15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Ya>ın Koordinatörü. Hikmet Çetinkaya 9 Yazüşlen Müdürii- tbrahim Yildız 0 Sorumlu Müdür. Fikret İlkiz • Haber Merkezı Mudürü Hakan Kara 0 Gorsel Yonetmen. Fikret Eser tstihbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomr Özlem Yüzak 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme: Abduüah V'azıcı 0 Fotograf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgi-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner. Ergun Balcı. tbrahim Yildız, Orhan Bursaü. Mustafa Balba», Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No- 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (? hat), Faks 4195027 0LzmırTemsilcısı:SerdarKızÜ4, H ZiyaBlv. 1352S 2 3Tel 4411220, Faks-4419117 0AdanaTemsılcısr Çetin Yiğenoğlu. InonüCd. 119 S. No:l Kat:l,Tel:363 12 11. Faks. 363 12 15 Muessese Mudüru Ostfln Akmen 9 Koordınatör Ahmet Koralauı • Muba- sebe Bülent Yener • Idare Hâwyin CQrer# Bılgı-Ljlem N«il lnal • Bılgı- sayarSısttm Murivet ÇilerASaO; FazfletKuza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gûlbin Erduran • Koordınator Reha Ijjrman • Genel MüriurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513958O-513S46O*!,Faks 5138463 \aumla\an \e Basan: \enı Gun Haber Aıansı, Basın ve \ayıncıiık A Ş TurkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Isl PK. 2-S6 Sırkecı Lianbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hall Faks (0 212) 513 85 V5 4NİSAN 1999 tmsak. 5.07 Güneş. 6.37 Öğle. 13.15 tkındi: 16.48 Akşam: 19.38 Yatsı: 21.02 Depresyon artıyop • ANKARA / CENEYHE (ANKA) - Dünya Sağlık Orgütü, depresyonun geleceğin en önemli sağlık sorunlanndan bin haline geleceğini, 234 milyon kişide depresyon görüleceğinı belirtti. Dünya Sağlık Örgütü. her yıl dünyada 800 bin kişinin intihar ettiğini, bu ölümlerin çoğunun depresyondan kaynaklandığına dikkat çekti. Bu arada, depresyonun erkeklere göre kadınlarda bir kat daha fazla görüldüğü de kaydedildi. Karadeniz'e tehdit • İSTANBL L (ANKA) - Birlemış Mılletler Karadenie Çevre ICoruma Programı ile Türkiye Çe\ reyi Koruma ve Yeşillendirme Vakfı'ndan edinilen bilgilere göre Karadeniz'deki kirliliğin boyutlan artarak sürüyor. Iç denız özelliği taşıyan Karadenız'e. Tuna. Dinyeper, Don nehırleriyle Doğu ve Orta A\ rupa'nın sanayi atığı ve çöpü boşaltılıyor. Karadeniz'e Türkiye'den akan nehirler de önemli ölçüde zehirli azot \e fosforbileşikleri taşıvor Bektromanyetik kirlilik • İSTANBUL (ANKA) - Teknoloji ile gelen bir çevre kirliliği türü olan elektromanyetik kirlilik canlılann sağlığını ve çevreyi tehdit ediyor. Eski Elektrik Mühendislen Odası (EMO) Başkanı ve Enerji Uzmanı Ünal Erdoğan elektromanyetik ortamı yaratan etkenlerin şiddet derecesine göre değerlendirilmesi gerektiğinı söyledi. Türkiye "de bu etkenler arasında önceliği güç iletim hatlannın aldığını belirten Erdoğan, bunu radyo ve televizyon yayınlan, tıbbı cıhazlar, evde kullanılan makineler, mikrodalga fınnlar gibi ev aletlerinin izlediğini söyledi. Marmara'da balık bitti • İSTANBUL (ANKA) - 2 milyon kişinin geçimini sağladığı balıkçılık sektörü Marmara Denizi'ndeki kirlilik ve aşın avjanma nedeniyle bitme noktasına geldi. Balıklann "ana rahmi" gibi nitelendirilen Marmara'da. 19701i yıllarda avlanan 173 tür balıktan bugün yalnızca 25-30 tür bahk kaldı. Matematiği sevdirmek • tZMİR(AA)-!zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (IYTE) bünyesinde kurulan Matematik Topluluğu. değişik ilköğretim okullannda düzenlediği eğlenceli etkinliklerle matematiği öğrencilere sevdiriyor. tYTE Matematik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Onal Ufüktepe danışmanhğında kurulan Matematik Topluluğu. bugüne kadar Izmır'dekı değişik ilköğretim okullannda "düşün şov"lar düzenleyerek öğrencilerden büyük ilgi gördü. Yabancı dil sınavı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim kurumlanmn yabancı dil ve edebiyatlan, bu dillerin öğretmenlik programlan ve turist rehberliği ile ilgili bazı programlanna girmek isteyenler için düzenlenecek Yabancı Dil Sınavı (YDS), 16Mayıs 1999 tarihinde 40 merkez ile KKTCde gerçekleştirilecek. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi"nden(ÖSYM) yapılan açıklamaya göre sınav için 10 milyon lira ücret alınacak, ücretlerin, 5-16Nisan tarihleri arasında Türkiye İş Bankası şubelerine yatınlması gerekiyor. ODTU'de Bilim ve Teknoloji Politikalan Araştırma Merkezi kuruldu Biliıııtle ıılıısal adresANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Or- ta Doğu Teknik Ünıversıtesf nde (OD- TÜ) bılım ve teknoloji politikalan üret- mek. bilımsel araştırmalaryapmak. bilgi bankası kurmak, ülkenin bilım \e tekno- loji yetkinliğıne katkıda bulunmak. danış- manlık hızmetı vermek üzere "Bilim ve Teknoloji Politikalan Araşarma Merke- zi"' kuruldu. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Su- ha Sevük. Türkiye'de ilk kez bir üniver- site bünyesinde bilim \e teknoloji araş- tırma merkezi kurulduğuna dikkat çeke- rek " Sanayi ile de işbirliğiyapacağtz. Ama- cımız üniversiteyi bir araştırma merkezi olarak cazip hale getirmek* dedı. ODTÜ-TEKPOL adıyla kurulan mer- kez, Türkiye'nin bilim \e teknoloji poli- tikalanna da öneriler getirecek. Rektör • ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Sevük, Türkiye'de ilk kez bir üniversite bünyesinde bilim ve teknoloji araştırma merkezi kurulduğuna dikkat çekerek "Sanayi ile de işbirliği yapacağız" dedi. Prof. Dr. Suha Sevük. "Merkezinçahşına- lannın ana amacı bilgi toplunıuna geçiş- te politika ve süreçlerineyardımcı olmak"" diye konuştu. Türkiye'de bilımsel araştır- malann yetersiz düzeyde kaldığına ve teknoloji üretimi yerine transferi yapıldı- ğına dikkat çeken Sevük, yurtdışındaki bi- lim adamlanyla da işbirliği yapacaklan- nı kaydetti. Sevük, kuracaklan merkezin diğer üniversitelere de örnek oluşturma- sını hedeflediklerini, bu konuda yardım- cı olmaya hazırolduklannı vurguladı. Bil- gi çağına girilirken Türkiye'nin altyapı- sırun hazırlanması gerektiğine işaret eden Sevük, "Kamu ve özel kuruluşlann gerek- sinim duyduğu gerekli bilgi birikiminesa- hip elemanlar yetiştireceğiz'' dedi. ODTÜ Ekonomi Bölümüöğretim üye- si Prof. Dr. Yakup Kepenek de bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin tek bir bilim dahndan izlenemeyecek kadar kar- maşık hale geldiğine işaret etti. Türki- ye'nin bilgi toplumuna gidiş süreçlerini jbilinçlı şekilde kendi çabalanyla yakala- mak istediğini anlatan Kepenek, şunlan söyledi: "Türkiye geçmişte bilim ve teknoloji alamnda somutadımlar atamamışbr. AR- GE harcamalannın ulusal geliriçindeki pa- yı hâlâ yüzde 0.54 düze>inde kalmışür. Oysa bu oran, Güney Âvrupa ülkeleri, Pbrtekiz, İspanya ve ltalya"da yüzde l'in üzerindedir. ABD, Almanya ve Japon- ya'da ise yüzde 3'tür. GeUşmiş ekonomi- terde her 10bin çahşan içinde araşoncı per- sonel sayısı 125-150 arasında bulunuyor. Ülkeınizdeisearaşormacısayısı. işgücütop- lamının 10 binde 8'i düzeyinde kalıyor." Türkiye'nin kullandığı teknolojiyi yurt- dışından satın aldığına dikkat çeken Kepenek. ODTÜ-TEKPOL'un ülkenin gereksinimlerinı karşılama konusunda önemli bir başvuru noktası olacağını söy- ledi. Kepenek, "Merkezin kurumsaüaş- ması, etkenliği ve başansı yalnız OD- TÜ'nün degil,tüm ülkeninotacakbr" dedi. Çocuklann görsel sahnelerle gerçeği birbirinden ayırt edemeveceklerihatııiatılarak, medyayi bilinçli kul- lanmalan yönünde eğjtilmeleri gerektiği belirtüdL Televizyon, çocuğu hırçınlaştırıyor VVEİ\L\R (ANKA)- Aşın derecede ekran karşısın- da kalan çocuklan televizyonun hasta ettiğı bıldirildi. Almanya Hessen Eyaletı Çocuk Hastalıklan Sorumlu- su Bernhar Stier. aşın televizyon izleyen çocuklarda, daha fazla hırçınlık, konsantrasyon zorluğu. hiperakti- vite, davranış bozuklugu ve saldırganlık özelliklerinin ortaya çıktığına dikkat çektı. Üç ile beş yaş arasındaki çocuklann günde ortalama 80 dakikayı ekran karşısın- da geçirdıklenni, 9-10 yaş grubundaki çocuklann üçte birinin kendme ait bir tele\ iz> r onu oldugunu belirten Sti- er, durumun kaygı uyandıncı boyutlara ulaştığını ifade etti. Medyayı suçlamadığını, gençlerin yaşamının te- levizyon. video ve bilgisayarsız düşünülemeyeceğini söyleyen Stier. ancak çocuklann ve gençlerin medyayı daha bilinçli kullanmalan yönünde eğitilmeleri gerek- tiğini söyledi. Stier, çocuklann görsel sahnelerle ger- çeği birbirinden ayırt edemediklerini kaydetti. Kültür Gununu dansla açtılar Kamboçya'nm ilk Kültür Günü nedeniyle dün başkent Phnom Penh'de geleneksel dans gösterileri yapıldı. Ulusal Müze'deki gösteriye katdanKral Norodom Sihanouk, yıllarea süren savaşlara rağmen geleneksel sanatiannı yaşatanlara teşekkür etti (Fotograf: REUTERS) TÜRSAB Başkanı Çamaş, hükümetin aldığı önlemleri olumlu bulduğunu belirtti 'Turizme yeni talep yaratdmah'Istanbul Haber Servisi-Türkiye Seya- hat Acentalan Bırlığı (TÜRSAB) Başka- nı Talha Çamaş, turizm sektöründe alı- nan önlemleri, "karşı karşıya bulunulan sorunlan çözmeye yetmese de hüküme- tin sektör sorunlannayaklaşunının olum- lu bir başlangıcı olarak gördüklerini" be- lirttı. Talha Çamaş. yaptığı yazılı açıklamada. tu- rizmde bugün temel so- runun, "talep > T ara0nak" oldugunu belırterek pa- ket tur satın alarak Tür- kiye'ye gelecek turistle- ri taşıyan charter uçak- lanna tanınan olanakla- nn, tur operatörlerinin Türkiye'yi dahaçok ter- cih etmeleri açısından önemli oldugunu kay- detti. Hükümetin turizm ile ilgili aldığı son ön- lemlere değinen Çamaş, "Getirilen düzenleme- leri, karşı karşıja bulun- duğumuz sorunlan çöz- meye yetmese de hükü- metin sektör sorunlanna yaklaşunının olumlu bir başlangıcıolarakgöriho- ruz" dedi. Talha Çamaş, TÜRSAB olarak, turizm sektörünün şu andaki durumu ve alın- ması gereken önlemlen içeren bir dosya- yı hazırlayıp hükümete sunduklannı be- lirterek bu dosyada dile getirdikleri temel talepler arasında. "meydana gelen tur ip- tallerini yeniden canlandırmaya yönelik yeni talep yaratılması için pazarlama ke- siminedestekolunması" isteğinin yer al- dığına bildirdi. Çamaş, charter uçaklan- nın uçar durumda kalmasının tur iptalle- rini engelleyeceğini bildirdi. Bu açıdan. hükümetin aldığı son önlem- Havana'da Baykam günleri Küba'nın başkenti Ha\ana'da Devrim Müzesi'ndeki sergisi 1-14 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Bedri Bay kam Türkiye'\e döndü. Büyük ilgi gören sergi hakkında Küba Ulusal Telev izyonu, Havana Televizyonu ve Granma Internarional gazetesi özel röportajlar >apü. Che Guevara'nın fıkirterinin en ateşh' sav unuculanndan kızı Aleida Guevara ve yine Guevara'nm en yakın arkadaşlarından Alberto Granado sergi>i gezdiler ve beğenilerini, teşekkürlerini ifade eden yazılan sergi defterine yazdılar. lerin. sektörün bütün isteklerini karşıla- masa da tur operatörlerinin Türkiye tur- lannı pazarlamasının devamını sağlamak açısından yararlı oldugunu anlatan Çamaş, ancak bu kararlann diğer talepler ile bir- leştirilmesi halinde turizm sektörünün 1999 yılını kurtarabileceğini söyledi. Turizm sektörünün gerçekçi davranarak "yılın ilk yarısının şimdiden yhirildiği- ni" kabul ettiğini kay- deden Çamaş, "Biz- ler, şimdi vargücü- müzle > ılın ikinci ya- rtsına haztrlamyoruz" dedi. Yılın ikinci ya- rısına yönelik bek- lentilerin gerçekleşe- bilmesi için sektörün ayakta kalabilmesi gerektiğini belirten Çamaş şunlan söyle- di :"Bu da, sektörün ihtiyaeı olan tanıtun için gerekli kaynak aktarunının >apılma- sı ve seyahat acenta- lannatazefinansman kaynağuım teminiy- le mümkündür." IŞILÖZGENTÜRK On yaşındaki çırak Ali şantiyenin be- kâr odasında uyuyan arkadaşlannı uyan- dırmamak için yataktan sessizce kalk- tı. Gene karanlıkta ayaklannın ucuna basa basa pencerenin yanına gitti. Oda çok soğuktu. Ali bir an her şeyden vaz- geçip yatağına dönmeyi düşündü. Son- ra bu düşünceyi kafasından hemen attı. Buz tutmuş ellerini koltuk altlanna sı- kıştırdı. dikkat ve özlemle pencereden dışan bakmaya başladı. Çok, çok uzaklarda şehir ışıklan ka- ranlık içinde göz kırpıyordu. Sanki bin- lerce. milyonlarca ateş böceği yan ya- na gelmiş, şehri ışığa boğmuştu. Hiç kuşkusu yoktu Ali'nin, şehirleri gece- leri ateş böcekleri basıyordu. Ali altı aydır Istanbul'daydı. Köyden dayısının yanına. buraya gelmışti. Bu- rası şehrin oldukça dışında büyük bir şan- tiyeydi. Ali'nin işi şimdilik doğrama iş- leri yapan dayısının yanında ayak işle- rine bakmaktı. Altı aydır her günburadaydı. Yaşıtı on sekiz çocukla birlikte işçiler için yapıl- mış bu derme çatma barakada yaşıyor- du. Baraka her zaman soğuktu. Her za- ŞetnnşıkUm man insan teri ve gazyağı koku- yordu. En çok evini özlüyordu, hele geceleri. Şaşmaz bir biçimde her gece belli bir sa- atteyüreğidara- larak uyanıyor, kendini bir an evinde sanıyor- du. Çok kısa bir an taze süt, taze ot kokusu bur- nunun direğini sızlatıyordu. lşte böyle ge- celerden birinde şehir ışıklarını keşfetmişti. Buküçük pen- cereden baktı- ğında ateş bö- ceklerine benzi- yorlardı. Öyle uzak, öyle parıltılıydılar ki... Ali'nin gözleri kamaşıyor, panldayan her bir ışık için ayn bir hikâye düşüyordu ak- hna. Hikâyeler- de hep bir be- yaz at vardı. Onsuz hiçbir hikâye aklına gelmiyordu. At, gür be- yaz yelesini savura savura geldiğinde Ali kimi zaman bir cengâver, kimi zaman birprensolup şehrin ışıklı yollannda ilerliyor, ka- palı kapıları açıyor, istedi- ği yemekleri yiyor, bol kö- püklü sıcak sulara dalıp çı- kıyordu. Atın sırtın- dayken Ali öylesine korkusuz, öylesine gözü karaydı ki, ne yedi başlı ejderha- lar, ne bir dudağı yerde bir dudağı gök- te devler onun yolunu kesebiliyordu. Dur durak bilmiyordu Ali, hiç durma- dan koşuyor, o koştukça ardında göz kamaştıncı bir samanyokı oluşuyordu. Sonra birden samanyolu bu derme çat- ma barakaya giriyor ve her yer tepeden tırnağa ışık kesiliyordu. O zaman Ali pencerenin yanındaki yerinden kalkıyor, geldiği gibi gene ayaklannın ucuna basarak yatağına dö- nüyordu. Mutlu, derin bir uykuya dalıyordu. Uykusunda güldüğünü söylüyorlardı ona. • • • Ali paslı demir çubuklan güçlükle ta- şıyor. EUeri yeryerkesilmiş, kanıyor. "Is- tanbul'a geleli altı ay ohnuş, bu tstan- bul'un en çok nesini sevdin" diye soru- yorum ona. "BUmiyorum" diyor. "şeh- ri hiç gönneden,sadece ışiklanm gördum, ama çok uzaktalar." • • • Şehir ışıklan bir bir sönüyor. Ortalık az sonra aydınlanır. Çırak Aliler ise ge- ceyi bekler. Yeni düşler, yeni umutlar, yeni hikâyeler için... Prof. Dr. Bahattin Cumgüm 'Türkiye güneş enerjisinden yararlanmalı y • Güneşten bir yılda dünyaya aktanlan enerji miktannın dünyadaİci mevcut kömür rezervleri enerjisinden 150 kat fazla olduğuna dikkat çekildi. ENVERSEVİŞ DİYARBAKIR- Dicle Üniversitesi Çevre Sorunlan Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜÇAM) Başkanı Prof. Dr. Bahattin Gümgüm, Türkiye'nin doğal zengin- liklerinin başmda güneşin geldiğini, ülkemizin dünyada- ki yerinin güneş enerjisinden yararlanmaya elverişli ol- dugunu söyledi. Gümgüm "Türldye'de en elverişsiz ko- numda bulunan Karadeniz bölgesinde dahi yıllık güneş- lenme süresi bin 966 saattir. Bu Güne> doğu Anadolu Böl- gesi'nde 3 bin saatin üstündedir. Bunlar, ülkemizin güneş enerjisinden yarariamhnası açısından ne kadar uygun ol- dugunu açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Dünya için sonsuz bir enerji kaynağı olarak kabul edi- len güneşten bir yılda dünyaya aktanlan enerji miktan- nın dünyadaki mevcut kömür rezervleri enerjisinden 150 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bahattin Gümgüm, güneş enerjisinden başlıca yararlanma yöntem- lerinin Güneş Ko- lektörleri, Termal Güneş Santrallan ve Fotovolatik Cihaz- lar oldugunu söyle- di. Gümgüm şu bil- gileri verdi: Fosil yakrt 4 Rüzgâr enerjisi çevreyi kirletmez' İZMtR (AA) - Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu. Izmir'de Çeşme, Alaçatı ve Karaburun, Muğla'da Datça, Çanakkale'de Lapseki ve Bandırma'da rüzgâr enerjisi yatınmlan oldugunu, bunlann yıl sonunda toplam kapasitelerinin 55 raegavat'a (mw) ulaşacağuu söyledi. Zorlu, Türkiye'nin rüzgâr alan bir coğrafyada bulunduğunu kaydederek bu alanda yaptlacak yahnmlann, çevTe kirliliği yaratmayan enerji olması ve ekonomik değerleri açısından çok verimli oldugunu söyledi. Zorlu, 6 rüzgâr santralının 2000 yüı enerji kapasitesinın toplam 100 mw olacağını duyurdu. Kemal Zorlu, yatınm yaptıklan 6 alan dışında Türkiye'de pek çok yerde etüt ve fızibilite çalışmalannı sürdürdüklerini kaydederek yaptıklan çalışmalann sonuçlannı ilgi duyan yatınmcılara da verebileceklerini söyledi. Türkiye'de enerji yatuımlannın arttınunası için bürokratik işlemlerin azaltılmasmm şart oldugunu dile geriren Zorlu, bunun itici güç olacağını, bu alana yatınmlan büyük ölçüde arttıracagvnı kaydetti. "Genel olarak dünyada tüketilen toplam enerjinin yüzde 90 kadan fo- sil yakıt olarak bili- nen kömür, petrolve dogalgazdan sağlan- maktadır.Bunların rezenleri suurtaolup getecek kuşaklara da bırakılma gereği ile biriikte,tükenmele- rine firsat verilme- den yeni kaynakla- nn başındayer alan güneş enerjisi sağ- lanmalıdır. ABD'de tüketilen toplam enerji yüzde 28 kö- mür, yüzde 39 pet- rol, yüzde 24 doğal- gaz ve yüzde 9 nük- leer enerji kaynak- landır.Avrupa'daise yüzde 22 kömür, yüzde44 petrol, yüz- de 18 doğalgaz ve yüzde 14 nükleer enerji kaynaklıdır. ABD ve Avrupa'da üretilen elektrik sı- ra ile yüzde 53 ve yüzde 38 oranlann- da kömürden sağ- lanmaktadır. Bunla- nn doğadaki sınırlı mevcudiyetleri göz önüne aîındığında, temizve sonsuz kay- nak durumundaki güneşe yönelme bir zorunluluktur." Bahattin Güm- güm "Son 60 yılda yılhkortalamasıcak- uk Diyurbakır'da 16. Şanhurfa'da ise 18 derecedir. Son 60 yılda tespit edilen en yüksek sıcaknk 46 derece cıvan ile Diyarbakır ve Şanhurfa en başta yer al- maktadır. Son 60 yüdaki yıllık ortalama yağışh gün sayı- sı Diyarbakır'da 88, Şanhurfa'da 75 gün ile güneş enerji- sinden yararlanma açısından oldukça uygun konıun ve koşul mevcuttur" dedi. Sıcak su üretimi Gümgüm sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'deveözel- de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde birçok Akdeniz ül- kesinde yaygınca kullamlmakta olan sıcak su üretün sis- temleri dahi yeterii düze> de kullanılmamaktadır. Konut toplu konut alanlannda ve şehir gelişme planlannın ya- pınundagüneş mimarisinin de dikkatealınmasıgerekmek- tedir." ısoz50(« hotmail.com e-posta : tan Cg prizma. net. tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle