Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 1999 CUMA
HABERLER
Milletvekilleri
mazbatalarını
alıyop
• İstanbul Haber Servisi -
18 Nisan'da yapılan
seçimlerde. fstanbul'dan
mılletvekili seçılen DSP.
DYP ve MHP'li 6
milletvekili dün
mazbatalannı il seçim
kurulundan aldı. DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'ın
mazbatasını vekâleten DYP
Istanbul Milletvekili Celal
\dan alırken 69
milletvekilinden 67'sı.
mazbatalannı il seçim
kurulundan aldı.
Güneydoğu
Avrupa İşbirligi'
I İstanbul Haber Servisi -
Ulaştırma Bakanı Hasan
Basri Aktan, Atina'da
düzenlenen imza töreni
dönüşü Atatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada. Güneydoğu
\vrupa"nın lOülkesi
ırasında imzalanan
mutabakat zaptı ile bölgede
uluslararası kara
taşımacılığını düzenleyici,
uyum sağlayacı ve
liberalızasyona yönelik
önemlı adımlar atıldığını
belırtti.
İki Kakardeş'
adlı kitap
• İstanbul Haber Senisi -
Ikı kızkardeşın ensest
ılışkisinı anlatan ve 1998
tanhınde Burçin Kırant'ın
Fransızcadan çevirdiği kitap.
"genel ahlakaaykın"
olduğu gerekçesiyle İstanbul
2. Sulh Ceza
Mahkemesi'nce toplatıldı.
Halkın ar ve hayâ
duygulannı incitici. cinsi
arzulan tahrik ve istismar
edicı nıtelikte ahlaka aykın
anlatımlar bulunduğu öne
sürülen kararda, kitabın
5680 sayılı Basın
Kanunu'nun ek maddesi
uyannca toplatılmasına
hükmedildiSi behrtildi.
BhJBM'den
Almanca öğretim
İstanbul Haber Servisi -
lstanbul'un özel öğretim
kurumlanndan bıri olan
BİLFEN Okullan. 2000"lı
yıllara BlLFEN Almanca
llköğretım Okulu ile
girmeye hazırlanıyor.
Küçükçamlıca'daki okulun
kurucu Genel Müdürü
Osman Öztürk, "tstanbul'un
Anadolu Yakası'nda
önümüzdeki öğretim vılında
bır büyük eksikilği BfLFEN
olarak gidermeye
çalışacağız" dedi. Almanca
eğitım verecek ilk öğretim
yuvası olmaözellıği
taşıyacak okulda. ana
sınıfında oyun ve şarkılarla
daha sonra da bilgisayar
desetğiyle Almanca eğitimi
verilecek.
PKK operasyomı
• İstanbul Haber Servisi -
Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada, Erzurum
Emniyet Müdürlüğü ile
yapılan ortak operasyonlar
sonucu gözaltına alınan ve
PKK üyesi olduklan
savlanan 15 kişiden 8'inin
çıkanldıklan Nöbetçi 1
No'lu DGM tarafından
tutuklanarak Ümraniye
Cezaevi'ne konulduğu
beürtildi.
THY'den eylem
• İstanbul Haber Servisi -
Hava-lş Sendikası ile
işveren sendikası TÜHİS
arasında yürütülen toplu iş
sözleşmesi görûşmelerinin
sonuçlanmamasi nedeniyle
bir grup THY çalışanı, dün
Atatürk Havalimanı B
Kapısf ndan, THY Genel
Müdürlüğü önüne kadar
protesto vürüyüşü yaptı.
Hakh taleplerinin TÜHİS
tarafından "sürüncemede"
bırakılarak zarara
uğratıldıklannı öne süren
işçiler. yasal tepkilerini
sürdüreceklerini belirttiler.
Kan bağışı
• İstanbul Haber Servîsi -
Kızılaj, tarafından. birçok
kez kan verdiği için 2 altın.
1 gümüş ve 1 bronz madalya
ile ödüllendırilen Erdal
Soysal. kan bağışı
kampanyası düzenledi.
Cerrahpaşa Spor Kulübü
Kompieksi'nde Kızılay
tarafından kurulan
çadırlarda gerçekleştirilen
kampanyada Sosyal, 96. kez
kan \erirken insanlan teşvik
etmek amacıyla kan bağışı
kampanvası düzenlediğini
belırtti.
Erdogan'ın
Yolsuzluk soruşturmasının kilit isimkrinden
iki kişinin yurtdışına kaçtığı iddia edilirken
bir kişinin de aranmasına devam ediliyor
ararayorİstanbul Haber Servisi -
İstanbul Büyükşehır Bele-
diyesi'ne bağlı kuruluşlar-
daki yolsuzluk soruşturma-
smın kilit isimleri olarak
aranan Harun Karaca ve
Tnfan Mengf nin yurtdışı-
na kaçtıklan öne sürüldü.
Polıs tarafından aranan
Necmi Kadıoğlunun ise
yakalarunasına çalışıhyor.
Her üç kilit ısmın de halen
cezaevinde bulunan eski İs-
tanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da-
nışmanlan olması dikkat çekerken sorus-
turma kapsamında gözaltına alınanlann
sayısı 69'ya yükseldi. Tuzla'dakı bir çöp-
lûİcte Albayraklar firmasına aıt çok sayı-
da evrakm da yakıldığı ıddia edildi.
FP'li İstanbul Büyükşehir Belediye-
• Harun Karaca'nın.
eski istanbul
Büyükşehir Belediyesi
Başkanı Erdoğan'ın
başdanışmanı: Necmi
Kadıoğlu'nun başkan
danışmanı ve
"Belediye Iştirakleri
Geliştirme Daire
Başkanı", Tufan
Mengi'nin ise
ihalelerden sorumlu
olduğu belirtiliyor.
si'nin yan kuruluslanndaki yolsuzluklann
incelendiği soruşturmagenişletilerek sür-
dürülüyor. Cezaevinde bulunan eski is-
tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını ya-
pan Harun Karaca ve Tufan Mengi'nin
yurtdışına kaçtığı öne sürüldü. 18 Nısan
Tufan Mengi Harun Karaca Necmi Kadıoğlu
seçimlerinde FP'den Tokat milletvekili
adayı olan Harun Karaca ve Mazlum-
Der'in eski İstanbul Şube Başkanı olan
Tufan Mengi. yolsuzluk olayında kilit
isimler arasında yer alıyor. Polis. Recep
Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yapan
ve iştirak geliştirme daire başkanlığı gö-
revını yürüten Necmi Kadı-
oğlu'nun da yakalanmasına
çalışıyor.
İhaleye fesat kanştırdık-
lan ve yolsuzluk yaphklan
iddialan üzerine gerçekleş-
tirilen operasyonlarda gö-
zaltına alınarak İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Mali
Şube ile Organize Suçlar ve
Sılah Kaçakçılık Şube Mü-
dürlükleri'nde sorgulanan-
lann sayısı, dün 69'ya yük-
seldi. Tuzla'dakı çöplükte
AlbayTaklar firmasına ait çok sayıdaki
belgenin yakıldığı ileri sürüldü. Soruştur-
ma kapsamında yapılan incelemelerde,
İETT'nin bütçesinde yüzde 40'lık düşüş
olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Gözal-
tına alınanlann, 3 Mayıs'a kadar DGM'ye
çıkanlmalan bekleniyor.
Avukat Hikmet Çarboğa
'Çöp ihaleleri,
yolsuzluğu
ortaya çıkanr'
İstanbul Haber Servi-
si-Eski CHP istanbul İl
Başkan Yardımcısı avu-
kat Hikmet Bural Çar-
boğa tstanbul Büyükşe-
hir Belediyesı'nin tril-
yonluk çöp ıhalelerini
hep aynı kişi ve grupla-
nn almış olmasınm araş-
tınlması gerektığmı be-
lırterek"1999yüındada
belediyenin 5 trihonluk
çöp ihalesini avnı kişile-
rin almışolması,sistemin
a>nı şekilde sürdüğünü
gösterir" dedı. Çöp ıha-
lesinın yasalara aykın bır
şekilde taşeron fırmala'
ra verildiğini ve bununla
ilgili Içişleri "Bakanlı-
ğı'na suç duyurusunda
bulunduklannı vurgula-
yan Çarboğa. çöp ihale-
sindeki yolsuzluk aydın-
latıldığında diğer yol-
suzluklann çorap sökü-
ğü gibi su yüzüne çıka-
cağını savundu.
Bakanbğasuç
duyurusu
Çarboğa. 1997 yılın-
da, İstanbul Büyükşehir
Belediye Meclisi CHP
Grup Başkanvekili Öz-
kal Yici ile birlikte. çöp
ıhalesi ile ilgili olarak
Içişleri Bakanlığı'nasuç
duyurusunda bulunduk-
lannı ve bunun üzerine
bakanlık müfettişlerinin
soruşturma açtıklannı
söyledi. Çarboğa. "19%
yüından beri trilvonluk
çöp ihalesini hep aynı Id-
şiier ve gnıplar kazandı.
1999 vılında da ihaleyi
avnı kişilerin kazandığı
anla$ılmı$Or~ dedı.
1997 yıhnda, Içişleri
Bakanlığı'na iletılmek
üzere İstanbul Valilı-
gi'ne yazılı başvuruda
bulunan Çarboğa, çöp
transfer istasyonlannın
ışletilmesi ve çöplerin
depolama alanlanna ta-
şınması ışiyle ilgili ıhale-
nın, 2886 sayıiı Devlet
thale Yasası'nın 71,2a
maddesine aykın oldu-
ğunu savunmuştu. Bele-
diyenin söz konusu işi,
2886 sayılı yasanın 71.
maddesine göre kendı
yan kuruluşu olan İS-
TAÇ'a, protokolle de\-
rettiğini, ancak daha son-
ra işin ihaleyle Sıstem
lnşaat Turizm Seyahat
Ltd. şirketi ile Günaydın
Kardeşler Seyahat Ltd.
şirketine verildiğini vur-
gulayan Çarboğa başvu-
rusunda şöyle demişti:
"Söz konusu işlemkr
yasalara aykındır. Zira,
belediye başkanlığı ile tS-
TAÇ AŞ arasında vapt-
lan protokol gereğince ve
de 2886 sayılı Devlet fha-
le Yasası'nın 71/2a mad-
desi uyannca söz konusu
işleri bizzat İSTAÇ'ın
kendisinin yapması ge-
rekmektedir. Nitekinı bu
durum. İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi, Çevre
Koruma ve Geüştirme
Daire Başkanlığı İşlet-
meler Müdürlüğü'nün
24.09.1997 tarih ve 1919
sayıh yazısında da belir-
ülmistir."
işı alan söz konusu
şırketlerin, TIR'larda ça-
lışan şoforlere sadece
maaş ödediğini. yurtdı-
şından teşvik ile alınan
TIR'lara şoför temirr et-
menin, büyükşehir bele-
dıyesinın yapabileceğı
ışlerden olduğunu savu-
nan Çarboğa, 7 tnlyon lı-
ra cıvanndaki paranın
yasal olmayan yollardan
RP yandaşı şirketlereak-
tanldığını söylemişti.
Tayyip Erdoğan. ts-
tanbul Büyükşehir Bele-
diyesı'nin 1998 yılı büt-
çesinin görüşülmesi sı-
rasında yaptığı açıkla-
mada, ihalelerin RP'liler
tarafından alınmış olma-
sının hukuka uygun ol-
duğunu savunarak
"RPTilerin belediyeiha-
lelerini almalan suç mu "
dedı.
Su havzalan imara açıldıkça F P \ e oy destegi de katlanarak artmaya başaladı. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
Âkbil ve 'harita'yolsuzluklan, imaryolsuzluklanyla birlikte örgütlendi
Seçüni 'imarrantı dağıtamk'aldılar
OKTAY EKlNCİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
eski RP'li, yeni FP'li yöneticileri tara-
fından gerçekleştinlen "trihonluk yol-
suziuk'' haberlen 18 Nisan 1999"se-
çimlerinden önce Cumhuri>
r
et'te yer
almasına rağmen. hem kimi "yetldH-
ler" hem de "büyük medya", her ne-
dense işi ancak şimdı ciddiye almaya
başladılar.
Oysa aynı türden haberler sadece
Cumhuriyet'in öğrendiği "gerçekkr"
de değildi. Örneğin CHP İstanbul İl
Başkanı Mehmet Bölük, seçim-
lerden bir hafta önce ve üstelik
bır "basın toplannsı" da düzen-
leyerek "Akbil yoisuzluğunu"
kamuoyuna açıkîamıştı. Ne var
ki seçim stratejilerini "tstan-
bul'u kurtarmaya" değil. bazı
partileri iktidara taşıyıp bazıla-
nnı da "etkisiz kdmaya" dönük
olarak belirleyen büyük medya,
CHP'li il başkanınm haykınşını da bu
stratejinin hedefleri doğrultusunda
görmezlikten geldi...
Peki, büyükşehir belediyesindeki
şimdi manşetlere tırmandınlan yolsuz-
luklar. sadece "AkbiT ya da yandaş
şirketlere aktanlan trilyonlarla mı sı-
nırhdır?
Elbette ki hayır.
Yine Cumhuriyet'te. neredeyse
1994'ten bu yana hemen her hafta sa-
yısız kez yazdığımız ve bir çoğu da
Mımarlar Odası'nca dava konusu ya-
pılan "imar yolsuzluklanndan" elde
edilen haksız kazançlar. belki de yiiz-
yıhn en yüksek "rant geürterini* oluş-
tunıyor.
Dahası bu imartalanı gelirleriyle es-
ki RP'nin, yeni FP'nın "o> veörğütkn-
me tabanı" olan kesimler de sürekli
"beslenerek" Istanbul'un koruma alan-
lan üzennde yaratılan spekülasyonlar-
la Ali.VlüfitGürtuna'ın seçimi kazan-
masına neden olan *oy desteği" de gü-
venceye alınmış oldu
'İmar ve oy' oranlan
Nitekım, FP'nin İstanbul'daki "en
çokoy akhğı'' ilçe ve beldelerin bulun-
duğu bölgelen de ışte bu "imar oytıo-
JK.rn.ecep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla sxı
havzalartnı imara açan ÎSKİ Yönetmeliği'ne
bağlı ilçe ve beldelerde FP'ye verilen oylar
"katlanarak" artarken yapılaşma konusunda
kısıtiayıcı kurallar getirilebilen ilçelerde ise
FP oy kaybederek azınlıja dü§ni_..
larnun" doruğa çıkartıldığı "suhavza-
lanm" içeren kesimler oluşturuyor.
Örneğin. "vapılaşma yasağı" olan
Adalar'da FP'nin oy oranı yüzde 5.8
iken. arazi yağmasının yoğun olduğu
Ümraniye'deki oy oranı yüzde 21.52_
Benzer şekilde yine imar kurallannın
belli bir planlama disiplini ıçınde uy-
gulandığı Çataka'da yüzde 6.63, Siliv-
ri'de yüzde 6.87, Bakırköy ve Beşik-
taş'ta yüzde 5.88 kadar oy alabilen FP.
inşaat ve yapılaşma konusunda tam bir
"talan örgüdenmesini" gerçekleştirdi-
ği Esenler'de yüzde 25.80, Bağcüar'da
yüzde 22.35. Gazosmanpaşa'da yüzde
24.47 oy desteği sağlayarak bu sürecin
"simgesi" olan Sultanbeyli'de de yüz-
de 38.6'lık oyla adeta rekor kınyor...
FP'nin ve AliMüfitGürtuna'nınbu
"siyasal başanlanna" dayanak oluştu-
ran "ekonomik uygulamalannın" en
önemlisi ve "etküisi'" ise İSKİ yönet-
meliğinde yapılan değişiklikle içme
suyu havzalanndaki ilçe ve beldelere
yüksek imar rantlan elde etme ve da-
ğıtma olanağı sağlanması.
Yine Cumhuriyet'te hemen her aşa-
ması hakkında kamuoyunu bilgılen-
dirdiğimiz bu "hukuk dışı" süreç.
1995 'te nâzım plan onaylanırken baş-
latıldı. Havzalardaki koruma
kurallan belirlenmeden. imar
haklan "yönetmeBğe" bırakıldı.
Derken, aynı yılın sonunda İS-
Kİ Yönetmeliğı değiştirilerek
18 Nisan 1999'da FP'ye "oypat-
latan" hemen tüm ilçe ve belde-
lerdeki su hav zasında giren ara-
, _- ziIereimaroIanağısağlandı.Bu
yönetmeliğe Mımarlar Oda-
sı'nca açılan dava sonucunda mahke-
me 2 yıl sonra durdurma karan verdi-
ğinde ise trilyonluk rant planlan çok-
tan de\Teye sokulmuştu.
Dahası. mahkeme karanndan sonra
da aynı yönetmeliğin yeniden aynı şek-
liyle yürürlüğe sokulmasına karşı da
ne yetkililer ses çıkardılar ne de büyük
medya bu büyük talana karşı cıddi bir
tavır aldı...
Evet. Şimdi bir seçim sonrasında,
biryandan İstanbul yeniden 5 yıllık FP
yönetimine (yani imar ve inşaat tala-
nına) hazırlanırken öbür yandan yol-
suzluk haberleri manşetlen süslüyor...
Ne diyelim bilmem ki?..
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.nei
Ehliyetimi ve nüfus
cüzdanımı kaybettim.
Geçersizdir.
HALtL K.4YA
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'in,
bir yargıç duyarlığı ve sorum-
lu biryurttaş olarak yaptığı ko-
nuşma, Türkiye'yi uygar ve
çağdaş bir ülke olarak göımek
isteyen herkesin yüreğine su
serpti. Sezer'in dile getirdıği
konular; yıllardır ülkemizi ıçe-
ride ve dışarıda ikinci sınıf sa-
yılmaya mahkûm eden gerilik-
lerimiz.
Sezer, en yüksek yargı kuru-
munun başkanı özelliğiyle,
özenle hazırlanmış konuşma-
sında, hem siyasilere hem de
idarecilere ciddi bir hukuk der-
si verdi.
Siyasilere, artık "Düşünce-
nin önündeki ilkelliğe varan
engelleri kaldınn" dedi. Bu en-
gelleri de somut, madde,
madde sayarak dile getirdi.
Mesajının en anlaşılır olan kıs-
mı siyasilere yönelikti. Ancak
Sezer'in konuşmasında yar-
gıçların, savcılann ve bürok-
ratların da dersler çıkarması
Herkesi Birleştiren Konuşma
gereken ciddi uyarılar vardı.
Neydi bunlar? Türkiye'de ve
hatta dünyada kanunları mec-
lisler hazırlar ve kabul eder. A-
ma yasalara asıl hayat veren
yargı kurumlan. Yargıyı yasalar
yönlendirir, ancak savcı, avu-
kat ve hâkim, hatta sanıktan
oluşan kurum ve kişiler de, bu
yasalann oluşup gelişmesine
katkıda bulunurlar.
Yaşadığımız son 30-35 yıl
içinde Türkiye iki askeri dar-
beden geçti, genellikle tutucu
iktidarlar tarafından yönetildı.
Bu nedenle, sürekli düşünce-
yi kısıtlayan kanunlar yapıldı.
Daha da önemlisi, yargıçlar ve
savcılar muhafazakâr bir ge-
lenekle yargılamalan sürdür-
düler. Solcular ve demokratlar
devletin gözünde "suçlu" ola-
rak görüldüğü için, yargıçlar
da bu havanın etkisiyle birçok
demokrasi ve özgürlük aleyh-
tan karara İmza attılar.
Yargı, siyasi gelişmelere
bağlı olarak tutuculaştı ve bas-
kıcı rejimlerin önemlı dayanak-
larından bıri haline geldi. Tür-
kiye'de bir muhalif için yargı
önüne çıkmak, sonu tehlikeli
bir yolculuğa çıkmak olarak
kabul edildi. En son Muzaffer
Erdost'un aldığı mahkûmiyet
bunun tipik bir örneği. Geriye
doğru yüzlerce örnek sayabi-
liriz.
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı'nın konuşması bu açıdan
yargıçlar için de uyarıcı mesaj-
lar içeriyor. Yargıçlarla yaptığı-
mız çeşitli sohbetlerde. onlar
hakh olarak, Türkiye'deki ka-
nunlardan ve yargı kurumları-
nın giderilemeyen sıkıntıların-
dan şikâyet ettiler, etmeyi de
sürdürüyoıiar.
O sohbetler sırasında bizler
de, yargıçlann ve savcılann ya-
saları yorumlama biçimlerini
eleştirdık. Bir çete mensubu-
nu, yeterti delil yok diye ser-
best bırakan bir hâkimin, sırf
duvara yazı yazdığı için bir üni-
versiteli genci, henüz kesınleş-
memiş bir yargı süreci boyun-
catutuklu bulundurmasını an-
lamak ve kabul etmek müm-
kün mü? Bir üniversiteli genç
muhalif düşünceleri nedeniyle
tahliye edilırse, serbest bırakı-
lan çete üyelerinden daha mı
zararlı olur? Yargıçlann bu uy-
gulamaları, evrensel hukuk
normlanna vurarak, ellerini vıc-
danlarına koyarak yeniden
gözden geçirmeleri gerekir.
Ahmet Necdet Sezer'in ko-
nuşması, ömrünün önemli bir
kısmını yargı önünde geçirmiş
bir gazeteci, bır aydın olarak
beni umutlandırdı. Umarım, o-
nun mesajı yargı kurumlanmı-
za da ulaşır, Türkiye'nin yargı
alanındaki makûstalihinin de-
ğişmesi için bir başlangıç olur.
Izleyebildiğim kadarıyla, Se-
zer'in konuşması hemen her
kesimde büyük bir kabul gör-
dü, bir anlamda heyecan ya-
rattı.
O zaman, bu konuşmanın
verdiği mesajlann hayata geç-
mesi için birşeyleryapmalıyız.
Siyasiler, yeni kurulacak hükü-
met, artık kangren halini alan
"düşünce düşmanı" yasaları
ve anayasanın tüm mantığını
değiştirmek için harekete geç-
meli.
Çok zor, biliyorum. Yargıç-
ların, yazarlan-çizerleri yargı-
larken. yasalan daha demok-
ratik ve evrensel hukuk norm-
lanna uygun bir şekilde yo-
rumlamalarını diliyorum.
Çok zor biliyorum, ama im-
kânsız değil.
Ahmet Necdet Sezer'e te-
şekkürler ediyorum.
Bu ülkede bazı şeylerin de-
ğişebileceğinin mesajını verdi.
BIRBAKIMA
SERVER TANÎLLİ
CHP'nin Yeniden İnşa'sı...
18 Nısan seçimlerini değerlendiren kimi uzman-
ların altını çizdikleri asıl olgu şu: "Sağ kutupta top-
lanma!" Önde gelen ve birlikte hükümeti kurabi-
lecek iki parti sağlı-sollu "milliyetçi". Arkalarından
gelen üç parti, FP, ANAP ve DYP, sağda çöreklen-
miş haldeler. Bu blok karşısında, sosyalist bir par-
tiden vazgeçtik. asıl sosyal demokrat bir parti yok.
DSP'nin MHP ile kuracağı bir hükümetin yolun-
da gitmemesi halinde dönüp ortaklık edeceği, yi-
ne sağ bataklıkta yüzen partiler. Söz konusu hü-
kümet niçin yolunda gitmeyecekmiş, demeyiniz.
Bunun daha bugünden ipuçları da var: Geçen haf-
ta, 23 Nisan günlü Cumhuriyet'te, MHP'nin eği-
timden sorumlu bir yetkilisinin, 8 yıllık kesintisiz
eğitime karşı düşünceleri yer alıyordu. Onlan, vak-
tiyle Refah Partisi savunuyordu; bugün FP bile o
biçimiyle dile getirmeden önce durup düşünür
herhalde.
Daha başka ayrılık konulan da bulabilirsiniz.
Ama asıl önemlisi şu: Söz konusu bloktan çıka-
rabileceğiniz hiçbir hükümetin, Türkiye'nin temel
sorunlarına getireceği kalıcı bir çözüm olamaz.
Çünkü bu sorunlar, hamurunu solun yoğurabile-
ceği, ya da onun katkısının elzem olduğu sorun-
lardır; o olmazsa olmaz, işin doğası bu.
Işte, CHP'nin geleceği bu bağlamda önem ka-
zanıyor: Parlamento dışı kalmış olsa da muhale-
fette ve gelecek bır seçimde de iktidara adaylığı-
nı koyarak...
•
Önce nedir CHP?
CHP, Milli Mücadele, yani o "haklı vehalklı" kav-
gada temelleri atılmış bir kuruluştur; o yüzden
"bağımsızlık" kadar, "Mazlûm Millet"\n özlemle-
rine de tanıklık etmiştir. Başta laiklik olmak üzere,
Cumhuriyet'i Cumhuriyet yapan ilkeleri, herkes-
ten fazla o bilir, çünkü çatısı altında doğdu onlar.
Şu kör topal da yürüse üzerine titrediğimiz demok-
rasinin doğuşunda pay sahibi. Çağdaş tarihimiz-
de yeri doldurulmaz halde kalan 1961 Anayasa-
sı'na en başta onun hizmeti geçti. 27 Mayıs'tan
sonra, toplumda "sola açılış" zorunluluğu baş
gösterdiğinde, Türkiye Işçı Partisi elinde sancak
önde yürürken, o da "ortanın solundayız" deyip,
gelişmenin dışında kalmadı. Bana sorarsanız ka-
lamazdı da, çünkü hamuruna, ilerici ve devrimci
bir maya çalınmıştır daha doğarken. 70'li yıllarda,
Sayın Ecevit'e "Toprak işleyenin, su kullananın"
dedirten de, budur.
CHP'nin kimliği işte bu süreçte yoğruldu.
Gelip durduğu çizgi, "sosyal demokrat" bir çiz-
gidir. Ama CHP'yi, sosyal demokrat bir kimliğin içi-
ne de hapsedemezsiniz. Bu kimlik, aynı zaman-
da bir "misyon "la beraberdir: Laik ve demokratik
bır zemin üstünde "emekten yana", bağımsız bir
hukuk devletini kurmak!
CHP'yi, önümüzdeki dönemde muhalefette,
parlamentoya girdiğinde ve iktidarda bekleyen
program budur.
Her şey gözlerimizin önünde oldu: Partiyi par-
lamento dışı bırakan hazin gelişmenin taşlannı dö-
şeyen ekip, en başta bu kimliğin bilıncinde değil-
di. Sonra aynı ekibin, partinin yapısını bir "yârân
partisi" anlayışıyla dondurması, giderek halktan ve
bu arada samimi CHP'lilerden de koparması ge-
liyor.
Yenilgide bunlann büyük payı var elbette.
Şimdi partinin yönetimine gelecek kadro, yep-
yeni bir yapılanma ile işe koyulmalıdır. Partide iş-
leri daima tökezletecek eski kalıntılar uzaklaştın-
lırken, onu bir yârân partisi halinde tutan, uzman-
ların "delegeağalığı" dediği gelişmeye son vere-
rek, sağlıklı bir üye ve delege yapısı da kurmalıdır.
CHP'ye yakışan ılerıci, devrimci, demokrat kad-
rolarla donanmanın yolunu açacak olan onlardır.
ilk akla gelenlerden biri bu olmalı!
Buna daha başkalarını da ekleyebilirsiniz, ekle-
melisiniz de.
Orkestra şefine gelince... Bir parti, hele hele
CHP için bu pek önemlidir. Partinin "kimliği"n\ en
başta o temsil edecek ve herkesten önce o çe-
kim merkezi olacaktır. Öte yandan, hizipçi, kav-
gacı ve uzlaşmaz lider tipi, hangi partiye kazan-
dırmıştır ki?
Şu sırada, doğal olarak bir lider aranışı içinde
de herkes. CHP'li değilim, ama o partinin Türki-
ye'nin siyaseti içinde -olumlu yönde- bir yer tut-
tuğuna, daha doğrusu misyonuna inandığımdan,
benim de gönlümden geçenler var. İlk aklıma ge-
lenler de, Sayın Mümtaz Soysal la Fikri Sağlar
oluyor.
Önümüzdeki günler, CHP'yi yeniden "inşa" et-
menin günleri de. Şu ya da bu partiyi kurup onar-
maya benzemez bu. Herkes, olanca dikkat ve uz-
görüyle girmeli işin içine; çünkü sadece bir parti-
nin geleceği değil, bir bakıma Türkiye'nin gelece-
ğidir söz konusu olan...
Belediyenin paraları
KİPTAŞ'ta yok oldu
IVflYASE İLKNUR
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi, Recep Tay-
yip Erdoğan'ın başkan-
lığı dönemınde gecekon-
du önleme bölgelerinde
sosyal konut üretme' ıd-
diasıyla yola çıktı. Bu
amaçla belediye bünye-
sinde kurulan KÎPTAŞ'a
belediye kasasından tril-
yonlarca lira kaynak ak-
tanlmasına rağmen şir-
ketin zararda görünmesi
açıklanamıyor.
Yasalara göre beledi-
yeye ait gecekondu önle-
me bölgelerindeki arsa-
lann, sosyal konut üreti-
mine katkıda bulunmak
amacıyla kooperatiflere
tahsis edilmesi gerekir-
ken Recep Tayyip Erdo-
ğan, Ikitelli ve Kâğıtha-
ne'deki bu arsalan bele-
diye şirketi KİPTAŞ'a
sattı.
KİPTAŞ arsalan aldı.
ancak karsılığını hâlâ be-
lediyeye ödemedi. Sos-
yal İconut yerine lüks ko-
nut üretılen bu arsalarda,
konutlann yapımı da
KİPTAŞ'a verildi. Daha
temelleri atılmadan 2 bin
konutun parası KİP-
TAŞ'a peşin ödendi. Ko-
nut paralannı peşin alan
KİPTAŞ 'tan, büyükşehir
belediyesinin sattığı ar-
salann bedelini alma ko-
nusunda girişimde bu-
lunmaması anlaşılamı-
yor.Belediyenin zarar e-
den şirketleri arasında
KİPTAŞ da bulunuyor.
Peşin aldığı konut bedel-
lerini faize yatırması ha-
linde bile kâr etmesi ge-
reken şirketin zararda ol-
ması akla yatkın gelmi-
yor
KİPTAŞ'ın belediye-
ce Adapazan'nda hacze-
dilen bir gayrimenkulün
satış işini gerçekleştir-
mek üzere gazetelere i-
lan vermesi de yasalara
aykın bulunuyor. İstan-
bul Belediyesi sınırlann-
da hizmet üretmek ama-
cıyla kurulan bir şirketin,
nasıl olup da başka bir
şehirdeki konutun sahşı-
nı üstlendiği bilinmiyor.