Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Va>ın Koordınatorü Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müdünr İbrahim
Yıldız 0 Sorumlu Müdür Fikret llkiz
# Haber Merkezı Mudurü Hakan
Kara # Gorsel \ onetmeır Fikret Eser
İstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Özlem
Yüzak • Kultur Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman • Makaleler. Sami
Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0
FotoSraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet Çetinka) a,
Şükran Soner, Ergun Balcı.
tbrahim Yıldız. Orhan Bursak.
Mustafa Balb», Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7
hatl, Faks 41950270lzmırTemsılcısı:SerdarKmk,
H ZiyaBK 1352 S.23Tel:4411220. Faks 4419117
0AdanaTem»ılcısı Çetin V iğenoğlu. İnöniiCd 119
S Noi Kafl.Tel-363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Mudunı C'stin Akmen 0
K.oordınator Ahmet Konılsan # Muha-
sebe Bulenl Yeııer#ldan; Hüseyin
CflrerS Bılp-tşlem Vafl tnal • Bıİa-
savarSıstem Mürüvet Çiler0Satı§
FaziktKıız»
MEDYA C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman 0 Genel MudurYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
ta>ımla>an ^e Basan: *î enı Gûn Haber -\jansı. Basın \e Yayınalık A Ş
TlA^ağ'ıCad 19 41 Cagaloglu 3433-4 Ist PK 246 Sırkecı ktanbu'Tel 0 lllt 512 05 05 (20 halı Faks 10,212ı 513 85 15 3 MAYIS 1999 !msak:4.12 Güneş: 5.54 Öğle: 13.08 tkindi: 16.57 Akşam: 20.09 Yatsı: 21.43
Çocuklardan
Barrymore'a
ödül
• Kablolu televizyonda
yayın yapan Niclodeon
kanalı 6 mılyonun
üstünde çocuğun
katilımıyla bu senenın en
beğenilen müzik. sinema
\e televizyon yıldızlannı
seçti. "Ne\er Been
Kissed' ve 'Ever After'
fılmlerinin aktrisi Dre\v
Barrymore, Niclodeon
kanalı tarafmdan 12."si
düzenlenen geleneksel
vanşmada en beğenilen
film yıldızı oldu.
Van'da
deprem
• VAN(AA)-Van'da
hafif şiddette bır deprem
oldu. Kandilli
Rasathanesi >etkilileri,
dün sabah saat 09.38'de
meydana gelen. Richter
ölçegine göre 3.5
şiddetındeki depremin
merkez üssünün Van
olduğunu açıkladılar.
Depremde can ve mal
kaybı olmadığı bıldmldi.
Hastanelerde
enfeksiyon
• DİYARBAKIR
(ANKA)-Dicle
Universitesi Tip Fakültesi
ile Klinik Mikrobiyoloji
\e Enfeksiyon
Hastalıklan Derneği
tarafından düzenlenen
"Hastane
Enfeksiyonlan" konulu
sempozyumda.
hastanelere şifa bulmak
için gıden insanlann
hijyenik şartlara
uyulmaması nedeniyle
çeşitli klinik
enfeksiyonlar
kapabildikleri belirtildi.
Tıp Fakültesi tntanıve
Bilim Dalı Baçkanı Prof.
Dr. Celal Ayaz.
enfeksıyonlann en çok
görüldüğü ve hastalara
bulaştığı bölümlerin
amaliyathaneler. cerrahi
servislerı. voğun bakım
ünitelen ve ürolojı
servi^leri olduğunu
belirtti.
'tşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası' 4-10 Mayıs tarihlerinde kutlanacak
kazalarında birinciyizHaber Merkezi - Türkiye "de. ış kazalan ve
meslek hastalıklan sonucunda her gün ortala-
ma 4 kişı yaşamını yitirirken. 8 kişi ise sakat
kalıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. 4-
10 Mayıs tarihleri arasında "İşçi Sağlığı ve jş
Güvenliği HaftasT nedeniyle Türkiye, Azerbay-
can ve KKTC'de çeşitli etkınlikler gerçekleş-
tırmeye hazırlanırken Türkiye, iş kazalannda
Avrupa ülkeleri arasında bırincı. dünyada ise
üçüncü sırada yer alıyor. SSK istatistiklerine
göre. Türkiye"de her yıl ış kazalannda bin 500
kişi vaşamını yıtinrken. 3 binden fazla kışi ise
sakat kalıyor Yıne bu yüzden her yıl ortalama
2 milyon kadarişgünü yitirilıvor İş kazalan ve
meslek hastalıklanrun yüzde 80- 90 ı insani ne-
denlerden, yüzde 10-20'si çevre koşullanndan
kaynaklanırken. yüzde 2 oranındakı kazalar
ise önlenmesi olanaksız nedenlerden meyda-
na geliyor.
Türk-tş tarafından yapılan başka bir araştır-
maya göre de. 1965-1997 yıllan arasında mey-
dana gelen 4 milyon 406 bin 941 iş kazası so-
nucu toplam 37 bin 617 kişi yaşamını yitirir-
ken, 10 milyon 2 bin kışı ise sakatlandı. Yine
aynı süre icinde meydana gelen iş kazalan so-
nunda toplam 78 milyon 266 bin 471 ışgünü
kaybedildi. Araştırmaya göre. iş kazalannın
yüzde 61.97'si I ile 20 işçi çalıştıran ışyerle-
• Türkiye, iş kazalannda
Avrupa"da birinci, dünya ülkeleri
arasında da üçüncü sırada yer
alıyor. Her yıl iş kazalan sonucunda
1500 kişi yaşamını yitirirken, 3
binden fazla kişi de sakat kalıyor.
rınde meydana gelirken, iş kazalanna en çok
1 ayla 1 yıl arasında çalışma deneyimi bulu-
nan ışçıler uğruyor.
Özelleştırme. taşeronluğun ve kayıt dışı işçi
çalıştırmanın yaygın olduğu bir ortamda, Tür-
kiye"de meydana gelen ış kazalannın, resmi ola-
rak açıklanan saymın ıki katı olduğu savunulan
Türk-lş araştırmasında. Türkiye'nin iş kazala-
nnda Avrupa ülkelen arasında birinci, dünyada
ise üçüncü sırada yer aldıgı belirtildi.
İş güvenliği eğttimi
İşçi sağlığı uzmanlan, ülkede yoğun olan iş
kazalannın önlenmesinin tek ve kesin cözümü-
nün işçiye iş güvenliği eğitimi vermek oldu-
ğunu belirterek, av nca işyerinde güvenlik, me-
kanik ve fiziki koşullan yerine getirmek ge-
rektiğinı kaydettiler. Uzmanlar, iş kazalannın
ve kaçak işçi istıhdamının küçük işletmelerde
daha yoğun görülmesinin, denetim ve eğitim
hizmetlennın küçük işletmelere kaydınlması-
nı zorunlu hale getirdiğini vurgulayarak. kü-
çük işyerlennde ışyerı hekimi bulunmadığı.
bu eksikliğin kesinlikle giderilmesi gerektiği-
ni belirttiler. İşçi sağlığı uzmanlan, iş kazala-
nnı önlemenin bir diğer yolunun ise işyerleri-
nin sürekli denetimi olduğunu da ifade ettiler.
İşçi sağhğı haftası
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı ta-
rafından her yıl düzenlenen. "İşçi Sağhğı ve İş
Güvenliği Haftası" bu yıl 4-10 mayıs tarihle-
rinde kutlanacak. Çalışma ve Sosyal Güven-
lik BakanlığTndan yapılan açıklamaya göre. 4-
10 Mayıs tarihleri arasında İ3'üncüsü düzen-
lenecek "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası"
bu yıl ilk defa Türkiye, Azerbaycan ve KKTC 'de
olmak üzere 3 ayn ülkede birden aynı tarihler-
de başlayacak.
10 Mayıs'a kadar sürecek olan haftada. İş-
çi Sağlığı ve İş Güvenliği, Azerbaycan. KKTC.
Fransa, Arnavutluk ve Avrupa Topluluğu'nda
(AT) tşçi Sağlığı ve tş Güvenliği, Türkiye"de
İşçi Sağlığı ve Iş Güvenliği Uygulamalannda
Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yollan gibi ko-
nularda sempozyumlar. paneller ve sinevız-
yon gösterileri yer alacak.
Hafta dolayısıyla yapılacak toplantının açı-
lışını Başbakan BülentEcevit kapanışını Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel yapacak.
Denıseten
Vahşı Şeyler
nise Rkhards, Holyvvood'un
genç yüdızianndan biri. 27
yaşındaki güzel oyuncu,
Uzaygemisi Savaşçıları ve Vahşi
Şeyler filnıleriv le adııu
duyurdu. Son olarak yeni bir
Boıid fılmi olan 'The VVorid is
N'ot Enough'ta rol alan
Rkhards, somurtkan ancak
masunı güzefliğiyle magazin
dergUerinin vazgeçilmez
rinden biri oldu.
'Dünya Basın
Uzgürlugıı
Günü' kutlanıyor
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti (TGC) Başkanı Nail
GüreU, düşüncelerini açık-
lamaktan ötürü gazetecile-
rin. yazarlann cezaevinde
bulunmasının, çağdaş de-
mokrasilerin kabul edebile-
ceği birolgu olmadığını be-
lirtti. Basın Konseyi Baş-
kanı Oktay Ekşi de "Biz
Türk gazetecileri, 3 Mayıs
Dünya Basın Özgürliiğü
Günü'nü.sryasilerimizin se-
bebiyet verdikleri utanç du>-
gusu içinde idrak etmekte-
yiz"dedi.
Güreli, 3 Mayıs Dünya
Basın Özgüriüğü Günü ne-
deniyle yaptığı açıklama-
da, "21'inci yüz>Tİ Türki-
yesi'nde düşünce açıklama
ve iletişim özgürlüğünün
birtakım kısıtlamalar. en-
geüerve yasaklar altında ol-
masının acı olduğunu" be-
lirtti. Güreli. açıklamasın-
da. 3 Mayıs Dünya Basın
Özgürlüğü Günü'nün bu yıl
da eksiklik ve üzüntülerle
karşılandığını bildırdi. Gü-
reli, şiddetin, terörün ve her
türlü aynmcılığın sav^mucu-
luğunu ya da tahrikçiliğıni
yapmayan gazetecilerin ve
yazarlann, düşüncelerini
açıklamalanndan ötürü ce-
zaevierinde bulunmasının
çağdaş demokrasilerin ka-
bul edebileceği birolgu ol-
madığını ifade ettı. Güre-
li'nin açıklamasında özet-
le şövledenildi:
"Düşünce açıklama >« 0e-
tişinı özgürlüğünün \e in-
san haklannın güvence ak-
hnda olmasını, hukuk dev-
letinin üstünlüğünün sağ-
lanmasını demokrasinin
vazgeçilmez koşulu sayan
TGC, anayasada ve yasa-
larda orensel ölçütlere uy-
gun düzenlemelerin bir an
önce vapılnıasınu Dünya Ba-
sın Özgürlüğü Günü nede-
ni>1e bir kez dahatalep eden"
Dünya Basın Özgürlüğü
Günü dolayısıyla Basın
Konseyi Başkanı Oktay Ek-
şi de yazılı bir açıklama
yaptı. AçıkJamasmda, siya-
si partilerin son seçimler
doİayısıyla yayımladıklan
seçim bildirgelerinde ileti-
şim (basın) özgürlüğüne
yer vermemelerini bir kez
daha kınayan Ekşi, yenı hü-
kümeti bu konuda görev
yapmaya çağırdı. Özgür ba-
sın özlemiyle yaşayanlar
ıçin 3 Mayıs'ın çok önem-
li olduğunu ifade eden Ek-
şi. Türkiye'nin basın özgür-
lüğü yönünden "hiç yüz
ağartacakdunımda" olma-
dığını söyledi.
RSF'nin 1998 basın özgürlüğü raporu
Türkiye'nin notu kırık
İstanbul Haber Servisi - Sınır Tanıma-
yan Gazeteciler Örgütü'nün (Reporters
Sans Frontieres-RSF) hazırladığı 'Dünya
Basm Özgürlüğü Raporu"nda BM'ye üye
185 ülke içerisinde basın özgürlüğü du-
rumunun 92 sinde "iyi". 65'ınde "kikü",
28"inde "çokkötü" olduğu belirtildi. Ra-
porda Türkiye'nin durumu kötü olan 65
ülke arasında yer aldıgı vurgulanarak
1998"de Türkiye'de "el konulan ve sansü-
re uğrayan basın organı" sayısının ise ön-
ceki yıla göre "iki kattan fazla aröş" gös-
terdiğine dikkat çekildi.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nün
e-posta : tan (a prizrna. net tr
9"uncusu kutlanan bu yılda da 335 sayfa-
lık bir 'Dünya Raporu' yayımlayan RSF,
raporunun 9 sayfasını Türkiye'ye ayırdı.
Rapora göre Türkiye'de geçen yıl 10 ga-
zeteci gözaltındayken işkence gördü. En
az 6O'ı saldınya uğradı.
Gazetecilere yönelik gelişen saldınla-
nn yüzde 80'inin kaynağında güvenlik
kuvvetleri bulunuyor. Mesleklerinı ya-
parken 260 gazeteci gözaltına alındı. 1997
yılına göre el konulan yayın ve sansüre uğ-
rayan basın organı sayısı 1998'de iki kat-
tan fazla artış gösterdi.
Yine rapora göre 1998'de 19 medya ku-
ruluşunda çalışan gazeteciler
hakkında34davaaçıldı. 1998
yılında. RTÜK 36 radyo ve
TV kuruluşu hakkında toplam
10 yıl 342 gün kapatma ceza-
sı verdi. 8 yayın organı
RTÜK'ün terörle mücadele
mevzuatı uyannca toplam 6
yıl, 10 ay ve 23 gün kapatma
cezası aldı.
Bunlardan en az 11 "ı "top-
lumu şiddet, terör ve etnik av-
runcıhğa sevkeden ve toplum-
da nefret duvgulan oluştura-
cak yay ınlara imkân vermek"
iddiasıylakapatıldı.
RSF, "Dünya Basın Özgür-
lüğü Günü" nedeniyle hazır-
ladığı raporda Türkiye'deki 4
gazetecinın (İsmail Beşikçi,
Hasan Özgün, Ayten Öztürk,
Doğan Güzel). derhal serbest
bırakılması çağrısını yaptı.
RSF, iki gazeteci. ÎNureddin
Şirin, Ash'eZevbekGüzeL için
de adıl bir vargılama istedı.
Rapora göre RSF'nin Türki-
ye'de durumunu araştırdığı 94
gazeteci daha bulunuyor.
Raporda Mesut Yılmaz'ın
başbakanlığındaki hükümete
yönelik de eleştirilerde bulu-
nularak "Verilensözler boş çık-
to"denıldi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Seçim' Değil 'Referandum'!
Seçım. -o yıllarda 'intıhâp' derdik-
'otonter' Cumhuriyet'te; doğrusu
ya, 'faşist' Italya'dan, 'nazi' Alman-
ya'dan, bolşevik Rusya'dan, farksız
yapılırdı: bızim nesıl, -müntehîb-i sâni'li-
yâni 'iki dereceli' seçimlerden geliyor:
halk önce meb'us ^çecekleri seçer;
onlar, partı üst yönetımınin 'tayın ettiği'
kişileri, Meclis'e gönderirler. Yazmış-
tım sanırım: 'MHIîŞef Ismet Paşa, Is-
tanbul'da Akşam gazetesinı zıyaret
lütfûnda bulununca; babam, 'başmu-
harrir' Necmeddin Sâdık (Sadak)
bey'in 'meb'usluğunu' o dakika tah-
min etmiştı: Sadak, meb'us olmakla
kalmadı, Dışişleri Bakanlığı da yaptı.
Osmanlı'dan bu yana, Türkrye'de
siyasi partiler, tersine ışler: yukardan
aşağıya! Eskiler hatırlayacak: Inönü
Cumhuriyeti'nde. TBMM'de o küçük
'Müstakıl Gnıb'a, bıyık altından güler;
Ingiliz 'demokrasisıni' \mâeöerek, 'Ma-
/estelerinin muhalefeti' derdık. Henuz li-
sedeydikama, II. Dünya Savaşı gözü-
müzü fena açmıştı: 1946'dakı o meş-
hur (çok partili) seçirnde, oyianmızı 'Mil-
fî Kalkınma Partisi'ne attık: düpedüz
sağcı, lıberal bır 'zengin' partisı; bızse,
'solcu' geçınıyoruz: 'tek parti yönetı-
m/'nden o mertebe bıkmışız!
Seçim 'tanhimiz', neresinden bakıl-
sa, dernokrasi tarihimize' benzer: 75 yıl
cumhuriyetten, 50 yıl demokrasi'den
sonra; 'lider sultası'ndaki partilerin,
sade suya tirit programlanna, oy ver-
mek zorunda kalıyor muyuz, kalmı-
yor muyuz: siz buna bakın! Belki de
o sebebten, memleketimizde seçim-
ler, 'Amerikan alaturkası' bir göste-
riye (shovv) dönüşür; halk, ancak va-
him olduğuna hükmettiği hallerde
(tek parti sonrası, 12 Eylül sonrası,
yb) oyunu kimsenin beklemediği bir
istikamete 'yığar
1
: bu, bir 'seçim'den
çok, bir 'referandum'dur; bir 'ter-
cih'ten çok, bir 'mesaj' sayılmalıdır:
iarihi' bir 'mesaj!'
Bu 'halk', o 'halk' değil mi?
Son seçım de, bana sorarsanız, ay-
nı 'ehemmiyeti' taşıyor; 'referan-
dum' ehemmıyetinı! Bunun tadına va-
rabilmek ıçin, sonuçlara, ele 'mağlup-
lan' alarak yaklaşmak lâzım; hem de,
'ma'kablıne şâmil'olarak, yâni 'değer-
lendirmeyi' genye doğru yaparak! Sa-
nınm o zaman, 'referandum'un verdiği
'mesaj' bütün heybeti ve ıhtişamıyla
meydana çıkıyor.
Kimdir 'mağluplar'? En başta, şu
platformuyla hiç sıkılmadan kendi-
ne 'Gâzi'nin partisi' diyebilen, CHP!
Yanı sıra, 'kimliği' de, 'varlığı' da
ABD'de olan Çillerin hükmettiği,
DYP; bir de tabii, 12 Mart'ın bergü-
zân' ANAP! Türk seçmeninin, 'resmen
ve alenen' çökerttiği bu üç parti, na-
sıl ele alırsanız alınız, Türkiye'de son
yanm yüzyıllık siyasi maceramızın,
hem sorumlusudur, hem de özeti!
DYP'yı Demirel'sız, ANAP'ı Özal'sız,
CHP'yi Baykal'sız (Inönü Jr. sız) dü-
şünebilir misiniz? Bu isimlerin, hafıza-
nızdakı zincırleme çağrışımlarını çok
merak edıyorum: nasıl oluşuyor aca-
ba? ABD'ne, 'teslimiyet'e varan bir
'uyduluk' şeklinde mi? Avrupa Birli-
ği'nin, yıllardır suratımıza tükünme-
sine, handiyse 'yağmur bereketi' di-
yebilen, bir dalkavukluk' olarak mı?
Her türlü 'ulusallığı' ve 'ulusal çıkar-
lan', gözü kör bir anti/komünist te-
rör, 'milliyetçi muhafazakâr' değer-
lendirme 'ayaklanyta' çiğneyip geçen,
düpedüz 'kozmopolit' bir liberallik
mi? Yoksa, Yeni Dünya Düzeni tra-
gedyasının, gönüllü uygulaytcısı, bir
Dünya Bankası ve IMF köpekliği';
'özelleştirme' ve 'küreselleşme' gay-
retkeşliği mi?
Hiç kimse 'kıvırtamaz': Türk halkırnn,
'aleyhine' oy yığdığı, 'siyasi cephe' bu-
dur yanm yüzyıl 'ıktıdarolmuş' merkez
sağ ve merkez sol'un duası okunuyor.
Bazı şaşkınlann yaptığı gibi, sorunu ba-
sit bir 'siyasi ahlâk' sorununa indirge-
mek, öyle ızaha çalışmak; maksatlı de-
ğilse, cahilcedır: bunlaroldum olası dü-
rüstmüş de, öbürleri boğazına kadar
boka batmış; halk da buna içeriiyor-
muş, falan festekiz! Tuhaftır, sanki bun-
lan lağıma yuvarlayan, onca benimse-
yıp özdeşleştıkleri: daha kötüsü, dev-
letı de içıne sürüklediklerı, o siyasi plat-
form, o iktısadi ılişkılerağı değil! Neden
seçmenı, yânı halkımızı, bumunun ucun-
dan ötesıni goremez; aydınlanmızın ço-
ğu gibi, zekâsı 'küçük çıkarhesaplan 'yla
sınıriı, sanmak istiyoruz? 'Mevcudıye-
tini, muhafaza ve müdafaa mecburiye-
ti' doğduğu zaman; aynı halk, aynı top-
lumsal bilinç ve sağduyuyla, nasıl aya-
ğa kalkmış; ne büyük bir isabetle, doğ-
ru tarafı tercih etmiştin kimse hatıriamı-
yor mu?
'Ahval ve şerart', ilk bakışta o ka-
dar 'nâ-müsait' olduğu halde; başta
Ingiltere olmak üzere, 'yedi düvel'e
ve 'Halife-yi Rû-yi Zemin' Padişah'a
karşı, isyan bayrağını açıp; sağcısıy-
la solcusuyla, Türkçüsüyle Komü-
nistiyle Müdafaa-i Hukuk Cemiye-
ti'nde ve Kuva-yı Milliye'de toplaşan
halk, yoksa başka bir halk mıydı, so-
ranm.
Geç gelir ama, 'mutiaka' gelir...
Amenkan 'alaturkası', malûm ve mâ-
hût Media; aynı hastalıkla malûl 'ay-
dınlar' Anadolu toprağını Vafan' değil
'pazar' gibi gören, 'Liman Burjuvazisi';
hâkimiyet'e bileğinın zoruyla, -kayıtsız
şartsız- sahip milleti, sömürge 'yerii-
s/'ymiş gibi itip kakan, burnu büyük bü-
rokrasi; istediği kadar 'Batı Kuyrukçu-
su' partilerin 'çöküşünü', Güneydogu
Sorunu'na, Şehitlere vefa'ya, ya da an-
sızın beliren siyasi tavır sükûnetıne bağ-
lasın; lâftır ve züğurt tesellısıdır; seçmen,
'Hâkimiyet-i Milliye'ye sahip çıkmış;
ona tanıdığımız tek ve meşrû siya-
set imkânını pek mükemmel kulla-
narak, 'Hâkimiyet-i Milltye'yi, 'Istik-
lâl-i Tam'ı, 'üniter milli devleti'; -tek
kelimeyle- Gâzi'nin cumhuriyeti'ni
yaşamak istediğini açıkça göster-
miştir.
Bu adı konmamış 'referandum'dan al-
nının akıyla çıkmış siyasi hareketler hal-
kımızın hiç değılse potansiyel olarak o
'tam bağımsız' -yâni anti/emperyalıst,
yânianti/Batı, yânı ulusal, çağdaş ve lâ-
ik- tavra sahip çıkacağını 'umduğu' ve
'sandığı' hareketlerdır: onlara bu 'ulu-
sal kredi' açılıyor; nasıl kullanacak-
lannın sorumlulugu, şimdiden hepi-
mizi düşündürmelidir. Ama asıl 'kesin
sonuç', 'mağluplar'm uğradığı 'hezi-
met'! Köylüsü işçisi, aydını cahili, sivili
askeri, öğrencisi öğretmeni; hâsılı. top-
yekûn Türk halkı 'Soğuk Savaş' dökün-
tüsü siyasi kadrolara açtığı krediyi geri
almıştır.
Evet bilıyorum. 'Türk'ün aklı geç ge-
lir' ama, 'mutiaka gelir': hiç gelmeye-
cek mi sanıyorlardı?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-
bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
yeni dev kutu!.
cn
Turkiye'nirTiIk
56 cl.lik kutiı birasını
Troy üretti. Daha rahat
içebilmeniz icin geniş
ağızlı kapağı ile Troy'ıın
venı kutusu Türkiye'de
bulabıleceğinız
en büvük bira kutusu.
\'e tabi ki; Türkiye'nin
en büyük kutusunda
aromatik şerbetçiotu,
ozel harmanı.
benzersiz lezzeti.
kaymak gibi köpüğü
ve'kolay içimi ile
Troyun eşsiz keyfi var.
kendinizi
yenileyın