Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1999 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Atanmışlar Demokrasi
İstiyorlar
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Nec-
det Sezer. Yüksek Mahkeme'nın kuruluşunun 37.
yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada, Türkiye'deki in-
san hakları ve demokrasi ayıbını dile getirdi.
Düşüncenin önüne engel konmaması gerektiği-
ni, düşüncenin açıklanması sırasında herhangi bir
dil yasağı getirmenın yanlış olduğunu, insan hak-
lannın artık bir ülkenin ıç sorunu olmaktan çıktığı-
nı vurgulayan Sezer, yasalarımızdaki kısıtlayıcı
maddelere dikkat çekerek "kızım sana söylüyo-
rum gelinim sen anla!" kabilinden bir dokundur-
mayla, Türkıye'de demokrasınin olmadığını söyle-
di.
Anayasa Mahkemesi Başkanı, Türkiye'de insan
hakları savunucularının mücadelelerini sürdüre-
ceklennin de canlı kanıtı olarak, herkese umut ver-
di.
Ama kabul etmek gerekir ki, bu umut uzun erim-
li bir savaşımın devam edecegi noktasında odak-
lanıyor, yoksa Sayın Sezer'in, bir çok kişinin de di-
leğine tercüman olan isteminın kısa sürede yaşa-
ma geçeceğı anlamını taşımıyor.
Türkıye çok partili rejime geçeli, yarım yüzyıldan
fazla oluyor. Ama bu çok partili rejim gerçekte ço-
ğulcu ve katılımcı bir demokrasi değil. Bizim çok
partili rejimimiz Yıldınm Gürses'in, çok enstru-
manla çaldırdığı alaturkaya benziyor. Gürses, çok
enstrüman koyunca, bizim müziği çok sesli yapt-
ğını sanıyor. Oysa, o aslında çok enstrümanlı, tek
sesli bir müzik, tıpkı bizim çok partili ama kimi ses-
lerin çıkmasına izin vermeyen biteviye sesli de-
mokrasimiz gibi.
Elli yılı aşkın süredir, parlamentolarımızdaoluşan
çoğunluklar, demokrasimızin bu eksiğini gidermek,
bu toplumu insan hakları ayıplarından kurtararak,
çağdaş dünya ıçındeki yerine oturtmak için kılları-
nı bile kıpırdatmadılar. Hatta kimileri kendilerine
sunulan kimi demokratik araçlan da, bünyemize
uymuyor diye kötülediler.
Geçen parlamentoya bakın! insan hakları ve de-
mokratikleşme konusunda tek olumlu adım atabil-
dimi?
Ne gezer!
Bu partamentodan demokratikleşme konusun-
da herhangi bir girişim bekleyenler, partılerin se-
çim bildirgesine göz atsmlar, MHP'nin programına
baksınlar. Gerçekleri orada görecekler, boş umut-
laria avunmak yerine gerçek bir demokrasi sava-
şımının gerekliliğini anlayacaklardır.
Bütün bu olaylar bir zamanlar medya köşelerin-
de at oynatan, ve her gelişme sonunda çarşafa do-
lanan numaracı cumhuriyetçileri getiriyor insanın
aklına. Onlar kendılerınce pek özgün bir ayırımla
çıkıyorlardı sahneye: "Atanmışlar ile seçilmiş-
ler".
Onlara göre seçılmışler, demokrasinin simgele-
ri ürünlerı ve koruyucularıydılar, atanmışların onla-
ra kanşmaya, hatta onlann oyunu demokrasınin sı-
nırları içinde oynamaları için bütün demokrasiler-
de var olan denetım mekanizmasını çalıştırıp, yap-
tırtmları uygulatmaya hakları yoktu. . . . .
Şimdı sormak istıyorum:
- Kim Ahmet Necdet Sezer?
Yanıt açık:
- Bir atanmış.
- Peki ne istiyor?
- Demokrasi ve insan haklanna saygılı özgürfük-
çü bir rejim.
- Peki şımdiye dek bu alanda seçılmişler ne yap-
tılar, şimdı ne yapacaklar?
- Emin olun hiçbir şey.
Evet, kısacası atanmışlar demokrasi istiyorlar
seçilmişler ıse bunu engelliyorlar.
Bu duruma sız ne diyorsunuz gidinin numaracı
cumhuriyetçileri?
Zonguldak
Maden işçisinin
katili ilkel koşullar
ZO\GULDAK(Cum-
huriyet) - Zonguldak"ın
Gelik beldesinde Türki-
ye Taşkömürleri Kurumu
(TTK) imtiyaz sahasın-
dakı kaçak ocakta mev-
dana gelen gnzu facıası-
na ilkel çalışma koşulla-
nnın neden olduğu, ocak-
ta çahşan işçilerin sigor-
tasının bulunmadığı be-
lirlendi.
Zonguldak Valisi İs-
met Metin tarafından ya-
pılan yazılı açıklamada.
Gelik'te, beş gün önce 2
kişinin ölümüne. 2 kişi-
nin de yaralanmasına yol
açan grizu patlamasında.
ocaktaki havalandırma
sisteminin sağlıklı şekil-
de oluşturulmamasının
büyük rol oynadığını bil-
dirdi. Söz konusu kaçak
kömür ocağınm yaklaşık
1 yıidır faaliyet gösterdi-
ğini belirten Metin. bura-
da çahşan işçilerin de Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Zonguldak
Bölge Miidürlüâü ıle
SSK Bölge Müdürlü-
ğü"nde kayıtlannın bu-
lunmadığının tespit edil-
diğini bildirdi. Vali Ismet
Metin açıklamasında şu
bilgileri verdi:
"Kömürün oluşumu
itibarıyla ocağın metan
gazj içermesi, havalandır-
manın yetersizliği sonucu
çalışma noktasında grizu-
nun birikmesi ve bunun.
ocaktaki elektrik veya ça-
hşanlann kullandığı kü-
rek, kazma ve el arabası-
nın birbirine çarpması so-
nucu oluşan kıvılcımla
patladığı düşünülmekte-
dir. Ocak havalandırma-
SL kiiçük bir vanb'latör ve
80'lik plastik boru ile sağ-
lanmaktadır. Aydınlatd-
ması ise elektrikle tehlike-
li bir şekilde vapılmakta.
Kömür kazmayla kazıl-
makta olup, el arabası ve
250 kilogramlık vagon-
laıia yeryüzüne çıkartd-
makta. Çalışanlar ilkel
koşullarda çalıştınlmak-
ta ve ocakta gaz ile hava
ölçümü cihazı bulunma-
makta. İşçilere baret
(kask) verilmemekte."
Metin açıklamasında
aynca. bölgedekı yerle-
şim bırımlerinde. başka
kaçak kömür ocaklannın
faaliyet gösterdiklerini
söyledi.
Gnzu patlamasının ol-
duğu kömür sahasının sa-
hibi Mustafa Boz, çıka-
rıldığı Nöbetçi Mahke-
mece, 4 ila 10 yıl hapis
cezası ıstemiyle tutukla-
narak, Be> cuma Ûzel Tip
Kapalı Ceza ve Tutuke-
vi'ne konulmuştu.
Denetim yok
Ote yandan. Zongul-
dak Valiliği'nce kaçak
kömür ocaklanyla müca-
dele kapsamında 1995
vıhnda oluşturulan ve
Türkive Taşkömürleri
Kurumu (TTK), Karael-
mas Elektrik Dağıtım
A.Ş (KEDAŞ). Orman
Bölge Müdürlüğü, İl Em-
niyet Müdürlüğü. tl Jan-
darma Komutanlığı'ndan
uzmanlann yer aldığı
"Acil Müdahale Ekiple-
ri"nın, bugüne kadar sağ-
lıklı olarak denetimlerini
yürütmedikleri öne sürül-
dü.
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, başkanlık divanı üyelerinin istifasmı kabul etmedi
4
Dere geçilirken at
ÇiDer-Direniyor
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP
lideri Tansu Çiller. kendisine "istifaet" bas-
kısı yapan parti içi muhalefete. "Dereyi ge-
çerken atdeğiştirilmez" yanıtını vererek ge-
nel başkanlıktan aynlmaya yanaşmadı. Çil-
ler. seçim yenilgisinden sonra "nezaketen"
istifalannı sunan başkanlık divanı üyeleri-
nin istemini de "Sonunluluk, delegesinden
genel başkanına kadar herkesindir. Tek so-
nımlu siz değüsiniz, bu konudaki karan yet-
küiorganiar verir" diyerek geri çevırdi. Çil-
ler'e karşı muhalefet bayrağını açan Şanlı-
urfa Milletvekili Necmettin Cevheri ıse
"Hiçbir DYP'li bu duruma raa oünaz" di-
ye tepki gösterdi.
DYP lideri. dün partısinin başkanlık di-
vanmı toplayarak durum değerlendirmesi
yaptı. Toplantıda Seçim Işleri Başkanı Ha-
san EkincL Teşkilat Başkanı Mehmet Göl-
hanın da aralannda bulunduğu bazı divan
üyeleri "seçim yenilgisüıin sorumiuluğunu
üstlenerek" istifaya hazırolduklannı bildir-
diler. Çiller. "sorumluluğun herkese ait ol-
• Çiller, partisinin başkanlık divanı toplantısında muhaliflerin
'istifa et" baskısına boyun eğmeyeceğini gösterdi. Ağar ve Toptan'ı
eleştiren Çiller. "Liste başı olup seçilemeyenlere de, sokaktan
partiyi yönlendirmeye kalkanlara da hesap vereceğimiz tek yer
yetkili organlardır, DYP'nin kongresidir'7
dedi.
duğu, bu nedenle de istifaya gerek olmadığı
gerekçesiyle" ıstemleri geri çevırdi.
Hasan Ekinci. lıste başı olan ısimlerin se-
çimi kaybettikten sonra "muhalif" hareke-
tın başına geçtiğine dikkat çekerek "Herkes
kapısının önünü süpürsün. Liste başı isim-
lereseçimiÇillermi kaybettirdi" dedi. Ekin-
ci toplantıda aynca, "muhalif çıkışlanyla"
dikkatçeken NahitMenteşe'yı de "Siz,Nec-
mettin Cevheri, İsmet Sezgin, 1987'dedese-
çüemediniz. O zaman DYP 50 kişiyle Mec-
lis'e girdi, bize 'mini muhalefet" dendi. O
zaman genel başkan değişsin demiyordunuz
da niçin şimdi diyorsunuz" dive tepki gös-
terdi. Bunun üzerine Menteşe, seçim yenil-
gisinin ardından partinin toparlanmaya ge-
reksinimi olduğunu. özeleştiri yapılması ge-
rektiğini söyledi. Toplantıdan sonra açıkla-
ma yapan Çiller. isim vermeden partı içi
muhalefetin önderi Köksal Toptan ve Meh-
met Ağar'ın girişimlerinı eleştirdi. "Liste
başı olup seçilemeyenlere de, sokaktan par-
tiyi yönlendirmeye kalkanlara da hesap ve-
receğimiz tek yer yetkili organlardır,
DYP'nin kongresidir" diyen Çiller.
DYP'nin geleneğinde "Dere geçilirken at
değjştirme olmadığını" söyledi
Muhalefetin 2000 planı
Çiller'i "olağanüstü kongre"yi toplaya-
rak devirme hesabı yapan ve CevherTnin li-
derliğini gündeme getiren parti içi muhale-
fet ise hedeflenni. DYP'yi "Demirel çizgi-
sine döndürme" olarak koydu.
ınezKulislerde. partinin Cevheri'nin liderli-
ğınde "klasikçizgisinedöndürülmesininar-
dından" görev süresi 2000 yılı Mayıs aym-
da dolan Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel'in yeniden genel başkanlığa getirilece-
ği senarvolan konuşulmaya başlandı. Kulis-
lerde Ağar'ın da Demirel'e yakın bir isim
olduğuna dikkat çekilirken "Ce\heri, geç-
mişte Çillcr'in yamndayer alarak Demirel'e
ta>ır koydu. Demirel, Ağar'ıCevheri'yeter-
cih edebiür" yorumlan yapıldı.
Necmettin Cevheri ise dün işlemlerini
yaptırmakıçinTBMM'yegeldiğindegaze-
tecilerin "Çiller'egitdedinizmi''sorulany-
la karşılaştı. Cevhen. iç sorunlan konusun-
da konuşmak istemediğıni vurgularken
"Hiçbir DYP'li bu duruma razı olamaz.
DYP sıkıntı içindedir*' dedi.
Ağar da Türkiye'de bundan sonra siyase-
ti tabanın. milletin "tanzim edeceguıi" sa-
vunarak DYP liderliğine gelip gelmeyece-
ğine. kongrede aday olup olmayacağına da
milletin karar vereceğini söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit, ANAP ve DYP'deki tartışmalan izlediğini söyledi
6
Gelişmeler lıükümeti etkfleyebilir'
GtRNE
(Cumhuriyet) -
DSP Genel
Başkanı ve
Başbakan Bülent Ecevit
hükümet sorununa çözüm
ararken ANAP ve DYP'dekı
gelışmelerin gözlenmesı
gerektiğını belırterek "Bu
gelişmeier hükümet
arayışlannı etkileyebUir" dedi.
DSP lidennin, özellikle
DYP'deki muhaliflerin
etkinlığinı ızledıği. Tansu
Çiller'ın genel başkanlıktan
düşürülmesı durumunda
"DSP-ANAP- DYP"
koalisyonunu MHP'lı
seçeneklere yegleyeceği
belirtildi. MHP ile koalisyon
hükümeti kurulması
konusunda karar vermekte
güçlük çeken Ecevit, ANAP
ve DYP'deki ıç gelişmeleri
izliyor. Girne'de gazetecilerin
sorulanru yanıtlayan Ecevit,
KKTC Cumhurbaşkanı Raııf
Denktaş ile görüşüp
vedalaştıktan sonra bugün
Ankara'ya döneceğıni
söyledi.
2 Ma>Ts'tan sonra...
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'ın yurda döndüğünü,
2 Mayıs'ta TBMM'nın
toplanarak yemın törenınin
yapılacağını anımsatan
Ecevit, daha sonra hükümet
kurulmasına yönelik
ışlemlerin başlayacağını
belirtti.
Ecevit, "Bazı sorulara yanıt
verme zamanı gelmedi"
demesine karşm bir
gazetecinin. "Cumhurbaşkam
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Girne'de gazetecflerin biikümede ilgili sorulanm yanıtliKİı.
yurda döndü. Seçim sonuçlan
ilan edildi. hükümeti
kurmakla görevlendirilmeniz
beklenivor. Düşünmek için
gekiiginiz KKTC'den
kafanızda net bir koalisyon
formülüyle Türkiye'ye
dönüyor musunuz" sorusu
üzerine şöyle konuştu:
"Hâlâ bazı bilinmezler var.
Ben dünkü (önceki gün)
konuşmamda 'bilinmezler'
derken, sadece seçim
sonuçlannın kesinkşmesini
ifade ediyor değildim. Aynı
zamanda bildiğiniz gibi
özellikle bu seçimden ağır
yenilgiye uğravan partUerin
kendi iç gelişmeleri de bir
ölçüde hükümet arayışlannı
etkilevebilir. Tabii ne kadar
süre içinde bu partilerin iç
sorunlarına ilişkin yeni
adımlar atılacak. kararlar
alınacaktır. Bunu bilmiyoruz,
ama hükümet sorununa
çözüm ararken bir vandan o
gelişmeleri de bir izleyici
olarak gözlemlemek
istivordum."
^ e n û z vakit erken'
Henüz kendisine görev
verilmediği gerekçesiyle
hükümet formüllerine ilişkin
sorulan yanıtsız bırakan
Ecev it. bir gazetecinin,
"MHP'ye uzak durduğunuz
sö>1enht)r"' sözlerı üzerine.
"Ben şimdilik bu gibi sorulara
yanıt vermiyorum'' dedi. Bu
konulara gırmek için vaktin
henüz erken olduğunu
kaydeden Ecevit, hükümetin
ne zaman kurulabıleceğıne
ılışkm soru üzenne de "O
konularda ben kendimi
bağiamak istemiyorum.
Bakarsınız çok çabuk sonuç
alınır. bakarsınız biraz uzar"
diye konuştu.
Ecevit. "Diger partilerin iç
gelişmelerini göziemek gerekir
dediniz. Bu durumda MHP'ye
biraz mesafeli mi
bakıyorsunuz" sorusu üzerine
de şu görüşleri dile getırdi:
"Hayır. ama biliyorsunuz iki
partinin ovlan yetmiyor. En az
3 partili bir koalisyon
gerekiyor. O bakımdan
muhtelif partilerin içe dönük
çalışmalan. arayışlan da
hükümet olanaklannı
etkiliyx)r."
'Ambargo yararsız'
Kıbns konusunda da
açıklamalarda bulunan Ecevit,
bu sıralarda adayla ilgili kaygı
verici bir durumun
olmadığını, ancak Türkiye'nin
bu konuda çok dikkatli olması
gerektiğını kaydettı.
"Türkiye'nin gündeminde
KKTC'nin her zaman çok
önemli bir yeri vardır ve
olacakbr" diye konuşan
Ecevit, son yıllarda iki ülke
arasındaki ekonomik ve siyasi
ilişkilenn günden güne
gelıştığını belirterek şunlan
söyiedı. • fî î "
"Bundan Rum tanfi rahattıi
olabiiir. fakat şunu bilmeliler
ki KKTC üzerine koyduklan
ekonomik ambargo devam
ettiği sürece ve AB'nin
ambargosu devam ettiği
sürece, Türkhe ile KKTC
arasındaki ilişkiler de hı/Ja
geliştirilecektir. Böv lelikle
aslında KKTC'nin avn bir
devlet kimliği bulunduğu
gerçeğini herkes anlamış
olacaktır. Kısacası bu
ambargo baskılanndan Idmse
hiçbir sonuç ekle edemez.
ancak Türkiye Cumhuriyeti
ile KKTC arasındaki
ilişkilerin büsbütün
derinleşmesine yol açmış,
olurlar."
Karşıtlannı yanıtlayan ANAP lideri Yılmaz, kongrenin sorunlan çözmeyeceğini söyledi
Muhalîfler 6
seçimli kongre'yi zorluyor
• ANAP'ta adı genel
başkanlık için geçen
tlhan Kesici, önemli
olanın arkadaş değil,
halk güveni olduğunu
savunarak
"Yılmaz ve Çiller,
Türkiye'nin önünü
tıkıyor" dedi.
DÜRDANE KIRÇUVAL
İş çevreleri seçim sonuclarını değerlendirdi
PotronkurMecüsfeteftknuıtistiyor
ANKARA -
ANAP Genel
Başkanı Mesut
Yılmaz'ın ağır se-
çim yenilgisinin
ardından. sert tartışmalara ne-
den olan ve "kartel partisi",
"adayhklar dolarla satüdı" gibi
eleştınlerin gündeme geldiği
Merkez Karar Yönetım Kurulu
(MKYK) toplantısında aldığı
"güven" de yeterli bulunmadı. Olası
genel başkan adaylanndan eski Bursa
Miiletvekili Ühan KeskL "Demokrasi-
lerde genel başkanlar arkadaş değil
halk güveni arar. Halk da güvensizlik
oyu vermiştir. Bunun geregi vapılmaİH
du-" dedi. Yönetimin istekli görünme-
sine karşın MKYK'de hükümete gir-
meme görüşü ağırlık kazandı. Bunun
üzerine yetki almasına karşın Yılmaz,
gelecek önerileri MKY'K'de değerlen-
dirme sözü verdi.
ANAP'ın önceki gün gerçekleştiri-
len ve yaklaşık 11 saat süren MKYK
toplantısında, seçim yenilgisinin fatu-
rası Mesut Yılmaz ve Başkanlık Diva-
nı'naçıkanldı. 55. hükümetin ANAP'a
değil DSP'ye kazanım sağladığinı vur-
gulayan Yılmaz, "28 Şubat sendro-
mu"nun da seçim yenılgısini hazırla-
dığını söyledi.
Seçimli olağanüstü kongre istemle-
Ekonomi Servisi - TÜStAD ile Anka-
ra, Istanbul ve Izmir Sanayi Odası yöne-
ticileri yaptıklan seçim değerlendirmele-
rinde, hükümetin bir an önce kunıiması-
nı, 2 Mayıs'ta açıiacak olan TBMM'nin
de hızlı icraat yapmasını istedi.
Türk Sanayicileri ve tşadamlan Derne-
ği (TÜSİAD) Yüksek Istişare Konseyi
Başkanı Bülent Eczacıbaşi, herhangi bir
hükümet formülünü destekleyen ya da
savunan bir konumda olmadıklannı be-
lirtti. Parlamentodan çıkacak olan hükü-
mete yardım amacıyla TÜStAD'ın ça-
lışma içinde olduğunu kaydeden Eczacı-
başı,"Yeni hükümet nasıi kunılursa ku-
nılsuB, uyumlu bir ortakbk çıkrtıası ha-
linde, Türkiye'de olumlu gehşmeter ola-
cağma inamyorum" diye konuştu.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı
Zafer Çağlayan da Meclis'in yaz tatili
yapmadan saniye saniye çalışması gerek-
tiğıni söyledi.
"Liderier suhasınm halen devam etti-
ğmi,ekonomi ile siyasetin birbiriv İ€ örtüş-
mediğini, siyasetin geri kakfağuu görüyo-
ruz" diyen Çağiayan, Mecüs "in 20. dö-
neminde 1200 gün çalıştığını, bu dönem-
deki maliyetinin 200 trilyon lira, günlük
maliyetinin ise 180 milyar liraya ulaştı-
ğını öne sürdü.
"18 Nisan Genel Secimleri Sonras
Ekonomide Alınması Gereken Onceükli
Önlemkr" gündemiyle toplanan Istan-
bul Sanayi Odası Meclisi'ndebirkonuş-
ma yapan başkan Omer Dinçkök seçim-
de hıpçmlık, kavga, ıtişme kakışma, dev-
letin gücünü devlet için değil, kendi için
yönlendiren eğilimlerin prim yapmadığı-
nı, din düzenini devlet düzenine uygula-
ma hevesinde olanlann da seçim sonuç-
lanndan payını aldıgını söyledi. İSO Yö-
netım Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi
de "Bu yaz tatfl degü. is vapahm" dedi.
tzmir Ticaret Odası (IZTO) Yönetim
Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da si-
yasetin yeni hükümeti milletin tercîhi
doğruitusunda oluşturmak zorunda ol-
duğunu söyledi.
rine "Ben kongreden. seçimden kaçmı-
yorurn ama bu, problemlerin çözümü-
ne yardımcı olmaz" karşılığını veren
Yılmaz, .hükümete girmeme eğilimi-
nin ortaya çıkması üzerine aldığı yet-
kiye karşın gelecek önerileri
MKYK'de değerlendireceğini söyledi.
Yönetimde istikrar ve ülke v aran ge-
rekçesiyle hükümete girme eğilimi ol-
masına karşın yalnız muhalifler değil
Yılmaz yanhlan da muhalefette kalma
yönünde görüşlerini daha yüksek ses-
le dile getirmeye başladılar.
Partisinde bir yönetim mücadelesi
bulunmadığını ve Yılmaz'ın genel baş-
kanlığından memnun olduğunu dile
getiren lzmir Milletvekili Işın Çelebi,
ANAP'ın muhalefette kalmasının da-
ha doğru bir davTanış olacağını söyle-
di. Çelebi, Türkiye'nin sorumiuluğunu
DSP ve MHP'nin alması gerektiğini
söyledi.
Aday gösterilmediği için yeniden
milletvekili seçilemeyen tlhan Kesici,
Mesut Yılmaz'ın MKY'K'den aldığı
güvenin anlam ifade etmediğini ilen
sürdü. Kesici, "Demokrasilerde güven
seçünlerie tazelenir" dedi.
Merkez sağ partiler ANAP ve
DY
r
P"nin içindekı durumun inanılmaz
ölçüde benzerlik taşıdığını kaydeden
Kesici. şunlan söyledi:
"ANAP ve DYP genel başkanlan
parti yönetimlerini devraldıklannda.
partilerinin oy oranlan vüzde 27 ile 30
arasındaydı. Girdikleri ilk seçunlerde
her iki parti de yüzde 21.5 oranında oy
aldı. 1995'teoy oranlan vüzde 19.5'ege-
riledi. 1999'da da yüzde 12.5 oranında
q> aldılar. Medya desteklisi var, destek-
sizi var. Fark etmiyor. Seçmen her iki-
sini de en ufak bir farkhhk arzetmeden
cezalanduiyor. Demek ki, her iki parti
de aynı genel başkanlaria seçime girer-
se barajın altında kaiacak. Merkez sağ
partilere oyvermekten vazgeçen.vatan-
daşlar geçen sefer FP'ye, bu sefer de
MHP'>l
e oyverdi. Bu h'derler vatandaş-
lan uçlara mecbur bırakıyor."
İstifaya yanaşmayan ANAP lıden
Yılmaz ile DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in Türkiye'nin önünü tıkadığını
ıleri süren Kesici. halktan güvenoyu
alamayan bu liderlerin partilerinin ba-
şından aynlmalan gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin önünde iç ve dış alanda
pek çok ağır sorunla karşı karşıya bu-
lunduğunu anlatan Kesici. ANAP ve
DYP liderlerinin bu koşullarda daha
fazla direnmemelen gerektiğini söyle-
di. Kesici, "Seçûnlerden sonra 3 gün
evlerinden dışarı çıkamayan liderier,
şimdi 'Arkadaşlar bize güven verdi' di-
yorlar. Ama demokrasilerde genel baş-
kanlar güveni arkadaşlannda değil
halkta arariar" diye konuştu.
'Eski anlayış terk edilsin
MHP'de
milliyetçilik
tartışması
ANK\RA
(Cumhuriyet
Bürosu)-MHP'li
akademisyenler,
"miUiyetçilik"
yaklaşımı konusunda
yeni bir tartışma
başlattı. Türk-lslam sentezini
savunan MHP yanlısı
akademisyenler tarafından ayda bir
yayımlanan "Türk Yurdu"
dergisinde. çağın değişen ve gelişen
koşullan çerçevesinde MHP'nin eski
milliyetçilik anlayışından
vazgeçmesi gerektiği sa\xınuldu.
Dergınin son sayısında yer alan
yazılann hemen hemen tümü
"Milliyetçilik, Turancüık ve Türkiye
vatandaşhgı" konulanna aynldı.
Cumhuriyet Üniversitesi öğretim "-'"
rtiyası Doç Dr Ahmet Turan \lkan,
MHP'nin "TürkiyeTürklerindir"
anlayışından artık vazgeçmesi
gerektiğini belirtti. Alkan, "Türk
olmak, Türk milliyetçisi olmanın
makbul vasıflarından biridir ama
jeterli değiidir. Anlamlı bir
beraberiik için kâfi gelmeyebüir.
Türkler ile Kürtler arasındaki
etnisite farklılığı yerine 'aynı inanç,
gelenek ve tanh içinde yan yana
yaşama" paydası aknSitiye
geçirihnelidir" dedi.
Türkiye'deki bütün problemlerin .
"miUi ve milliyetçilik'' kavramlanna
son yüzyılda kazandınlan
kutsallıktan kaynaklandığını savunan
Alkan. şunlan söyledi:
"Bu konuda serinkanh olmaya
çalışmahviz. 'Gayri-milli' bizim için
dünyanın sonu demek, 'milli' ise
başta din olmak üzere, kültürümüz,
geleneklerimiz demek. Bu yaklaşun,
muhteviyatındaki kutsallaşOncı
faktörierden ötürii milli ve
milliyetçilik kavramlarını anlama ve
tenkidin dışına, tartışılmaz bir
mevkie, bir inanç mevzüne
verleştiriyıor. Birilerinin gözlerimizin
içine baka baka Türk devletini
elinıizden alacağını sanmıyorum."
Sevket Bülent Yahnici
'Kimse
MHP'den
korkmasın'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Seçimlerden ikinci parti olarak çıkan
MHP, Başbakan Bülent Ecevit'i
izliyor. Genel Merkez"de olası
koalisyon pazarlıklan üzerine "beyin
cimnastigi" yapıldı ve istenecek
bakanhklar üzerinde çalışıldı.
MHP Basın Sözcüsü Şevket Bülent
Yahnici, partilerinin iktidar olması
durumunda toplumun gerginleşeceği
iddialannın doğru olmadığını
savoınarak "Gerginleşmeyiz, kimse
korkmasın" dedi. Yahnici,
ünıversitelerdeki olaylarla ilgili
bilgisi olmadığını söyledi.
MHP beklemede
Başbakan Bülent Ecevit'in KKTC'de
olası koalisyon formülleri üzerinde
çalışması üzerine MHP'de de
bekleme karan alındı. Bu nedenle
belirlenen Başkanlık Divanı
üyelerinin dışında basına demeç
vermek ve dığer partili yetkililerle
gizli görüşme yapmak Genel Başkan
Devlet Bahçeli tarafından yasaklandı.
Genel Başkan Yardımcısı Şevkat
Çetin, 1 Mayıs'ta teşkilat
merkezlerinin kapatılarak, pikniğe
gidilmesı yönünde genelge
gönderdiklerinı söyledi.