Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Bildik!
Anayasa
Mahkemesi ve
Danıştay gibi yüksek
yargı organlarının
kulislerinde konuşulan
bir iddiayı yazmıştık
önceki gün..
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
Anayasa Mahkemesi
asıl üyeliğine
Danıştay'daki seçimde
barajı aşan ilk adayı
değil de geleneği
bozarak ikinci adayı
atama olasılığından
söz etmiştik.İkinci
aday Tülay Tuğcu'nun
eşi Taner Tuğcu ile
Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreteri
Necdet Seçkinöz
arasındaki dostluğun
kulislerde "birader" ve
"loca" düzeyinde
söylentilere konu
olduğunu belirtmiştik.
Çankaya'dan karar
çıktr, söylentiler asıtsız
değilmiş; Demirel,
Tülay Tuğcu'yu
Anayasa Mahkemesi
üyeliğine atadı.
Katalitik
Bektronik posta: somoposta.cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Gülay Aslrtürk, Londra'da
yakalanmış...
"Türkiye've oe/s/n zaman
asımına uöratalım!"
B
irinci dava Istanbul'da görülüyor... İkinci
dava New York'ta... Istanbul'daki davada
dokuz polis yargılanıyor... New York'taki
ı 1 davada bir polis yargıç karşısina çıkıyor...
Birinci dava altı yıl sürüyor... İkinci dava iki ayda so-
nuçlanıyor...
Istanbul'daki davada polisler bir iş merkezine dü-
zenledikleri operasyonda beş kişiyi öldürmekle suç-
lanıyor...
Aralarında çete davası sanığının da bulunduğu
polislerden beşi, "adam öldürmek" suçundan ön-
ce ölüm cezasına çarptınlıyor...
Sonra ilgili yasanın indirim maddeleri uygulana-
rak cezalar sekizer yıl hapis cezasına indiriliyor...
Daha sonra sanıklann, "suçu faili belli olmayacak
biçimde işledikleri" hapis cezalan dörderyıla düşü-
rülüyor....
Ardından sanık polisler suçu görev başında işle-
dikleri için cezalan asgari düzeyde altıda biroranın-
İki dava
da arttınlarak dört yıl sekiz ay hapis cezasına çıkar-
tılıyor...
En sonunda ilgili yasanın indirimle ilgili maddesi
uyannca dört yıl sekiz aylık hapis cezalan azami dü-
zeyde altıda bir oranında indirilerek üç yıl on ay yir-
mişer gün hapis cezasına çevriliyor.
Dört polis beraat ediyor...
Beş kişiyi öldürmekten üç yıl on ay yirmişer gün
hapis cezası alan beş polise aynca üçer ay memu-
riyetten men cezası veriliyor...
Mahkemenin karan temyizde kesinleşmesi duru-
munda Istanbul'daki sanık polislerin üç yıl on ay
yirmişer günlük hapis cezalannın yüzde kırkının in-
faz edilmesi gerekiyor...
New York'taki davada bir polis memuru, Haitili bir
göçmene karakotda işkence yaptığı iddiasıyla yar-
gılanıyor...
Polis, karakolda Haitili göçmenin makatına sü-
pürge sopası sokmakla suçlanıyor...
Bağırsaklan zedelenen ve üç kez ameliyat olup ay-
larca hastanede yatan Haitili göçmenin makatına sö-
pürge sopası sokmakla suçlanan polisin davası iki
ay içinde bitiyor...
Mahkeme, polis memuruna tam 30 yıl hapis ce-
zası veriyor...
New York Polis Müdürü, cezayı az bulduğunu
açıklıyor; ömür boyu hapis cezası verilmesi gerek-
tiğini söylüyor...
Haitili göçmene işkence sırasında tekme atmak-
la suçlanan bir polisin ve olayı örtbas etmek iste-
yen dört polisin yargılanması ise başka bir davada
devam ediliyor...
Duruşmalar sırasında, binlerce kişi mahkeme bi-
nası önünde sanık polisleri protesto ed'ıyor..
Deprem
bölgesinde
okullar çadıtiarda
eğitim veriyor.
Çadırsınıfların ısrtması
katalitik sobalarta
yapılıyor. Bir öğretmen
soruyor "Başta
karbonmonoksit olmak
üzere pek çok zehirli
gazın yayıidığı bir
ortamda eğitim adı
altında cinayet
işienmiyor mu?"
SESSÎZ SEDASIZ (!)
- '' • xSBk
NURİKURTCEBE Başbakanlık Takip Kurulu işbaşında
Irtica ile mücadele etmek üzere An-
kara'da kurulan Başbakanlık Takip
Kurulu'nun her ilde bir temsil-
cisi bulunuyor...
Rize'deki "takip başkanlı-
ğı"nı ise Milli Eğitim'den so-
rumlu Vali Yardımcısı Metin
Yahşi üstleniyor...
Geçenlerde Rize'nin Gündoğdu na-
hiyesine bağlı Yeniköy'de bir cami-
nin açılış töreni yapılıyor.
Caminin açılışına yörede "Zaven-
dikli Mustafa Efendi" adıyla anılan
Nakşibendi tarikatından Mustafa Yıl-
dız da katılıyor.
Açılışta "onur konuğu" muamelesi
gören Yıldız, tören sırasında bir kişi-
ye büyük itibar gösteriyor.
Yıldız, itibar gösterdiği kişiyle kol-
kola camiye giriyor ve beraberce ha-
lıyı öpüyor.
Laik düzene karşı ateşli konuşma-
lanyla bölgede haklı bir ün kazanan
Nakşibendi tarikatından "Zavendikli
Mustafa Efendi"yle kol kola dolaşan
ve onunla biriikte diz çöküp halı öpen
kişi Başbakanlık Takip Kurulu'nun çok
yakından tanıdığı biri:
Irticayı Rize'de "takip" eden Vali
Yardımcısı Metin Yahşi.
Hant Demokrasisi ÇöMü\ "Rant Demokra-
' diyor, deprem yazıla-
nnı topladığı kitapta... Musa Kart'ın karikatürleriyle iki bölümden oluşan
kitap Adana depremiyle başlıyor... Unutmuştuk; Adana'da depremin ol- v*%
duğu gün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Istanbul'da imar planına/g>&
aykın bir inşaatın temelini atıyor! Ve Izmit Körfezi'ne geldiğimizde rant de- \*Z/
ğ g ş y , p
aykın bir inşaatın temelini atıyor! Ve Izmit Körfezi'ne geldiğimizde rant de-
mokrasisi çöküyor... Kim çökertti acaba! ]T
AYDINLANMA ATEŞt
betişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
'Onlar, 2000'liyıllan da
aydınlatacaklar!'-
fstanbul Kız Lisesi
Eğitim Vakfı
-«Buyd bazı kurumlar yılbaşı kut-
lamakartı göndermeyip, bunun için
yaptıklan harcamayı deprem fela-
ketıne uğrayanlara ayırdıklannı bıl-
dirdiler. Bir gönüllü kuruluş olan Is-
tanbul Kız lisesi Eğitim Vakfi ise
başka bir depremi topluma anım-
satmak için yîlbaşı kutlamakarn ha-
zurladı. 1930'lardan 1999'un son
aylarına dek
toplumu sarsan
bu deprem, ül-
kemizin yetiş-
tirdiği çok de-
ğerli ünhersite
hocalannın,hu-
kukçulann, ya-
zarlann. gaze-
tecilerin vahşi-
ce katledüerek
aramızdan ko-
panlıp aynlma-
sıdır. Bu şehit-
lerimizin hiç bi-
rinin unutulma-
ması ve katille-
rinin bulunma-
sı için uyan gö-
revi göreceğine
inanılan bu an-
lamlı kutlama
kartının sloga-
nı da: "Onlar,
20O0'li yüları
da aydınlata-
caklar!"
Çanakkale Cumok
1) Genci yobazlarca şehit edi-
len devrimcı öğretmen Kubilay'ı
saygıylaanryoruz. Çetelere, aydin-
lan yakanlara, laik Cumhuriyet'e
saldıranlara ödün verenleri şiddet-
le kınıyor, halkımızın uyanık ol-
ması gerektiğine inanıyoruz. Yüre-
gimiz, gönlümüz Menemende la-
ik Cumhuriyet'e sahip çıkan dost-
larla biriikte.
2) Cetelerin. mafyanın cirit attı-
ğı ama gençlerimizin sürekli po-
tansiyel suçlu görüldüğû, son ola-
rak da minicik yavrulanmızın yar-
gılandığı ülkemizde hukukunüstün-
lüğûne inanan savcılanmızın ör-
gütlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bahkesir ADD
Cumhuriyet tarihnnizin ilk dev-
rim şehidi Mustafa Fekmi Kubi-
lay'ın katledihşinin 69. yıldönü-
mü...
Bir daha yinelenmemesi gere-
ken bu olaydan sonra ışıktan, aydın-
lanmaktan korkan ortaçağ zihni-
yetli karanhk yobaz düşünceli inanç
sömürücüleri cüretlerini arttınp bi-
rer birer aydınlanmız Muammer
Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye
Üçok, Onat Kutlar ve en sonda
.\hmet Taner Kışlalı'yı katlederek
bizden koparmış, Sivas'ta 37 aydı-
nı din din yakmak cesaretini gös-
termişlerdir. Kıyımlarla yolumuzu
kesmek isteyenlere asla laik düşün-
ceden çağdâş ve sosyal hukuk dev-
letinden ödün veremeyiz.
Atatürk'ün ve Atatüikçûlerin za-
mansızyitirilmesi milyoıüarcaAta-
tûrkçü yurtseserin Curnhuriyetimi-
ze, Atatürk ilke ve devrimlerine
sonsuz inancı ile devletimize bağ-
lılığını azaltmayacak, yitirdikleri-
nin boşluğunu her an duyarak yü-
madan daha da çoğalarak yollannı
izleyecek çağdaşhğa, aydınlığa ül-
kemizi, taş ıyacaktır.
Atatürkçülerin, yurtseverlerin,
İstanbul Kız
Lisesi Eğitim
Vakff nın ha-
zıriadığı yîlba-
şı kudama kar-
tında 1930'dan
gûnümüze kat-
ledilen Ata-
tûrkçü aydın-
lanmız anılı-
yor.DKubüay,
Doç.Dr.Orhan
Yavuz, 3) Do-
ğanÖz.4)Doç.
Dr. Bedri Cö-
mert, 5) Prof.
Dr. Bedri Karafakioğlu. 6) Abdi tpekçi, 7) Prof.
Dr. Ümit Doğanay, 8) Prof. Dr. Cavit Orhan
Tûtengil. 9) Umit Kaftancıoğlu. Prof. Dr. Mn-
ammer Aksov. Çetin Emeç. Turan Durun, Doç.
Dr. Bahriye Üçok, Uğuğr Mumcu, Onat Kut-
lar, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı.
aydmlarm sorumhıluğu daha da art-
mışör. 20O0'li yıllann daha da ay-
dınlık çağdaş gûnler getirmesini,
Atatürkçü dûşüncenin aydınhğında
birleşmesini dileriz.
Kadıköy ADD
12 Aralık'ta yapüan III. Olağan
Kongre sonunda yönetim kurulu-
muz aşağıdaki şekilde gerçekleşmiş-
tır; Coşkun Gürel (Başkan), Ayşen
Berkmen (Başkan YardnncBi), Za-
fer Aslantürk (Yazman), Kanso
Uğur Bilgin (Sayman), Tayfun Ay-
dın, Turgay Beltan, Gûlgûn Etker,
Deniş Erdoğmuş, Osman Aydın
Şahin (Üye).
Kocaeli ADD
Atatürk'ün deyimiyle; "Ulu-
sun ters dönmûş alınyazısuu ye-
nen" Inönü Savaşlan kahramanı,
LozanAntlaşmasının yapıcısı, Dı-
şişleri Bakanı, Başbakan ve Cum-
hurbaşkanı sıfatlanyla bu ülkeye
engın hızmetleri bulunan tsmet
tnönü'yü, aramızdan aynhşının
26. yüında saygıyla anmaktayız.
"Tek parti, tek şef" yönetimi-
ni sona erdirerek çok partili de-
mokratikrejime geçen lnönü, halk-
çılığm esasını oluşturan "sosyal
devlet" yanlısı bir politikanın da
adamıdır. Eğitim ve kültür bılinci-
nin ülkede yayılıp kökleşmesı için
büyük çabalar sarfeden bir önder-
dir. Yine Atatürk'ün deyimiyle;
"Her büyük işin ehli ve faili" ts-
met înönü'yü mınnet ve şükranla
amyoruz.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24Aralık
MİLYARDER H0WARD HUGHES..
19OS'TK BU6&J ÜMUl AMERİKAU İŞ
HÜSS)
, pereoc KUYULARI AÇMA
iİ ü
SİKİEMA YAPtarClUĞI'. UÇAtC S4MAYİİ
ALAA/LABA £L ATMtŞTt. Bfe A£A, ÜNLÜ
'. SOAI
SE&ÛVENCi eim. YAPtSt
, BAZI £StZA&L(
- ctA APIMA , SÜYÜK.
£ İst/ıjt
tLAN
- " ı • • • • - • T C
ANKARA 22. ÎCRA DAİRESt'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
DosyaNo: 1999/147 l.Ş.
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi:
Ankara, Etimesgut ilçesi, Süvari mahallesinde, 314. Sokak 18 ve 20 kapı numaralı evlerde bulunduğu yere rastlayan ve imann 45146 ada,
4 numaralı parselini teşkil eden 460 m2 miktanndaki arsa vasıflı taşınmaz, hissedarlar arasındaki ortaklığın gidenlmesi için üzerindeki muh-
tesatlanyla birlikte açık arttmna suretiyle yapılacaktır. Geniş evsafi dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmış olup, 2'li blok tarzda 4
kat müsaadeli ve aynntısı dosyada mevcut imar yazısında açıklanmıştır
Takdir edilen kıymeti: 11.967.600.000.- TL % 15 KDV alıcıya aittir.
Saüş şartlan:
1- Satış, 8.2.2000 günü saat 14.00'ten 14.10'a kadar Adliye Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacak. Bu arttırmada tahmin edi-
len kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflanru geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir
bedelle ahcı çıkmazsa. en çok artnranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 18.2.2000 günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacak-
hr. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttınna ilanında gösterilen
müddet sonunda en çok aıttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttınna bedeünin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını buknası ve
satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı
geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle ahcı çıkmazsa satş talebı düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüz-
de 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın tetninat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı
istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler sa-
tış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgiUlerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair
olan iddıalanm dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daSemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit ohnadık-
ça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alı-
cılar ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsilen
mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle temi-
nat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafi verildiği takdirde iste-
yen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bil-
gi almak isteyenlerin 1999/147 l.Ş. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 1.12.1999
(*) îlgililer tabirine irtifak hakkı sabipleri de dahildir. Basın: 66998
• • • . T . C .
SÜRMENE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999/204
Davacılar Adem Akçay ve arkadaşlan vekili Av. Mustafa Keser tarafından davahlar Şakir Karakaş, Necip Karakaş aleyhine açılan sa-
tış sureti ile ortaklığın giderilmesi davasında mahkememizce verilen ara karar gereğince:
Davaya konu 10.09.1999 tanhli dava dilekçesi ile Sürmene ilçesi Orta mahallede kain 168 ada, 2 parsel ve 208 ada, 9 parsel sayılı ta-
şınmazın satış sureti ile ortaklığın giderilmesinin sağlanmasına dair dava dilekçesi tüm aramalara rağmen davahlar Mehmet oğlu Şakir
Karakaş ve Temel oğlu Necip Karakaş'a tebliğ edilemediğmden, ılanen tebligat yapılmasına karar verılmiş olmakla,
Yukanda adı geçen davalının duruşma günü olan 24.01.2000 günü saat 9.15'te mâhkememizde hazır bulunması veya kendısını bir ve-
kille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda yargılama yapılıp karar verileceği hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ yeri-
ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 66587
ANKARA.. .ANKA...
MÜŞERREF HEKtMOGLU
Başkent Akşamlam
Akşam saatleri eve gitmeden önce galerileri
dolaşîyonjm. Örneğin Artı Galerisi'nde Nadide Ak-
deniz'in çiçeklerini seyrediyorum. Ismet Akde-
niz'e armağan gibi bir sergi, ilk suluboya çalış-
malan, mavi-yeşil-mor kanşımı bitkiler. Ressa-
mın fırçasında yeşeriyor, renkleniyor, çevre kirien-
mesine tepkiyi yansıtıyor. Izleyenlerin çarpıcı söz-
leri, yorumları vartablolar karşısında. Kimi Akku-
yu'dan söz ediyor, sivil toplum örgütlerinden, hal-
kımızın direnişinden, bu direnişe boş verenlerden,
kurulacak santrallar ile vanlacak uygarlık düze-
yini öne sürenlerin yanılgısından. Çernobil ya da
başka santrallann açtığı yaralan, çıplak kafalı sa-
kat çocuklan, kanserli gençleri görmeyenlerden! •
Uzun süredir başka ülkelerde uygulanmayan bir
sistemi ülkemize getirerek yeşilimizi solduran,
yetişen kuşaklann yaşamını karartan kısa görüş-
lü politikalardan söz ediyor, soruyorlar:
- Nükleer santrallann sağlayacağı olanakları
nasıl kullanacak o sağlıksız kuşaklar?
Sanınm herkesin kafasını kurcalayan bir olay bu.
Yeni binyıla yeni sorunlar taşıyoruz ancak. Nük-
leer santrallar da korku ve kuşku üretiyor, uyku-
lar bölünüyor, gelen güne gülümseyemiyor in-
sanlar. Yaşama sevinci yeşermeden soluyor, ama
umudu soldurmadan direnmek gerekiyor. Kesin
karariılığı duyurarak uyarmak belli çevreleri, du-
yarsızlığı aşmak zorundayız. Sivil toplum örgüt-
lerinin çabası da yetersiz kalıyor kimi zaman. Ser-
gide soranlar var, Avrupa Birliği nasıl bakryor nük-
leer santrallara, bireylerin sağlığını gölgeleyen
bacalarda umut ve mutluluk tütebilir mi? Enerji
kazanırken neler yitirildiğini düşünmemek Birliğin
yapısına ters değil mi?
Sorulara yanıt ararken Nadide Akdeniz'in ser-
gisi buruk bir tat bırakıyor belleğimde.
Çankaya yokuşunun başında Merkez Bankası
Galerisi'nde de çağdaş Türk ressamlannın yapıt-
ları sergileniyor. Konuklar arasında Turan Erol
var, duvarda da başka dostlar, Behçet Safa'lar,
Ömer Uluç'lar ve Burhan Uygur'lar. Onlan anı-
laria seyrediyorum. Behçet Safa'nın Galeri Nev'de
açtığı ilk sergi, sonra damak tadını da derinleşti-
ren bir öğle yemeği söyleşisi. Duvarı baştan so-
na kaplıyor Behçet Safa'nın tablosu. Çok çarpı-
cı renkler. Doğada hepsi var, diyor sanatçımız, Sar-
dunya adasını anlatıyor bana. Bu kocaman tab-
loda doğa coşmuş, çıldırmış gibi. Hüzünle düşü-
nüyorum, bu coşku, bu çılgınlık, bu yeşiller, bu
pembeler nasıl dayanır nükleer santrallarai Tohum
çiçeğe duramıyor, yeşermeye yol vermiyor hava
kiıiiliği! Denizimizi, güneşimizi, ağacı, çiçeği, ma-
viyi, yeşili ancak tablolarda görebileceğiz yakın-
da! Ressamlar acele etmeli, bu güzellikleri bir an
önce saptamalı, diyor kimi kişiler. Yoksa fırçalar
da kirlenecek!
Galerinin duvarlannda iki Burhan Uygur var.
Benim çok sevdiğim, hüzünle düşündüğüm ka-
dınlar. Anılarımda da var. Birini Evrensel'de açtı-
ğı bir sergide, ötekini Çankaya'da Nige'de gör-
düm ilk kez. Bu sergide karşılaşınca çok duygu-
' landım, Burhan Uygur'un sözleri çınldaf külagirn-'"
da. O kadınları Uygurca tanıttı bana. Birinin ağ-
zında yaralar, boynunda kerpeten izleri var. Çün-
kü diş doktoruna âşık! İkinci kadın gecenin öte-
ki yüzü, yalnızlığın hüznü derinleşiyor gözlerinde.
Bu zavallı ömür boyu ışığa hasret, dedi Burhan
Uygur.
Çevremde sorular, tartışmalar. Yeni binyıla han-
gi kadınlar taşıyor ülkemizi. Işığı delemeyenler
mi, aydınlığı yakalayanlar mı, kim onlar? Kadın ko-
numu gündeme geliyor birkaç sözcükle. Galeri-
den çıktım, düşüncemde sürdürdüm bu konuş-
malan. Işığı görmeyenler karşımda hâlâ!
O akşam Olcay Poyraz'ın oyunu başlıyor Şi-
nasi Sahnesi'nde, salon sanatsever başkenttiler-
le dolu. ön koltuklarda da protokpl konukları, ki-
mi bakanlar, milletvekillen. Aşk Öldürür oyunu-
nu izliyor.
- Seyirciliği oyunculuğa yeğliyorlar, diyor ar-
kamda biri. Siyasal sahnenin çarpıcı boşluğun-
dan sızlanıyor.
Başkent yaşamı böyle işte. Güzel bir olayla so-
luklanır, mutlu anlar yaşarsınız bir akşam saatin-
de. Ancak birtiyatro sahnesi siyasal sahneye dö-
nüşür çok geçmeden. Sahnedeki boşluğa takı-
lırsınız birden. Yönetmen nerde, oyuncular ner-
de, seyirciler nerde diye şaşınrsınız. Gözleriniz,
elleriniz boşluğa takılır. Kuşkusuz hepsi sahnede
ama tek kişilik oyunlar sergiliyor ancak. Kalaba-
lığa karşın teksesliliği vurguluyorlar.
Oysa toplumda çokseslilik beklentisi var.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Marmaris ya-
kınlannda, gün-
lük (sığla) ağaç-
lanyla ünlü or-
man alanı. II
Şöhret...Biryıl- 4
dızla gök eşleği 5
arasındaki uzak-
lık. 3/Tarih ön-
cesine dayanan
söylence... "Ba-
şmı taştan taşa
urup gezer —
su" (Fuzuli). 4/
Gerçekleştirilmesi ola-
naksız tasan ya da dü-
şünce... Yiyecek bula- 2
mayan, yoksul kimse. 5/ 3
Tıp dilinde cüzam has- 4
talığına verilen ad... İki
tarla arasındaki sınır. 6/ g
Takılmış ad. 7/ Ürik asi-
din tuzu ya da esteri... „
îslam dinine göre haram
sayılan faiz. 8/ Eski Mı- ^
sff'da güneş tannsı... Uygur hükümdarlanna verilen san.
9/ Çıkaklan yakm seslerin art arda gehnesi sonucu söy-
leyişin kulağı rahatsız etmesi.
YUKARIDA1V AŞAĞrYA: ?
1/ Izmir'in iMenderes ilçesine bağlı turistik birbelde. 2/Bir
çokluğu oluşturan varhklann her biri... Üzerine yazı yazı-
lan tabaklanmış ceylan derisi. 3/ Üç parmakh dirgen. 4/ Olum-.
suzluk belırten bir önek... Kolaylıkla uygulanabılır, kulla-
nışh. 5/ Orta Anadolu'ya özgü halay türü birhalk oyunu...
Bir nota. 6/ Özgül ağırlığı en yoğun olan element... "Mec-
liste —- ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle"
(Karacaoğlan). 7/Birgözrengi... "Derlitoplu,çokşık" an-
lamında argo sözcük. 8/ Dağ sırtı... Sıkıntı. 9/ Saçın küçük
tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu...
Kedi ya da köpeğın ön ayağı.