25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA Ü J j V t J i ^ l U I T J J L / ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • VESTEL ve r__- - Endüstriyel Tasanmcrtar Meslek Kuruluşu işbirliği ıle "Altın Gönye Endüstriyel Tasanm Öğrenci Yanşması" gerçekleştirildi. Genç tasanmcılann sektöre kazandınlmasmın amaçlandığı yarışmada televizyon, bilgisayar monitörü, avuç içi bilgisayar ve uzaktan kumanda tasanmlan yer aldı. • ECZACIBASI Karo Seramik, mermere alternatif olarak Ceramar serisini tüketicikrin beğenisine sundu. Mermer gjbi çizilme ve yıpranma sorunu olmayan Ceramar iiriinü Almanya ve İspanya'da düzenlenen fuariarda ve Tiiyap Seramik Banyo '99 fuarlannda sergUendi. • PROF1LO-TELRA 117 cm'lik dev ekran televizyonlannı piyasaya sürdü. 100 hz. titreşimsiz görüntü, cine zoom özelligi ve çeşitli ses efektlerine sahip olan televizyonlar Telefunken RP 740 ısmi ıle satışa sunuldu. • OR1FLAME dolaşan saçlan kolay açan 'Junior" saç açıcı spreyi üretti. Sprey ıslak ya da kuru saçlan yumuşatarak kolay açılmasını saghyor. • MAVt JEANS Mimar Sınajj pniversitesi Grafik Bölümü ile grafikerkr meslek kuruluşunun ortaklaşa düzenlediği Grafist '99 seminerine sponsor oldu. Türk ve dünya tasanmcılannı, egitimcilerini ve öğrencilerini bir araya getiren etkinlik. yann sona erecek. • PRATESİ Türkiye'deld ilk teşhir mağazasını Nişantaşı'nda açtı. Pratesi'nin keten ve koton yatak örtüleri. bornozlar. havlular. battaniyeler. ban\o aksesuvarian gibi ürünlerin yüzde SO'sinin elişi, yüzde 50'sinin de makine gücii ile üretildiği ifade ediliyor. • BURGERKING 4. yıldönümü nedeniyle düzenlediği armağan kampanyasında büyük ödül olan A 140 Mercedes Benz marka arabayı lstanbul"dan katılan Yücel Belli'ye verdi. Aynca 5 Mercedes bisiklet, 15 akülü çocuk arabası ve 55 Motorola cep telefonu. kazananlara ulaştınldı. • DERİSHOVV Mimarca, ışık tasarımlannda sanat ile işjevselliğin sentezini hedefliyor. Abajur tasanmının gövdesini Ege Denizi dalgalannda şekillenmiş taşlarla oluşturan yeri tasanmında küp biçimli şapka tasanmını da antik çağm geometrisinden esinlenerek oluşturmuş. • AYGAZ ürettiği elektronık gaz dedektörü ile geçen ay 'Tüketici Memnuniyetini tlke Edinen Firma' ödülünü aldıktan sonra şimdi de Türkiye'nin çeşitli illerinde düzenleyeceği 'Aygaz ev kazalanna karşı uyanyor' kampanyası ile 300 bin ev hanımına ulaşmayı hedefliyor. IMF ve Dünya Bankası'nın dayatmasma boyun eğilerek hazırlanan taslak görüşmeye açıldı Sağhk hizmeti ticarîleşiyorIŞIKKANSU ANKARA - Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası'nın istemleri doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı tarafindan hazırlanan SSK'nin yapısına ilişkin yasataslağı, devletin mil- yonlarca işçi emeklisi, dul ve yetimin ma- aşlannı ödeme sorumluluğunu ortadan kaldınyor. Özerkleşme adı altında SSK'nin özelleştirilmesi için ilk adımı oluşturan taslak uyannca kurumun sağlık tesisleri de işletmeye dönüştürülerek ticarileştiriliyor. "SSK'nin Yeniden Yapılandınlmasr adı altında hazırlanan ve SSK Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin taslak, ışçı ve işveren kesimlerinin görüş- lerine açıldı. Taslağın ilk maddesi, yasa de- ğişikliğinin asıl amacının ne olduğunu açıkça belli ediyor. Söz konusu madde, SSK'nin "özerk" bir yapıya kavuşturula- cağını öngörürken kurumu Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanlığı 'nın "bağh ku- ruluşu" olmaktan çıkanyor ve "ilgili ku- ruluş" statüsü içine alıyor. Sigorta uzman- lan, bu hükmün SSK hizmetlerinin tü- müyle "de\1et''in sorumluluğundan aynl- ması anlamına geldiğine dikkat çekerek şunlan söylediler: "SSK, bugünkü mevzuata göre bakan- hğa 'bağlı' kuruluştur. Dolayısıyla genelbüt- çede yer ahr. O> sa taslakta yer aldığı gibi 'ilgili' kuruluşhalinegeiirsedevletin'sos- yal devlet' niteliği geregj SSK'ye ilişkin tüm yükümlülükleri hemen hemen orta- dan kalkmış olur. SSK'nin Çalışma ve Sos- yalGüvenlikBakanhğfna'bağlı' kurulıış olmasL, bugün deviete şöyle bir sorumlu- lukyüklüyor: SSK mihonlarca işçi, emek- li, dul ve yetimine maaş ödeyemediği du- rumda gerekirse devlet, örnegin Ziraat Bankası'ndan düşük faizle para çeldyor ve açıgı kapatıyor. Oysa SSK'nin 'ilgili' ku- ruluş durumuna gelmesi halinde devlet ile hemen hemen hiçbir baglanûsı kalmaya- cak ve sözde "özerk' hale gelecek. Kurum • Sosyal Sigortalar Kurumu'nun yapısma ilişkin yasa taslağı, devletin milyonlarca işçi emeklisi, dul ve yetimin maaşlannı ödeme sorumluluğunu ortadan kaldınyor. Kurumun sağlık tesisleri de işletmeye dönüştürülerek ticarileştiriliyor. emekli maaşlannı ödeyemez hale gelince diğer özelleştirilen ya da batma noktasına düşürülen 'ilgili' kuruluşlarolan KİT'kr örneğinde olduğu gibi SSK,özel bankalar- dan yüksek faizle para çekecek, dolayısıy- la daha büyük bir borç batağına girecek. Ya da SSK, emeklilik primlerini yükselt- mek zorunda kalacak. SSK primlerinin yükseltilnıesi. gerek sigorta primleri 6den- tilerinden hep yakuıan iş\eren kesimini rahatsız edeceğL, gerekse işçilerin düşük seyreden ücretlerinden daha çok kesinti anlamını taşıyacağı için zaten çok yaygm Otoıııotiv sektöründe sıkuıtı yok' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Dış Ticaret Müsteşan Yavuz Ege, otomotiv sektöründeki şikâyetlerin gerçeği yansıt- madığını bildirdi. Ege, ODTÜ'de verdiği konferansta Türkiye'nin dışahmının 1998 'de yüzde 5' in üzerinde azalmasının, dış ticaret açığını düşürdüğünü, ödemeler dengesiniolumluetkilediğini. 1997'de2.5 milyar dolar olan cari işlemler açığının 2.6 milyar dolar fazlaya dönüştüğünü bil- dirdi. Ege, turizm gelirlerinde 3 ayhk ve- rilerin büyük düşüş göstermediğini, gele- cek aylarm önemliolduğunubelirtirken "2.7 mByar dolardan 1.6 milyar dolar düşüş göstermiş. 1.1 milyar dolanntümügitse bi- le dış ticaret açığında 0.5 milyar dolar po- ritifte bırakacak daralma saglamışız'' de- di. Otomotiv sektöründeki şikâyeüerin ço- ğunun gerçek olmadığını belirten Ege, üretim çeşitliliğiyle bazı şirketlerin daha iyi anlaşma koşullan elde ettiğini, bazı model arabalann yalnızca Türkiye'de ure- tilmesinin sağlandığı ve Avrupa'ya pazar- landığını anlattı. Ege, otomotivde Ocak- Mart 1999 döneminde dolar bazında yüz- de 26.2 oranındadışsatım artışı olduğunu bildirdi. Ege, Rusya'ya yönelik dışsatımda hız- lı düşüşün sürdüğünü belirtti. olan 'sıgortasız işçi çalıştırma' uygula- masını daha da genişletecek. Bu durum, bir biçimde geleceğini mutlaka güvence altı- na almak isteyen kesimlerin özel sigorta- lara yönelmesini sağlayacak ya da SSK sosyal hizmet veren kurum olma konu- mundan uzaklaşarak ticarileşecek veya özeüeşecek." Ozal ruhu taslakta Taslağa göre, SSK'nin iki hizmet dalı "sigorta koUan" ve "sağük" alanı birbi- rinden aynlıyor. Uzmanlar, SSK'nin uzun yıllardır uygulanan yanlış polıtikalar ne- deniyle "sigortacılık" kolunun açık ver- diğine değinerek iki dalın birbirinden ay- nlması halinde aktüeryal dengenin büsbü- tün bozulacağını vurguladılar, Taslak uyannca, SSK'nin sağlık tesis- leri ayrı ayn birer "işletme* haline dönüş- türülüyor. Sigorta uzmanlan, bu hükmün SSK hizmetlerinden yararlanan milyonlar açısından sakıncalannı şöyle dile getirdi- ler: "Sağhk tesisleri işletmeye dönüştürü- lünce, hizmetesası\erinedoğal olarak kâr esası öne geçecek. Sağhk tesisleri. kendi başlannın çaresine bakacaklar. ışletme için \vterti kaynak bulabilmek amacıyia Tur- gut Özal döneminde dayatüan 'hizmete parasal katılım' uygulaması şayguılaşn- nlacak. Örnegin. bugün yürürlükte olan ilaca >-üzde 20 katılım, tedavi için de. ame- livatlar için degeçerli olacak. Sözgelimi, iş- çi kendi hastanesinde röntgen çektirdiyse, onun masrafına katılacak. Ameliyat ol- duysa, ona da. Bu uygulamaya işçi kesimi y^naşmazsa, tıpkı emeklilik. yaşlılık sigor- tasında olduğu gibi sağhk primleri yüksel- tilecek. Buna da razı olunmadığı halde. 'Ne yapalım, hastaneyi döndüremiyoruz, battık. Zorunlu olarak tesisleri özelleşti- riyoruz' gerekçesi öne çıkacak." SSK'nin uzun yıllardır sağlık tesisleri- ni genişletmek amacıyla yurdun dört bir köşesinde çok büyük arsalan kamulaştır- dığina da değinen uzmanlar, taslağın ge- nel çerçevesi içinde bu rant alanlannın da "özelleştirilmesi''nin gündeme gelebile- ceğini ıfade ettiler. Koç Holding'in 2000 yılı hedefi ^Dünyaya açılacağız' • Bütün dünyada büyük şirketler arasında evlilikler olduğunu belirten Koç Holding Yeni Iş Geliştirme Koordirıatörü Ali K-OÇ, bunun Türkiye'de.de yaygınlaşması gerektiğini belirtti.' /, t ttli -t t MANAVGAT (AA) - Koç Hol- ding tnşaat ve Maden Grubu Baş- kanı MustafaKoç, Koç Holding'in 2000 yılına girerken hedefınin dün- ya pazarlannda açılmak ve pazar pa- yını artırmak olduğunu belirterek "Beko markasL İngütere pazann- da i\i bir netke aldu Fransa ve AJ- manya'da da aynı başamı yakala- yacak" dedi. 3. SİAD Başkanlar Zirvesi'ne katılmak için Antalya'nın Manav- gat ilçesine gelen Mustafa Koç, ga- zetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, Koç Holding'in 2000'li yıllarda Türkiye ve dünyadaki he- defini anlattı. Koç, Türkiye'deki pazar payını en verimli bir şekilde korumayı ve dışanya açılarak istik- rarlı pazarlarda mallannı satmayı hedefledıklerini kaydetti. Şirket e\lilikleri ~ Koç Holding Yeni Iş Geliştirme Koordinatörü AH Koç, bütün dün- yada büyük şirketler arasında ev- lilikler olduğunu belirterek Türki- ye'de de aynı evlilıklerin Sabancı ile Koç Holding'in şirketleri arasın- da olması gerektiğini söyledi. Akdeniz Oniversitesi Ekonomi ve Işletme Kulübü tarafından düzen- lenen "21. Yüzyüda Türkiye'nin Yeri" konulukonferansda konuşan Ali Koç, dünyada şirketler arasın- da evliliklerin olduğunu ifade etti \e "Bunun Türkiye'de de olması gereldr. Şirketler arasında. komp- leksleri aşıp yapıa evlilikier gerçek- leşmeü" dedi. Türkiye'nin layık olduğu yerde bulunmadığını kaydeden Koç, bu- nun nedenlerinin savaş ve doğal felaketlere dayanmadığını, önüne geçilebilecek yanlış yönetimden kaynaklandığını savundu. Koç, Türkiye'nin enerji, inşaat ve turizmde ulusal stratejisi olması gerektiğıne işaret ederek "Rusyabi- zim en önemlikaynagınıızdır. Azer- baycan ve Türkmenistan doğalga- n Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşırsa, Rusya aynı zamanda en büyük rakibimiz olacaknr. Türid- ye, enerjide transit ülke durumun- daolmabdır> 'dedı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Metin Sahin 'Karamameyiuyguluyoruz' HACERGEMİCt Sanayi ve Ticaret Bakanı Me- tin Şahin. tekstilciye vadeli pa- muk satılmasını öngören karar- nameden, zor durumdaki tüm sa- nayicilerin yarar- lanması gerektiği- ni belirtti. Şahin. "Karamamede te- minatyadaipotek karşılığı denhor. Bunedenlebirlik- lerin teminat diye diretmelerinin an- lamı yok. Ipotek karşıhgmdaki baş- Mirulan kabul et- meleri gerek. Bu- rada birliğin zara- n diye bir şey söz konusu degil. za- ten bu pamuğun bedelini devlet ödüyor" dedi. Krizdeki tekstil sektörüne destek amacıyla çıkanlan vadeli pamuk ka- rarnamesinden ya- rarlanmak isteyen her sanayiciye ka- pısının açık olduğunu belirten ve ilgili birlikleri uyardığını kayde- den Bakan Şahin. "Burada yan- lış yapdan bir şey yok. Bu insan- lann si\asi görüşü nedir bilmem, beni UgUendirmez de. Biz bu fir- İJ akan Şahin, vadeli pamuk için birliklerin teminatta ısrar etmelerine gerek olmadığını söyledi. malann kapanmasuu, makinele- rin durmasını engellemek istiyo- ruz" diye konuştu. Birliklerin radeli pamuk verme- mek için işi yokuşa sürmeleri ko- nusunda ise Şahin'in yorumu şöy- le: "Kararnamede te- minatyada ipotek de- nihyor. Birlikler ipo- tek karşılığında da vermek zonındalar. Bu kararname zor durumdaki tekstil şir- ketlerine yönelik çık- mış. Bu nedenktemi- nat diye diretmeye hakkınızyok. Araştı- np, ipoteği güvenceü mi ona bakmalılar. Ömargılı olmamak gereldr. Eğer, 'ya ge- ri ödemezse" dryedü- şünecek ohırsak kinv seye hiçbirşe\ wrme- mek gerekir." Öte yandan Sana- yi Bakanı Şahin, pa- muk üreticisinin hiç- bir şikâyeti olmadı- ğını savunarak, se- zonda 85-90 bin lira- dan tüccara pamuk satmak zorunda kalanlarla ilgili olarak da, "Bu bizi ilgilendirmez. Birlige satıp da parasını almayan olmamıştır. Üreticinin primini de ödedik. Üreticinin hiçbir şikâyeti yok" yorumunu yaptı. Ankara. Ürdün benzeri hak elde etmekte kararlı Mazottayasal statii araytşı WASHINGTON (AA) - Tür- kiye, Irak'a uygulanan ambar- godan gördügü büyük ekonomik" " zarann hafıfletilmesi için, Bağ- dat ile ticaret yapmasına imkân verecek, Ürdün benzeri bir sta- tünün kendisine sağlanması amacıyla ABD'ye başvurdu. Dış Ticaret Müsteşar Yardım- cısı Ustün Güven başkanhğın- daki Türk heyeti. ABD Dışiş- leri Bakanlığı yetkilileriyle Was- hington'da teknik düzeyde bir görüşme yaparak, Ankara'nın bu yöndeki görüşlerini iletti. Türkiye, 1990 yılında lrak'a ilan edilen ambargonun ardın- dan bu ülkeyie olan ticaretin kesilmesi üzerine. yaklaşık 40 milyar dolar kayba uğradı. Bu zarann telafisi için 3 yıl önce BM'ye, kendisine özel ti- caret statüsü sağlanması için başvuran Ankara, bu talebine henüz olumlu bir yamt alama- dı. CHplomatik kaynaklar, Türki- ye'nin amacının,yeniden gün- deme getirdiği "Ûrdün benze- ri" ticari statünün kazanılması için Amerikan desteğinin sağ- lanması olduğunu söyledi. An- 1990 yüında ilan edilen ambargo Irak halkına büyük acılar çektirirken bu ülkeyie ticaretin kesilmesi, I ürkiyeye yaklaşık 40 miKar dolar kavbettirdi. cak edinilen bilgiye göre, Ame- rikan tarafı Türkiye'ye. Ürdün benzeri geniş bir statü verilme- si yerine, halen Kuzey Irak'tan Güneydoğu bölgesine tanker- lerle getirilen mazot ticaretine yasal statü tanınmasından yana bulunuyor. Buna göre ABD, mazot ticaretinin yasallaşhnlma- sı için. BM Güvenlik Konseyi nezdinde girişimde bulunulma- sını öneriyor. Türkiye ise, Gü- venlik Konseyi'nde daimi üye olarak bulunan ve lrak'a uygu- lanan ambargodan kendisi de kötü şekilde etkilenen Rus- ya'mn, bu yöndeki bir tasanyı engellemesi veya "sulandırma- smdan" endişe ediyor. ABD'nin ise, Irak'la büyük ölçüde tica- ret serbestisine sahip Ürdün'ün statüsünün diğer ülkelere veril- mesinden pek yana olmadığı belirtiliyor. Çernobüvirüsü pahahya nıaloldu Hasardan, antivirüs programı satan ve teknik destek sağlayan firmalar kârlı çıktı Ekonomi Servisi - Dünyada 600 binden fazla bilgisayann çökmesine yol açan Çernobil virü- sünün açtığı hasann ardmdan, antivirüs progra- mı satan ve teknik destek sağlayan firmalann iş- lerindepatlamayaşandığı bildirildi. Diskteki bil- gileri kûrtarma programmm 469 dolar olduğunu belirten Bimeks Bilgi Işlem AŞ sistem analisri SelçukTuran ise bil- gileri kurtarmak için haksız şekil- de yüksek paralar istendiğini söy- ledi. Çernobil virüsü programını ya- zan bilgisayar mühendisi Çen Ing- hau da sorgulama sırasmda, ama- cının yctersiz antivirüs yazılım fir- malanndan intikam almak olduğu- nu, ancak dünya çapmda böylesi- ne büyük bir zarara yol açabilece- ğini düşünmediğinı söyledi. ^ — ^ — ı — Çemobil virüsünün bilgisayarlarda yol açtığı tahribat antivirüs programı satanlar ile teknik destek sağlayan fırmalann işine yaradı. Oluşan büyük talep nedeniyle birçok fınnanın stoklann- da antivirüs programı kalmadığını ifade eden Bi- meks Bilgi tşlem AŞ sistem analisti Turan, "Sek- tör hazıruksız yakalandı" dedi. Çernobil virüsü- nün etkilediği PC sayısının kesin olarak belirle- nememekle beraber 100 bin adede ulaşabilece- ğini kaydeden Turan, "Türkiye'de bilgi istemleri samandan evier gibi. Donanuna yatınm yapmak • Virüsü yazan bilgisayar mühendisi Çen Ing-hau, amacının yetersiz antivirüs yazılım firmalanndan intikam almak olduğunu söyledi. kolay, ama genelde yedekleme yapdmaz, virüs programı almmaz. Bence bu olay. şirketlerin bil- gi işİem müdürterini gözden geçirmeleri için iyi bir fırsat. Şirketlerindc kaç makine çöktüyse he- sap sorulmah" diye konuştu. Turan, bilgisayarlan Çernobil virüsünden et- _ ^ _ _ _ _ kilenenlere de teknik bilgileri zayıf- sa makineye dokunmamalan. uz- man olmayan kimseye veri üzerin- de işlem yapmalanna izin -verme- meleri ve mutlaka antivirüs yazılım programı almalan tavsiyesinde bu- lundu. PC tetkiki için 45 dolar üc- ret istendiğini ve beTaberinde kurtar- ma teklifi iletildiğini anlatan ilgili- ler, bilgi dosyası sayısı daha düşük ev PC'lerinde kûrtarma ücretinin 100-150 dolardan başlayıp 200-250 "~"-""-111 "- dolarakadarçıktığınıbelirttiler.Tek- nisyenlerin ötesinde mühendis müdahalesı gerek- tiren durumlarda, ücretin binlerce dolara ulaşa- bildiği bildirildi. Ing-hau özür dikdi Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkede yüzlerce bilgisayann çökmesine yol açan virüsün programını yazan Ing-hau, kurbanlardan özürdiledi. Virüsün böyle bir etki yaratacağını dü- şünmediğini söyleyen Ing-hau, "dünyaçapmda bo* zarara yol acacagmı düşünmedigini" ifade etti. İŞÇİNtN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Takıldık Kaldık Tam 25 yıldır 1 Mayısları kâbus gibi yaşama be- cerisini (!) gösteren bir başka ülke var mıdır? Her yıl 1 Mayıs yaklaşırken yüreğim çarpmaya başlar, "Bu yıl bu kâbustan kurtulsak, 1 Mayıs'ı anlamına uygun, emeğin bayramı olarakyaşamayı başarsak... Belleğimize emeğin sorunlarının gündeme getiril- diği bayramı olarak kazıyabilsek... Herkes rahat bir nefes alabilse..." diye umutlanınm. Insan belleği çok zayıf, yıllar su gibi akıp gidiyor. Benim özel işim olduğu için yıl yıl sayryor, olup bi- teni anımsıyorum. Evet, Türkiye tam 25 yıldır 1 Ma- yıs'ı emeğin bayramı olarak kutlamayı becereme- yen, belki de rejimi demokrasi sayılan tek ülke. Takıldık kaldık. 1 Mayıslan ne yapıp edip anlam- lı bir bayramdan canların yakıldığı sorunlu bir gü- ne dönüştürmeyi başarıyoruz. Bunu çoğunlukla, emeğin bayramına bile katlanamayan fanatik sağ- cı kafalar, deviete egemen güçler yasaklan ile be- ceriyorlar. Elbette devlet adına terör estirilmesini fırsat bilen, devletle emeğin çatışmasını isteyen güçler, sol adına kimi çarpık kafalar da boş dur- muyor. Gözlerimin önünden bir sinema şeridi gibi geçi- yor... Kemal Türkler'in, Abdullah Baştürk'ün ge- nel başkanlık yıllarında, DlSK'in sınıf ve kitle sen- dikacılığında öncülük yaptığı yıllarda, 1 Mayısların emeğin bayramı olarak kutlanması önündeki ya- saklı devlet düzeninin kınlması savaşımını anımsı- yorum. On binler emeği, emekçinin sorunlarını simge- leyen giysiler, afişler ve donanımlarla, pankartlar, renkli bayraklarla Taksim Meydanı'nı dolduruyor. Emeğin evrensel müziği, halk türküleri ile, marş- larla, sloganlarla buluşuyor. Halaylarçekiliyor, coş- kulu kutlamalar emek hakları için örgütlü savaşı- mın önem ve anlamını vurguluyor. Emek karşıtı düzen ve güçler için korkutucu bir görüntü. 1 Mayıs'ın emeğin bayramı olarak görkem- li, coşkulu kutlanabilmesinin önüne set çekiliyor. Provokasyonlar en etkili araç olarak gündeme ge- liyor. Devlet içine sızmış çeteler üzerlerine düşeni yapıyor. 1 Mayıs kutlamalanna Türkiye'de çok faz- la kan bulaştırılıyor. Kanlı 1 Mayıs günü, kürsünün yanından gör- kemli kutlamayı, koskoca meydanın insana yer kalmayan, coşkulu, renkli emekçi kalabalığını ke- yifle izlerken telsizden Tarlabaşı yanından bir ay- kın grubun zorla daldığını, ateş açılmaya başlan- dığını duymuştum. En büyük kargaşanın Etap Oteli önünde olabi- leceğini varsayarak kalabalığı yararak oraya ulaş- mayaçalıştım. Otel önündeki polisler paniği arttır- mak üzere kalabalığın ayakları dibine ateş açıyor- lardı. Kurşunlara hedef olmamak üzere çömeldi- ğim elektrik direğinin dibinde mermilerin asfalta saplandığını görüyordum. Sonra otele sığındığım- da sivil gıysili görevlilerin uzun menzilli silahlaria yu- kandan hedeflere doğru ateş açmayı sürdürdük- lerine tanık olacaktım. Ölümlerin çoğunluğu, sözünü ettiğim alanda ol- du. Yargıya sayısız kanıt ve ifade ile yansıdığı*hal- de, o dönemde "kontrgerilla" olarak bilinen gücün kanlı 1 Mayıs'taki rolünün hesabı sorulamadı. Emeğin örgütlü, bilinçli örgütlenmesinin önüne çok ağır bir set çekildi. 1 Mayıslar hep yasaklı, pro- vokasyonlu yaşatıldı. 25 yıldır dönemin dengeleri- ne, ağırlıklarına bağlı olarak ya devlet adına yasak- lar ya da provokasyonlar ağırlık kazanıyor. Sonuç- ta değişen pek bir şey olmuyor. 1 Mayıslann emeğin bayramı olarak kutlanması engelleniyor. Emek, gücünü, ağırlığını, moral de- ğerlerini kazanamıyor. Emekçiler 1 Mayıslarda hem bayramlarını kutlamak hem de anlamına uygun olarak gündemdeki sorunlannı kamuoyuna ulaş- tırmak üzere yüz binlerle toplanamıyor. Taksim Meydanı "1 Mayıslann simgesi oluyor" diye uzun yıllardır yasaklı ve kapalı. 1 Mayıs oldu mu, sessiz vatandaş sokağa bile çıkmaya korku- yor. Poliste izinler kalkıyor. Her yer alarma geçiyor. Ortam uygun ya, provokasyon da kol geziyor. Bu arada düzenin kirlenmiş sendikal liderieri, yozlaş- mış kadrolar, moral değerterini kaybetmiş işçiler mey- danlara inilmesine karşı çıkıyorlar. 12 Eylül, resmen işçi bayramı olarak kutlamayı, tatili kaldırmış, yasak koymuş. Işverenler özellikle o gün işe gidilmemesini büyük suç sayıyor, işçiye bayramını kutlamayı yasaklıyor. Sonuçta meydan- lara işçi inemeyince, inmeyince, yerlerini başkala- rı doldurunca provokasyona daha uygun bir ortam oluşuyor. Geçmiş yıllarda olup bitenleri değerlendirirken bir- kaç kez vurguladığımı anımsıyorum. Yınelemiş ola- cağım. Ancak önemli. 1 Mayıs'ın kutlanabilme şek- li bir ülkenin rejiminin, sosyo-ekonomik yapısının tumusol kâğıdı, aynası olabiliyor. Bugün 1 Mayıs. Türk-lş, Hak-lşyine meydanlar- dan kaçtılar. DıSK ve KESK1 Mayıs'ı anlamına uy- gun kutlamaya çalışacaklar. Bu yıl başarabilecek miyiz? 1 Mayıs'ı anlamına uygun, emeğin bayra- mı olarak kutlayabilecek miyiz? Demokrasi çıtası- nı aşacak, rahat bir nefes alabilecek miyiz? İşçi sınıfının, emeğin bayramı hepimize kutlu olsun. 10 konu karara bağlandı Rekabet Kurulu hızlı başladı ANKARA (AA)-Reka- bet Kurulu'nda boş bulu- nan son üyeliğe de Ş. Mu- ratGencer atanırken kurul yaptığı toplantıda 10 bir- leşme. devTalma ve men- fı tespittalebini karara bağ- ladı. Son kararlarla Reka- bet Kurulu Coca Cola'nın Cadburyu Schwepps'i dev- ralmasına. Doğuş Holding ile Garanti Bankası'nın da Tansaş'a ortak olmasına izin verdi. Rekabet Kurulu'nun 28 Nisan tarihinde yaptığı top- lantıda "izin belgelerini" şöyle sıralandr. "Tansaş Izrnir Büyükşehir Beledi- yesi tç ve Dış Ticaret A^'nin > üzde 22 (Bgrubu) hissesinin Doğuş Holding, yüzde 29 (A grubu) hisse- sinin de Garanti Bankası tarafindan devraunması- na izin verilmiştir. Devral- manın, rekabetin olumsuz yöndeetkilenmesineyol aç- mayacağı saptandığından menfı tespit belgesi (izin belgesi)vçrilnıesi kararlaş- tınlmıştır. HoHanda köken- li, Royal Packaging ve Es- kinazi ailesi arasında akde- dilenve 5yülıkrekabet ya- sagı hükmünü taşryan his- se alma sözleşmesine de izin verilmesi karan ahn- mıştr. Ata İnşaat, Lafar- ge SA ve Agretaş Agrega A.Ş. arasında akdedilen ve Entegre Harç Sanayive Ti- caret A.Ş'nin sermayesi- nin yüzde 50-50 oranlarm- da Ata Limited ile Agretaş A.Ş. arasında paylaşımını amaçlayan hissedarhk söz- leşmesine izin \erilmistir.''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle