Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 SUBA1 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Milli Eğitim Şûrası, mesleki ve teknik eğitimde kaynak fonu oluşturulmasını önerdi
'Oğretmenler seııdika kursun'
Eğitim-Sen
'Eğitimcüer
gece nöbeti
istemiyor'
ts&ubtd Haber Servisi -Eğitim-Sen 2
No'lu Şube Başkanı Alaaddin Dinçer,
Istanbul Valiliği'ninkamukurumların-
da güvenliğın sağlanması amacıyla, ka-
mu çalışanlannın 24 saat nöbet tutma-
sını öngören genelgesini öğretmenlerin
kabul etmeyeceğıni açıkladı. Bu tûı bir
uygulamarun dünyanın hıçbir ülkesin-
de olnradığını behrten Dinçer, "Bu ge-
nelge, ülkeyi yönetkileriıûn yönetme an-
faryîşlannı veöğretmenlere baktşaçılan-
nı da ortaya koymaktadır" dedı.
Eğitim-Sen tstanbul şubeleri tarafm-
darı valiliğin "gece nöbeti" genelgesini
protesto etmek amacıyla dün Kamu
Emekçileri Sendikalan Konfederasyo-
nu(KESK)Genel Merkezi'ndebirtop-
lanti düzenlendi. Eğıtim-Sen Istanbul 3
No'lu Şube Başkanı Rıza Dalkıhç. 4
No'lu Şube Başkanı Ahmet Korkmaz
ve 8 No'lu Şube Sekreteri Mustafa Tur-
gut'un da katıldığı toplantıda koouşan
2 No'lu Şube Başkanı Alaaddin Dinçer.
genelgenin okullarda öğretmenlerin bü-
yük tepkisine neden olduğunu söyledi.
Dinçer, genelgenin, zaten çok olumsuz
koşullar ve çalışma ortamlannda görev
yapan öğretmenlerin, eğitimdeki verim-
liliklerinin dûşmesine ve çalışma istek-
lerinin körelmesine neden olacağma
dikkatçekti. Istanbul Valiüği'ningenel-
gesinin tüm yurt valüiklerince de uygun
görülerek yaygınlaştınlmasının olası ol-
duğunu ifade eden Dinçer, "YıHardır
hak arayan kamu emekçilerine 'potan-
siyel suçtu' muamelesi yapan vetküiler,
şimdi onlara kamu kurumlarının gü-
venliğmi tesBm etmekte, iki kamu çab-
şamyia sabotaj oiasıhğıııı engelIev«bUe-
ceklerini düşünmektedirler" diye ko-
nuştu. Kamu çalışanlanna "gece bekçj-
fiğF'nin, Sabotajlara Karşı Koruma Yö-
netmeliği'ne ve 222 Sayılı tlköğretim
Kanunu'na aykın olduğunu belirten
Dinçer, öğretmenlerin. yasalara karşın
genelgelerle dayaülmak istenen gece
bekçiliği görevinı kabul etmeyecek-
lerini vurguladı.
Dava yeniden görülüyor
Sıvas sanıkları
hakaret
yağdırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sıvas dava-
sı, Yargıtay'm bozma karannm ardmdan Anka-
ra 1 No'lu DGM'de yeniden görülmeye başladı.
Samklar, "Siz, bu deviete Apo'nun yaptiğından
daha faziasını yapıyorsunuz. Stdn vicdan fle cflz-
dan arasındavereceğiniz karann_'" diyerek mah-
kemeye hakaret etti. Sanık AB Kurt, duruşma sa-
lonundan çıkanldı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin,
Sıvas*ta Madımak Oteli'nin yakılarak 37 kişinin
öldûrûlmesiyle ilgili davada yerel mahkemenin
25*ı tutuklu 50 sanık hakkında verdiği hükmü
usul yönünden bozmasının ardmdan dava, dün
Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden başladı.
Mahkeme başkanı Mehmet Orhan Karade-
niz'in, samklar ve avukatlan ile müdahil avukat-
lanndan bozma karanna karşı diyeceklerini sor-
ması üzerine sanık Aîi Kurt, "Vereceğiniz kara-
ra güvenim yok. Savunmav a ihtiyacım yok. Sizin
vicdanile cüzdan arasındavereceğiniz karannJ"
dedi. Kurt, sözlerini sürdürürken mahkeme baş-
kanı, sanıktan yerine oturmasmı istedi. Yerine
otururken de sözlerini sûrdüren Kurt, "Hiçbir
suçum yokken siz kaleminizi kırabfliyorsunuz"
diyerek bozma karanna uyulmasını istedi.
Sanıldardan FarukBelkavlL BanşManco'nun
"AB yazar, VeK bozarr
diye sözü bulunduğunu
anımsatarak "Onun için verilecek karann bir
hükmü yok. Kjeskin sirkesiniz, küpünüze zarar-
suuz" diye konuştu. Müdahil avukatlardan Erdal
Merdot. Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 günü meyda-
na gelen katliamın hukuki vasıflandınlması ko-
nusunda tarüşmalann bittiğine işaret ederek, bu
olayın Cumhuriyetin temel niteliklerine başkal-
dın olduğunu söyledi. Madol, Yargıtay 9. Ceza
Dairesi'nin de bu olayın bir başkaldın olduğunu
kabul ettiğinı bıldirerek "Şimdi yapılması gere-
ken, teknik eksiklikkrin tamamlanmastdır'' de-
di. Merdol'un sözlerine teçkı gösteren sanıklar-
dan Ali Kurt, "Abduüah Ocalan mryız? Biz sa-
vunmayız, bizisusturuyorsunuz. Kaleminizi kır-
maya gefince kınyorsunuz. Biz suçsuzuz. Siz, bu
de\1ete Apo'nun yapüğından daha faziasını yapt-
yorsunuz" diye bağırdı. Başkan Karadeniz, sa-
nığın sözlerinin mahkemeye hakaret olduğunu
belirterek, Kurt'u duruşma salonundan çıkarttı.
Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş. gelmeyen
nüfus kayıtlanmn beklenmesini, duruşmada ha-
zır olmayan sanıklann bozma ilamına karşı di-
yeceklerinin sorulmasmı, suçun vasıf ve mahi-
yeti ile delil durumuna göre tutuklu sanıklann tu-
tukluluk durumlannın devamma karar verilme-
sini istedi. Başkan Karadeniz, savcımn istemi
doğrultusunda duruşmanın ertelendiğini bildir-
di. Ankara 1 No'lu DGM. verdiği son kararda 33
sanığı ölüm cezasına mahkûm ederken, 4 sanığı
20'şeryıl, 1 sanığı 15 yıl, 27 sanığı 7 yıl 6'şaray,
2 sanığı 5'er yıl ağır hapis, 1 sanığı ise 2 yıl ha-
pis cezasına mahkûm etmişti. Yargıtay 9. Ceza
Dairesi, 33 sanık hakkındaki idam karannı usul
yönünden bozmustu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Mılli Eğitim Şûra-
sı, 8 yılhk kesintisiz eğitim-
de olduğu gibi mesleki ve
teknik eğitimde de kaynak
fon oluşturulmasını önerdi.
Şûra, öğretmenlerin sendika
kurması gerektiği görüşünde
bırleşti. Mesleki liselerde öğ-
renim görecek öğrencilerin
de felsefe, psıkoloji dersleri
ahnası gerektiği belirtilirken,
YÖK ve bakanlık yöneticile-
rinin pedagojik formasyon-
dan geçirilmesi istendi. Eği-
tim kurumlannın bilımsel
kaygılarla açıhnası gerektiği-
ni vurgulayan şûra üyeleri, i-
mam-hatiplenn meslek lise-
leri kapsamına gırip girmedi-
ğinın netleştırilmesıni istedi-
ler.
104'ü doğal üye, 426'sı se-
çimle gelen üye, 195'i müşa-
hit üye ve 25'i yabancı uz-
man olmak üzere toplam 902
kişinin davet edildıği 16. Mil-
li Eğitim Şûrası, yüksek bir
katıhmla dün sona erdi. Ka-
panışı Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel tarafından ya-
pılan şûrada, ılk kez yabancı
uzmanlann katılması da dık-
kat çektı. "Mesleki veTeknik
Eğitimin Ortaöğretimin Bü-
tünlüğü tçinde Yeniden Yapt-
landınlmasT. "Okul ve İşlet-
mekrde MeslekEğra'mi ve İs-
tihdamı". "Mesleki ve Teknik Eğitim
Alanına Oğretmen ve Yönetici Yetiştir-
me*, "Mesleki ve Teknik Eğitimde Fı-
nansman" komisyonlanndan oluşan
Şûra Genel Kurulu'nda 12 yılhk temel
eğitim konusunda görüş birliğine vanl-
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den giivence
'Şûra kararlarını destekleyeceğim'
ANKAR4(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demkel 16. Milli Eğitim
Şûrası kararlarının arkasında
duracağını belirterek, "B« ka-
rarian tüm hükümetier nez-
dinde desteklcyeceğiın*' dedi.
Okullann diploma veren ku-
rumlarhaline gelmesi nedeniy-
le "dipJomafi işsizkr" oluştu-
ğunu söyleyen Demirel, "An-
cak o devirier kapanmıştır.
Diptoma artık yetmiyor" dedi.
16. Milli Eğitim Şûrası'nın kapanış bölü-
müne katılan Demirel, mesleki ve teknik eği-
timin ülke için önemine dikkat çekti? Demi-
rel, sanayicinin işçi, pek çok gencin de iş ara-
dığını belirterek. "tşsizh'k en büyük hakstzhk
ve ısOrapar. Onlara iş ve sanat verehTn" dedi.
Demirel. ortaögretimin öğrencılerin yüzde
60'ının mesleki ve teknik eğitime yönelmesi-
ni sağlamak üzere yapılandınlmasını istedi.
"Bir loknta bir lurka ya razı olan toplumla-
nn kalkınamayacağını kaydeden Demirel.
"Türkrve, bu safhalan aşmıştır. Gümriik bir-
ligjne girmiştir. Kendisine mal satan ülkekre
artık kendisi mal satar hale gelmiştir*' diye ko-
nuştu.
Demirel, ileri toplumlann kendi ülkelerin-
deki eğitimi tartışmaya açük-
larını \-urgulayarak, "Kendi
kendini gözden geçirmeyen
toplumlarileriemez. Yannı bu-
günden iyi yapma çabası,dina-
mizmin temeüni teşkil eder"
diye konuştu.
Dünyanın küçülmeye başla-
dığı bir sürece gıdilmesine kar-
şın"birınillerinferdiounarık-
rinin asla kaybobnayaca^ını"
anlatan Demirel. "Buda eğiti-
min birinci hedefîdir. Genel
küttür, kimlik. geçmiş gelecek fıkri vererek ço-
cuklan yetiştireceğiz. Türk eğitim sistemi mfl-
Udir. Bizi avakta tutan, eğitimin önündeld mi-
H sözcüğüdür" görüşünü dile getirdi.
Demirel, Türk eğitim sisteminin önce ulu-
sal sonra e\Tensel değerieri öğreteceğini vur-
gulayarak şöyle konuştu: "Bu ülkenin insan-
burımnnizamseven kanunsever olması, oniarm
özgûr olmaması anlanuna gelmez. Ama hak-
lar, haklı yollarla aranmab. Bu. banşçı otma-
nın en önemli şartL Bu da eğitimk kazaıulır."
Nüfus artış hızmın yûzde 3 'ten yüzde 1.5'e
geriletilmesi halinde yüzde 5 kalkmma hızıy-
la herkesin çok iyi eğitim alacağını ve iş bu-
lacağım kaydeden Demirel, "Bu da tüm so-
nınlan vok eder" dedi.
dı. 70'e ulasan lise türünün tek çatı al-
tında toplanarak, program cerçevesinde
eğitim vermesi ve çok programlı lise
düzenine geçılmesi benimsendi. 8 yıllık
temel eğitimde olduğu gibı mesleki ve
teknik eğitimin de oluşturulacak "eğiti-
me katkıpayı'" ile desteklenmesi uygun
bulundu. Şûranın son gününde ulusal
düzeydeki eğitim seferberliği bağlamm-
da, 2000-2010 yıllan arasında kamu
kaynaklanndan eğitime aynlacak payın
Gayn Safı Milli Hasıla içindeki payının
19. YÜZYTLA AİT BİNA RESTORE EDtLEREK 3 KURUMA VERİLDİ
Beyoğlu'na Alman kültürevi
İstanbul Haber Servisi
- Istanbul'daki Almanca
eğitim veren okullann
mezunlannın dernekleri
ile Alman Kültûr Merke-
zi Goethe Enstitüsü, Ga-
latasaray'da restore edi-
len bir binada buluştu.
"Kumırhaus" (Kültü-
revi) adı verilen bina,
metruk bir halde satın
alınarak 19. yüzyıldaki
aslına uygun restore edil-
di.
Bina, Beyoğlu'nda 19.
yüzyılın 21. yüzyılla sen-
tezlenmiş gibi bir hava
estirecek.
tstanbul Erkek Liseli-
ler Eğitim Vakfı, Avus-
turya Liseliler Vakfı ve
Alman Goethe Enstitü-
sü, Beyoğlu Tomtom
Mahallesi Yeniçarşı So-
kak 52 numarada bulu-
nan ve 1895'te yapılan
"Appartement Verno-
udaki*' binasında bir ara-
ya geldi. Ayru binaya ta-
şınan üç kunımun, Be-
yoğlu'nda Alman kültü-
rünün merkezi olacağı
belirtildi.
Binanın hizmete açılı-
şı nedeniyle önceki ak-
sam bir kokteyl düzen-
lendi. Kokteyle bu ku-
rumlardan çok sayıda davetli katıldı.
Binayı restore ederek yeniden kullanı-
ma sunan Avusturya LiselileT Vakfi
Başkan Yardımcısı mimar Bereket
Uluşahin, 19. yüzyıldan kalma, döne-
minin en iyi ahşap ve demir işçiliğine
tstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfi. Avusturya Liseliler Vakfi ve
Alman Goethe Enstitüsü aynı binada buluştu. (KADER TUĞLA)
sahip olan binanm, 1995 yıhnda satın
alındığını, 1998'de başlanan restoras-
yonunun bir yılda tamamlandığını
söyledi.
Binanm cephesinin aslına uygun
olarak korunduğunu belirten Uluşa-
hin, iç mekânlann da
olabildiğince kullanıhr
hale getirilerek modern
bir görünüm kazandınl-
dığmı kaydetti
KOOmilyar
harcandı
Istanbul Erkek Liseli-
ler Eğitim Vakfı Başka-
nı Ender Ciner de bina-
nm restorasyon ve dona-
nımı için 800 milyar lira
harcandığını belirterek
amaçlannın Beyoğlu'na
eğitim ve kültür etkinlik-
lerinin yoğun olarak ya-
şanacağı bir merkez ka-
zandırmak olduğunu
söyledi.
Ciner. rafıne Alman
kültürünün toplumla bu-
luşması için kültürevinin
önemli bir işlevi yerine
getireceğini kaydetti.
Istanbul Erkek Liseli-
ler Vakfı'nın yüzde 85,
Avusturya Liseliler Vak-
fı'nın da yüzde 15'ine
sahip olduğu 8 kath bi-
nanın 6 katını kullana-
cak olan Alman Goethe
Enstitüsü. binada kiracı
olacak.
Toplam 2 bin 811 met-
rekarelik bir alanı kapla-
yan kültürevinin 8. katı-
nı Avusturya Liseliler Vakfı, 5 katını
da Istanbul Erkek Liseliler Eğitim
Vakfı kullanacak. Binada bir kafeter-
ya, bir kütüphane, boğaz manzarah bir
teras ve Goethe Enstitüsü'ne ait der-
shaneler bulunuyor.
yüzde 10'açıkanlmasınınya-
sal düzenlemelerle güvence
altına alınması istendi. Eği-
tim, Gençlik. Spor ve Sağlık
hizmetleri vergisinin yıllık
enflasyon oranında arttınlma-
sı, taşıt alım vergisi ile ilgili
düzenlemenin yüzde 12'ye,
Akaryakıt Tüketim Vergisi ile
ilgili düzenlemenin yüzde 5'e
çıkanlması önerilen şûra ka-
rannda şöyle denıldi:
"tlköğretim giderkrinde
kuUanumak üzere başlaülan
eğitime katkı pavı uygulama-
sulOcak2001tarüûndeniti-
baren,ortaöğretimi ya>gınlaş-
brmakve geltştirmekamacıy-
la31A ralık 2005 \ılına kadar
uzaülmabdır. Mevduat faizi,
repo. hisse senedi ve borç se-
nedi gibi işlemlerde ilgili ku-
rum ve kuruluşlarca halen ya-
pümakta olan yasal kesintiler
toptamından yüzde 2'tik pay
aynlması ve bunun mesleki ve
teknik eğitime tahsis edflmesi
saglanmabdır."
Şûrada. öğretmenlerin
mesleki değerlerini korumak
ve geliştirmek amacıyla sen-
dika kurmalannı kolaylaştıra-
cak yasal ve yönetsel düzen-
lemeler yapılması. sağlıklı
eğitim kararlannm alınması
için Yüksek Öğretim Kurulu
(YÖK) ve bakanlık yönetici-
lerinin pedagojik formasyon-
dan geçirilmesi kabul edildi. Şûra üye-
lerinin görüşlerini belirttiği bölümde,
tartışmalar imam-hatip liseleri üzerinde
odaklandı. Eğit-Der Genel Başkanı
Mustafa Gazaka eğitim sısteminde tı-
kanma yaşandıkça pek çok türde okul
açıldığını, bunlardan buinin
de imam-hatip liselen oldu-
ğunu vurguladı. "imam-ha-
tip liselerindeki çoculdar da
bizim çocuklanmız, yoksul
halk çocuklan" diyen Ga-
zalcı, "Ama bu okuliar eği-
tim buügini kemirdL Kim-
sevi karşınuza almamah, bi-
limsel kaygılarla hareket et-
mehyiz" dedi.
Rakamları abartılı'
Türk-Iş, Hazine'yi
Ecevit'e şikâyet etti
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Türk-lş, toplusözleşme
görüşmelerinde rakamlan saptırdığı gerekçesiyle Hazine'yi
Başbakan Bülent Ecevit" e şikâ> et etti. Türk-îş Genel Başka-
nı BayramMeraL "l zmanlar.dağdan gelen,yoldangecen ra-
kamlan hesapediyor. Abartarakortaya bü>r
ükbir rakam ko-
yuyorlar. Gerçek böyle değil" dedi.
Bayram Meral. Türk-tş Yönetim Kurulu üyelen ile dün
Başbakan Ecevit, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan
\e Maliye Bakam Nami Çağan ile bir araya gelerek sözleş-
me görüşmelerini değerlendirdi. Yaklaşık 40 dakika süren
görüşmenin ardmdan açıklama yapan Meral, Ecevit'in ba-
kanlara talımat vererek. kendilerinin getirdiği önerinin de-
ğerlendirilmesini istediğini bildirdi. Sözleşme görüşmeleri-
nin seçımlerden önce sonuçlanması olasılığının sorulması
üzerine Meral, "Sayın Başbakan'a bunu anlatuk. Biz huzur-
suzluk olsun demiyoruz. Aksi takdirde, demokratiktepkimi-
zi ortava kovacağız'' diye konuştu.
Meral, sözlenni şöyle sürdürdü: "Bakanlanmız ortava
koyduğumuz konulan bir daha değerlendirecekler ve yeni-
den bir araya geleceğiz. Sosyal haklar baki kalmak koşuluy-
la yüzde 50'yi birinci 6 ayda bulacak rakam istedik. Bu iste-
ğimizi Başbakan'a da aktardık. Savin Başbakammız bilebil-
diğim kadanyia farklı bir bügUendirmevedoğnı götürülmüş.
Uzman arkadaşlar sağlıklı bilgi aktarmamış. Biz gerçek ta-
lepkrimizLdüşüncelerimizi Başbakan'a aktardık. Sayın Baş-
bakan, olayı sonuçlandırmak için, çok daha derin bir çalış-
yapabilmeleri için bakanlara taUmat verdL"
Ergin: Bana mal ediyorlar
Karagümrük Çetesi
yargı önünde
ESKİŞEHtR (Cumhuriyet) - "Karagümrük Çeteâ'nin
lideri Nuri Ergin, Mustafa Duyar'ın öldürülmesi nedeniyle
yasamımn tehlikeye girdiğini, Dev-Sol ve DHKP-C'nin de
ölüm listesinde olduğunu ileri sürdü. Ergin "Askerimi öldü-
ren kişivi öldürttü diyorsa bu kamuoyu, Nuri Ergin öldürt-
müştür. Öldürttüm, diyorum. Ama ben öldürtmedim. bana
mal edivoriar. Şerefli Türk askerini nöbetinde öldüren şeref-
sizj öldürmüşse, ben de kabul edivorum" dedi.
Kamuoyunda "Karagümrük çetesi" olarak bilinen cete-
nin elebaşlan Nun ve Vedat Ergin'in. Eskişehir Ağır Ceza
Mahkemesi'nde talimatla ıfadeleri alındı. Mahkeme salonu-
na ayn ayn alınan Ergin kardeşler, haklannda Eyüp, Bakır-
köy ve Inebolu Ağır Ceza mahkemeleri tarafından açılan,
adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, esrar ve uyuştu-
rucu bulundurmak davalan ile ilgili ifade verdi.
Nuri Ergin. davalarla ilgili ifadesmi tamamladıktan son-
ra, hâkime hitaben konuştu ve işlemediği suçlann da kendi-
ne mal edüdiğıni öne sürerek "Firardajken olsun, cezaevin-
de yatarkenolsun, yapmadığun işleri banayüklüyorlar. Mus-
tafa Duyar'ı da benim öldürttüğüm söylendi. Ben öldürece-
ğim adamlan kendim öldürmüşümdür. Öldürdükkrime de
sahibim" dedi. Nun Ergin, daha sonra şöyle konuştu:
"Havatım tehlikede. ölüm listesindeyim; askerimi öldüren
kişivi öldürttü diyorsa bu kamuoyu, Nuri Ergin öldürtmüş-
tür. Öldürttüm.diyorum. Amaben öldürtmedim.Şerefli Türk
askerini nöbetinde öldüren şerefsizi öldürmüşse, ben de ka-
bul edivorum."
'Köy kursu gerekB'
_ Eğitımci Prof. Dr. Fevzi
Öz, kırsal kesimin kalkın-
ması için gezici köy kursla-
nnın gerekliliğine dikkat
çekti.Gazi Üniversitesi öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Musta-
fa Alnntas. "rejimin sonra-
dan peşine düştüğü" imam-
hatip liselerinin meslek mi
genel lise mi olduğunun ta-
nımlanmasını istedi. Altın-
taş, imam-hatip lisesi me-
zunlanndan şeriatçı polis,
kaymakam, vali yetiştiğini
söyleyerek, "Güneydoğu
Anadolu'da eğitim önündeld
en büvük engel oradaki fe-
odal vapı. Bu >apı kınlmah.
Yoksa eğitim reformu ol-
maz" dedi.
52 yılhk oğretmen AB Er-
kan. Türkiye'deki kadarçok
okul çeşidinin gelişmiş ül-
kelerde bile olmadığına işa-
ret ederek, "ABD'de 37 bin
program var, ama 37 bin
okul yok" dedı. Yeni model-
le teknik okul öğrencilerine
üniversite kapısuıın kapatıl-
dığını kaydeden Erkan, bu
yanlışın düzeltilmesi gerek-
tiğini anlattı. Erkan, okul
müdürlüklerinin vekâletle
yönetılmesinin de çok yan-
lış olduğunu söyledi. Eğitim
sisteminin "yaz-boz" tahta-
sına dönmesini eleştiren Er-
kan, bakanlığın Genelkur-
may Başkanlığı gibı bagım-
sız birim haline getirilerek,
her türlü siyasi baskıdan
uzak tutuknası önerisinde
bulundu.
Eğitim-Sen Eğitim Sekre-
teri Cemal Ünlü. meslek
yüksekokullannın bakanlık
bünyesine alınmasuu istedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Mustafa Duyar ve
Can DündarGeçen hafta Sabah gazetesinde Can Dün-
dar'ın, "DuyarKonuşacaktı" başlıklı, çok ilginç bir
yazısı çıktı. Cumhuriyet okurlannın genellikle bir-
kaç gazete alabilecek durumda olmadıklannı bih-
yor ve birkaç gazete alanlann Cumhuriyet dışın-
daki tercihlerinin Sabah gazetesi olacağını pek dü-
şünmüyorum. Bu nedenle, kendisinden izin alma-
mış olmama karşın Can Dündar'ın yazısındaki çok
ilginç bazı konulan sizlerîe paylaşmak istiyorum.
Bundan, sevgili Dündar'ın da mutlu olacağına ina-
nıyprum.
Öcalan'ın yurda getirilmesiyle birlikte, pek çok
önemli şey göz ardı edildi ve kelimenin tam anla-
mıyla, "kaynadı". Oysaki bazı olaylar arasındaki
bağlantılar doğru kurulabilirse, ortaya öyte sonuç-
lar çıkabilecek ki bu sonuçlann ortaya çıkmaması
için her şeyi yapmaya razı birtakım insanlar var.
Can Dündar, öldürülmesinden beş hafta önce,
Adalet Bakanhğı'ndan Mustafa Duyar'la görüşmek
için izin almış. "Benim soracaklanm vardı, onun da
söylemek istedikleri..." diyor.
Ve Can Dündar devam ediyor: "Bir süre önce
büroyu telefonla arayan bir kişi, Sabancı suikas-
tını üstlenen örgütten olduğunu söylemiş ve ka-
nıtlaması zor, ancak son derece önemli iddialar or-
taya atmıştı. Telefondaki kişi, olayın aynntılannı,
yurtdışında bizzat suikastın tetikçilerinden dinle-
miş ve suikast sonrasında rahatça kaçmayı, bir
polisin yardımı sayesinde başardıklannı öğrenmiş-
ti. Aldığı diğer bilgiler, suıkasta ilişkın kafalardaki
soru işaretterini pekiştiriyordu.
Telefonu kapatırken, kendi zihninde vardığı so-
nucu, iki cümleyle özetledi:
'Bunu yapan, deviet örgütlenmesi içinde bir kol...
Bir iç hesaplaşma vardı ve işi bize çözdürdüler'..."
Can Dündar, daha sonra bu iddialarla eldeki
ipuçlannı birieştinmiş ve ilginç sonuçlara ulaşmış.
Bunlann tümünü ele almaya yerim yok. Ancak.
kendimce en çarpıcı olanlannı sizlerîe paylaşmak
istiyorum.
"- (Susuhuk'ta kaza yapan) Arabada Çatlı ve
Bucak'/n şoföriüğünü, eski Emniyet Müdür Yar-
dımcısı Hüseyin Kocadağ yapıyordu ve suikas-
tın 'içerdeki ayağı' Fehriye Erdal'/, Sabancı Cen-
ter'a 6 ay önce, onun bağlantılı olduğu temizlik şir-
ketinin yeıieştirdiği öne sürülüyordu.
- Sabancı Center santralından dışarı hangi nu-
maralann arandığını kaydeden bilgisayar, suikast
günü 'arızalanmış', Türk Telekom'daki kayıtlar da
silinmişti.
- Biryıl önce, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan,
Duyar'ın deviet adına bazı eylemlerde kullanıldı-
ğına dair iddialardan söz etmişti. Zaten Duyar da-
ha önceki örgütünden de 'polisle işbiriiği yaptığı'
gerekçesiyle atılmıştı. Sabancı suikastından son-
ra örgütünün 'kendisini kullanıp paçavra gibi attı-
ğını' görünce belkı de Suriye'ye geçip PKK'ye s/-
ğınmak istemiş, ancak bu yol da kapanınca
Şam'da Türkiye Büyükelçiliği'ne gidip teslim ol-
muştu."
Can Dündar, "Suikasttaki Susurluk bağlantısını
çözecek anahtar, Afyon Cezaevi'ndeki birhücre-
deydi. Idamla yargılanıyordu" diyor. Ve çok ilginç
bir biçimde sürdürüyor
"Daha önce suçu üstlenen, ifadesini değiştir-
mek istiyordu. Itirafçı affından yararlanmak için
'Bildiğim bütün sırlan açıklamaya hazırım' diyor-
du. Ancak pişmanlık talebi, yasadaki başvuru sü-
resi dolduğundan kabul edilmemiş, o da üç kez
'intihar teşebbüsünde bulunmuş'ftv. atv için görüş-
me talebiyle Adalet Bakanlığı'na başvurduk. Ba-
kan, 'Sanığın açıklayacaklannın yargıya yardımcı
olabileceği' gerekçesiyle izin verdi.
Afyon Cezaevi yönetimiyle görüşüldü. Duyar'ın
yazılı oluru da alındı. Kendisi de görüşmeyi arzu
ediyordu. Her şey hazırdı.
Fakat Duyar'ın konuşmak için öne sürdüğü ba-
zı koşullar, bürokrasiye takıldı. Bakanın açık emri-
ne rağmen bakanlıktaki 'bir bürokrat', şifahen ve-
rilen görüşme izninin geri alınması için özellikle
uğraştı.
Şimdi öğreniyoruz ki bizim Duyar'la görüşme
izni aldığımız, fakat resmi izin yazısı bir türlü çık-
madığı için gidemediğimiz Afyon'a, aynı günler-
de 'Karagümrük Çetesi', 'aynı bürokratın' verdiği
izinle nakledilmiş; gittikten iki hafta sonra da ge-
len 'vur emri' üzerine bizden önce Duyar'ı 'ziyaret
etmiş' ve 4 kurşunla cezasını ınfaz etmiş."
"Komplo teorilerini sevmiyorum" diyor Can
Dündar. "Ancak 'tesadüfün' bu kadanna inanma-
yı da saflık sayıyorum..."
Ne kadar doğru. Acaba toplumca bu denli saf
ya da budala mı olduk? Anlamsız bir "paranoya "ya
kapılmayalım derken, acaba "unutkanlığın" ve
"vurdumduymazlığın" girdaplannda mı kaybol-
duk?..
Can Dündar'ın birkaç fırça darbesiyle resmetti-
ği görüntü, insanı ürpertecek korkunçlukta. Dev-
letin adını ve gücünü kultanan "birilerinin" elleri
buralara kadar uzanabiliyorsa, "sokaktaki insan"
kendi baştna ne yapabilir, nasıl "dur" diyebilir?
Hiç olmadı, Adalet Bakanlığı'ndaki "bir bürok-
rat^ bir kenara çekseler ve "anlat" deseler...
Belki oçözülür...
BÜLENT DtKMENER HABER
ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazetecı Biilent Diknıener'ın anısmı yasatmak ve Türk gazetecıliğine
olan katkılannı manevi yönden sürdürmeyi sağlamak amacıyla, adına
1980 yıhnda konulan "Haber ÖdüHT 1998-1999 döneminde de sür-
dürülmekted\T.
Ödül koşullan şöyledir
1. Ödüle her Türk gazeteci aday olabilir.
2. Adaylık. gazetecmın kendi ya da Ödül Komıtcsi'nin önerisi ile ger-
çekleşir.
3. Odüle aday göstenlecek haberlerin 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihlen arasında günlük
gazeteler ya da süreli yaymlardan binnde yayımlanmış olması gereklidir.
4. Ödüle aday olabılmek için nitelikleri 3. maddede belirtılen haberlenn yayımlandığı gazete
ya da süreklı yayınlann bir sayısının 12 Nisan 1999 günü akşamına kadar Biilent Dikmener Ha-
ber Ödülü PK: 246/lstanbul adresine taahhütlü olarak ulaştırılması zorunludur.
5. ödüller:
a) Haber Ödülü,
b) Mansiyon,
c) Jüri Özel Ödülü
olarak belirlenmiştir.
Kazananlara. ödülü simgeleyen birer plaket ile özel armağanlar verilir.
6. Seçici Kurul: Müfit Alaçalı, Yalçm Bayer, Fıkret Dağlıoğlu, Orhan Erinç. Yalçın Eryalçın.
Doğan Katırcıoglu, Ergin Konuksever. Oktay KurtbÖke, Turgay Olcayto. Erkan Özmen, Denız
Som. Yılmaz Tunçkol ve Ulvı Yanardağ'dan oluşmuştur. Orhan Apaydın (1926-1986), Etem
Ütük (1925-1989), Ayhan Başoğlu (1928-1993), Kavhan Edip Sakarya (1948-1994), Soner
Girgin (1937-1995) Çetin Özb«yrtk (1939-1995), Erhan Akyıldız (1947-1998).