24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Evrim Teorisi istanbul Kayışdağı'ndaki Celal Yardımcı llköğretim Okulu fen bilgisi öğretmeni Idris Mutlu, kamuoyunda "Adnan Hocacılar" olarak bilinen grubun bedava dağıttığı "Evrim Aldatmacası" kitabını öğrencilerinden okula getirmelerini asla istemediğini bildirdi. Idris Mutlu, ders kitabındaki "evrim teorisi" konusunu Prof.Dr. Ali Demirsoy'un "Evrim ve Kalıtım" kitabından da yararlanarak işledikten sonra, öğrencilerine "Bu konuda daha geniş bilgi edinmeniz için kitaplar var" dediğini belirtti. Okul Müdürü Serdar Avşar da, okulda evrim teorisi karşttı bir propagandanın yapılmadığını açıkladı. Ve bu durumda anlaşıldı ki, "evrim teorisi"yle ilgili kitap denince öğrencilerin aklına "Adnan Hocacılar"ın bedava dağıttığı zırva dolu kitaplar geldi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın karşı çıkmasına rağmen zırvalann okul önlerine kadar ulaşmasına izin veren valilerin kulakları çınlasın! Etektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Memurlann maaş zammı yüzde 20'de kalmış... "Secimde vüzde ZO'vi bulamavanlar için büvük oran!" O smanlı armasının üzerine basılan davetiye- de yazdığı gibi Yozgat Milli Eğitim Müdü- rü Sezai Yıldınm veTürkocağı Yozgat Şu- 1 besi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700. yıldönümü'münasebetiyle "Geleneksel Türkmen Pi- lav Şöleni" düzenlemiş... Heıtıalde Türkmenler'in boğazına dizmek için! Dil Derneği'nin Çağdaş Türk Dili dergisinde Mustafa Özer'in "Osmanlı'nın Öz- lenecek Nesi Var?" başlıklı yazısı, Türkmenler'in bo- ğazına dizmek bir yana Türkler'in Osmanlı tarafın- dan nasıl boğazlandığını da anlatıyor: "15'e yakın Anadolu Türk Beyliği yok edilirken; Türk ve Müslüman Uzun Hasan Otluk Beli'nde yenilir- ken; Iran'da Türk devleti kuran Azeri Şah Ismail Çaldıran'da yıldırılırken, ikı taraftan da kırdırılan hep Türk halkı olmuştur." Özer, Romanyalı tarihçi lorga'dan alıntı yapıyor: "Osmanlı cemiyetinin dışında bir Türk cemiyeti var- dı. Hayvancılık ve çiftçilikle geçinen eski Türklerin Cehalet mi? soyuna mensup olan bu Türk cemiyeti çalışkan, ka- naatkâr yaşayan ve atalarının erdemlerini hâlâ ya- şatan bir cemiyetti. Devlet bünyesine egemen olan Osmanlı cemiyeti ise bu Türk cemiyetinden ayn- dır." Osmanh'da Türk düşmanhğı Fatih Sultan Meh- met'le doruğa çıkıyor. Karaman seferindeki kırım ve talanın durdurulması için padişaha yalvarmaya ge- len yaşlı Türklere, Fatih'in Sadrazamı Rum Mehmet Paşa yanıt veriyor: "Nice sızlanırsınız bre akılsız Türkler? Vatanımın, ırkımın öcünü sizlerden Karaman ülkesinde almaya muvaffak oldum!" Mustafa Özer, III. Mehmet döneminde Devşirme Kuyucu Murat Paşa'nın zulmüne karşı Ankara çev- resinde ayaklanan Kalenderoğlu'nun halka sesle- nişini de anımsatıyor: "Zalim Osmanoğullan'nın Anadolu Türkleri'ne re- va gördüğü eza ve cefa, kahır ve sefalet cana tak etti. Can tende kaldıkça bundan böyle anlara bo- yun eğmeyeceğiz." Özer'in yazısındaki en çarpıcı anımsatma ise bir "Osmanlı Paşası" olarak tarih sahnesine çıkan Mus- tafa Kemal Atatürk'ün saptaması: "Osmanoğulları zorla Türk ulusunun egemenliği- ne ve saltanatına el koymuşlardı. Bu zorbalıklarını 600 yıldan beri sürdürmüşlerdi. Şimdi de Türk ulu- su bu saldırganlara artık yeter diyerek ve bunlara kar- şı ayaklanarak egemenliğini kendi eline almış bulu- nuyor." Müslümanlıkla da ilgisi bulunmayan Türk düşma- nı Osmanh'yaTürk-lslam sentezciterinin duyduğu "öz- lem"in iki gerekçesi olabilir: Ya cehalet ya da karşıdevrimcilik! SESSÎZ SEDASIZ (!) NÜRÎKVRTCEBE TBMM kürsüsünden TV ppogramı!Meclis'te konuşmak üzere kürsüye gelen kimi milletvekilleri, genel kurul salonundaki "değerii milletvekilleri"ne ve aynı zamanda televizyon başında- ki "değerii vatandaşlar'a saygılarını su- narak sözlerine başlıyor. TBMM TV, Meclisoturumlarını naklen yayımlıyor ya, bazı milletvekilleri kendilerini hâ- lâ seçim meydanında ya da kahveha- ne sohbetinde sanıyor. Meclis kürsüsü, vatandaşa yani seç- mene selam gönderme, Çarkıfetek'tey- miş gıbı el sallama yeri değil, vatan- daşın sorunlarına çözüm bulma yeri olsa gerek! Konu "Meclis'in saygınlığı"ndan açıldığında mangalda kül bırakma- yanlar önce kendi tavırlarına özen ve Meclis'e saygı göstermeli... Bu arada söz TBMM TV'den açıl- mışken... Yeni genel kurul salonunda orta yere konmuş kürsüde bir millet- vekili konuşurken başbakan ya da bakanlarla sohbete gelen milletvekil- lerinin ayak ve bacaklannın ekrana yansıması da hıç hoş değil! Bakaniar Kurulıı'na bereket yağacak Mitliyet'teki habere göre, MHP'li Ta- rım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, DenizliTarım Müdürlüğü'nü ziyaretı sırasında personele "Titre- ' yin ve kendinize gelin" uyansında bu- lunduktan sonra şöyle diyor: "Bu müesseseye her sabah 'Bismil- lahirrahmanirrahim' denilerek girile- cek. Içeri gireceksiniz ve bereket ge- tireceksinız." Darısı Bülent Ecevit'in başkan- lığındaki Bakaniar Kurulu'na... Ne de olsa siftah Gökalp'ten be- reket Allah'tan... AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Trabzon 'da 'Cumhuriyet Ormanı' için fidan dikimi 20 Haziran 'da Antalya ADD, 19 Haziran sa- at 14.00'te derneğin toplantı sa- lonunda Av. M. Emin Değer'in konuşmacı olarak katılacağı "Amasya Genelgesi" konuhı ^bir toplantı düzenliyor. Manisa ADD 8 Haziran 1998'de ilimiz 2. Anafartalar Mah. Atatürk Bul- van. Aralık Sok. Pafta: 34, ada: 232, parsel: 16"da bulunan iki katlı bir binayı satın almıştık. 09 Eylül 1998 günü Manisa 2. Noterligi'nde şubemize bir "dubleks daire" verilmek ko- şuluyla, yüklenicı firma Sağ- lam Inşaat Taahhüt Tunzm Ltd. Şirketi ile birsözleşmeyapılmış ve 26 Eylül 1998 günü temel atılmıştı. Özenli bir çalışma sonucun- da anılan arsa üzerinde sekiz ay içerisinde 5 katlı apartman in- şaatı tamamlanmış. yapılan söz- leşme gereği şubemize ait "dub- leks daire" teslim edilmiş ve ge- nel merkezimize kayıtlı "Tapu Senedi" alınmıştır. Demek merkezı edinme kam- panyamıza destek veren üyele- rimize, tüm Atatürkçülere ve Atatürkçü çizgıdeki kurum ve kuruluşlara teşekkürümüzü yi- neliyoruz. ADD Genel Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden'in katı- lımı ile 18 Haziran saat 16.00'da şubemizin kendi malı olan der- nek merkezini açıyoruz. Açıhş programı şöyle; Saat 16.00; ADD Genel Baş- kanı Yekta Güngör Özden ve Manisa Protokolünün katılımı ile demek merkezinin açılışı Saat 17.00-19.30: Belediye Kültür Sitesi Lale Salonu'nda Yekta Güngör Özden'in yönet- tiği Prof. Dr. Toktamış Ateş, ProfDr. Ergün Aybars ve Prof. Dr. Özer Ozankaya'nın konuş- macı olarak katıldığı "Atatürk Türkiyesi'nin Dünü, Bugünü ve Yarını" konulu panel. Saat: 20.30; Sofra Resta- urant'ta ADD Genel Başkanı Yekta Güngör Özden'in onurlan- dıracağı geleneksel "Bahar Ye- megi." Beşiktaş ÇYDD Şubemiz 5 Haziran'da İTÜ Maslak Tesisleri'nde 5. Çocuk Şenliği'ni kutladı. Çağdaş, demokratik, laik top- lum, aydınhk yannlar için veri- lecek en iyi desteğin eğitim ol- duğuna inanan ÇYDD Beşik- taş Şubesi, 5 yıldan bugüne eği- timin yetersiz kaldığı gecekon- du bölgelerinde gönüllü öğret- menler ile çalışmalanna devam ediyor. "Yaratıcı Eğitim Projesi" çalışmalan ile, çağdaş toplumu oluşturan, dogmalardan kurtul- muş. yetkin. özerk. sorumlu bi- reylerin gelişmesine katkıda bu- lunuyor. Düşünen, konuşan, ken- dini anlatan. soran, jorgulayan, kendi kararlarını veren eğitim- li birey sayısı çoğaldıkça yann- lar kazanılacak, yannlar aydın- lanacak... Çalışmalannı gönül- lü ama sorumlu kavramlan ile sürdüren ÇYDD'nin daha çok çocuğa ulaşmak için gönüllü- lerle elele vermeye, çoğalmaya gereksinımi var. Bu nedenle dü- şünen aklı, seven yüreği, çalış- kan bedeni göreve çağınyoruz. Cumartesi günleri, birkaç sa- at, okul açık oldugu süre içinde gelin çocuklanmvza Türkçe, Sos- yal Bilgiler, Matematik. Tiyat- ro. Bale, Folklor, Müzik çalış- malannı aktaralım. Sizlere yönelik eğitim ve prog- ram desteği ile yapılacak çalış- malarda "öğretmenlik" zevki- nı tadacak, hayatınıza birbaşka boyut ekleyeceksiniz. Çocuklar. yalnız eğitim ça- lışmalan ile smırlı kalmıyor. ge- zi programlan ile yaşantılan da renkleniyor. Birçok çocuk ilk- leri yaşadı bu gezilerde. llk kez sinemaya gittiklerinde karan- lıktan korktular, bale gösteri- sinde ıslık çaldılar... Artık bu- gün müzeleri gezerek, görerek öğreniyorlar. Klasik müzik, ti- yaro, bale yaşamlarına anlam, estetik katıyor. sessizce. dikkat- lice dinliyorlar. Ve her eğitim yılının sonun- da geleneksel bir anlam kazanan Çocuk Şenliği düzenleyerek ço- cuklann gönüllülerince eğlenip, eğitim yılın yorgunluğunu çı- karmalannı sağlıyoruz. Eğitimli birey, çağdaş bir top- lum için katılın bize, eğitimine katılm... lletişim için tel: 0.212.28842 16-0.212.275 50 23. Trabzon Cumok Gelenekselleşen "Cumhuri- yet Ormanı" için fidan dikimi. bu yıl 20 Haziran"da Trabzon- Gümüşane karayolu uzerinde ve Maçka'dan çıkıştan sonraki 21 ve 22 nolu köprüler arasın- daki karayolu yanmda yer alan düzlükte tüplü çam fidanlan ile gerçekleştirilecek. Trabzon dı- şından yapılacak katılımlarda fidan dikimi her zamanki gibi bizler tarafından yapılacak. Tanesi 300 bin lira olan fi- danlardan ne kadar dikmek is- tiyorsanız, tutarı Vakıfbank- Trabzon Şubesi Cumhuriyet Ormanı Hesap No: 203261Î e (havale ücreti öoemeksizin) ya- tınhr ve kurul üyelerinden biri- ne ulaştınlır ise herşey tamam demektir. Fidanlanmızın etra- fının tel örgüleri çekiliyor. Ta- belamız da hazırlanıyor. Ilerde bir de çeşme ekleyerek piknik alanına dönüştüreceğiz. Arazi karayollanna ait. 20 Haziran saat 09.30'da Trab- zon Belediyesı önünden hareket ediyoruz. Her zaman olduğu gi- bi dikımden sonra belirlediğimiz yerde toplu piknik yapacağız. Yalnız herkes kendi sepetdni ken- di getiriyor. HAYVANLAR İSMAIL GVLGEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(q turk.net ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI HARBÎ SEMtH POROY TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 17 Haziran NOI/A ALBION: CAUFORNIA 1S79 'PA BUGÜN, ÜKILÛ İH6IU2 OENİZCİSÎ N FGAA/CISfrfZAZ£,AME&İKAr NIN SATl S/NDAKİ BA2I TOPKAKLARl İNGH-TERE'YE BA6LAOI. KEN&İSİNİH "NOVA ALBfON " AOLAN&&DIĞI &ÖLSSYE Sü KDNUDAkU 7SK NEREPEYSE YALNI2 ve eâytkc "* H Qf)Knlıçe I.EIİzabeM xamam. LBCEÜTİR.. rASJMTEKİ £fj BClVÜK. V£NCİLSeS>EM 8'*! OLAN DBAtCS, ÎS DEMİZLBŞB DÜZ ÇtZGt ÜMİT ZİLELİ Kurtarıcı!..Görüntüler hüzünlü, tablo olabildiğince kınk dö- küktü.. Priştine sokaklannda gencecik kadınlar, tankııı üzerindeki banş gücü askerine çiçek atıyordu... Kü- çücük bir kız çocuğu kocaman silahlı, kocaman bir askerin boynuna sıkı sıkıya sarılmış aynı anda hem gülüyor hem ağlıyordu.. Aylardır işkenceyi, te- cavüzü, ölümü konuk eden Kosovalılar bu kez kurtarıcılannı selamlıyordu.. - Kurtarıcılar??!! Ben, kendi hesabıma oldum olası "kurtancı" ta- kımından ürkmüşümdür!.. Hikâyeyi bilirsiniz; arka- daşlan Neyzen Tevfik'e, "Hadi gel, sinemaya gi- diyoruz, kovboyfilmi var" dediklerindeüstat, "Sen gelmem, sıkıldım artık o tür filmlerden" deyip de- vam etmiş; - Hep aynı hikâye, önce kurtanyohar, sonra ken- dileri beceriyorlar!.. 20. yüzyıl ne yazık ki hep kurtarıcılann nasıl be- cerdiğine ilişkin örneklerle dolu! • • • örnek o kadar çok ki.. Yüzyılın başında Arap kardeşlerimizi zalim Os- manlı'nın elinden kurtarmaya soyunan Ingiliz em- peryalizmi bu işi büyük bir başanyla kotardı. Son- rası malum; Arap yanmadasında bir sürü yapay dev- let, başlarında Ingiliz uşağı şeyhler, emiıier, kral- lar.. Ve Batı'nın emrine sunulan milyarlarca ton petrol!.. Ortadoğu, kurtanldığından bu yana rahat yüzü görmedi. Dünyayı kurtarmaya soyunan süpergüç- lerin "savaş arenası" olarak kaldı. Bitmez tüken- mez darbeler, savaşlar yalnızca silah tüccarlarına yüz milyariarca dolar kâr sağladı. Petrolden sağ- lanan trilyonlan saymıyorum. Kurtarıcıların tümü Batılıydı!.. Arap ulusunun halini anlatmaya gerek bile duymuyorum. Yalnızca, üçüncü bin yıla girerken hâlâ kaçıncı yüzyılda olduklarını düşünün yeter!.. - Ikinci Dünya Savaşı aslında dünyanın yeniden paylaşımının savaşıydı!.. Ona da bir kulp taktılar: Hitler'in başını çektiği Nazi-Faşist ittifakı dünyayı vahşı emperyalizmin bo- yunduruğundan kurtarmayı, ABD ve Sovyetler'in başını çektiği rnüttefikler de yine dünyayı Nazi soykırımından kurtarmayı hedef ilan etmişlerdi. 60 milyondan fazla insan bu uğurda can verdi. Müt- tefikler dünyayı Nazi vahşetinden kurtardı. - Sonra da paylaştı!.. Yalta Konferansı'nda Stalin'le Roosevelt hari- tayı önlerine açıp kurtardıklan dünyayı bir güzel pay- laştılar. Churchill'e ise kıyısından köşesinden sif- tinmek kaldı!. 4 Şubat 1945, aslında iki kutuplu dün- yanın ilan edildiği tarihtir. Bu arada unutmadan ekleyelim, Birleşmiş Milletlerteşkilatının kurulaca- ğı da Yalta Konferansı'nda açıklandı!. - Kurtancılar, artık dünyanın kendilerine ait bö- lümünü diledikleri gibi kurtarabilirierdi!.. • • • Siz hiç, Birleşmiş Milletler'in kurtanmak için gi- rip de bölmediği bir yer biliyor musunuz?.. Bu konuda sanınm ilk örnek Kore'dir. Türkiye'nin de BM'ye kabul edilebilmek uğruna katıldığı bu sa- vaşın sonucu ortada; Kuzey ve Güney Kore!.. - Son örnek ise Kosova!.. Duruma madalyonun bir yüzünden bakınca; Ko- sova'da öldürülen, işkenceye uğrayan, göç et- mek zorunda kalan bir milyonu aşkın insanın bu zulümden kurtulması adına seviniyorsunuz. Gözü dönmüş Sırp kasabı Miloşeviç'in yenilgiye uğra- ması, savaş suçlusu olarak yargılanma olasılığı in- sanlık adına umut veriyor.. - Madalyonun bir de diğer yüzü var!.. Benım aklıma hemen Bosna geliyor, yeniden düzenlenen Balkan haritası geliyor. ABD'nin artık Avrupa'nın göbeğine hem de bağırta bağırta yer- leştigi gerçeği geliyor!.. NATO'nun yeni kimliğinin dosta düşmana göstere göstere kabul ettirildiği ger- çeği geliyor!.. ABD son operasyonla bir kez daha kendi ger- çeğinin altını kalın bir çizgiyte çizdi: "Artık dünya tek kutupludur. Yeni Dünya Düze- ni'ne sakın ola karşı çıkmayın.. Ve patron benim!.." Bu mesaj öncelikle nereye diye soracak olursa- nız; öncelikle Rusya'ya ve 21. yüzyılın süper gü- cü olmaya aday gösterilen Çin Halk Cumhuriye- ti'ne derim. Sonra da Avrupa'ya ve dünyadaki di- ğer müttefiklere.. - Peki, Türkiye bu tablonun neresinde?. Tam göbeğinde.. Ve de ABD'nin safında. Peki neyin karşılığında?.. Kıbns, Kuzey Irak'taki yeni olu- şum (yani adı konulmayan Kürt devleti), Balkan- lar, Kafkaslar. - Daha sayalım mı?!. - Çünkü dahası var!.. Emaihzileli ı garanti.net.tr Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Dısiplın. 2/ Yumurta biçı- minde olan... Halkşairi.3/Po- lonya halkından 3 olan kirase... "Şık, güzel gı- yimli" an- lamında argo sözcük. 4/ Bellı bir işte. belli bir konuda bdgi, gö- rüş ve becerısi ° çok olan kımse... g Satrançta yenil- gi. 5/ Toplum içındeki davranışlarda izlenecek yol. 6/ Yapraklan çay gi- bi haşlanarak içılen bir Güney Amenka bitkisı... Hane. 7/"— ışığı rengin- de kar'Gece çizmelerim agır" (Nâzım Hikmet)... Mezarlann baş ve ayak " ucuna dıklemesıne yer- leştirilen, yazı ve çiçek 8 motifleriyle süslü taş. 8/ g Bir Afrika ülkesınin baş- kenti... Rütbesiz asker. 9/ Budızm'ın, Japonya'da büyük önem taşıyan bir kolu... Osmanlı devletınde iki alaydan oluşan as- keri birlik. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Gözü yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek. 2/ Muşmulaya benzer bir yemiş... Kuru so- ğuk. 3/ Sıkıntı, ezıyet... Asaf Halet Çelebi'nin bir şıir kita- bı. 4/ Bir organımız... Canlı, coşkun, ateşli. 5/ Bırdenbire... Utanç duyma. 6/ Kalın ve kısa değnek... Tembel, gayretsiz. II Tohumlardan ezilerek yağ elde edılen yer. 8/ Aşık ve bıl- ye oyunlannda kullanılan. ıçi oyulup kurşun akıtılarak ağır- İaştmlmış boyalı kemik... "Ey benım — memesmde cüceler besleyen garip memleketım" (B. R. E>"üboğlu). 9/ Bırelekt- roliz aygıtmdakı artı kutup... Lımonluk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle