Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET
HABERLER
Prof. Dr. Tülin İçli, cezaevlerinin kadınlara etkisini araştırdı
Cezaevi, kachnı yıkıyorANKARA (Cumhumet Büro-
su)- Cezaevi yaşamının. kadın hü-
kümlü ve tutuklular üzerinde er-
keklere göre daha çok yıkıcı etki-
ler bıraktıgı, ancak kadınlann da-
ha uysal olduklan belırtildı. HÜ
ögretim üyesi Prof. Dr. Tülin İçli,
kadınlann cezaevlerinde er-
keklere göre daha uysal ol-
duklan ve cezaevi kuralla-
rnıı kısa sürede benımsedik-
lerini kaydederek, "Ancak;
kadınlann kendikrine zarar
verme ve intihar etme oranı
erkeklere nazaran daha yük-
sek" dedi.
İçli. u
Kadın Hükümlülerin Ce-
zaevi Vaşamı" konusunda yaptığı
incelemede, kadın hükümlülerin
cezaevindeki gündelik yaşamınm
erkeklerden çok farklı olduğunu
vurguladı. Öncelikle kadın hü-
kümlülerin, cezaevi personeline
karşı fıziksel tehdit oluşturmadığı-
na dikkat çeken İçli, aynca otori-
teye karşı gelme yönündeki kültü-
rel yapılanmanın da kadın cezaev-
lerinde görülmediğını belırtti. Ka-
dın hükümlüler ıçin cezaevlerinde
düzenlenen etkinlıklenn, genellik-
le cinsiyet rollerine ilışkin kalıplar
doğnıltusundabelırlendiğini anla-
zaevinden çıktıklaruıda i>i gelir
sağlayacak işlere ilişkin beceri ka-
zandırmak amacı güdülürken. ka-
dın hükümlülere ev işleri, kuafor-
lük,dilrîş-nakış, büro hizmetleri gi-
bi alanlarda beceri kazandınlma-
ya çaüşılıyor. Kadın hükümlülerin
• HÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Tülin îçli, kadınlann
cezaevlerinde erkeklere göre daha uysal olduklannı ve cezaevi
kurallannı kısa sürede benimsediklerini kaydederek, "Ancak,
kadınlann kendilerine zarar verme ve intihar etme oranı
erkeklere nazaran daha yüksek" dedi.
tan içli, şunlan söyledi:
u
Kadın hükümlülerin cezaevine
girmeden önce yapılan iş'in üze-
rinde durulması gerektiği açıktır.
Yapılan işler incelendiğinde ise ço-
ğunluğun geleneksel cinshet rolle-
ri doğrulrusunda faaliyette bulun-
duklan dikkat çekmektedir. Bu
çerçevede erkek hükümlülere, ce-
dikiş, yemek pişirme, temizük gibi
faalivetler içerisinde örgütienme-
leri ve cezaevinde ttmekk bu yön-
de eğHinı verilmesi. kadınlann an-
ne ve eş oiarak eğitümeleri gerekti-
ğine dair inançtan kaynakianmak-
tadır." Prof. Dr. Tülin İçli. evli olan
kadın hükümlülerden yüzde
78.2'sinin eşleri tarafından ziyaret
edildiğini belirterek, çocuğu olan
kadın hükümlülerin çocuklannın
daha çok kocalan tarafından ba-
kıldığinı anlattı.
Kadın hükümlülerin yüzde
51.2'sinin adam öldürmekten ce-
zaevine girdiğine dikkat çeken iç-
li, öldürmeye teşebbüs ve
yaralama suçundan hü-
küm giyenlerin de eklen-
mesiyle bu oranın yüzde
58*i bulduğunu bildirdi.
İçli, kadın hükümlülerin
yüzde 30'unun boş vakit-
lerini el işleri yaparak,
yüzde 15'inin gazete, ki-
tap okuyarak ve televizyon izleye-
rek geçirdiğini kaydetti. Kadın hü-
kümlülerin yüzde 91'inin sağlık
sorununun olduğuna dikkat çeken
İçli, cezaevinden tahliye olduklan
sonra yüzde 29"unun eşiyle birlik-
te oturduğunu, yüzde 24'ünün an-
ne ve babasıyla yaşamaya başladı-
ğını bildirdi.
Soğukve
yağışlı hava
geliyor
İstanbul Haber Servisi -
Meteoroloji Genel Müdür-
lüğü, 1 haftadır süren ba-
har havasının yerini bugün-
. denitibarenBalkanlarüze-
rinden gelen yağışlı ve so-
ğuk havaya bırakacağını
belirtti. Meteorolojiden ya-
pılan açıklamada Marma-
ra, Ege, Batı Akdeniz ile Iç
Anadolu'nun batısımn bu-
gün yağışlı havanın etkisi-
ne gireceği, yağışlı bölge-
lerde hava sıcaklığırun dü-
şeceği bildirildi. Marma-
ra'nın barısı ile kıyı Ege dı-
şındaki tüm bölgelerin salı
günü yağışlı geçeceği ifade
edilen açıklamada şöyle
denildi:
" Yagışlar geneflikie yag-
mur ve sağanak, tç Ege, Iç
Anadolu'nun Kuzevbabsı
ile Karadeniz'in iç kesimle-
rinin yüksek kesimlerinde
kaıia kanşık yagmur ve
kar şektinde olacak. Hava
ncaklıgı yurdun batı ke-
simlerinde azalacak. Yağış-
u ve soğuk hava çarşamba
ve perşembe günü yurdun
doğu kesimlerinde etkisini
sürdürecek.-
C a Z İ b e s İ Ş ı ^ 2 bin ^ mete yûtaekliğiııdeki
Tekir Yaylası nda kar kalınlığının zaman
zaman 2 merrenin üstüne çıkması. dünyada nadir görülen toz kara sahip olması
ve geniş. uzun pistleri ile bu kış, alün bir sezon yaşıyor. Birçok kayak merkezi
kar sıkmtısı çekerken. altın dönemini yaşa>*an Erciyes Kayak Merkezi'nde, se-
zonun 15 Nisan'a kadar devam etmesi planianıyor. Çeşitli illerden çok sayıda
kayakseveri konuk eden Ercives'te, özel sektöre ait tek tesis olan Dedeman Er-
ciyes Otel ile kamu kuruluşlanna ait tesisler, hafta sonlannı vüzde 100, hafta içi-
ni ise yüzde 50 doluluk oranı ile geçiriyor. Gençlik ve Spor tl Müdürü Vahdi El-
başı, Erciyes'te kayak \apmaya elverişli pistlerin sadece onda birini kullan-
malanna karşıuk, on bin kişinin aynı anda kayak yapabileceğine dikkati çektL
STK'LER 19 MAYIS'TA SAMSUN'DA HAREKETE GEÇİYOR
Çevre için kurtuluş savaşı
tstanbul Haber Servisi - Karade-
niz Kültür ve Çevre Derneği, sivil
toplum kuruluşlanyla (STK) birlik-
te, dünyada, Türkiye'de ve Karade-
niz'deki kirliliğe dikkat çekmek için
19 Mayıs'ta Samsun'da "Çevre Kur-
ruluş Savaşı"nı başlatacak.
Merkezi tstanbul'da bulunan ve
Karadeniz'in çevre ve kül- ^ _ _
tür sorunlan üzerine araştır-
malar yaparak çözümler
üreten, kamuoyu oluştur-
maya çalışan Karadeniz
Kültür ve Çevre Derne-
gi'nin geçen hafta yapılan
genel kurulunda genel baş-
kanlığa yeniden AJaettin
Bahçekapüı seçildi. Bilim
kurullan başkanlıklanna
Prof. Cengiz Eruzun, Prof. _ _ _
Banş Mater ve Pro f. Tayfiın ~™"~
Akgüner'in getirildiği dernekte,
dünyada ve Türkiye'de yaşanan çev-
re sorunlanna dikkat çekmek için
Atatürk'ün milli mücadeleyi başlat-
tığı tarihte ve yerde, yani 19 Ma-
yıs'ta Samsun'da "çevre için kurtu-
luş savaşı" başlatılması karan alındı.
Bir iç deniz özelliği taşıyan Kara-
deniz'i daha çok Avnıpalılann kir-
lettiğini belirten Karadeniz Kültür
ve Çevre Derneği Genel Başkanı
Alaettin Bahçekapılı. "Tuna Neh-
ri'nden Karadeniz'e yılda yaklaşık
60 ton cıva, bin ton krnm, 4 bin 500
ton kurşun.6 bin ton çinko. 50 bin ton
petrol kirliliği. 60 bin ton fosfor ve
340 bin ton azot taşuııyor" dedi. Ka-
• Bir iç deniz özelliği taşıyan Karadeniz'i
daha çok Avnıpalılann kirlettiğini belirten
Karadeniz Kültür ve Çevre Derneği Genel
Başkanı Alaettin Bahçekapılı, "Tuna
Nehri'nden Karadeniz'e yılda yaklasık 60
ton cıva, bin ton krom, 4 bin 500 ton kurşun,
6 bin ton çinko, 50 bin ton petrol kirliliği, 60
bin ton fosfor ve 340 bin ton
azot taşınıyor" dedi.
800 bin ton babk ve deniz ürünü su-
narken. bugün bu rakam 100 bin to-
na, banndırdığı canlı tflrü de 250'den
3-5'e düştü. 80 metre derinükten son-
ra canlı yaşam yok. Bilim adamlan
herhangi bir yer sarsıntısında Kara-
deniz'in ait katmanlanndaki zehirli
gazlann dalga dalga > üzeye çıkabile-
ceği ve alev alabileceği
uyansında bulunuyor-
lar."
Karadeniz'in petrol
yolu olması halinde, bu
iç denizin Türk boğazla-
nyla birlikte daha bü-
yük tehlikelerle karşı
karşıya geleceği endişe-
lerini dile getiren Bah-
çekapılı şöyle devam et-
radeniz'in kirlenmesine neden olan
karasal kaynaklı kirleticilerin yüzde
75'inin Tuna Nehri'nden. yüzde
20'sinin Bağımsız Devletler Toplu-
lugu'ndaki nehirlerden, geri kalan
yüzde 5'inin de Türkiye ve Bulga-
ristan nehirlerinden geldiğıni ifade
eden Bahçekapılı, şunlan söyledi:
"Karadeniz yaklasık 20 yıl önce
^ " ^ ~ ~ ~ "Karadeniz imdat
çığlıklan aüyor. Bu çığlıklan bugüne
değin duymamış olanların, ihanet
değilse bile aymazlık icinde bulun-
duklannı düşünme noktasına gel-
mek istemiyoruz. Acil önlemler aun-
madığında, Karadeniz'in 21. yüzyı-
la kalamayacağına dikkati çeken
görüşlere kulak vermenin zamanı da
geçmektedir."
Kamu
işçisinin
umudu
Ecevît
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hükümet ile
Türk-lş arasında yürütü-
len kamu toplu iş sözleş-
melerinde işçiler umudu-
nu Başbakan Bülent Ece-
vit'e bağladı. Türk-İş'in
yaklasık 500 bin kamu iş-
çisi adına hükümetle yü-
riittüğü sözleşmeler için
yetkililerin bugün veya
yann altıncı kez bir araya
gelmesi bekleniyor. Taraf-
lar arasmdaki görüşmede
uzlaşma sağlanamaması
durumunda, Türk-tş Baş-
kanlar Kurulu"nu toplaya-
rak. yapılması düşünülen
eylem modellerinı tartışa-
cak. Türk-lş Genel Mali
Sekreteri Sabri Özdeş, al-
tıncı toplantıdan umutlu
olduklannı belirterek, bu-
güne dek ücretler konu-
sunda kendilerini tatmin
ermeyen hükümetin bu
görüşmede "dddi" bir
zam önerisinde bulunabi-
leceğıni söyledi. Özdeş, 4
Mart'ta toplanan Kamu
Koordınasyon Kuru-
lu'nda sözleşmelerin al-
tıncı görüşmede de sonuç-
landınlmaması durumun-
da eylem modellerinin
tartışılması ıçin Türk-lş
Başkanlar Kurulu'nun en
kısa sürede toplanmasırun
kararlaştınldığını bildirdi.
"20 mihon lira seyyanen
üzerine vüzde 3(İ zam-
dan" vazgeçmelerinin söz
konusu olmadığına dikkat
çeken Özdeş, "Sözleşme-
İerin bir an önce sonuçla-
nabilmesi için Başbakan
Bülent Ecevit'in bizzat
devreye girmesini istiyo-
ruz. Kamu işcisL umudu-
nu Sayın Ecevit'e bağladı.
Sözleşmeler. seçimlerden
önce biterse. seçün mey-
danlannda hem hükümet
rahat eder. hem biz rahat
ederiz" diye konuştu.
Türk-tş ile hükümet
arasında ilki 9 Şubat'ta
gerçekleştirilen ve bugü-
ne dek 5 kez yapılan söz-
leşme görüşmelerinde.
hükümet, birinci 6 ay için
"yüzde 30 üzerine 10 mil-
yon lira seyyanen zam*"
önerirken Türk- İş, son
oiarak binnci 6 ay için 20
milyon lira seyyanen üze-
rine yüzde 30 zam iste-
minde bulundu.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Fato Yamyamlara Karşı
Seçimlere gidilen şu günierde basında politika-
cılariçin sürekli oiarak, üçkâğıtçıhk, döneklik, şan-
taj istffası gibi haberler yer alıyor.
Çünkü ancak bunları yapanlar siyasal iktidara
katılabiliyor ve basın sadece siyasal iktidara ortak
olanlan habere değer buluyor.
Dürüst olanlar, siyasal iktidar dışı kaldıklan için,
basın bunlann üzerinde durmuyor. örnek, adaylı-
ğını geri çeken Attan Öymen. Örnek, partilerinden
istifa eden Mümtaz Soysal ile Aydın Gürkan.
Bugün işte böyle dürüst bir politikacıdan söz
edeceğim.
Aslında bir film artisti bu politikacı.
Oynadığı filmlerden birinin adı galiba 'Erkek
Fatma' idi.
Şimdi de politikadaki son fılmini çevirdi: 'Erkek
Fatma Yamyamlara Karşı'.
Herkesin belediyede ya da parlamentoda bir
sandalye kapmak için bin taklak attığı, seksen tür-
lü yalakalık yaptığı, bir gün ilan ettıği şantaj ıstifa-
sını ertesi gün geri alıp, gerekirse parti değiştirip,
güzelim isimlerini sıyaset uğruna kirtettiği bu iğrenç
ortamda, Fatma Girik, CHP'nin, adını Şişli bele-
diye başkan adayı oiarak Yüksek Seçim Kurulu'na
bildirmesinden iki gün sonra, adaylıktan istifa et-
ti.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre Girik
şöyle demiş:
"Adım aylar öncesinde ortaya attlmasına
rağmen son dakikaya kadar açıklanmaktan
kaçtnıldı. 2. BöJgede yapılan önseçimlerde mil-
letvekili Mehmet Sevigen, oy kapmak için be-
lediye meclis üyeliği pazarlıklan yapta. Bütün
bu süreçte eski ilçe başkanı Dursun Çaltı'nın
sahsıma yönelik eleştirileri, genel merkez ve il
yönetimine yaptığım başvurulara rağmen en-
gellenemedi. Üstelik Şişli belediye meclis üye-
liği listesi hazırlanırken benimle koordineli bir
çalışmaya gidilmedi."
Fatma Girik'i bir film artisti oiarak bilirdim eski-
den.
Sonradan SHP'nin Şişli belediye başkanı oiarak,
politikacı kimliği ile tanıdım. Ayaklannda postallar,
gecekondu bölgelerine hizmet götürmeye çalışı-
yordu.
Girik'i bir başka kadın belediye başkanı izledi:
Gülay Aslrtürk (Abğ).
DYP'den ANAP'a transfer olan bu başkan za-
manında da, Şişli'ye hizmet yerine yolsuzluk ege-
men okju.
Bugün Istanbul'un bağnna bir hançer gibi sap-
lanmış olan 'Gökkafes' ismiyle maruf bina,
ANAP'lı Şişli Belediyesi'nin Türkiye'ye attığı bir
kazık oiarak yükseliyor Dolmabahçe'de.
•••
Fatma Girik'in istifa gerekçesinde yağma düze-
ninin mekanizması, yani, yamyamlık reçetesi' de
yer alıyor:
Girik'in açıklamasına göre, DSP'den CHP'ye
transfer milletvekillerinden bir aday adayı, önse-
*^)»^blışmalalHMgsında, delegelere, Şişli beledi-
yetrjeclis üyelişİBJöıtarak birinci sıraya oturmuş.
Bilmeyenler fljThemen söyleyeyim: Belediye
meclis üyeliği, h^re ftele bu üyelik bir de 'imar ko-
misyonu üyeliği'ne dönüşürse, getireceği avan-
talar bakımından milletvekilliğinden bile üs-
tündür.
İşte benim 'önseçim maskaralığı' dediğim ve
kimilerinin 'parti içi demokrasi' diye adlandırdık-
lan, milletvekili adaylannın naylon {yani olmayan)
üyeler tarafından belirtenmiş delegelerce sıralan-
ması olayı sırasında, Genel Merkez'ce destekle-
nen aday adayı, Genel Merkez nezdindeki gücü-
nü kullanıp delegelere, belediye meclisi üyeliği ve-
rerek yerini sağlamlaştırmış.
Fatma Girik de, 'yağma mekanizmasına alet
olan, kukla bir başkan' olmak istemediği için
adaylıktan istifa etmiş.
Türkiye'de hâlâ onurlu politikacılar oldugunu
göstermesi bakımından, üstelik benim her zaman
inandığım 'kadınlann daha uygar olduğu' tezini
kanrtlaması açısından önemli ve anlamlı bir hare-
ket.
• • *
Öteki partilerin milletvekili adaylan listelerinde de
yamyamlar yerierini almış gözüküyor.
örneğin, Can Ataklı'nın Sabah gazetesinde
yazdığı ve sonradan Oktay Ekinci tarafından da
Cumhuriyet'te aynntılı oiarak anlatılan bir olaya
göre, Muğla'da Anavatan Partisi'nin birinci sıra
adayı, koskoca bir koyu mideye indirmeye hazır-
lanan bir politikacı.
Şimdi tüm Muğlalılara, bu partinin listesine oy
vermemek görevi düşüyor.
Ben Muğlalı olsam, köy köy, kasaba kasaba do-
laşıp, Can Ataklı'nın ve Oktay Ekinci'nin yazdıkla-
nnı seçmene anlatır ve Anavatan Partisi'ne bu
kentte oy verilmemesini sağlamaya çalışınm.
Başanrsam da, Türkiye'de demokrasi tarihine,
'yağmaya karşı tavır koyan Muğla ili hemşeri-
si' oiarak geçerim.
Demokrasi, soyut reçetelerle değil, somut dav-
ranışlar ile kurtulur.
Erkek Fatma herkese örnek olsun.
Unutmayın, bu seçimlerde yamyamlara oy ver-
meyin.
web sayfası: http://remzi.com.tr/yazar.html
Yamlgdar iıısaıı \ aşaıııııım akışun değiştiriyor
ANKARA (AA) - Kimi insanlann düş-
tüğü inanılmaz yanılgılar, yaşamın akışı-
nı degiştirebilecek sonuçlara yol açıyor.
Aylık kültür dergisi Bütün Dünya'daki
yazıya göre. yanlış anlamalann sonucun-
da bir daha asla geriye dönülemeyecek bir-
takım hatalar ortaya çıkıyor. İşte kentlerin.
insanlann, ülkelerin kaderini degiştirebi-
lecek tarihi yanılgılar
- Amerikan Federal Soruşturma Büro-
su'nun (FBI), birdönem insanlan gülmek-
ten kınp_geçiren ünlü komedi topluluğu
olan ve 'Uç Ahbap Çavuşlar" diye de bili-
nen Marx Kardeşlerden GrouchoMan'ı
•komünist' olduğu gerekçesıyle 1950 ve
6O'lı yıllarda bir gölge gibi izlediği orta-
ya çıktı. FBI'ın Groucho Manc'tan, Mark-
sizmin kuruculanndan Karl Marx ile ay-
nı soyadını taşıdığı için kuşkulandığı ve
1953 yılından beri izlediği ortaya çıktı.
Türkiye'de Arşak Palabıyıkyan adiyla
tanınan Marx, 1977'de 82 yaşında hayata
veda ettiğinde FBI tarafından hakkında
• Ingiltere'nin Standish kasabasında Ian Lewis adlı bir kişi, kökeni 17. yüzyıla değin uzanan
ailesinin soyağacını ortaya çıkarmak için 30 yıl boyunca araştırma yaptı. Bütün Britanya'yı dolaşan
Lewis, yaklasık 2 bin akrabasıyla yüz yüze görüştü. Lewis, 30 yıllık çabasının ardından kitabınm
bitmesine az bir süre kala asıl adının David Thornton oldugunu ve bir aylıkken Lewis ailesine
evlatlık verildiğini öğrendı.
hazırlanan dosya, 200 sayfaya ulaşmıştı.
- Ingiltere'nin Standish kasabasında Ian
Lewis adlı bir kişi. kökeni 17. yüzyıla de-
ğin uzanan ailesinin soyağacını ortaya çı-
karmak için 30 yıl boyunca araştırma yap-
tı. Bütün Britanya'yı dolaşan Lewıs. yak-
lasık 2 bin akrabasıyla yüz yüze görüştü.
Lewis. 30 yıllık çabasının ardından bil-
gileri bir kitapta toplayacak ve hatta büyü-
kanne ve dedesinin devrimden sonra Rus-
ya'dan kaçış öyküsünü de anlatacaktı. Ne
var ki kader ona bir oyun oynadı ve 43 ya-
şındaki adam. kitabının bitmesine az bir
süre kala asıl adtnın David Thornton ol-
dugunu ve bir aylıkken Lewıs ailesine ev-
latlık verildiğini öğrendi.
Sahte bılet basmaya kalkışan Karade-
nizli kalpazanlann foyası, garip hatalan
yüzunden kısa sürede ortaya çıktı. Trab-
zonspor-Fenerbahçe maçını fırsat bilen
uyanıklar. biletlerin kısa sürede tükendi-
ğinı duyunca sahte bilet bastı. Ancak al-
dığı biletten kuşkulanan bir taraftar, bile-
tı gazetecilere gösterince kafadarlar yaka-
yı ele verdi. Maraton tribünü biletinde,
Trabzonspor yerine Trabsonspor yazıyor-
du.
- Mısır'da bir genç, 18 yaşındaki bir kı-
za âşıkoldu. Kızı ailesinden isteten ve baş-
lık parasını da hemen ödeyen genç, Mısır
geleneklerine göre evlenene kadar bir da-
ha gelın adayını görmedi.
Damat, düğünün ardından odalanna çe-
kildiklennde gelinin yüzündeki tülü kal-
dınnca inanılmaz bir yanılgıya düştüğünü
anladı. Zira karşısında 45 yaşında çok çir-
kin bir kadın vardı. Talihsiz damat, geçir-
diği şoktan dolayı düşüp bayıldı.
- BBC televizyonunun hazırladığı bir
belgeselde. Berlin Duvan'nın Doğu Al-
man yetkililer arasmdaki yanlış anlama
yüzunden yıkıldığı öne sürüldü.
Sovyetler Birliği'nin son Devlet Baş-
kanı Mihail Gorbaçov'un da konuk oldu-
ğu belgeselde Politbüro Sözcüsü Günter
Schabowski'nın "YlzealanBan'yageçebi-
lir"sözünün "HerkesBaö'yageceoilir" di-
ye aktanldığı ve bunun üzerine de halkın
tarihi Brandenburg Kapısı'na yığıldığı an-
laşıldı. Bu durum karşısında ne yapacak-
lannı şaşıran nöbetçiler, geçmek isteyen-
leri durdurmaya çalıştılarsa da arkadan
binlerce kişi geliyordu. Birkaç dakika son-
ra da nöbetçiler, insanlartakılıp düşmesin
diye bariyeri kaldırdı. Binlerce kişi, tele-
vizyon kameralanna el sallayarak güle oy-
naya Batı'ya geçti.
- ABD'nin Kansas eyaletinde görme
engelli milyoner Hanna Strauber kalbin-
den rahatsızlanarak hastaneye kaldınldık-
tan hemen sonra kocası Hans evde kalp
krizi geçirerek öldü. Hans'ın kardeşi
Horst, hastanede yatan Hanna'yı ziyaret
etti ve kocasının trafık kazası geçirdiği
için gelemeyeceğini söyledi.
Uyanık bir adam olan Horst, Hans'ın
yerine geçerek taburcu olacağı gün Han-
na'yı almaya gitti. Ağabeyinin giysilerini
giyen ve parfumünü süren Horst'tan şüp-
helenmeyen Hanna, 31 yıl boyunca kayın-
bıraderiyle beraber yaşadı. Horst'un ölü-
münden sonra ortaya çıkan olayın ardın-
dan Hanna Strauber, evliliklerinin hiç de
kötü olmadığını söyledi.
Annetne...
Annelerimize...
Tüm eşlere...
Birlikte üretip
strtstrta verdiğimiz
iş arkadaşlartmtza...
Memleketimizi
ayakta tutan,
o büyük güce...
tnanca, kararhhğa,
özveriye...
Tüm kadınlara
saygıyla
m *
PARTİSİ
1983
Anavatan Partisi adına
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı
Dr. Ali Talip
Özdemir