25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ağansoy'un öldüpülmesi davası • İstanbul Haber Servisi - Bebek'teki birçay bahçesinde, Tevfık Nurullah Ağansoy'un da aralannda balunduğu polis memuru Celal Babür. Ayşegül Balaban ve Recep Çiçek'in öliimüyle sonuçlanan silahlı saldınya ılişkin tutuklu sanıklar Ferdi Heybet. Hasan Taşkm. Ahmet Atlılar, Yener Üçüncü, Aydın Göker, Adnan Çiçek, Ali Gürsel ile tutuksuz sanıklar Ferda Temel, Ramazan Vurmaz ve Burak Çalışkan ile Gıyabi tutuklu sanık Kamil Özçelik ve Alaattin Çakıcı yargılanmasına istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuklu ve gıyabi tutuklu sanıklann tutukluluk halinin devarruna karar veren mahkeme heyeti, Çakıcı'yla ilgılı olarak Fransız makamlanna yazılan yazıya cevap geimemesı durumunda sanığın "istınabe" yoluyla (mahkeme üyelerinden birinin Fransa'ya giderek) ifadesınin alınmasının düşünülmesıne karar verdi. Cumhurbaşkanı DemireJ'e ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut ve berabenndeki yenj oluşan TBMM Başkanhk Dıvanı üyelerinı kabul etti. Demirel, seçimlerin ardından TBMM'den çok şey beklendığını belirterek "Genye dönüp baktığımızda ders alınacak çok olay vardır. Buradan ılenye bakarak demokratık hayatı daha istıkrarlı bır şekılde yürütmek mecburiyetıyle karşı karşıya olduğumuzu göriiyoruz" dedi. İzinsiz Iotojjraf davası • KOCAELİ(AA)- Izmıt'te. bedensel engelli bır genç. FP'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Neca^Çeljk'ın seçim prfpagandası afişinde, fotoğrafınm izinsiz yayımlandığı gerekçesiyle. Fazilet Partisi (FP) aleyhıne 5 mtlyar üralık manevi tazminat davası açtı. 16 yıl önce geçirdiği tren kazası sonucu ıki bacağını da kaybederek. protez bacakla yürüyebilen Sman Özer (30), fotoğrafinı çekmek ıçm kendısinden izin alan kişinin, bunun, üstgeçıtlere 'özürlülerasansörü' japılmasının saglanması amacıyla kullanılacağını söylediğıni belirtti. 10 gösterîciye tutuklama • MALATYA(AA)- Malatya'da bır süre önce cuma namazı sonrasında düzenlenen izinsiz türban gösterisine katıldıklan gerekçesiyle gözaltına alınan 10 kişı tutuklandı. Akpınar Mevdanf nda 7 Mayıs'ta düzenlenen izinsiz türban gösterılenne katıldıklan polis tarafından tespit edilen ancak bugüne kadar yakalanamayan 10 gösterici. iki gün önce gözaltına alındı. Söz konusu 10 gösterici dün se\k edildıklen Asliye Ceza Mahkemesi'nde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten rutııklandılar. 2 askerin cesedi bulundu • ŞİLE(AA)-Şile'del hafta önce kaybolan Tamer Aydın \e Adem Yıldız adlı erlenn cesetlen, dün denizde bulundu. Izinh olduklan gün Balıkçı Bannağı Zeytin Adası mevkiinde denize giren ve elbiselen bulunan Aydın'ın cesedi, boğulduğu yerin 50 metre yakımnda. Yıldız'ın cesedi ıse yaklaşık 1.5 kilometre mesafedekı Dereağzı mevkiinde bulundu. Çete openasyonu • İstanbul Haber Servisi - Halen yurtdışında olduğu ileri sürülen çete başı Ayvaz Korkmaz'm adamı olduğu ıddıasıyla yakalanan Hüseym L'rulu hakkında İstanbul DGM tarafından "'çeteüyesi" olmak suçundan da\a açıldı. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edilen Urulu, buradaki sorgusunun ardından tutuksuz yargılanmak iizere serbest bırakıldı. CHP lideri, Ege'de yaptığı toplantılarda delegelerden destek istedi Oymen tek liste arayışındaCHP Genel Başkanı Altan Öymen İzmirli kurultay delegeleriyle yaptığı toplantıda, tek listeyle kurultaya gidilmesinde fayda olacağını söyledi. Genel rnerkezin geçmişteki hatalan tekrarlamamasını isteyen Öymen, medyanın 18 Nisan seçimleri öncesinde CHP'ye sırt çevirdiğini. ancak bugünkü yayın politikalarının yavaş yavaş defiştiğini belirtti. OZ4NYAYMAN Ege'de PM listesi için nabız j oklay an CHP lideri AJ- tan Oymen, çocuklardan da destek alıyor. (AA) İZMİR - CHP Genel Başkanı Al- tan Öymen. Ege'de başlattığı. PM lıs- tesiyle ılgiii nabız yoklama toplantıla- nnda delegelerden tek liste için destek ıstedı. tl başkanlanyla bırlikte hazır- lanacak lıstenin herkesı kucakiayan bır yapıda olacağını vurgulayan Oy- men 'e bazı delegeler "konuya, tektis- te anlayışı dışında bakJmaJı" mesajı- nı verdi. CHP'de tüm gözlenn çevrıl- dıgi PM listesi ıçm CHP Genei Baş- kanı Öymen. nabız yoklamaya başla- dı. Izmir. Aydın ve Manisa'da kurul- tay delegeleriyle bır araya gelen Öy- men. hem partıye yönelık mesajlar \erdi hem de nasıl bir PM listesi ha- zırlayacağını anlattı Öymen, "sağduyu listesi" olarak ni- telediği PM 'nin oluşturulmasında tüm partılilen birhk ve beraberliğe çagıra- rak CHP'run siyasi tavnnı PM üyele- rinin seçılmesınin ardmdan netleştire- ceğini vurguladı. Öymen öncekı akşam İzmirli ku- rultay delegeleriyle yaptığı toplantı- da. ıl başkanlanyla hazırlayacağı lis- SEÇMENIN StYASETTEN SOĞUMAS1NIN NEDENLERİ TARTIŞILDI 'Siyasi partilerin yapısı bozuk' tenın herkesi kucaklavacağını belirtti ve kurultaya tek listeyle gidilmesi için destek istedi. Kurultaydan il başkan- lanyla hazırlayacaklannı PM listesi- nin "çıkanlabüeeeğini" vurgulayan Öymen. "Birçok listeıün ounası sıkın- n yaraür" görüşünü savundu. Kurultay delegelerinin bir bö'lümü Oymen'in bu yakJaştmına karşı çıktı. Bu delegeler "genel başkanı seçen ku- nıhay delegesi, PM üyelerini de seçe- biKr. Kurultay delegelerine gûvenmek lazun" mesajını iletırken "Çokse&ulik- ten endişe edilmemeli" dediler. Öymen gezisinde CHP'lılere de moral aşıladı. CHP'nın Türkiye'nin en büyük örgütlü gücü olduğunu sü- rekli dile getiren Öymen, CHP için "liyuyan dev uyandı" dedı. Öymen. partisının Meclis dışında kalmasına pek çok kesimin sevindiği- ni, ancak TBMM'nin bugünkü tablo- su karşısında CHP'nin TBMM'nin, "CNmazsa obnaz"Iann- dan bınsı olduğunun an- laşıldığını da söyledi. Öymen. degerlerinı an- layanlar arasında DSP'lilerin ağırlıkta ol- duğunu vurgulayarak "DSP biam Meclis dı- şında kalmamıza sevi- tstanbul Haber Servisi-Türkiye'de seçme- nin sıyasetten soğumasının ve siyasetçiye gü- vensizliğın en önemli nedenlerinden birinin, siyasi partiler sistemi ve parti içi demokrasi eksikliği olduğu belirtildı. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vak- fı (TESEV) tarafından Conrad Otel'de dü- zenlenen siyasi partiler konulu konferansta partiler sistemi tartışıldı. TESEV'ce konuy- la ilgili olarak hazırlatılan raporu yazanlar arasında yer alan Boğaziçi Onıversitesi Öğ- retim Üyesi Doç. Dr. Ali Çarkoğlu demokra- simizin tüm aksayan yönlerine karşın, Türk halkının demokrasiden ve demokratik seçim- lerden vazgeçmedigini belirterek "Ama bu bizi rahatlatmıyor. Çünkü halk, politik siste- min, sorunlara yanrt verememesinden rahat- sız" dedi Partıienn. halkın beklentilerineya- nıt vermekten çok uzak olduklanm savunan Çarkoğlu. merkez partilerdeki çöküşün hız • Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'ntn düzenlediğı konferansta partiler tartışıldı. Toplantıda, partilerin kendi içindeki demokrasinin eksik olduğu belirtildi. kazanmasının ve radikal sağın. merkez sağ- dan daha güçlü olmasının dikkat çekicı oldu- ğunu kaydetti. Çarkoğlu •'Türkiye'de seçme- nin yüzde 20"si oynak seçmen. Bu oldukça yüksek bir oran. Yüzde 15'Jik bir seçmen di- limi, bir ideolojik gruptan ötekinegech'or. Seç- men, karşısında sürekiilik gösteren bir parti- ler sistemi bulamıyor. Halk giderek sıyasetten uzaklaşıyor ve soğuyor" diye konuştu. Araş- tırmacı Tarhan Erdem de partilerin hepsin- de parti içi demokrasi sorunu olduğunu ifa- de etti. 18 Nisan seçimleri öncesi yaptıklan bir araştırmaya göre, partilerinin alacağı oy oranını en iyi tahmin edenlerin DSP ve MHP'lileroldugunu söyleyen Erdem, FPTi- lerin CHP'nin. CHP'lilerin ıse FP'nin alaca- ğı oy oranını en yakın tahmin eden seçmen- ler olduğuna dikkat çekti. Bilgi Üniversitesi Rektörü, sıyaset bılimci Öter Turan ise top- lumun siyasetten çok şey beldedığini, siyase- tın ıse bu beklentıyi karşılayamadığını vurgu- ladı. Sivil toplum yeterince gelişmiş olmadı- ğı için rüm yükün partilere kaldığına dikkat çeken Turan, bu durumun da partilerin ışini güçleştirdiğini ifade etti. Eskı CHP milletve- kili Erol Tuncer de DSP'nin örgürü olmadı- ğını. kendine has bir ışleyişi olduğunu. MHP'nin ise çok örgütlü olduğunu, seçimle- rin bu ikı galibınde de parti ıçı demokrasinin bulunmadığtnı kaydetti. Bılkent Üniversitesi Öğretim Üyesı Yardımcı Doç. Dr. ÖmerFa- ruk Gençkaya ise yaptıklan bir araştırmaya göre DSP mılletvekillerinin asker gibi lidere inandıklannı söyledi. PEN Genel Kurulu toplanıyor Alpay Kabacalı Dura'ya yanıt verdi Haber Merkezi - PEN Yazarlar Demeği'nm ola- ğan genel kurulu bugün sa- at 11.00'de istanbul Sıra- selviler'de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi'nda toplanıyor. PENBaşkanı Alpay Ka- hacalı'nın açılış konuşma- sıyla çalışmalanna başla- yacak olan genel kurulda. yönetim kurulunun geçen iki yillık dönem üzerıne bilgiler veren çalışma ra- poruyla hesap raporunun okunacağı, yazar sonınla- nnın ele alınmasından son- ra yeni yönetim için seçim- ler yapılacağı bildiriliyor. Yannki genel kurulda "başkan adayı" olacağını açıklayan Sezer Duru, ga- zetemizın dünkü sayısında Gûl Erçetin'in kendisiyle yaptığı konuşmada, PEN Başkanı Alpay Kabacalı ile PEN yönetimini hedef alan kımi sözler söylemış- tı. Aşağıda, Alpay Kaba- cah'nın bu konudaki açık- lamalannı bulacaksınız: PEN yönetımine birta- kım eleştinler yönelten Sezer Duru, tam bır yıldır (yedek- tengirdiğı) yö- netim kurulun- dadır. Daha ön- ce de iki yıl sü- reyle yönetim kurulu üyeli- ğinde bulun- muştur. Alınan kararlann hepsinde ımzası vardır: tek birkarara bıle karşı çtkma- mış. karşı oy belırtmemış- tir. Bu eleştırilerinın teme- lınde "başkan ada>tğı''nın bulunduğu hemen anlaşıl- maktadır. Adaylık, her üyenın doğal hakkıdır. An- cak on ıkiye beş kala, için- de bulunduğu yönetimden kendini soyutlayıp gerçe- ğe uymayan sözler söyle- mek ibret verici bir tutum- dur. Türkçe Çevirmenler Uluslararası Kongresi dü- zenlenmesi yeni bir tasan değil. Buna yönetimde kimse karşı çıkmadı. Hat- ta. Sezer Duru'ya tam yet- ki verıldi. Altyapı hazır- lanmadan, parasal kaynak- lara ulaşılmadan yurtdışı- rıa çağnlarda buiunup kongre tarihinı bıldıren Se- zer Duru gün geldi, ne ya- pacagını şaşırdı. PEN yö- netimini de güç durumda bıraktı. Dışandan. hâlâ bu konuyu soran mekruplar geliyor. Uluslararası Yazarlar ve Çevirmenler Evi kurma gi- rişimini de kendisi yürüttü. Aynı şekilde. önce Büyük Ada'da bır yer sağlandığı. ardından Heybeli Ada'da- ki Hüseym Rahmi Evi'nin PEN'e tahsıs edildiğı yo- lunda, gerçekleşmeyen bil- dınmlerde PEN yönetimi- ni sıkıntıya soktu. Bürün bunlann sorum- lusu olan Sezer Duru'nun şündl her ikigirişimdende PEN >önetimince destek- lenme>en projeJenniş gibi ya da önümüzdeki dönem- de kendisi tarafindan ger- cekleştirileceknıiş gibi söz etmesine ne demeB? PEN'ı. uluslararası top- lantılara ya da gezilere be- lırli yazarlan gönderen bir "kuİüp"e dönüştürmek de asla kabul görmeyecek bir projedır. Öte yandan, Duru'nun uluslararası PEN toplantı- lanna katıiınmadığı yolun- daki sözleri de gerçeğe uy- gun değildır. Çok iyi bildi- ği gibi. Haziran 1998'de Edin- burgh'ta topla- nanM.kongre- ye Nihal Yeği- nobah, Suat Karantay ve TankGünersd kaolmışlardır. 21 Nisan'm "Uluslararası Ş8r Günu" olması önerisi bu kongreye götürülmüş ve kabul ettirilmiştir. Ey- lül 1998'de Helsinkı'de dü- zenlenen 65. (son) kongre- ye de arkadaşımız Suat Karantay kaülmışnr. Yayıncılar Birligi Der- negi'nin yönetim kurulun- da yer alan bir üyeyı de "'gnıbuna" katıp bandrol sorununu PEN Genel Ku- rulu'na oiumsuz karar çı- kartmak üzere getirmek ve bandrolla korsan yayıncılı- ğın önlenemeyeceğinı söy- lemek, böylece -altında kendi imzasmın da bulun- duğu kararlara dayanarak- bandrolü savoman PEN yö- netimine karşı çıkmak da bir "tavir''dır kuşkusuz... Duru'nun -bir anlamda kendi kendisine de yönelt- tıği- eleştirilenni yannki (bugünkü) kongrede yanıt- Iayacağım. Burada, eleşti- nleri bir yana bırakıp ko- nuşmasında çarpıtılmış olan birkaç olgu üzerınde durmakla yetındim. 3. Kohrdu Komutanı'ndan Bahbey'e ziyaret 3. Kolordu ve Baü Garnizon Komutanı Korgeneral Attüa Kurtaraa, dün ts- tanbul tl Milli EğHim Müdürü Omer Balıbej 'i makammda ziyaret etti. Kor- general Kurtaran'ın, iade-i ziyaret niteliğinde gerçekleştirdiği görüşmeye, Kurtaran'ın isteğnie basuı mensuplan alınmadı.İstanbul AMilli Eğitim Mû- dürii Ömer Bahbey*in, Korgeneral Attila Kurtaran'a, tstanbul'daeğitimijıge- nel durumu, dersJİk ve okul gereksinlmi. rürbanlı öğrermenJere açılan soruş- rurmalar, yaünmlar ve 8 vıtlık eğirimt' geçiunesinden bu yana eğitimde aonan mesafe hakkında bügi verdigi öğreniML (Fotoğraf: YUSUF ZlYA AY) nenler tarafında oldu. Ancak şimdi görüyorlar ki, CHP'nin olmadığı bir Mecfis'te .valnız k ^ dıJar. Sağ partiler tara- fından kuşatüan Mec- lis'te gerçek anlamda dayanışma sağlayacak- brı bir parti yok" dedi. . Öymen, CHP'nın Ege Bölgesi'ndekı ıl ve ilçe yöneticileriyle ku- rultay delegelennin. ge- ne! başkanlanyla bir araya geldiği toplantıda, parti genel merkezinin geçmiş dönemlerde yaptığı hatalann tekrar- lanmaması istendi. Al- tan Öymen, medyanın 18 Nisan seçimlen ön- cesinde CHP'ye sırt çe- virdiğmi, ancak bugün- kü siyasi tablo karşısın- da yayın politikalannuı yavaş yavaş değiştiğinin görüldüğünü belirterek "Med\a günümüzûn in- kâr edilemez bir olgusu. Bizimle fazla iJgüenme- diler bu da doğru. An- cak şu unutulmasın ki CHP Türkiye'nin en es- ki partisidir. 1919 yıhn- daid uhısal kurtuluş ha- raketinde doğdu ve 80 yıltak bir gecmjşi var. Bu denli köklü bir geleneği idm ne kadar inkâr ede- biür ld?" dedı Elli yılı bulan gazetecılik yaşa- mında kendisinı çok ra- hat ifade ettiğini, ancak CHP Genel Başkanı ol- duktan sonra dıle getir- dikleriru ince eleyip sık dokuduğunu da vurgu- layan Öymen, sorumlu- luğunun artrığını vurgu- ladı. Altan Öymen'e yö- neltilen. "Bir gazeteci olarak, CHP Genel Baş- kanı'na bugün ne sorar- dınız" şeklindeki soru- ya Öymen, "Bunca yü- hk gazetecflik yaşamım \epolitikgeçmişime kar- şın ne sormalıvım diye ben de düşünüvorum" yanıtını verdi. AB Türkiye üedalgamı geçiyor? KÜLTÜR • SANAT (0 212) 293 89 7« (3 HAT) AUŞVEStŞ v e EĞLENCE MERKEZİ MAİTt?t, Alofc^G) No i l [leieoıyt YJ-M| Td 0216 4J2 60 30 AŞIK SHAKESPEARE 11.15-13.45-16.15-18.45-21 15 GERÇEK EFSAHELER 11.00-13.00-15.00-17 00-19 00-21 00 İZLETİCİNİN SEÇTİCİ TÜRK FİLMLERİ-1 PROPAGANDA 11.00-14.00-16 30-19.00-21.30 GELECEK PROGRAMLAR 2.HAHA HERŞEY ÇOK GUZEL OİACAK l HAFTA HOSCAKAL YARIN 3.HAFTAY0L -'HAFIAGEMİDE i HAfTAAIfZE IİDÖ5? KLIMAl K A R V A 1 S 1 1 I M I: S I I> I R KİTAP DOJTIARI DERNECI BOĞAZ GEZİSİ KTANBCTL'UN TAŞIT0PRAĞ1 ŞflR SUMYAHN Iskele»* Doe Dı:; Şaınenn İSTANBUL unu Bızlere Anlatıyor Ku Kulesınden Denize Cırmek Memnu Degıl, Mecbundır 26_Hazlr«n^ Cumartes) Bllgi v* H«z*rvasyon için: 414 76 73 - 449 03 86 414 A2 06 - 34 9 81 42 TIYATRO ilanlarınız ıçın 293 89 78 1885 ORTAOYUNCULAR ISTtKLAL CAD MO 1*0 TR: (0 212) 25118 65-66 HUt (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER Pa23r15.30-1S.30 Ferhan Şensoy FELEK BİR GÜN SALAKKEN Sad-Çarşanta Saat 21 ( FERHAN ŞENSOY'un PARASIZ YAŞAMAK PAHALI, Perşembe ve Cuma: 21.00-C.ts: 18.30 Bilet Satış Yerleri: Ortaoyuncular Gişesi: 25118 65-66 VAKKORAMA-Taksim. Suadiye, Akmerkez EROLMAINİSAL1 Dün Köln zirvesinden çı- kan sonuca, Türkiye için de bir iki cümlecik ayıp olma- sın diye eklemiş: "Türki- ye'yi AB ü>eKgine hazırla- ma çabalanmızı sürdürece- ğiz. Hazırlamak için de bir tak\ inı belirleyeceğiz. Aday iilkeler toplantısına davet edümesiiçin çaba gösterece- ğiz'. 1) Hazırlama stratejisi 1997'de Türkiye tarafından reddedilmişti. Bunun bir oyalama olduğunu vasat ze- kâ düzeyindeki herkes anla- yabilirdi. 2) Köln'de eski öneri tek- rarlanıyor. Bir de sankı alay eder gibi, "hazırlanmanın takvime baglanmasından" söz ediliyor. Sen Slovak- ya'ya, Bulgaristan'a, Rus- ya'ya, Polanya'ya "kesin katüun" için takvim yap, AB olarak bu ülkelere kar- şı kesin yükümlülük altına gir; Türkiye için ise "ben seninle nikâh yapnuyorum, nişan büe yapnuyorum, a- ma seni hazırlamak için ya- kın Uişki içinde bulunuyo- 1994'ten 1999'a kadar AB doruklanndan Türkiye için çıkan "ifadeleri altalta yazın ve okuyun": Bunlar hiçbir anlam taşımayan. belki diplomasi tarihine ka- ra mizah örneği olarak ge- çebilecek ifadelerdir. Yıl- lardır. Ankara'daki hem ca- hıl hem de kafasını kuma sokmuş polıtikacıların AB'dençıkan bu "muglak'' ifadeleri evire çevire Türk halkına nasıl yedirdıklerini ve yutturduklannı gördük- leri için hâlâ dalga geçıyor- lar. Ecevh'ten AB'nin bu tavnna gereken yanıtı ver- mesini beklemenin en do- ğal hakkımız^olduğuna ina- -myerum. 1987'dc başMirumuz red- dedildiğinde, AB, ayıp ol- masın diye "uygundur (eti- gible) ama kusura bakma kabul edemrvonım" dedı- ğinde, "eügible" sözcüğunü 3-4 yıl ağzımızda sakız et- miştik. Köln'den Türkiye için tam üyelife yönelik hiçbir şey çıkmadı ve zaten çıka- mazdı da. Çünkü AB gele- ceğin Avrupa devletinın üyelerini ve sınırlannı is- men ve cismen daha 1994'te Essen Doruğu'nda belirlemişti. 1997 Lüksen- burg Doruğu'nda buna mührü vurdu, aynntılı prog- ramını, desteklerinı belirle- di. Köln'den çıkan, Türkiye için "hazuiama srratejisi- ne" Polonya'nın, Slovek- ya'nın, Bulgaristan'ın, Ro- manya'nın Türkiye'den çok daha fazla gereksınimleri var. Ekonomik. sosyal ve politik olarak da. Ama on- lar için yıllar öncesinden karar çoktan verilmişti. On- Defibilatör lar "genişteme sfiredne ka- ülarak onun içinde hazırla- naaüdartb." Son yıllar için- de yapıldığı gibi. Ama iş Türkiye'nin tam iiyelik sü- recine katılmasına gelince 1987'de oluduğu gibi bütün hesaplar, ölçülerdef işmek- tedir. Çünkü AB daha yıllar öncesinde "Türkiye'nin ge- leceğinin Avrupa de\1eti içi- ne yer alnjamasına~ karar vermişrir. Bunun A\Tupa Bırliği içinde herkes biliyor, ama biz görmek ve bilmek iste- miyoruz. Ne olması gerekirdj? AB doruğundan önemli "birşey"çıkmış olması içir) AB'nin- l-'-BenTürkrye'yiirie- rin yanında 12. aday olarak genişleme b'stesine dahil et- tim. Bir hafta sonra da i.ük- semburg Doruğu'nda 11 'lerie vaptıgım gibi Ss\ m Başbakan Ecevit'i imza için Briiksel'e da>et ediyorum." 2- "Artık Türkiye 11 "lerc (5'lere veya 6'lara) uygula- nan işiemJere bagiı olacak- tır" demesi gerekırdı Köln doruğundan Türki- ye için "oyalama taktiğin- den" ba§ka hiçbir şey çık- mamıştır. Şimdi Ankara ya bunu "vutup", kamuoyuna •^eşU ışıkyakıldT türünden bır açıklama yapıp 1995 sü- recini yürütecektir ya da gerçekleri açık açık Türk halkına sunacaktır. Ben Ecevit'ten kuşkusuz ikinci olasılığı bekliyorum. AB, Türkiye ile ilişkileri- ni "götürebildiği kadar", 6 Mart belgesı çerçevesinde götürmek ıstiyor. Bunu açık açık da söylüyorlar. Anka- ra, AB'nin "oyalama takti- ğine 1 ' alet olduğu sürece, Türkiye yara almaya de\am edecektir. Yavaş yavaş sa aian bfrgemi gibi. •••• Türkiye'nin AB'ye tam üye olması politik, ekono- mik ve sosya) olarak Türki- ye'nin "yarannadır''. Bu tartışılmaz bir gerçek. An- cak sorun bu değil. başka. AB. Türkıye'y i tam üye ya- pamıyor \'e yapamayacak. Türkiye'nin girmesi demek A'dan Z'ye AB aleyhine ge- lışmelerin ortaya çıkması demek. Türkiye büyük cüs- sesi ise genç nüfusu ile AB içinde bütün ekonomik, sosyal ve politik dengelerı değiştiriyor, faturayı AB ödüyor. Aynca "Hıristiyan kulûbü" temelinden sarsı- lıyor. Türkiye, gelecegin Avrupa devletine damgası- nı vurmuş oluyor. Esas sorun bu. Türki- ye'nin değil, AB'nin soru- nu. Biz içerde kendi kendi- mizı aldatırsak faturayı ken- dımize kesmiş oluruz. Artık halka yalan söylemekten lütfen vazgeçelim. Isviçre veNorveçdeAB'nın dışın- da; ne olmuş yanı? Bunda utanılacak bir şey yok kiî Mucize aletkalp ritmi bozukluğunu önlüyor İstanbul Haber Servisi - Kalpte ani ölümlere neden olan ritim bozukluklan, de- ri altına yerieştirilen küçük bir aletle kontrol altına alı- nabiliyor. Cihaz. ani ölüm geçırme ihtimali olan kişi- ye şok vererek kurtarıyor. Amerikan Hastanesi ve Houston Methodist Hospi- tal tarafından ortaklaşa dü- zenlenen ve kardiyolojide- ki son gelişmelerin tartışıl- dığı konferans dün Divan Oteli'nde yapıldı. Elektro fizyolog DT. Antonio Paci- fico, kalbin elektrik siste- miyle ilgilenen bilım adam- lannm son yıllarda artmaya başladıgım söyledi. Yaptık- lan işi "kalbin elektrisyen- Bği'' olarak tanımlayan Pa- cifico, bu alanın ilgilendiği ritim bozukluklan hakkın- da şubilgılen \erdi: "Ritim bozukluklan ikiye aynlır. KaJbin ynkansındaki Arri- el aritmikr denen odacıklar öldürücüdeğiidir. Ancak ah taraftaki Ventriküler arit- miler ani ölümlere neden oluıiar ve kola> saptana- mazlar. Kişinin birkaç da- kika içinde öldüğü bu ritim bozukluklan son yıllarda deri altınayerieştirilen 'De- fibilatör' adı verilen ahzı- laönlenebiliyor. Aletin hafi- zası var. Kalpte olan biteni kaydedjyor. sorunu algılıyor ve şok gönderiyor. Bu alet, çok küçük bir cerrahi mü- dahakyle takuıyor." Bu aletin takılmasında yaş sının olmadığını söyle- yen Dr. Pacifıco, başan ora- nınm yüzde 99 olduğunu söyledi. Amerikan Hasta- nesi Kardiyovasküler Cer- rahi Bölüm Şefi Prof. Dr. Aydın Aytaç da "Bu aletle sanld cihaz ve hekim ber an yanudaynuş gibiriskgru- bundakikrin ölümünü ön- lüyor" diye konuştu. Aytaç Türkiye'de kalple ılgıli ba- zı rakamlan da şöyle sırala- dı: "Yılda ortalama 15-18 bin arası açık kalp ameliya- ti yapılı\or. Bu nüfusa göre düşük. Yeni doğan caniı her bin bebekten 8 tanesinde doğumsa) kalp bastangı gö- rülüyor yani yılda 15-20 bin bebek kalbinden sakat o- larak doğmakta."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle