Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•8 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Numaracılar
'Sosyalist" olduklannı
so^lerler, Türkiye'de ve tüm
cünyada emeğin
^azanımlarının bir bir erimesi
terşısında suskun kalırlar.
Fendilerine cuk oturan "entel
Ibcş" nitelemesine kızarlar, bir
'scsyalist" olarak liberalizmi
savjnurlar.
/tatürk dönemini,
Cumhuriyetin kuruluş yıllarını
"levrim"den saymazlar,
crtaçağcılar ile kol kola
SDZjmona "demokratik
rrücadele" veririer.
Cüryanın, bir avuç ulusötesi
şrketin neredeyse
"diktatoryası"na doğru gittiğini
gormezlikten gelirler, ulusal
kjrtuluşun, Türk
a/dmlanmasının ustası olan
Cumhuriyetçi kadroları Hitler
ile, Mussolini ile aynı kefeye
koyarlar.
Soyaçekimdir belki de.
BJyükleri, kendi düşünsel
tutumlannı fikir oynaşlığına
benzer bir terimle
özdeşleştirip kim para verirse
onun borusunu öttüreceklerini
söylememişler miydi zaten?
ISIK KANSU
Almaşık Seattle toplantısı
Dünya Ticaret örgütü (WTO)
Bakanlar Konferansı, bu ayın
sonunda ABD'nin Seattle kentinde
toplanacak. Konferansta,
çokuluslu şirketlerin dünya
egemenliğinin sağlanması için bir
"anlaşmalar turu" gerçekleşecek.
Bu toplantıda alınması öngörülen
kararlara karşı olanlann da elleri
armut toplamayacak elbette.
Dünyanın dört bucağından gelen
ve Çok Taraflı Yatınm Anlaşması
(MAI) Karşıtlan Koalisyonu'ndaki
demokratik kitle örgütlerinin
temsilcileri, WTO toplantısından
15 gün önce Seattle'da olacaklar.
Amaçları, öncelikle WTO
toplantısının yapılmasını
engellemek. Toplantıya giden
süreçte atölye çalışmaları
yapacaklar. WTO Bakanlar
Konferansı, ulus devlete,
egemenliğe, tarıma ya da hizmet
sektörüne ilışkin "sermayenin
sınırsızlaşması" ile ilgili konuları mı
ele alacak, MAI Karşıtlan
Koalisyonu'nun atölye çalışmaları
da, bunların almaşıklarını
tartışacak. Çokuluslu şirketlerin
evrenselleşmesi karşısında
yoksullaşan, hakları elinden alınan
halkların sorunlarına çözüm
arayışlarına yönelecek.
MAI Karşıtı Platform'un Türkiye
temsilcisi Gaye Yılmaz, konuya
ilişkin şu bilgileri verdi bize:
"Çoğunluğu Hindistan'dan gelen
çıftçiler, yoksul köylüler, işsizler 30
Ekim 'de Newyork'tan başlayarak
karavan ile tüm Amerika'yt
dolaşmaya başladılar bile. Eyalet .
eyalet sermayenin
küreselleşmesinin ne anlama
geldiğini, WTO toplantısında
alınacak kararlar sonrası insanlann
yaşamlannın ne hale geleceğini
anlatacaklar. 30 Kasım'da da
Seattle'da, diğergnıplarla
buluşacaklar. 30 Kasım-3 Aralık
tarihleri arasında Seattle'da kitlesel
mitingler düzenlenecek. WTO
toplantısının yapılacağı binanın
insan zinciriyle kuşatılması
planlanıyor. Sokak tiyatrolan
aracılığıyla Seattle kentindekilere
olayın gerçekleri aktanlacak. Tüm
dünyaya da, tek bir dünya
hükümetinin gündemde olduğu,
yurttaşlık yerine şirket
vatandaşlığının öne çıkanlmak
istendiği, tüm yerkürede yaklaşık
bugün 200 şirket söz sahibi ise
önümüzdeki birkaç yıl içinde
bunlann sayılannın azalacağı
duyurulmaya çalışılacak."
Dünya ulusları "küreselleşme"n\n
ne olduğunu çok iyi algıladılar.
Darısı gelişmeleri anlamamakta
ısrarlı ülke yönetıcilerinın başına.
Batı Karadeniz'in doğası
kadar verimli aydın insanlan
Çetin Asma, Şevket Salcı,
Çetin Sefçuk Arslan, Altan
Işık ve Sevgi Salcı, bundan
üç yıi önce bir akşamüstü bir
araya gelmişier, Bartın için ne
yapabileceklerini
konuşuyorlardı. Çetin Selçuk
Arslan, "Kitap fuarı açalım"
deyiverdi. Bu öneri herkesin
hoşuna gitti. Konuyu
dönemin Bartın Belediye
Anadolu'nun TÜYAP'ı
Başkanı Oğuz Pir'e ilettiler.
Kabul etti.
O yıldan başlayarak Bartın
Kitap Fuarı, onlarca yazan,
çizeri, bilim insanını konuk
etti, binlerce kitabı
Bartınlılarla kucaklaştırdı.
Kitap fuarı geleneğinin
sürmesi için canla başta
çalışan Sevgi Salcı,
mektubunda üzüntülerini dile
getiriyor:
"Çeşitfi maddi sıkıntılara
göğüs gererek
gerçekleştirmeye çalıştığımtz
ve büyük özveri gösterilen
bu etkinliğin basında yer
almaması bizim suçumuz mu
bilemiyorum. Çok az sayıda
kişinin omuz verdiği kitap
fuan etkinliğimizin aranan, her
yıl beklenen bir etkinlik
olmasını istiyoruz.
Fuanrnızı 'Anadolu'nun
TÜYAP'ı
1
yapmak
istiyoruz."
Neden olmasın? Sevgi
Salcı'nın biraz burukluk
içerse de bu sıcak, coşkulu
isteğine sanatseverlerden,
kültür insanlanmızdan
mutiaka olumlu yanıt
gelmeli...
Kimin
çıkarı?
Başbakan Bülent
Ecevit'in Rusya
gezisinin odak noktası
"Mavi Akım Projesi"
oldu. Mavi Akım'ın
Türkiye'yi Rusya'ya
bağımlı hale getireceğini
ileri sürenler var. Diğer
yandan, Mavi Akım
bağlanmazsa ülkemizin
Amerika'nın istediği tek
seçenek ile karşı karşıya
kalacağını savlayanlar da
az değil. Eski BOTAŞ
Genel Müdürü Hayrettin
Uzun'a sorduk:
"Mavi Akım tartışmasına
ne diyorsunuz?"
Uzun, yanıtladı:
"Her şeyi bir yana
bırakın, Türkiye'nin
belirlenmiş, planlanmış
bir enerji politikası yok.
Türkiye enerjisini hangi
kaynaklardan
sağlayacak, doğalgazın
yeri ne, nükleer enerjinin
yeh ne, rüzgâr enerjisinin
yerı ne? Bunlar
saptanmış değil.
Bölgesinde çok önemli
bir devlet olan
Türkiye'nin dış politikayla
birlikte yürüteceği bir
enerji politikası yok
açıkçası."
"Peki" dedik, "Kim
yönlendiriyor sizce enerji
politikalarını?"
Uzun, duraksamadan
karşılık verdi:
"Şirket ve kfşi çıkarlan..."
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI YILMAZ ŞJPAL
Emekli Sandıgı'nda
yetim aylığıııııı kesilmesi
Soru: Bir kaza sonucu, ileri derecede bedensel sakat kaldım.
Çalışamayacak durumda ve başkasının da bakımına
muhtaç biri olarak, Emekli Sandığı emeklisi babamın ve-
fatından sonra, bana evli olmadığım için yetim aylığı
bağlandı. Kaza geçirmeden önce, SSK'lı olarak çalış-
maktaydım. Kazadan sonra ayrılmak zorunda kaldım.
Şimdi sigortamı dışarıdan isteğe bağlı olarak yatırmak-
xı \a.tiif tayun. 2000 yıiında SSK'den kadın sigortalı olarak, emek-
li olmaya hak kazanıvorum. Duvduğuma göre Sosyal
Güvenlik Reformu ile sigortadan kendi aylığını alanla-
rın yetim aylıkları kesilecekmiş. Bana sigortadan aylık
bağianırsa, babamdan ve Emekli Sandığf nca bağlanan
yetim a\lığım kesilecek mi veya hangi durumda yetim ay-
lıkları kesilir? " "(E.Ö.)"
YANIT: Kamuoyunda uzun süre tartışılan "Sosyal Güvenlik Ya-
sa Tasarısı", bazı değişildikJerle. 25 Ağustos 1999 günü kabul edil-
miş \e 8 Eylül 1999 günlü Resmi Gazete"de 4447 sayılı yasa olarak
yayımlanmıştır.
Tasanda yer alan, ancak daha sonra tasandan çıkanlan maddeler-
den biri de T.C. Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı alanlarla ilgili mad-
desidir. Tasanda yer alıp sonra tasandan çıkanlan bu maddede:
"Kendisinden aylık bağlanacak olanlann ölümii tarihinde ev-
li bulunmayan kız çocuklarına. Emekli Sandığı'na, Sosyal Sigor-
talar Kurumu'na. Bağ-Kur'a \e 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci
maddesi kapsamında bulunan sandıklara tabi çalışmama veya
bunlardan her ne ad altında olursa olsun aylık almama şartıy-
la. yetim aylığı bağlanır."
Yetim aylığınizın kesileceği konusundaki duyumlannız, tasanda
yer alan bu maddeye dayandınlmıştır. Ancak bu madde tasandan çı-
kanldığı için yûrürlüğe girmemiştir.
T.C. Emekli Sandığı'nda bugün eski uygulama geçerlidir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 75. maddesinde yer
alan ve bugünkü uygulamaya göre:
"Kendisinden aylık bağlanacak olanlann ölümii tarihinde ev-
li bulunmayan kız çocuklarına aylık bağlanır."
E\ li olmayan kız çocuklannın aylıklannın kesilmesini gerektiren
bir koşul, Yasa"nın 92. maddesinde yer almıştır.
"Türk vatandaşlığından çıkanlan, Türk vatandaşlığım bıra-
kan, yabancı memleket uyruğuna girenlerin (Türk vatandaşlı-
ğım muhafaza edenler hariç)" emekli. dul ve yetim aylıklan ke-
silmektedir.
Yetim aylığının kesilmesini gerektiren bir başka koşul da 5434 sa-
yılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 99. maddesinde yer almıştır.
"Emekli, adi malullük, vazife malullüğii, dul veya yetim aylı-
ğı, son hizmet zammı alanlardan. hiçbir şarta bağlı olmaksızın
emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylıklannın
tamamı, bu vazifelere tayinlerini takip eden a\başından itiba-
ren kesilir."
Kısaca, yetim aylığınızın kesilmesi, Türk vatandaşlığından çıkma-
nıza (ya da çıkanlmanıza) ya da T.C. Emekli Sandığı kapsamında
bir göreve atanmanıza ya da evlenmenize bağlıdır.
HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ
HARBİ SEM!H
BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇ!
İCıimpfüarf'nA S-Jerken 1 tı'i-ıtf Jg+Ç
TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 8 Kasım
ILAN
T.C.
KADIKÖY
2. SULHHUKUK
MAHKEMESİ (AHKÂMI ŞAHSİYE)
1999-38 Vesayet
Mahkememizce verilen 5.10.1999 tarih, 1999/38 esas,
1999/609 karar sayılı ilamı ile Istanbul, Kadıköy, Acıbadem,
cilt: 001/06, Sahife: 99, Kütük: 462'de nüfusa kayıtlı Ertuğrul
Arslan vesayet altına alınmış, kendisine eşi Ayşe Arslan vasi
tayin edilmiştir. llan olunur. Basın: 53962
UİMMLER'İN ORTAYA CIKIŞL
1923'TB SU SEC£,ALMA/jyA'DA, HAZİL0*'İN ÖND€
GELEN LİOeRLERİNOBN SİRl OLAN UEINRtCH
HİMMLEŞ. İLJC K£Z TARİH SAHNeSİNE ÇlKri.
ADOLF HİTLEK, NASYONAL SOSYALİST fHMTİ'Yİ
GBÇİRİSİMİN ÜÇÛNCÜ YtUNOA, BAVYEBA'DA
BASKIM DÜZeNLEMİSTİ. AMACI, EYALET YÖfJETİÖ.
' LER.İMİ, ropoyjp/ajter BİRAHAHEDE EL£ ĞEÇİ&P
VÖNETİMİ SAĞLAMAKTf- BUNUN İÇİN YEUİ mjRULAN
YARI ASKBüF'SA" 8i/lLİKLEKİND£N YASARLANIYOeDU.
HIMMLER DE 8UNLAR AJ&SMDAYDt VE O 6£C£tCJ
BASK/MDA YEK ALa. "BlHAHANE gASIÜNt" TU-
TUKEVİNDE SONUÇLANACAICTI AMA,HIMML£R,
LİPERİNİN PİKKATİNİ ÇEKBCEKTf. BU HASTA
RL1ULU APAM, "6eSTAPO"<jeİUJ POÜS)
•NUN LİPERLİĞ/NE APAYPI..
İLAN
T.C.
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ (AHKÂMI ŞAHSİYE)
1998'642 Vesayet
Mahkememizce verilen 5.10.1999 tarih, 1998/642 esas, 1999/606
karar sayılı ilamı ile Istanbul, Kadıköy, Erenköy, Cilt: 007 22, Sahi-
fe: 88, Kütük: 1888'de nüfusa kayıtlı Kemalettin Inanç vesayet altına
alınmış, kendisine Istanbul Barosu avukatlanndan Av. Hacer Çekiç
vasi tayin edilmiştir.
llan olunur. 19.10.1999
Basın: 53960
İLAN
T.C.
KAYSERİ
4. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN İLAN METNİ
EsasNo: 1999 266
Davacı Perihan Yücel ve Derya Yücel vekilleri ta-
rafindan, davalılar; Etem Erdoğan, Mehmet Akif Er-
doğan ve Kadir Aslan aleyhine açılan tapu iptali ve
tescil davası ara karan uyannca:
Davalılardan Mehmet Akif Erdoğan'ın yapılan
adli ve idari tahkikatlarda tebliğe yarar açık adresı-
nin tespit edılememesinden dolayı adına ilanen teb-
liğ yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre davalı
Mehmet Akif Erdoğan'ın duruşma günü olan
22.11.1999 günü saat 9.10'da mahkeme duruşma sa-
lonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille
temsil ettirmesi, aksi takdirde davanın yokluğunda
devam edip buna göre karar verileceği hususu tebliğ
yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 21.10.1999
Basın: 53212
SİİRT KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997 6
Davacı Emin Yolbaş tarafından davalılar Ömer Tekin vs. aleyhine
mahkememize açmış olduğu Sıırt Bostancık köyü 325 parsel sayılı ta-
şınmazın tespitine ıtiraz davasıntn yapılan açık yargılaması sonunda;
05.10.1999 tarih 1997 6 esas 1999/8 sayılı karan ile HUMK.nun
409''5 maddesi gereğince davanın Açılmamış Sayılmasma karar veril-
miştir.
Dahili davalılardan adresı meçhul Sadık oğlu 1941 dogumlu Bedri
Kurt'a yukanda özeti yazılı karann tebliğ yerine geçmek üzere ilan olu-
nur. Basın: 50495
ÇUBUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1999-277
Mahkememizde davacı Pembe Avcı tarafından da\alı H. tbrahim Av-
cı aleyhine açılan boşanma davası nedenıyle;
Kırşehir merkez Ulupmar köyü nüf. kayıtlı Garip ve Tenzıle'den ol-
ma 1967 d.Iu davalı Halil Ibrahim Avcı'nın tüm aramalara rağmen bu-
lunamadığından duruşma gününün 29.12.1999 günü saat 9.30'da Çu-
buk Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacağı ilanen tebliğ olunur.
2.11.1999 Basın: 53947
GÖRÜŞ
DüRSUN ATILGAN
Almanya ADD Genel Başkanı
21 Ekim
Ekim ayı sözkonusu olunca akla gelen ilk
önemli gün, Türk Aydınlanma Devrimi'nın baş-
langıcı olarak da bildiğimiz, Cumhuriyetimizin
kuruluş tarihi olan 29 Ekim'dir. Bu tarihten ıtiba-
ren, Türk ulusunun bireyleri kula kulluk etme ye-
rine kendi aklını kullanmaya, demokrasiye gi-
den özgürlük yolunun açılmasıyla da insan ol-
manın ve değer bulmanın farkına varmaya baş-
lamıştır.
31 Ocak 1990'da Prof. Dr. Muammer Aksoy.
6 Ekim 1990'da Prof. Dr. Bahriye Üçok, 24 Ocak
1993'te Doç. Dr. Uğur Mumcu ve 21 Ekim
1999'da Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı... Laik,
demokratik, özgürlükçü hukuk devletine sahip
çıkan aydınlarımız birer birer katledilmişlerdir.
Bu dört aydınlanmacımızın ortak özellikleri var-
dı: Dördü de Atatürkçü bilim adamıydı, dördü de
ADD üyesiydi ve dördü de Cumhuriyet gazete-
si yazarıydı.
Az çok TV izleyen, gazete okuyan, radyo din-
leyen herkes bilir ki, biz AADD olarak, devleti-
mizin tekliğine, Ulusal Ant ile sınırları çizilmiş
olan ülkemizin tümlüğüne ve ulusumuzun birli-
ğine sahip çıkan ve savunan bir kuruluşuz, Ata-
türk devrim ve ılkelerini toplumuza anlatan, an-
lattıran bir kuruluş. Ne zaman Türkiye, Atatürk
Türkler Avrupa medya kuruluşlarının ya da siya-
setçılerınin naksız saldırısına uğrasa, o zaman
demokratik düzeyde bu değerlerımizi savunma-
yı bir görev bildik ve de bilecegiz. Çünkü, biz Ak-
soy, Uçok, Mumcu ve Kışlalı gibi Atatürkçü ay-
dınları örnek aldık kendimize. Onlar, ne ülkemi-
zi, nedevletimizı nede ulusumuzu yabancı med-
yaya karşı küçük düşürmeye kalkmışlar, ne de
bazı yabancı siyasetçilerin haksız eleştirilerini
karşılıksız bırakmışlardır.
Kendileri, haksızlık ve hatta bir zamanlar işken-
ce görmelerine karşın ülkelerinde kalmayı ve sa-
vaşımlarını orada vermeyi tercih etmişlerdir. Hü-
kümetlerin yaptığı yanlışları eleştirmede ise as-
la duraksamamışlardır.
Bu olağanüstü değerli aydınlanmızın hiçbiri-
nin de katilleri henüz bulunamadı. Niçin? Soru-
yoruz yöneticilere: Devletine sahip çıkanların ka-
tilleri neden bulunamıyor?
Bir gazete tutuyor, Gümüşhane Barosu Baş-
kanı Ali Günday' hedef gösteriyor ve Adana'dan
gelen bir molla-zorba, başkanı katlediyor. Aynı
gazete Ahmet Taner Kışlalı'yı açıkça "28 Şubat-
çı zorba Kemalist gemi azıya aldı" diyerek hedef
gösteriyor ve o da katlediliyor.
Bu ne biçim basın özgürlüğüdür? Cumhuriyet
karşrtı, laiklik karşıtı, demokrasi karşıtı, bilimsel
öğretim karşıtı zorbacı mollalara hedef göster-
me özgürlüğü nasıl verilebilir? Bunlar bilinirken
de katiller nasıl yakalanamaz? Bu soruları sor-
mak da, yanıt istemek de bizim hakkımızdır.
Kuran kurslarındaki çocuklara ettirilen şu ye-
mini bir kez daha anımsatalım:
"Ben MuhammedMüslüman ümmetindenim.
Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiş-
tir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa
adayacağıma; Türkiye'yi bir din ve şeriat devle-
ti haline getirmek için mücadele edeceğime; Ke-
mal Paşa zamanında çıkanlan dinsiz kanunların
tatbikini önleyeceğime; kısa zamanda ümmet
esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için
devlet idaresinde söz sahibi olacak mevkilere
gelmek için çalışacağıma dinim, Allahım ve bü-
tün mukaddesatım üzerine yemin ederim."
Cumhuriyetimizin 75. yıl kutlamalarında Anıt-
kabır'e uçaktan bomba atmak üzere Türkiye'ye
gidenler Âfgan kafalı molii tipli yobazlardır. Tür-
kiye'de sekiz yıllık zorunlu öğretim yasasına kar-
şı Almanya'da yürüyüş yapanlar da mollatipli yo-
bazlardır, ki bunların çocukları Almanya'da en az
18 yaşına kadar öğrenim görmek zorundadırlar.
Türkiye'yi ilkçağ toplumunun karanlığına it-
mek istiyoriar. Iran'da, Afganistan'da, Cezayir'de
olduğu gibi... Kadınlanmızın, yani analarımızın,
kızkardeşlerimizin, eşlerimizin, kız çocuklarımı-
zın insan yerine konulmadığı ülkelere benzetmek
istiyoriar.
Ey yöneticiler! Kimler yetiştirdi ve yetiştiriyor
bu "Talibanlan?" Ne zamandan beri? Hangi si-
yasetçiler? Bilmiyor musunuz?..
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2SOLDAN
SAĞA:
1/ Tüysü yap- '
raklı ve keskın 2
kokulu bir süs
bıtkısı. 2/ Lı- 3
monluk...
Oyunda kazanı-
lan her partı. 3/
Praseodim ele-
mentının sımge-
sı... Gebeliğı ön-
lemek içm döl-
yatağı ıçine ko-
nan sarmal bi-
çıminde araç. 4/ Süs ta-
şı olarak kullanılan mor
renkte bir tür kuvars. 5/
Şenliklerde caddelere
kurulan süslü kemer...
Gelecek. 6/ Haberci...
Eski Mısır'da tannların
kralı sayılan tanrı. II _
Coşkun, esinle dolu...
Nazilerın politikasında
Germen ırkından kim-
selere yakıştmlan ad. 8/ 9
Ender, seyrek... Takım-
lar grubu, küme... Yeni Zelanda'nın plaka işaretı. 9/ Bir
müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğinı gös-
teren aygıt.
YUKÂRIDAN AŞAĞIYA:
1/ Türlü ışlerde kullanılan, esnek çelikten yapıhnış sap-
lı araç. 2/ Şifalı sulardan yararlanma işleri. 3/ Şarkı, tür-
kü... Borsada kesin vadeli değerlerin kuru ile primlı de-
ğerlerin kuru arasındaki fark. 4/ Türk müziğinde bir ma-
kam... Iskoç erkeklerinın giydıği kısa eteklik. 5/ Metal
saplama... Pasak. 6/ Metin Toker tarafından yayımlan-
mış haftalık haber dergisı... Çin ve Japonya'da oynanan
bir strateji oyunu. II Kiremit yenne kullanılan ya da ki-
remitlenn altına yerleştirilen ince tahta. 8/ Ostü kapalı
olarak anlatma... Gemilerde yük kaldırmada kullanılan
tek dillı makara. 9/ Dağcılık.