25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinatorü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdüru: îbrahim Yıldız # Sorumlu Müdür Fikret İlkiz 9 Habcr Merkezı Müdurû: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat Cengiz V ıldınm • Ekonomı: ÖzJem Yüzak 9 Külnir Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı # Fotoğraf Erdoğan Köseoglu • Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç Yayın ICurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, tbrahim Yıldız, Orhan Bunalı. .Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsücisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsıkısı: Serdar Kızık, H.ZiyaBlv. 1352S.2'3Tel 4411220, Faks:4419117 • AdanaTemsıJcisı:ÇetinYiğenoğİB, tnönüCd 119 S. No:l Kat:l,Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mudıîru- Üstün Akmen 0 Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muha- sebe Büloıt Yener • Idare Hawyin GürerCUleüne Önder Çeük • Bügı- tşlem Nail taal # Bıleısavar Sıstetn Mnrövet Çiler • SaO* Vadkt Kaza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erduran 9 Koordınatör: Reh» Işıtman O Genel MüdürYanhmcısı SevdaÇoban Tel. 514 CP 53 - 51395 80-5138*50-61, Faks 5138463 layaB \e Bftsaa: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basm \e Yayıncıhk A 5 caŞ] Cad 39 4! Cağaloglu 3 4 W tst PK 246 Ltanbul f el (0 212) 512 05 05 ı20hatl Faks (0 212)513 85 95 15ŞUBAT1999 İmsak: 5.26 Güneş: 6.53 Öğle: 12.25 tkindi: 15.16 Akşam: 17.44 Yatsı: 19.06 Parkta defile • Haber Merkezi- Modacı John Bartlett. Nev\ York'ta düzenlenen moda gösterisinde beyaz transparan gömlek ve kırmızı. büyük cepli pantolonu. kınnızı şal ve iri bır kolye ile sundu. Moda gösterisi Bryant Parkı'nda gerçekleştirildi. Hedef, güneş enerjisi • A N K A R A ( A A ) - Enerji Şûrası Alt Komisyonu'nun yeni ve yenılenebilir alternatif enerji kavnaklanna ilişkin raporunda Türkiye'de güneş eneıjisinden daha fazla faydalanabilmek amacıyla, binalarda "güneş mımarisi standardı" hazırlanması önerildi. Raporda. "güneş eneıjisinden su ısıtma, konut ısıtma, pişirme, kurutma, soğutma, proses ısısı'sağlama gibi ısıl kullanımlara ağırlık \erilmelı, güneş eneıjisinden elektrik üretımi uygulamalan teşvik edilmelidır" denildi. Kanserli tümörii küçülten ilaç • NEWYORK(AA)- Amerikan hükümetımn, kanserli tümörleri önemli çapta küçüiten bir ilacın insanlar üzennde denenmesine başlanması konusunda hazırlık yaptığı bildirildı. Amenkan basınında yer alan haberlere göre. "endostatin" adlı ilaç, Boston Ünıversitesı araşt'imacılanndan Judah Folkman tarafından geliştirildı. ilacın laboratu\ar deneyleri sırasında. kanserli hücrelerin dikkat çekici biçimde küçülmesinı sağladığı. ancak çalışmalann son aşamasına gelmesine rağmen ilacın insanlar üzerinde denenmesine 6 aydan önce başlanamayacağı ifade edildi Boğazlar'a güvenlik ağı • ANKARA (AA) - Istanbul ve Çanakkale boğazlannın geçiş güvenliğini sağlamak amacıyla kurulması öngörülen "Tam Otomatik Bilgisayarlı Gemı Trafik Kontrolü" sıstemı yapım ihalesının teklifleri, 26 Şubat tanhinde alınacak. Yaklaşık 40 milyon dolarlık yatınmla Boğazlar'daki trafik akışının düzenlenmesi ve kaza riskinin asganye indirilmesini sağlayacak sıstem amaçlanıyor. Plastik oyuncaklar • .«K.4RA (AA) - Yeşil Banş Örgütü (Greenpeace), plastikten yapılmış pek çok oyuncakta kabul gören ölçülenn üzerinde zehirli kimyasal maddeler olduğunu açıkladı. Ankara Esnaf Odalan Birlıği'nin Dönemeç adlı aylık yayın organında yer alan araştırmaya göre. laboratuvarlarda yapılan incelemelerde, küçük çocuklar içın üretilen oyuncaklarda zehirli kimyasal maddelerin bulunduğu saptandı. Araştırmacılar. bulunan zehir miktannın, her şeyi ağızlanna sokma alışkanlığı ıçindeki çocuklar içın tehlikeli olduğunu belirttiler. Elmalı'dan kaçınlan 'yüzyılm definesi' ile ilgili dava 8 Mart'ta Boston'da başlıyor Sikkeleri geri istiyorıız• 'Yüzyılın definesi'nin tümünün aklanmış olarak müzayedeye çıkması durumunda bugünkü değerinin 25-30 milyon dolan aşacağı öne sürülüyor. • Eski Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Engin Özgen'in Boston Globe gazetesine verdiği "Defineyi istemiyoruz" yolundaki demeç şaşkınlık yarattı. OZGENACAR ANKARA - Dünyada şimdiye değin bir benzeri görülmediği için "Yüzyıhn definesi'' denilen ve An- talvaElmalfdan 1984'te kaçınlan. yaklaşık 2000 kadar antık gümüş sikke ile ilgili dava ABD'nin Bos- ton kentinde Federal Mahkeme'de 8 Mart'ta başlıyor. TV tamircisi, otel sahibi ve bir de köy muhtanndan oluşan üç ki- şı, Elmalı'nın Bayındır köyünde bulduklan olaganüstü defineyi îs- tanburdakiaracılarkanalı ileMü- nih'te Fuat Üzülmez, Edip TeDi ve Londra'daki kardeşi Nevzat Tel- i'ye pazarlamışlardı. Bu üç ünlüka- çakçı da, aracılann sakladıklan ba- zı paralar dışında, 1800'den fazla sikkeyi VVDliam Koch ve ortakla- nna iki asamada toplam 3.5 mil- yon dolara satmışlardı. Antalya Mali Şube ajanlan, ola- yı ortaya çıkanp sorumlulan yaka- lamış, sanıklarçeşitli cezalaraçarp- tınlmıştı. Ancak, de- fınenın yurtdışında kime satıldığı konu- sunda Interpol'den dahibilgi edinileme- mışti. Türkıye. Al- manya, Ingiltere. Is- viçre ve ABD'de iki yıllık bır araştırma- dan sonra olayı Cumhuriyet 1988 de bütün kanıtları ıle açıklamıştı. Türk hükümeti, Cum- huriyel'ın kanıtlanna dayanarak Boston'da 1989 Aralık'ında defi- neyi elinde bulunduran ve Amen- ka'nm en zengın 200 kişisi arasın- da yer alan işadamı W. Koch ve ortaklan aleyhinde dava açtı, sik- kelerin Türkıye'ye geri verilmesi- ni istedi. Koch'un 20 kadar avukatı. "za- manasımı". "bir Türk gazetecisi- nin tekbaşınaolavı ortaya çıkarma- sına karşın Türk hükümetinin ge- rekli özeni göstermediği", "bu de- finenin Türkhe'den gehnediği" gi- bi gerekçelerle dava dilekçesine ıtiraz ettiler. Türk hükümetinin üç avukatı 9 yıl boyunca, bu iddialan çürüte- rek mahkemeden "davanın açü- masına ilişkin başvurunun kabul edilmesT karannı sağlamakla kal- madılar. Yargıç aynca, yıllardır Türk yetkılilerine gösterilmeyen bu definenın Türk sikke uzmanla- nnca incelenmesıne de karar ver- di. tÖ465yıllanndankısabirsü- re öncesine tarihlenen bu sikkele- rin önemi şu nok- talardatoplanıyor 1. Perslerin ön- ce Anadolu, ardın- dan Yunanıstan'ı istilaetmeleriüze- rine Ege kıyısın- dakitümlayıkent- leri o günkü NA- TO denilebilecek bir askeri birlik oluşturmuş, kendi bastıklan gümüş sikkeleri varlıkla- n ile orantılı katı- lımpayı olarak bu birliğe vermişler- di. Bu definede söz konusu birli- ğe üye tüm kent devletlerinotarih- te bastıklan sikke- lerden değişik ör- neklerbulunuyor. 2. Perslerin yenilgisinden sonra Atına'da bu zaferin anısı içın, az sa- yıda 'dekadrahmi(on drahmî)' -gü- nümüzdeki anı paralan gibi- basıl- mıştı. Günlükkullanımagirmeyen bu sikkelerden günümüze ancak 7 tane ulaştı. Bunlardan yedincisi 1974yılın- da Isviçre'de bir müzayedede 275 bın dolara satılarak dünya antika sikke rekorunu kırdı. Elmalı Defi- nesi'nde bu dekadrahmi sikkelerin- den 14tanebulunuyor. Elmah De- finesi 'nin ana grubundan a>Tilan bır dekadrahmi, •Çartafetek' yanşma programını yaratan Amerücalı TV' yapımcısı Merv Griflin'e 600 bin dolara sarıldı. Bu satışla dünya an- tika sikke rekoru da yeniden kınl- dı. 3. Definede, başkenti Fethiye yakınlanndakı Xanthos olan LÜc- ya'dabasılmış binı aşkın değişik sik- ke bulunuyor. Söz konusu defınenin tümünün aklanmış olarak müzayedeye çık- ması durumunda bugünkü değeri- nin 25-30 milyon dolan aşacağı öne sürülüyor. 100 kadar sikkenin neredeolduğuisebilinmiyor. Cınn- huriyet'in, sikkelerden 15'inin Los Angeles'ta üçünün de Zürih'te mü- zayedeye çıkanlacağını açıklama- sı üzerine, Türk hükümeti bunlan herhangi bir mahkeme>e gitmek- sizin geri aldı. Bu sikkeler Ankara Anadolu Medeniyetlen Müzesı'nde; mali şube ajanlannca başlangıçta bulu- nan iki sikke de Antalya Müze- si'nde korunuyor. Nevv York Times gazetesine bir demeç veren Koch. "bu olaya bu- laşnukUndola>ı pjşmanhğmı" di- le getinrken Türkiye'ye özel mu- habir gönderen Boston Globe ga- zetesine Eski Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Engin Öz- gen'in "Sikketeri geri almayı iste- miyoruz. Bunlar gümüş ve paha- h" gibi bır demeç vermesi Anka- ra'da şaşkınlık yarattı. 'Küfreden, çaresizliğini yenmeye çalışıyor'İSTANBUL (AA) - Ekonomik ve kültü- rel düzeyi düşük insanlar arasında daha yaygın olduğu bildirilen küfiirlü konuş- manın, sağlıksız olmasına karşın gerektı- ğinde fiziksel saldınlann yerini alarak bir ölçüde yararlı da olabildigi savunuldu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psı- kiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esat Oğuz Göktepe, insanlann aralannda. an- lamlannı sadece kendilerinin bildiği bır şekilde konuşmayı sevdiklerinı belirterek. "küfür, bu yüzden onlara özel bir Uetişim aracı olabilhor" dedi. İnsanın içindekileri bıriktırmesi sonucu saldırganlık dürtüsünün harekete geçip uy- gunsuz bir eylemde bulunmasına neden olabileceğini ifade eden Prof Dr. Gökte- pe. "Genellikle öfkeli olan insan küfreder. Bu durum. tabii ki kişinin içinde bulundu- ğu hisleri yansıtmaktadır. Yani içinde birik- tireceğine, bir şekilde ifade edilmesi de, eğer gerçekten karşısındakini aşağılayıa şekilde obnuyorsa, mazur görüJebiKr" şek- linde konuştu. Toplum içinde küfurlü konuşmaya alı- şan ve bu şekilde konuşmaya çalışan be- lirli bir kesimin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Göktepe. sözlerini şöyle tamamladı: "Bunlar biraz daha alt düzeyde olan in- sanlardır. Ekonomik açıdan da, kühürel açıdan da daha gelişmemiş kesim drye dü- şünülebilir. Yeterti kelinıe bilgisi otmayan- lar için küfiir, çokşe> ifade edebilen bir şe>- dir. Eğer lasıth bir kelinıe hazneniz varsa, o zaman küfürtü ve argo konuşarak ken- dinizi ifade edebüirsiniz. Bu yüzden küfür- lü konuşan insanlann > a yaşamlannda çok şe> değişmivordur v-a da değiştirebilecek- leri çok az şev vardır; anıa küfürie çaresiz- liklerini yenmeye çaltşryoriar." Hollywood'dan jîlm teklıfi 5 yaşından beri keman derskn alan ve müzik dâhisi olarak kabul edilen Vanessa Mae, 13 yaşında Londra Filarmoni Orkestrası'nın en genç üyesi olmavı da başardı. 20 yaşındaki Mae, HoUvwood'dan bir film teklifı de aldı. Rektör Prof. Osman jnci Trakya, tanmsal SÎT alanı ilan edilmeli' e-posta : tan (g prizma. net. tr ERDAL ÖZCAN ÇORLU- Bölge sorunla- nna duyarlılık gösteren Trak- ya Üniv ersitesi Rektörü Prof. Dr. Osman tnci, Trakya'da- ki tüm akarsulann sanayı sı- vı atıklanv la kırlendiğıni be- lirttı. Trakya'nın tarımsal SİT alanı ılan edilmesinin. çevıe sorunlan ve çözümü ile ilgili olarak yazılı açıklama yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman tn- ci. acilen plan yapılması ge- rektiğini vurguladı. lnci, ya- zılı açıklamasında şu görüş- lereyer verdi- "Bölgesel pianlar yapdır- ken Trakya, lstanbul'la bir- Kktedeğerlendirflmeti ve böJ- gesel vönetim modeli geüşti- rilmelidir. Günümüzde İs- tanbul'suz Trakya düşiinüle- mez; bugünün gerçekleri doğrultusunda yeni birplan- lama. veni bir vönetim mo- defi,yeni merkez yaratilarak tstanbul'un Trakya'dald yü- künüo ve dağüımının kont- rol arana alınması gerekir. Bu model içinde çevTesel vö- netim ve planlama önde ol- mabdu"." lnci, sorunlann çözümü için şu önerilerde bulundu: • Ergene Havzası özel havza yönetimine kavuştu- rulmalıdır. • Trakya, tanmsal StT ala- nı ilan edilmelidir. • Çevreye u>Timlu sana- yi modeli Trakya"da uygula- maya sokulmahdır. Örgani- ze sanayi bölgelerinin yapı- lanmalan yeniden değerlen- dirilmelidir. • Malkara/Tekirdağ Sü- fütçe Çıftliği mevkiindeki 100 hektarhk 1. ve 2. sınıf ta- nm arazilerine, alternatif 4 alan bildirilmesine karşın or- ganize sanayi bölgesi kurul- ması girişimı önlenmelidir. Kapadokya Müze geliri Kültür Bakanlığı'na• Kapadokya bölgesinde müze, ören yeri ve yeraltı kentleri giriş ücretlerine yüzde 50'nin üzerinde bir zam yapılması nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin, müzelere bırakacaklan gelirin 1 trilyon liraya yaklaşması bekleniyor. SELAHATTtNŞAHİN NEVŞEHtR-Türkiye'nm en önemli kültürturizm mer- kezi dunımundaki Kapadok- ya bölgesinde bulunan mü- ze ve ören yerlerinde turist- lerin ginşlerinden sağlanan gelirlerin tamamı Kültür Ba- kanlığı'na devredildi. Daha önceden birprotokolle Nev- şehir Valiliği Özel Idare Mü- dürlüğü emrine verilen ge- lirlerin, Kültür Bakanlığı'nın protokolü tek taraflı bozma- sı ile gerçekleşti. Belediye başkanlan bu karara tepki gösterdiler. Kapadokya bölgesinde ha- len turizme açık Göreme Açık Hava Müzesi. Zelve ören yeri, Çavuşin Kilisesi, Gülşehir Açık Saray Hara- beleri, Gülşehir St. Jean Ki- lisesi. Göreme Karanlık Ki- lise, Mazı, Tatlarin, Özko- nak, Derinkuyu ve Kaymak- lı yeraltı kentleri bulunuyor. Geçen yıl 450 milyar liraya yakın müze ve ören yen ge- lirinin elde edildiği Kapa- dokya bölgesinde müze, ören yeri ve yeraltı kentleri giriş ücretlerine yüzde 50'nin üzerinde bir zam yapılması nedeniyle bölgedeki yerli ve yabancı turistlerin, müze gi- şelerine bırakacaklan gelirin 1 trilyon liraya yaklaşması bekleniyor. Göreme Belediye Başka- nı Mustafa Mızrak Kültür Bakanlığı'nın, Nevşehir Va- liliği ile yaptığı protokolü tek taraflı olarak bozup ge- lirlere sahip olmasının böl- genin kültürel kimliğini de önemli oranda zora sokaca- ğını söyledi. Ürgüp Belediye Başkanı Kürşat Numanoğlu'da böl- genin merkezden yapılacak girişımlerle korunması ve geliştirilmesinin artık hayal- den öte gidemeyeceği görü- şünü savundu. Kültür Bakanlığı'nın bu uygulamasına karşı çıkan bir diğer belediye başkanı da Ortahisar Belediye Baş- kanı Yasar Yavuz. Yavuz, Kültür Bakanhğı 'nın, müze ve ören yeri gelirlerinin ye- rinde kullanılmadıgını ge- rekçe göstererek bu gelirle- ri kendi merkezinde topla- masımn en temel yanlışlık- lardan biri olduğu inancm- da. Üçhisar Belediye Başka- nı Savaş Taşkm da, "KüHür adına, kültürel eserleri ko- nıma becerisini istcnilen dü- zevde sergüejemeyen Kül- tür Bakanhgı'nın müze ve ören yeri geürterini kendi te- kdi arana almasının, kültü- rel korumacılık anlayışına ters bir çi/gi oluşturduğu- nu" ileri sürdü. • SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Mazlumların' Yüzyılı... Sâmir Âmin'i okudunuz mu? llkokuduğumda(1977), içim burkulmuştu; nede- ni belli, biz henüz böylesini yazamıyoruz; ne müna- sebetle okuduğuma gelince!.. 68/70 dağdağası için- de, Türkiye, akla ziyan bir 'çeviri' furyası içindeydi: çoğu Ingilizce'den, Şosyalizm'le, Marksizm'le ilgili, rasgele kitap çevriliyor seçenlerin ideolojik terci- hinden midir, yoksa, teorik yetersizliğinden mi, bi- linmez; bunlann çoğu iki savaş arasının önemli ki- taplan! Oysa o sıralarda Sosyalizm, 'Merkez'de, (yâni 'Sistem'in içinde, yâni 'Gelişmişler'deı Marksizm'i dar bir 'ekonomizm' düzeyınde ele almak eyilimini gösterirken; 'Mazlum' ülkelerde, anti/emperyalist ni- teliğini öne çıkaran tartışmalaria, yeni bir anlam ka- zanmaktadır: emperyalizm, emeğin sermaye tara- fından sömürülüşünü, hanidir 'Sistem'in merke- zinden 'Çevre'ye taşıyor. Çünkü, "çevre ülkele- rinde, emekten sağılan artı/değerin toplamı, mutlak düzeyde de, nisbî düzeyde de geçen yüz- yılın sonundan bu yana düzenli olarak artmak- tadır." Türkçesi, temel çelişki, 'Mazlum Ülkeler'le, (yâni eski sömürgeler, yeni Üçüncü Dünya ülkele- ri ile); onlan sömüren 'Zalim ülkeler', (yâni Kuzey'in 'gelişmiş' ülkeleri) arasında netleşıyor bu 'zemin- cte' hem zengin bir yayın hareketı var; hem de, 'maz- lumlar'ın bayrağını açan ilk ülkelerden başlıcası ol- mak hasebiyle, bu hareket Türkiye'yi birinci dere- cede ilgilendirmeli. Yayınevinde görevliyim ya, Bat'da çıkmış önem- li kitaplan Türkçeye kazandırmak çabası ıçındeyim: bu çerçeve içinde, Allende'den Uribe'ye, Milss'den Bettelhelm'e, Martinet'den Debray'e, Mandel'den Druloviç'e, Hevkel'den Chevenement'a epeyce ki- tap yayınlıyoruz. Bunlar, hem Sovyet 'bürokratik'to- taliterliğinin, '/caran/;/f'geleceğini haberveriyor; hem de, yüzyılın sonuna doğru daha da gpçlenecek 'Dip Dalgası'nın yükselişini! Işte Sâmir Amin, yayınlan- masını zorunlu gördüğüm bu yazarlardan birisi, oku- duğum ilk kitabı ('rimperialisme et le Developpe- ment Inegal'/Emperyalizm ve Eşitsiz Getişme) son derece önemli saydığım bır eser! Ne yazıktır ki, onu yayınlayamadan görevimden aynlmıştım. "...ezilenler, birleşlniz!.." Sâmir Âmin'i nereden mi çıkardım? Öyleyse, o haberi dikkatli okumadınız: Davos'daki meşhur 'Dünya Ekonomik Forumu'una, bu defa attematif oJa- rak tertiplenen, 'Mazlum Halkların ve Emeğin Plat- forrnu'nda başı kim çekiyor? Kanada'lı bilim ada- mı Chaussoudovski! Etrafında kimler var? Başta Dakar'dakı Senegal Üçüncü Dünya Afrika Büro- su Şefi Sâmir Âmin, (evet o!), Hollanda'daki Ulu- sötesi Şirketler Araştırma Enstitüsü Başkanı Susan George olmak üzere, 'emeğin ve ezilenlerin' tem- silcileri: Türkiye'den Alpaslan Işıklı! Bilmem sonuç bildirisini okudunuz mu? Beni et- kileyen ne oldu, bilir misiniz? Bu bildirinin, bir baş- ka sonuç bildirisiyle, 'inanılmaz' paralelliği! Bu ben- zerlik, belki de 'aynı' olmaktır ki, gezegenin tarihin- de xx.yy'ı, 'Mazlum Milletler'in 'ağıriığını' bütün heybetiyle hissettirdiği yüzyıl yapıyor. Şimdi bakar mısınız, neler demiş o bildiri: "...dünya egemenliğinin uluslararası serma- yeye teslimiyeti anlamına gelen Çok Taraflı Ya- tnm Anlaşması'na (MAI) karşı, 2.000 yılı toplan- tsında bir karşı öneriyle ortaya çıkacağız. A/. 3. Dünya ülkelerinin tüm borçlannın silinmesini ta- lep etmekteyiz. B/. Bu çerçevede, ulusal mer- kez bankalarının 'bağımsızlaştırma' adı altında, ulus/devletyapısından kopanlmasını reddediyo- ruz. C/. Vergi cennetierinin yasaklanmasını, fi- nansal işlemlerin vergilendirilmesini istiyoruz. D/. IMF, Dünya Bankası, Londra ve Paris Kulüp- leri gibi uluslararası mâfî kuruluşlann tahrip edi- ci politikaları ile ilişkinin kesilmesini öneriyoruz. E/. Yeryüzü kaynaklannın, adalet ve özgürlük il- keleri çerçevesinde: insanlann, temel gereksi- nimlerini karşılamaya yönelik dağrbmını sağla- yacak bir yeni uluslararası mâlî sistemin geliş- tirilmesini talep ediyoruz. F/. Dünya Halklanna karşı, BM'nin ambargo uygulamasını reddediyo- ruz. Bu kapsamda BM örgütünün işleyişi de- mokratikleştirilmelidir..." (Cumhuriyet, 5 Şubat 1999) Bu kadar mı, hayır! Bildiri, bunun arkasından, 'ser- mayenin küreselleşmesi karşısında, ezilen uluslann küresel dayanışmasının sağlanması gerektiğini' be- lirtmiş, demiştir ki: "...bugünkü koşullarda, ABD hegemonyasına ve askeri üstünlüğüne karşı koymak söz konu- sudur. Bu bağlamda, uluslararası alanda BM'nin işlevterinin geliştirilmesi, ulusal alanda da, demok- ratik siyasal güçlerin ortak hareket etmesi önem kazanmaktadır. Böylesi birdayanışma, çok mer- kezli ve emperyalizme yer tanımayan bir dünya- nın kurulmasına katkıda bulunabilir. Pazar'ın gö- rünmeyen eline' çağnda bulunanlara karşı, biz- ler, tüm insanlığın elleri ve bilinçleri ile karşı çı- kıyoruz. Bizim altematrflerimiz, emeğin ürettiği zenginliklerin adil dağılımtnın bilinci üzerinde te- mellenmektedir. Hepimizin ortak kaygısı, insan- lığın ortak geleceğidir..." (Cumhuriyet, 5 Şubat 1999). "...ey dofiu halklari!.." Yüzyılın ilk çeyreği, 'Mazlum Milletler'in ilk kal- kışmasına şahittir. İki tarih hatırlamak yetiyor: 1917 ve 1919 Sultan Galiyef'in inisıyatifiyle, Ba- kû'da toplanan '1. Doğu Halklan Kurultayı', unu- tulur mu? Şimdi aktaracağım satırlar, O Kurultay'ın sonuç bildirisinden: bakar mtsınız, yüzyıl boyunca 'maz- lumlar'\n feryadı, yeryüzünün dört bucağında nasıl yankılanmış! "...doğu halklan! Birçok kereler hükümetieri- nizin sizi kutsal savaşa çağırdığını işrttiniz: Pey- gamber'in yeşil bayrağı arbnda yürüdünüz: fakat bütün o kutsal savaşlar, aldatmacalar ve yalan- lardı; çünkü yalnızca açgözlü yöneticilerinizin çı- kaıianna hizmet ediyorlardı. O kutsal savaşlar- dan sonra, siz köylüler ve işçiler yine kölelik, yi- ne yoksulluk içinde kalıyordunuz; dövüşmekle, yalnız başkalan için iyi yaşama koşullan sağla- mıştnız. Kendinize hiçbir yarannız olmuyordu. Şimdi sizi kendi iyiliğiniz, kendi özgürlük ve ya- şamınız için bir kutsal savaşa çağınyoruz..." "...Avrupa'da geri kalan son güçlü yirtıcı hay- van, Ingiltere, Doğu Halklannı kendine köle et- mek ve maUannı yağmalamak için kara kanatla- nnı Müslüman ülkelerin üstüne yaymış! Doğu Halklanna korkunç bir kölelik, yoksulluk, baskı ve sörnürü getiriyor. Kendi kurtuluşunuzu gerçek- leştirin, ey Doğu halklan! Bu yırtıcı hayvanla bo- ğuşmak için kalkın artık! Ingiliz istilâcılanna kar- şı bir kutsal savaş içinde, tek bir adam gibi, kal- kın ayağa!..B n Doğu Halklan Kuruttayı'. s. 274/275. Koral Yayınlan. 1975) 'Dip Dalgası', aynı 'Dip Dalgası'! Feryat, aynı fer- yat! Istek, aynı istek! Davet, aynı davet! Değişen ne- dir? Ingittere'nin yerini ABD'nin alması mı? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle