Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AB adaylığına
TSK'den destek
• tZMİR (Cumhuriyet
EgeBûrosu)- Kuvvet
komutanlanyla biılikte
incelemelerde bulunmak
üzere tzmir'e gelen
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hüseyin
Kıvnkoğlu, Türk Süahlı
Kuvvetleri'nin Türkiye ve
Türk halkının yaranna
olanherşeyi
desteklediginı belirterek
"AB adaylığı uzun vadede
Türk halkının yaranna
olacaktır" dedi.
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Djşişlen Bakanlığı Sözcü
Yardımcısı Sermet
Atacanlı dün yaptığı
açıklamada, Çeçenıstan
sorununun kontrolden
çıkarak bölgeyı gergınlik
ortamına sürüklemesine
izin verilmemesı
gerektiğini belirterek "Bir
bölge ülkesı olarak, bölge
banş ve istikranru
tehukeye düşürecek ve
kimsenin yaranna
olmayacak hareketlerden
kaçınılması gerektiği
inancındayız" dedi.
KESK'in kurıriuş
yıidonumu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Kamu Emekçüeri
Sendikası
Konfederasyonu'mın
(KESK) 4. kuruluş
yıldönümü etkinlikleri
dün akşam Selim Sım
Tarcan Spor Salonu'nda
gerçekleştirildı. KESK
Başkanı Siyami Erdem,
KESK'in kamu
emekçilerinin gerçek ve
tek örgütü olduğunu
vurguladı
PPOI. Dr. Aksu
velat etti
• FOÇA (Cumhuriyet) -
Ege Üniversitesı Tıp
Fakültesi'nden emekli
Prof. Dr. Yavuz Aksu,
akciğer kanserine yenık
düşerek önceki gece
yaşama veda ettı. Ankara
Mevki Hastanesi,
Keçiören Hastalıklan
Sanatoryumu, Buca SSK
Hastanesi ve Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Patoloji Bölümü'nün
kurucusu olan Prof. Dr.
Yavuz Aksu, 1974 yılında
Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dekanhğı'na
seçilmişti. Prof. Dr. Yavuz
Aksu, 1981'de 1402 sayıb
yasa ıîe görevinden
alınmış, daha sonra
mahkeme kararı ile
görevine dönmüştü. Prof.
Dr. Aksu, yann Foça'da
öğle namazından sonra
topruğa verilecek.
HADff'filen
serbest
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - HADEP
Şanlıurfa ıl binasında
yasak yaym
bulundurdukları
gerekçesiyle gözaltına
alınan il başkanı Ziya
Çahşkan'ın da aralannda
bulunduğu 4 parti
yönetıcısı ile Aras Kargo
çalışanı 7 kişi, savcılık
tarafından serbest
bırakıldı. Sunıç'ta
PKK'ye lojıstik destek
sağladıklan ve örgüte para
topladıklan öne sürülen
10 kişi yakalandı. Il
binasında önceki gün
düzenlenen "Kadın ve
tnsan Haklan" konulu
panelın ardından yapılan
aramalarda 817 adet,
arama sırasında Aras
Kargo kuryesi tarafından
getirilen bir pakette ise 70
adet yasak yayın ele
geçirilmiş ve partinin 4
yöneticisi ile Aras Kargo
çalışanı 7 kişi gözaltına
ahnmıştı.
Geriye dönük tahkim, altyapının yanı sıra otoyol ihalelerini de kapsayacak
Talıkhıule çîfte oyun var
BANTJSALMAN
ANKARA - Hukuku ıkınci plana atan
özelleşürme uygulamalannı sürdüren hü-
kümet, enerjı sektöründekıkargaşayıda bü-
yütüyor Elektnk Piyasası Yasa Taslağı yü-
rürlüğe gırdikten sonra, dığerenerji özelleş-
tırme yasalannın hükmü kalmayacağı bi-
linmesmekarşın. 3996 sayüıYap-tşlet-De\ -
ret Yasası'nın kapsamıru enerji>i de içıne
alacakbiçimde geruşletıp, tüm sözleşmele-
ri özelhukukhükümlerine tabikılanyeni bir
oyunsergiknıyor. Bu oyununıçınetahkımın
geriye dönük işlemesini sağlayacak düzen-
leme yerleşurilerek, yabancı sermaye başta
olmak üzere enerji lobisınin ıstekleri yeri-
ne getırilirken; Elektnk Piyasası Yasası yü-
rürlüğe ginnceye kadar tüm enerji rantının
dağıtümasının planlandığı savlandı.
Yasalann geçmışe yönelik olarak çıkan-
lamayacağı genel hukuk ılkesı gözardı edi-
len tahkim düzenlemesıyle, şırketlere çifte
kâr sağlamrken; söz konusu ihalelere gıren
diğer şırketlerin yargrya başvurabüecekle-
nne dikkat çekiliyor.
Hükümet, 3996 sayılı Yap-lşlet-Devret
Yasası'nı yürürlükten kaldıracak "Yatmm
ve tştetme Modefi" adı altında altyapıdan
enerjıye kadar uzanan kamu hizmetlerinın
özel hukuksözleşmelerine bağlı olarak yap-
işlet-devret, işletme hakkı devri gibı çeşitlı
yöntemlerle yerlı ya da yabancı şırketlerce
yapılmasını öngören yeni bir düzenleme
üzennde çalışıyordu. Ancak, genye dönük
tahkim işleyişinin Danıştay Yasası ile 1dan
Yargılama Usul Yasası'nda değişıklik tasa-
nsındakabuledilmemesi üzenne, hükümet
3996'dakı bu değişikliklenn rafa kaldınla-
rak. yürürlük maddelen dışında ıkı madde-
den oluşan bir tasanyı TBMM'de görüştür-
meye başladı.
Bu tasanyla, 3996 sayılı Yap-tşlet-Dev-
ret Yasası'nın, *köpru,tüneLbaraj.sulama,
içme ve kullanma suyu, antma tesisi. kana-
nzasyon. haberleşme, maden ve işletmeleri.
fabrika ve benzeri tesisler. otojol, demiryo-
lo. yerahı ve verüstü otoparkı ve shil kuüa-
nıma vönefik deniz, hava limanlan ve ben-
zeri yanrun ve hizmetierin yapünlmasrna
ilişkınkapsamına "enerji üretinviletiın, da-
ğtom ve tkaretT de eklendi.
Tasannın ıkınci hükmüise, Danıştay'ı ta-
mamen devreden çıkaran, kamu yaran adı-
na davalann açümasını engelleyecekbir dü-
zenlemeyi yürürlüğe sokacak. tkinci mad-
dede, ılkmaddede yer alanalanlardaserma-
ye şırketı ya da yabancı şırketle yapılacak
sözleşmelerin özelhukuk hükümlenne tabı
olacagı behrtılıyor. Böylece kamu hızmeti-
nı ıçeren bu alanlar tamamen "ticari bir ihş-
ki" olarak tanımlanacak ve göriiş alınması
ıçin büe Danıştay'a göndenlmeyecek.
Elektnk Mühendısleri Odası (EMO)
Avukatı Gökhan Candoğan, "Yargmm ka-
fasını kanşurmaktan başkabir şeydeğil" dı-
ye nıteledığı 3996 sayılı yasada değışıklık
öngören tasannın, yasalaşsa bile Elektnk
Piyasası Yasasf nm devTeye gırmesıyle bir
anlamı kalmayacağına dikkat çekti. Yasa
öncesındeböyle bir düzenlemeye gıdilerek,
enerji sektöründekı tüm rantın dağıtılması-
nın hedeflendiğmi belirten Candoğan, yap-
ışlet-devretmodelindekiimtiyazsözleşme-
lerinın Anayasa Mahkemesi'nin karanna
aykın olarak özel hukuk sözleşmelerine so-
kulmayaçalışıldığını,bu uygulamanın ana-
yasayaaykın olduğunubıldırdi Candoğan,
özel hukuk hükümlenne tabi kılınmasıyla
ıdare hukuku açısından değerlendırmelerin
yok edildiğmı; sendikalar, meslek odalan
gıbı kuruluşlann dava açma hakkının oıta-
dan kaldınldığını kaydettı.
DPT'nın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
karşı çıkmasınakarşın geriye dönük tahkim
ışlemesıni sağlayacak önerge kabul edildi.
Bu önergeyle tasanya eklenen geçici mad-
dede "Birincifikradabenrtflen projeveişler
ile 30% ve 3465 sayıu yasaya tabi proje ve iş-
lere de bu yasa hükûmkrinin mgularunası-
na. görevli şirketin yasanın yayımı tarihin-
den itibaren bir a> icerisindebaşvurau veB-
giliidareninmüracaaüüzerinealternatif pro-
jeterdekifiyat,sürevediğerunsuriaresas ah-
narakilgiişirkrtleyenidenmüzakereedimiş
ohnası şarnyla Bakanlar Kunıhı'nca karar
veriebilir'' denıhyor.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART
CHP'li Dinçer, hükümetin kendi belediyelerine ayncalık yaptığını belirtti
'Depremde bile partizanhk yapıhyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Merkez
Yönetuu Kurulu (MYK)
Oyesı AH Dinçer, DSP,
MHP ve ANAP'tan oluşan
koalisyon hükümetini
deprem bölgesınde bile
partizanlık yapmakla suçladı. 15 Aralık
1999 tarihlı Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren ve doğal afet nedeniyle
zarara uğrayan belediyelere yapılacak
yardımlan düzenleyen karara tepki
gösteren Dinçer, bu kararla özellikle MHP
ve ANAP belediyelenne ayncalık
tanındığını söyledi. Dınçer, "Kutsal
ramazanda böviesinehaksız, insafsu.
partizan uygulamalar >apan. kul hakkını
ytyen. insanlanmızı ayıran bu iktidan
kuıryoruz ve bu düzenlemevi protesto
ecüyoruz'' dedi.
CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu
MYK Üyesi Ali Dinçer ve CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül. dün
genel merkezde düzenledikleri basın
toplantısuıda, deprem bölgesindeki
belediyelere yapılacak yardunlan
düzenleyen karara tepki gösterdüer. Yem
düzenlemeyle "neredeyse tüm MHPIi
bekdiyekrin afet bölgesi ilan etlildiğini"'
belirten Dinçer, Ankara'nın Sıncan,
Etmıesgut, Bala gibi beledıyelerinın bile
salt MHP'li olduklan için afet bölgesi ilan
edilerek fazla yardım almasmuı
sağlandığmı vurguladı.
'Insafsızhaksudık*
Dinçer. "Bu insafsıdıktır. son derece çirkin
bir partizanhkbr. Bu iktidar. böylesi
haksızhklan yapmayi auşkanhk haline
getirmiştir'' dedi. Benzer haksızlığın. kısa
zaman önce Maliye Bakanlığı tarafından
nüfusu 50 binin altrndaki belediyelerin
ikhdar partilerine bağlı olanlanna yapılan
yardımlarda yaşandığrnı anımsatan Dinçer,
deprem bölgesindeki beledıyelerie ügili
olarak şu örnekleri verdi:
'CHPVe haksıztık'
"Deprem bölgeierindeki belediyeler
arasında haksızuğa neden oian kararname
bu iktidann partizan, haksız, hukuksuz,
insafsız uvgulamalannın üzerine tüy dikti.
Yardımlar için öngörükn en yüksek katsayı
S'tir. MHP'li belediyelerin büyük böhunüne
en üst katsayıya yakın >ardımlar verflirken.
CHP'B beledhelere gördükleri büyûk
zarara karşın bunun yansı kadar katsayı
öngörühnüştür. CHP'li Izmit Anakent
Bekdiyesi'ne \erilen yardım katsayısı 2*dir.
Ama depremde neredeyse hiç zarar
görmeyen ANAP'h Kandıra Betedrvesi'ne
4.91 katsayı verilmiştir. İzmit'in MHPli
Körfez Brfediyesi'ne S katsayı verflirken,
depremde neredeyse yerle yeksan olan
Değirmendere Bekdiyesi'ne 2 katsayı
verihniştir/'
Tasarı geçti
Danıştay'ın
yetkilerine
tırpan
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda, uluslararası
tahkim yolunu açan anaya-
sa değişikliğine uyum ya-
salanmn görüşülmesıne
başlandı. Genel kurulda ılk
ele alınan Danıştay Yasası
ve tdan Yargılama Usulü
Yasası'ndayapılan değişik-
likle Damştay'm, kamu
hizmetlen ile ügüı imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmeleri-
ne ilişkin Damştay'm mce-
leme yapma ve karar yetki-
si nrpanlanarak sadece "gö-
rüş bildinne" hakkı tarun-
dı.
FP ve DYP sözcülen,
uyum yasalan kapsamında,
bu tasannın arkasından ele
alınan yap-ışlet-devret ya-
sası değışikliği ile tahkımın
genye dönük işletilmesıne
karşı çıkarak "kryakemek-
üükle Meclis'i yerden yere
vuran, ancak enerjiihalele-
rini alan medya patronlan-
mn odüllendirildiğinr ifa-
de ettiler.
DYP Tunceli Mılletveki-
li Kamer Genç, tahkımın
geriye işletilmesi ile enerji
ihalelenne giren medya
patronlanmn ödüllendinl-
diğini belirtirken FP tstan-
bul Mılletvekilı Nazü Ib-
cak,
u
kryak emeklilik" ya-
sa önensi nedeniyle parla-
mentoyu yerden yere\uran
medyanın, tahkim konu-
sunda ise sessiz kaldığına
işaret etti.
Tasan kabul edildi. Hü-
kümet ortaklannın TBMM
Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda verdiğı önergenın
kabulü doğrultusunda da,
uluslararası tahkimin geri-
ye dönük işletılmesının yo-
lunu açan "Bazı yaönm ve
hizmetierin yap-işlet-devTet
modeli çerçevesinde yapb-
nunası hakJandaki yasata-
sansı" da genel kurulda
görüşüldü.
IRMIKI AYDIN ENGlN aengin(a doruk.net.tr.
Laf orayanasıl geldi anımsamıyorum.
hgiliz Vodafone iletişim şirketinin, aynı
alanın bir başka devi, Alman Mannes-
mann şirketini, hisselerini alarak yutma
girişimıni konuşuyorduk. Gri gözlerini
bana dikip sordu:
- Kopenhag ö/çütterinı kabul ediyor-
san, tahkim ilkesini de isteristemez ka-
bulleneceksin. Avrupa ile bütünleşme-
nin kuralı, koşulu bu.
önümüzde, bugünlerde çok revaçta
olduğunu söyleyip ısmariadığı tatlı be-
yaz şarapla maden suyu kanşımı hafif
bir içki var. Bardaklan göstenp sözünü
sürdürdü:
- Hem bu içkiyi söyleyip hem de şa-
rabını içerim ama maden suyunu iste-
mem, cf/yemezsın. Istesen de olanaksız
bu artık.
Almanın akıl yürütmesinde pek açık
kapı kalmadı. Hep birlikte kurduğumuz
"yeni" bir ortaklık yok; adamlar taa
1960'tan beri ilmek ilmek ördükleri bir
büyük "anakara ortaklığına" bizi de alı-
yorlar. Üstelik kapıyı o kadar tekmele-
dik, kapının ağzında o kadar inatla diki-
lip bekledik ki, bu saatten sonra "Ge/ı-
rim ama, şu, şu, şu koşullara evet, ama
şuna, şuna, şuna hayır" deme şansımız
da yok.
Demek ki tartışmayı da "siz-biz" ek-
seninde yürutmek anlamsız.
Peki öyleyse, "biz hepimiz" diyerek
yürüyelim:
- Bizhepimiz, şuyaşlı anakaranın çe-
şitli ütkelerine dağılmış yaşıyoruz. Şim-
di Britanya adasınm bir mobil fetefon
fcep telefonu) iletişiminde iyiden iyiye
Tahkim Bir Mahkemeyse
Yargıçlar Kim?
azmanlaşmış Vodafone şirketi, Alman-
ya'nın Mannesmann mobil telefon şir-
ketinidevralmaya çabalıyor. Bunun an-
lamı buradakiMannesmann küçülecek,
epeyemekçiişsizkalacak, Almanya'nın
vergigelirieriazatacak, Vodafoneşirke-
ti AJman cep telefonu kullanıcılanna
kendi koşul ve fiyatlannı dayatacak...
Hiç duraksamadı:
- Senin tenmlehnle söylersek, AJman
BMW otomobiltekeliingiliz Rover'iyut-
tu; Rolls Royce'u gene BMW mi yuta-
cak yoksa Volksvvagen mi yutacak ya-
nşı var. Bunun sonunda Britanya ada-
sında bazı emekçiler işsiz kaiacak, In-
gittere'nin vergigelineridüşecek, BMW
ve VW Ingiltere'deki otomobil alıcılan-
na kendi koşul ve fiyatlannı daha kolay
dayatacak... Farkmda mısın, bu akılyü-
rütme saçma... Sorunu Avrupa çapın-
da düşün. Serbest piyasa ekonomisi
temelinde bütün Avrupa'yı kapsayan
bir hukuk sistemi düşün...
Bir "hukuk sistemi" düşün, öyle mi ?
Bütün Avrupa'yı kapsayan bir hukuk
sistemi düşün!
Haydi düşünelim bakalım...
• • •
Işte bu noktada, tartışma kendiliğin-
den "tahkim"'e geldi.
Tahkime karşı çıkanlar, argümantas-
yonlannın (tanrtlannın) ağıriığını ege-
men bir ulus devletin, ulusal yasalan-
nın üstünlüğü ilkesine dayandınyor;
tahkime boyun eğmenin emperyaliz-
me teslim olmakla bir ve özdeş otdu-
ğunu savunuyorlar.
Tahkimi savunanlar ise, küreselleş-
menin ulaştığı boyutlan sergileyip, bu
çağda ulusal sınıriardan, ulusal ege-
menlikten, ulus-devletten söz etmenin
çağdışılık demek olduğunu vurgulu-
yoriar.
Şimdi.
Avrupa Biriiği'ne katılmak, elbetteu-
lus-devletin egemenlik haklannın ok-
kalı bir bölümünü Avrupa Birliği'ne, o-
nun karar organlarına, Avrupa Parla-
mentosu'na, Avrupa Konseyi'ne dev-
retmek demek. Üstelik gelişme, ulus-
devletin gitgide cılızlaşıp, sonunda Av-
rupa Birleşik Devletlerinin (ABD) bir
eyaletine dönüşmesi yönünde.
Dolayısryla hem AB'ye katılmaktan
yana olup hem ulus-devleti savunmak
mümkün değil. lleride dahadaolanak-
sızlaşacak.
Ama "tahkim"\ Avrupa Birliği üyeli-
ğinin olmazsa olmaz koşulu, Avrupa
Birliği'nin temel ilkesi olarak kavramak
(hele hele kavratmak) da bir yanılgı.
• • •
Neresinden bakarsanız bakın, tah-
kim, çokuluslu şırketlerin yatınm ve
ekonomik etkinliklerinin, ulusal yasalar
yerine, uluslararası bir "hakemler ku-
rulu" tarafından çözülmesi demek.
Uluslararası Hakem Kurulu olarak
kendini kabul ettirmiş (siz "yutturmuş"
diye okuyun) birkaç kurul var. Bir ömek
verelim: ABD'nin önde gelen politika-
cılanndan, ABD başkan danışmanla-
nndan, soğuk savaşın en azgın strate-
jistlerinden Brezinsky böyle bir tah-
kim kurulunun başında.
Düşünmesi bile ürkütücü. Nötron
bombasını, "mallara zarar vermiyor"
diyesavunan, "Yıldız Savaşlan" denen
nükleer intihann siyasal teorisyeni Bre-
zinsky'nin önüne gelecek bir anlaş-
mazlığın, insanlığın yararı gözetilerek
bir çözüme ulaştınlacağını sanmak,
Hrtler'i, Yahudi yetimhanesine müdür
tayin etmekten farklı değil.
• • •
Peki benim Alman arkadaşın öğüdü
ne olacak?
Bana "BütünAvrupa 'yı kapsayan bir
hukuk sistemi düşün" demişti. Tahki-
mi de bu sistemin içine oturtmuştu.
Henüz bütün Avrupa'yı kapsayan bir
hukuk sistemi yok. Şimdilik çokuluslu
şırketlerin hukuku var. Eksenine insa-
nı değil, kâr, daha çok kân alan bir hu-
kuk. Tabii eğer ona gerçekten hukuk
denebilirse...
Ona sordum:
- Tahkim bir mahkemeyse yargıçla-
nkim?
Bu kez duraksadı, sonra güldü:
- Bir içki daha ısmahayayım mı sa-
na ?
POLİTİKA GÜ1MLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kutay'ın Gerçek Yüzü...
Tarihçi Cemal Kutay'tn gerçek yuzünü okurla-
nn isteği üzerine sergilemeyi sürdürüyoruz...
Cemal Kutay, Atatürk devrimlerine hep karşı çık-
mıştır; Halkevleri'ni Moskova'ya bağlı kurum-
lar olarak görmüş, yaşamı boyunca 'gerici-faşist'
bir kimlik sergilemiştir...
Kutay, bu gerçekler karşısında kendini savunur-
ken, olaylan saptınp ilginç bir savunma yöntemi
gelıştiriyor
"Ben Atatürkçüyüm!.. Atatürk'ün iki düşmanı
olmuştur. Birincisi klasik an/amda yobazlar. Ikin-
cisi Atatürk'ü ateist olma noktasına götüren ma-
teryalistler, sosyalistler. Benim ne kadar Atatürk-
çü olduğum ortada..."
Cemal Kutay, sahibi ve sorumlu yazıişleri mü-
dürü olduğu 'MİLLET dergisinın (28 Ağustos
1947) 82. sayısında 'Milli Eğitimde Ilk Darbeler"
başlıklı yazısında "kızıl plan tatbikatının en ye-
ni safhası"nı anlatıyor:
"CHP'nin, Atatürk'ün ve Reşrt Galib'/n büyük
emellehe kurduğu ve kızıl propagandaya karşı
Türk kültürünü en geniş ölçüde müdafaa etmek-
le mükellefolan Halkevleri sekiz sene içınde sayı
itibariyle çoğalmış fakat ruh ve benlik ıtibariyle
mahvolmuştur. 'Halkevi'nı gülünç bir mefhum ve
gülünç bir müessese haline getirmek Moskova
emridir ve iddıa ediyoruz. Bu yolda müsbet veya
menfi yollardan faaliyet gösterenler arasında ya-
pılacak bir inceleme bunlann 'bilerek' mi yoksa
'bilmeyerek' mi bu gayeye çalıştıklannı ispat ede-
cektir.
Bir müddet sonra 'sosyalist' partileri haline gi-
ren ve daha belki de girecek olan faaliyetlerin iç-
yüzü de işte böyledir."
• • •
Dünya 21. yüzyıla girerken 'gerici-faşist kad-
rotar
1
Türkiye'de devlet erkini kuşatmış durumda...
Türk-lslam sentezi modeli 12 Eylül 1980 sonra-
sı Milli Eğitim'den Yargı'ya dek devletin tüm ku-
rumlannda egemen olmuştur...
1950 sonrası Adnan Menderes, TBMM'de sı-
kışınca, nasıl sesleniyordu DP milletvekillerine:
"Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz!"
Köy Enstitüleri ve Halkevleri kapatılırken de kı-
lıf hazırdr.
"Buralan komünistlerin yuvası..."
12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren ve arkadaş-
lan Atatürk'ün kurduğu Türk Tarıh Kurumu ile Türk
Dil Kurumu'nu kapatırken de 'komünistyuvalan-
madan' söz etmiyor muydu?
Evet... Tekrar dönelim Kutay'ın 'MİLLET' dergi-
sinde yazdıklanna:
"Maarif Vekili Saffet Ankan namuslu ve vatan-
perver biradamdı. Bütün ınkılap çocuklan gibi ci-
vanmert idi. Onun bu son hassasından istıfade
edilerek etrafına bilerek 'ajanlar' sürülecekti. Bir
taraftan bu 'komünist ajanlar' vasıtası ile kendi-
sinin iyi niyeti istismar edilecek ve bazı 'mühim'
unsuriar maarif kadrosunun can alacak yerierine
yerieştirilecekti.
Nitekim 'Sabahattin AIP ğlbi bazı zeVat\akıa
Abidin Özmen zamanın hafrftĞn maarifsanSsıha
girmışlerse de bilhassa Saffet Ankan zamanmda
maaşa, rütbeye ve diledikleri gibi faaliyet' sarfe-
decek/eriyertere sokulmuşlardır. Sayın Saffet An-
kan bu tarihlerde muhtelif vesilelerte ikaz da edil-
miştir. Fakat gene etrafını saran 'elemanlann' tel-
kinleri ile olacak şu cevabı vermıştir:
'Bu tayin ettiğim adamlann komünist olduk-
lannı ben de biliyorum. Fakat komünıstlik açlık-
tan, refahsızlıktan gelir. Bunlann karınlan doyar,
maddi ve manevi refaha ererterse komünistJikten
vazgeçerler.'
Zaman, Sayın Ankan'tn bu düşüncesinde isa-
bet edemediğini kuvvetli misallerie ispat etmiştır.
Kızıl plan tefrikamızın bundan sonraki kısmında
buna ait çok kuvvetli misaller bulunacaktır. Esa-
sen bizzat Sayın Ankan bulunduğu mevkiden ko-
layca tetkik edebileceği emniyet teşkilatı dosya-
lanna kısaca bir göz atarsa 'nasıl aldatıldığım'
müşahede buyuracaktır.
'Maarif Vekili' Saffet Ankan 'ın etrafını alan 'ele-
manlar' diğer birAnkan'ın da 'Baha Ankan'/n da
dostluğunu temin etmişlerdir. O vakitler Ceza Iş-
leri Umum Müdürü olan Baha Ankan'ın bu dost-
luğundan açıktan açığa istıfade edilmiş ve kendi-
sine birçok mahpus komünistlerin hal ve şart-
lan etrafında genişietici müzaheretler temin et-
tirilmiştir ki bunun liste ve misallerini de okuyucu-
tanmtza verdiğimizzaman temiz ve vatanperverin-
sanlann bile nasıl istismar edildiklerinin örnek-
lerine şahit olunacaktır.
Fakat, artık şurası şüphe götürmez bir hakikat-
tir ki 'SoT e/eman/ar Milli Eğitim işlennde en ra-
hat at oynatmak fırsatını Hasan Âli Yücel'/n
bakanlığı zamanmda bulmuşlardır."
• • •
194O'lı yıllarda çağcıl yazarianmızı 'komünistlik-
le suçlayan' Cemal Kutay, Nurculan, Nakşileri
koruyup kollamış, 1925'te Şeyh Said önderlığın-
deki dinsel görüntülü Kürt isyanı sonunda batıya
sürülen Said-i Kürdi'ye sahip çıkmıştır...
Cemal Kutay, Hasan Âli Yücel'den Sabahattin
Ali'ye dek her ilericiyi komünistolarakgörüyordu...
Damat Ferit, Sultan Vahdettin. Bolu Mutasar-
rrfı Osman Kadri de Mustafa Kemal'i tıpkı
Batılılar gibi Bolşevik olarak nitelememişler miy-
di?
Kutay 1947'de ne düşünüyorsa, bugün de ay-
nı şeyleri düşünüyor...
hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
iP'nin 5. olağan kongresi
'ABD PKK'ye
K.Irak'ta rol verecek'
ANKARA(Cumhuriyet
Bûrosu)-tşçı Partısi Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
ABD ile yapıldığı ıddıa
edilengizli "Güvenük An-
taşmast" ile ABD'ninTürk
ordusuna Pentagonlaşma-
yı dayattığmı ileri sürer-
ken, "PKK'ye Kuzey I-
rakta rol verihnesi vahim
hatadn-" dedi.
rP'nm 5. Olağan Kong-
resı dün başladı. Perinçek,
AGtT lstanbulzirvesisıra-
sındaTürkiye ve ABD'nin
savunma, güvenlik. enerji,
ekonomik ihşkiler ile terör
ve organize suçlara karşı
stratejik işbırliğı konula-
nnda ikili anlaşmalar im-
zaladığını belirtti. Bu ân-
laşmaların, Türkiye'mn
Kafkaslar, Balkanlar ve
Ortadoğu'da yeni yüküm-
lülükler üstlenmesıni ön-
gördüğünü savunan Penn-
çek. "BunlarTSK'yiRus-
>a. İran, Suri>« ve Çin ile
hassndurumasokabikcek
boyutiar tastyor" dedi. •'