19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinka>a# Yazıışlen Müdüru İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret llkiz # Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser îstıhbarat Cengiz Yıldınm#Ekonomı. Özltm Yüzak • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdölkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaörcn • Duzeltme Abdullah V'azıcı 9 Fotofrat" Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Bnğra • Yurt Haberlen. Mehmct Faraç Vayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtbökt Hikmel Çetinkaya, Şökran Soner. Ergon Balcı, ibrahim Yddız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbaj AtaturkBuIvan No- 125. Kaf4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat), Faks 4195027*lzmırTemsıleısi SerdarKıak, H ZıvaBK 1352 S 2 3Tel.4411220. Faks 4419117 9AdanaTemsılcısı.Çetin Yiğeooğlu, InönüCd. 119 S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mûduru Cstûn Akmen # Koordınalâr AhnHrf Koruban 0 Muha- sebe Bûknl Yener • Idare Hüseyin Gürer# Bıigı-lşlem >aü Inal • BıJgı- sa>arSjstem Mûrstet ^ FıaktKuza MEDYA C: • Yonelım Kurul Başkanı - Genel Müdur Gûlbi Erduran • Koordınator Reh Ijitman 9 Genel MudürYanluncıs SetdaÇoban Tel 514 07 53 513958O-5I384«WI.Faks 513846 YayımU}an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve 'ı a\ıncılık A $ Türitocagı Cad 39 41 CagaJogiu 34334 îst PK 246 Sırkecı lsianbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (»212)513 85 95 8 MART 1999 tmsak:4:56 Güneş: 6.22 Öğle: 12.22 Ikindı: 15 33 Akşanr 18.09 Yatsı. 19.29 Ünlü yönetmen KubPick öldü • LONDRA(AA) - Fılm yönetmeni Stanley Kubrick'in, 70 yaşında öldügü bildinldı. Polis, yaptığı açıklamada, Kubnc"in, Londra'nın kuzeyindekı St. Albans'da bulunan evinde öldüğünü kaydettı. 1928 yılında New York'ta doğan Kubrick'in yönettıgı filmler arasında "2001 A Space Odyssey" (1968)ve"AClockwork Orange" (1971) bulunuyor. Kubrick, "Spartaküs" (1960), "Lolita" (1962) ve "Dr. Strangelove" (1964) gibı filmlerle şöhrete kavuştu. "Barry Lyndon" (1975), "The Shining" ()978)ve'TullMetal Jacket"(1987)filmlerini çeken Kubrick'in son fılmi "Eyes Wide Shut" oldu. Kubrick'in büyük gizlilik içinde çektiği ve temmuzda göstenme girecek kıskançlık ve endişeyi anlatan bu fiimın başrollenni Tom Cruise ve Nicole Kıdman paylaştı. Nörolojfk BHinrier Vakfı kuruMu • ANKARA {Cumhuriyet Bürosu)-Nörolojik Bilimler Vakfı kuruldu. Vakfin kuruculan arasında fstanbul Esenyurt Beiediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın yanı sıra Erhan Türkoğlu, Şaban Onur Karan, Mehmet Ozmenoğlu, Remzı Yorulmaz, Türkan Turgut Ankan, Kubilay Varlı, Kaynak Selekler, Fethi Idiman, Gazı Özdemir. Yakup Sanca, Oğuzhan Çoban, Gülsen Kırbaş, Sara Zarko, Murat Emre, Fatma Nalan Ertaş, H. Dilek Atakiı, Hüseyin Turan Atay, Musa Öztürk, Sevim Baybaş ve Feriha Özer bulunuyor. THVM ve o.tel.o I İstanbul Haber Servisi - TEMA Vakfı ve Alman o.tel.o telekomünikasyon şirketinin Kavacık'ta yaptığı ağaçlandırma çalışmalannın ardından önceki akşam Swissotel"de bir yemek düzenlendi. Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede konuşan o.tel.o şirketi yönetım kurulu başkanı Georg Kellınghusen, Almanya'da 170 bin Tiirkün kendılerine abone olduğunu belirterek "Türkler, Almanya'da bızim için önemli müşteri grubunu temsil ediyor" dedi. Türkiye'de kadınlann erkeklere oranla sosyoekonomik gelişmelerden daha az yararlandığı belirtildi 8 Mart eşitfik ve öz^ürliik günü...Haber Merkezi- Dünya Kadınlar Günü nedeniyle siyasiler ve sivıl toplum örgûtleri kadınlara destek veren iletileryayımladı. Cumhurbaşkanı Süteyman DemireL ınsanlık tarihi boyunca yaşamın rüm sıkıntılanna erkeklerle beraber göğüs geren kadınlann, çoğu zaman yaşamın her alanına erkeklerle eşit koşullar ve olanaklarla katılamadıklannı kaydetti. Kadın ve erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesıni gerçekleştırecek en önemli etkınin kadınJann kendileri olduğunu vurgulayan Demırel, "Son vıllarda kadınianmızın çeşitii sivil toplum örgütkri vasıtasryla toplumsal yaşama katılımlannın artmasını memnuniyeûe karşılnor ve daha da artarak devam etmesini diüyorum" dedi. 'Büyük devrim' Başbakan Büknt Ecevit dün yaptığı yazılı açıklamada kadın- erkek eşitliğinin Atatürk'ün Türk ulusuna kazandırdığı büyük bir devrim olduğunu vurguladı. Kadın haklan konusundaki bazı eksikliklerin Medeni Yasa'da yapılacak değışıkliklerle gıdenlebıleceğine işaret eden Ecevit, "Baa mesleklere kadınlann katılımı bakımmdan Türkiye pek çok ülkenin flerisindedir. Ancak kadınlann siyasete etkin katılımı bakımından henüz bir hayü eksiğimiz vardır" görüşünü aktardı. Bırleşmış Milletler'den (BM) yapılan yazıiı açıklamada da Türkıye'de kadınlann erkeklere oranla sosyoekonomik gelişmelerden yüzde 15-25 oranında daha az yararlandığına dikkat çekildi Kadın ıçin eşık haklar ve kaikınma sürecine tam katılım alanlannda sağlanan büyük ilerlemeye karşın kadının durumunu daha da ilenye götürebılmek içın yapılacak pek çok iş bulunduğu, en öncelikli sorunun küreselleşme, yeniden yapılanma ve özelleştirmenin kadın üzenndeki etkilerinin azaltılması oldugu belirtildi. Keçiören ve Kalaba halkevjeri, Eğitım Sen 3 Nolu Şube. ÖDP Keçiören llçe Başkanlığı ve Ovacık Derneğı'nden yapılan yazılı açıklamada, tüm kadtnlan birleştiren ortak isteklenn seslendırildiğı 8 Mart'lann mücadeleci özünden saptınlmadan ^ • U i'umhurbaşkanı Demirel, kadın ve erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesini gerçekleştirecek en önemli etkinin kadınlann kendileri olduğunu söyledi. R'aşbakan Bülent Ecevit, kadın-erkek eşitliğinin Atatürk'ün Türk ulusuna kazandırdığı büyük bir devrim olduğunu vurguladı. kutlanması dıleğınde bulunuldu. Açıklamada, "Fabrikalarda, işyerierinde, okullarda tüm rıak ve özgürliik arama mücadelelerinde bizde vanz. Cumartesi ve cuma anneleri olarak bölünmek istemiyor. biz hepinizin analanyız diyoruz. 8 Mart'larda eşitlik kardeşlik, özgürlük türküleri söylemek istijoruz" denıldi. Hak-tş Geneİ Başkanı Salim Uslu, kadınlara haklannı \ermenin en etkin yolunun, örgütlenme ve sosyal güvenJikten geçtiğini söyledi. Petrol-lş sendikası Genel Başkanı Ba>Tam Yddınm, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada "tnsanhğm bir yansı diğer yansuıı ezerken hk; kimse özgür olamaz" dedi. Türkiye nüfusunun yansını oluşturan kadıniann ekonomik ve sosyal alanda eşit olarak yer alamadığını belirten Yıldmm, kadın sorunlannm çözümünün, salt erkeklerle eşit haklar elde etme mücadelesine ındirgenemeyeceğini vurguladı. 'Siyasi partilere uyan günü' Kadın Araştırmacılan Derneği Başkanı Gübevil Erdem, de yaptığı açıklamada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü otoriter, tutucu ve cinsıyete dayalı aynmcı bir politika ızleyen siyasi partilere uyan günü olarak kabul ettiklenni behrtti. Izmir Barosu Yönetim Kurulu'nca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, anayasanın 10. maddesi dışında kadın ve erkeğin eşit haklara sahıp olmaiannı saglayan, cınsler arası aynmlan ortadan kaldıran herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığına dikkat çekildi. 'SiviJ örgütier güçterini birleştirmeli' Arkadaş Çevre Grubu tarafindan yapılan açıklamada ise kadmlan beldeyen en büyük tehlikenin küresel boyutta yaşanan çevre sorunlan olduğu savunuldu. Izmir Eczacılar Üretim Temin Dağıtım Kooperatifi (EDAK) tarafindan yapılan açıklamada, kadınlann karşılaştıklan sorunlan çözmek için sivil toplum örgütlerinde güçlerini birleştırmeleri gerektiğı vurgulandı. 8 Mart Dünya kadııılar Günü etkinlikJeri kapsamında Akatiar Mayadrom Ahşveriş Merkezi'nde gazetemiz foto muhabiri Hatice Tıuıcer'in, T ü r k i - ye'den vç Düm r adan Kadın FortreterT konulu fotoğraf sergisi açüacak, 22 Mart'a kadar gezilebilecek olan sergi 40 renkli baskj fotoğraftan oluşuyor. Prof. Cürkan 'Atatürk sonrası kadın ihmal edildi ? EVtN GÖKTAŞ ANKARA-AÜHukuk Fakültesi Öğretim Üyesı Prof. Dr. Ülker Gürkan. Atatûrkdöneminde kadın- larla ilgili olarak somut adımlar atılmasına karşın sonrakı dönemlerde kadının ihmal edildiğini söyledi. 'Devietin Kadına Yöne- lik Hukuk Pblhikası' konu- sunu irdeleyen Gürkan, Cumhunyetin ilk yıllann- da kadın eğıtimıne verilen önemin, dönerrun eğitım- cileri tarafindan şimdıkin- den daha çok önemsendıği- ni vurguladı Gürkan dev- letın eğitım alanında 'nice- dir suskun' olduğunu sa- vunarak, "Tevhidi Tedrisat Kanunu çiğneniyor, inıam hatipler ve Kuran kurslan pek çok kız çocuk için yaz- gı otu>or. Cinsiyetinden tıta- nan, Cumhumetin kendi- sine tanıdığı haklan yadsn yan genç kızlar tek özgür- İüğü türban. daha da vahi- nû fürbaıu 'Jslamın 6 şar- tı' sayıyor; cinlere, perflere inanıp kurtuiuşu cinci ho- caiarda,tarikarJanda arryor ve devietimiz hâlâ seyredi- yor" dedi. Devietin kadına yönelik ciddi birpolitikasının bulun- madığını savunan Gürkan, "Devlet, başta ana\a»a oi- mak üzere özellikle Türk Medeni Kanunu, Ceza Ka- nunu ounak üzere tüm ya- salan gözden geçirmdi.2000 vılına kadar gerekli deği- şiklikleri vapmalı, ulusla- rarası sözkşmelerie tiikkn- digi yükümlülükleri verine getirmelidir" dedi. Mudanya Kadmlardan terörle ortak mücadele çağnsı LEVEİVTGENCELLİ e-posta : tan (« prizma. net. tr -Türk Kadın- lar Konseyi Derneğı ve Türk Kadınlar Birliğı. Abdullah Ocalan'ın tutuklu bulundu- ğu tmralı ile iletişim ve ula- şımm sağlandığı Mudan>a ilçesınde 8 Mart Dünya Ka- dınlar Günü nedeniyle yap- tıklan ortak toplantıda, dün- ya kadınlanna "terörle or- tak mücadefc" çağnsında bu- lundular. Mudanya Türk Kadınlar Birliği üyesi lngılizceögret- meni Esin Kantar'ın hazır- ladığı fngilizce bildiriyı oku- yan kadınlar, Mudanya beie- diye bandosunun eşliginde 10. Yıl, Gençlik ve Harbiye marşlannı bırlikte söyleyerek Mudanya Mütareke binasını gruplar halınde ziyaret ettı- ler. Bildinde, Türkiye "nın te- rörden çok çektiği, 30 bin ki- şınin yaşamını yitırdıği vur- gulanarak "ÜlkemizdeTürk- Kürta>nmı>Dktur.Türk top- raklan üzerindeyaşa\an her- kes bir bütündür. Bir araya jjelclim. yoksulluğa. teröre karşı mücadele edefim. Ço- cuklar ölmesin, analar ağla- masın. Büyük önder Ata- türk'ün "Yurtta sulh. cihan- da sulh' Okesnuörnekalan bir uhısuz, Gei'ın banşiçindebir- likte >aşayalım" denildı İstanbul, Bursa ve Mudan- ya'dan gelerek 8 Mart Dün- ya Kadınlar Günü kutlama- sını başlatan kadınlar, daha sonra Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1925'ten 1998'e Mudan- ya'nın Dünü Bugünü"konu- lu multivızyon gösterisini iz- lediler. SÖYLEŞİ ATTli İLHAN u Radikal, Fakat 'İnsanf Bir Sosyalizm!. n Hikmet Özdemir, 'Kalkınmada Bir Strateji Arayı- şı' ikinci başhğını kullandığı, yararlı kitabında; Yön Hareketi'ni değerlendinrken, bir yerde, Yön yazaıiannın sözlerine istinat ederek, şöyle bir şeyler demektedir: "... 'Atatürk'ün lideriiğinde, emperyalizme kar- şı ilk savaş. bayrağını açan Türkiye'nin yeri, do- ğal olarak Üçüncü Dünya'dır.' (Halûk Ulman) 'Tür- kiye'nin sorunlannm, Üçüncü Dünya'nın sorun- lan olduğu, grtgide daha açık seçik görülür ol- muştur.' (Doğan Avcıoğiu) 'Atatürk, Türk Millî Kur- tuluş Hareketi'nin yalnız Türk milleti için değil, bü- tün 'Mazlum Milletier' için taşıdığı örnek olma de- ğerini belirtmişti. Ama ondan kopan Türkiye, bu tarihi misyonunu kötü ve kalrtesiz bir opportu- nizm'le harcayacaktı. Her biri kendi milli müca- delelerine başlarken, Türkiye'yi ve Mustafa Ke- mal'i önder bildiklerini ilân eden millettere, Tür- kiye sırtını çevirecekti..." "... Birleşmiş Milletler'de daima emperyalist davalann tarafı tutulmuş, Tunus'un, Fas'ın bağım- sızlık mücadeleierinde, Fransa'nın yanında yeratan- mıştı. Cezayir'in milli kurtuluş hareketi, Fran- sa'nın iç meselesi sayılmış ve Fransız delegele- rivle birlikte oy kullanılmıştı. Türkiye'nin Üçüncü Dünya ülkelerindeki milli kurtuluş hareketlerini tuttuğuna dair tek bir davranışı yoktur. Bando- ung Konferansı'nda bile sömürgecilik aleyhtan bildiriye imza koyarken buna inanmamış, bu bil- diriyi Birleşmiş Milletler'de daima sabote etmiş- tir Angola'da Portekiz'in istediği yapılmıştr. Mil- lî Kurtuluş mücadetesi veren ülkelerin halklan, kral- lannı despotlannı kovarken, örneğin Mısır, Irak, hatta Yemen olaylannda olduğu gibi, kovulanla- nn ardından gözyaşı dökülmüştür. Oaha kötüsü 0 kralları kurtarma gayretlerine düşülmüş, taht- lanna iade gayretleri güdülmek istenmiştir. (Şev- ket Süreyya) Özet olarak, Aydemir'e göre, Türk dış politikası Üçüncü Dünya'ya karşı olmuştur..." ('Yön Hareketi', s. 198. Bılgı Yaytnevi, Aralık 1986) A'dan Z'ye doğru bu 'tesbit' insana neyi düşün- dürüyor? Aslında Soğuk Savaş' doktrinine kuzu gi- bi boyun eğerek. 'Sistem'le hem 'ulusalkurtuluş ha- reketleri'ne, hem de 'sosyalizm'e karşı, aşağılık bir işbirliğine girmiş olan o 'iktidariar', nasıl hiç utanıp sıkılmadan, 'Atatürkçü' olduklannı söyleyebılmiş- lerdi? Bu, bir! 'Sistem'i kullanarak, Türkiye'yi Sta- lin'ci "yayılmacılıktan' kurtardıkJannı zanneden, bu saf- derûn politikacılar; SSCB'nı dağıttığı anda, emper- yalizmin aynı iştahla Türkiye'yi gündeme alacağını nasıl görmüyorlardı? Bu da, ıki! O günden bugüne, yaşadığımızoncaolayı, kendımizi 'özdeş tuttuğumuz' Bat'nın ve Bat'lılann bizeattığı onca kazığı', yuvar- lak hesap bir nesaplayınız: Yön'culerin, Meclis'te bu- lunan siyasi partileri, bir büyük muhafazakâr par- tinin meclis gruplan şeklinde görmelerinden da- ha doğal bir şey olabilir miydi? Hâlâ da öyledir! Türkiye için nasıl bir sosyalizm? 1 O oğuk Savaş'ın 'Moskova Komünistliği', 'Mark- O sizm1 nasıl bir 'itaatsosyalizmi'ne dönüştürmüş- tü, meraklısı bilir; üstelık, yaşamıştır da! Onundeso- nunda, bin yıllık sosyalizm tanhi, dönmüş dolaşmış, 'Brejnef Doktrini'ne yozlaşmıştı: ıstilânın meşrulaş- tınlması!.. Tabanı, taa Birinci Meclis yıllanna uzanan 'Türk Sosyalizmi', 'istiklal-ı tam' ılkesinın gereği, el- bette kendini farklı biryere koyacaktı. Koymamış mı- dır? Hikmet Özdemir, bu noktaya da dikkatı çeki- yor. "... Yön'culerin, Sosyalizm konusunu tarbşır- ken 196O'lı yıllarda ve daha sonra ortaya çıkan radikal sol gruplara göre, başanlı sayılabilecek- leri nokta, hiç şüphesiz, doğu, bat, azgelişmiş ülke şeklinde bir ayınma gitmeleri ve 'Türkiye için nasıl bir sosyalizm?' sorusunu yanrUamaya çalışmalandır..." "... Yön'cülerin genel teorileri bir bütün olarak düşünüldüğünde, onlann 'milli sosyalizm' terimi- ni kullanmalan kaçınılmaz görünmektedir..." (Ay- nı eser, s. 181). Buyurun! Geldik mi, aynı yere? 'Moskova Komü- nistliği', o yıllarda -daha oncesinde de- 'ulusalbirsol- culuğu', ihanetle birtutardı: aynen, Bat'ya uşaklık etmeyen birBatcılığı (çağdaşlığı) 'Sistem'in ihanet- le bir tutması gibi! Oysa Molla Nur Vahidof'dan, Sultan Galiyef'den, Mustafa Kemal'den, Neh- ru'dan. Nâsır'dan, Tito'ya, Maozedun'a, Hoşi- minh'e, Imre Nagy'ye. Aleksandr Dubçek'e kadar, XX. yy'ın nice halk önden, tam da bu 'kritik' yerde; bu, kimsenin görmek istemediği; ama göz ardı edi- lemeyecek kadar büyük ve heybetli alanda, boy at- mamışlar mıdır? Türkiye'nin geleceğinde, 'Ulusal Sol'un gıttikçe büyuyecek onem ve işlevinin, 'Yön Hareketi' açısın- dan ele alınması da; 'Kadro Hareketi' açısından ele alınması kadar, yararlı ve ögreticidir: 'Ulusal Sol', en- telektüel bir 'hayal' değildir, gökten ınmıyor; o, anti/ emperyalist, laik ve demokratik Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin, ülkesinde adı ınkâr edılen, halk gerçe- ği: ucunun Sosyalizm'e dayanacağını hepsi görmü- yorlar mı? Korkudan, dışini vetırnağınısökerek, kibarçocuk- lan için 'taklitlenni' üretmeleri, piyasayasürmeleri de bundan! Türksosyalizml'nin ilkeleri... O evket Süreyya Bey, Yön'ün 'siyasi görûntüsü', OSosyalist Kültür Derneği'ne 'özelbir muhtıra' sflnmuş; o muhtırada, 'Türk Sosyalizmi'nin ılkelerini şöyle sıralamıştı: "1/ anti/emperyalizm: istiklâl'cilik! 2/ anti/ka- pitalizm: millî ve halkçı ekonomi! 3/ Karma eko- nomiyi reddetmeyen, fakat parazit bir istismar- alığı reddeden 'devletçilik'. 4/ Halk için, halkJa beraber halkçılık. Faydanın, halk yaranna kulla- nılışı, yani sosyal adalet! 5/ Mustafa Kemaf'in an- ladığı manada, bir vatan' anlamı: saldırganlığa ve istilâcıhğa karşı çıkış.'.. 6/ Mustafa Kemal'in anladığı manada, bir 'millet' anlamı: dil, tarih ve kültür işlerinde, bilimsel bir 'milliyetçilik'. II dev- lette, rejimde, dış politikada ve ekonomide 'mil- IT olmak vasfı... 8/ demokratik düzende 'sosyal devlet' anlamının işlenmesi ve organlarının ya- ratlması... 9/ millî hayatn bütün koltannf içine alan bir 'Plancılık'. 107 emeğin ve hizmetin korunma- sı ve teşkilatlandınlması: güçlü ve bağımsız sen- dikacılık. 11/ din ve devlet işlerinin kesin olarak birbirinden aynlması: lâiklik!.." (Yön, sayı 56. 9 Ocak1963. s. 8) Ooğan (Avcıoğiu), zaten daha önceden, Yön'ün 'Sosyalizm'e "humaniste' yaklaşımını, şöyle belir- lememiş miydi: "... asıl gayenin insanın gelişmesi olduğunu unutabilecek kadar insafsız metodlara yönel- mek, arzu edilecek bir şey olmadığı gibi, zaruri de değildir. Böyle bir 'sosyalizm' anlayışına -kai- kınma konusundaki müessiriyetine rağmen- kar- şıyız. Radikal fakat insani bir sosyalizmden yanayız!.." (Yön, sayı 36.22 Ağustos 1962. s. 3) Daha ne desin? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle