Katalog

24 NİSAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H J J V U i ı U İ T J J L / ekonomi(âcumhuriyet.com.tr 13 ŞtRKETLERDEN • ALTERNATÎFBANK, ABD'nin önde gekn derecelendirme kurumlanndan Thomson BankVVatch tarafından ülke içi notu olarak IC-B. kısa vadeli Tûrk Lirası yükümlülükleri için ise LC-1 notu aldı. LC-1 notu Tûrk Lirası cinsinden kısa vadeli yükümlülükler açısından en yüksek geri ödeme gücünü belirtiyor. • COCA-COLA LIGHT, •Küçük bir ara iyi gelir bana' adh projesinde izk>icUere3dakikaiık gösteriler sunacak. Denizalnnda, uzayda ya da buzulların arasında olacak gösterimler, 29 Mart - 31 Mayts tarihleri arasında tstanbul ve Er/urum illerinde gerçekleştirilecek. "t*Hs ben bt pariok beyatlı bayılryorum. • PERSİL yenilenen formülü ile piyasaya sunuldu. Persil'in mavı toplan ile lekeleri çıkanrken özel formülü ile de parlak bir beyazhk sağladığı ifade ediliyor. • BEYMEN geeen haftalarda gerçekkştirdigi vücut bakımı haftasında vücut bakımı ile ilgili sorunlara çözümler sunmaya çahşn. Suadiye, Akmerkez ve Başkent Beymen mağazalannda gerçekleşen etkinlikte ünlü markalann kozmetik danışmanian tüketicUerini biIgUendirdi. • ORlFLAME'ın erkekler için hazırladiğı Energy Sport serisi gliserin içerdiği için sakallan yumuşatıp kolay tıraş olmayı sağlıyor. Bu seri, tıraş köpügü, tıraş kremi, tıraş firçası ve roll- on'dan oluşuyor. • KNORRlOsaniyede hazırlanabikn ekspres çorbalannı phasaya sürdü. 20 gramlık poşetierde saüşa sunulan çorbanm mantarfa, tavuklu, mercimek, domates, sebze, işkembe ve tarhana çeşitteri bulunuyor. • BECEL'inde katkılannın bulunduğu 11. KalpHaftası, 12-18 Nisan tarihleri arasında düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde ücretsiz kalp sağhğı ve kolesterol taraınalan japıldı ve çeşitli seminerler verildi. • ORATRİN sogan, saraısak, pastırma gibi vüctıtta ve nefeste kalıcı kok* btrakın yiyeceklere karş İngütere'den ithal edildi. Bitksel içeriğe sahip olan iirün kokuyu 10 dakikada yok ediyor. • SINGULAİR adh astun ilacı, Pnx Calıen ödülünü aldı Hem CDcuklar hem de yetiskinler arafindan kulhnılabiten astım ilacı, günie bir kez ağızdan alınyor. lla; Türkiye'de şubtt ayındı piyasaya sürildü. • vtTRA»eçenay dtuenlenerı20. Frankfurt ISU FuarTıda seramik, sağkk gerederi ile küvet ve barvo moHyalannı serpledi. Toplantılara katılacak heyet, işçi ve işverenin uzlaşma sağladığı smın yükseltmeye çalışacak IMF'ye emeldi yaşı hazarhğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ulus- lararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Ban- kası'nın 26-28 Nisan tarihlerinde yapıla- cak toplantılanna katılacak Türk heyeti. yola çıkmadan önce, işçi-işveren uzlaşma- sı sağlanan 50-55 emeklilik yaş sınınnın 58-60'a yükseltilmesi için girişimkre baş- ladı. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'm başkanlığmdaki he- yet, IMF ve Dünya Bankasf nın yanyıl toplannlarına katılmak üzere dün yola çık- tı. IMF'yle parasal kaynak içeren anlaş- ma yapma isteğini yineleyecek olan Tür- kiye, MHP'li hükümettebile sosyal güven- lik, bankacılık, tanmsal destekleme, özel- leştirme ve uluslararası tahkim konula- nndaki "kökiü değişikliklerin'' (yapısal reformlar) yapılabıleceğını anlatacak. Ancak yeni hükümetinkuruluş süresi ne- deniyle sonbahara kalması beklenen an- laşmayla ilgili kesin bir sonuç alınması beklenmiyor. IMF toplantılanna katılacak Türk heye- ti yola çıkmadan önce Ekonomik ve Sos- yal Konsey kararlan doğrultusunda oluş- • IMF'yle parasal kaynak içeren anlaşma yapma isteğini yineleyecek olan Türkiye, MHP'li hükümette bile sosyal güvenlik, bankacılık, tanmsal destekleme, özelleştirme ve uluslararası tahkim konulanndaki "köklü değişikliklerin" (yapısal reformlar) yapılabileceğini anlatacak. turulan "Sosyal Güvenlik Reformu Ko- misyonu"nda emeklilik yaşının masaya yatınlması dikkat çekti. Gurbetçikrin prim ödemeleri Henüz yeni hükümet kurulmamasına karşın yapılan toplantıda hükümet adına emeklilik yaşının 58-60 olması isteği di- le getirildi. Buöneri, IMF'yle yapılan ya- kın izleme anlaşmasında da yer almıştı. Es- ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, eski ANAP'lı bakan Işın Çetebi'yle yaptığı görüşmelerde, yurtdı- şındakı işçilerin pnm ödemeleriyle ilgili düzenleme karşılığında emeklilik yaşının 58-60 olarak öngörülmesini kabul etmiş- ti. Ancak. iki bakanın anlaşma sağladığı bu yaş smın konusunda sosyal taraflann görüşü alınmamıştı. Bu hafta içinde toplanan ESK'nin alt ko- misyonunda ise toplumsal taraflara 58-60 yaş konusunda uzlaşma baskısı sonuç ver- medi. SSK Genel Müdürü KemalOktar başkanlığında, Türk-lş, Hak-tş, DtSK. TtSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı ve Bağ-Kur temsilcilerinden oluşan ko- misyondaişçikesim, REFAHYOL döne- minde sağlanan uzlaşmada olduğu gibi, emeklilik yaşının kadınlarda 50. erkek- lerde 55'e yükseltilmesini istedi. tşveren kesimi ise hükümetin de istediği 58-60 yaşını savundu. Kademeli geçiş önerisi Emeklilik yaş sınınnın 58-60 yapılma- sı önerisinde öngörülen kademeli geçiş de şöyle: "10-15yü arasında sigortaühk süresi bu- lunanlar 49-51; 5-10 yd arasında sigorta- lılık süresi bulunanlar 52-54; 5 yıldan az olanlar ise55-57yaşmda emekliotacaklacT İşçi, işveren \e SSK, prim ödeme gün sayısının şu anda uygulamada olan 5 bin işgünü olarak kalmasını benimserken, IMF prim ödeme gün sayısının da yükseltil- mesini istiyordu. Sosyal Güvenlik Refor- mu Komisyonu, 14 Mayıs'ta yeniden top- lanacak. Bu toplantıdan sonra da IMF yet- kililerinin görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Dış ticaret taşımalannda Türk bayraklı gemilerin paymm yüzde 29'a düştüğü belirtildi 'Tersaneler içten çökertflcir FATMAKOŞAR Kamu Işletmeciliğini Geliştırme Merkezi (KİGEM) tarafından hazırlanan raporda, 1980'lerden bu yana dünyada ve Türkiye'de estirilen küreselleşme ve özelleştirme rüzgârlan her alanda etkısıni gösterirken kamu tersanelerinin de içten çökertilerek pasifize edildiği belirtildi. K.İGEM tarafından hazırlanan "Tersaneler Raporu"nda. kamu işletmecilığınin "kötülüğünü" Türkiye kamuoyuna kabul ettirmek için kamu tersanelerinin, yöneticisi, mühendisi, işçisi, teknolojik altyapısıyla içten çökertildiği ifade edildi. Raporda, tersanelerin ülke ve kamu açısından yararh kuruluşlar haline getirilebilecegine dikkat çekilerek bunun için önerileT sıralandı. Parça parça özelleştirme 1994'te DYP-SHP hükümeti döneminde, 5 Nisan kararlan kapsamında Türkiye Gemi Sanayii AŞ'ye (TGS) ait Camialtı, Haliç \e Alaybey tersanelerinin kapatılmasının gündeme getirildiğinin anımsatıldığı raporda, tersane çalışanlannın, başta TMMOB Gemi Mühendisleri Odası olmak üzere meslek örgütlerinin yoğun çabası ve kamuoyunu harekete geçirmesi ile dönemin hükümetinin kapatma karannı geri almak zorunda kaldığı, ancak hükümetlerin sonraki dönemde kamu tersanelerini parça parça özelleştirilmeye yöneldiği vurgulandı. Raporda TGS'nin üretim birimleri olan tersanelerin personel sayısının giderek düştüğü dile getirilirken, yeni elemanlar almmadığı, bunun da taşeron Fırmalarla iş yürütülmesi sonucunu doğurduğu saptamasına yer verildi. KİGEM raporunda tersanelerin asıl işleri olan kaynak işlerinin bile taşeron firmalarla yûrûtüldüpne dikkat çekilerek, bu gelişmenin tersanelerin zarar etmesinde önemli bir faktör olduğuna işaret edildi. Ekonomik taşıma Uluslararası ticarette yüklerin yüzde 95'i, ekonomik olması KtGEM'in raporunda Türkiye Gemi Sanayii AŞ'nin üretim birimleri olan tersaneierin personel sayısının giderek düştüğü dile getirilirken yeni elemanlar ahnmadığı, bunun da taşeron firmalaria iş yürütülmesi sonucunu doğurduğu saptamasına yer verildi. Tersanelerin asd işleri olan kaynak işlerinin bile taşeron firmalaria yürütülmesinin tersanelerin zarar etmesinde önemli bir faktör olduğuna işaret edildi. nedeniyle denizyolu ile taşınırken, raporda Türkiye'nin dış ticaret taşımalannda da denizyolunun oranının yüzde 91 'in üzerinde olduğu, ancak bunda Türk bayraklt gemilerin payının giderek azaldığı ve 1997 yılı itibanyla yüzde 29'a düştüğü vurgulandı. Gemi sanayisinin istihdam açısından da önemli olduğunun vurgulandığı raporda, sektörün, ulusal deniz ticaret fılosunu ve savunma sanayisini destekleme ve dışa bağımhlığı azaltma. yan sanayiyi geliştirme, döviz sağlama ile teknolojik gelişme ve birikim yaratma özellikleriyle sanayileşmede stratejik öneme sahip temel sanayi dallanndan bin olduğuna işaret edildi. Yaünm yapümadı Raporda, en önemli müşterileri olan Deniz Nakliyat ve Türkiye Denizcilik Işletmeleri'nin 1993'te özelleştirme kapsamına alınarak ÖlB'ye bağlanari TGS'nin zamanında geıekli yatınmlar yapılmadığı için teknolojik gelişmesinı gerçekleştiremediğine dikkat çekilerek "Yurtiçinde ve yurtdışında rekabet edemeyecek dunıma getirilen TGS'nin üretim birimlerinin kapatılmasının gündeme getdiği yıllarda, bunun için herhangi bir gerekçe bulunmadtğı ve ülke ik kamu yaranna aykın olduğu kanıtlandi. Tersanelerin uygulanacak bir 'yeniden yapılanma' programı çerçevesinde yararh hale gelmesi ınümkündür." KtGEM 'yeniden yapılanma' programı çerçevesinde de TGS'nin idari yapısınm düzeltilmesini, tersanelerin esas çalışma alanlannın belirlenmesini, buna bağlı olarak da personel, tesis, atölye, tezgâh, teçhizat tespiti ve ayarlamasının yapılmasını önerdi. tŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Irkçılık-Milliyetçilik MHP'nin oylannı yükseltmesi, hetede 12 Eytül'ün an- tıdernokratik hukuk sistemi içinde yüzde 20 oyun çok üstünde partamentodatemsil gücü kazanması ırkçılık- milliyetçilik çizgisi tartışmasını önemli kılıyor. Yaşandığı üzere, çok yakın bir tablo ile yükselen Re- fah'tan demokrasiyı içine sindirmesi, Batı'nın Hıristiyan demokrat partılerı çızgisinde merkez sağa yakınlaşma- sı, ılımlı sağ olması beklenmişti. Iktidar gücünü şeriatın geiişmesi amactnda kullanmak isteyince Türkjyeçok teh- likeli bir dönemeçten geçti, 28 Şubat surecinı yaşadı. Şimdi Fazilet'in oylannın bir mikta/ düşmesi ile şen- atçı tehdıt ortadan kalkmıyor, ancak partamentoda MHP ağırlığı, ırkçı kutuplaşma tehdıdini öne çıkarmış oluyor. MHP ve yeni liden Devlet Bahçeli'nın devletle, bü- tün partilerle uyum içinde, merkez saöda yerienni ala- caklan güvencesi ne ölçüde geçerlı? flk günlerin genel söylemlerine mı, yoksa kimı kimliği ortaya koyan aynn- tılaramı takılmaliyc? Aslındabtzim öngörülerimizden çok, MHP'lilerin hangi yöne takılacakları önem kazanıyor. Belki de demokratik solun sosyal demokrat çizgiyle bir ilişkisi olmadığını her fırsatta açıklayan Ecevit'ln bundan sonra ızleyecegi milliyetçi çizgisi, MHP'ninkin- den de daha büyük anlam taşıyor. özgürtük, insan haklan, ayrımcılık arasındakl çizgiyi çizmekhiç de koiay degil. Nerede ırkçılık, aynmcılık, ne- rede milliyetçilik, hele de Atatürk'un şenata, ümmete karşı ortaya koyduğu ulusçuluk, ulusal bagımsızlık kav- ramlan oluyor? Küreselleşme adı altında, yeni dünya sömürü düze- ninin ınsanlığın, ülkelerin çoğunluğu için, kurallar dışı- na atılma, ağır yoksullaşma, sömürü anlamına geldiği bir düzende, Atatürk'un ulusal bagımsızlık degeiierin- de buluşmak çok güzel olabilirdi. Ancak milliyetçilik adı- na ırkçtlık, aynmcılık, hele de devlet içıne yerteşmiş, in- san haklan, hukuk devletini sarsan çetelerle bağlantı- lar, Türkiye'yi Apo'nun yakalanması ile hız kesmesi umulan Türk-Kürt aynmında çok daha tehlikeli yollara sürükleyebilir. lyimser olmaya çalışmak, MHP'yi geçmişi ile yargı- lamamak, MHP'nin bugünkü çizgisi, bundan sonraki ya- pacaklan ile bağlı bir durum. Ne yazık kt özü belırleyen ayrmtılardan, olumludan çok olumsuz sinyaller gelıyor. MHP'liier hıç de sıynldıklannı söylediklen çeteler ve Türk-lslam sentezi ile bağlannı koparmış gıbı davran- mıyoriar. Bir yandan 8 yıllık kesıntisız eğitıme karşı po- litikalannı sonuna kadar yürütecekleri açıklaması, dığer yandan seçimlerden hemen sonra, bütun projektörler onlara çevrilmişken, doğrudan Bahçeli'nın ağzından Çattı'ya, geçmişlerine sahip çıkan söylemler. En ürkü- tücüsü, kimi çete-mafya bağlantılı ünlü ülkücülere be- raat etmelerı halinde kucak açılacak olması. Önceki gün yapılan Abdi Ipekçi davasındaYalçmÖz- bey'in ifadesıni alan devlet gorevlılen, ne soruları ne de yanıtlan hatırlayamadıklannı söytüyorlar. Malum, daha önce de bant ifadeleri kaybolmuştu. Devlet hukuk dev- leti olsa, bu ifadeleri veren kamu görevlileri önce yargı- lanır. Suç kanıtlannın devlet görevlileri tarafından yokedil- diği bir yargılamada, aklanma suçsuz olmak anlamına gelebilir mi? Kemal Türkler'ın katil zanlısı Kemal Osmanağaoğ- hı, 16 ayn öldürme olayının daha sanığı. devlet ıhalele- rinden köşeyi dönmüş, seçıme gün kalayakalandı. Da- ha önce yurtdışında esrar, eroın işlerinden mahkûm ol- muş, yatmış. Çatlı'nın yerine reis olduğu söylentileri de var. Bu kadar çok suçun, yıllarca yakalanmamanın, kar- maşık ilişkilerinin ardından sorgusu sadece birkaç sa- at sürüyor. lleride Oral Çelik ve diğerleri gibi delil ye- tersızlığinden beraat etmeyeceği ve gurur duyulan ül- kücüler saflarına kanşmayacağı ne bellı? Var olan Ece- vit hükümetinin sorumlu bakanlan görevlerinı yapma- yan polis memurlan hakkında ne gibi işlem yapıyorlar? MHP hükümete girerse Susurluk ve çetelere yönelik nasıl bir politika izleyecek? Görevlerini yapmayan em- niyet ve MİT görevlileri ödüllendinlecekler mı, cezalan- dınlacaklar mı? Ya Meclis'te bekleyen dokunulmazlık- lann kaldınlması? Pek çok çete ilişkili ülkücünün delil yetersizliği ile ak- lanmasında önemli rol oynadığı sanılan, dokunulmaz- lıkzırhında gerçek bir hukuk düzenı içinde yargılanama- yan, Susurluk bağlantılı Mehmet Ağar, çok büyük bir oy patlaması ile "gururduyulanlar" listesinin başına ge- lince aklanmış mı oldu? Şimdilerde medyanın yıldızı olunca, daha önce bağını reddettiği Susurluk sanığı dostlan ile hamamda kutlama yapmakta hîçbir sakın- ca görmemiş. Sahı, MHP çeteleriegöbek bağını kesecekse, devlet korumastnda aklanan çete suçlulanna bağnnı açması ile bu olabilir mi? Seçim kampanyalan boyunca, seçim sonuçlan kut- lamalannda MHP'nin militan kadrolannın öne çıkardık- lan sloganlara, verdikleri mesajlara, taktıkları simgete- re, e! işaretlerine hiç değinmiyorum. Hepsi de çok ağır, hastahklı ırkçı, aynmcı kimlığin simgeleri. Zaman, ikti- dar bütün bu olumsuzluklan törpüler mi? Niyet varsa militan kadrolardaki taşkınlıklar şüphesiz törpülenebi- lir. Ama çetelerle göbek bağını kesmemek, Türk-lslam sentezınden kopmamak, Türkiye'yi çok tehlikeli bir yol aynmına sürüklemek olur ki böyle bir suç ortaklığınagöz yuman her kimse ve güç aynı suçu paylaşmış olur. Atıl durumdaki gayrimenkuller için ihale TÜGSAŞarazi ve lojmanlannı satıyor Yüzde 8 ve 20 arasında değişiyor TEKEDde beklenen zam HACERGEMİCİ Meclis'in yeni oluşumunun ardın- dan özelleştirmenin geleceği tartı- şıhrken Türkiye Gübre Sanayii An- kara, Buîsa, Niğde ve Kütahya'da- ki bazı arazi ve lojmanlannı sessiz sedasız satışa çıkardı. Özelleştirme Idaresi'nin 1999 programında yer alan ve 1998 yıh net kân 5.2 trilyonu bulan Türkiye Gübre Sanayii A.Ş (TÜGSAŞ), ÖİB ile anlaşarak elinde atıl durumda olan bazı arazi ve lojmanları ihaleye çıkanlmasma karar verdi. TÜGSAŞ Inşaat Daire Başkanı Güna\ İyigfln söz konusu arazi ve lojmanlann daha önce de ihaleye çıkanldığını, ancak ÖİB kapsamına girince satışın ya- pılamadığını belirterek "Ötzelleş- tirme tdaresi yetkilileri ile görüşe- rek bazı arazi ve lojmanlann satıl- ması konusunda anlaşok" dedi. İhaleye çıkanlan Kütahya'daki arazilerin üzerinde tesislerin de bu- lunduğunu anımsatan tyigün. söz konusu binalann atıl durumda bek- lediğini kaydederek sözlerine şöy- • Geçen ytlki net kân 5.2 trilyonu bulan kurumun, Ankara, Bursa, Niğde ve Kütahya'daki bazı arazi ve lojmanlan satışa çıkarüdı. le devam etti: "Bu binalan önce Milü Eğhim Bakanlığı'na vermek istedik. ama olmadı. Daha sonra satışa çıkardık istediğimiz fiyatlar gelmediği için iptal ettik. Ancak gözden ırak ol- duğu için birtakım işgaller oluyor. Bu nedenle yeniden satmayı dene- yecegiz.'' Türkiye Gübre Sanayii A.Ş. Ge- nel Müdürlügü tarafından ihaleye çıkanlan ve Kütah- ya Gübre Sanayii AŞ'nin mülkvyetin- de olan sanayi yatı- nmına açık 91 bin 330, 44 bin 170,47 bin 159 ve 20 bin 980 metrekare araziler üzerindeki binalan ile birlikte müşteri ararken Niğde'de de 36 bin 142 metreka- re arazi ile üzerinde- ki 16 lojman ve diğer binalan kapalı zarfla teklif almak suretiyle ihaleye çıkanldı. Bu arada Bursa / Gemlik Gübre Sanayii AŞ'ye ait olan TÜGSAŞ limanı yakmmdabulunan 115,252 ve 95 metrekarelik arazileri satışa sunan Genel Müdürlük, kendi mül- kiyetinde bulunan. Ankara'daki bir lojmanı da satışa sundu. Ekonomi Servisi-Seçimlerin atla- tılmasından sonra bir süredirtutulan zamlar arka arkaya gelmeye başla- dı. Önceki gün motorin ve kalorifer yakıtına yapılan yüzde 5 oranındaki zammı, yüzde 8 ile 20 arasuıdaki ar- tışla TEKEL ürünleri izledi. Son fi- yat ayarlamasıyla birlikte TEKEL 2000 sigarası 320 bin liraya, akşam- cının bir küçük rakısı da 800 bin li- raya çıktı. Mart aymda enflasyondaki düşü- şü frenleyen ve nisan ayı enflasyonu- nu yaklaşık 1.5 puan yukan çekme- si beklenen akaryakıt zamlan devam TEKEL ürünleri zamlandı Urün Uzun Maltepe-Samsun Kısa Maltepe - Samsun TEKEL 20O0 TEKEL 2001 Uzun TEKEL 2001 Kısa Birıncı 68 mm. Bafra Sade Bafra 70 Cl. Yeni Rakı 35 Cl. Yeni Rakı 70 Cl. Altınbaş Rakı 70 Cl. Kulüp Rak! 70 Cl. Tabii Kanyak 70 Cl. Cin 50 Cl. Bira 75 Cl. S. Şarabı Beyaz 75 Cl. S. Şarabı Kırmız* 70 Ci. Ankara Viskı 70 Cl. Binboğa Votka ederken, TEKEL de 27 Ağustos 1998'den sonra ilk zammını dün açık- ladı. TEKECden yapılan açıklamada söz konusu zammm döviz kurlann- da ve girdi maliyetlerindeki artış- lardan kaynaklandığı, Eğitim Genç- lik Spor ve Sağlık Hizmetleri Vergi oranının yüzde 15'e çıkmasının da zamlarda etkili olduğu belirtildi. TEKEL ürünlerine gelen zam ile 70'lik Yeni Rakı'nın fiyatı l milyon 250 bin liradan 1 milyon 425 bin li- raya yükseürken, TEKEL 2000'in fiyatı da 275 bin liradan 320 bin li- raya çıkanldı. TEKEL, ithal içkile- rin fiyatiannı ise dö- viz girdilerine bağlı olarakhesapladıktan sonra açıklayacak. Öte yandan akarya- kıt ürünierine yapı- lan zamma ilk tepki Kayseri Tüm Akar- yakıt Bayileri Mesle- ki Yaıdımlaşma Der- neği Başkanı Hamza Deüce'den geldt. De- lice, akaryakıt ürün- lerine sık sık yapılan zamlar nedeniyle tü- keticilerin mağdurol- duğunubelirterek,ye- ni kurulacak koalis- yon hükümetinin ko- nuyaduyarlı olması- 1.300.000 nı istedi. STK'ler serbestlikgörüşmelerine çağrılmıyor Avrupa Komisyonu çifte standart uyguluyor Yeni fiyat fTL) 140.000 115.000 Ekonomi Servisi - Avrupa Birli- ği'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, serbest ticaret anlaş- malan ile ilgili komisyon çalışma- larına sivil toplum kunıluşlarını (STK) çağumazken, görüşmelere büyük şirketlerin ve işveren sendi- kalannın etkin katılımını sağhyor. Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'ndaki (OECD) Çok Taraf- lı Yatınm Anlaşması (MAI) görüş- melerinin kamuoyundan gelen tep- ki nedeniyle yanm bı- rakılmasının ardın- dan, Avrupa Komis- yonu'nun, sivil top- lum kuruluşlan cep- hesinde güven taze- lemek amacıyla 'şef- faflık' sözü vennesi- ne karşm çifte stan- dart uygulaması tep- kilere yol açn. Uluslararası MAI karşıtı örgüt- lerden Corporate Europe Observa- tory ve Türîdye MAI Karşıtlan Gnı- bu'nun verdiği bilgilere göre, Avru- pa Komisyonu, OECD'de yürütü- len serbest ticaret görüşmelerinin başansızhğmı. "iyi bir piyasa araş^ urması yapılmaması ve yeterii lobi faaliyeti yürütülmemesine" bağlı- yor. Avrupa Komisyonu, "yanrun- larla Ugili bir iletişim netvvork'ü" (ICN) kurarak FIAT, Daimler • Serbest ticaretle ilgili komisyon çalışmalanna sivil toplum kuruluşlan çağnlmazken büyük şirketlerin ve işveren sendikalanmn katılımı sağlandı. Chrysler, BP. Carlsberg'in de arala- nnda bulunduğu 50 büyük şirketi ve Avrupa tşverenler Sendikası gi- bi kuruluşlan serbest ticaret görüş- melerine katarak 'taraftar' edinme- ye çalışıyor. Corporate Europe Ob- servatory'den Olivier Hoedeman'a göre, sivil toplum örgütlerinin çağ- nldığı toplantılarda genel konular tartışıhp, yanlış ya da eksik metin- ler dağıtılarak örgütler yanıltılma- ya çalışılıyor. Gerçek görüşmelerde oluşturulan metinle- re ise sivil toplum ku- ruluşlannın görüşleri katılmıyor. Oysa Av- rupa Komisyonu, ICN görüşmelerine büyük şirketleri çağırarak WT0'nun kasım ayında yapılacak top- lantısı öncesınde MAI benzeri bir taslağın gündeme geleceği serbest ticaret gö- rüşmeleri için destek toplamaya ve anlaşmayı hükümetlerin onaylama- sı için iş dünyası ile kulis faaliyet- leri yürütmeye çalışıyor. Aynca Avrupa Komisyonu'nun ICN 'ye benzer bir "Avrupa Hizmet Sektörü Network'ü" kurarak, WTO'daki finansal liberalizasyon görüşmelerinde danışman konumu- na getirmeye çalıştığı da ifade edi- liyor.