Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kulturfa cumhuriyet.com.tr 15
• Büyükusta
Rembrandt'ın
oto-portreleri
National
Gallery'de ilk kez
bir araya geliyor.
'Kendi
Fırçasından
Rembrandt'
başlığını taşıyan
sergide,
1620'lerden
itibaren
Leiden'deki erken
dönem
çalışmalanndan
başlayarak
yapmış olduğu
yaklaşık 70 adet
tablo, desen ve
gravür yer alıyor.
Kendisi, yahnzhğı ve
gizemiyle Rembrandt
Kültür Servisi- National Gallery bu kez
büyük bir ustamn yapıtlanna e\ sahiplı-
ği yapıyor. 'Rembrandt by HimselT adlı
sergi 5 Eylül'e dek açık kalacak. Remb-
randt'ın oto-portreleri izleyicıleri denn-
den sarsacak bir güce sahip. Portreler her
ne kadar kişiselmiş gibi görünse de her bı-
ri aslında bir hikâye anlatıyor.
National Gallery'deki sergi. büyük us-
ta Rembrandt'ın olağanüstü hünerlennı
gözler önüne seriyor. Sanatcının ılk kez
bir araya gelen oto-portreleri gızemlerle
dolu. Sergiyi gezerken ızleyicilerin hisset-
riği en önemli duygu, kendilerinı Remb-
randt'la son derece yakın hissetmeleri.
Aynca resimlere bakarken bugüne dek
Rembrandt'ın gerçek kişiliğinı düşlemek-
le yetinenler. daha gerçekçi hikâyeleran-
latabilecekler kendilerine.
'Kendi Fırçasından Rembrandt' ad-
lı sergide sanatçının 1620'lerden itibaren
Leiden'deki erken dönem çalışmalann-
dan başlayarak yapmış olduğu yaklaşık 70
adet tablo, desen ve gravür yer alıyor. Ser-
gide bulunan 30 oto-portre, 8 desen ve 29
gravür; Hague, Amsterdam, Londra ve
Amerika'da yer alan kamu ve özel kolek-
siyonlardan bir araya getirilen yapıtlardan
çrtttSayor. Sergide yer alan yapıtlar, Rijk-
naaseum, Amsterdam Rembrandthuts,
Münıh Alte Pinakothek, Stockholm Na-
tional Museum, Washington National
Gallery, Madrid Thyssen-Bornemisza,
Glasgovv Museum ve Liverpool Walker
Art Galery'den toplandı.
Rembrandt'ın Boston Güzel Sanatlar
Müzesi'nde bulunan 1629 tarihli resmi,
sanatçının 23 yaşındaki halini gösteren ilk
oto portresi olarak kabul ediliyor. Ser-
ginin izleyiciyi düşünmek zorunda bıra-
kan çok önemli bir tarafi var kuşkusuz:
Rembrandt neden bu kadar çok kendi
portresini yaptı? 17. yüzyılda bir ressa-
mın otoportresini kim almak isteyebilir?
17. yüzyılda Hollanda'da ortaya çıkan
dünyanın ilk panayır biçimindeki sanat
pazarlan. sanatçılann manzara, porrre,
natürmort gibi alanlarda uzmanlaşmala-
nnı gerektiriyordu. Hatta hayvan. çiçekya
da ağaç ressamı diye sınıflara aynlabili-
yordu sanatçılar. Bu dönemde portre res-
samcılığının da önemli biryükselişe geç-
tigini belirtmek gerekiyor. Bazı kişilenn
düşündüğü gibi Rembrandt'ın ucuz ol-
sun diye kendi kendine modellik ettiğini
varsaymak akla aykın. Rembrandt özel-
likle yaşammın son dönemlerinde kendi
portresıni sıkça yapmıştı. Belki de yaşa-
dığını somut olarak ortaya koyma çaba-
sındaydı. Çünkü bu dönemde kansı. met-
Portrelerin her biri bir hil- q\
Rembrant'ın30oto-portresi sergilenivor.
resi ve çocuklan ölmüştü. Rembrandt ya-
şamdaki yalnizlığını kendi portrelerine
bakarak yok etmeye çalışıyordu.
Bu portreler şımdi Rembrandt'ın yal-
nızlığını izleyicileriyle gidermesine ola-
nak tanıyor; her ne kadar geç olsa da.
Yeni yapıtınm dünya prömiyeri gerçekleştirildi
Mamet'in kadınsı yanı...Kültür Servisi - Ünlü
oyun yazan David Ma-
met'in yeni yapıtı 'Bos-
ton Marriage'ın dünya
prömiyeri. Amerikan Re-
pertuvar Tiyatrosu'nun
Yeni Oyunlar Festivali
kapsamında geçen hafta
Cambridge'te gerçekleş-
tirildi. Komedi niteliğin-
deki Boston Marriage 19.
yüzyılın sonlannda yaşayan üç kadı-
nın öyküsü anlatılıyor. Oyunda baş-
rolleri Mary McCann,Fefidty Huflman
ve Rebecca Pidgeon paylaşıyorlar.
Ünlü oyun yazan David Mamet ye-
ni oyunu Boston Marriage'ın üç ka-
dınından ikisi lezbiyen ve tıpkı Ma-
met'in erkekleri gibi gerek karşı cin-
se gerekse birbirlerine ahlaksızca dav-
ranan karakterler. Felicity Huffman
oyunda, kendi geçimini sağlayabil-
mek ve sevgilisine bakabilmek için
zengin bir adamın merresi olmuş lez-
biyen Anna'yı canlandınyor. Anna,
metresi olduğu adamın kansmın ger-
danlığını büyük bir zafer edasıyla ta-
şıyor.
Anna'nın kendisi gibi lezbiyen sev-
gilisi Claire rolünü ise Rebecca Pid-
geon üstleniyor oyunda. Ancak Cla-
ire, bulduğu yeni aşk yüzünden An-
na'yla olan ilişkisini bitirmek istiyor
ve bu arada âşığıyla yapacağı gizli
buluşmalar için kendine uygun bir
mekân anyor.
Anna ya da Claire'in, oyunun üçün-
cü karakteri, Mary McCann tarafın-
dan canlandınlan hizmetçi Catherine'e
karşı kadın olarak özel bir ılgileri yok.
Hatta çoğu zaman ona kötü davranı-
yor. aşağılayıcı sözler söylüyorlar:
"Çık dışan; yoksa seni vurup kafanı
koparacak bir polis çağıracağız."
Boston Marriage'taki kargaşa ise,
Anna, Claire'in yaşadığı yeni heyeca-
nın, metresliğini yaptığı zengin adam-
la bağlanüsı olduğunu keşfedince baş-
lıyor. tki kadının gelecekleri tehlıke-
ye giriyor ve kendilerini kurtarmak
için gülünç çabalar gösteriyorlar.
Oyundaki VVllde tarzı küstahlık ve
komik ritim, gerçekten de Mamet'in
ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Ya-
zann erkekleri gibi kadınlan da olay-
lan örtbas etmek. gizli işler çevirmek,
• Oyundaki Wilde tarzı küstahlık ve komik
ritim, gerçekten de Mamet'in ustalığını bir kez
daha kanıtlıyor. Yazann erkekleri gibi kadınlan
da olaylan örtbas etmek, gizli işler çevirmek,
hileler yapmak ve insanlan kandırmak için
konuşma becerilerini kullanıyorlar. Mamet'in
kurgusu ve dili kullanış biçimi, oyunu zihinsel bir
alıştırmaya dönüştürüyor adeta.
hileler yapmak ve insanlan kandır-
mak için konuşma becerilerini kulla-
nıyorlar.
Dil, yaşam mücadelesinde kullanı-
lan vazgeçilmez bır silah Mamet için.
Boston Marriage "ın kahramanlan da
bu yeteneklerini keskinleştınnek adı-
na ellerinden geleni yapıyorlar.
Mamet'in kurgusu ve
dili kullanış biçimi, oyu-
nu zihinsel bir alıştırmaya
dönüştürüyor adeta. An-
na ve Claire, birbirlerini
gerçekten sevebilecek ye-
tenekten uzak, üst sınıf
züppeliğini tıpatıp yansı-
tan birer karikatür gibiler.
En heyecanh anlannı da
hizmetçileri Catherine'i
hırpalarken geçiriyorlar.
Mamet' in gerçekçi kadın karakter-
ler yaratıp yaratamayacağı konusun-
daki sorulara yanıt vermek için belki
çok erken. Ancak şunu söylemek ge-
rekir ki, Boston Marriage üç erkekle
de oynansa yine çok başanlı bir oyun
olarak belleklerdeki yerini alırdı.
Eski sevgilisi Salinger'ın mektuplannı müzayedede sattı
Paraya çevrilen aşk ve aıııla
Kültür Servisi - Geçen hafta New
York'taki Sotheby's Müzayede
Evi'nde düzenlenen müzayedede
ünlü yazar J.D. Salinger'ın eski
sevgilisi Joyce Maynard'a yazdığı
mektuplar satışa sunuldu.
Mektuplan, bilgisayar
kullanıcılan arasında çok
popüler olan antivirüs
programı Norton'un yaratıcısı
Peter Norton 165 bin dolara
satın aldı. 25 Nisan 1972- 17
Ağustos 1973 tarihleri
arasında kaleme alınan
mektuplar o zaman 53
yaşında olan Salinger'ın 18
yaşındaki üniversite öğrencisi
Maynard'a duyduğu aşkı
anlatıyor Joyce Maynard
tarafindan açık arttırmaya
sunulan mektuplann arasında
aynca Maynard'tn, Salinger'la
yaşadığı dokuz aylık ilişki
sırasında yazdığı ve.
Salinger'ın el yazması
notlannı da içeren bir romanın
ilk cildi de yer alıyor.
Maynard, New York Times
gazetesine verdiği demeçte bu satışı
paraya gereksinim duyduğu için
gerçekleştirdiğini, Salinger
tarafindan yazılan bir kutu dolusu
mektuba sahip olmaktansa. bu
mektuplann sahşmdan elde edeceği
gelirle çocuklannı kolejde okutmayı
yeğlediğini söyledi. Maynard,
Sotheby's'deki müzayede öncesinde
okurunası için kaleme aldığı
açıklamada mektuplan ıntıkam
duygusuyla satmadığını. ancak
kendısinı. geçmişte kalan bir
yaşantıya ait olan şeyleri sonsuza
kadar saklamak zorunda
hissetmediğini belirtti. Salinger
tarafindan terk edilen Maynard,
çok sonralan yazann hayatındaki
tek genç kadının kendisi
olmadığını öğrenmişti. Bugün
seksen yaşında olan Salinger,
1965'ten bu yana tek bir kitap
bile yayımlatmadı. Satın aldığı
mektuplar üzerinde hiçbir
manevi hakkı olmayan Norton
ise, "Mektuplann Salinger'ın
gizliliğe verdiği öneme saygı
gösteren birine saülması gerektiği
likrindeydün" diyerek
mektuplan Salinger'a vermek, ya
da onun istediği şekilde
değerlendirmek niyetinde '
olduğunu söyledi.
Otuz beş yaşındaki şef ve kemancı Ludwig Müller, Viyana Oda Orkestrası'nın kalitesini tanımlıyor
^Avusturya'ınn başkca ilıraç ürünüyüz
9
AHSEN ERDOĞAN
Viyana. babaJohannStrauss'un 150.
oğul Johann Strauss'un 100. ölüm yıl-
dönumü dolayısıyla görkemli kutlama-
lara sahne oluyor. Bütün klasik müzik
orkestralan Strauss'un yapıtlanna yer ve-
riyor, Avrupa'nın dört bir yanındaki mû-
zikseverler de onlan dinlemek için Vi-
yana'ya akın edıyorlar. Ancak Avustur-
ya'nın en saygın oda orkestrası olan VT-
yanaOdaOrkestrasL Strauss'lan yalnız-
ca birkaç konserle anmayı yeğliyor. Or-
kestra. bu anma konserlerinin ılkini. 27.
Uluslararası lstanbul Müzik Festivali
kapsamında Aya İrini Müzesi'nde ver-
di. Orkestranın genç şefi ve birinci ke-
mancısı LudvvigMüDer'e göre 'çokay-
ncalıklı bir konser'dj bu ve İstanbulîu
müzikseverlenn konsere yoğun ilgi gös-
termesi çok sevindiriciydi.
"İstanbul'da verdiğimiz bu konser,
Strauss'lann ölüm yıldönümlerini an-
ma bağlamında bugüne kadar gerçek-
leştirdiğûniz tek konser ve bu konserte
gunır duyujorum gerçekten" dıyen Mül-
ler. nedeniniaçıklıyorhemen: "1991 de
Mozart yılrvdı. Vıyana'nın bütün sokak-
Ian, mağazalan, evleri, konser salonla-
n Mozart'la dolup taşmıştı. Biz de bü-
tün yıl boyunca yalmzca Mozart'ın ya-
pıtlarından oluşan bir repertuvar çal-
dık. Üstetik buyapıtian seçmek konusun-
da da çok özgür değildik, çünkü insan-
lar Mozart'ın en bilinen parçalarınuı dı-
şındaki yapıtlan dinlemeye yanaşmryor-
lardı nedense. Aynı parçalanyüzJerce kez
çaldıgmızı düşünebiliyor musunuz? Çok
sıkKivdı gerçekten ve biz de enerjimizi,
heyecanımızı tümüyle kaybetmiştik. İş-
te bu yıl, yani Strauss yıbnda aynı hata-
\itekrar1arnakistemedik." Müller. Stra-
uss'lara yönelik bu ilginin yalnızca bu
yılla sınırlı olmadığı kanısında. Viyana'da
adında 'Strauss' sözcüğü geçen elliyi
aşkın müzik topluluğu olduğunu belir-
ten sanatçıya göre Strauss adı. ricari bir
malzeme haline getirilmış: "Bence Stra-
uss muhteşemdir. Bu isme duyduğum
hayranlık. \lyana Oda Orkestrası gibi
saygın bir topluluğu, diğer elli orkestra-
dan farklı kılmaya yöneitti beni."
Tam elli bir yıldır dünyanın en önem-
li oda müziği topluluklanndan biri ol-
ma özelliğini taşıyan Viyana Oda Orkest-
rası. ilk dönemlerde yalnızca Mozart ve
Haydn'ın yapıtlanndan oluşan repertu-
vannı gün geçtikçe zenginleştirmiş. Bu-
gün repertuvannda temel olarak yine
Viyana klasiklerine yer vermekle birlik-
te barok müziği yapıtlan, romantik dö-
nemin klasikleri, çağdaş bestecilerin ve
Viyana'nın avangart bestecilerinin ya-
pıtlannı da yorumluyor. Ancak orkest-
ra barok müzığine çok geniş bir yer ayır-
mıyor. Son dönemde barok müzik üze-
rinde uzmanlaşmış pek çok iyi topluluk
bulunduğunu söylüyor: u
Eğer bu mü-
Müller, 'Strauss muhteşemdir' diyor.
ziği yorumiayacaksanız kendinize özgü
bir üslup belirlemeniz gerekir. Biz bu
müzik üzerine yoğunlaşmak istemedik.
Elbette ki Vi valdi 'nin konçertolannı bü-
vük bir zevkle çalryoruz, ama kendimi-
zi bir barok yorumcusu olarak görmü-
yoruz."
Viyana Oda Orkestrası, Viyana'da tam
zamanlı çalışan tek oda orkestrası. Lud-
wig Müller, ortaya çıkardığı işlerin ka-
litesinden ötürü orkestrayı 'Avustur-
ya'mn başhca ihraç ürünü' olarak ta-
nımlıyor. Orkestranın, Viyana'nm adı-
nı her zaman gündemde tutmakta büyük
rol oynadığına, diğer pek çok orkestra-
nın, hatta senfoni orkestralannın bile
repertuvarlannı alıp kullandığına deği-
niyor.
Yükseköğrenimini Viyana Üniversi-
tesi'nde tamamlayan Müller henüz otuz
beş yaşında ve 1986'dan bu yana Viya-
na Oda Orkestrası'nda görev yapıyor.
Okulunun en parlak öğrencilerinden bi-
ri olan Müller. öğreniminin henüz yan-
sına gelmişken öğretmenlerinin yürek-
lendırmesiyleorkestrayagirmiş. Hemde
'konzertmayster' sıfatıyla... Beş yaşın-
dan beri keman çalan Müller, bu kadar
genç bir yaşta böylesine önemli bir ko-
numda görev almasını bır 'dâhi' olma-
sına bağlamıyor kesinlikle. Işin sırn-
nın, yeteneğinin. çok çalışma ve sürek-
li disiplinle birleşmesinde yattığını söy-
lüyor: "Aslındabeşyaşındaykende'ben
keman çalacağım' di\e tutturmamış-
öm. Annem ve babam şan sanatçılan-
dır. Ama keman çalmak babamuı için-
de bir ukde olarak kalmış. Yaşı ikıiedi-
ği için pek fazla da şansı yokmuş artık.
O da 'Ben olamadım. hiç olmazsa oğ-
lum kemancı olsun' demiş. Kısacası ai-
lede 'kurban' ben oldum."
Günümüz klasik müzik dinleyicisi-
nin oda müziğine pek rağbet etmediği-
ni düşünüyor: "Ne yazık ki bütün dün-
>ada küçük kiüeler tarafindan sevilryor
bu müzik. Sanırun oda nıüziğinin hicbir
devirde öyle çok büyük bir dinleyici kit-
lesi olmadı. Oda müziği ilk ortaya çıkü-
ğı dönemde, e\ lerdeki ça> saatlerinde, ye-
mek davetlerinde küçük bir misafir top-
luluğu için yapılan bir müzikti. Üstelik
profesyonel denemeyecek topiulukiar ta-
rafindan çalmıyordu. Bu müziğin pro-
fesyonel yorumcular tarafindan çalın-
maya başlaması çok yakın bir tarihte
gerçekleştLr
Ama ona göre, oda müzi-
ğinin bugün büyük topiulukiar tarafin-
dan ilgi görmemesinin tek nedeni, mü-
ziğin doğasından kaynaklanan bu et-
menler değil.
Bu konuda yapılan en büyük yanlış-
lığın, oda orkestralannın bin kişilik, iki
bin kişilik salonlarda konser vermeleri
olduğu kanısında. Oda müziğini tadını
çıkararak. bütün renklerini, kokulannı
algılayarak dinlemek, müzik aletlerin-
den çıkan sesleri ayn ayn ve bir arada
duyabilmenin, bu müziğin küçük salon-
larda yorumlanmasıyla mümkün olaca-
ğuu düşünüyor. Oda müziği için düzen-
lenen festivallerde bile devasa boyut-
lardaki salonlann kullanıldığını anım-
satıyor. Budurumda, beşinci sıranın ar-
kasında kalan sıralarda oturan dinleyi-
cilerin müziğin havasını tam anlamıyla
soluyamadıklarını söyleyen Müller, "Bu
nedenle de pek çok insan oda müziğinin
çok sıkıcı olduğunu düşünüyor. Eğer in-
sanlarabumüzjği uygun mekânlardasu-
narsanız, kimsenin onu sıkıcı bulacağını
sanmıyorum" diyor.
Jenmfer Lopez
1
in albümü ikiıci
srada ^
• Kültür Servisi - Sinema oyuncusu Jennifer Lopez'iıı
müzik düyasına girmeye karar vererek kısa bir süre
önce yayımladığı albüm büyük ilgi görüyor. 'If You
Had My Love' adlı albüm, Amerika'da en çok satanlar
listesinde ikinci sıraya yerleşti. Bu arada bir başka
sinema oyuncusu Victoria Abril'in de 'Luna Negra'
isimli bir albüm çıkarmaya hazırlandığı bildinldi.
Rus yazar Zinoviev evme dönüyor
• Kültür Servisi - Rus yazar Aleksandr Zinoviev 21
yıllık sürgünden sonra, Batı sömürgeciliğine karşı
bağımsızlık savaşı vermek için ülkesine
dönebileceğini açıkladı. 'Ülkemin düşmanlanna karşı
Ruslarla birlikte savaşmak istiyorum' diyen 78
yaşındaki yazar 30 Haziran'da, yaşammı sürdürmekte
olduğu Münıch'ten Moskova'ya gelmeyi düşündüğünü
belirtti. Zinoviev, Sovyet sistemini eleştırdiği
'Yawning Heights' adlı yapıtı 1977 yılında
yayımlandıktan sonra Kıemlin tarafindan sürgün
edilmişti.
Reggae grubu Tvvinkle Brothers'
Babyton'da
• Kültür Servisi - Jamaika'nın ünlü reggae grubu
Twınkle Brothers, bu akşam ve yann akşam saat
22.00'de Babylon'da sahneye çıkacak. Kurulduğu
günden bu yana elliden fazla albüm kaydı
gerçekleştiren grup, güçlü mesajlan, kullandığı
sağlam ve sert ritimleri, ilginç fikirleriyle en özgün ve
yenilikçi topiulukiar arasında gösteriliyor. Savaş
karşıtı şarkılanyla bir dönem protest müziğe yönelen
grup, îstanbul'daki konserlerinde Rastafari kültüriinün
renkleriyle bezeli parçalardan oluşan bir program
sunacak. Vokalde Norman 'Twinkle' Grant, Ralston
'Tvvinkle' Grant ve Della Grant, basta Dub Judah,
gıtarda Black Steel klavyede Vıctor Cross ve davulda
Drummie'den oluşan gruba gospel, caz ve soul
türlerini reggae ile bir araya getirerek gerçekleştirdiği
'Free Your Mind' adlı albümüyle tanınan Levi Roots
eşlik edecek. Konserleri izlemek isteyenler Vakkorama
mağazalan, Lale Plak (Tünel), Kod Müzik (Atlas
Pasajı), Zihni Müzik (Akmar Pasajı) ve Akusta'dan
(Nişantaşı) bilet alabıhrler.
Inkılap Kitabevi'nden
r Servisi - Inkılap Kitabevi, kuruluşunun 73.
yılında şiir, öykü ve roman yazılmasmı özendirerek
yazın yaşamına katkıda bulunmak, genç
Myatçılarm adlannı duyurabilmelerine olanak
sağlamak amacıyla üç dalda yanşma duzenliyor. Şiir
ödülü'nün seçici kurulunu Sunay Akın, Metin Celal,
Haydar Ergülen, küçük Iskender ve Lale Müldür;
Oykü Ödülü'nün seçici kurulunu Feridun Andaç,
Nursel Duruel, Mehmet Güreli, Feyza Hepçilingirler
ve Barlas Özankça; Roman Odülü'nün'nm seçici
kurulunu ise Taner Ay, Semih Gümüş, Mario Levi,
Mahir Öztaş ve Hikmet Temel Akarsu oluşturuyor. 35
yaş ve altındakı şair ve yazarlann kitap
bütünlüğündeki dosyalanyla kaülabilecekleri
yanşmanın son başvuru tarihi 1 Eylül 1999.
Yanşmacılar daktilo ile çift aralıklı yazılmış
dosyalannı bu tarihe kadar altı kopya halınde 'Inkılap
Kitabevi, Şiir-Öykü Roman Ödülü, Ankara Cad. No:
99, Cağaloğlu 34410' adresine posta yoluyla ya da
elden ulaştıracaklar. Yanşmaya katılan dosyalann daha
önce kitap olarak yayımlanmamış ve ödül almamış
olması gerekiyor.
New Yoric City Baflet geliyop
• Kültür Servisi - Amerika'nın en ünlü dans topluluğu
New York City Ballet (NYCB), 13. Uluslararası Izmir
Müzik Festivali'run konuğu olarak Türkiye'ye geliyor.
NYCB'nin 1 Temmuz Perşembe günü tzmir
Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda sunacağı
gösterinin sponsorluğunu Osmanlı Bankası
üstleniyor. NYCB gösteride Çaykovski,
Stravinsky, Gershwin ve Samuel Barber'ın
yapıtlannı yorumlayacak.
Kadrosundaki 90'a yakın sanatçı ile
Amerika'nın en büyük dans topluluğu olarak kabul
edilen, yeni yeteneİder yetiştirmek konusundaki
çalışmalanyla bir okul olarak nitelendirilen NYCB,
bugüne dek Avustralya, Pasifık, Güney Amerika,
Rusya, ABD ve Kanada'nm birçok kentinde gösteriler
gerçekleştirdi.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
• Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Taksim Sergi
Salonu'nda bugün gerçekleştirilen söyleşi ve imza
günleri kapsamında 17.0-19.00 arasında Işd
Ozgentürk okurlanyla buluşacak.
BUGUN
• ADAM KİTABEVİnin Beyoğiu Küçükparmakkapı
Sokak'taki merkezinde saat 15.00'te Erdal Inönü ve
Orhan Koloğlu okurlanyla buluşacak, kitaplannı
imzalayacak.
• AKSANAT'ta Kathleen Battie ın Metropolitan
Müzesi'nde piyanist VVarren Jones'un eşliğinde
sunduğu konser saat 14.00'te lazer-disk'ten, Terry
Gilliam'ın yönettiği 'The Ffeher King' adlı fılm
Ingilizce orijinaliyle 17.00'de lazer-disk'ten izlenebilir.
• NÂZBVI Kt'LTÜREVİ'nde 14.30'da NKE Ankara
Fotoğraf Atölyesı öğrencilerinin çalışmalanna yer
veren 'Başlarken' adlı fotoğraf sergisinin açılışı,
17.00'de Miklo Manchevsld'nin yönettiği'Yağmurdan
Önce' adlı fılm yer alıyor. (414 51 50)