Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Ü J j V t J i ^ l U I T J J L / ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• VESTEL ve r__- -
Endüstriyel Tasanmcrtar
Meslek Kuruluşu işbirliği
ıle "Altın Gönye
Endüstriyel Tasanm
Öğrenci Yanşması"
gerçekleştirildi. Genç
tasanmcılann sektöre
kazandınlmasmın
amaçlandığı yarışmada
televizyon, bilgisayar
monitörü, avuç içi
bilgisayar ve uzaktan
kumanda tasanmlan yer
aldı.
• ECZACIBASI Karo
Seramik, mermere
alternatif olarak Ceramar
serisini tüketicikrin
beğenisine sundu. Mermer
gjbi çizilme ve yıpranma
sorunu olmayan Ceramar
iiriinü Almanya ve
İspanya'da düzenlenen
fuariarda ve Tiiyap
Seramik Banyo '99
fuarlannda sergUendi.
• PROF1LO-TELRA 117
cm'lik dev ekran
televizyonlannı piyasaya
sürdü. 100 hz. titreşimsiz
görüntü, cine zoom
özelligi ve çeşitli ses
efektlerine sahip olan
televizyonlar Telefunken
RP 740 ısmi ıle satışa
sunuldu.
• OR1FLAME dolaşan
saçlan kolay açan 'Junior"
saç açıcı spreyi üretti.
Sprey ıslak ya da kuru
saçlan yumuşatarak kolay
açılmasını saghyor.
• MAVt JEANS Mimar
Sınajj pniversitesi Grafik
Bölümü ile grafikerkr
meslek kuruluşunun
ortaklaşa düzenlediği
Grafist '99 seminerine
sponsor oldu. Türk ve
dünya tasanmcılannı,
egitimcilerini ve
öğrencilerini bir araya
getiren etkinlik. yann sona
erecek.
• PRATESİ Türkiye'deld
ilk teşhir mağazasını
Nişantaşı'nda açtı.
Pratesi'nin keten ve koton
yatak örtüleri. bornozlar.
havlular. battaniyeler.
ban\o aksesuvarian gibi
ürünlerin yüzde SO'sinin
elişi, yüzde 50'sinin de
makine gücii ile üretildiği
ifade ediliyor.
• BURGERKING 4.
yıldönümü nedeniyle
düzenlediği armağan
kampanyasında büyük
ödül olan A 140 Mercedes
Benz marka arabayı
lstanbul"dan katılan Yücel
Belli'ye verdi. Aynca 5
Mercedes bisiklet, 15
akülü çocuk arabası ve 55
Motorola cep telefonu.
kazananlara ulaştınldı.
• DERİSHOVV Mimarca,
ışık tasarımlannda sanat
ile işjevselliğin sentezini
hedefliyor. Abajur
tasanmının gövdesini Ege
Denizi dalgalannda
şekillenmiş taşlarla
oluşturan yeri tasanmında
küp biçimli şapka
tasanmını da antik çağm
geometrisinden esinlenerek
oluşturmuş.
• AYGAZ ürettiği
elektronık gaz dedektörü
ile geçen ay 'Tüketici
Memnuniyetini tlke
Edinen Firma' ödülünü
aldıktan sonra şimdi de
Türkiye'nin çeşitli
illerinde düzenleyeceği
'Aygaz ev kazalanna karşı
uyanyor' kampanyası ile
300 bin ev hanımına
ulaşmayı hedefliyor.
IMF ve Dünya Bankası'nın dayatmasma boyun eğilerek hazırlanan taslak görüşmeye açıldı
Sağhk hizmeti ticarîleşiyorIŞIKKANSU
ANKARA - Uluslararası Para Fonu
(IMF) ile Dünya Bankası'nın istemleri
doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanlığı tarafindan hazırlanan SSK'nin
yapısına ilişkin yasataslağı, devletin mil-
yonlarca işçi emeklisi, dul ve yetimin ma-
aşlannı ödeme sorumluluğunu ortadan
kaldınyor. Özerkleşme adı altında SSK'nin
özelleştirilmesi için ilk adımı oluşturan
taslak uyannca kurumun sağlık tesisleri de
işletmeye dönüştürülerek ticarileştiriliyor.
"SSK'nin Yeniden Yapılandınlmasr
adı altında hazırlanan ve SSK Yasası'nın
bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin
taslak, ışçı ve işveren kesimlerinin görüş-
lerine açıldı. Taslağın ilk maddesi, yasa de-
ğişikliğinin asıl amacının ne olduğunu
açıkça belli ediyor. Söz konusu madde,
SSK'nin "özerk" bir yapıya kavuşturula-
cağını öngörürken kurumu Çalışma ve
Sosyal Güvenlık Bakanlığı 'nın "bağh ku-
ruluşu" olmaktan çıkanyor ve "ilgili ku-
ruluş" statüsü içine alıyor. Sigorta uzman-
lan, bu hükmün SSK hizmetlerinin tü-
müyle "de\1et''in sorumluluğundan aynl-
ması anlamına geldiğine dikkat çekerek
şunlan söylediler:
"SSK, bugünkü mevzuata göre bakan-
hğa 'bağlı' kuruluştur. Dolayısıyla genelbüt-
çede yer ahr. O> sa taslakta yer aldığı gibi
'ilgili' kuruluşhalinegeiirsedevletin'sos-
yal devlet' niteliği geregj SSK'ye ilişkin
tüm yükümlülükleri hemen hemen orta-
dan kalkmış olur. SSK'nin Çalışma ve Sos-
yalGüvenlikBakanhğfna'bağlı' kurulıış
olmasL, bugün deviete şöyle bir sorumlu-
lukyüklüyor: SSK mihonlarca işçi, emek-
li, dul ve yetimine maaş ödeyemediği du-
rumda gerekirse devlet, örnegin Ziraat
Bankası'ndan düşük faizle para çeldyor ve
açıgı kapatıyor. Oysa SSK'nin 'ilgili' ku-
ruluş durumuna gelmesi halinde devlet ile
hemen hemen hiçbir baglanûsı kalmaya-
cak ve sözde "özerk' hale gelecek. Kurum
• Sosyal Sigortalar
Kurumu'nun yapısma
ilişkin yasa taslağı,
devletin milyonlarca
işçi emeklisi, dul ve
yetimin maaşlannı
ödeme
sorumluluğunu
ortadan kaldınyor.
Kurumun sağlık
tesisleri de işletmeye
dönüştürülerek
ticarileştiriliyor.
emekli maaşlannı ödeyemez hale gelince
diğer özelleştirilen ya da batma noktasına
düşürülen 'ilgili' kuruluşlarolan KİT'kr
örneğinde olduğu gibi SSK,özel bankalar-
dan yüksek faizle para çekecek, dolayısıy-
la daha büyük bir borç batağına girecek.
Ya da SSK, emeklilik primlerini yükselt-
mek zorunda kalacak. SSK primlerinin
yükseltilnıesi. gerek sigorta primleri 6den-
tilerinden hep yakuıan iş\eren kesimini
rahatsız edeceğL, gerekse işçilerin düşük
seyreden ücretlerinden daha çok kesinti
anlamını taşıyacağı için zaten çok yaygm
Otoıııotiv sektöründe sıkuıtı yok'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Dış
Ticaret Müsteşan Yavuz Ege, otomotiv
sektöründeki şikâyetlerin gerçeği yansıt-
madığını bildirdi. Ege, ODTÜ'de verdiği
konferansta Türkiye'nin dışahmının
1998 'de yüzde 5' in üzerinde azalmasının,
dış ticaret açığını düşürdüğünü, ödemeler
dengesiniolumluetkilediğini. 1997'de2.5
milyar dolar olan cari işlemler açığının
2.6 milyar dolar fazlaya dönüştüğünü bil-
dirdi. Ege, turizm gelirlerinde 3 ayhk ve-
rilerin büyük düşüş göstermediğini, gele-
cek aylarm önemliolduğunubelirtirken "2.7
mByar dolardan 1.6 milyar dolar düşüş
göstermiş. 1.1 milyar dolanntümügitse bi-
le dış ticaret açığında 0.5 milyar dolar po-
ritifte bırakacak daralma saglamışız'' de-
di.
Otomotiv sektöründeki şikâyeüerin ço-
ğunun gerçek olmadığını belirten Ege,
üretim çeşitliliğiyle bazı şirketlerin daha
iyi anlaşma koşullan elde ettiğini, bazı
model arabalann yalnızca Türkiye'de ure-
tilmesinin sağlandığı ve Avrupa'ya pazar-
landığını anlattı. Ege, otomotivde Ocak-
Mart 1999 döneminde dolar bazında yüz-
de 26.2 oranındadışsatım artışı olduğunu
bildirdi.
Ege, Rusya'ya yönelik dışsatımda hız-
lı düşüşün sürdüğünü belirtti.
olan 'sıgortasız işçi çalıştırma' uygula-
masını daha da genişletecek. Bu durum, bir
biçimde geleceğini mutlaka güvence altı-
na almak isteyen kesimlerin özel sigorta-
lara yönelmesini sağlayacak ya da SSK
sosyal hizmet veren kurum olma konu-
mundan uzaklaşarak ticarileşecek veya
özeüeşecek."
Ozal ruhu taslakta
Taslağa göre, SSK'nin iki hizmet dalı
"sigorta koUan" ve "sağük" alanı birbi-
rinden aynlıyor. Uzmanlar, SSK'nin uzun
yıllardır uygulanan yanlış polıtikalar ne-
deniyle "sigortacılık" kolunun açık ver-
diğine değinerek iki dalın birbirinden ay-
nlması halinde aktüeryal dengenin büsbü-
tün bozulacağını vurguladılar,
Taslak uyannca, SSK'nin sağlık tesis-
leri ayrı ayn birer "işletme* haline dönüş-
türülüyor. Sigorta uzmanlan, bu hükmün
SSK hizmetlerinden yararlanan milyonlar
açısından sakıncalannı şöyle dile getirdi-
ler: "Sağhk tesisleri işletmeye dönüştürü-
lünce, hizmetesası\erinedoğal olarak kâr
esası öne geçecek. Sağhk tesisleri. kendi
başlannın çaresine bakacaklar. ışletme
için \vterti kaynak bulabilmek amacıyia Tur-
gut Özal döneminde dayatüan 'hizmete
parasal katılım' uygulaması şayguılaşn-
nlacak. Örnegin. bugün yürürlükte olan
ilaca >-üzde 20 katılım, tedavi için de. ame-
livatlar için degeçerli olacak. Sözgelimi, iş-
çi kendi hastanesinde röntgen çektirdiyse,
onun masrafına katılacak. Ameliyat ol-
duysa, ona da. Bu uygulamaya işçi kesimi
y^naşmazsa, tıpkı emeklilik. yaşlılık sigor-
tasında olduğu gibi sağhk primleri yüksel-
tilecek. Buna da razı olunmadığı halde.
'Ne yapalım, hastaneyi döndüremiyoruz,
battık. Zorunlu olarak tesisleri özelleşti-
riyoruz' gerekçesi öne çıkacak."
SSK'nin uzun yıllardır sağlık tesisleri-
ni genişletmek amacıyla yurdun dört bir
köşesinde çok büyük arsalan kamulaştır-
dığina da değinen uzmanlar, taslağın ge-
nel çerçevesi içinde bu rant alanlannın da
"özelleştirilmesi''nin gündeme gelebile-
ceğini ıfade ettiler.
Koç Holding'in 2000 yılı hedefi
^Dünyaya açılacağız'
• Bütün dünyada büyük şirketler arasında evlilikler
olduğunu belirten Koç Holding Yeni Iş Geliştirme
Koordirıatörü Ali K-OÇ, bunun Türkiye'de.de
yaygınlaşması gerektiğini belirtti.' /, t ttli
-t t
MANAVGAT (AA) - Koç Hol-
ding tnşaat ve Maden Grubu Baş-
kanı MustafaKoç, Koç Holding'in
2000 yılına girerken hedefınin dün-
ya pazarlannda açılmak ve pazar pa-
yını artırmak olduğunu belirterek
"Beko markasL İngütere pazann-
da i\i bir netke aldu Fransa ve AJ-
manya'da da aynı başamı yakala-
yacak" dedi.
3. SİAD Başkanlar Zirvesi'ne
katılmak için Antalya'nın Manav-
gat ilçesine gelen Mustafa Koç, ga-
zetecilerin sorusu üzerine yaptığı
açıklamada, Koç Holding'in 2000'li
yıllarda Türkiye ve dünyadaki he-
defini anlattı. Koç, Türkiye'deki
pazar payını en verimli bir şekilde
korumayı ve dışanya açılarak istik-
rarlı pazarlarda mallannı satmayı
hedefledıklerini kaydetti.
Şirket e\lilikleri ~
Koç Holding Yeni Iş Geliştirme
Koordinatörü AH Koç, bütün dün-
yada büyük şirketler arasında ev-
lilikler olduğunu belirterek Türki-
ye'de de aynı evlilıklerin Sabancı
ile Koç Holding'in şirketleri arasın-
da olması gerektiğini söyledi.
Akdeniz Oniversitesi Ekonomi ve
Işletme Kulübü tarafından düzen-
lenen "21. Yüzyüda Türkiye'nin
Yeri" konulukonferansda konuşan
Ali Koç, dünyada şirketler arasın-
da evliliklerin olduğunu ifade etti
\e "Bunun Türkiye'de de olması
gereldr. Şirketler arasında. komp-
leksleri aşıp yapıa evlilikier gerçek-
leşmeü" dedi.
Türkiye'nin layık olduğu yerde
bulunmadığını kaydeden Koç, bu-
nun nedenlerinin savaş ve doğal
felaketlere dayanmadığını, önüne
geçilebilecek yanlış yönetimden
kaynaklandığını savundu.
Koç, Türkiye'nin enerji, inşaat ve
turizmde ulusal stratejisi olması
gerektiğıne işaret ederek "Rusyabi-
zim en önemlikaynagınıızdır. Azer-
baycan ve Türkmenistan doğalga-
n Türkiye üzerinden Avrupa'ya
ulaşırsa, Rusya aynı zamanda en
büyük rakibimiz olacaknr. Türid-
ye, enerjide transit ülke durumun-
daolmabdır>
'dedı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Metin Sahin
'Karamameyiuyguluyoruz'
HACERGEMİCt
Sanayi ve Ticaret Bakanı Me-
tin Şahin. tekstilciye vadeli pa-
muk satılmasını öngören karar-
nameden, zor durumdaki tüm sa-
nayicilerin yarar-
lanması gerektiği-
ni belirtti. Şahin.
"Karamamede te-
minatyadaipotek
karşılığı denhor.
Bunedenlebirlik-
lerin teminat diye
diretmelerinin an-
lamı yok. Ipotek
karşıhgmdaki baş-
Mirulan kabul et-
meleri gerek. Bu-
rada birliğin zara-
n diye bir şey söz
konusu degil. za-
ten bu pamuğun
bedelini devlet
ödüyor" dedi.
Krizdeki tekstil
sektörüne destek
amacıyla çıkanlan
vadeli pamuk ka-
rarnamesinden ya-
rarlanmak isteyen
her sanayiciye ka-
pısının açık olduğunu belirten ve
ilgili birlikleri uyardığını kayde-
den Bakan Şahin. "Burada yan-
lış yapdan bir şey yok. Bu insan-
lann si\asi görüşü nedir bilmem,
beni UgUendirmez de. Biz bu fir-
İJ akan Şahin,
vadeli pamuk
için birliklerin
teminatta ısrar
etmelerine gerek
olmadığını
söyledi.
malann kapanmasuu, makinele-
rin durmasını engellemek istiyo-
ruz" diye konuştu.
Birliklerin radeli pamuk verme-
mek için işi yokuşa sürmeleri ko-
nusunda ise Şahin'in yorumu şöy-
le: "Kararnamede te-
minatyada ipotek de-
nihyor. Birlikler ipo-
tek karşılığında da
vermek zonındalar.
Bu kararname zor
durumdaki tekstil şir-
ketlerine yönelik çık-
mış. Bu nedenktemi-
nat diye diretmeye
hakkınızyok. Araştı-
np, ipoteği güvenceü
mi ona bakmalılar.
Ömargılı olmamak
gereldr. Eğer, 'ya ge-
ri ödemezse" dryedü-
şünecek ohırsak kinv
seye hiçbirşe\ wrme-
mek gerekir."
Öte yandan Sana-
yi Bakanı Şahin, pa-
muk üreticisinin hiç-
bir şikâyeti olmadı-
ğını savunarak, se-
zonda 85-90 bin lira-
dan tüccara pamuk
satmak zorunda kalanlarla ilgili
olarak da, "Bu bizi ilgilendirmez.
Birlige satıp da parasını almayan
olmamıştır. Üreticinin primini de
ödedik. Üreticinin hiçbir şikâyeti
yok" yorumunu yaptı.
Ankara. Ürdün benzeri hak elde etmekte kararlı
Mazottayasal statii araytşı
WASHINGTON (AA) - Tür-
kiye, Irak'a uygulanan ambar-
godan gördügü büyük ekonomik" "
zarann hafıfletilmesi için, Bağ-
dat ile ticaret yapmasına imkân
verecek, Ürdün benzeri bir sta-
tünün kendisine sağlanması
amacıyla ABD'ye başvurdu.
Dış Ticaret Müsteşar Yardım-
cısı Ustün Güven başkanhğın-
daki Türk heyeti. ABD Dışiş-
leri Bakanlığı yetkilileriyle Was-
hington'da teknik düzeyde bir
görüşme yaparak, Ankara'nın
bu yöndeki görüşlerini iletti.
Türkiye, 1990 yılında lrak'a
ilan edilen ambargonun ardın-
dan bu ülkeyie olan ticaretin
kesilmesi üzerine. yaklaşık 40
milyar dolar kayba uğradı.
Bu zarann telafisi için 3 yıl
önce BM'ye, kendisine özel ti-
caret statüsü sağlanması için
başvuran Ankara, bu talebine
henüz olumlu bir yamt alama-
dı.
CHplomatik kaynaklar, Türki-
ye'nin amacının,yeniden gün-
deme getirdiği "Ûrdün benze-
ri" ticari statünün kazanılması
için Amerikan desteğinin sağ-
lanması olduğunu söyledi. An-
1990 yüında ilan edilen ambargo Irak halkına büyük acılar
çektirirken bu ülkeyie ticaretin kesilmesi, I ürkiyeye yaklaşık
40 miKar dolar kavbettirdi.
cak edinilen bilgiye göre, Ame-
rikan tarafı Türkiye'ye. Ürdün
benzeri geniş bir statü verilme-
si yerine, halen Kuzey Irak'tan
Güneydoğu bölgesine tanker-
lerle getirilen mazot ticaretine
yasal statü tanınmasından yana
bulunuyor. Buna göre ABD,
mazot ticaretinin yasallaşhnlma-
sı için. BM Güvenlik Konseyi
nezdinde girişimde bulunulma-
sını öneriyor. Türkiye ise, Gü-
venlik Konseyi'nde daimi üye
olarak bulunan ve lrak'a uygu-
lanan ambargodan kendisi de
kötü şekilde etkilenen Rus-
ya'mn, bu yöndeki bir tasanyı
engellemesi veya "sulandırma-
smdan" endişe ediyor. ABD'nin
ise, Irak'la büyük ölçüde tica-
ret serbestisine sahip Ürdün'ün
statüsünün diğer ülkelere veril-
mesinden pek yana olmadığı
belirtiliyor.
Çernobüvirüsü
pahahya nıaloldu
Hasardan, antivirüs programı satan ve teknik
destek sağlayan firmalar kârlı çıktı
Ekonomi Servisi - Dünyada 600 binden fazla
bilgisayann çökmesine yol açan Çernobil virü-
sünün açtığı hasann ardmdan, antivirüs progra-
mı satan ve teknik destek sağlayan firmalann iş-
lerindepatlamayaşandığı bildirildi. Diskteki bil-
gileri kûrtarma programmm 469 dolar olduğunu
belirten Bimeks Bilgi Işlem AŞ
sistem analisri SelçukTuran ise bil-
gileri kurtarmak için haksız şekil-
de yüksek paralar istendiğini söy-
ledi.
Çernobil virüsü programını ya-
zan bilgisayar mühendisi Çen Ing-
hau da sorgulama sırasmda, ama-
cının yctersiz antivirüs yazılım fir-
malanndan intikam almak olduğu-
nu, ancak dünya çapmda böylesi-
ne büyük bir zarara yol açabilece-
ğini düşünmediğinı söyledi. ^ — ^ — ı —
Çemobil virüsünün bilgisayarlarda yol açtığı
tahribat antivirüs programı satanlar ile teknik
destek sağlayan fırmalann işine yaradı. Oluşan
büyük talep nedeniyle birçok fınnanın stoklann-
da antivirüs programı kalmadığını ifade eden Bi-
meks Bilgi tşlem AŞ sistem analisti Turan, "Sek-
tör hazıruksız yakalandı" dedi. Çernobil virüsü-
nün etkilediği PC sayısının kesin olarak belirle-
nememekle beraber 100 bin adede ulaşabilece-
ğini kaydeden Turan, "Türkiye'de bilgi istemleri
samandan evier gibi. Donanuna yatınm yapmak
• Virüsü yazan
bilgisayar mühendisi
Çen Ing-hau,
amacının yetersiz
antivirüs yazılım
firmalanndan
intikam almak
olduğunu söyledi.
kolay, ama genelde yedekleme yapdmaz, virüs
programı almmaz. Bence bu olay. şirketlerin bil-
gi işİem müdürterini gözden geçirmeleri için iyi
bir fırsat. Şirketlerindc kaç makine çöktüyse he-
sap sorulmah" diye konuştu.
Turan, bilgisayarlan Çernobil virüsünden et-
_ ^ _ _ _ _ kilenenlere de teknik bilgileri zayıf-
sa makineye dokunmamalan. uz-
man olmayan kimseye veri üzerin-
de işlem yapmalanna izin -verme-
meleri ve mutlaka antivirüs yazılım
programı almalan tavsiyesinde bu-
lundu. PC tetkiki için 45 dolar üc-
ret istendiğini ve beTaberinde kurtar-
ma teklifi iletildiğini anlatan ilgili-
ler, bilgi dosyası sayısı daha düşük
ev PC'lerinde kûrtarma ücretinin
100-150 dolardan başlayıp 200-250
"~"-""-111
"- dolarakadarçıktığınıbelirttiler.Tek-
nisyenlerin ötesinde mühendis müdahalesı gerek-
tiren durumlarda, ücretin binlerce dolara ulaşa-
bildiği bildirildi.
Ing-hau özür dikdi
Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu pek çok
ülkede yüzlerce bilgisayann çökmesine yol açan
virüsün programını yazan Ing-hau, kurbanlardan
özürdiledi. Virüsün böyle bir etki yaratacağını dü-
şünmediğini söyleyen Ing-hau, "dünyaçapmda bo*
zarara yol acacagmı düşünmedigini" ifade etti.
İŞÇİNtN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Takıldık Kaldık
Tam 25 yıldır 1 Mayısları kâbus gibi yaşama be-
cerisini (!) gösteren bir başka ülke var mıdır? Her
yıl 1 Mayıs yaklaşırken yüreğim çarpmaya başlar,
"Bu yıl bu kâbustan kurtulsak, 1 Mayıs'ı anlamına
uygun, emeğin bayramı olarakyaşamayı başarsak...
Belleğimize emeğin sorunlarının gündeme getiril-
diği bayramı olarak kazıyabilsek... Herkes rahat
bir nefes alabilse..." diye umutlanınm.
Insan belleği çok zayıf, yıllar su gibi akıp gidiyor.
Benim özel işim olduğu için yıl yıl sayryor, olup bi-
teni anımsıyorum. Evet, Türkiye tam 25 yıldır 1 Ma-
yıs'ı emeğin bayramı olarak kutlamayı becereme-
yen, belki de rejimi demokrasi sayılan tek ülke.
Takıldık kaldık. 1 Mayıslan ne yapıp edip anlam-
lı bir bayramdan canların yakıldığı sorunlu bir gü-
ne dönüştürmeyi başarıyoruz. Bunu çoğunlukla,
emeğin bayramına bile katlanamayan fanatik sağ-
cı kafalar, deviete egemen güçler yasaklan ile be-
ceriyorlar. Elbette devlet adına terör estirilmesini
fırsat bilen, devletle emeğin çatışmasını isteyen
güçler, sol adına kimi çarpık kafalar da boş dur-
muyor.
Gözlerimin önünden bir sinema şeridi gibi geçi-
yor... Kemal Türkler'in, Abdullah Baştürk'ün ge-
nel başkanlık yıllarında, DlSK'in sınıf ve kitle sen-
dikacılığında öncülük yaptığı yıllarda, 1 Mayısların
emeğin bayramı olarak kutlanması önündeki ya-
saklı devlet düzeninin kınlması savaşımını anımsı-
yorum.
On binler emeği, emekçinin sorunlarını simge-
leyen giysiler, afişler ve donanımlarla, pankartlar,
renkli bayraklarla Taksim Meydanı'nı dolduruyor.
Emeğin evrensel müziği, halk türküleri ile, marş-
larla, sloganlarla buluşuyor. Halaylarçekiliyor, coş-
kulu kutlamalar emek hakları için örgütlü savaşı-
mın önem ve anlamını vurguluyor.
Emek karşıtı düzen ve güçler için korkutucu bir
görüntü. 1 Mayıs'ın emeğin bayramı olarak görkem-
li, coşkulu kutlanabilmesinin önüne set çekiliyor.
Provokasyonlar en etkili araç olarak gündeme ge-
liyor. Devlet içine sızmış çeteler üzerlerine düşeni
yapıyor. 1 Mayıs kutlamalanna Türkiye'de çok faz-
la kan bulaştırılıyor.
Kanlı 1 Mayıs günü, kürsünün yanından gör-
kemli kutlamayı, koskoca meydanın insana yer
kalmayan, coşkulu, renkli emekçi kalabalığını ke-
yifle izlerken telsizden Tarlabaşı yanından bir ay-
kın grubun zorla daldığını, ateş açılmaya başlan-
dığını duymuştum.
En büyük kargaşanın Etap Oteli önünde olabi-
leceğini varsayarak kalabalığı yararak oraya ulaş-
mayaçalıştım. Otel önündeki polisler paniği arttır-
mak üzere kalabalığın ayakları dibine ateş açıyor-
lardı. Kurşunlara hedef olmamak üzere çömeldi-
ğim elektrik direğinin dibinde mermilerin asfalta
saplandığını görüyordum. Sonra otele sığındığım-
da sivil gıysili görevlilerin uzun menzilli silahlaria yu-
kandan hedeflere doğru ateş açmayı sürdürdük-
lerine tanık olacaktım.
Ölümlerin çoğunluğu, sözünü ettiğim alanda ol-
du. Yargıya sayısız kanıt ve ifade ile yansıdığı*hal-
de, o dönemde "kontrgerilla" olarak bilinen gücün
kanlı 1 Mayıs'taki rolünün hesabı sorulamadı.
Emeğin örgütlü, bilinçli örgütlenmesinin önüne
çok ağır bir set çekildi. 1 Mayıslar hep yasaklı, pro-
vokasyonlu yaşatıldı. 25 yıldır dönemin dengeleri-
ne, ağırlıklarına bağlı olarak ya devlet adına yasak-
lar ya da provokasyonlar ağırlık kazanıyor. Sonuç-
ta değişen pek bir şey olmuyor.
1 Mayıslann emeğin bayramı olarak kutlanması
engelleniyor. Emek, gücünü, ağırlığını, moral de-
ğerlerini kazanamıyor. Emekçiler 1 Mayıslarda hem
bayramlarını kutlamak hem de anlamına uygun
olarak gündemdeki sorunlannı kamuoyuna ulaş-
tırmak üzere yüz binlerle toplanamıyor.
Taksim Meydanı "1 Mayıslann simgesi oluyor"
diye uzun yıllardır yasaklı ve kapalı. 1 Mayıs oldu
mu, sessiz vatandaş sokağa bile çıkmaya korku-
yor. Poliste izinler kalkıyor. Her yer alarma geçiyor.
Ortam uygun ya, provokasyon da kol geziyor. Bu
arada düzenin kirlenmiş sendikal liderieri, yozlaş-
mış kadrolar, moral değerterini kaybetmiş işçiler mey-
danlara inilmesine karşı çıkıyorlar.
12 Eylül, resmen işçi bayramı olarak kutlamayı,
tatili kaldırmış, yasak koymuş. Işverenler özellikle
o gün işe gidilmemesini büyük suç sayıyor, işçiye
bayramını kutlamayı yasaklıyor. Sonuçta meydan-
lara işçi inemeyince, inmeyince, yerlerini başkala-
rı doldurunca provokasyona daha uygun bir ortam
oluşuyor.
Geçmiş yıllarda olup bitenleri değerlendirirken bir-
kaç kez vurguladığımı anımsıyorum. Yınelemiş ola-
cağım. Ancak önemli. 1 Mayıs'ın kutlanabilme şek-
li bir ülkenin rejiminin, sosyo-ekonomik yapısının
tumusol kâğıdı, aynası olabiliyor.
Bugün 1 Mayıs. Türk-lş, Hak-lşyine meydanlar-
dan kaçtılar. DıSK ve KESK1 Mayıs'ı anlamına uy-
gun kutlamaya çalışacaklar. Bu yıl başarabilecek
miyiz? 1 Mayıs'ı anlamına uygun, emeğin bayra-
mı olarak kutlayabilecek miyiz? Demokrasi çıtası-
nı aşacak, rahat bir nefes alabilecek miyiz? İşçi
sınıfının, emeğin bayramı hepimize kutlu olsun.
10 konu karara bağlandı
Rekabet Kurulu
hızlı başladı
ANKARA (AA)-Reka-
bet Kurulu'nda boş bulu-
nan son üyeliğe de Ş. Mu-
ratGencer atanırken kurul
yaptığı toplantıda 10 bir-
leşme. devTalma ve men-
fı tespittalebini karara bağ-
ladı. Son kararlarla Reka-
bet Kurulu Coca Cola'nın
Cadburyu Schwepps'i dev-
ralmasına. Doğuş Holding
ile Garanti Bankası'nın da
Tansaş'a ortak olmasına
izin verdi.
Rekabet Kurulu'nun 28
Nisan tarihinde yaptığı top-
lantıda "izin belgelerini"
şöyle sıralandr. "Tansaş
Izrnir Büyükşehir Beledi-
yesi tç ve Dış Ticaret
A^'nin > üzde 22 (Bgrubu)
hissesinin Doğuş Holding,
yüzde 29 (A grubu) hisse-
sinin de Garanti Bankası
tarafindan devraunması-
na izin verilmiştir. Devral-
manın, rekabetin olumsuz
yöndeetkilenmesineyol aç-
mayacağı saptandığından
menfı tespit belgesi (izin
belgesi)vçrilnıesi kararlaş-
tınlmıştır. HoHanda köken-
li, Royal Packaging ve Es-
kinazi ailesi arasında akde-
dilenve 5yülıkrekabet ya-
sagı hükmünü taşryan his-
se alma sözleşmesine de
izin verilmesi karan ahn-
mıştr. Ata İnşaat, Lafar-
ge SA ve Agretaş Agrega
A.Ş. arasında akdedilen ve
Entegre Harç Sanayive Ti-
caret A.Ş'nin sermayesi-
nin yüzde 50-50 oranlarm-
da Ata Limited ile Agretaş
A.Ş. arasında paylaşımını
amaçlayan hissedarhk söz-
leşmesine izin \erilmistir.''