20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 1999 CUMARTESİ ___^ CUMHURİYET BİR KONU BIR KONUK SAYFA Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden: Demokrasi bir yenilenme düzenidir 'Meclis'teld yüzler değişmelF LEYLA TAVŞANOĞLL Konuya doğrudan giriyorum, 18 Sisan 'da se- çimler olacak muyada olur mu, nasıl olmalı, ne olur? -Bir şeyin olup olmamasından daha önemlisi, nasıl olması gerektiğidir. Seçim karan ahnmıştır. Sanıyorum, tûm siyasetçiler kendilerine göre bek- lentilerle seçimi bir çözüm ya da kurtancı saymış- lardır. Kimisi büyüyüp güçlendiğini; kimisi kü- çülmedığini, haklı çıktığını: kimisi halkın kendi- lerini istediğini. demokrasinin böyle olduğunu; kimisi de özlenenleri kendilerinin getireceğini kanıtlamış olacaktır. Bu, kendi varsayımlandır. Oluşumun dışyüzû budur Gerçekte, parti içi ça- tışma ve çalkantılardan kurtulmak, geçim sıkm- tısı iç'ndeki kesimleri avutup uyutmak, sorunla- n geçiştirmek, 28 Şubat sürecini aşmış gösterip çeiulenlen unutturrnak, kimi olası kalkışma ve gi- rişimleri atlatmak içın seçime sanlmışlardır. Bu seçimlenn sonunda hiçbır şey olmayacağını. ön- cekinden daha olumsuz durumlarla karşılaşılıp daha üzücü olaylann doğabileceğini onlar da bi- lıyorlar. Seçimler olmazsa nasıl olmaz? - Seçimler olur. Dönüleceğini sanmıyorum. Meclis toplanamıyor. Sağduyu egemen olursa an- cak yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek ama- cıyla ortak istençle geri bırakılır. Sılahlı Kuvvet- ler'in baskısi söz konusu değil. Askerler, çoğu si- vilden daha demokrat. Anladığım kadanyla ikti- dar, iktidara elkoyma, kanşma amaçlan yok. Mil- li Güvenlik Kurulu'nda ahnan laik Cumhuriyet, laik eğitim-öğretim, dürüst siyaset türü konular- daki kararlann yerine getirilmesini istiyorlar. Bunlan kim istemezse bana göre onlar demokra- si karşıtıdır. Olağandışı bir geri bıraktırma gücü göremıyorum. Ecevit 'in "28 Şubat süreci bitti " biçiminde bir sözü vardu Size göre 28 Şubat süreci bitti mi? - Ben Sayın Ecevit'le 1952-1954 "te bir yönetim kurulunda birlikte üye olarak çalıştım. 1968- 1979'da a\"ukathğını yaptım. Onun anımsanacak, daha doğrusu unutulmayacak başka sözlen de vardır. Önceden ağırbiçimde eleştirdiklerine bu- günlerde sıraladığı övgüler var. Zaman insanı da- ha deneyimli yapıyor. Zaten ınançlara saygın bir yansızlık olan laikliği, "ınançlara saygılı laiklik" aynmıyla odün verilebilı r duruma düşürdüğü, ki- mılerine bakış açısı ve yaklaştmı nedeniyle bu ko- nuda daha duyarlı davranması gerektiğı görüşün- deyim. Başbakan olarak yayımladığı genelge, ka- nımca. birincil tehlike olan köktendincilik ve te- rör birlikteliğinın kendisine iyi anlatılmamasının sonucudur. 28 Şnbat süreci bitmedi Bu da 28 Şubat sürecinin bitmediğınin kanıtı- dır. Askerler kanşıyormuş, onlan dışlamış ya da etkisiz kılmışlar ve kendilerinden başka güç yok- muş gibi siyasal bir gösteriş biçiminde algıladı- ğımdeğerlendirmesi -eğer böyle söylemişse- ba- na göre yanlıştır. Anayasa'nın 136. maddesi ge- reğince "laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siya- si görüş ve düşüncekrin dışında kalarak ve mil- letçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edine- rek" göreviennı yenne getirmesi gereken Dıya- net tşleri BaşkanlığVnın böyle çalıştığını savun- mak güçtür. Kimi camilerin hangi partinin şube- si gibi çahştığını, altlanndaki dükkânlann kim- lerce ve nasıl kullanıldığım. kimi vaiz ve hatip- lerin neler konuştuğunu biliyorlar ki genelgeler çıkanpkonuşmalarlauyanyapryorlar. Atatürk ve laiklik doğru anlatılsaydı böyle olur muydu? Bu seçimlerde nasıl olacak, izleyeceğiz. tnançla. ada- letle, Silahlı Kuvvetler'le seçim oyunlanna kal- kışmak çok sakıncalıdır. Güneydoğu sorunlannı Kürt sorununa dönüştiırmek de böyle. İki turlu seçim konusunda ne düşünüyorsu- nuz? - Ülkemiz gerçekleri karşısında, özellikle ye- rel yönetim seçimlerinde iki turluyönteminin uy- gulanmasında yarar vardır. tki dereceli demek değildir. Anayasal sakmca yoktur. Ancak Anaya- sa'nın 127. maddesinın değiştirilerek uygulan- ması kimi tartışmalan da gereksiz kılar. Genel se- çimler için iyi tartışıldıktan sonra karar verilme- lidir. Sizce bugün siyasal partilerde demokrasi var mı? -Yoktur. Anayasa'nın 68. maddesi, siyasal par- tileri "Demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez öğesT diye nitelendirmiş, 69. maddesi de çalış- malannın, parti içi düzenlemelerin demokrasi il- kelerine uygun olmasmı öngörmüştür. Hiçbir si- yasal partimiz için bu durumun söz konusu oldu- ğu kanısında değilim. Lider sultası, diktası, ilkel sayılacakbiçimde yürüyor. Kimi iyi, başanlı üye- leri olan partilerin bile liderleriyle varlıklan sınır- h görülüyor. Olanlar ortada. Görüp duyduklan- mız bile bu konuda nice sözler için bizi haklı kı- lar. ama alınırlar kınlırlar. TBMM'de birtahm insanlar dokunulmazlık zırhı arkasma sığınıp gırtlaklarına kadar yol- suzluğa, kîrli işlere, eroin ticaretine bulaştılar. Bu kirlilik sizce nasıl temizlenir? Bir de parti li- derlerinin soruşturma komisyonlannda birbir- lerini aklamalarını nasıl karşıltyorsunuz? -Siyasal ahlak yönündenbüyük birbunalım ya- şanmaktadır. Kimsenin yüzüne bakamayacak ki- mileri yüzsüzlükle sınrmakta. caka satmakta. baş- kalanna gözdağı vererek kendi gözündeki mer- teği unutmaktadır. Halkımız. yolsuzluk ve ahlaksızlıklara karşı duyarlıdır. Ama ne üzûcü ki bu konularda büyük bir aldınşsızlıkla bildigini okuyanlara kendi par- tilerinden tepki yok. Nıkâhsız birleşmeler. imam nikâhlı eşler, iş takipleri, ihale oyunlan, çete ve mafya ilişkileri, adaletten kaçmak, yurtdışına gı- derek kurtulmaya çalışmak, daha başka şeyler... Öncelikle, siyasal ahlak yönünde Batı'daki uygu- lamalan örnek alan yasal düzenlemeleri zorunlu buluyorum. Yasama sorumsuzluğu korunarak do- kunulmazlık sınırlandınlmalıdır. Bizde -kimi kö- tü örnekleri. utandıran işlem ve uygulamalara gi- nşenleri, ılişki kuranlan, yandaşlık ve partızan- lığa kaçanlan bir yana bırakalım- özverili yargıç ve savcılar çoğunluktadır. Ama kurallar eskidir. Yargı, yapılanndan olanaklanna, özlük haklan- CT TM\ JÇ Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Giingör Özden geçen O Ul ı U y yXı eme]in oldukîan sonra da boş durmuyor. Baîı'dakideyimiyle bir "Opinion Leader" (düşünce oluşturan lider) konumunda. Yazılar yazıyor, konferanslar veriyor, sempozyumlara katılıyor, şiiryazma tutkusu eski gücüyle sürûyor. Bir de, zamanının büyük bölümünü Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı olarak yaptığı çalışmalar alıyor. Özden 'le, Türkiye 'deki son siyasi gelişmelerin hukuksal boyutlannı. genel seçimlenn yapılıp yapılmayacağmı, Apo 'nun yurda getirilmesini nasıl değerlendirdiğini konuştuk. sız akçalı iç ve dış olanaklarla sömürüye kalkış- mak siyasal desteklerle seçimlere katılmak. siya- sete dini, dine siyaseti sokmak demokrasi dışıdır. Yalanın dolanın beceri sayıldığı siyaset olamaz. Din siyasallaşırsa demokrasi dinselleşir. Bu da na ve uygulayacağı kurallara değin ilgisizlik için- de, üvey evlat durumundadır. Bakınız kimi dev- let kurumlan için yapılan çalışma yerlerine ve kimi yüksek mahkemelen de kapsayan yargıhk- lara. Aylıklanna, araç gereçlerine. Dokunulmaz- lık bana göre şöyle uygulanmalı: Milletvekili se- çilmeden önce ve sonra işlediği suçlar nedeniyle heT millet\ekili yargılanmalıdır. Kesinleşen ka- rarda geçen suç türü. Anayasa'nın 76. maddesin- de öngörülen seçilmeye engel bir suç ise ve yük- lenen ceza da, sımn bakımından, seçilmeye en- gel ise milletvekilliği kendiliğinden düşmeli. Bu koşul dışında ise cezanın çektirilmesi Meclis'in karanna bırakılmahdır. Istifa, aynca karara bağ- lanmamalı, Meclis'e duyurulmakla yetinilmeli- dir. Yine dönüp dolaşıp ahlak anlayışına geliyoruz, sakıncalı olaylara katılıp dokunulmazlığı kaldı- nlanlar çekinilmeden aday gösterildiği gibi kimi- leri de cezadan kurtanlmak için aday yapılmak- ta, hem de seçilmektedir. Yasama organı durul- mazsa ülke kurtulmaz. Temızlik. dürüstlük ola- ğanüstü nitelik sayılmaya başlandı. Oysa çok do- ğal, olağan insan nıtelıgidir. Çalışkan, uydu ve uşak olmayacak kimseler, gençler Meclis'e gir- melidir. Değişmeyenler ve değiştinlemeyenler yüzûnden sıkmttlar çekilmektedir. Demokrasi, bir anlamda da yenilenme düzenidir. Kırk yıldır seçimi yitirenler de kazandığı savında, oylan 0.1.'den 0.2'ye çıktı, diye. Bu durumda, yitiren ulustur. çağdışılıktır. Alevilerin durumu vetutumu için neler söyle- yeceksiniz? - Alevı yurrtaşlanmm toplumumuzun aydınhk kesimlerinden birini oluşturduğunu. kimi uygar çalışma ve çabalannı beğeniyle karşıladığımı söyleyince beni de Alevi sananlar oluyormuş. Ben, Alevi değilim. tnsanlık ilişkilerinde başlıca ölçütüm, yine insanlıktır. Konuşmak, dost olmak için insan olmak yeter. lrk, soy, din, cins gibi ay- nmlan asla gözetmem. Nasıl, olanlann çoğunun demokrasiyle ve demokratlıkla ilgisi yoksa, i- nanç bağlamındakilerin çoğunun da dindarlıkla, Müslümanhkla ilgisi yok. Ben, Aleviligin bir din durumuna getirilmesine çalışmayı da doğru bulmuyorum. Ancak kimi yerlerde aynm göze- tilmemesine karşın kimi yerlerde birliktelik ne- deni, kimi yerlerde de dışlanma nedeni olduğu- nu duyuyor, görüyorum. Üzücü olan budur. Ge- nelde. Alevi yurttaşlanmız, "ay"dan başka ılgi alanına girmiyor. Ben her tür sömürü ve teröre. sapmaya ve sapkmlığa karşıyım. Kürtçülük. din- cilik, Alevicilik, bölgecilik, ırkçılık vb. gibi. Erbakan ve arkadaşları aday olabilirler mi? YEKTA CÜNCÖR ÖZDEN 1932 Kiksar doğumlu. öğrendlik yıllannda Türkiye Millî Talebe Federasyonu 'nda, Türk Devrim Ocaklan 'nda, daha sonra Türkiye MUB Gençlik Teşkilatt'nda çalıştL 19S7'de avukaüığa başladu Ankara Barosu Genel Sekreterliği, Baskanlığt, Türk Hukukçular Birliği Genel Baskanlığı yaptu CHP'de Bashukuk Danışmanlığı 'nda, Yüksek Danışma Kurulu ûyeliğinde, bu yolla tiizük gereği parti mectisi üyeüğinde bulundu. 11 Ocak 1979'da Cumhuriyet Senatosu'nda beş grubun da oyuyla Anayasa Mahkemesi asii üyeliğine seçildi 1988 'de Baskanvekili, 1991 ve 1995 yıllannda Başkan, 1998'deemeklioldu, Ortaokul oğretmenliği, yüksekokul öğretim görevliüğiyaptu Birçok dernek ve vakfin üyesi olup 1998'de seçüdiği Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Baskanlığı yanında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakühesi'nde "Anayasa Somnlan" ve "Siyasal BUimler"dersleri veriyor. 33 Sdülü, yayımladıgı veyayımına katktda bulunduğu 34yapıt var. Ülkede başka insan mı yok? Delege ve oyun- laşmış önseçim yöntemi, siyaseti tıkamıştır. Bun- lar aşılırsa. milletvekülerine yeterli aylık-ödenek verilip başka iş yapmalan ve iş izlemeleri yasağı getirilirse Türkiye aydınlığı. kesildiği yerden baş- lar, Türkiye aydınlanması Atatürkçizgisinde sü- rer. Partilere Hazine yardımı da durdurulmalıdır. Siyasal parti liderlerinin yasama organı komis- yonlannda birbirlerine arka çıkmalan, kendileri hakkındaki olumsuz kanıları güçlendirmekten başka bir şeye yaramamıştır. Ölümden. aşktan ve adaletten kaçılmaz. Kaldı ki Meclis'te aklanıl- maz, saklanıltr. Aklanma yalnızca yargıda olur. Burada, dokunulmazlığm sınırlandınlması ama- cıyla getirilen önerilerde bakanlann Yüce Di- van'da yargılanmasını 276 oydan alıp bir savcı- nın görüşüne bırakmayı asla uygun bulmadığımı, milletvekillerinin genel mahkemeler yerine Yar- gıtay'da belli bir kurulda yargılanmasının da uy- gun olmadığını yinelemek istiyorum. Bunlann kimi, siyasal oyun yandaşlanna gitmek. kimi de yeni dokunulmazlık, hepsi gereksiz girişimler- dir. Meclis'e güven, milletvekiline saygı duyul- maması en üzücü durumdur. Saygınlık korunma- hdır. tnançta zoriama, zulüm; dinselgörevlerde sı- nırlama var mı? - Ülkemizde kanımca hak ve özgürlüklerin ko- runması, güçlendirihnesi yerine sömürülmesi ve yozlaştınlması daha ağırlık taşıyor. Böylece. da- ha kapsamlı ve görkemli edinmemiz ve yaşamı- mız gerekenlerden de sınırlamalar nedeniyle yok- sun kalıyoruz. lnanç bağlamında söylenipyazilan- lann hiçbirisine katılmıyorum. Kimi ekranlarda ve gazete-dergi köşelerinde okuduklanndan aktar- dıklanyla bilgiçlik taslayanlann saptıımalannı da yakışıksız buluyorum. Eski ırkçı-Turancılar. şeri- at yanlılan doğru konuşmuyorlar. Yalan söyleyip yazan. insan olmaz ki dindar olsun. Yozlaştırma, sömürü, çarpıtma. terbiyeye aykın anlatımlar bun- lann kanıtı. Anayasa, Anayasa Mahkemesi karar- lan (bir yasa kuralı düzeyinde), Danıştay kararla- n ortada iken yasa yokluğundan söz eden, yeter- li bilgiden yoksun kimileri var. Dinin siyasallaşması demokrasinin dinselleş- mesidir. Dünyadaki Müslümanlann çoğunlukta bulunduğu ülkelerde Islamiyeti en iyi yaşayan, Türkiye Müslümanlandır. Bu gerçeği kimse gözardı edemez. Zulüm dedikleri şey, kendüeri- nin şimdilerde kendileri gibi davranmayanlara, düşünmeyenlere bakışlan. yazılan ve çirkin suç- lamalanyla yaptıklan, yannlarda Cezayir'dekiler gibi yapmaya kalkışacaklarının belırtileridir. Bunlar ortaya çıkmadan Allah'ın birliğine-varlı- ğına inanılmıyor muydu? Kuranıkerim ve pey- gambere saygı duyulmuyor muydu? Dinsel gö- revler yerine getirilmiyor, oruç tutulmuyor. na- maz kılınmıyor, hacca gidilmiyor muydu? Cami yapılmıyor muydu? K\zlanmızın gençliklerin- den, ailelerinin güçlüklerinden yararlanıp, sınır- - Anayasa'nın 69. maddesinin sekizinci fıkra- svyla 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasf nın 95. maddesinin birinci fıkrası uyannca bir partiden ya da bağımsız milletvekili olmalan olanaksızdır. Bunu, yürürlükteki kurallar nedeniyle yineliyo- rum. Bilimsel anlatımında onlarca gerekçe sıra- layabilirim. 2972 sayılı Yerel Seçimler Yasası, 2839 sayılı Milletvekilleri Seçimi Yasası ve Ana- yasa'nın 76. maddesinin ortak değerlendirilmesi sonucu muhtar, belediye başkanı ve meclisi üye- si ile genel meclisi üyesi olmalanna engel yok- tur. Anayasa Mahkemesi karannın yazılım fazla- lığı. ya da yanlışlığı onlara hak verdiremez. So- nuç, kanımca böyledir. Geciken davalar ve yargı bağımsızlığı konu- sunda neler söylersiniz? - Bu konu çok yer ve zaman alır. Kısaca değin- mekte yarar vardır. Genelde ve temelde yargımız bağımsızdır. Ancak bağımsızlıfı gölgeleyen du- rumlar ve tutumlar vardır. Yasama organı huku- ku yenilememekte, hukukçulann çoğu da hukuk yaratma yeteneğini kullanmamaktadır. Yakınılan Anayasa 17 yıldır değiştirilmemektedir. Hiç de- ğilse yargının bağımsızlığı için 159., anayasal yargı denetimi için geçici 15. maddenin son fık- rası değiştirilebilirdi. Hâkunler ve Sav cılar Yüksek Kurulu'ndaki beş yüksek yargıç özlendiği gibi dursalar yakınma- lar azalır. tşte Mustafa Balbay 'ın son yazılanndan birinde Yargıtay'a yeni seçilen kimi üyelerin du- rumu. Yargıda şeriat-tarikat kadrolaşması, yo- ğunlaşması yakınmalan büyüyor, yaygınlaşıyor. İşkence ve kayırma üzüntüleri, davalarda gecik- me, kararlarda gecikme ve gerekçesizlik, umul- madık sonuçlar, zamanaşımına uğratma girişim- leri dilleniyor. Atama ve seçimlerde nitelik göz ardı edilebiliyor. Özaldöneminde yargıya çok kö- tülük yapıldı. O zaman ve sonra yöneticilik yap- mış bir hukukçunun hâlâ seçimlerde agırhgı ol- duğu. bakan atamalanna bile etki yaptığı söylen- tileri dolaşıyor. Çağdaş hukuk devleti, rüm işlem ve eylemlerinin bağımsız yargının denetimine açık olduğu devlettir, Yargısı bağımsız olmayan devletin kendi bağımsızlığı tartışılır. Sav-savun- ma-karar üçlüsünün tümlükle ele alınıp bağım- sızlığı gölgeleyen durumlardan anndınlması en öncelikli görev sayılmadıkçayakınmalarbitmez. Bu arada kolluk güçlerinin yansızlığı da mutlak sağlanmalıdır. Yargı güven vermezse hiçbir şeye güven duyulmaz. Sayın Cumhurbaşkanı 'nın önerilerini ve uya- rılarını nasıl karşılıyorsunuz? - Önerilerinden "anayasal vatandaşlık" ile "başkanlık sistemi"ne katılmıyorum. Onlarca güçlü gerekçem var. Anayasa değişiklıkleri ile çok önemli konularla sınırlı kalmak koşuluyla "referandum" ve yine çok önemli durumlarla sı- nırlı olarak "Meelis'in feshi" önerisine katılıyo- rum. Bu arada Cumhunyet Senatosu'nun, Denet- leme Kurulu yerine Devlet Danışma Kurulu'nun oluşturulmasını öneriyorum. Uyanlan yararlı. Kimilerinde katkısı, sorumlusu olduğu durumla- nn yinelenmemesi istemi, deneyimlere dayan- makta ve gerçeklen yansıtmaktadır. Demokrasi- ye aykın bulmuyorum. Yarası olan gocunur. Ek- sik söylemesi. eklenmek istenenlen dışlamaz ve kusurlu kılmaz. Uyanlar, dilek ve öneri gibi ya- rarlıdır. Fazilet Partisi değişik Refah 'ı anlatıyor mu? - Bilmem ne değişti? Zaman zaman söylem ve görüş değişikliği özde ve özlenen değişikliği gös- teriyormu? Anayasa'nın 69/7. maddesiyle Siya- si Partiler Yasası'nın 95/2. maddesi her zaman anımsanmalıdtr. Yürürlüktedir. HADEP'in kapatüması davası için ne düşü- nüyorsunuz? - Demokrasilerde partilerin kapatılmayacağını söylemek yanlıştır. Kapatılmasma sevinmek de yanlıştır. Ama zorunlu olunca ve demokrasi su- çu işlenince kapatıhr. Ben, bürokratik nedenler- le kapatılmasma karşıyım. Hazine yardımından başlayıp yerel ve genel seçimlere girme yasağı- na kadar uzayan birçok önlemden sonra anayasal nedenlerle kapatma olabilir. Refah davası zama- nında partinin genel başkanı iktıdarda idi ve se- çim yoktu. Şimdi seçim olması, seçimlerde güç- süz kalması için davanın açıldığını göstermez. Yargıda işlemler tamamlanır, gereği yapılır, baş- ka şeye bakılmaz. Dava zamanı yönünden yönel- tilen suçlama doğru değildir. Dava konusu ise yargıda olduğundan bu evrede bu hususta bir şey söylemem doğru olmaz. Kimi yazarlar hukuk ve yargı konusundaki bilgi yetersizliklerinden yan- lış eleştiri yapıp gereksiz önerilerde bulunuyor- lar. Yargıya saygısı, hukuka bağlılığı olmayanın dinlenmesı güçtür. Dinci sermaye ve okul işi iz- lenmelidir. Sizin Atatürk'le ilgili bir şiiriniz Anayasa Mahkemesi bahçesindeki Atatürk Anıtı'ndan kaldırılmış, öyle mi? - 1953'te yazdığım, çok yerde masalarda ve vitrinlerde olan on dizelık bir şiırdi. Atatür- kümüzün sözlerinı hepimızbiliyoruz. BizimO'na bağlıiığimızı. saygımızı, yaklaşımımızı anlatan, O'nda birleştıren, çoğunluğun katıldiğı sözlerin paylaşılması gerekir. Şiirin yazıldığı mermerlev- hayı armağan olarak koydurmuştum. Bana bilgi verilse ve bana gönderilseydi daha uygun olurdu. Anıtın öbür yanlanna ahnabilirdi. Kimilerinden özür dilemek ya da kımilenne yaranmak için yapılmadıysabile Atatürk'e saygıyla, önceki baş- kana saygıyla bağdaşmaz. Önemli olan halkın sevgisidir. Her yerde kurumunun düzeyiyle, konumuyla ters düşen kimselere rastlanabilir. O- layı gerici yaytn organlannda savunmak, onlann desteğine sığınmak kötü. Ibretle izleniyor. Atatürkçü Düşünce Derneği nasü gidiyor? - Yurtdışında adımızı taşıyan kuruluşlar bizim yasal organlanmız, şubelerimiz degil. Yurtiçin- de 407 şubemız, 66.215 üyemiz var. Kimi katı, koşullanmış, önyargılı, amaçlı, bozguncu kişilere karşm giderek güçleniyoruz. Özlü, özverili üye; güç, ama güçlü şube istiyoruz. Siyaseti et- kilemeye çalışıyorsak da kendımiz için siyasal a- macımız yok. Ülkemiz bağlamında Atatürk- çülüğün etkin ve egemen olmasmı istiyoruz. Sap- lantılara, sapkınlıklara, çelişkili sentezlere, Os- manlı özlemciliğıne karşı>ız. Dilbirliği ve Öz- türkçe yanlısıyız. Tam bağımsızhkçıyız. Hiçbir siyasal partinin yandaşı değiliz. Atatürk ilkelerini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni, laikliği benimseyen herkesi destekler, bu değerlere karşı olanlarakar- şı çıkanz. Gereksiz. yağma, talan, peşkeş türü özelleştirmeye, uygulama ve işlemlere, ulusal çıkan göz ardı eden, ulusal hukukumuzu dışlayıp, aygımızı yadsıyan anlayışa karşıyız. Banşçıyız. Komşulanmızla ilişkilerimizi bozan, bizi savaşa çekmeye neden olacak oldubittilerle, sömürgeci ve yayılmacı anlayışla birlikte olamayız. Ulusu, ulusallığı benimsemeyen, ümmetçiliğe açık olan milliyetçiliği geçerli sayrnıyoruz. En büyük Türk Atatürk'e karşı olan. milliyetçi olamaz. Derneği daha devingen, bilim ve kültür ağırlıklı, kapsam- lı etkinliklerle daha yararlı duruma getirip genç- lere teslim etmeyi amaçlıyoruz. Güvenilir bir ku- ruluşuz. 'Atatttrkçü ve ilericiyiz' Sol güçbirliği için diişünceleriniz?.. - Atatürkçü ve ilenciyiz. Sağcı ya da solcu değiliz. Atatürkçülük, aydınlanma ve çağdaşlaş- madır. Gecikmiş de olsa sol güçbirliğini kişisel olarak alkışlanm. Kuruluşum bu tür yapılan- malann dışındadır. Karşısmda da değildir. Bu girişim, bizim bağımsız ve yansız yapımızla bağdaşmıyor. Salt siyasal amaçlıdır. Biz, Ekim'de, büyük, ilerici, et- kin demokratik kitle örgütleriyle ülke sorunlan için dayanışma anlaşması yaptık. Bunu şimdilik yeterli buluyoruz. Kişisel ilişkilere kanşamayız, kurumsal ilgimiz yoktur. Şiirle ilişkiniz bugünlerde nasıl? -Ilk şiirim 1949'da yayımlandı. On şiirkitabım çıktı. Bir hobi olarak sürdürüyorum. Bunu an- lamayıp, kişiliğime, ilkeliliğime karşıtlıklannı il- kel, düzeysiz, aydın niteliğiyle bağdaşmayan biçimde değerlendirenler var. Gülüp geçiyorum. Sanmm yıl sonuna doğru iki kitabım çıkacak. Apo yurda getirildi, ne diyorsunuz? -Özetle söyleyeyim. Devletin gücü bir kez da- ha kanıtlanmıştır. Sanığı belli olmayan olaylar da aydınlatılmalıdır. Başan, devletin; devlet hepimizindir. Partilere. kişilere bağlamayahm. Ağırbaşlılıkla karşılayıp hukukun gereklerini yerine getirelim. Siyasete girecek misiniz? - Hayır. Hiçbir partinin adamı ya da adayı de- ğilim. Bir öneri ya da çağn aldınız mı? - Almadım. Söylentilerin tümü gerçek dışı. Alsanız ne yaparsıntz? - Duruma göre değerlendirir, gerekli yanıtı veririm. CUMARTESt YAZLLARI ATAOL BEHRAMOĞLL Sıkıntı ve Unuıt... "Sıkıntı ve Umut" Cahit Külebi'nin toptu şiirler kitabının adıdır. Külebi'nin bu adı taşıyan bir şiiri yok. öyleyse neden böyte adlandırmış toplu şiir- ler kitabını? Bunu artık Külebi'den öğrenemeyiz. Fakat tahmin edebilmek güç değil. Bu iki duygu- yu sık sık ve neredeyse aynı anda yaşıyoruz... Son günlerde sıkıntılar üst üste geldi. Maliye'ye. muhasebeciye, vergi dairelerine bağimlt yasama zorunluluğu, olabilecek en can sıkıcı şeydi. Ceza- evine kapatılmak bile özgür bir ruhu bu kadar da- raltamazdı. Çünkü cezaevinde de aklınızla ve ru- hunuzla özgür kalabilirsiniz. Birkaç gün önce bir TV programındaki konuş- mamda söylediğim gibi, yazariıkta emeklilik yok- tur. Dağlarca'nın. Melih Cevdet Anday'ın, llhan Berk'in, kazandıklan "telif" gelirleri muhasebecı tutmaya yetmeyeceğine göre, kendi elleriyle telif geliri defteri tutmalannı, vergi daireleri önünde kuy- rukta beklemelerini düşünmek, gülünçten de öte iç daraltıcı ve isyan ettiriciydi. Maliye Bakanı'nın perşembe günü yaptığı açıklamayla bu akıl almaz karardan geri adım atılmamış olsa, benim bugün- kü yazımın başlığı "s/V/7itaatsizliğe çağn" olacak- tı... Yasaya uymayacak, bütün yazarian bu yasa- ya uymamaya çağıracak, bu nedenle bir kovuş- turmaya uğrarsam köşe yazılanma son vererek, hiçbir yeni şiirimi yayımlamayarak ve bütün kitap- larımın yeni basımlannı durdurarak protestomu sürdürecektim... Göğsümüzden ağır bir taşın kalkmasını, küçük de olsa bir ferahlık rüzgân estirmeyi ortak çaba- mızla sağladık. Mustafa Özyürek, Güngör Uras gibi konunun uzmanı yazar arkadaşlarımız yakla- şan tehlikeyi önceden haber vermişlerdi. Onlara teşekkür borçluyuz. TYS, Pen Yazarlar Derneği ve Edebiyatçılar Der- neği yönetimlerinin birlikte düzenlediğı basın top- lantıst, yayımlanan ortak bildiri, bu bildiride söz ko- nusu yasaya uyulmayacağının bildirilmesi ise kı- sa sürede bütün yazarlan birleştiren ortak müca- delenin işareti ve ilk önemli adımıydı. Yazarlar dünyasında son birkaç günde yaşanan bir başka sıkıntı, TYS Genel Kurulu öncesinde ya- ratılmak istenen bulanık ve sıkıntılı hava oldu. Ni- yet ve amaç ne olursa olsun, toplumun yazardan beklediği düzeyle bağdaştınlması olanaksız bir ta- vır ve üslup, kamuyu bir süre şaşırtıp tedırgin et- ti. Bu sıkıntı da uzun sürmedi. Sağduyu çizgisine gerilemek zorunluydu. Öyle de oldu... Evet.. Sıkıntıyı ve umudu birlikte yaşıyoruz... Sı- kıntı, yaşadığımız hayatın heryanından, sanki ken- diliğinden fışkınyor... Umudu ise çabamızla elde edebiliyoruz... Yazımın yayımlanacağı cumartesi günü Türkiye Yazarlar Sendikası'nın 11. Genel Kurulu, örgütü- müzün tarihinde ilk kez kendi genel merkezinin bi- tişiğindeki toplantı salonumuzda yapılacak... Bu donem yönetim kurulu üyeliğine aday olmayaca- ğımı ve nedenlerini önceden açıklamıştım. Özet- le, meslek örgütlerinde, bütün kurumlarda, nöbet değişimi, enerji yenilenmesi doğaldır ve öyle de ol- malıdır... Yazarlar yazariık emeğini daha bilinçle telif hak- lannın çağdaş bilgileriyle savunmalıdır. Bunun ör- gütlü olarak yapılması, çağdaşlığın gereği, zorun- lu koşuludur. Toplumumuza olan başkaca görev- lerimizin yerine getirilmesi de sıkıntı veren kof slo- ganlarla değil, yazarlığın mesleki sorunlannı temele alan bir örgütlenme anlayışıyla başarılabilir. 39 yıl önce yapılmıştı 39 yü önce yapılan anıtin 4 ayağına Kurtuluş Sava- şı'nı anlatan kabartmalar yerieştirilecek. Şehitler Anıtı tamamlanıyor ÇANAKKALE (AA) - Çanalckale Şehitler Anı- t 'nın eksik bölümleri, ya- pılışmdan 39 yıl sonra ta- mamlanıyor. Mimar Si- nan Üniversitesi öğretim üyesi Doç. DT. Ferit Öz- şen'in başkanlığındaki bir ekip. 8 ay boyunca çalışa- rak anıtın eİcsiklerini ta- mamlayaca. Yetkililer, ek- sik rölyeflerin ve kitabe bölümünün tamamlana- bilmesi için Italyan Fagor firması tarafından 150 milyar lira değerinde, üç boyutlu nesnelerin yapı- mında kullanılan CNC ci- hazının getirildiğini belir- terek, anıtın 4 ayağında da Kurtuluş Savaşı'nı simge- leyen kabartmalann ola- cağını kaydettiler. 1954 yılmda Milliyet gazetesi- nin kampanyası ile yapı- mına başlanan, 1960 yılı ağustos ayında tamamla- nan Çanakkale Şehitler Anıtı'nın noksanlan 39 yıldır tamamlanmamıştı. Geçen yıl Arena Progra- mı yapımcısı Uğur Dün- dar'ın kampanya başlat- masıyla, anıtın noksanla- nnm tamamlanması yeni- den gündeme gelmiş. Kültür Bakanlığı, proje yanşması açrruştı. Yanş- mayı kazanan Doç. Dr. Ferit Özşen. geçen yıl Kültür Bakanı lstemihan Talay'ın da katıldığı tö- renle, anıta ilk çekicı vur- muştu. Çanakkale Şehit- ler Anıtı'nın eksik kısım- lannın tamamlanması amacıyla Istanbul Men- kul Kıymetler Borsası da (IMKB) sponsorlugu üst- lenmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle