Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26ARALIK 1999 SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
TURKİYE
Istmbul Y 12 Stnop Y 14 Adana
Edme 5 Samsun ÇB 19 Mefsin
Ko;aeli Y 12 Trabzon ÇB 17 Dtyarbakır Y
Çaiakkale Y 14 Giresun ÇB 17 Şanlıurfa
Iznir Y 16 Ankara Y 11 Mardin
Maiisa Y 14 Eskişehir Y 11 Siirt
Aydın Y 14 Konya Y 12 Hakkâri
Deiizlı Y 15 Sıvas Y 10 Van
ÇB
Zonguldak Y 12 Antalya Y 19 Kars
ÇB 8
ÇB
Helsinki
Bütün bölgelerimiz
çok bulutlu, Orta ve
DoğuKaradenızkıyi- Qslo
lan ile Doğu Anado-
lu'nun doğusu dışın-
da tüm yurt yağışlı
geçecek. YağışJar
yağmur ve sağanak,
Doğu Anadolu'da
karta kanşık yağmur
ve kar şeklinde ola-
cak. Hava sıcaklığı P?
btraz artacak. Munıh
DIS MERKEZLER
PB 1 Beriin PB 2
PB -4 Budapeşte PB 0
Stockholm PB 2 Madrid
Londra PB 6 Viyana
Y 11
PB 7
Amsterdam PB 5 Betgrad
Brüksel PB 6 Sofya
8 Roma Y 12
PB 5 Atina PB 19
K 0 Zürih PB 5 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahıre
PB
A
A
A
PB
A
PB
PB
-5
6
-11
6
8
3
9
19
PB 16
Taşkent
0Aç«k bulutlu Sis» (f223 Bulutlu I, Çok bulutlu ' Yağmuriu Kariı Sukıkar kGökgürûttûlû
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
gelyor.
TBMM'den geçmesi olası yasaya göre 2000'de
yüzde 25, 2001 'de yüzde 10 zam.
Bu yüzdeler hükümetimizin enflasyonu yüzde 25'e
endeksiemesinden kaynaklanıyor.
Bilmem uygun düşer mi ama, hangi sorunu tartış-
maya açsanız; hükümetten neredeyse "yüzde 25'e
inecek olan enflasyona göre ayartandık" yanrtı alı-
nacak.
Hükümet, kiralan sabit rakama bağlarken, kuşku-
suz kiracılan düşünüyor. Ama konut sahiplerinden s-
es çıkmryor.
Yasaya olumsuz bakan konut sahiplerinden bir i-
ki satır... Yok!
Oysa sonucu irdeteyen gerçekçi bir soru kiracıla-
nn aklını kanştınyor.
Yüzde 25"in üstündeki kira bedelini "başka yoilar-
dan", kısacası e) attından ödemeye zortanacaklan-
nı söylüyoriar.
Konut sahibinin yöntemine uymayan kiracıyı ev-
den çıkmaya zorlayan baskılann uygulamaya gire-
ceğinden kuşkulanryoriar.
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in kira arnşıy-
la ilgili yasanın TBMM'den geçmesinden sonra
"mevcut kira sözleşmelerinin geçersiz" olacağını
açıklaması, tahliye davalannın artacağt "kaygtsım"
gündeme getiriyor.
Bu olasılıklar akla kira yasasına yargının nasıl bak-
tığı sorusunu getiriyor.
Yargıtay çevrelerinden yansıyan yorum, kiracılann
söylemlerine koşut.
Bir anımsatmayla başlayan yorum; 1964te kirala-
n aynı biçimde düzenleyen yasanın, Anayasa Mah-
kemesi'nden "mülkiyethakkına aykın" görülerek ip-
tal edildiğine işaret ediyor.
Yargı çevreleri bu örneğe bağlı olarak "yeni yasa-
nın da Yüksek Mahkeme'den döneceğine" değini-
yor.
Anayasa Mahkemesi'nin yanı sıra "AB'nin sözleş-
me hürriyeti, serbest piyasa ölçütierinin de bu yasa
ile çeliştiği" öne sürülüyor.
Saptanan gerçekleri elbette hükümet de biliyor.
öyleyse neden bu yöntemlere itibar ediyor?
Yanıt son yılın gözde kuruluşuna dayanıyor Hü-
kümetin kira yasasını IMF'nin "ışçi, memur ücretle-
ri ile kiralan öngörülen enflasyon oranında arttmn"
isteği üzerine hazıriadığı söyleniyor.
Hukuk mu? Boşver
Hukukçulanmız ve Avrupa Biriiği'nin ana kurallan
kira yasasına karşı. Ama IMF isteyince akan sular du-
ruyor. Ne hukuk, ne AB.. Hepsi guguk!
Mesken sorununun çözümlenmediği, konut sa-
hiplerine oranla kiracı sayısının kat be kat fazla oldu-
ğu bir ülkede işlerllği olan bir yasaya kim karşı çıka-
bilirki?..
Ne ki; bir yasa kiractnın başına olmadtk sorunlar
çıkaracak nitelikte ise, bu hafta çıkması olası yasa-
yı Anayasa Mahkemesi'nin iptali söz konusu ise..
soruna daha soğukkanlı bakmak zorunlu oimuyor
mu?
Gerçi, IMF dayatmalanyla yaşama geçirilen son
ekonomik kararlan kimi uzmaniar "heterojen" bulu-
yor.
Kimi uygulamalann serbest piyasa ekonomisine
uygun olmadığını öne sürenlerin sayısı az değil. Baş-
ta dövize müdahale. Sonra kira yasası.
Ama IMF araya girdi mi ne serbest piyasa ekono-
misi, ne kural ne de yargı sorunu kalıyor.
Yeni ekonomik kurallan IMF öneriteriyte "haüfkont-
rollû, hafif serbest" diye tanımlayanlara rastiamyor.
Ama Ulus semtinde satılan sebze ve meyvelerin
fiyatlan Kızılay'da bir kat artıyor, hele Çankaya'da U-
lus fiyatlannın neredeyse iki katına yükseliyor.
Geçen ocaktan aralık ayına kadar benzin yüzde
142, yeni rakı yüzde 148, otobüs bileti yüzde 100,
zeytin yüzde 80, tüpgaz yüzde 79, doğalgaz yüzde
71, salatalık yüzde 70, domates yüzde 67, su yüzde
67 zam gördü.
AB bizi neden seçenek gönmesin? 65 miryonluktü-
ketici bir kröe var önünde ve son raportara bakılırsa,
tanm alanında açık pazar olmaya aday!
AB'ye adaylık bu ve benzeri kazıkiann üzerinde du-
ruyor.
Siüeyman Yeter
H Baştarafı 1. Sayfada
aramak isteyen polısler ara-
sında tartışma çıktı. Bir sü-
re sonra salona girmeyi ba-
şaran Yeter'in yakınlan, iz-
leyici sıralannda oturan ba-
n kişileri sivil polis olduk-
lan gerekçesiyle kaldırmak
istediler. Duruşma salonun-
dayaşanan gerginlik ve kar-
maşa üzerine mahkemebaş-
kanı, salonda bulunan her-
kesin dışanya çıkanlmasuu
istedi. Daha sonra, polis zo-
ruyla boşaltılan salona sa-
dece taraf avukatlan ve
müştekileri alındı. Duruş-
mada söz alan müşteki avu-
katı Ercan Kanar, polis me-
muru olan sanıklann gıyabi
tutuklama karanna karşın
yakalanamadıklannı ve em-
niyet birimlerinin bu sanık-
lan bilinçli olarak sakladığı-
nı söyledi. Sanıklann avu-
katı bhami Yetekçi ise Adli
Tıp Kurumu 1. Ihtisas Da-
iresi'nce verilen raporu çe-
lişkılı bulduğunu öne süre-
rek raporu verenlerden biri-
nin, gözaltındaki kişilere
yapüan her fıili işkence ola-
rak değeriendirdiğiıü belir-
terek Adli Tıp Kurumu Ge-
nel Kurulu'ndan yeniden ra-
por alınmasını istedi. Yelek-
çi, müvekkıllerinden Erol
Erşan'ın şoför olarak görev
yapüğmı ve sorguya kaül-
maşınm mümkün olmadığı-
nı öne sürerek hakkındaki
gıyabi tutuklama karannın
geri almmgsını da istedi.
Bunun üzerine söz alan
müşteki avukatı Ercan Ka-
nar, sanık avukatının istemi-
nin yerinde olmadığını, ay-
nca eleştirdiği raporun al-
tında 6 doktorun imzası bu-
lunduğunu bildirdi.
Erol Erşan'ın gıyabi tu-
tukluluk halinin kalkmasına
dair istemin reddine, dığer
iki sanığın gıyabi tutuklulu-
ğunun devamına, Adli Tıp
Kurumuraporukonusunda-
ki ıtvrazın ılenkı duruşma-
larda karara bağlanmasına
karar veren mahkeme heye-
tı, duruşmayı erteledı.
Türban için son nokta• Baştarafı 1. Sayfada
lara uymaması nedeniyle, hakkın-
da tutanak düzenlendiği, bu eyle-
mınden dolayı soruşturma açıldığı
kaydedılen kaıarda, anayasanın te-
mel hak ve özgürlüklere ilışkın dü-
zenlemelen sıralanarak, bunlann
ne şekilde sınırlandınlacağı belır-
tüdi.
Davacımn başörtüsüyle derse
alınmadığının davada tartışmasız ol-
duğu, tartışmalı olan yönün bu eyle-
min hukuka aykın olup olmadığı. bu
bağlamda kişilik haklanna saldın
teşkil edip eönediği vurgulanan ka-
rarda, Anayasa Mahkemesi'nin ve
Danıştay'ın türbanla ilgili verdiği ka-
rariara atıfta bulunuldu. Yargıtay 4.
Hukuk Dairesi'nin karannda şöyle
denildi: "BeirtîeflyasaldHzenJeiDe-
ler ıpğmda verflen yargBal kanuiar,
subjektif bir hakkm kornmnasuıa
üşkm obnayıp, nesnelvegeııd bir m-
tcîk taşıyan bir hukuksai dözenle-
meyiöngörmektedirier. Böylece ana-
yasa hökümleri ve diğer >asalarda y-
er abn hükûmkr bir bütün olarak
göriHdöğünde, türtmnın. yükseköğ-
retim knrnmlannda serbest savılan
kıhk kıyafet kapsamında düşünüle-
meyeceği sooucuna vanâmasmın uy-
gun ohcagı anlasıhnaktadır.
Bu nedenle dâvacuım iddia e+ttği
gibi davalının keyfi davTanmadığ,
yörürtnkteki yasal düzenlemeleriıı
ÖDgördfiğü ve amaçladığı biçimde
harekrt ettiği ba vüzden de hukuka
ajian davTandıgıncbn söz edflemeye-
ceği sonucuna >-anhmş ve yerel mab-
kemede gerekçeier de esas ahnarak
hnkmfm nnanımgna larnryprBmg-
Danıştay 8. Dairesi de 19 Mayıs
Üniversitesi'nde tûrbanlı bir öğren-
cinin okula alınmamasuıı hukuka
uygun bulmuş ve türbanın demokra-
tik bir hak olarak kabul edilemeye-
ceğıne işaret etmıştı.
Helmut Kolıl paıtisiııi karıştırdı
• Baştarafı 1. Sayfada
geJa Merkd'in tutmmuıuıı,
sonunda tüm parti için ge-
çertiolacagına inanıyornm.
Başbakan Scbröder'in ise
Kohl'fi tehükeö devlet anb-
yısı fle suçfaunası yanhştır.
Kendinnin AşağıSaksoaya
Eyalet Başbakanı iken çı-
kanhgı yasalarDanıştayta-
rafindaiı reddedflmişti.
Kendisi hukukla böyie so-
nınhı bir iKşki içinde bulo-
nan bîrinin, başkalaruu
eJeştirecek tuüi yoktur.
Schröder kendi partismde
bagt; skandaHanna açıkhk
getarsia, daha ıyi*
CDU içinde eski "efea-
ne" Başbakan ve Genel
Başkan Kohl ile ilişkiler
konusu giderek sert çizgi-
ler kazanıyor. CDU Genel
Sekreteri ve doğu eyaletle-
rinden gelen kadın politi-
kacı AngeJa Merkel'in,
partının artık kendi ayak-
lan üzerinde durmasım öğ-
renmesi gerektiği yolunda-
ki açıklamayla başlayan
tarüşmalar yayılıyor.
Geçmış dönemde
Kohl'ün yakınında bulu-
nan birçok polıtıkacı, Mer-
kel'in talebine olumsuz
yaklasarak bu talebi, "çare
getirmemek, Kohl'ün ka-
zammlannı görmemefc,
İçeriksİZ ve »nl^ılınaT'' gi-
bı sözlerle yorumladı. An-
gela Merkel ise yanlış an-
laşılmaması gerektiğini
kaydetti ve "Olayın açıkb-
ga kavusrurulması Kohl
»nıtmın yıkılmagna ynl a^-
maz, Tam tersine- kim ay-
dınlabrsa, o, Kohl'ün Al-
manya'ıun biriesmesi ve
Avrnpa'nm birfiği yoiunda-
ki katküaruu da koruyabi-
Hr" dedi. CDU Genel Sek-
reteri, 1999 yıhnda
CDU'nun yerel seçimler-
den art arda zaferle çıküğı-
nı hatırlatarak, "Bu başarv
lan sürdürmek isteyenler
aydınlatma rotasım koru-
mah. Baska her yol partrvi
felç eder ve yeni başanlan
tebükeye dûşürür" göriişü-
nü savundu.
Kohl hükümetlerının
Çahşma Bakanı Norbert
Blüm de yaptığı bir açıkla-
mada, "Kohl'den kaçışa
karşı" uyanda bulundu.
Eski Bakan. "Elbette bağış
olayı açıknğa kavuşturul-
mahdır. Ancak Helmut
Kohl'den kaçış içinde bulu-
nanlara anlayış gösterecek
değflim" dıye konuştu.
Federal hükümetı oluş-
turan koalisyon partileri
SPD ve Yeşiller ise
CDU 'nun bağış skandalla-
nndan gereklı derslerin çı-
kanlmasuu istediler ve
Partiler Yasası'nm sertleş-
tırılmesınden yana görüş
belirttüer. Birlik 90/ Yeşil-
ler Meclis Grubu Başkanı
Rezzo Schlauch parti ba-
ğışlanna sınır konulmasını
isterken, SPD Meclis Gru-
bu Başkanı Peter Struck,
bu yasalann ihlalı duru-
munda gelecekte sadece
para cezası değil, hapis ce-
zası getiriunesini de istedi.
Seçim yenâgisi raporu CHP'yi böldü
• Baştarafı 1. Sayfada
savunarak rapordan imzasmı çektı.
PM, konuyla ilgili olarak uzmaniar
tarafından yeni bir "saha y«l»p«»-
a" yapılmasuu kararlaştırdı.
PM'yi kanştıran raporun öykü-
sü, bundan yaklaşık 3 ay önce baş-
ladı. Yeniden yapılanma progra-
rrunda da yer alan "18 Nfeaa seçiın
soDuçlanıun değeriendirflınesi"
maddesiyle ilgili olarak Haluk Öz-
dalga ve Memet Yula görevlendiril-
di. Ozdalga ve Yula'nın yaklaşık i-
ki ay süren çalışmasından sonra
MYK'ye sunulan raporla ilgili ilk
tartışmalar MYK'de yaşandı. Ara-
lannda Algan Hacaloğhı ve Cevdet
Sdvi'nin de bulunduğu bazı MYK
üyelen raporu "büimsel dayanakia-
n obnadığı'" gerekçesiyle sert bir
dille eleştirdiler. Eleştiriler üzerine
raporun "örgûtÜB görüşleriııi'' ve
"kfiçe yazarlanıım değeriendirroe-
lermi" kapsayan bölümleri çıkanl-
dı ve rapor PM'nin 19 Aralık 1999
tarihli toplantısında görüşülmek
üzere PM'ye sunuldu. PM'nin ge-
çen haftakı toplantısında yoğun
gündem nedeniyle görüşülemeyen
rapor, dünkü toplantuun ana gün-
dem tnaddesi oldu.
Alınan bilgiye göre, PM toplan-
üsında söz alan Prof. Dr. YakupKe-
penek, Prof. Dr. Abdfilkadir Ateş,
Hasan Fehmi Güneş ve Mehmet
Moğokay raporunbilimsellikten ta-
mamen uzak olduğunu belirterek
geri çekilmesını istediler. Yaklaşık
15 dakika konuşan Moğoltay,
"Böyle bir rapor ofanaz. Buno ace-
müğinize veriyonım. Çokyüzeysel
ofanuş. Kimseyi suçlayamazsııuz.
AH'nin görüşü, Vefi'nin görüşü bu-
raya örgütûn görösü olarak yaz*-
mt}n
dedi.
Prof. Dr. Neda Pur, Nurettin Sö-
zen, Berhan Şimsek ve Erroğrul
Günay ise saptamalann dogru ol-
duğunu belirterek raporu savundu-
lar
Murat Karayalçm
5 Nisan'ı savundu
Genel Başkanlığı dönemınde
SHP'nin DYP'yle kurduğu koalis-
yonun uygulamalan ve 5 Nisan ka-
rarlan nedeniyle eleştirilen Murat
Karayalçm, görev yaptığı dönemi
savundu. Rapordaki "1989>«relse-
çmderinde kazanılan belediyekr-
den bir ktsmında başkan \e yönett-
ciierin Ve\f\ harekeüeri ve kişbelçı-
kar sa^amaya dönük davramşlan,
haflan sosyal demokrat beledfyed-
fiğeduydnğugüveninzedeienmesi-
neyolaçtı" değeriendırmesinde be-
lediyelerin tümünün suçlandığım
kaydeden Karayalçm, bunun dogru
oknadığmı, iyi is yapan belediyele-
rin de bulunduğunu belirterek
"Yanhşlarıobuıbetedryekrburada
açıkbuımalrydı" dedı. "Esld dö-
nemler bu kadar öne çıkardmama-
hydı" diye konuşan Karayalçm, 5
Nisan kararlanrun sorumluluğunu
üstlenirken dönemin ekonomik ko-
şullannda söz konusu kararlann
alınması gerektiğini savundu. Ka-
rayalçm, 1991 seçimlerinde Halkm
Emek Partisi (HEP) ile yapılan it-
tifak konusundaki eleştirilere de
deginerek bu konuda sorumluluğu
olmadığını söyledi. Nurettin Sözen,
-DEPBer Mecfis'ten çıkaniırteB
sahip çıkmadıng" sözleriyle araya
girince, Karayalçm, "Ben o zaman
miletvekii değHdim. Bu nedenle de
Mecfiste buhuuunadmı. Ama Mec-
fa'te oian arkadastanımz ret oyıı
venüter" yanıtmı verdi.
Fatma Çakır, raporda HEP'ten
"PKKieilişkfterinmiKotduğutam
olarak bünmeyen bir parti" biçi-
minde söz edihnesine karşı çıkar-
ken partinin laikliğe bakışuıtn de-
ğerlendinldiği bölümü de eleştirdi.
Çakır, "LaikiiğisavuniDaknasrise-
çan kaybau nedenohryor" diye ko-
nuştu. Algan Hacaloglu, "Bu rapor
yeni bir tartişma yaraar ve partiye
zarar verir" görüşünü dile getirdi.
Yıhnaz Ateş ise MYK'yi suçlaya-
rak "Bu raporu MYK sahiptenme-
H. Çünkfi rapor oradan geçti ve Ha-
luk ÖzdsJga ile Memet Yubyı da
MYK görevlendirdi" dedı. Zekeri-
ya Akma da. 18 Nisan seçimleri
öncesinde yapılan önseçimlerde
kaybedenlerin, "Bu gend başkanı
ya da bu adayı begenmi\t)ruz" dı-
yerek partiye oy verilmesini eng#l-
lediklerini ileri sürerek bunlann ra-
porda bulunmadığını söyledi.
Akıncı, "Biz de bunlara af getirdik.
Bu anlaşdır gibi değO. Bu otay diğer
genel başkanlann başına da gelebi-
Br" yorumunu yaptı.
Altan Oymen, raporun üslubu-
nun yanlış olduğunu, Deniz Bay-
kal'ın partinin basında bulunduğu
1995-1999 döneminin daha ön pla-
na çıkanlması gerektiğini belirte-
rek "Ama ohnuş, bttmiş. Bu rapor
ancakbu kadar hazırlanabflirdL Bu
noktadan sonra vazgeçemeyiz. Ya
MYK'ye gönderelim ya da PM'de
ktmisyonknnmbiMiriyedÖDÜştü-
refim" diye konuştu.
Genel Sekreter Tarhan Erdem
ise raporun seçim sonuçlanyla ilgi-
li olarak bir neden ortaya koyma
amacıyla yapılmadığmı söyledi.
Raporun derleme niteliği taşıdığı-
nı kaydeden Erdem, seçim yenilgi-
si tartışılırken "mabeme" olması
amacıyla raporun hazırlandığını
bildirdi.
MemetYula, MYK'ye sundukla-
n raporun kısaltılırken anlamımn
değiştiğini savunarak tüm dokü-
manlann PM'ye sunulmasmı iste-
di. Haluk Özdalga ise "O kadar do-
kümanı buraya nasıl getirefim. An-
lamı bozmadan ancak bu kadar \a-
sattahfldik" dedı. Toplantıda. yeni
bir komısyon oluşturulması, yeni
ve daha bilimsel bir rapor hazırlan-
masi önerileri de dile getırildi. Ata-
türk'ün Ankara'ya gelişinin 80.
yıldönümü nedeniyle Çankaya
Köşkü'nde verilen resepsiyona ka-
tılacak olan Oymen, toplantuun
uzaması nedeniyle bu programını
iptal etti.
TBMM'de Maliye Bakanlığı butcesi kabul edildi
Sümer Oral:IşçiyelMF'nin
isteğindenfazla zamyaptık
ANKARA (CumhHriyetBürosH)-TBMM Genel
Kurulu'nda dûn Maliye Bakanlığı bütçesi görüşü-
lürken muhalefet sözcüleri bütçenin IMF denetimi
altmda olduğunu vurguladı. DYP'li Kemal Kaba-
taş, bütçenin IMF programmın eki haline dönüştü-
rüldüğünü söylerken FP'lı kmafl Özgûn de "Türk
öğia, çabş, banka kur. baûr" diyerek banka ope-
rasyonlarmı eleştirdi. DSP Sakarya Milletveküi
Rands Savaş ise Türkiye'nin ekonomik sorunlan
aşmak içın sadece IMF ile değil, toplumun kendi-
si ile de "stand-by" yapılması gerektiğini söyledi.
Maliye Bakanı Sümer Onü ışçi ücretlerindeki ar-
uşm IMF'nin ısteminın üzerinde belirtendiğmi ile-
ri sürdü.
TBMM Genel Kumlu'nda Maliye Bakanlığı"run
2000 yılı bütçesi kabul edildi. Maliye bütçesi üze-
rinde DYP grubu adına söz alan Kabataş, IMF prog-
ramı doğrultusunda 21 miryon çahşanm ücret ve
maaş arbşlarmm yüzde 25'lik enflasyona endeks-
lendığini anlattı. FP'lı Ismail Özgün de bütçenin
dipsiz bir kuyuya benzedığıni belirterek "Miflet yıl-
ianbr ba ksyaya ternn, nzfcnu, vergisini akrta. A-
maytaedebörçbatağBusapfauKh''dedı. Özgün, el
konulan bankalann sahipleri için ne yapıldığmı so-
rarken de "Bunlann mal varhklarma d kgnahnaa
düfânülmüvor mu? Fatura yiae miflete kesildL
Türk, öğûn, çafaş, banka kur, baür'" diye konuştu.
DSP'Ii Savaş ise hükümetin uygulamaya koydu-
ğu yeni ekonomik programm uygulanmasında çok
dikkatli ohmmasmı isteyerek "GeçmJste uyguk-
maya kosulan fakat geri adan atılaıı her program
gSji, bu pro^amm da e» bâyük açmazı enflasyon
lobisiBİ oiuşturan baa kesunkrin şantajUn karşd»-
ğmda benzeribir alabeaekar^riaşrimaamtimalidir''
uyansmda bulundu.
Bakanlığımn bütçesi üzerindeki eleştirilen yanıt-
layan Maliye Bakanı Oral, ekonomik sorunlan er-
telemenin bu sorunlan kronikleştirdiğine işaret ede-
rek "Arük ertelemek mümkün değü, bir miktar yo-
rufanak kaçmıimazdn*. Düztuğe ukşmamn başka
altematifi yoktur" dedi. MiHetvekülerinin işçi ve
memur maaşlan ile ilgili eleştirilerini de yanıÛayan
Oral, kamu işçi ücretlerinin toplusözleşme ile be-
lirlendiğini ve bu rakamın IMF'nin istetnmin üze-
rinde olduğunu, memurlara ise enflasyonun üstün-
de aröş sağlayacaklanm öne sürdü.
Maliye Bakanı Oral, milletvekillerinin sorulan
üzerine kamuya ait araçlarm sayısmı da açıkladı. lş
makineleri ve askeri araçlar dışmda kamuya ait 125
bin araç bulunduğunu belirten Oral, bunlann 22
bininin "bİBekaraa" olduğunu belirttı. 2000 yılm-
da toplam 4 bin 475 araç alımı planlandığmı
bildiren Oral, eleştiriler üzerine, bunun tamammm
alınmayabiJeceğinı söyledi. Oral, bu araçlann 14
bin553'ünün emniyet ve savunma amaçlı oknığunu
ifade ederken önümüzdeki yıl alınacak araçlardan
yüzde 57'sinin de bu amaçla almmasınm plan-
landığmt kaydetti. Oral, alınacak araçlann yüzde
5'ini de savunma amaçlı zırhh araçlann oluştur-
duğunu açıkladı.Oral'ın konuşmasuun ardından
Maliye Bakanlığı bütçesi oylanarak kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda daha sonra 2000 yılı
mali bütçe yasa tasansının maddelerinin görüşül-
mesine başlandı.
Kuvvetli lodos ve yağış batı bölgelerini olumsuz etkiledi
Haber Merkezi - Kuvvetli lodos dünden itibaren
özellikle Marmara ve Ege başta olmak üzere batı
bölgelerini etkisine aldı. Devlet Meteoroloji îşleri
Genel Müdürlüğu, Istanbul, Bursa ve Izmir illeri
başta olmak üzere batı bölgelerindeki tüm yurttaş-
lan. sobalardan zehirlenmelere karşı uyardı. Bur-
sa'da lodosun giderek şiddetini artırması üzerine
okullar bir gün süreyle tatıl edildi.
Istanbul'da dün akşam saatlerinde başlayan sağa-
nak yağış ve lodos kenti olumsuz etkiledi. Başta
Eyüp, Avcüar, Karagümrük, Zeytinbumu ve Top-
kapı olmak üzere kentin birçok yerindeki ev ve iş-
yerine su bastı. Sağanak yağış nedeniyle trafolar
olumsuz etkilenirken bazı yerlere elektrik verileme-
di. Atatürk Havalimanı'ndaki uçaklann kalkışlan
ise iptal edildi. Havaümamna inmek isteyen uçak-
lar ise tzmir ve Ankara'ya yönlendirildi. Istanbul
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıkla-
mada ise lodos nedeniyle yurtaşlardan, yatmadan
önce, kömürlü, odunlu, gazyağb, kerosenli, doğal-
gazlı veya LPG'li sobalan, doğalgaz kombileri,
LPG veya doğalgaz şofbenleri mutlaka kapatmala-
nistendi.
Lodos nedeniyle Çanakkale'nin 2 adasına ise de-
niz ulaşımı yapılamıyor. Ege Denızi'ndeki şiddetli
lodos nedeniyle Bozcaada-Geyikli, Gökçeada-Ka-
batepe arasmdakı araba vapunı seferleri gerçekleş-
tirilemiyor.
Bursa'da ise önceki akşamdan bu yana etkili olan
şiddetli lodos nedeniyle karbonmonoksit gazmdan
zehirlenen 22 kişinin hastanelere başvurduğu bil-
dirildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
dı:
"Sanıyorum bu konu ocakta açıkiığa kavuşacak-
tıri"
Dün DYP harekete geçti. Cumhurbaşkanı'nın da
benimsediği formüller arasında yer alan "beş artı
beş" değişikliğini imzaya açma karan aldı.
Demirel, bu Meclis'le neyin olacağını neyin olma-
yacagını bir an önce görmek istıyor.
Demirel, siyasi yaşamında ilk kez büyük biroyunu,
arkasında kendisine ait parti gücü olmadan oyrıama-
ya çalışıyor. Siyasette parti gücüne sahip değilseniz,
hedefinize ulaşmanız çok zordur. Hele cumhurbaş-
kanlığına oynamak büyük risktir. Yakın tarihimiz bu-
nun birbirinden ilginç ömekleriyte dolu.
Cumhurbaşkanlığı dönemini bir kenara koyarsak,
Demirel'in siyasi yaşamında Çankaya Köşkü'yle mü-
cadelenin önemli bir yeri var. Şimdi masanın öbürta-
rafında ve karşı tarafta ne olup bittiğini çok iyi biliyor.
2ra yaşayarak geliyorl
Cumartesi ve pazar günkü konuşmalannda Demi-
rel'in oyunu kaybetme olasılığını da diri tuttuğu izle-
nimi aldık. Şu sözler Demirel'in:
"Cumhurbaşkanlığı konusunda benim hemangı
bir talebim olmaz. Yalnız ben bu işin içinde yokum
diyemiyorsam, sanki hizmetten kaçıyormuşum gibi
bir töhmetin altında kalmam. Hizmetten kaçmıyo-
rum. Onun icabını düşünmek benim dışımda. Eğer
Pariamento 'dakilideherbenim hizmetimden ülkenin
yararfanması kanaatindeyseler icabını yapacaklar-
dır."
Şu sözler de Demirel'e ait:
"Ben bir kulis faaliyeti içinde olmam. Şu saate ka-
dar da tek bir kişi çıkıp, bana bunu söyledi, şu faali-
yetin içinde bulundu, diyemez. Benim bir talebim de
olmadı. Benim ismimin ortaya atılmastna sebep ben
değilim."
Sözü uzatmayalım, bu degerlendirmeteri Demirel-
ceye çevirelim:
"Bana, Süleyman Demirelcumhurbaşkanlığmı çok
istiyor, dedirtemezsiniz!"
Churchill'in siyasi yaşamı
Meclis'teki görünümü ise şöyle özetleyebiliriz:
Demirel siyasi partileri bölecek!
DYP bugün için blokmuş gibi duruyor. Hatta TB-
MM'deki dünkü kulislere göre ilk hazııiığı bu parti ya-
pıyor. Ama, "ANAP'ın başının Köşk'e çıkması, mer-
kez sağın adresini değiştirme olasılığını gündeme
getirir" yorumu öne çıkarsa, DYP farklı düşünebilir.
ANAP'ta Mesut Yılmaz, Demirel'in görev süresin-
de "kısa vadeli uzatma" yapmakta ısrariı. Bu olmaz-
sa ne otur, sorusunu yanıtlarken araya şu tümceyi sı-
kıştınyor
"Anayasa değişiklikleri gizli oylamayı gerektirir. Bu
durumda milletvekilleri adına söz veremem."
ANAP'ta kaç egilim vardı?
DSP'de Ecevit'in görüşü belli; su aşamada bir de
cumhurbaşkanı kim olacak tartışmasıyla uğraşmaya-
lım. Demirel'inkini uzatalım. Kimi DSP milletvekilleri
kulisterde açık açık şunu söylüyor:
"Demirel'e bizden blok oy çıkmaz..."
MHP'nin görüşü Cumhurbaşkanlığı bütçesinin gö-
rüşülmesi sırasında ortaya çıktı. Sözcüleri, "Tek kişi-
ye mahkûm muyuz?" dedi. Devtet Bahceli grubahâ-
kim görünüyor. Bu değeriendirmenin de tümüyle
Bahçeli'nin görüşü dışmda ortaya konduğunu san-
mıyoruz!
FP'de Recai Kutan, Süleyman abisine soğuk bak-
mryor. Ama FP'liter Kutan'a soğuk bakıyor. Kaldı ki
FP'de asıl olan Erbakan'ın ne diyeceği.
Bu parçalı tablonun ortaya koyduğu gerçek şu ki,
Demirel sistemi zoriuyor. Demirel önceki akşam
VVbiston Churchill'den ömek verdi; onun, 90 yaşın-
da da mücadeleye devam ettiğini söyledi.
Churchill'in siyasi yaşamı iniş çıkışlaria dolu.
1955'te başbakanlık koltuğundan aynldı. 1959'da 85
yaşındayken seçime girdi ve milletvekiii oldu. 90'ına
merdiven dayartten de milletvekiii idi ve 91 'inde ya-
şamını yitirdi...
llle de başbakan olarak ölmek istiyorum, demedi!
Acaba Demirel de sistemi zortamak yerine, siya-
setin kendi doğası içinde siyasi yaşamını sürdürse,
Türkiye için daha sağlıklı olmaz mı?
"Kişiye özet" anayasanın siyasete zarar verdiğini
en iyi bilenlerden biri kendisi değil mi?
Sakık kardeşlerin
da\ asında gerekçeK
karar açıklandı
ANKARA (AA)-Yargı-
tay 9. Ceza Dairesi'nin, P-
KK'nin elebaşılanndan
Şemdm Sakık'ın ölüm ce-
zasının onanması, kardeşi
Arif Sakık'ın idam hük-
münün ise "eksik soraş-
rurma" gerekçesiyle bo-
zuhnasına ilişkin 10 sayfa-
lık gerekçeli karan belli
oldu.
Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'nin gerekçeli karannda,
yargılama aşamalan da sı-
ralamyor ve delillerin hu-
kuki değerlendirmesi ya-
pılryor. Gerekçede, Avru-
pa Insan Haklan Diva-
nı'nm Zana-Türkiye dava-
sında verdiği kararda, "P-
KK'>i amadanna ıüaş-
mak için şiddet kulanan
bk- terörist örgüt" olarak
değerlendirdiği kaydedil-
di. Gerekçeli kararda,
"Türkn^'nin Günevdoğu
Böiges'ndePKK'ninsivil-
lereyöne&kanhsaldırıiar
dözenlediğiııin" de aym
divan karannda belırtildi-
ğine işaret edildi. Gerek-
çede, "Budüzenlemeierve
değerlendirmder çgmda
sanğm ûst düzey yönetid-
sioMuğuPKK'nra terörist
bir örgüt okhıgu, uygar
dûnyamBetleri tarafindan
benimsenen konferans ve
sözfcsmelerle kabul ediki-
ği gibi yargı kararianyla
da belrlenmiştir" denildi.
Gerekçeli kararda, daha
sonra TCK'nin 125. mad-
desi de irdeleniyor. Sem-
din Sakık hakkında
TCK'nin 125. maddesin-
den hüküm kurulmasında
herhangi bir isabetsizlik
bulunmadığı, sanığın üst
düzey yöneticisi olduğuP-
KK'nin amacı doğrultu-
sunda eylemlerin emrini
verdiği ve bir kısım eyle-
me de bizzat kanldığı vur-
gulamyor.
TCK'nin "takdr azalb-
a sebepleri'* düzenleyen
59. maddesinin h0kıme
geniş takdir yetkisi verdi-
ği, bukonudabir sınniama
getirilmediği ifade edilen
gerekçede, "Yasaya kesin
ayiankğıbuluıımayan,hu-
kuk kurauarmı zedefcme-
yen, yasalann maksat ve
amacma aykm düşmeyen
uygulamalarda hâkimin
takdir yetkisine kanşda-
maz. Mahkemenin, sanık
hakkmda TCK'nin 59.
roaddesüıi uygulamama-
smda yasaya aykın bir du-
nun görûhnemiştir'' ifa-
desıne yer verildi.