmaz, Erol Evcil, Alaattin Çakıcu Şahap Giırsoy, Kasun Gençvümaz, Seİahat- tin Y ılınaz. Ahmet Turgut (Kurt Ah- met). Kadir Turgut. Burhan Ataalp, avukat Bulent Ozçelik, avukat Celal Nun Demırturk, avukat Gunay Çauş- kan, Gencay Çakıcı, Mehmet Sum- bul, Şükru Eherdi, Sedat Şahin (Es- ki tstanbul Emnıyet Mudurluğu çah- sanı), Feridun Oıicel, Ibrahinı Cid ve bağlanülı olduklan diğer kişiler." Bu çalışmalar sırasında ızlenen kı- şılenn goruşmelen sonucu "aranan abone" olarak Cumhurbaşkanlığı, Başbakanhk, TBMM, Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı, Turk Sılahlı Kuvvetlen'ne bağlı çeşıtlı ku- ruluşlar, mılletvekıllen, sıyası partı- ler, emnıyete aıt çeşıtlı telefonlar, ta- nınmış ışadamlan ve çeşıtlı medya kuruluşlannın telefonlan da sıstem kayıtlannda yer aldı Bu görûşmeler- den hangılennın "düılendiği" hangı- lennın yalnızca "aranan numara" olarak saptandığı konusunda net bıl- gı venlmedı tşadamı CavitÇağlar' ın telefon d o kümlen de sısteme soruldu Çağlar'la ılgılı bılgılenn, Uğur Mumcu suıkas- tına kahldığı gerekçesıyle yargılanan Abdullah ArgunÇetinın "Çağlar ai- lesine suikast ihbarlan" nedenıyle "güvenlik amacıyla" sısteme sorul- duğu bıldınldı Çetın ve aılesıne aıt telefonlarla ılgılı çalışmalarda, Fikri Sağlar, Ali Kemal Başaran, EyûpAşık Ulaştırma Bakanlığı, Gençlıİc ve Spor Genel Müdurluğu'nden sonımlu Etevlet Bakanlığı, TBMM'ye aıt ba- zı makam telefonlan, ANAP Genel Merkezı ve çeşıtlı basın ve medya ku- ruluşlannın arandığı belırlendı Ankara'da 27 Ocak 1999 tanhınde Erdal Evşen'ın sılahla yaralanması olayı ıle ılgılı yakalanan Selahattin Ydmaz'ın eşı Nuray Yılmaz'a aıt cep ve sabıt nuniaralara ılışkın teknık ça- lışmada ANAP Batman Mılletvekılı Ataullah Hamidi'nın telefonlannın arandığı ortaya çıktı Marksıst Lenınst Komunıst Partısı (MLKP) Ankara açık alan sorumlu- su olduğu ılen surulen fıran sanık Ce- lal Meral'ın yakalanması çalışmala- nnda VtNSAN şırketının sahıbı Ali Haydar Veziroğlu'na aıt telefonlar kaydedıldı Emnıyet Genel Mudurluğu Istıh- barat Daıre Başkanlığı'nın, ışadamı Ayhan Şahenk'le ılgı de talımat ver- dığı belırtıldı Alınan bılgıye gore ge- nel müdürluğe, "Şahenk'e ait Doğuş tnşaat AŞ'nin aldığı ihalelerde taşe- ronluk yapan Diyarbalurh Azızoğlu ailesinin yasadışı işlere kanşügı ve ak- rabalaruun Yargıtay hâkimi Kadır Azızoğlu taranndan korunduğu" y o- nünde ıhbar geldı Bu ıhbar Ankara EmnıyetTne ılettı Bunun uzenne ya- pılan çalışmada, TBMM'de bazı ma- kam telefonlan, tanınmış ışadamlan, firmalar ve Yargıtay 'a aıt telefonlar dınlendı Telefon kayıtlan sonılanlar arasın- da adı geçen Hurnyet gazetesı yazar- lanndan Emin Çölaşanın telefonla- nnın guvenlık amacıyla ana bılgısa- yara sorulduğu bıldınldı Ankara DGM Cumhunyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, tüm dınleme ola- yıyla ılgılı sonıştunna başlattı Yuk- sel, Emnıyet Genel Mudurluğu'ne yazdığı yazıda, "dinlemelenn devle- tin üst duzey birimlerinin onemli bir bölumunu icine alması ve temadi et- mesi karşısuıda bu amaca y onelik bir teşekkulun oluşturulduğu kanaatıne vanldığını" kaydettı Ankara Emnıyetı ıle goruş aynlığı olan Emnıyet Genel Mudurluğu nın ıse "telefon dinlemenin yasal zemine kav uşturulmasr gerekçesıyle yenı bır taslak hazırlamaya başladığı oğre- nıldı Bu taslakta, telefon dinlemenin Başbakanhk'ta tek merkezden dın- lenmesı yönunde hukümler bulu- nacağı kaydedıldı I Baştarafi 1. Sayfada çe tasansı hazırlamak yenne geçen donem komısyonda gonışülmesı yanm kalan tasa- nyıyenıden TBMM'ye yollayarak Plan ve Bütçe Komısyonu'nda önergelerle bı- çımlendınneyı yeğledı Malıye Bakanı Sumer Oral, dun butçe ta- sansını komısyona sunuşunda, yenı bır but- çe çıkarmak ıçın 6-6 5 aylık bır zamana ge- reksınım olduğunu v e bu durumda çalışma- lann 2000 yılı butçe hazırlıklanyla da çakı- şacağını soyledı Oral "Yanmkaunıştasan- yı yenikme seçeneğini tercih ettik. Bovlece, 1999 yılı butçesine 57. hukümeün polıtıkala- nna uygun bir içenk kazandınlarak butçe bütünluğu konınacak. 2000 \ılı butçe hazır- lıklan ıçın daha genış bu- zaman kazanılacak ve ikı butçenın çakışmasından doğabılecek kanşıklıklar onlenecek. ekonomının belırsiz- lik \e beklevışten kurtularak>enı bıraühm içı- negırmesıneolanaksaglanacaktır"dedı Ma- lıye Bakanı Oral'ın yer verdığı bazı değer- lendırmeler ve goruşler şöyle Türkiye ekonomisı: 1998 yılının ılk yan- stnda hedefler tutturulmuş ve gelışmeler olumlu yonde gıderken, Rusya'da başlayan ve dunyaya yayılan knz ıçte ve dışta tüm fınan- sal pıyasalan olumsuz yonde etkıledı Bu du- ruma, ulkenın seçım ortamına gırmesımn de eklenmesıy le, 1998 yılının uçuncu çeyreğın- de ekonomık faalıyetler duraklamaya, son çeyreğınde de genlemeye başlamıştır Ancak kararlılıkla uygulanan programın global kn- zın Turkıye'ye bulaşma etkısını dengeleme- de onemlı olçüde katkısı olmuş ve yılsonu ıtı- barıyla program hedeflenne buyuk olçude ulaşılmıştır Bûyûme: 1999 yılında, uretım endeksle- nne gore ılk uç aylık donemde. toplam sana- yı uretımınde yuzde 6 6 oranında genleme ol- muştur Imalat sanay undekı genleme ıse yuz- de 7 8 oranındadır Aynı donemde kapasıte kullanım oranlan da kamu kesımındekı 5 1 puanlık artışa karşılık, özel kesımdekı 12 7 puan lık azalış sonucu, geçen > ılkı yuzde 77 5 sevıyesınden yuzde 70 1 e duşmüştur Dışticaret: 1999 yılının Ocak-Mart done- mınde dış tıcaret açığımız yüzde 60 2 oranın- da azalarak 1 8 mılyar dolar duzeyınde ger- çekleşmıştır Enflasyon: Turkıye çok uzun bır suredır yüksekenflasyonlayaşamaktadır Global kn- ze rağmen 1998 yılı sonunda toptan eşya fı- yatlan bır öncekı yıla gore 36 7 puan azalış- layuzde91 'den yuzde 54 3'e ınmiş ve hedef- te sadece 4 3 puan sapma olmuştur Dış-iç borçlar: Llkemızın ozel sektor borç- lan da dahıl 1997 yılında 91 mıly ar dolar olan dış borç stpku, 1998 yılının sonunda 102 7 mılyar dolara yukselmıştır Dış borç stoku- muzun GSMH'ye oranı yuzde 50 duzeyınde- dır Kamu maliyesi: Faız odemelen, bugun but- çenın taşıyamayacağı bır duzeye enşmış ve adeta bütçeyı kilıtlemıştır Vergı gelırlennın butçe gıderlenne oranının gıderek kuçuldu- ğu de çarpıcı bır gelışmedır Vergiler: 1999 yılı ılk dört aylık vergı ge- lır tahsılatı 3 katnlyon 286 tnlyon lıra olarak gerçekleşmıştır Bu sonuç, geçen yılm aynı donemıne gore yuzde 43 1 duzeyınde bır ar- tışı ıfade etmektedır 1999 vılının ılk dort ay- lık donemınde vergı gelır artış oranlan enf- lasyon duzeyının altında kalmışur Maaşarüşlan: 1 Ocak 1999 tanhmden ıti- baren yururluğe gıren vergı dılım \e oranla- nndakı değışıklığm sağladığı ılave artışla bır- lıkte 1999 yılının ılk yansı ıçın ortalama top- lam maaş artışı yuzde 30 sevıy.esınde gerçek- leşmıştır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle