18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE 4 HABERLER *._ «» ^^ DUNYADA BUGUN i Adalet Bakanı Türk, DGM değişikliği için DYP lideri Tansu Çiller'in istediği güvenceyi verdi ALÎ SÎRMEN "Yüzyılın En Berbat..." Bilmem siz de, zaman zaman, gündemin en başında görünen habeıierin yanında, önemsiz- miş gibi duranlara takılıyor musunuz? Haber ilk çıktığında, ben fena halde ona ta- kıldım. Hani canım şu Time dergisinin son bu- luşu olan "yüzyılın en berbat fikirieri" anke- ti. "En akıllı/ en aptal, en şık/ en riiküş, en iyif en kötü, en yararlı/ en zararlı vb." gibi sınıflan- dırmalar, kendine sunulanları "ooo I see" diye itirazsız kabul eden, sıradan Amerikalının önü- ne konan, tipik, yüzeysel ve tabii ki saçma bir Amerikan buluşudur. ••• Anımsayacaksınız, geçen yıl da, bir anket yapmışlardı. Yüzyılın en önemli insanlan. O za- man da, buna gülüp geçecektim de, bizim top- lumun olayı bcjylesine ciddiye alması ve top- lumsal bir histeriye dönüşen bir şekilde, Ata- türk'ü listeye sokmak için gösterilen mezbuha- ne gayret karşısında utancımdan gülememiş- tim. Sıradan Amerikalının dünyasında Atatürk'ün ne yeri olabilirdi, Mustafa Kemal Paşa ona ne diyebilirdi ki? Pekâlâ da, biz acaba bu işe ne- den böylesine ifrit oluyorduk? Time dergisi, Atatürk'ü listenin başına koysa, O daha mı büyüyecekti? Listeye hiç konmadı- ğında, Mustafa Kemal önemini mi yitirdi? Herkes, olaya bulunduğu yerden, aynı za- manda içinde bulunduğu koşulların, psikolojik yapısının öznelliğiyle bakıyor bunda şaşacak ne var? • • • Bakalım Time "yüzyılın en berbat dûşünce- •Jeri" arasına hangilerini koyacak? Bunlan okur ve irdelerken, Time'ın, hangi top- lumun, hatta onun hangi kesiminin ve egemen- lerinin sözcüsü olduğunu da unutmayalım. Eğer öyle davranırsak, belki de globalizm rüz- gâriannın alabildiğıne estiği ve bu gürültü ara- sında, başka seslerin duyulmadığı ortamda, yüzyılın son çeyreğinde, "ulusal devleti savun- mak" fikrinin en berbatlar listesinde yer alma- sına şaşırmayız. Çok iyi anımsıyorum. Daha son çeyreğe gir- meden önce, Yeni Ortam gazetesinde yabancı basın derlemeleri sayfasını yönettiğim sırada, çevirdiğim Batı kaynaklı bir yazı şöyle bitiyor- du: "Çok uluslu şirketlerin koridortanndaki en korku veren hayalet, sosyalizmden de öte, ulusal devlet ve bağımsızlığı görüntüsüdür". Kısacası. adamlar bıze bugunlerı çeyrek yüz- yıl önceden haber veriyorlardı. • • • Dünyada her zaman egemenler, kurallannı koyup, kabul ettiımeye çalışırlar. Emperyalizmin bir aşamasında, güçlü devletlertıep bunu yap- tılar. Artık onu da geçtik. Şimdi o devletlerin ka- rar mekanizmalan da, hızla onlardan daha güç- lü olan dev şirketlere kayıyor ve dünya onlara göre şekilleniyor. Bu yeni dünya herkesin aynı anda aynı filmleri, aynı dizileri, hatta aynı maç- lan izlediği, aynı renkli gazoz aynı marka pan- tolon ve gömlek tükettiği bir yer olacak; çünkü "öyle olması gerekir" diyor egemen güçler. Ve bu dünyayı engelleyecek bütün sınırlar ve sınır- lamalar kalkacak. Devlet mi? O kalacak, ama başka işlevler, başka bekçilikler yüklenerek. Artık devletler kendi sermayelerinin bekçiliğini de yapamaya- cak, yalnızca en güçlü sermayenin muhafızlığı- na soyunacaklar. Ve böyle bir ortamda. yıllar boyu birikimi ye- teri düzeye çıkaramamış, kendi yatınmlannı ger- çekleştirememiş, basını ve kamuoyu ne oldu- ğunu tam anlamadığı bir globalizm goygoycu- luğuna soyunmuş olan birtoplumun, tek uma- rı IMF'nin önüne otunnak görünen sağdan ve soldan "milliyetçi etiketli" iktidannın, bu varsa- yımsal hasleti ile şişim şişim şişinmesinin ko- mikliğini görmemek, buna acı acı gülmemek elde mi dersiniz? Diyarbakır Müftü, Hizbullah'ın ölüm listesinde MAHMUTORAL DtYARBAKIR- Diyar- bakır Müftüsü Mehmet Köse, geçmiş dönemde camileri üs olarak kulla- nan Hizbullah'a engel ol- duğu için örgütün ölüm listesine alındığını söyle- di. Hizbullah operasyon- lannda beş camı imamının tutuklandığını açıklayan Köse, son zamanlarda or- taya atılan "kıyamet kopa- câk" iddialannın halkı korkutmak ısteyen kışi ve örgütlereyaradıgını belirt- ti. Özellikle Güneydoğu illerinde örgütlenerek, çok sayıda cinayet işleyen ve Iran modeli bir şeriat dev- leti kurmayı amaçlayan Hizbullah örgütüne yöne- lik operasyonlar yoğun- laştınlarak devam ediyor. Diyarbaiar Müftüsü Mehmet Köse, kentte gö- reve başladığı sıralarda Hizbullah militanlannın namaz vakıtlen dışında camilerde "ibadet edece- ğE" bahanesiyle toplandı- gını. bu durumun önüne geçmek için büyük çaba harcadığını söyiedi. Kısa sürede örgütün camilerde- ki yapılanmasını önemli ölçüde ortadan kaidırdığı- nı anlatan Köse, buneden- le örgütün hedefi olduğu- nu belirterek şunJan söy- iedi: "Şu an için örgütün ca- milerdekj varlığııun tama- men bittiğini söytemek yanhş olur. Ancak, büyfik çapca camilerden çıkânl- dıJar. Camiler Diyanet'in kontroiündedir. Camiıün idaresi bana aittir. Biri ve- ya birileri kalkıp da.cami- İerin idarelerini kendi eile- rine almaya kalkarlarsa, o zaman karşılannda beni bulur. Camilerin örgüt ta- rafindan kullanılmasına şiddetle direnç gösterdi- ğin) içinörgürün hedefi ha- line geldim. Şimdi koru- mayla geziyorum. Bana gönderilen tehditmektup- lannı iJgili yerlere gönder- dim. Son operasyoniar SJ- rasında elegeçirilen belge- lerde, örgütün "infaz ve imha edılecekler' listesin- de benim de adım var. Çünkü,onlarcamininida- resini almak tstediler ve karşıiannda müftüyü bul- duiar." 'Yargdamalar sürecek 9 ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk. DGM'le- rin yapısında değı$ık!ik yapan anayasa değişikliği tasansının TBMM'de kabul edilmesi durumunda, süren davalann er- telenmesinin söz konusu olmadığını söy- iedi. Türk, değişikliğin gerçekleşmesi du- rumunda, AbduIIah Öcalan davasında as- ker üyenin yerine yedek üyenin kaldığı yerden duruşmaya devam edeceğini açık- ladi. Hikmet Sami Türk. DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller'in anayasa degışikhğine destek olmak için dün TBMM grubunda yaptığı konuşmada dile getirdiği güven- ceyi vermek amacıyla açıklama yaptı. Yürürlükteki mevzuatta mahkeme üyele- rinin birinin hukuki ya da fiili nedenler- den dolayı görevinde bulunmaması duru- munda yerine yedeğinin geçmesine ola- nak tanıyan hüküm bulunduğıınu anımsa- tan Türk, CMUK'un 381. maddesinin bit- meyecek davaian herhangı bir üyenin ye- rine geçmek üzere yedek üyenin izleye- bileceğini öngördüğünü kaydetti. Türk, DGM'lerin yapısında düzenle- meye ilişkin anayasa değişıkliğinin ger- çekleşmesi durumunda. buna koşut olarak DGM Yasası ve Askeri Hâkimler Yasası tasanlannın da derhal TBMM Başkanlı- ğı'na sunulacağını belirterek "Anayasa- nın 143. maddesinde yapdacak değişiklik nedeniyle DGM'lerde görülmekte olan davalarda berhangi bir aksama veya erte- lemeye yer btrakmayacak bükümler yü- rürlükteki mevzuatta bulunduğu gibi. as- keri hâkimin aynlması sonucu boşalan yerlere 15 gün içinde HSYK tarafindan atama yapıunası ve me\cut hüküm de, ye- ni kanun tasansuda yer afayor. Anayasa değisikliğinin DGM'lerdeki davalann er- telenmesine neden olacağı yolundaki kay- güar yersizdir. Biz TBVEVl'de temsil edi- Jen bütün partilerden anayasa değişikfiği ve onu izleyecek olan uyıun yasası tasan- sına destek l>ekliyoruz.~ Türkiye'nin DGM'lerde görüJen bir çok dava nedeniyle Avmpa Insan Hakla- n Mahkemesi'nce tazminat ödemeye mahkûm edilebileceğine işaret eden Türk şöyle devam erri: "tmrab'da devam etmekte olan dava so- nunda verüecek karar, ne kadar adil olur- sa olsun AİHM'nin daha önceki içtihatla- nna göre taraftız ve bagunsız savilmayan bir mahkeme tarafindan verilmiş, bu ne- denle adil olmayan bir karar olarak nite- lendirilecektir. Böyle birduruma mevdan verilmemesi için bu anayasa değişikliği ve onu izievecek uvum tasansının en kısa za- manda yasalastınlmasında ülkemiz açı- smdan büyük yarar vardır." Türk. "Butür önemli davakr dikkate alınarak yapılması gereken bir takım de- ğtşiklikier ertelenecek olursa o değişikliği yapmak için aranan uygun zaman hiçbir zaman bulunamayabüir'" diye konuştu. Çiller, Öcalan davası nedeniyle günde- me getirilen anayasa değişikliği konusun- da hükümet yetkililerinin, mahkeme sü- recini etkileyip etkilemeyeceği konusun- da sadece 'Mahkeme karar verir" dedi- ğini anımsatarak w Tamam bu değisikliğe destek verelim. Ama hükümet de çıksın bir açıklama yapsın. Tamam mahkeme karar verir. ama siz de bildiklerinizi açık- Uyın da ona göre karar verelim*' demışti. Ilk tur oylamada değişikJığın referan- dumsuz gerçekleştirilmesi için gerekJi olan 367 oyun üzerine çıkılarak 375 oya ulaşılması, değişikliğin referandumsuz gerçekleşebileceği izlenimi verdi. Yann yapılacak ikinci tur görüşmelerde. yalnız değişiklik önergeleri görüşülecek ve o>'- lamalara geçiiecek. Öneriye 330 ile 367 oy arasında destek çıkması durumunda, referandum yolu açılacak. 367 oya ulaşd- ması durumunda ise önerinin Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'ın onayından sonra Resmi Gazete'de de yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Sürecin tamamlanması durumunda, de- ğişiklik, Öcaian'ın esas hakktndaki sa- vunması için 23 Hazıran'a ertelenen da- vaya yetişmiş olacak. 23 Haziran günü Imralı 'daki duruşmada, mahkemedeki as- ker üye Abdülkadir Davaraoğiu'nun he- yetten çekılmesı ve yenne duruşmalan başından ıtıbaren izleyen yedek üye Meb- met Maraş'ın geçmesi bekleniyor. Müdahil avukat Cem Aiptekin, "görevi kötüye kullanmak suçundan değil, görevini yapOğı için yargılandığınr belirterek beraaOm istedi 16 Mart davası avukatlanndan Cem Aiptekin'in yargılanmasına başlandı MÎT belgesinden kanıta dava İSTANBUL(ANKA)-16 Mart Katliamı da- vasıyla ilgili itiraflan içeren MlT'e ait bir bel- geyı mahkemeye delil olarak sunan müdahil avukatlanndan Cem Aiptekin e açılan davaya Istanbui 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlan- dı. Aiptekin, yargının vereceği beraat karannın gerekçesi ve haklannda yapacağı bir suç duyu- rusunun bunlann oyununu bozacağını ifade et- ti ve hakkında beraat karan verilmesini istedi. Dönemin Içişleri Bakanı HasanFehmiGüneş ile Avrupa Demokratik Olkücü Türk Dernekle- ri Federasyonu Başkanı Lokman Kundakçı ara- sında geçen konuşmanın bant çözümünün da- vanın görüldüğü Istanbui 6. Ağır Ceza Mahke- mesi'ne delil olarak sunduğu gerekçesiyle mü- dahil avukatı Cem Aiptekin hakkında açılan da- vanın ilk oturumu Istanbui 5. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde yapıldı. Alptekin'in, savunmasmı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Hüseyin Er- kenci, yönetım kurulu üyesı Ayşegül Bahçeka- pı. Istanbui Barosu Başkanı Yücel Sayman. Sa- karya, Tekirdağ. Kocaeli baro başkanlan ile Js- tanbul Barosu'na üye avukatlar üstlendi. Kimlik tespiti ve Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mah- kemesi tarafindan hazırlanan iddianamenin okunmasıyla başlanan davaya Alptekin'in sor- gusuyla devam edildi. Aiptekin, "görevi kötü- ye kullanmak suçundan değil, görevini yapbğı için yargılandiğım'" belirtti. Aiptekin, u .\nayasanın başlangıç hükümle- rinde tanımı yapılan 'hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplanyla belirlenmiş hukuk düzeni' adına duyduğum utançla; ama görevinin gere- ğini yapan bir avukat ohnanm huzunıyla yargı- lanacağun" dedi. Aiptekin, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Ne kadar acıdır ki; 16 Mart ve daha birçok kadianun failini. asli görevi olduğu halde yargı önüne çıkarmay an devlet, 11 yıldır bu uğurda hukuk mücadelesi veren biz avukatlan yargı önüne çıkannayı uygun gordü. Ve ülkemizde egemen olan 'kutsaİ devlet', bir kez daha hu- kuk devleti 'nden hesap soruyor." Duruşmaya bir süre ara veren mahkeme he- yeri, daha sonra kararmı açıkladı. Mahkeme he- yeti. 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden "16 Mart Katliamı" davası dosyasımn istenip incelen- mesine. soruşturma ve ıddianame ile ilgili usul- süzlülclerin değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. Bahcelievler katliamı davası Yazıcıoğlu ilk ifadesini reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TlP'li 7 üniversite öğrencısinin öldürüldüğü "Bahcelievler katliamı davası"na devam edildi. Mahkemede tanık olarak dinlenen BBP Genel Başkanı Muhsin Yaacıoglu. 12 Eylül'de gözaltındayken işkencede konuşturulduğunu savunarak verdiği ifadeyi 19 yıl sonra reddetti. tstenilen MlT raporu dün de mahkemeye gönderilmedi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına sanıklardan Bünyamin Adanalı ile müdahil a\'ukatlan katıldı. Duruşmaya KemaJ Türider cinayetınden de tutuklu bulunan Ünal Osmanağaoğlu katılmadı. Susurluk'ta meydana gelen kazada ölen ve Bahcelievler katliamının planlayıcısı olduğu iddia edilen AbduOab Çatb'nın dosyası ıse daha önce aynlmıştı. Duruşmada, BBP Genel Başkam Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül'de gözaitına aluımasmdan sora askeri savcıya verdiği ifadesi okundu. Yazıcıoğlu. "ÜUtü Ocaklan'na ait bir arabanın katnam sırasında Çatfa tarafindan kullanünuş olabileceğini. katfiamın baa ülkücüler tarafindan gerçekleştirümiş oJabilecegini bu konudan Çaüı'nın sorumlu olduğu kanaatine vardıgını" söylemişti. Yazıcıoğlu dün ise askeri savcılıktaki ifadesinin işkenceyle alındığmı ve kabul etmediğini söyiedi. Sanık ve müdahil avukatlannın sorulannı yanıtlayan Yazıcıoğlu, Bünyamin Adanalı'nın katliama kanştığı yönünde daha önce bir duyumu olmadığını savundu. Müdahil avukatlardan Erşan Şansal, aynı konuda açılan başka bir davada olayın Askeri Yargıtay ve Yargıtay değerlendirmesinden geçerek kesinlik kazandığını, bu nedenle Yazıcıoğlu'nun ifadesini kabul etmediklerini söyiedi. tnsanhk onuruna yakışmayan her rürlü davranışın karşısında olduklannı belirten Şansal, Bahçelıevler'de öldüriilen 7 gence saatlerce işkence yapıldığınm da unurulmaması gerektigine dikkat çekti. Mahkeme Başkanı Turgut Kocak. sanıklann tutukluluk hallerinin devamına, istenilen MlT raporunun geciktirilme nedeninin sorulmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Manisa davasında işkenceci polislerle ilgili karan büyük sevinç yarattı Çok çektiler ama soıııuıda kazandılar NECATÎAYGEV İZMİR - Türk kamuoyunun ve Avru- pa'nın günd€mine oturan "Manisahgenç- lere işkence" davasına son nokta> r ı koyan Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanyla *iş- kence tescö" edilmiş oldu. Gençlerin sa- vunmanhğını üstlenen avukatlar Sema Fekdaş ile Pelin Erda, karann büyük önem taşıdığını belirterek "'Burada kaza- nan hukuk olmuşrur. Çekilen bunca acı- nın Türkiye'nin demokratikjeşnıesine bir katkı olduğu düşüncesi bütün çektikleri- mizi unuffurmaktadır. Bu karar arük bir içtihat halini aJdı" dediler. Davanın bazı aşamalarda istedikleri gi- bi gitmediğini. buna karşın hukuka olan güvenlerini yitirmediklerini \ıırgulayan avukat Sema Pekdaş ve Peün Erda şöyle konuştular: "Yaklaşık 4 yıl önce Manisa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce gözalnna abnan 16 gencin devletie hicbir problemi yoktu. Ancak devlet adına yetki kullanan görevliler 11 gün boyunca onla- ra acıyı, eziyeti ve güvensizliği tanırblar. Böylece aik-lerinin hukuk mücadelesi baş- ladı. Herkesin tanıkhk eftiği o acılarla de- vam eden süreçsonundaverilen bu karar- laadaletgerçekkşmiştir. Türkiye, Avrupa Işkenceyi Önleme Söziesmesi'ni imzala- nuşor. Yargıtay CezaGenel Kurulu, 'Tür- kiye işkenceyi hem önlemekle hükümlü- dürhem deyapılması halinde cezalandır- makla yükümlüdür' demek suretiyle tari- hi bir içtihat yaratnuşür." Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde 11 gün süre ile işkence gören Jak Kurt da Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği karara sevüıdiklerini belirterek "Çektiği- miz acılan unutmanuz mümkün değil. Ancak bu kararyüreğunize birazolsun su serptLBu karar arnk umanm hımgüven- lik güçlerine örnek olur. Biz baştan beri adalettgüveniyorduk.geçdeoisa adalette- celli etti. DUeğim başka Manisa'lar olraa- suı" dedı. PKK'nin silah ve mermilerîni baskalarına satmak istemislerdi Silah hırsızı koruculara hapis ENVERSEVİŞ irfYARBAKIR-Kuzey Irak'takiope- rasyonlar sırasında öldürülen PKK'li- lerin silah ve mermilerini baskalarına satmak isterlerken yakaJanan 3'ü koru- cu 14 sanık hakkında Diyarbakır Dev- ietGüvenlik Mahkemesi'nde açılan da- va karara bağlandı. Mahkeme 3'û geçi- ciköy korucusu toplam 8 sanığı 5 ile İ1 yıl arasında değışen hapis cezalanna çarptınrken, 6sanık hakkındaberaatka- ran verdi. Diyarbakır 4 No'lu Devîet Güvenlik Mahkemesi'nde dün yapılan duruşma- da AbbasBabat, HasanHalisÇehk,Ah- met Gizügöl. Ömer Babat, AbdüJaziz Bulut, Medt Benek. AbdüJaziz Be&ek, tsmafl Kara, Necmettin Beoek. Abdül- mecitBenek,Sıdık Bulut,YusufBulut ve Kenan BSen adiı sanıklar hazır bulun- du. DGM savcısı esas hakkındakı görü- şünde, Şırnak'ın üludere ilçesi Şenoba köyündegeçki köy korucusu olarak gö- rev yapan Abbas Babat, Sıdık Bulut ve Yusuf Buhıt'un aralannda silah ve mer- mi ticareti yapma konusunda anlaştık- lannı, güvenlık güçlerince kendilerine verilen mermileri ve TSK'nin Kuzey I- rak operasyonlannda öldürülen örgüt mensuplanna ait sılahlan önce sakla- dıkJannı, operasyonun bitmesinifl ar- dından gizledikleri yerden çıkararak Mardin'in Nusaybin ilçesinde satmak jsterken yakalandıklannı belirtti. Savcı, koruculann ve ofayia ilgiîeri bulunan diğer sanıklann "Teşekkül oluşturarak silah ve mermiticaretiyapmak" suçun- dan cezalandınlmalannı istedi. Sanıklar ise savunmalannda suçla- malan kabul eüneyerek beraatlarmı is- tediler. Kısabir aradan sonrakararmı açıkla- yan mahkeme, Ahmet Gizligöl, Emin BabaJ, ftnef Babat, Abdülaziz Babat, Ismail Kara ve Kenan Bilen hakkında beraat karan verdi. Mahkeme, Abbas Babat, Sıdık Bulut ve Yusuf Bulut adlı köy korucularuu 11 'er yıl, Hasan Çe- lik'i 7 yû, Abdülaziz Benek ve Necmet- tin Benek'i 6'şar yıl, Mecit Benek ve Abdülmecit Benek'i de 5 yıl 6'şar ay ha- pis cezalanna çarpttrdı. Manisa Emniyet Müdürlüğü'nce 25 Aralık 1995'te gerçeldeşririlen DHKP-C operasyonunda, biri ilkokul öğretmeni ço- ğunluğu lise öğrencisi 16 genç gözaitına alınmıştı. Gençler 5 Ocak 1996 tanhınde çıkanldıklan tzmir DGM'de örgüt üyesi olmak ve örgüt üyelerine yardım ve ya- taklık yaptıklan savıyla tutuklanmışlar- dı. Olay tarihinde 14 yaşında olan Mahir Göktaş ile birlikte Ali Göktas, Faruk De- niz,Emrah SaitErda,Aşkuı Yeğrn,Levvnt Kıhç, Hüseyin Korkut Boran ŞenoL Jaie Kurt, Münire Apayduı, Ayşe Mine Bal- kanh. Sema Taşar. AbduIIah Yücel Kara- kaş,OzgürZeybek'ın Manisa"dakı sorgu- ları sürerken gençlenn avukatlan eski CHP tzmir Milletvekıli Sabri Ergül ile Sema Pekdaş. Pelin Erda, müvekkilleriy- le yaptıkJan görüşmede işkence gördük- lerini saptadılar. Bunun üzerine Manisa Emniyet Müdürü Kemal tskender ile gençlerin sorgulannı yapan Başkomiser Halil Emir. polis memurlan Ramazan Kolak, Turgut DemireL Musa Geçer. Fev- zi Aydoğ, Levent Özvez, Ergin Erdoğan, Mehmet Emin DaL Turgut Ozcan, AtiUa Gürbüz hakkında suç duyurusunda bu- lundular. Soruşturmayı yürüten Manisa Cumhuriyet Savcısı, Emniyet Müdürü Kemal tskender hakkında takipsizlik ka- ran venrken dığer polisler hakkında, iş- kence yapmaktan Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde her bir sanık için 70'er yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle da- va açtı. Dava. Manisa Ağır Ceza Mahke- mesi'nde 4 Haziran 1996'da başladı. Gençler bu duruşmada, sanık polisleri tek tek teşhis ederek kendilerine kimlerin nasıl işkence yaptıklanm a>Tintılanyla an- lattılar. Yargılama sırasında Savcı Nec- mettin Karabacakoghi. sanıklar için iş- kenceden değil. "efrada kötü muamele" yapmaktan 1 'er yıl 6'şar ay hapis cezası talep etmişti. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde ya- pılan 15. duruşmada Mahkeme Başkanı Mehmet Yıimaz. sanık polis memurlan- nın gözaltma aldıklan gençlere işkence yaptıJdanna ilişkin inandıncı kanıt olma- dığını açıklayarak beraatlanna karar ver- di. Mahkemenin verdiği beraat karanna gençlerin avukatlannın yanı sıra Savcı Karabacakoğlu da Yargıtay'a başvurarak itiraz etti. Dosyayı ınceleyen Yargıtay 8. Ceza Daıresi karannda, hangi sanığın, hangi gence nasıl işkence yaptığına aynn- tılı olarak yer verdi. Aynca, mahkemenin IzmirTabip Odası"nuı işkenceyle ilgili ra- porlannı dikkate aimadığına yer verdi. Danıştay 8. Ceza Dairesi karannda, Ma- nisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat karannı bozdu. Bozma karan üzerine Manisa Ağır Ce- za Mahkemesi'nde yapılan ikinci yargı- lamada, duruşma savcısı Karabacakoğlu ve gençlerin avukatlan. mahkeme heye- tinin bozma karanna u>ıılmasını istedi. Ancak mahkeme ilk karannda direndi ve sanık polislerin beraatına karar verdi. Gençlerin avukatlan. Sema Pekdaş ile Pelin Erda, Yargıtay Ceza Genel Kuru- lu'na başvurarak mahkemenin karanna itiraz ettiler. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da karannda. bozma karannı yerindebu- larak onayladı. Avukatlarm açıklaması Avukatlar, Ergül. Erda ve Pektaş, or- tak bir basın açıkiamasıyla Yargıtay"ın karannı değerlendirdiler. Avukatlar. "Bu karar, Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Avrupa Sözleşmesi hü- kümlerini iç hukukumuzun bir parçası sayarak cezayargılamasmda 'büyük iç- tilîatı' olusturmuşfur" görüşünü bildir- diler. Avukatlar, bu karann alınmasın- da Manisalı gençleri 4 yıl boyunca yal- nız bırakmayan yazar, çizer, sanatçı, ay- dın ve sivil toplum örgütlerinin büyük katkısının olduğunu belirttiler. Açıklamada "Bu karar, büyük ço- ğunluğu düriist ve hukuka uygun görev yapma gay reri içindeolan güvenlik güç- lerimizin saygınlıgını koruyan bir ka- ranur. Cezalandırılan güvenlik güçleri- mizdeğil, onun içine sızmış bir avuç hu- kuk tanımaz işkencecilerdir" denildi. Gençlenn işkence gördüğü dönemde Manisa Emniyet Müdürü olan Kemal tskender'in Ankara Emniyet Müdürlü- ğu'ne atanmasına da değinen avukat- lar. "Önemü olan Kemal iskender'in Manisa'dan Malatya'ya ve oradan da başkent Ankara'ya yer değiştirmesi de- ğil, KemalIskender'lerin çağdışı, hukuk dışı zihniyet ve uygulamalanmn değiş- mesj ve yok olmasıdır" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle