19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 1999 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Madalyonun Öbür Yüzii Televizyon, görüntüleri birbiri ardına sunuyor. Birbirini izleyen ve hızla değişen görüntüler, bizi peşlerinden sürüklüyorlar, çoğu zaman düşünme- mize fırsat bırakmadan... Yugoslavya'dan, Kosova'dan savaş görüntüle- ri, dünyanın dört biryanından yorumlar, açıklama- largeliyor. Sırplar NATO saldırısından yakınıyoriar, saldırganları HrMer'e benzetiyorlar. Hepsi davası- nın haklılığından emin. Öteyanda, ölümden kaçıp Türkiye'ye sığınan, kadın ve çocuk dolu otobüs- teki küçük kız ağlıyor, hasret, korku ve şaşkınlık içinde... Moskova'da kameralar bir Rus gencini gösteri- yor, kayıp şaşkınlığında kararlı, kahraman edasıy- la konuşuyor, "Gönüllü gideceğim, Sırplann ya- nında savaşmaya, daha önce de Çeçenistan'da çarpışmıştım, Rusya için" diyor. O da Sırplar gibi Miloseviç'in haklılığından emin. En ufak bir kuş- ku duymuyor. Onu izlerken, bir zamanlar Çeçenler yanında Rusya'ya karşı savaşan öbür gönüllülerin görün- tüleri geçiyor gözümün önünden... Onlar da kuş- ku duymuyorlardı haklılıklanndan. Brüksel'den açıklama: Operasyon, Miloseviç pes edene kadar sürecek. Ve bombalamalar de- vam ediyor. Elimde bira bardağı, ekrandan naklen savaş izliyorum... Bizde hemen herkes emin; "NATO haklı, geç bi- le kalındı, Sırp kasaplanna hadlerini bildirmek la- zımdı, Bosna'dazamanındabunlaryapılsaydı, Ko- sova'daki vahşet olmazdı"... Sırplar saldırıyoriar her yanda, Makedonya'da- ki Strp azınlık diplomatik misyonlara molotofkok- teyli atıyor, Kosova'da bir yerlerde Amavutlar öl- dürülüyor. Herkes davasından, haklılığından emin, hızla öl- dürmeye, ölmeye koşuyor. Düşünüyorum: "Illa olmalı mıydı bu savaş? Pe- ki olmasa nasıl durdunılacaktı, Sırp zulmü?" Çevremde, NATO'ya karşı çıkan yok. NATO dediğin ne ki? ABD'nin ta kendisi. Yoksa bu karan tek başına Almanya alır mıydı? Almanya hiç ister miydi, kendisine kalsaydı, böyle bir mü- dahaleyi? Ya Yunanistan? O hem karara okey ve- rip hem de şimdi sureta karşı çıkarak, Ortodoks dayanışması gösterisinde değil mi? Evet NATO dediğin ne ki? ABD'nin ta kendisi. Yepyeni bir dönemi yaşıyoruz. Sam Amca artık rakipsiz dünya jandarması. Artık ondan soruluyor dünyanın anhası minhası. Peki bugün haklı gerekçeyle hareket ettiğini dü- şündüğümüz Sam Amca, yann kendi çıkarlanna aykın düşen bir durumda yine müdahale ederse? ABD'nin çıkarlan neler? Onlar, General Motors, ITT, Coca Cola vb'nin çıkarlarından farklı mı? Kü- reselleşen dünyada, NATO içinde kim bunlara kar- şı çıkacak? "Peki de bunlan nasıl haklı gösterecekler?" de- meyin. Oyle gerekçeler bulundu ki, bugüne kadar, ki- milerini duyunca dudaklannız uçuklar. John Quincy Adams, ABD'nin 2. Başkanı John Adams'ın büyük oğlu, kendisi de ABD'nin 6. baş- kanı olmuş, bir süre sonra da Andrevv Jackson'a yenilmiş. Köleliğin yaygınlaştınlmasına karşı sava- şım vermiş, Monroe doktrininin hazırlayıcılanndan olmuş bir devlet adamı. ömrünün son yıllannda, Çin'deki emperyalist 'Afyon Savaşı 'nın haklılığını mealen şöyle anlatı- yordu Hıristiyan misyoneriere: "Çinliler, insanlığın, uygahığın ortak değerieri- ne karşı çıkıyoriar. Hıristiyanlığın ana ilkesi 'birbi- rinizi seviniz'd/r. Bu, ticaret serbestisi anlamına gelir. Çin buna karşı çıkıyor..." Ne mükemmel gerekçe değil mi? ABD dünya jandarması, gerektiğinde müdaha- leye hazır. Müdahale için gerekçe mi?.. Diyarbakır DCM 5 terör sanığma ölüm cezası istemi DtYARBAKlR(AA)- Diyarbakır Devlet Gü- venlik Mahkemesi Baş- savcılıgı'nca. aralannda terör örgütünün Yunanis- tan sorumlusu olduğu öne sürülen Fethi De- mir'in de bulunduğu 5 sanık hakkında dava açıl- dı. Sanıklann tümü için i- dam cezası isteniyor. DGM Başsavcılı- ğı'nca hazırlanan iddi- anamede, tstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi'nde okurken arkadaşlannın etkisiyle 1992 yılı Hazi- ran ayında, Doğubeyazıt ilçesinde PKK'nin dağ kadrosuna katıldığı belir- tilen Fethi Demir'in fran'a geçtiği ve daha sonra da Kuzey Irak'taki bazı kamplarda eğitim gördüğü. 1995 yılında Suriye'nin başkenti Şam'daki askeri ve siya- si eğitimini tamamladık- tan sonra Yunanistan'a geçtiği belirtiliyor. Demir'in Yunanistan sorumlusu olarak görev- lendirildiğinin kaydedil- diği iddianamede, sanı- gın. Yunan bakan ve mil- letvekillerinin, yasadışı terör örgütüne çeşitli şe- kilde yardım ve destekte bulunduğuna şahit oldu- ğu bildiriliyor. Sanığın, bazı Yunanlı emekli askerlerin de ör- gût faaliyetlenne yar- dımcı olduğunu gördü- ğü, aynı ülkenin yetkıli kişi ve kurumlanntn da Türkiye'dekı askeri bilgi- leri terör örgütüne aktar- dığı anlatılan iddianame- de şöyle deniliyor: "._ Sanığın savunma- suıda, Yunan gizii servisi- nin Yunanistan'da bulu- nan terör örgütü men- suplanna bomba yapımı konusunda eğitim vere- rek malzeme temini ko- nusunda yardımcı oldu- ğu ileri sürülmektedir. Günev Kıbns Runı Kesi- mi ve BuJgaristan'da da benzer şekilde örgütsel faaliyetkr yapudığı, Ro- manya'ya giriş ve çıkış- larda >ize gerekmediğin- den orada bulunan örgüt mensuplan daha rahat hareket ederek yasadışı örgürün Avrupa komite- sinden gönderilen küçük ve büyük telsizlerin, ör- gütün Roman>r a birimi taraflndan Türldve'ye so- kulduğu, aynca Istanbul Atatürk Havaalam'nda görevü polis memuru aracıhğıyla pasaport çı- kanldığı, Romanya'da yasadışı işler ve uyuştu- rucu işi yapan şahıslar- dan aidat adı altında pa- ra toplandığu.." Fethi Demir ile birlik- te yargılanacak olan Fi- raz Turğan, Fatma En- gin, Sevgi Demir ve Üm- ran Turan adlı sanıklarla ilgili hazırlanan iddiana- mede, sanıklann Şırnak, Bingöl, Tunceli, Ela- zığ'ın bazı ilçelerine bağ- lı köylerde çok sayıda öl- dürme, yaralama eylem- lerinde bulunduklan bil- diriliyor. İddianamede, 5 sanık hakkında da T- CY'nin 125. maddesi ge- reğince idam cezası iste- niyor. Gericilikle savaşım amacıyla oluşturulan birimlerce hazırlanarak üst düzey yetkililere sunulan raporlardaki gerçek Diııei vakıfLar denetimsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 28 Şubat 1997'de yapılan tarihi MGK toplan- tısında alınan kararlarda irtica odaklan arasında sayılan dinci vakıflarm yeterin- ce denetlenemediği, Vakıflar Genel Mü- dürlüğü'ndeki gerici kadrolaşmanın bu mücadeleyi etkisiz kıldığı belirtildi. lrtıcayla mücadele için oluşturulan bi- rimlerce hazırlanarak üst düzey yetkilile- re sunulan raporlarda, başta MGV olmak üzere, irticai vakıflara ilişkin şu değerlen- dirmeleryeraldı: # Yüz binlerce makbuz bastınlıyor, el- de edilen gelirin miktan. paranın nerede saklandığı ya da nereye harcandığı bilin- miyor. • Sahte belgeler düzenlenerek değişik yerlere yapıldığı gösterilen yardımlann kime, hangi amaçla ve ne kadar verildiği belirlenemiyor. Naylon harcama belgele- ri düzenleniyor. # Vakıf-şirket-belediye ilişkileri iç içe gırdi. # Vakıflann bağlı olduğu, kontrolü ya- pan ve sonımluluğunu taşıyan Başbakan- lık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün duru- mu daha da vahım. İrticai kadrolaşma sü- rüyor, üst yönetiminde irticai nıtelikli ki- şilerin bulunması nedeniyle yoğun bir ir- ticai faaliyet yaşanıyor. Yöneticılerin ba- zılan vakıflar hakkında ışlem yapılması- nı engelliyor. # Kurumun merkez ve taşra teşkilatın- da ve özellıkle de teftiş kurulunda görev- li çok sâyıda müfettiş irticai vakıflara des- tek ve kolaylık sağlıyor. Tarikatlar ve ir- ticai nitelikli partilerle bağlantılı oldukla- n öğrenildi. # trticai vakıflar, kendilerine gelir sağ- lamanın yanı sıra eğitim merkezleri. kül- türel siyasi amaçlı örgütlenme yerleri ola- rak önemlı bir konuma da sahip. # Mevcut yasalara göre denetlendiği sürece irticai ya da yıkıcı faaliyetlerinın önlenmesi mümkün değil. Batı ülkelerin- de vakıflann denetlenme ve yasaklanma koşullannın Türiciye'de uygulanması zo- runludur. 'MGV seçim faaliyeti yûrfitûyor' # Kapatılan RP'nin gençlik örgütü iş- lev inı FP döneminde de örtülü olarak yü- rüten MGV, yasalara aykın olarak çeşitli seçım faaliyetlerinde bulunuyor. 23 Nısan v e 19 Mav ıs günlerinde bazı özel törenler düzenlemeye hazırlanıyor. # Türban yasağını seçim malzemesı olarak kullanan MGV'nın bazı şubelerin- ce bastınlan bir broşürde. din siyasete alet ediliyor. Irticaya karşı alınan önlemler dinsizlik olarak gösterilirken "İnsaıüara, mallannL canlarınu namusianm, akıL i- nanç ve nesilierini koruma sözü \ermeyen. din düşmanbğı yaparak millet değerteri- ne hakaret eden kişi \e yayınlara karşı ge- rekli mücadeleyi yapacağına dair gerekli sözü vermeyen hiçbir parti veya adaylara oy vermejeceğim" ifadelerine yer venldı. Bu şekıldekı bir faalıyetin vakıflann ku- ruluş amacıyla bağdaşmadığı ve MGV hakkında sürdürülen soruşturmada dik- kate alınacağı bildirildi. • MGV'nin 13 Mart 1999'da Anka- ra'da yapılan "unuımi heyet" toplantısm- da alınan kararlara göre, Ulusal Egemen- lik ve Çocuk Bayramı yıldönümü olan 23 Nisan'da MG\' vöneticileri Hacı Bayram Veli Camii 'nde ilk Meclis'in açıldığı gün- de yapıldığı gibi, toplu cuma namazı kı- lacaklar, böylece 23 Nisan'ı kendi düşün- celeri yönünde anarak hem laik kesime hem de irticai kesime hoş görünmeye ça- lışacaklar. # Aynı \akfin yöneticileri 19 Mayıs'ta da Ankara'da bir toplantı düzenleyerek, toplum ve devlet karşıtı suçlamalanna karşı bir hareket geliştirmeye çalışıyorlar. # Türban yasağını seçim malzemesi için kullanan, ancak bu konuda yeterli sa- yıda eylemcı toplayamayan irticai unsur- İar yöntem değiştirerek sokak gösterileri yerine bazı çalışmalar ıçine girdiler. Erzu- rum Abdurrahman Gazi Vakü, Mazlum- Der. Özgür Düşünce ve Eğitim Haklan Demeği ile Avnmcılığa Karşı Kadın Hak- lan Derneğı gibi kuruluşlar türban yasa- ğı nedeniyle mağdur olduğu iddia edilen kişilerin hukuk alanındaki savunuculuğu- nu üstlendiler. Bu etkinliklerde, imam-ha- tıp lıselerinde de bellı ölçüde uygulanan türban yasağı için irticai unsurlar bekle- dikleri katılımcı sayısına ulaşamadılar. Bu da halkın sağduyusu ile tarikatlar arasın- daki farkı kesin çizgilerle ortaya koyan bir gelişme olarak değerlendinldi. Meclis'in 13 gün süren olağanüsürü çahşması objektiflere böyle yansıdı.» Sakallı FP miietvekflleri ve çahşma temposundan yorgun düşen vekiller_ (HASAN AYDIN) TBMM13 günlük çalışmasında tekyasa önerisini görüştü Erbakan amacına ukışiimadıANKARA (Cumnuriyet Bürosu) - FP-DTP ve küskünlerden oluşan blok, TBMM'nin 13 günlük "olağanüstü" mesaisinde 18 Nisan seçimlerinin ipta- lihedefine ulaşamadı. TBMM'de bu çahşma döneminde görüşülebilen tek yasaönerisi anayasanın milletvekili do- kunulmazhğıyla ilgili 83. maddesinin değiştirilmesini öngören yasa önerisi oldu, ancak bu öneri reddedildi. RP'nin yasaklı liden Necmettin Erbakan, ya- saklanndan kurtulabilmek için hem FP'yi, hem de TBMM'yi "zorlııdı'', an- cak sonuç alamadı. Küskünlerle seçim blokunun karşı- lıklı taktik savaşlanyla geçen 13 günün öyküsü ana başjıklanyla şöyle: # Topladıklan 116 imzayla 13 Mart günü TBMM Genel Kurulu'nun ola- ğanüstü toplanmasını sağlayan küskün- ler, ikinci raundu da kazandı. 13 Mart günü FP'nin desteğiyle toplantı yeter sayısı olan 184 rakamı aşılarak, 226 oy- la TBMM Genel Kurulu'nun toplan- ması sağlandı, 268 oyla da tatil karan kaldınldî. # Küskünlerin terör konulu genel görüşme önergelerinin gündeme alm- ması 14 Mart günü reddedildi. Genel görüşme süreciyle zaman yitirmek is- temeyen küskünler, kendi önergelerinin gündeme alınmasını reddettirerek asıl hedeflerine ulaşmak için girişimlerde bulunmaya başladı. # Küskünlerin girişimlerini engelle- mek için TBMM Genel Kurulu'nu tı- kama planlan yapıhnca, hükümet hak- kında gensonı önergesi verildi. 15 Mart günü, DYP, ANAP ve DTP'li 23 millet- vekilinin imzasıyla verilen gensonı önergesinde "bunalım dönemlerinde büfün demokratik hükümetk'rin yasa- maorganının desteği} le çözüm üretme- sine karşın Ecevit azınlık hükümetinin kendiyetersiz gücüyle seçim propagan- dası çaltşmalannı ön ptanda tutması" gerekçe gösterildi. # Imzacılar 18 Nisan seçimlerinin ertelenmesi hedefine ulaşmak için gen- soruyla hükümeti sarsarken; yasa deği- şikliği yolu uzun oldugundan. TBMM karanyla seçimlerin iptalini sağlamak için girişimlerde bulundu. Ancak, 18 Nisan seçimlen için seçim karannın yaru sıra, yasa da çıkanldığına dikkat çekilerek, iptal için de aynı yolun izlen- mesi gerektiği bildirildi. Küskünler ön- celikle iptal karan çıkarmaya çalışır- ken, FP, Erbakan'ın talimatlan doğrul- tusunda TCY'nin 312. maddesinin de- ğiştirilmesi için çaba gösterdi. # Kapatılan RP'nin lideri Necmet- Trafık kazası geçiren Pakdemiıii Meclis çalışmasına zorianarak kaükk tin Erbakan'ın siyasal yasaklannı kal- dırmak için her yolu deneyen FP yöne- timi; "DSP'ye koaüsyon" önerirken, küskünlerle de sıkı pazarlık yürüttü. FP'nin CHP Genel Başkanı DenizBay- luü'a da "başbakanlık" önerdiği öne sürüldü. FP, önceliği olan bazı yasala- n öne çektirmeyi başardı. FP, 17 Mart günü pişmanhk, TCY'nin 312 ve T- MY'nin 8. maddeleri ile Siyasi Parti- ler Yasası'nda değişiklik öngören dü- zenlemelerin gündemin ön sıralanna çekilmesi, cuma-cumartesi- pazar ve pazartesi günleri de TBMM Genel Ku- rulu'nun çahşması önerisini kabul et- tirdi. Tatil karannın kaldınlması oylama- sında 268'e ulaşan küskünler-FP bloku, bu oylamada 254'te kaldı. Gensonı önergesinin ön görüşmeleri ise hükü- met yerini almadığı için ertelendi. • TBMM Genel Kurulu'nda 18 Mart günü yapılan görüşmeler sonun- da gensonı önergesinin gündeme alın- ması 221 ret oyuna karşılık küskünle- rin 240 oyuyla kabul edildi. # Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kı\Tik»ğlu'nun ''seçim erte- lenmemeli, 312 kaJmalı" uyanlanndan sonra imzacılar-FP bloku geriledi. FP lideri Recai Kutan. "Seçim iptal öner- gesi gelirse, hayır oyn kullanınz'' açık- lamasını yaptı. FP'nin uzaklaşmış gö- rünmesi üzerine, küskünler iptal öner- gelerini işleme koydurmak için 20 Mart günü DTP'ye grup kurdurdu. # Küskünler, 21 Mart günü DTP aracılığıyla >ürüttükleri girişimlerden sonuç alamadı. DTP, "18 Nisan'da ya- pılacak seçimkrle ilgili TBMM karan- nınyenidendeğerlendirilmesi'' için Da- nışma Kurulu'nu toplantıya çağırdı, an- cak TBMM Başkanı Hikmet Çelin bu istemi işleme koymadı. # Seçim bloku. 22 Mart pazar günü "Erbakan sürpriziyle" karşılaştı. Nec- mettin Erbakan'ın, DTP'nin grup ola- rak başını çektiği küskün milletvekille- riyle anlaşması üzerine FP grubu, bir günde karar değiştirerek seçim iptali önergesine destek için bağlayıcı karar aldı. Küskünlerin "zorakr 1 grup kur- durduğu DTP, seçimlerin iptal önerge- sinı doğrudan genel kurulda görüşül- mesi istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin. "TBMM Danışma Kurulu'nun görev alanı içinde bulunmavan bir koounun doğrudan genel kurula götürülmesinin mümkün olmadığı 7 ' gerekçesiyle, öner- geyi TBMM Anayasa Komisyonu'na sevk etti. TBMM Genel Kurulu'nun birleşimini yöneten FP'li TBMM Baş- kanvekıli Yasin Hatiboğlu ise. DTP'nin başvTirusunu işleme koyup usul tartış- ması açmca sert tartışmalar oldu. Mil- letvekilleri kürsüye yürüdü. itişmeler oldu. bazı milletvekillerinin silah çek- tiği öne sürüldü. # 23 Mart günü, TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e vekâlet eden DSP'li Başkanvekili Uluç Gürkan. DTP'nin seçimleri iptal önergesinı gündemden çıkararak işleme koymadı. tptal blo- kunda yeralanlar, 56. hükümeti düşür- mek için verdikleri güvensizlik önerge- lerinin oylanması sırasında da 236'da kalarak amaçlanna ulaşamadılar. 0 23 Mart günü, küskünler blokun- dan istifalargeldi. Küskünlere yol gös- terdiğini söyleyen bağımsız Zonguldak Milletvekili MümtazSoysal "işleriste- nıediği mecraya sürüklcndiği ve IdşiH- ğinin spekülasy(ınlara konu olduğu" ge- rekçesiyle milletvekilhğınden istifa et- ti. Küskünlere destek verdıği gerekçe- siyle disiplin kuruluna verilen ANAP'lı TBMM Başkanvekili Hasan Korkmaz- can ve ANAP Uşak MilleUekili Yıkiı- nm Aktürk de partilennden istifa etti. # 23 Mart günü. anayasanın millet- vekili dokunulmazlığını sınırlandıran 83. maddesinin değişririlmesine ilişkin yasa önerisinin ikinci tur oylaması ya- pıldı. Milletvekilleri kendilerine "do- kundurtmadı". # TBMM Anayasa Komisyonu, 24 Mart günü yaptığı toplantıda, seçimle- rin ertelenmesine ilişkin önergeyi gün- deminden çıkardı. Önerge. komisyo- nun normal gündemindeki 190. sırada yerini aldı. Küskünlerin grup önderi DTP'liler. önergelerinin "komisyonda görüşülmediği" savıyla doğrudan ge- nel kurulda görüştürülmesi için TB- MM Başkanı Hikmet Çetin'e başvur- du, ancak bu girişimlerinden sonuç ala- madılar. # Küskünlerin 13 günlük "olağanüs- tü" macerası 26 Mart günü sona erdi. Sırnak PKK- Hizbullah yakınlaşması Yurt Haberieri Servisi- Şırnak'ta adam öldürme ve kaçırma olaylanna kanştık- lan ve sansasyonel eylem hazırlığında olduklan belirlenen 59 Hizbullahçı yaka- landı. Militanlann PKK ile işbirliğine girdiği de açıklandı. Tokat'ta teröristler- ce kaçınlan bir muhtar ile bir köylünün cesetleri bulundu. Hakkâri'nın Çukurca ilçesinde güvenlık güçlerinin dur ihtan- na uymayan köy korucusu öldürüldü. To- kat, Muş ve Van'da terör örgütüyle bağ- lantısı olduğu belirtilen 41 kişi gözaltı- na alındı. Şırnak Emniyet Müdürlüğü'nden edi- nilen bılgiye göre emniyet ve 11 Jandar- ma Komutanhğı terörle mücadele birim- lerinin yasadışı Hizbullah örgütüne yö- nelik başlarnklan operasyon sırasında şe- riatçı örgütün bölge sorumlulan ve mili- tan düzeymde olduklan belirlenen 59 ki- şi yakalandı. Yakalanan örgüt elemanla- nnın tlim Grubu'na mensup olduklannı belirten yetkililer. örgüt militanlannın "ülkede kaos yaratmak için, Güneydoğu bölgesinde bulunan illerde üst düzey bü- rokratlara ve güvenlik güçlerine karşı ses getirici eylemleryapmayı planladıkla- nnı, bu amaçla polis \e askeri araçlardan devri>egezenleri takipettiklerinin" beIir- lendığini söylediler. Yetkililer, Hizbullah militanlarının "yine aynı amaçla PKK ile aralanndaki husumeti bırakıp savaşa son verme giri- şiminde bulunduklannm, İstanbul, tzmir, Konya, Adana gibi büyük kentlerde yer- leşme ve üslenme planlan yaptıklaruun" saptandığını da vurguladıiar. Hizbullahayönelik operasyonun sür- düğünü de kaydeden yetkililer, çok sayı- da silah ve örgüte ait dokümanlarla bir- likteelegeçirilen 59 militanın hazırlanan evraklarla adlıyeye sevk edileceklerini sözlerine eklediler. Tokat merkeze bağlı Çöreğibüyük Kö- yü'nde, yasadışı TKP-MLTİKKO örgü- tü üyelerine yardım ve yataklık yaptık- lan öne sürülen. Hüseyin Ş^ Hamdi Ş, Zahide Ş^ Asiye Ş^ Figen Ş» Kiraz Ş^ Sa- liç Ö^ Salih T, AB T. ve Haydar C. jan- darma tarafından gözaltına alındı. Sanık- lann örgüt üyelerine giyecek, yiyecek ve tıbbi malzeme yardımında bulunduklan belirlendi. 11 Jandarma Komutanlığı'nda sorgulamalan tamamlanan sanıklar, ad- li makamlara gönderildi. Almus ilçesi Gölgeli kırsal kesiminde sürdürülen ope- rasyonlarda ise yine aynı örgüte ait gıda deposu ele geçirildi. Bulunan cesetier Öte >andan 13 Şubat 1999 tarihinde yasadışı örgüt üyelerince kaçınlan Erbaa ilçesi Fındıcak Köyü Muhtan Mustafa Aydın ile köylülerden Selahattin Öz- türk'ün cesetleri bulundu. Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Çığlı Kö- yü yakınında termal kamera ile sının gö- zetleyen jandanna ekipleri. Irak'tan bir sürü küçükbaş hayvanın Türkiye'ye gi- riş yaptığını tespit etti. Olay yerine giden güvenlik güçleri, küçükbaş hayvanlarla bırlikte yürüyen iki ikişiye "dur" ihtann- da bulundu. Bu iki kişinin ihtara uyma- yarak kaçması üzerine açılan ateş sonu- cu, köy konıcusu olduğu belirlenen Ha- lit Ediş (35) olay yerinde öldü. Kimliği açıklanmayan bir Iraklı ise gözaltına alındı. Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele Şubesi ekiplerince gerçekleştiri- len operasyonda ise Kürdistan Gençler Birliği'nin (YCK) sorumlu yardımcısı Tekin Şeybak'ın da aralannda bulundu- ğu 16 kişi yakalandı. Emniyet Müdürlü- ğü'ndeki sorgulamalan tamamlanan te- rör örgütü üyeleri, geniş güvenlik önlem- leri altında dün Devlet Güvenlik Mahke- mesi'ne sevk edildi ler. Örgüt üyelerinin ANAP ve MHP Gevaş ilçe binasına mo- lotofkokteyli atarak yangın çıkardıklan belirtildi. Muş'ta da son iki aydır çeşitli terör ey- lemlerini gerçekleştiren ve iki gün önce yapılan operasyonlarda yakalanan 15 te- rörist, sorgulamalannın tamamlanması- nın ardından çıkanldıklan mahkemece tutuklandı. HADEP üyesi de olduklan belirtilen sanıklann bazı araçlarla işyer- lerini yaktıklan bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle