Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 NİSAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Baykal ve arkadaşları
için önerilerMüdafaa-i Hukuk, Redd-i llhak cemiyetlerinden gelen
CHP'yı, tarihi çizgisinden saptırarak; eciş bücüş, ne de-
oğı, ne ıstedıği belli olmayan "halksız" bir parti halıne ge-
tren Deniz Baykal ve arkadaşlarının omuz omuza, diz
dze, göz goze, bırbirlerinden hiç ama hiç aynlmadan yan
yana olacakları yenı alanlar, örgütler bulmakta zorlanma-
yacakları açıktır. Hep bırlikte Amerıka'ya gidip Moon ta-
rkatına üye olabilir, tarikat içinde gümbür gümbür ikti-
cbra gelebilirler.
Ricky Martin Fan Kulüp kurabılir, şimdiye değin yü-
z.ne bıle bakmadıkları gençlerle haşır neşir olabilirier.
Tony Blair Muhipleri Cemiyeti'nı oluşturabilir, yeni
sol" duşuncenın evrensel gelışımıne katkıda bulunabi-
li«er. Antalya ve Havalisi Sınırlı Sorumlu Domates Üreti-
cieri Kooperatifi'ne üye olabilir, eğer orayı da salçaya çe-
vrmezlerse "piyasacı" öngörülerini yaşama geçirebilir-
le. "Senin de olsun!" sloganı gereği "Denızın Dostlan"
adı altında çok ortaklı bir şirket kurabilir, seçim bildirge-
snde dile getîrdikleri gibı "mülkiyeti tabana yaymak, top-
lun yaran ve şeffaflığı gözetmek" hedeflerine ulaşmak
amacıyla özelleştimne ihalelerıne katılabilirler. Denız Bay-
kal ve arkadaşları, bunların hepsini özgürce yapabilirler.
CHP seçmeni açısından hiçbir sakıncası yoktur.
• i
m mm\ SIK KANSC
Canınız Sagolsun!Elazığ halkı, Susuriuk '-
davasında yargılanan
Mehmet Ağar'ı büyuk
çoğunlukla TBMM'ye taşıdı.
Malatyahalkıda; babası
Turgut Özal iktidardayken
anayasa ve yasalara aykın
televizyon kanalı açan,
"prensler" diye nitelendirilen
yakın arkadaşlan devlet
bankalannın, kamu
kuruluşlannın başına getirilen
Ahmet Özal'ı Meclis'e
gönderdi.
Devlet içinde örgütlenen
çete ilişkileri nedeniyle
hakkında soruşturma açılan
Mehmet Ağar ıle Isvıçre
bankalarında gızlı hesaplan
çıkan bir ailenin ferdi olan
Ahmet Özal, milletin vekili
oldular. Çocuk yaştaki
çocuklara işkence
yapılmasına ilişkin davayı
yakından izleyen Sabri
Ergül, SEKA'nın binlerce
dönümlük arazisinin özel
şirketlere "bedava"
verilmesine, SEKA'nın Izmit
fabrikasının binlerce işçinin
kapı dışan edilmesi pahasına
kapatılmasına karşı savaşım
veren Bekir Yurdagül, enerji
alanında yapılan
özelleştirmelere ulusal
çıkarlar açısından direnen
Yatağan'daki yurtsever işçi
lideri Erol Soğancı, geri
bıraktırılmış Anadolu
insanının sıkıntılannı onlarca
krtabtyla dile getirmiş,
binlerce çocuğu yetiştirmiş
çilekeş öğretmen-yazar Talip
Apaydın ile bir başka değerli
yazar Erhan Bener ise
milletin vekili olamadılar.
Sevgili halkımız, canın
sagolsun...
"Bir musibet, bin nasihattan yeğ-
dr."
CHP'nin bugünkü durumuna cuk
oturan bir atasözü.
CHP'yi seçim yenilgisinetaşıyan yö-
neticilerin tutumu nedeniyle partiden
Oışlanmtşya da kimi kaygılarta örgüt-
ten uzak durmuş isimlerin, 19 Nisan
sabahından itibaren kurumsal yapı-
yı yeniden güçlendirmek için hareke-
te geçtikleri gözleniyor. CHP'ye gö-
nül bağı olanlarla görüştük. ıçterini
döktüler:
Erol Tuncer (Eski CHP Genel Sek-
reter Yardımcısı): Parti sıkıntıda. yar-
dıma ihtiyacı var. Artk hizipti, kavgay-
dı, birbirimizi yiyerek bir yere varama-
yız. Parti içi geniş bir uzlaşmayla so-
nuç alınabilir. CHP, köklü, gelenekle-
ri, örgütü yaygın olan bir partidir.
CHP'de görev yapmak isteyen, an-
cak partiye sokulmamış çok büyük
bir kadro potansiyeli vardır. Şimdi bu
mekanizmalart harekete geçirecek
CHP'yi ayağa kaldırmakbir yönetim anlayışı ve yönetime ih-
tiyaç duyuluyor. Genış bir uzlaşmay-
la oluşturulacak bir yönetim eliyie
üyejik, örgütlenme, program ve ide-
oloji konulan dipten doruğa yenilen-
meli. Partiyi yeniden ayağa kaldır-
mak için verilen bir görevi seve seve
yaparım.
Yekta Güngör Özden (ADD Baş-
kanı): Bir kere CHP'nin yönetim ve
yöntem hatalan açık. Mustafa Ke-
mal'in partisinin, devlet kuran parti-
nin başına gelen durum katlanılacak
gibi değil. Halka yaklaşımda yanlış-
lıklaryapıldı. llkelerden ödün verildi.
Tepeden inmecilikle insanlar küstü-
rüldü. Toplum gerçekleri göz ardı edil-
di. Herhalde yetkilı organları değer-
lendirme yapacak ve devlet kuran
parti yeniden ayağa kaldınlacakttr.
Emin Değer (Eski CHP üyesi, hu-
kukçu-yazar): Cumhuriyetin temel il-
kelerine, Kemalizme, anti-emperya-
lizme, tam bağımsıziığa sahıp çıka-
cak. partinin temel ilkelerinden bugü-
ne kadar ödün vermemiş, çıkannı dü-
şünmemiş bir kadronun içinde her-
hangi bir beklentisi olmadan, salt bir
nefer gibi çalışmaya hazınm.
Prof. Dr. Çetin Yetkin (Müdafaa-i
Hukuk Dergisi Yönetmeni): Partiyi bu
hale getiren yönetıci kadronun değiş-
mesi koşuluyla cumhuriyetçilere, Âta-
türkçülere düşen görev, CHP'yi fik-
ren, manen ya da doğrudan üye ola-
rak desteklemek olmalıdır. Turk insa-
nı içten ve dıştan sıkıştırılmış durum-
da. İnsanlar, öncelıkle dert ortağı arar-
lar. Bu dertlerini dile getirenleri dost
bilirler. Ikinci aşamada bu dertlere
çözüm arartarCHP, bir kadro hare-
keti ile işte bu konuma getirilmelidir.
Cahtt Angın (Eski SHP Genel Sek-
reteri): CHP, tam bağımsızlıkçı ek-
sende, altıoku temel alan geleneksel
çizgisine oturtulmalıdır. Bir lider, bir
hizip partisi değil, bir düşünce parti-
si olmalıdır. Bu da, ancak partinin ta-
rihsel kimliğine sahip çıkan bir kad-
ro ile olur.
Prof. Dr. Alpasian Iştklı (CHP PM
yedek üyesi): CHP'nin öncelikleyap-
ması gereken bu yenilgiye doğru ta-
nı koymaktir. Kimilerinin CHP'nin Ata-
türkçü olduğu için, yeniliğe ayak uy-
duramadığı için başarısızlığa uğra-
dığını iddia ettikleri görulüyor. Oysa,
onlann yenilık dedikleri Mustafa Ke-
mal'in temsil ettiği çızginin daha ge-
risinde, 19". yüzyıl vahşı kapitalızmi-
nin diriltilmesine katkı sağlamak ol-
muştur. Yapılması gereken, Kema-
lizme çağdas bir yorum getirerek ye-
niden sanlmaktır.
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMİROĞLU
Seni Unutmayacağız Tekin Ağabey
Baha Ağabey'in (Bodu-
roğlu) o eski, güzel şarkısını
gel de anımsama:
"Uzanmış bir el bizden, bir
ömür bıçıp gider
Hersaat içimizden birinı se-
çip gider..."
JK,G,uzehm nisan ayı, ölüm
iacılarının yoğunlaştığı bir za-
mana dönüşürken, doğa o
görkemli uyanışına es vermi-
yor. Bizden önce olduğu gi-
bi şimdı de "hayat devam edi-
yor", bizden sonra da edecek.
Ne güzel!
Önce Dinozor'dan karika-
türcü arkadaşımız Musa Gü-
müş, halkımızın bitmeyen çi-
lesi trafik kazasına babasını,
kardeşini veyeğenini kurban
verdı. Sonra yazar dostumuz
Celalettin Başçakır'ın ba-
bası uzun zamandır direndi-
ği amansız hastalığa yenık
düştü.
. Ve Tekin Aral.
Sevgili Tekin Ağabey.
llkokul yıllarımdan başla-
yarak yazılarını okuduğum,
Piç Yavuz'lu, Cangöz Tacı'li,
Tilt Mahmut'lu maceralarını
ezbere bildiğim, bir gün aynı
dergide çalışacağımı, mesai
arkadaşlığı yapacağımı aklı-
ma getırmeden okuldan çıkar
çıkmaz yönetmenliğini yaptı-
ğı Fırt dergisini alıp yolda oku-
ya okuya eve gittiğim Tekin
Ağabey.
Türk mizahına yaptığı kat-
kılan herkes biliyor, çokyazıl-
dı. Sadece "Salacak Öyküle-
ri" bıle bir mizahçı olarak üs-
tüne düşeni yaptığını göste-
riyor.
Çizerlığı, yazarlığı dışında
hepımıze ağabeylik yaptı,
önümüzü açtı. Keyifli ve içli bir
gönül adamıydı.
1990 Dünya Kupası için o
zamanlar Mecidiyeköy'de bu-
lunan dergimizde aramızda
para toplayarak televizyon al-
maya çalışırken, Tekin Ağa-
bey bir gün dergiye televiz-
yonla gelerek şahane bir "kı-
yak" yapmış, herkese para-
ları geri ödenmişti!
Dergi, Yeşilyurt'ta bir çatı
katına taşındıktan bir süre
sonra alt katımızda "dernek
süsü verilmiş bir kumarhane"
açıldı. "Dernek" kurucuları,
dergilerimize ilan vermek is-
tediler. Tekin Ağabey,
- Ne ilanı vereceklermiş ki
oğlum, dedi, okeye dördün-
cü mü arıyorlarmış?..
Seni unutmayacağız Tekin
Ağabey...
Derin 'Devlet'
yüzeye çıktı!
Türk seçmeni titreyip ken-
dine döndü!
MHP'nın yaptığı oy patla-
ması hemen hemen herkesi
şaşkına çevirdi.
Azman medya, şovenizme
"millenium cilalan" atmaya
çalışıyor. Bu, şaşılacak birşey
değil. Onların anlayışı, herza-
man iktidara yakın olmak, her
türlü güce tapmak üzerine
kurulu. "Ecevit ile Bahçeli
birbirine çok benziyor, heriki-
si de Tekel 2000 ıçiyor, her
ikisi de çay tiryakisi, her ikisi
de kredi kartı kullanmıyor"
şeklinde haberlerle bir DSP-
MHP birlikteliğinin yolu yapı-
lıyor. Bülent Ecevit, eskiden
de olsa "solcu" olduğun unut-
mamalı. DSP'ye verilen oylar
MHP'yi hükümete taşımak,
önemli bakanlıkları ülkücü
kadrolara, sokaklan post-mo-
dern komandolara teslim et-
mek amacını taşımıyordu.
Milliyetçilik rüzgârı, seyyar
satıcıların tezgâhlarına üç hi-
lal bayraklarını, bozkurt pos-
terlerini taşımaya başladı bi-
le. Sırf isminden dolayı "Mil-
liyet" tiraj patlaması yaparsa
şaşmamak gerek!
Bu arada, MHP yönetimi
imaj değişimini tabana yay-
mak için ülkücü gençlere "Be-
şeri Münasebetler" derslerı
veriyormuş.
Bu derslerde tabana tav-
siye edilen davranışlardan
bazıları şöyle:
• Parlak renkli giyim ve be-
yaz çoraptan uzak durun.
• Dişler iki defafırçalansın.
• Sert tokalaşmadan kaçı-
nın, tokalaşırken mutluluğu-
nuzu gözlerinizle destekle-
yın.
• Kafatokuşturmayın.
• Soğan, sarmısak yeme-
yin ve az sigara ıçın.
Benim de bu "Beşeri Mü-
nasebetler" dersine bazı na-
çizane önerHerim olacak. Ye-
ni binyılda fürkiye'yi yönet-
mesi olası gençlere şu tavsi-
yeler de verilmelidir:
• Bulmacalarda sadece
'soldan sağa'ları çözün, yu-
kanya-aşağıya kanşarak oto-
riteyi bozmayın!
• Sarkık bıyıktan kaçının.
Bıyıkları yukarı burarak imaj
değiştirin. Nostalji yapmak
istediğinizde amuda kalka-
bilirsiniz!
• Herkes 80 öncesi öldü-
rülen aydınlann kitaplanndan
en az iki tane okuyarak ken-
dini geliştirsin!
• "Ötüken yolu yokuştur I
Kafalan tokuştur" gibi şarkı-
lar yerine Ercan Saatçi din-
leyin!
• Söylemi yumuşatın. "Ya
devlet başa, ya kuzgun leşe"
yerine "Ye devlet başa, ya Iz-
zet Altınmeşe" sloganını kul-
lanın.
"Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş kampanyast" - 23
Susuriuk çetesi cezalandırılsın!
Düşünce
suçunda
aypımcılık
Yazar-yayıncı Muzaffer llhan Er-
dost hakkında "Üç Sıvas" adlı ki-
tabından dolayı verilen ceza kesin-
leşti. Erdost'un yargılanma süreci
içinde gerek uzmanlar, gerek bilim
insanlan, gerekse hukukçular kita-
ba ilişkin görüşlerini açıkladılar. Özet-
le dediler ki:
"Erdost, Üç Sıvas kitabında sav-
landığı gibi bölücülük kastı ile hare-
ketetmemiş, tam tersine ulusal bü-
tünlüğü savunmuştur. Erdost kitabın-
da, Türkiye üzerinde oynanan oyun-
lann, bölücü terörist örgüt PKK ve
köktendinci hareketler aracılığıyla
Sevr'in hortlatılmasına dönükoldu-
ğunu vurgulamıştır. Ancak, dava sü-
recinde Erdost'un ulusal bütünlük-
ten yana olduğunu vurgulayan yo-
rumlan yerine, Türkıye'nin yeniden
Sevr senaryosu ile karşı karşıya bı-
rakılmak istendiğine ilişkin sapta-
malannı kanıtlamak amacıyla bölü-
cü terörist örgüt PKK'nin yayın or-
ganlanndanyaptığı kimi alıntılargöz
önüne alınmış vehükme vanlmıştır."
Ne yazık ki. "Üç Sıvas" kitabının
gerçek amacını yansrtan bu uyan-
lar göz önüne alınmadı ve mahkû-
miyet kararı onandı. Erdost, yakla-
şık 9 ay hapiste yatacak.
Işin dikkat çeken tarafı şu: Gerek
yargılanma sürecinde, gerekse Er-
dost'un mahkûmiyeti kesinleştık-
ten sonra, bu tür davalarda pek
"hassas" olduklan bilinen ve "sivil'a-
liğikimseyekaptırmayanlardan, "in-
san haklan"r\öar\ dem vuranlardan
neredeyse hiç ses çıkmadı. Tek ba-
şına Kürt sorunu ile ilgilı benzer ge-
lişmelerde yeri göğü ınleten çevre-
lerin Erdost olayında "sessizlığe gö-
mülmelen" bıle, mahkûm edilen ya-
zarın "Üç Sıvas" kitabında "ulusal
bütünlüğü" savunduğunu kanrtlı-
yor.
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ
KtM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakCa turk.net
ÇtZGİLİK KAMtL MASARACI
^ < o %
HARBİ 5£iir/J7 POROY
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 24 Nisan
FETHIYE DEPREMI!
13S7'P£ BUSÜhl, MUSLA'MN İLÇEGİ FETHİYE'DE ŞfD-
oen.i B/R oeP&BM OLDU. GBCE SAAT 2.1.10 'M SAŞ-
LAYAN SlWS(NT>LAR, SABAHA DEK ABALIKU OLAGfiK
SÜRECEK VE KLIÇÛK KASA8AYI YERL£ 8>£ EP€CEK-
rni. O S/KALAR 6BİM NÛPUSUJ OLAN FBTHİyE'DE
f&OO HAAIE BULUUMAKTAVDI. D£PK£M SOK/UH-
PA 1SOO EV YIK/LMIŞ, 6ERİ KAlANLAB. DA
OTURULAMIYACAK HAL£ 6ECMİŞTİ. fNSAN KAY-
Bl tSE 13 'CHJ- FBIÂKET? (ZLEYEN GÜNL£GDE,
HALK^SAZLAGDANJ/E SAAA/MlAeDAAJ yAPILMIŞ
BA&IKJAKLAÇA SI6INACAK, KlSA SÜREPE tajBu-
LAH KIZtLAy ÇAPI£.LAW ONLAR/N YEKJ'MI ALA-
CAIC, SEYVAK H4S7ZM/E P£ YA/eALA&lNI SASAİ4-
YA
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Karşılık Bulamayan
BirÇığlık
Mustafa Gürkan, 1971 öncesinin gözükara öğ-
renci liderlennden biriydi. Acıstyla tatlısıyla, yaşamın
savurmaları arasından sıynlarak Muğla'nın Yatağan
ilçesine yerleşti. Şimdi orada CHP ilçe başkanı.
Seçimlerden birkaç gün önce 15 Nisan tarihli bir
faks göndermiş. Sanıyorum başkalanna da gitmiş.
Bugün sizlerle bu faksı paylaşmak istiyorum:
"Sen bir Türk aydınısın... Sana Türk aydını olarak
seslenmek istiyorum. Sen, Türkiyemizin 200 yılı aş-
kın aydınlanma mücadelesinin en seçkin, en şanlı un-
surusun.
Sen, bir mum gibisin; tükendikçe aydınlattın.
Sen, bir buğday tanesi gibisin; bire bin veren ba-
şak oldun.
Sen, hergün yeniden doğdun ölümlerde... Acılar-
da, yokluklarda.
Neden?
Türkiyen, ülkemiz 'aydınlansın'; ulusun, 'muasırme-
deniyetler seviyesini aşsın' diye. Türkiyemiz bağım-
sız, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olsun
diye...
Mücadele tarihin gösteriyor ki aydın niteliğinin en
zayıfyanı olan 'bireyciliğini', hep kahramanca yen-
din. Orgütlu mücadele, senin örnek davranışın oldu.
Keşke halkın da sana bakıp anlayabilseydi, örnek ala-
bilseydi... Yaşardı, görürdü, kazanırdı... Bilirdiki 'ör-
gütlü halkı hiçbir kuvvet yenemez'.
Sen, Çanakkale'de tarihin gidişinideğiştirdin...
Alemdar Mustafa dan, Resnelı Niyazi'den Ittihat
ve Terakki'ye, Müdafaa-i Hukuk'a, Cumhuriyet Halk
Partisi'ne uzanan örgütlü birmücadeleyi, yıkılan im-
paratorluğun enkazı üzerinde modem Türkiye Cum-
huhyeti devletini kurarak taçlandırdın.
12 Eylül'le yeni bir nitelik kazanan, 'globalleşme'
süreciyle uluslararası dayanağını bulan yeni bir sü-
reç, 'Anti-Kemalist karşıdevrim' ve 'Yeni Dünya Dü-
zeni'; 2000 yılının arifesinde ülkemizi ve ulusumuzu
yeni, büyük ve çok çetin birsınava mecbur etti.
Özgürbireylerin örgütlü toplumu, çağdaş, bağım-
sız ve demokratik bir ülkenin 'yurttaşı' mı olacaksın?..
Yoksa...
Küreselleşmenin kölesi, sanal bir dünyanın, gele-
ceği terk edilmiş, beyni alınmış, atomize edilmiş un-
suru mu olacaksın?..
Halkın önündeki ikilem budur... Kuşkusuz birinci
seçenek senin, 'yalnızca boş zamanlannı değil, boy-
lu boyunca bütün ömrünü verdiğin' büyük ideal...
Ve hep böyle yaptığını düşünerek tutum aldın, bu-
na inanarak davrandın. 1999 'da yenı bir noktaya gel-
dik. 1950'den ben süregelen karşıdevrim süreci, se-
nin yarattığın bir eseri, bir örgütü, Türkiye'nin siya-
sal yaşamından atmak, tasfıye etmek istiyor.
Emperyalizmin, 'Yeni Dünya Düzeni'n/n efendile-
h, işbirlikçiler, egemen tekelci sermaye, 'tarikat-si-
yaset-çete' güçleri, bozuk düzenin tüm sahipleri el
ele ve gönül birliğiyle... Cumhuriyet Halk Partisi'ni
18 Nisan 1999 seçimlerinde, tümüyle etkisiz duru-
ma getirmek istiyorlar.
Yok etmek istedikleri halkın örgütüdür, örgütlü
halktır. Türkiye'de en yaygın, en etkin, en direngen
halk örgütlenmesidir. Bugün dağ başındaki ağacın
kovuğunda CHP örgütü vardır. Ve 0 örgüt direndiği
içindir ki soygun ve yolsuzluk güçleri, istedikleri gi-
bi at oynatamtyonar. Büyük kentlerde başını almış gi-
den şeriat güçleri, dağ başındaki CHP üyesine kar-
şı koyamadığı için Anadolu toprağında istediğiniya-
pamıyor.
Seçimde kaybedilmesiistenen işte bu insanlardır...
Yüzlercesıdir... Binlercesidir... Milyonlarcasıdır... CHP,
belki de tarihinin en çetin, en zor sınavına doğru yü-
rüyor. Sevgili Türk aydını, 1950'den beri geçen sü-
reçte, bize yönelteceğjn çok eleştiri olabilir. Güçlü
bir olasılıkla, bunlann önemli bir kısmında haklısın.
Ama gün, başka bir gün...
Yeni Dünya Düzeni'nin 'şer güçleri', 'ilmin ve fen-
nin tüm mütekâmil silahlannı toplamışlar' ve bize sal-
dınyageçmişler... Zor ve çetin şartlar... Çokağırbas-
kılaraltında, büyük bir sınava yürüyoruz; dostlanmı-
za ihtiyacımız var...
Hafızanı canlandır... Yüreğinin sesini dinle... Bir
dakika düşün ve karar ver...
Biz seni hiç yalnız bırakmadık. CHP, Türkiye'nin ay-
dınını hiç yalnız bırakmamıştır. Şimdi Türkiye'nin ay-
dınına CHP'nin ihtiyacı var...
Bizi yalnız bırakmayın...
Dostça selamlanmızla."
Doğrusunu isterseniz, Mustafa Gürkan'ın bu mek^
tubuna ekleyecek pek bir şeyim yok. Fakat ne ya-
palım ki bu çağrı, yanıt bulamadı.
18 Nisan seçimleri üzerine çok yazıp çizeceğiz.
Ancak şimdiden şu kadarını söyleyelim ki "san-
dık'tan ne çıkarsa, başımızın üzerinedir. Yanlış ol-
duğunu düşünsek bile...
Toplumların kaderinde kimi karanlık günler vardır.
Umarım 18 Nisan seçimleri, böyle bir karanlığın baş-
langıcını oluşturmasın.
DSP ve Bülent Ecevit'e ağır bir sorumluluk
düşüyor... .
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7SOLDA.N SAĞA:
1/ Sıcılya'dan
sonra Akde- 1
niz'ın ıkinci bü- 2
yükadası. 2/Bır
dının öğrenıl- 3
mesı gereken
inançlannın ve
tapınma kural-
larının tümü...
1967-1971 yıl-
larında Istan-
bul'da yayım-
lanmış sosyahst
dergi. 3/ söz... °
Gülme, gülüş. 4/ Bir top-
lulugu siyasal alanda et-
kılemek ve coşturmak
amacıyla yapılan yoğun 2
çalışma.5/Arapabece- 3
sinde bir harf... Dalga- 4
lı panltılar venlmış olan
bır tür kurnaş. 6/ Yan
memnunluk anlatan bır
ünlem... Rutherfordyum
elementinin simgesı. 7/ 8
Kanca,kopça... Sergen. 9
8/ Erışmış, ulaşmış...
Eski dılde ayak. 9/ Hava basınçlan eşıt olan yeryüzü
noktalan.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Yuvasından Çin mutfağının en seçkin yemeğı yapılan
bir deniz kırlangıcı. 2/ Maun da denılen büyük bır or-
man ağacı..."Yüıe—yükünün kervanı geldi' Çekemem
bu derdi bölek seninle" (Türkû). 3/ Ham petrollerın bıt-
mış ürünlere dönüştürüldüğü fabnka. 4/ Yapısma girdı-
ğı sözcüğe "ıki,çıft" anlamı katan yabancı önek... Boş
ıssız. 5/ Suçlama. 6/ Mezopotamya'da kurulmuş eski
krallık... İtalya'da bır ova. 7/ Yunanıstan'da bır kent... Tan-
n. 8/ Avrupa'da küçük bır ülke. 9/ Nefret etme, ığrenme.