Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
9 Genel Yayın Koordinatorü Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdüru: îbrahim
Yıldız # Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
9 Habcr Merkezı Müdurû: Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz V ıldınm • Ekonomı: ÖzJem
Yüzak 9 Külnir Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami
Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı #
Fotoğraf Erdoğan Köseoglu • Bılgı-Belge.
Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayın ICurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner, Ergun Balcı,
tbrahim Yıldız, Orhan Bunalı.
.Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsücisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsıkısı: Serdar Kızık,
H.ZiyaBlv. 1352S.2'3Tel 4411220, Faks:4419117
• AdanaTemsıJcisı:ÇetinYiğenoğİB, tnönüCd 119
S. No:l Kat:l,Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Mudıîru- Üstün Akmen 0
Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muha-
sebe Büloıt Yener • Idare Hawyin
GürerCUleüne Önder Çeük • Bügı-
tşlem Nail taal # Bıleısavar Sıstetn
Mnrövet Çiler • SaO* Vadkt Kaza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gfilbin
Erduran 9 Koordınatör: Reh»
Işıtman O Genel MüdürYanhmcısı
SevdaÇoban Tel. 514 CP 53 -
51395 80-5138*50-61, Faks 5138463
layaB \e Bftsaa: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basm \e Yayıncıhk A 5
caŞ] Cad 39 4! Cağaloglu 3 4 W tst PK 246 Ltanbul f el (0 212) 512 05 05 ı20hatl Faks (0 212)513 85 95 15ŞUBAT1999 İmsak: 5.26 Güneş: 6.53 Öğle: 12.25 tkindi: 15.16 Akşam: 17.44 Yatsı: 19.06
Parkta
defile
• Haber Merkezi-
Modacı John Bartlett.
Nev\ York'ta düzenlenen
moda gösterisinde beyaz
transparan gömlek ve
kırmızı. büyük cepli
pantolonu. kınnızı şal ve
iri bır kolye ile sundu.
Moda gösterisi Bryant
Parkı'nda gerçekleştirildi.
Hedef, güneş
enerjisi
• A N K A R A ( A A ) -
Enerji Şûrası Alt
Komisyonu'nun yeni ve
yenılenebilir alternatif
enerji kavnaklanna ilişkin
raporunda Türkiye'de
güneş eneıjisinden daha
fazla faydalanabilmek
amacıyla, binalarda
"güneş mımarisi
standardı" hazırlanması
önerildi. Raporda. "güneş
eneıjisinden su ısıtma,
konut ısıtma, pişirme,
kurutma, soğutma, proses
ısısı'sağlama gibi ısıl
kullanımlara ağırlık
\erilmelı, güneş
eneıjisinden elektrik
üretımi uygulamalan
teşvik edilmelidır"
denildi.
Kanserli tümörii
küçülten ilaç
• NEWYORK(AA)-
Amerikan hükümetımn,
kanserli tümörleri önemli
çapta küçüiten bir ilacın
insanlar üzennde
denenmesine başlanması
konusunda hazırlık yaptığı
bildirildı. Amenkan
basınında yer alan
haberlere göre.
"endostatin" adlı ilaç,
Boston Ünıversitesı
araşt'imacılanndan Judah
Folkman tarafından
geliştirildı. ilacın
laboratu\ar deneyleri
sırasında. kanserli
hücrelerin dikkat çekici
biçimde küçülmesinı
sağladığı. ancak
çalışmalann son
aşamasına gelmesine
rağmen ilacın insanlar
üzerinde denenmesine 6
aydan önce
başlanamayacağı ifade
edildi
Boğazlar'a
güvenlik ağı
• ANKARA (AA) -
Istanbul ve Çanakkale
boğazlannın geçiş
güvenliğini sağlamak
amacıyla kurulması
öngörülen "Tam Otomatik
Bilgisayarlı Gemı Trafik
Kontrolü" sıstemı yapım
ihalesının teklifleri, 26
Şubat tanhinde alınacak.
Yaklaşık 40 milyon
dolarlık yatınmla
Boğazlar'daki trafik
akışının düzenlenmesi ve
kaza riskinin asganye
indirilmesini sağlayacak
sıstem amaçlanıyor.
Plastik
oyuncaklar
• .«K.4RA (AA) - Yeşil
Banş Örgütü
(Greenpeace), plastikten
yapılmış pek çok
oyuncakta kabul gören
ölçülenn üzerinde zehirli
kimyasal maddeler
olduğunu açıkladı. Ankara
Esnaf Odalan Birlıği'nin
Dönemeç adlı aylık yayın
organında yer alan
araştırmaya göre.
laboratuvarlarda yapılan
incelemelerde, küçük
çocuklar içın üretilen
oyuncaklarda zehirli
kimyasal maddelerin
bulunduğu saptandı.
Araştırmacılar. bulunan
zehir miktannın, her şeyi
ağızlanna sokma
alışkanlığı ıçindeki
çocuklar içın tehlikeli
olduğunu belirttiler.
Elmalı'dan kaçınlan 'yüzyılm definesi' ile ilgili dava 8 Mart'ta Boston'da başlıyor
Sikkeleri geri istiyorıız• 'Yüzyılın definesi'nin tümünün
aklanmış olarak müzayedeye çıkması
durumunda bugünkü değerinin 25-30
milyon dolan aşacağı öne sürülüyor.
• Eski Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürü Prof. Engin Özgen'in Boston
Globe gazetesine verdiği "Defineyi
istemiyoruz" yolundaki demeç
şaşkınlık yarattı.
OZGENACAR
ANKARA - Dünyada şimdiye
değin bir benzeri görülmediği için
"Yüzyıhn definesi'' denilen ve An-
talvaElmalfdan 1984'te kaçınlan.
yaklaşık 2000 kadar antık gümüş
sikke ile ilgili dava ABD'nin Bos-
ton kentinde Federal Mahkeme'de
8 Mart'ta başlıyor.
TV tamircisi, otel sahibi ve bir
de köy muhtanndan oluşan üç ki-
şı, Elmalı'nın Bayındır köyünde
bulduklan olaganüstü defineyi îs-
tanburdakiaracılarkanalı ileMü-
nih'te Fuat Üzülmez, Edip TeDi ve
Londra'daki kardeşi Nevzat Tel-
i'ye pazarlamışlardı. Bu üç ünlüka-
çakçı da, aracılann sakladıklan ba-
zı paralar dışında, 1800'den fazla
sikkeyi VVDliam Koch ve ortakla-
nna iki asamada toplam 3.5 mil-
yon dolara satmışlardı.
Antalya Mali Şube ajanlan, ola-
yı ortaya çıkanp sorumlulan yaka-
lamış, sanıklarçeşitli cezalaraçarp-
tınlmıştı. Ancak, de-
fınenın yurtdışında
kime satıldığı konu-
sunda Interpol'den
dahibilgi edinileme-
mışti. Türkıye. Al-
manya, Ingiltere. Is-
viçre ve ABD'de iki
yıllık bır araştırma-
dan sonra olayı
Cumhuriyet 1988 de
bütün kanıtları ıle
açıklamıştı. Türk hükümeti, Cum-
huriyel'ın kanıtlanna dayanarak
Boston'da 1989 Aralık'ında defi-
neyi elinde bulunduran ve Amen-
ka'nm en zengın 200 kişisi arasın-
da yer alan işadamı W. Koch ve
ortaklan aleyhinde dava açtı, sik-
kelerin Türkıye'ye geri verilmesi-
ni istedi.
Koch'un 20 kadar avukatı. "za-
manasımı". "bir Türk gazetecisi-
nin tekbaşınaolavı ortaya çıkarma-
sına karşın Türk hükümetinin ge-
rekli özeni göstermediği", "bu de-
finenin Türkhe'den gehnediği" gi-
bi gerekçelerle dava dilekçesine
ıtiraz ettiler.
Türk hükümetinin üç avukatı 9
yıl boyunca, bu iddialan çürüte-
rek mahkemeden "davanın açü-
masına ilişkin başvurunun kabul
edilmesT karannı sağlamakla kal-
madılar. Yargıç aynca, yıllardır
Türk yetkılilerine gösterilmeyen
bu definenın Türk sikke uzmanla-
nnca incelenmesıne de karar ver-
di. tÖ465yıllanndankısabirsü-
re öncesine tarihlenen bu sikkele-
rin önemi şu nok-
talardatoplanıyor
1. Perslerin ön-
ce Anadolu, ardın-
dan Yunanıstan'ı
istilaetmeleriüze-
rine Ege kıyısın-
dakitümlayıkent-
leri o günkü NA-
TO denilebilecek
bir askeri birlik
oluşturmuş, kendi
bastıklan gümüş
sikkeleri varlıkla-
n ile orantılı katı-
lımpayı olarak bu
birliğe vermişler-
di. Bu definede
söz konusu birli-
ğe üye tüm kent
devletlerinotarih-
te bastıklan sikke-
lerden değişik ör-
neklerbulunuyor.
2. Perslerin yenilgisinden sonra
Atına'da bu zaferin anısı içın, az sa-
yıda 'dekadrahmi(on drahmî)' -gü-
nümüzdeki anı paralan gibi- basıl-
mıştı. Günlükkullanımagirmeyen
bu sikkelerden günümüze ancak 7
tane ulaştı.
Bunlardan yedincisi 1974yılın-
da Isviçre'de bir müzayedede 275
bın dolara satılarak dünya antika
sikke rekorunu kırdı. Elmalı Defi-
nesi'nde bu dekadrahmi sikkelerin-
den 14tanebulunuyor. Elmah De-
finesi 'nin ana grubundan a>Tilan bır
dekadrahmi, •Çartafetek' yanşma
programını yaratan Amerücalı TV'
yapımcısı Merv Griflin'e 600 bin
dolara sarıldı. Bu satışla dünya an-
tika sikke rekoru da yeniden kınl-
dı.
3. Definede, başkenti Fethiye
yakınlanndakı Xanthos olan LÜc-
ya'dabasılmış binı aşkın değişik sik-
ke bulunuyor.
Söz konusu defınenin tümünün
aklanmış olarak müzayedeye çık-
ması durumunda bugünkü değeri-
nin 25-30 milyon dolan aşacağı
öne sürülüyor. 100 kadar sikkenin
neredeolduğuisebilinmiyor. Cınn-
huriyet'in, sikkelerden 15'inin Los
Angeles'ta üçünün de Zürih'te mü-
zayedeye çıkanlacağını açıklama-
sı üzerine, Türk hükümeti bunlan
herhangi bir mahkeme>e gitmek-
sizin geri aldı.
Bu sikkeler Ankara Anadolu
Medeniyetlen Müzesı'nde; mali
şube ajanlannca başlangıçta bulu-
nan iki sikke de Antalya Müze-
si'nde korunuyor.
Nevv York Times gazetesine bir
demeç veren Koch. "bu olaya bu-
laşnukUndola>ı pjşmanhğmı" di-
le getinrken Türkiye'ye özel mu-
habir gönderen Boston Globe ga-
zetesine Eski Anıtlar ve Müzeler
Genel Müdürü Prof. Engin Öz-
gen'in "Sikketeri geri almayı iste-
miyoruz. Bunlar gümüş ve paha-
h" gibi bır demeç vermesi Anka-
ra'da şaşkınlık yarattı.
'Küfreden, çaresizliğini yenmeye çalışıyor'İSTANBUL (AA) - Ekonomik ve kültü-
rel düzeyi düşük insanlar arasında daha
yaygın olduğu bildirilen küfiirlü konuş-
manın, sağlıksız olmasına karşın gerektı-
ğinde fiziksel saldınlann yerini alarak bir
ölçüde yararlı da olabildigi savunuldu.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psı-
kiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esat
Oğuz Göktepe, insanlann aralannda. an-
lamlannı sadece kendilerinin bildiği bır
şekilde konuşmayı sevdiklerinı belirterek.
"küfür, bu yüzden onlara özel bir Uetişim
aracı olabilhor" dedi.
İnsanın içindekileri bıriktırmesi sonucu
saldırganlık dürtüsünün harekete geçip uy-
gunsuz bir eylemde bulunmasına neden
olabileceğini ifade eden Prof Dr. Gökte-
pe. "Genellikle öfkeli olan insan küfreder.
Bu durum. tabii ki kişinin içinde bulundu-
ğu hisleri yansıtmaktadır. Yani içinde birik-
tireceğine, bir şekilde ifade edilmesi de,
eğer gerçekten karşısındakini aşağılayıa
şekilde obnuyorsa, mazur görüJebiKr" şek-
linde konuştu.
Toplum içinde küfurlü konuşmaya alı-
şan ve bu şekilde konuşmaya çalışan be-
lirli bir kesimin bulunduğunu belirten Prof.
Dr. Göktepe. sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunlar biraz daha alt düzeyde olan in-
sanlardır. Ekonomik açıdan da, kühürel
açıdan da daha gelişmemiş kesim drye dü-
şünülebilir. Yeterti kelinıe bilgisi otmayan-
lar için küfiir, çokşe> ifade edebilen bir şe>-
dir. Eğer lasıth bir kelinıe hazneniz varsa,
o zaman küfürtü ve argo konuşarak ken-
dinizi ifade edebüirsiniz. Bu yüzden küfür-
lü konuşan insanlann > a yaşamlannda çok
şe> değişmivordur v-a da değiştirebilecek-
leri çok az şev vardır; anıa küfürie çaresiz-
liklerini yenmeye çaltşryoriar."
Hollywood'dan
jîlm teklıfi
5 yaşından beri keman derskn alan ve
müzik dâhisi olarak kabul edilen
Vanessa Mae, 13 yaşında Londra
Filarmoni Orkestrası'nın en genç üyesi
olmavı da başardı. 20 yaşındaki Mae,
HoUvwood'dan bir film teklifı de aldı.
Rektör Prof. Osman jnci
Trakya, tanmsal SÎT
alanı ilan edilmeli'
e-posta : tan (g prizma. net. tr
ERDAL ÖZCAN
ÇORLU- Bölge sorunla-
nna duyarlılık gösteren Trak-
ya Üniv ersitesi Rektörü Prof.
Dr. Osman tnci, Trakya'da-
ki tüm akarsulann sanayı sı-
vı atıklanv la kırlendiğıni be-
lirttı. Trakya'nın tarımsal
SİT alanı ılan edilmesinin.
çevıe sorunlan ve çözümü ile
ilgili olarak yazılı açıklama
yapan Trakya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Osman tn-
ci. acilen plan yapılması ge-
rektiğini vurguladı. lnci, ya-
zılı açıklamasında şu görüş-
lereyer verdi-
"Bölgesel pianlar yapdır-
ken Trakya, lstanbul'la bir-
Kktedeğerlendirflmeti ve böJ-
gesel vönetim modeli geüşti-
rilmelidir. Günümüzde İs-
tanbul'suz Trakya düşiinüle-
mez; bugünün gerçekleri
doğrultusunda yeni birplan-
lama. veni bir vönetim mo-
defi,yeni merkez yaratilarak
tstanbul'un Trakya'dald yü-
künüo ve dağüımının kont-
rol arana alınması gerekir.
Bu model içinde çevTesel vö-
netim ve planlama önde ol-
mabdu"."
lnci, sorunlann çözümü
için şu önerilerde bulundu:
• Ergene Havzası özel
havza yönetimine kavuştu-
rulmalıdır.
• Trakya, tanmsal StT ala-
nı ilan edilmelidir.
• Çevreye u>Timlu sana-
yi modeli Trakya"da uygula-
maya sokulmahdır. Örgani-
ze sanayi bölgelerinin yapı-
lanmalan yeniden değerlen-
dirilmelidir.
• Malkara/Tekirdağ Sü-
fütçe Çıftliği mevkiindeki
100 hektarhk 1. ve 2. sınıf ta-
nm arazilerine, alternatif 4
alan bildirilmesine karşın or-
ganize sanayi bölgesi kurul-
ması girişimı önlenmelidir.
Kapadokya
Müze geliri
Kültür
Bakanlığı'na• Kapadokya bölgesinde müze, ören yeri ve
yeraltı kentleri giriş ücretlerine yüzde 50'nin
üzerinde bir zam yapılması nedeniyle yerli ve
yabancı turistlerin, müzelere bırakacaklan
gelirin 1 trilyon liraya yaklaşması bekleniyor.
SELAHATTtNŞAHİN
NEVŞEHtR-Türkiye'nm
en önemli kültürturizm mer-
kezi dunımundaki Kapadok-
ya bölgesinde bulunan mü-
ze ve ören yerlerinde turist-
lerin ginşlerinden sağlanan
gelirlerin tamamı Kültür Ba-
kanlığı'na devredildi. Daha
önceden birprotokolle Nev-
şehir Valiliği Özel Idare Mü-
dürlüğü emrine verilen ge-
lirlerin, Kültür Bakanlığı'nın
protokolü tek taraflı bozma-
sı ile gerçekleşti. Belediye
başkanlan bu karara tepki
gösterdiler.
Kapadokya bölgesinde ha-
len turizme açık Göreme
Açık Hava Müzesi. Zelve
ören yeri, Çavuşin Kilisesi,
Gülşehir Açık Saray Hara-
beleri, Gülşehir St. Jean Ki-
lisesi. Göreme Karanlık Ki-
lise, Mazı, Tatlarin, Özko-
nak, Derinkuyu ve Kaymak-
lı yeraltı kentleri bulunuyor.
Geçen yıl 450 milyar liraya
yakın müze ve ören yen ge-
lirinin elde edildiği Kapa-
dokya bölgesinde müze,
ören yeri ve yeraltı kentleri
giriş ücretlerine yüzde 50'nin
üzerinde bir zam yapılması
nedeniyle bölgedeki yerli ve
yabancı turistlerin, müze gi-
şelerine bırakacaklan gelirin
1 trilyon liraya yaklaşması
bekleniyor.
Göreme Belediye Başka-
nı Mustafa Mızrak Kültür
Bakanlığı'nın, Nevşehir Va-
liliği ile yaptığı protokolü
tek taraflı olarak bozup ge-
lirlere sahip olmasının böl-
genin kültürel kimliğini de
önemli oranda zora sokaca-
ğını söyledi.
Ürgüp Belediye Başkanı
Kürşat Numanoğlu'da böl-
genin merkezden yapılacak
girişımlerle korunması ve
geliştirilmesinin artık hayal-
den öte gidemeyeceği görü-
şünü savundu.
Kültür Bakanlığı'nın bu
uygulamasına karşı çıkan
bir diğer belediye başkanı
da Ortahisar Belediye Baş-
kanı Yasar Yavuz. Yavuz,
Kültür Bakanhğı 'nın, müze
ve ören yeri gelirlerinin ye-
rinde kullanılmadıgını ge-
rekçe göstererek bu gelirle-
ri kendi merkezinde topla-
masımn en temel yanlışlık-
lardan biri olduğu inancm-
da.
Üçhisar Belediye Başka-
nı Savaş Taşkm da, "KüHür
adına, kültürel eserleri ko-
nıma becerisini istcnilen dü-
zevde sergüejemeyen Kül-
tür Bakanhgı'nın müze ve
ören yeri geürterini kendi te-
kdi arana almasının, kültü-
rel korumacılık anlayışına
ters bir çi/gi oluşturduğu-
nu" ileri sürdü. •
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Mazlumların' Yüzyılı...
Sâmir Âmin'i okudunuz mu?
llkokuduğumda(1977), içim burkulmuştu; nede-
ni belli, biz henüz böylesini yazamıyoruz; ne müna-
sebetle okuduğuma gelince!.. 68/70 dağdağası için-
de, Türkiye, akla ziyan bir 'çeviri' furyası içindeydi:
çoğu Ingilizce'den, Şosyalizm'le, Marksizm'le ilgili,
rasgele kitap çevriliyor seçenlerin ideolojik terci-
hinden midir, yoksa, teorik yetersizliğinden mi, bi-
linmez; bunlann çoğu iki savaş arasının önemli ki-
taplan!
Oysa o sıralarda Sosyalizm, 'Merkez'de, (yâni
'Sistem'in içinde, yâni 'Gelişmişler'deı Marksizm'i
dar bir 'ekonomizm' düzeyınde ele almak eyilimini
gösterirken; 'Mazlum' ülkelerde, anti/emperyalist ni-
teliğini öne çıkaran tartışmalaria, yeni bir anlam ka-
zanmaktadır: emperyalizm, emeğin sermaye tara-
fından sömürülüşünü, hanidir 'Sistem'in merke-
zinden 'Çevre'ye taşıyor. Çünkü, "çevre ülkele-
rinde, emekten sağılan artı/değerin toplamı,
mutlak düzeyde de, nisbî düzeyde de geçen yüz-
yılın sonundan bu yana düzenli olarak artmak-
tadır." Türkçesi, temel çelişki, 'Mazlum Ülkeler'le,
(yâni eski sömürgeler, yeni Üçüncü Dünya ülkele-
ri ile); onlan sömüren 'Zalim ülkeler', (yâni Kuzey'in
'gelişmiş' ülkeleri) arasında netleşıyor bu 'zemin-
cte' hem zengin bir yayın hareketı var; hem de, 'maz-
lumlar'ın bayrağını açan ilk ülkelerden başlıcası ol-
mak hasebiyle, bu hareket Türkiye'yi birinci dere-
cede ilgilendirmeli.
Yayınevinde görevliyim ya, Bat'da çıkmış önem-
li kitaplan Türkçeye kazandırmak çabası ıçındeyim:
bu çerçeve içinde, Allende'den Uribe'ye, Milss'den
Bettelhelm'e, Martinet'den Debray'e, Mandel'den
Druloviç'e, Hevkel'den Chevenement'a epeyce ki-
tap yayınlıyoruz. Bunlar, hem Sovyet 'bürokratik'to-
taliterliğinin, '/caran/;/f'geleceğini haberveriyor; hem
de, yüzyılın sonuna doğru daha da gpçlenecek 'Dip
Dalgası'nın yükselişini! Işte Sâmir Amin, yayınlan-
masını zorunlu gördüğüm bu yazarlardan birisi, oku-
duğum ilk kitabı ('rimperialisme et le Developpe-
ment Inegal'/Emperyalizm ve Eşitsiz Getişme) son
derece önemli saydığım bır eser!
Ne yazıktır ki, onu yayınlayamadan görevimden
aynlmıştım.
"...ezilenler, birleşlniz!.."
Sâmir Âmin'i nereden mi çıkardım? Öyleyse, o
haberi dikkatli okumadınız: Davos'daki meşhur
'Dünya Ekonomik Forumu'una, bu defa attematif oJa-
rak tertiplenen, 'Mazlum Halkların ve Emeğin Plat-
forrnu'nda başı kim çekiyor? Kanada'lı bilim ada-
mı Chaussoudovski! Etrafında kimler var? Başta
Dakar'dakı Senegal Üçüncü Dünya Afrika Büro-
su Şefi Sâmir Âmin, (evet o!), Hollanda'daki Ulu-
sötesi Şirketler Araştırma Enstitüsü Başkanı Susan
George olmak üzere, 'emeğin ve ezilenlerin' tem-
silcileri: Türkiye'den Alpaslan Işıklı!
Bilmem sonuç bildirisini okudunuz mu? Beni et-
kileyen ne oldu, bilir misiniz? Bu bildirinin, bir baş-
ka sonuç bildirisiyle, 'inanılmaz' paralelliği! Bu ben-
zerlik, belki de 'aynı' olmaktır ki, gezegenin tarihin-
de xx.yy'ı, 'Mazlum Milletler'in 'ağıriığını' bütün
heybetiyle hissettirdiği yüzyıl yapıyor. Şimdi bakar
mısınız, neler demiş o bildiri:
"...dünya egemenliğinin uluslararası serma-
yeye teslimiyeti anlamına gelen Çok Taraflı Ya-
tnm Anlaşması'na (MAI) karşı, 2.000 yılı toplan-
tsında bir karşı öneriyle ortaya çıkacağız. A/. 3.
Dünya ülkelerinin tüm borçlannın silinmesini ta-
lep etmekteyiz. B/. Bu çerçevede, ulusal mer-
kez bankalarının 'bağımsızlaştırma' adı altında,
ulus/devletyapısından kopanlmasını reddediyo-
ruz. C/. Vergi cennetierinin yasaklanmasını, fi-
nansal işlemlerin vergilendirilmesini istiyoruz.
D/. IMF, Dünya Bankası, Londra ve Paris Kulüp-
leri gibi uluslararası mâfî kuruluşlann tahrip edi-
ci politikaları ile ilişkinin kesilmesini öneriyoruz.
E/. Yeryüzü kaynaklannın, adalet ve özgürlük il-
keleri çerçevesinde: insanlann, temel gereksi-
nimlerini karşılamaya yönelik dağrbmını sağla-
yacak bir yeni uluslararası mâlî sistemin geliş-
tirilmesini talep ediyoruz. F/. Dünya Halklanna
karşı, BM'nin ambargo uygulamasını reddediyo-
ruz. Bu kapsamda BM örgütünün işleyişi de-
mokratikleştirilmelidir..." (Cumhuriyet, 5 Şubat
1999)
Bu kadar mı, hayır! Bildiri, bunun arkasından, 'ser-
mayenin küreselleşmesi karşısında, ezilen uluslann
küresel dayanışmasının sağlanması gerektiğini' be-
lirtmiş, demiştir ki:
"...bugünkü koşullarda, ABD hegemonyasına
ve askeri üstünlüğüne karşı koymak söz konu-
sudur. Bu bağlamda, uluslararası alanda BM'nin
işlevterinin geliştirilmesi, ulusal alanda da, demok-
ratik siyasal güçlerin ortak hareket etmesi önem
kazanmaktadır. Böylesi birdayanışma, çok mer-
kezli ve emperyalizme yer tanımayan bir dünya-
nın kurulmasına katkıda bulunabilir. Pazar'ın gö-
rünmeyen eline' çağnda bulunanlara karşı, biz-
ler, tüm insanlığın elleri ve bilinçleri ile karşı çı-
kıyoruz. Bizim altematrflerimiz, emeğin ürettiği
zenginliklerin adil dağılımtnın bilinci üzerinde te-
mellenmektedir. Hepimizin ortak kaygısı, insan-
lığın ortak geleceğidir..." (Cumhuriyet, 5 Şubat
1999).
"...ey dofiu halklari!.."
Yüzyılın ilk çeyreği, 'Mazlum Milletler'in ilk kal-
kışmasına şahittir. İki tarih hatırlamak yetiyor:
1917 ve 1919 Sultan Galiyef'in inisıyatifiyle, Ba-
kû'da toplanan '1. Doğu Halklan Kurultayı', unu-
tulur mu? Şimdi aktaracağım satırlar, O Kurultay'ın
sonuç bildirisinden: bakar mtsınız, yüzyıl boyunca 'maz-
lumlar'\n feryadı, yeryüzünün dört bucağında nasıl
yankılanmış!
"...doğu halklan! Birçok kereler hükümetieri-
nizin sizi kutsal savaşa çağırdığını işrttiniz: Pey-
gamber'in yeşil bayrağı arbnda yürüdünüz: fakat
bütün o kutsal savaşlar, aldatmacalar ve yalan-
lardı; çünkü yalnızca açgözlü yöneticilerinizin çı-
kaıianna hizmet ediyorlardı. O kutsal savaşlar-
dan sonra, siz köylüler ve işçiler yine kölelik, yi-
ne yoksulluk içinde kalıyordunuz; dövüşmekle,
yalnız başkalan için iyi yaşama koşullan sağla-
mıştnız. Kendinize hiçbir yarannız olmuyordu.
Şimdi sizi kendi iyiliğiniz, kendi özgürlük ve ya-
şamınız için bir kutsal savaşa çağınyoruz..."
"...Avrupa'da geri kalan son güçlü yirtıcı hay-
van, Ingiltere, Doğu Halklannı kendine köle et-
mek ve maUannı yağmalamak için kara kanatla-
nnı Müslüman ülkelerin üstüne yaymış! Doğu
Halklanna korkunç bir kölelik, yoksulluk, baskı
ve sörnürü getiriyor. Kendi kurtuluşunuzu gerçek-
leştirin, ey Doğu halklan! Bu yırtıcı hayvanla bo-
ğuşmak için kalkın artık! Ingiliz istilâcılanna kar-
şı bir kutsal savaş içinde, tek bir adam gibi, kal-
kın ayağa!..B
n Doğu Halklan Kuruttayı'. s. 274/275.
Koral Yayınlan. 1975)
'Dip Dalgası', aynı 'Dip Dalgası'! Feryat, aynı fer-
yat! Istek, aynı istek! Davet, aynı davet! Değişen ne-
dir? Ingittere'nin yerini ABD'nin alması mı?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm