15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NBAN 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Mengü Ertel'in 'Büyütmeler' sergisinde son dönem grafik çalışmalan yer alacak Resmin sımrlanııda dolaşıyor ESRA ALİÇAVTŞOĞLU fvtesleğinde 40 yılı gende bırakan, Tûrk grafik sanatının önde gelen isim- lerinien bın Mengü Ertel. 'Düşünürken çizmek. çizerken düşünmek...' Bualar, birbrinden hiç ayumaksızın süreklı şap- tıgı şeyler... Mengû Ertel'i salt grafik sanatçısı olarak nitelemek sanınz doğ- ru bir tanımlama olmayacaktır. O da tıp- kı grafik gibı pek çok sanat alanından iz- ler taşıyor. Uluslararası pek çok başanya unza atan, 1959'da Muhsin Ertuğrul'un ısra- n üzenne başladığı tiyatro afişleri ıb bu alanm duayenlerinden bin olan Enel'in afişleri Varşova \ e Münih Şehir Mize- si ile Wilanow Afiş Mûzesi'nin kole'Ksı- yonunda yer alıyor. llk uluslararası ödülünü Cannes Fılm Şenlıği Afiş Yanşması'nda alan sanat- çı, Çekoslovakya Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Keşanlı Ali Destanf -:yu- nunun dekor ve gıysile- ri ilede 1975 yılın- da Pans Ulusla- rarası Sinema Sergısi'nin büyük ödü- lüne değer görülmüştü. Çalış- malan Graphis (Is- viçre). Novum (Al- manya). Graphıc (Almanya) ve Mo- dern Publıcity (ln- giltere) gibi dergi ve yıllık- larda genış bir şekilde yer alan Ertel, ilk tiyat- ro afişleri sergisini 1969 yılında Istanbul'da Türk-Alman Kültür Mer- kezı'nde açtı. Mengü Ertel'in son çalışmalan 17 Ni- san'dan itibaren Dolmabahçe Kültür Mer- kezi'ndesergılenecek. 'Bü>ütmeler" baş- lığını verdiğı sergisinde sanatçı, dıjıtai bas- lu tekniği kullanılarak çok büyük ebat- lara getirilen son dönem grafik çahsna- lannı sergiliyor. Sergi, 30 Nisan'a dek her gün 10.30-19.30 saatleri arasında Dokna- bahçe Kültür Merkezi'nde izle> icilere su- nulacak. Kamış kalem, aüp götürdü beni I. thap Hulusi Ödülü'nü Türk grafik sanatçısı thap Hulusi'nin elinden alan Ertel, 1988 yılında lstanbul ŞehırTiyat- rolan 'nda yeniden sahnelenen Keşank AIi Destanı'nın dekorlanyla Tı> atro \e TV Yazarları Derneği Ödülü'nü kazandı. 1989'da Colorado Internatkmal FosterEx- hibition'a katıldı 1992 de Muhsin Ertuğ- rul Yüz Yaşında etkınliğınde scrgı açtı. 1993 yılında lstanbul Holiday Inn Ote- li'ninbütündekoratifpanolannı tasarla- dı ve gerçekleştirdi. Grafik Sanatçılan Derneği "nin turu- cu üyeleri arasında yer alan ve bu <kr- Bugün artık hiçbir şey sanat değildir, her şey de sanattır. Günümüz sanatçılannın enstalasyonlannda, aykın öğelerle birçok güzellik ya da gözden kaçmış peİc çok aynntıyla karşılaşabiliyoruz. B'u gibi yapıtlar 'resim' tanımlamasına girmiyor, ama sanat tanımlaması içinde... Ben, resmin sınırlan içinde dolaşıyorum. Çağdaş olanaklardan da vazgeçemiyorum. Günümüz çağdaş sanatçılannın yaptığını, grafik sanatçısı çok önceden beri yapıyordu. "TeüiTurna" neğin başkanlığmın yanı sıra çeşitli dö- nemlerde Sinematek'in genel sekreter- liğı ve başkanlığını da yürüten Mengü Er- tel, 1994-98 yıllan arasında TRT'nin Cumhuriyete Kanat Gerenler yapımın- da dizinin sunuculuğunu yaptı. Dizinin bır bölümü Koç Sistem tarafından CD- Rom olarak önümüzdeki günlerde piya- saya sunulacak. Mengü Ertel'in Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde yer alan yapıtlan, çok et- kilendıği. böceklerin yaşamını anlatan 'Mkrocosmos' filminden de izler taşıyor. Sergide. özellıkle böceklerin omurgala- n ve bacaklanndan yola çıkılarak gercek- lestirilmiş işler dikkat çekiyor. Mengü Ertel ile son sergisi ve grafik sanatı üzerine konuştuk. - Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açüan serginizde dijital baskı yöntemiy- le bü\ütülmüş vapıtlannızı sergüiyor- sunuz. Büyütülmüş işleriniz sergiye adı- nı da veriyor. 'Büyütmeler' nereden yo- laçıkryor? MENGÜ ERTEL - 2000 yılına gir- meden bir sergi açmak istiyordum. Ti- yatro ve sinema lcahramanlannm yer al- dıgı bir dizi yapmak, bunlan amblemleş- tirmek gibi bir düşünceydi bu. 1998'in Haziran ayında çalışmalara başladım. Yıllardır birikmiş olan eskizlerden de yola çıknm. Ve elıme birkalem geçti. Hat sanatında kullanılan kesık, kamış uçlu, hat kalemi... Bununla çalışmaya başla- dım. Hat sanatında kalem oyunlanna, gölgelemeye, birbirinı takip eden çizgi- leri meydana getirmeye çok müsait bir kalem bu. Bu kalemle portreler çizme- ye başladım ve 15 resim yaptım. Dijital baskıyla bûyütüldü - Peki, bu çahşmalan büyütme fikri nasıldoğdu? Bu sergiyi önce, Maçka Sanat Gale- risi'nde açmayı düşünüyordum. Bu ga- leride açılmış olan pek çok sergi, mekâ- na göre tasarlanmış çalışmalardan olu- şuyordu. Ben de çalışırken. burada açıl- mış daha önceki sergilerden farklı ola- rak, enstalasyonun dişmda, resimsel bir şey yapmaya çalıştım. Galerinin karele- rindenyolaçıktım. 10/10.20/20 ve 30/30 boyutlannda çalıştım. Maçka Sanat Ga- lerisi taşınınca başka bir mekân aramak zorunda kaldık ve Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açmaya karar verdik. Fakat burası büyük bir alana yayıldığı için yap- tığım çalışmalan büyütme zorunluluğu doğdu. Böylece çalışmalar dijital baskı ile bûyütüldü. Aslında birkaç tane res- mi büyütmek istiyordum, ama orijinal- ler çok küçük olduğu için ve mekâna uygun olması amacıyla bütün yapıtlar bü- yütüldü. Dijital baskı böyle bir amaçla ilk kez kullanılıyor. Dijital baskının kom- pozisyonu bozmadan büyümcye ohmalr tamması da çok önemliydi benim için. - Sergiyi teknik ve biçim olarak daha önceki calışmalannızdan farklı bir yere koyabüir miyiz? Bu tamamen benim sergım... Doğurdu- ğu heyecan oluşuma güç katıyor. Top çı- kıyor, karşımdakine gidiyor, sonra tekrar bana dönüyor. Kısaca, çığ gibi büyüyor. - Retrospektif düşünüyor musunuz? Yaşım itibanyla bu serginin önce ret- rospektif olduğunu düşündü herkes. Ama bu sergi tamamen yeni çalışmalardan oluşuyor. - Çahşma sürecinizde belli bir kısrtla- ma içine giriyor musunuz? Rastlantısal öğelere yer veriyorum. Rastlamaya çalışıyorum, eski çalışmala- nma bakarak. Ömeğin bu sergide kul- landığım kamış kalem, alıp götürdü be- ni... Akışkanlığı içinde olağanüstü bir devingenlik var. - Grafikle haşır neşir okluğunuz ilk günlere dönecek olursak, değişen ya da değişmeyen çok fazla şey var mı? Sanata sevgim hiç azalmadı, hep ço- galdı bu süre içinde. Çocukluğumdan bu yana hep sanatın içinde, sanatçılarla birlikte oldum. Bu büyük bir mutluluk. Bu işe başladığımız 1950'li yıllarda atöl- yeler açük. O zaman guaj, boya, kâgıt yok- tu. Teknıkler çok zayıftı, her şeyi kendi kendimize icat etmek zorunda kalıyor- duk. Akademi'nin ve güzel sanatlann ilk mezunlan, yani okullu olanlar, Bü- lent Erkmen, Sadık Kanunustafa gibi bugünün önemli isimleri. Onlar resmi grafikçiler. Ondan önce alaylılar vardı, ben de alaylıyım. Grafik her şeyden beslenebiHyor -Grafik sanaünı, sanat alanlannın tü- münden birtaknn öğeier taşKhğı için 'piç' olarak değerlendiriyorsunuz... Evet. Bugün artık hiçbir şey sanat de- ğildir, her şey de sanattır. Aklınıza ge- len her şey sanatsal bir biçimde ortaya konabiliyor, tartışılabiliyor. Günümüz sanatçılannın enstalasyonlannda, aykı- n öğelerle, birçok güzellik ya da gözden kaçmış pek çok aynntıyla karşılaşabili- yoruz. Bu gibi yapıtlar 'resinı' tanımla- masına girmiyor, ama sanat tanımlama- sı içinde... Ben, resmin sınırlan içinde do- laşıyorum. Bu sergide olduğu gibi çağ- daş olanakJardan da vazgeçemiyorum. Grafik her şeyden beslenebiliyor, yarar- lanıyor. Günümüz çağdaş sanatçılannın yaptığını, grafik sanatçısı çok önceden beri yapıyordu. - Kurumlara bağh olarak yapbğınız işler lasıtiamalar getiriyor mu? Belli bir üne sahip oldukça, ticari iş- lerde daha serbest davranabiliyorsunuz. Örneğin. bir amblem konusunda daha ustaca, daha rahat hareket edebiliyorsu- nuz. Söz hakkınız daha fazla. - Onat Kutlar. 'Gündemdeki Sanatçı Mengü Ertel'' başhklı yazısında stzi 'med- ys yarabcılanndan* biri olarak nitelen- diriyordu, buna katüryor musunuz? Benim çok yönlü bır yapım var. Sine- mayla, tiyatroyla, resimle -tıpkı grafik sa- natı gibi- her alanla ilişki içindeyim. Bu yanlış bir tanımlama değil. Örneğin TRT'de 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' adlı bir program yaptım. Yapılması ge- rekiyordu, yapabileceğıme ınandım ve ce- saretle girdim bu işe. lstanbul Devlet Opera ve Balesi, üç bölümlük 'Kanşık Duygular' adlı yapımı sunuyor 'Sonkiüçdört' Erdal Uğuriu, 'Eski Şarkılar' Nil Berkan ve 'Aşka DairNe Yoksa' Hülya Aksular'm koreografısryle sunulan soyut, teatral ve komikçizgilere \akın baleler. (Fotoğraflar: KUBlLAY TUNTUL) Üç koreograf ve üç yenilikçi çalışma... GÜL ERÇETİN Erdal Uğuriu. Hülya Aksular \e Nil Berkan' ın ayn dünyalan. ayn tarzlan. ayn duygulan yan- sıtan deneysel çalışmalan. îstanba'ı Devlet Ope- ra ve Balesi'nin yeni yapımı Kan^k Duygular'da bir araya geldi. Dekor tasanmını Ernin Uçer'ın, kostüm tasanmını Şanda Zjpçı rm hazırladığı yapımın ışık düzeni de Metin Koçtürk'e ait. So- yut, teatral ve komik çizgilere yakın baleleri bir araya getiren Kanşık Duygular 9. 23 ve 30 Ni- san tarihlerinde AKM Konser Sılonu'nda izle- nebilecek. Kanşık Duygular'ın ilk bölümünde koreogra- fısini Erdal Uğurlu'nun hazırladığ;! 'Sonkiüçdört' yer alıyor. Yapıtta Michael Nyman % e Michael Re- issler'in müzikleri kullanılıyor. Soyııt, sürTealis- te yakın bir üslup taşıyan yapıtın adı. Uğurlu'nun hazırlıklann hayatımızdaki yerini gösterme ça- basından kaynaklanıyor: "Yaşamımız boyunca her şeye hazniaıuyoruz. Aşka, gc«sterr>e, sınava, hatta öliune_. Bütün du\guları bir hazuiıktan sonra yaşıyoruz. Duygunun performansa geçme- si, başlavıp bitmesi ise bir anlık bir şey.' Sonkiüç- dört. Yaşandı ve bittı..." Yaşlıbirin«anındaönem- li bir hastahgı \arsa ölüme duygusal olarak yak- laşır, yaklaşın.. Sürekli sorun eder bunu kafasın- da ama performans bir kerede yaşaıur biter." Sanatında Salvador DaU'den çoi etkilendıgıni belirten Erdal Uğuriu da sahne üzerinde resim ya- pıyoradeta: "ÖzeUikle çekmeceü kadınlanndan • Erdal Uğuriu, 'neoklasik' olarak tanımladığı 'Sonkiüçdört' adlı yapıtta Nyman ve Reissler'in müziğiyle, hazırlıklann yaşamımızdaki yerini gösterme çabasında. Hülya Aksular 'Aşka Dair Ne Yoksa' adlı teatral koreografisinde 'gerçeği', Kürşat Başar'm metniyle Eleni Karaindrou'nun müziğini anlatıyor. Nil Berkan ise ilk kez Türk sanat müziği bestelerinden yararlanarak yaptığı koreografisini komik unsurlarla zenginleştiriyor. ve desenlerinden çok etkileniyorum Dali'nm. Biz- de deklasik balede danstekniğindeki flgürler ger- çekdışıdır. Normal insanlar parmak uçlarında dur- maz örneğin. Çok gerçek dışı geliyor bu bana. Do- layısiyla neoklasik bir iş benim yaptığım. Neokla- sikte ise merkezkaç kuvvetinin etkisi çok yoğun- dur. O merkezkaç kuvveti Dali'nin desen format- lannda da çok belirgindir. Bu ikisini bağdaşürdun." Söz, izleyici üzerinde etki yapıyor Kanşık Duygular'ın ikinci bölümünde Hülya Aksular'ın 'Aşka Dair Ne Yoksa' adlı teatral ko- reografisi yer alıyor. Eleni Karaindrou'nun mü- zikJerinin kullanıldığı bölümde kullanılan me- tinler Kürşat Başar'a ait. Daha önce Beko Dans Tiyatrosu'nun 'Kozalak' adlı yapımında yine Kürşat Başar'ın metninden yola çıkmış olan Ak- sular, dansla sözü birleştirme nedenıni şöyle açık- lıyor: "Yaşamımın her döneminde duygularunı birebir, hemen aktarmaktan yanayım. Yaşam çok kısa. İçimizde sakladıgımız şeyleri paylaşırsak doğruyu daha kolay ve rahat bulunız gibi geliyor. Bu nedenleyapıtlanmda da hep gerçeğe değimne- ye karar verdün ve gerçeği anlatırken işin içine söz girdiği zaman izleykiyle çok daha kısa >oldan bu- lusuyorsunuz, kalplerini mıncıklayabiliyorsunuz." tlİc kez sadece koreografi yaparak dans etme- yen sanatçı. kendi bölümünde sesini kullanıyor yalnızca ve üç dansçınm da aslında Hülya Aksu- lar'ı anlattığını söylüyor. Ancak yine de dans ederken ortaya çıkan yapıtı göremediği için da- ha çok heyecan duyduğunu belirtiyor sanatçı. Hülya Aksular, Devlet Opera ve Balesi için ilk kez bir koreografi yapıyor. Kozalak'tan sonra idareden teklif almanın kendisini çok keyiflen- dirdiğini, şimdi bir smav verdiğini belirtiyor. Ge- lecekle ilgili çok gerçekçi düşleri olduğunu söy- leyen Hülya Aksular, büyük sahneler olursa çok daha farklı işler ortaya koyabileceğini vurgulu- yor: "Yirmi-\inmibeş dakikada küçük bir sahne- de derdinizi anlatabilmeniz çok güç. Ancak en büyük avantajım üç büjük starta çahşmak. On- lara çok güveniyorum." Aksular'ın koreografısinde terk edilen Cem'i canlandıranOktayKeresteci, bir sonraki bölüm- de komik bir rol üstleniyor. Kariyerinde ilk kez bir komik balede rol alan Oktay Keresteci hem komik bir balede rol almanın hem de çok farklı iki karakteri canlandırmamn kendisi için heye- can verici bir tecrübe olduğunu belirtiyor. 'Çok keyifli bir çahşma gerçekleştirdik' 'Eski Şarkılar' başhklı son bölümde ise Türk balesinde ilk kez Türk sanat müziği bestelerin- den yararlanılıyor. Arif Sami Toker, Alaattin Ya- vaşça, Erol Sayan, Zeld Müren ve Amir Ateş'in bestelerinin kullanıldığı bölümün müzik yönet- meni Serdar Yalçın. Daha önce de Bayram Sabahı adlı çalışmasın- da Balık Ayhan'm müzikleriyle Türk ezgilerin- den yararlanmış olan ve koreografilerini genel- likle komik unsurlarla zenginleştirmeyi yeğle- yen Nil Berkan, başlangıçtaki kaygılannı şöyle dile getiriyor: "Hiç denenmemiş bir ise kalkışır- ken çok endişeli oluyorsunuz. Proje oluşurken dü- şünce aşamasında bile iki buçuk ay harcadun. Ancak sonuçtan memnunum. Dansçılar da artık tarzıma ahşmışü ve çok ke>ifli bir çahşma gerçek- leştirdik." Bayram Sabahf nın yurtdışı turnesindeki başa- nsı üzerine yönetimden yine Türk müziğiyle bir koreografi yapma teklifi alan Berkan'ı en çok mut- lu eden şey, bu çalışmalar sayesinde kayıtlarda kal- mış çok değerli Türk bestecilerini yabancı izle- yicilerle buluşturabilmek. L A R ? Andrea Bocelli opera sahnesinde • JUdl Dench'e bir ödüldaha... 21 Mart'ta en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar'ı kazanan, 17 Mayıs'ta Barrymore'da düzenlenecek olan törende Shakespeare Birliği tarafından verilen Drama Sanatlannda Mükemmellik Ödülü'yle onurlandınlacak. Dench şu an New York'ta David Hare'in 'Amy's View' adlı oyununda oynuyor. • Andrea Bocelli pop kanyenne son vererek opera dünyasına gırmeye hazırlanıyor. Albümleri 20 milyon adet satan, Celine Dion ile Oscar töreninde bir düet seslendiren Italyan tenor, sonbaharda Detroit'teki Michigan Opera Tiyatrosu'nda Massenet'in Werther operasında başrol üstlenecek. Sanatçı operada başanlı olursa pop kariyerini tamamen bırakacağını açıkladı. • Emir Kusturica yaptığı açıklamada, NATO'nun Yugoslavya'ya müdahalesini haksız ve mantıksız saldınlar olarak değerlendirdi. 1954 yılında Saraybosna'da dünyaya gelen yönetmen, annesinin ve oğlunun |Bnîefmi1)omba tehdidi altında geçirdiklerini, bu bombalann sivil Anıavutlara da bir yarar getireceğini sanmadığını belirtti. Uzun süredir Yugoslavya dışında yaşayan Kusturica, Miloşeviç'in yaptıklannı kesinlikle onaylamadığını. ancak onunla aynı yöntemi kullanan NATO'nun, Miloşeviç'in yerini sağlamlaştırmaktan öteye gidemeyeceğini vurguladı. • Pablo Picasso ya esin kaynağı olan sevgililerinden Dora Maar'ın bir büstü Paris Bulvan'ndan çalındı. 1936-43 yıllan arasında Picasso ile birlikte yaşayan Maar'ın büstü Paris'te açık havada sergilenen tek Picasso yapıtıydı. Dört kopyası daha bulunan yapıt bir milyon frank değerinde. • Gabrlele Salvatores geniim türündekı "Chromosoma Calcutta' projesini şimdilik erteledi. Salvatores, önümüzdelu günlerde Domenico Starnone'nin 'Denti' adlı kitabını sinemaya aktarmaya hazırlanıyor. • Gwyneth Paltrovv Âşık Shakespeare'den sonra yeni filminde de erkek kılığına girecek. Paltrow, Jeanette Winterson'ın 'The Passion' adlı romanından sinemaya aktanlacak olan filmde Villanelle karakterini canlandıracak. • Hayat Cüzeldlr ve Âşık Shakespeare, Oscar zaferlerinin ardından şimdi de gişede rekor kınyorlar. Ikı film de, ABD'de en çokizlenen 10 film listesinde yer alıyor. • BeatleS üzerine yayımlanan bir biyografik çalışmada John Lennon ve Paul McCartney'e ilişkin ilginç bilgiler yer alıyor. Kitapta, ikisi de annelerini çok küçük yaşlarda kaybetmiş olan sanatçılann kendilerine birer anne aradıklan için evlendıklen. Lennon'ın cinsel açıdan az geliştigi ve McCartney'in de cinselliğe karşı tamamen ilgisiz olduğu belirtiliyor. • Clancarlo Clannlni yeni filminde, cinayete kurban giden bir sanatçının katilinin peşine düşen homoseksüel polis komiserini canlandınyor. Emidio Greco'nun yönettiği 'Milonga' ısımli filmde Claudia Pandolfi ve Carlo Cecchi de rol alıyorlar. • Spice ClrlS'ün eski üyesi Geri Hallivvell ilk solo single'ını mayıs ayında yayımlıyor. "Lookat Me' adlı şarkının video klibi Prag'da çekilmiş. Single'ı izleyen albüm ise yaz aylannda piyasaya çıkacak. • Charlie Parker m (Bırd) bronz heykeli. yaşamını geçirmiş olduğu Kansas City'ye dikildi. Heykeliıı altında 'Kuş yaşıyor' yazıyor. Caz müziğinin efsane isimlerinden olan Parker, heykelin dikildiği tarihi Vine Jazz District'de Count Basie ve Dizzy Gıllespie gibi sanatçılarla konserler vermişti. • Martin Scorsese yeni filminin hazırlıklanna başladı. Sicilyalı ünlü banker Michele Sindona'nm. Vatikan'dan mafyaya uzanan maceralı yaşamını anlatacak fılmin yapımcılığmı Walt Disney Company üstlenecek. • Kevln Reynolds, The Mexıcan adlı yeni komedi filminin çekimlerine önümüzdeki yaz başlıyor. • Chartie'nin Melekleri film oluyor... Bir zamanlann ünlü TV dizisınden esmlenen'filmde Jacklyn Smith'i Angelina Jolie. Kate Jackson'ı Dre\\ Barrymore, Farrah Fawcett'i de Cameron Diaz canlandıracak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle