Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP yöneticileri deprem bölgesindeki sorunlan belirleyerek hükümeti depremzedelerle ilgilenmeye çağırdı
78 gün geçti, eksflder bittnedil^ Çadırlann büyük bölümü
kış koşullanna uygun değil.
i^ 78. günde sular akmıyor.
l^ Prefabrike konutlann
büyük bölümü
tamamlanmamış.
i^ Atılma korkusu ve baskı
altındaki çadırkentliler
sorunlannı dile
getiremiyorlar.
ANKARA (CurahurhetBüro-
su) - CHP, depremin üzerinden
78 gün geçmesine lcarşın çadır-
kentlerdeki eksikliklerin hâlâ gı-
derilemediğine dikkat çekti. Ça-
dırlann yansından fazlasının kış
koşullanna uygun olmadığını
saptayan CHP yöneticileri. "tan-
tanalı törenler"le teslım edilen
prefabrike konutların büyük bö-
lümünün bitmediğmi açıkladılar.
Depremzedelerin *"atılma korku-
su ve baslu" nedeniyle şikâyetle-
rinı dile getinnekten kaçındıkla-
nnı kaydeden CHP vöneticileri.
hükümeti bir kez daha deprem
bölgesiyle "gercekten" ilgilen-
mevecağırdı.
CHP Genel Sekreter Yardım-
cıları Bekir Yurdagül \e Yiğit
Gülöksüz dün genel merkezde
birbasm toplantısı düzenleyerek,
öncekı gün gittikleri Sakarya'da
>aptıkları toplantılar ve ziyaret-
ler sonucu edindikleri izlenim ve
saptamaları açıkladılar. Deprem
bölgesindeki sorunlann giderek
azalmak yerıne arttığmı ve ağır-
laştığını belırten Yurdagül. Sa-
karya'daki toplantının ardından
gerçekleştırdiklerı zıyaretlerin-
de. yurttaşlarm devletin kurum-
lanna, ülkeyi yönetenlere güven-
lerini tamamen yitirdiklerinı ve
küskünlüklennin doruk noktaya
ulaştığını gözlemlediklerini an-
lattı. Yurdagül şu saptamalan ak-
tardı:
- Çadırkentlerdekı mevcut ça-
dırlann yansından fazlası kış ko-
şuilarına uygun değildır. Soguk
ve yağmurdan etkilenmektedir,
altyapı eksiklikleri hâlâ giderile-
memiştir.
- Depremın 78. gününde sular
akmamaktadır.
- Egitim yeni yeni kurulmaya
çalışılan çadırlarda eksik öğren-
cilerle sürdüriilmektedir.
- Tantanalı törenlerle teslim
edildiği açıklanan prefabrike ko-
nutlann büyük bölümünün yapı-
Çadırkentte kış korkusuMUTLU SERELİ
SAKARYA - 17 Ağustos depremi 45
saniyede on binlerce insanı yaşamdan
çalarken geride de tanımlanamaz acılar
bıraktı. Aradan geçen 2 ay 18 gûnlük
zaman içinde her gün yeni bir söz veril-
di depremzedelere..."Yaralarınızı sara-
cağH" denildi, "Sizleri unurmayacağız"
denildi. Ama pek çoğu sözlerde kaldı.
Tabanı olmayan. 2 kişinin zor sığacağı
çadırlara 6 kişiyi yerleştirince "sorun
çözüktö". "başlannısokacakbiryerbu-
lundu" sanıldı. Oysa çadırkentler, önü-
müzdeki kış mevsiminin ikiye katlaya-
cağı yeni sorunlara gebe.
CHP Genel Başkanı AftanOymen ve
MYK üyeleri, önceki gün sivil toplum
örgütü temsilcileriyle bir araya gelmek
amacıyla gittikleri Sakarya'da Emirdağ
çadırkentini ziyaret etti.
Göstermelik törenler
Altan Öymen'e sorunlan anlatan Sa-
karya Barosu Başkanı Bedri Erkul, ge-
rekJi yasal düzenlemelerin hiçbırinin ya-
pılmaması nedeniyle hükümeti eleştıri-
yor, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
tarafmdan dağıtılan prefabrike konutlar
için düzenlenen teslim törenlerinin gös-
termelik olduğunu vurguluyor ve söyle
devam ediyor:
"Önde 5 tanesi tamamlanmışsa, ar-
kadaki 190 tanesi tamamlanmamış. In-
sanlar seslerini çıkaramıyoriar. Çünkü
,!$üiâyet ederlerse hak sahipliğin4n elie-
TİiKten atınacagındon endişe ediyorfaı:"
.Sakarya Ortopedik Özürlüler Sosyal
Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği
Başkanı Sadettin Yılmaz da. belki de
bugüne kadar pek çok kişinin gözardı et-
tiği bir gerçeğe dikkat çekiyor:
"Depremin başından bu yana btderi
hk; bir resmi kurum ve kurutuş arayıp
sormadı. Özürlüler olarak en mağdur
olan kişiier bizieriz ve yalntz bırakılma-
nıayı ditiyoruz."
Kent merkezinde yaşamm büyük öl-
çüde normale döndüğü, işyerlerinin
açıldığı, sağlam kaian binalara insania-
nn yeniden yerleşmeye başladıklan göz-
leniyor.
Atatürk Bulvarı boyunca yürüyünce,
tüm "normale dönmüş" görüntüsüne
karşm derin izleriyle karşılaşıhyor dep-
remin. Kimi binalann duvarlan çatla-
mış. kimisinin çatısı çökmüş. Yer yer de
dümdüz olmuş "binalar" görünüyor.
Kimilerinin enkazı kaldınlmış, kimile-
rininkine ise hiç dokunulmamış.
Enkaz kaldirma çalışmalannın ancak
yansının tamamlandığını, enkaz kaldır-
ma için hâlâ hiç girilmeyen mahaileler
olduğunu öğreniyoruz.
Yıkılmış binaya
'az hasarir raporu
Yıkılmış, dümdüz olmuş bir binaya
"azhasariı raporu" v erilmiş. Yol kenar-
larmdaki elektrik direklerinin bir bölü-
münün yana yattığı. ancak devrilmesini
engellemek için önlem alınmaması dik-
kat çekiyor...
Topladığı enkazın demirlerini arka-
sından döke döke caddenfn ortasmdan
geçen kamyonlar doğal birgörüntü oluş-
turuyor. Kimse de dönüp bakmıyor.
CHP yöneticileri, kentin birkaç kilo-
metre dışındaki Emirdağ çadırkentini
ziyaret ediyor...
Bir renk cümbüşü içinde çadırkent.
D
epremin üzerinden geçen 2 ay 18 günlük zaman içinde her gün yeni bir söz verildi
depremzedelere..."Yaralannızı saracağız" denildi, "Sizleri unutmayacağız" denildi. Ama
pek çoğu sözlerde kaldı. Tabanı olmayan, 2 kişinin zor sığacağı çadırlara 6 kişiyi
yerleştirince "sorun çözüldü", "başlarını sokacak bir yer bulundu" sanıldı. Oysa çadırkentler,
önümüzdeki kış mevsiminin ikiye katlayacağı yeni sorunlara gebe.
tarhğı var. Çadırkentin bir başmda. bir
de sonunda iki büyük "tetevizyon çadı-
n" var. Çadırkentin "kahvehane-
s"ymiş. Bu nedenle yalnızca erkekler
gidiyormuş, kadınlar ve çocuklar gire-
miyorlarmış. "Bu yüzden relevizyona
hasret kaldık" yakınmalan duyuluyor
kadın ve çocuklardan.
tki çadmn içine girip bakıyoruz. Ne
rastlantı ki, ikisinde de aynı kanalda ay-
nı filmi izliyorinsanlar: BırOrhanGen-
cebay filmini...
Çadırkentliler, soğuktan ve özellikle
de geceleri çok üşüdüklennden yakını-
yorlar. Battaniye yeterli değilmiş. Yar-
dım dağıtımı için geldiklerinde herkesin
üşüştüğünü. bu sırada tatsız olaylar ya-
şandığını, tartışma çıktığını anlatıyor-
lar. 8 yaşındaki Sinem, yaşından bek-
lenmeyen bir olgunlukla yaşadıklannı
anlatırken bir öneride bulunuyor:
"ÖzelHkle çocuklar içiıı bir şeyler g&-
rirdikkri zaman, kamyonun olduğu ye-
re çağırmamalan lazım. O zaman biz
birbirimizi eziyoruz. arada sıkışıyoruz.
Tek tek çadırlara gelip Burada çocuk
var mı' diye sorsalar oimaz mı?"
Soguğa çözüm olsun diye katalitik so-
ba gönderilmiş çadırlara. Depremden
kurtulan bir anne ve minik bebeği, çadır-
kente katalitik sobadan çıkan gaz sonu-
cu zehirlenip yasamlannı yitirrnişler.
"Babası burada sabaha kadar ağladı"
diye anlattılar. Ondan sonra gecede bır-
iki saatten fazla yakamaz oimuşlar
katalitikleri. Bazılannda o da yok tabii.
Bir de, aydınlatma için kuüanılan yine
tüplü lüks lambasından bir çadır yan-
mış. Neyse ki içindeki yıırttaşlara bir
şey olmamış. Bunlara bir çözüm bulun-
masını istiyorlar. Sakarya Emirdağ
çadırkentinde depremzedeler ürkek,
çekingen ve yalnız. Geçmiş acılan
kamksamışlar artık. ICaybettikleri
yakmlanndan, kaybettiklerinin sayısmı
bile sıradan bir şeymiş gibi anlatıyorlar.
Ancak yeni acılar istemiyorlar...
Beyaz-konik olanlar. tanıdık Kızılay ça-
dırlan: açıkh-koyulu yeşil ve büyük ça-
dırlar TSK'nin: Türk Kadınlar Birliği
ve Cumhuriyet Kadınian Demeği'nin
mavili beyazlı çadırian ve başka özel
gruplann irili ufaklı çadırlannı görüyo-
ruz.
Geniş bir cadde ile ortadan ikiye ay-
nlan çadırkent 11 mahalleden oluşuyor.
Her mahallenin ayn bir muhtan ve muh-
mı tamamlanmamışrır.
- Çadırkentlerde oturan dep-
remzedeler atılma korkusu ve
baskıyla sorunlannı dile getir-
mekten korkmaktadırlar.
- Depremden en çok etkilenen
esnafa sorunlannm çözümü doğ-
rultusunda destek olunmadığı gi-
bı, esnaf kendi haline bırakılmış
durumdadır.
- Enkaz kaldırma işini yapan
müteahhitlerin binalann temeli-
ni kaldırmadıklan tespit edildi.
Bu daha sonra yeni bir iha-
leyi ve harcamayı beraberin-
de getirecek önemli bir ih-
maldir.
Yurdagül. depremzedele-
rin Erzincan depremi sonra-
sı çıkanlan yasa benzeri özel
bir afet yasası çıkanlması,
Adapazan'nın büyükşehiri-
lan edilmesi ve eğitimin bir
an önce normalleştirilebil-
mesi için okullann onanl-
masını ıstediklerini aktardı.
Esnaförgütlerinin görüşleri-
nin alınmasını istediklerini
belirten Yurdagül, bölgede-
ki özelleştirme kapsamında-
ki kamu işletmelerinin özel-
leştirme kapsamından çıka-
rılması ve en kısa sürede
üretime geçmeleri için ön-
lem alınmasını bekledikle-
rini anlattı. Yurdagül. fon-
lardaki birikimlerin faızle-
riyle birlikte en kısa sürede
sahıplerine venlmesi gerek-
tiğini vurgularken "Kalıa
konutlar için daha fazla za-
man yitirilmeden varsa Ha-
zine arazisi. olmuyorsa ka-
mulaştırma >r>lu\la arsa te-
min edilmeli" diye konuştu.
Bekir Yurdagül, kamu çalı-
şanlannın bölgede kalmala-
nnın özendirilmesi gerektı-
ğıni kaydederken, 50 milyon
lira olan deprem taz-
minatının da arttırılmasını
ıstedi.
70 milyon dolar
Deprem
bölgesine
yeni
kaynak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Vfehmet Keçeciler, deprem
bölgesinde kullanılmak üze-
re Katar. Umman ve Bah-
reyn'den 400 milyon dolar.
Islam Kalkınma Banka-
sı"ndan (tKB) 300 milyon
dolar kaynak saglandığını
bildirdi.
Keçeciler, Körfez ülkele-
rine yaptığı ziyaret ile ilgili
dün Başbakanlık'ta bir açık-
lama >aptı. Açıklamada,
Katar. Umman ve Bahreyn
yetkilileriyle yapılan görüş-
melerin ardından 400 mil-
yon dolarlık bir fonun dep-
rem bölgesinde kullanılmak
üzere Türkiye'ye venlmesi
konusuna işlerlik kazandınl-
masında anlaşma sağlandı-
ğı kaydedildi.
Fon ile ilgili görüşmeler
vapmak amacıyla kasım
ayında bir heyetin Türki-
ye'ye geleceğıni belirten
Keçeciler. tKB'nin deprem
nedeniyle Türkiye'ye ver-
meyi planladığı 300 milyon
dolarlık kredi için de çalış-
malann sürdürüldüğünü
söyledi.
Devlet Bakanı Hasan Ge-
mici de, yaptığı yazılı açık-
lamada, bugüne kadar dep-
rem bölgesine Sosyal Yar-
dımlaşmayı ve Dayanışmayı
Teşvik Fonu'ndan toplam 4
trilyon 193 milyar 150 mil-
yon lira gönderildiğini bil-
dirdi.
Basın Hizmet
Ödülleri veriliyor
Haber Merkezi - Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nin 26
yıl başkanlığmı yapan
Burhan Felek bugün
ölümünün 17. yılında
cemiyet merkezinde adını
taşıyan salonda anılacak.
Saat 17.00'de başlayacak
geleneksel anma
toplantısında meslekte 50
yılını doldurmuş ve 70
yaşına ulaşmış cemiyet
üyelerinden Cüne>t
Arcayürek. Semih Bafcıoğlu.
Yılmaz Çetiner, Ali İhsan
Göğüş, Ara Güler, Ayhan
Hünalp, Bedri Koraman' a
Burhan Felek Basın Hizmet
Ödülü sunulacak. 1997 yılı
ödüllerine hak kazanmış olan
Turhan Gürkan, Nurerrin
Varol ve Zeki Metiner de
ödüllerini aynı törende
alacaklar.
Toplantıda Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti Başkan
Yardımcısı Orhan Erinç
"Burhan Felek'li Yülar"
konulu bir konuşma yapacak.
Sabahsaat 11.00'dede
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Yönetım Kurulu
Burhan Felek'in
Karacaahmet
Mezarlığf ndaki kabrini
ziyaret ederek saygı
duruşunda bulunacak ve
çelenk koyacak.
İnönü, politikacılann hedeflerinden asla vazgeçmediklerini vurguladı
6
Eskiler son dönemini yaşıyor'
İstanbul Haber Servisi -
Feshedilen SHP'nin eski
genel başkanı ve Türkiye
Bilimler Akademisi
(TÜBA) üyesi Prof. Dr.
Erdal İnönü. partilerdeki
eski ve başarısız liderlerin
son dönemlerini yaşadığını
söyledi.
İstanbul Üniversitesi (1Ü)
tarafmdan düzenlenen
Aydmlanma Eğitimi
Söyleşileri'nin ılkine konuk
olan İnönü, Atatürk" ün
eşsiz bir sıyaset adamı
olduğunu belirterek
demokrasilerde
siyasetçilerin, Atatürk gibı.
yaptıklannın doğruluğunu
halka iyi anlatabilme
özelliğine sahip olmalan
gerektiğini kaydetti. inönü,
söyleşiyi izleyen
öğrencilere Söylev'i iyı
okumalannı önerdi. Büyük
bilim adamlan ve
siyasetçilerin hedeflerinden
asla vazgeçmediklerini
vurgulayan İnönü, siyasetçi
ve bilim adamında akıl,
sezgi ve irade gücü olması
gerektiğini belirtti.
'Sosyal gerçeklik
lyl kavranmalı'
Başanlı siyasetçinin bilim
adamlannın görüşlerinden;
sosyal ve siyasal bilimler
ile özellikle iktisat
biliminden yararlandığını
vurgulayan İnönü, siyasette
başan için sosyal
gerçekliğin iyi kavranması,
halkla iyi iletışim
kurulması, eleştirel bakış
sahibi olunması gerektiğini
söyledi.
inönü, öğrencilerin sorulan
üzerine Türkiye'deki
sorunlann demokrasi
içinde çözüleceğinden
umutlu olduğunu,
partilerdeki başarısız
liderlerin yavaş yavaş
tabanın baskısıyla
değiştirilmeye
başladığını söyledi.
tnönü"ye 1Ü adına bir
teşekkür plaketi verildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Anlaşılmaz Işler
Yargıtay Başsavcısı Sayın Vural Savaş'ın ge-
çen haftayaptığı ve baştaTBMM olmak üzere, de-
ğişik çevrelerden son derece sert tepkilere neden
olduğu basın toplantısının metnini. günlerdir oku-
yorum. Ve bazı şeyleri anlamaya çalışıyorum.
"Dört sayfalık metnin nesını günlerdir okuyor-
sun?", diye sormayın. Defalarca okudum ve bu ka-
dar kızılmasının nedenini bulmak istedim. Hâtta
önce, Anadolu Ajansı'nın geçtiği metinde bir şey
bulamayınca, internet'tekımetni istettim veonu da
defalarca gözden geçirdim. Ve bunca tepkinın ne-
denini anlamadım.
Aslında Sayın Savaş; açtığı her davada haklı
gördüğüm bir savcı otmadığı gibi, kimi davalarda-
ki tutumundan hiç de hoşlanmamıştım. Yani, hiç-
bir kişisel sempatim yok. Ama doğrusunu isterse-
niz, bu basın toplantısında kızacak hiçbir şey bu-
lamadım. Hele hele TBMM'nın genel kurulunda bu
konuda yapılan eleştiriler karşısında, şaşkınlığa
düşmekten kendimi kurtaramadım.
Daha birkaç ay önce; bir başka yüksek adalet
insanımızın, Yargıtay Başkanı Sayın Sami Sel-
çuk'un yaptığı ve yenilir yutulur cinsten olmayan
veelbetteTBMM'yidebağlayaneleştirilerini^müt-
hiş bir "demokratlık ölçüsü olarak", değerlendiren
ve alkışlayan siyasetçilerimizin bu tutumunu anla-
mak mümkün değil.
Doğrusunu isterseniz, Sayın Savaş'ın bazı
tutumlarından hoşlanmamama karşm; Sayın Sel-
çuk'a, bir hukukçu olarak daha çok sempatim var-
dı. Fakat son konuşması karşısında, hem şaşırmış
ve hem de üzülmüştüm. Ama "Işte cumhurbaşka-
nı olacakadam..." gibi, "Demokrasi dersı verdi..."
gibi, abartılmış övgüleri okuyunca, üzüntüm kızgın-
lığa dönüşmüştü. Ve "Acaba birileri mi konuştur-
du?.." diye düşünmüştüm.
Sayın Savaş, yaptığı basın toplantısında, TBMM
ile ilgili birkaç hususa değiniyor. Bunlardan birin-
de, "Büyük Millet Meclisi'mizde temsil adaleti sağ-
lanmalı, büyük şehirlerimızde örneğin İstanbul,
Ankara Izmir, Bursa ve Adana'da yaşayan yurt-
taşlanmız ikinci sınıf olmaktan kurtarılmalıdır.
Doğu 'daki küçük illerimızde yaşayan vatandaş-
lanmızın kullandığı 1 oy, bugün büyük şehiherimiz-
de yaşayan vatandaşlanmızın 3 oyuna eşit tutulu-
yor. Gelecek seçimde bu fark daha da artacak. Bu
farklılığın HADEP ve Fazılet tipi partilerin haketti-
ğinden daha çok milletvekili çıkarmasına yaradığı
ve yarayacağı gözden uzak tutulmamalıdır..." di-
yor.
HADEP ve Fazilet'ın büyük kentlerde de oy ala-
bileceğinı düşünmeme karşın; şu andaki durumun,
demokrasınin temel ilkesi olan "eşit oy" ilkesine
aykırı olduğu, açık değil mı? Gerçekten, demok-
raside herkesin "tek oyu 'Vardır ve tüm oylar, "eşit
ağırlıklı"d\r.
Bu sorunu pratik olarak çözmek de mümkündür.
Önce, tüm Türkiye'de bir milletvekili seçmek için
gerekli olan oy sayısı hesaplanır. Sonra da, seçim
bölgeleri buna göre belirlenir. Nasıl büyük kentle-
rimiz birkaç seçim bölgesine ayrılıyorsa, küçük
kentlerimizden de birkaçı bir araya getroletek sş-,
çim bölgeleri düzenlenebılir. Kaldt ki Jürkiye'njn*
tüm kentlerinde, en az bir milletvekili seçilebilecek
kadar seçmen vardır. Dengesızlik, bir milletvekili
üzerine yapılan "eklemelerden", doğmaktadır.
Sayın Savaş'ın siyasetçilen hedef alan diğersöz-
leri şöyle:
"Politikacılanmızın, insan haklan derneklerinin,
bazı yazahar ve parti liderlerinin (düşünce özgür-
lüğünü sağlamaya çalışıyoruz) bahanesiyle irtica
ve süreklılik kazanan bölücü eylemler açık ve so-
mut tehlike oluşturmaya devam ederken; (ülke bü-
tünlüğünü hedef alan yazılan ve sözlü propagan-
dayı), (halkı ırk, din, mezhep veya bölge farkı gö-
zeterek, kin ve düşmanlığa tahrikı) suç olmaktan
çıkarmaya, 312. maddeyi değiştirmeye ve kaldır-
maya çalışmaya, başörtüsü eylemlerini kışkırtma-
ya devam edeceklerini ve böylece her zaman yap-
tıklan gibiyangına körükle gideceklerini de biliyo-
rum..."
Bu paragraftaki tüm düşüncelere katılmam el-
bette mümkün değil. Ama abartılmış bir biçimde
tepki duymanın ne gereği var? Kaldı ki, Sayın Sel-
çuk'un çok daha sert eleştirilerini alkışlarla karşı-
layan kimi siyasetçilerimizin, bu görüşlerden "alın-
malannı", doğrusu çok garipsedim. Neyzen Tev-
fik'in bu gibi durumlar için bir dörtlüğü vardır ama
"yanlış anlaşılabilirim" diye yazmıyorum.
Bilirsıniz, TBMM'ye "foz kondurmamaya" çalı-
şırım. Çünkü beğensek de beğenmesek de bu
Meclis, Türk halkının "iradesının gerçekleştıği" bir
mekândır ve TBMM'ye yapılan saygısızlığı, ulusa
yapılan bir saygısızlık olarak değerlendiririm.
Fakat TBMM'yi "eleştirilemez" bir kurum olarak
değerlendirmek, hem Cumhuriyet'e zarar verir ve
hem de demokrasıye. Kaldı kı, Meclisimiz son dö-
nemlerde, hiç de iyi bir sınav verememektedir. Ne
Susurluk konusunda, ne Turban otelleri konusun-
da gerekli refleksı gösterememiştir. Şu Merve Ka-
vakçı sorununda bile, düpedüz şaşkınhk içinde-
dir. Şimdi, "Aman Meclisyıpranmasın"diye, bun-
ları görmezden mi geleceğiz? Bunlan si- neye mi
çekeceğiz?..
Bu işleri gerçekten anlamıyorum. Ve sonunda,
karşı çıkmamız gereken ınsanları savunmak, des-
teklememiz gereken insanları eleştırmek zorunda
kalıyoruz.
Garip bir ülkede yaşıyoruz.
2000yılının otomobilleri
2000'li yıllann otomobilleri, otoseverlerin
beğenisine sunuluyor. Bu yıl 7'ncisi düzenlenen
L luslararası Otomobil Fuan Auto Show '99
CNR Fuar Merkezi'nde bugün başlıyor. Toplam
60 bin metrekarelik 4 salonda gerçekleşecek
fuarda milenyumun 100'ü aşkın yeni modcli
sergilenecek. Sergiknecek modeller arasında
BMW Z18, X5 ve 3 serisi Touring, 3 kapılı Sport
Trend Mercedes CL 600, CLK 55 AIVIG,
Formula T yanş aracı. Opel Astra Coupe,
Porsche 911 Turbo ve Peugeot 607 yer alıyor.
Auto Sho>\ '99,14 Kasım'a kadar gezüebilecek.