Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1999 PERŞEMBE
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr
Ilçe Yöneticileri Sürgün Olursa...
Prof. Dr. Tahsİn TOKMANOGLU
• lkmemunvetımıbırorrnanmuhen-
I
dısı olarak Kars'ın bır ılçeiinde \ap-
tim Orman Fakultesı'nıbursluola-
rak okumuş \e 8 \ıllık bır zorunlu
hızmetyüklenmıştım Fakulteyıbı-
tınnce de kars'a atandım Gıttığım
ılçede ılk ış olarak ka>makamı, hâkımlen
\e savcıyı zıyaret ettım llçenın obur >o-
netıcılen) le de tanıştıktan sonra gorev ıme
başladım Özellıkle savcı çok sempatık ve
konuşkan bır kımseydı, uçuncu goruşme-
mızde bana >ov!e bır soru sordu
- Çekınmeden bana so> le. ne suç ışledın
de biıra> a surgun editdin?
Bu boru karşısında çok şa^ırdım \e "hıç-
birsuççlemediğimLoğrenciiiğiın bitınce bti-
raya atandığımı*" soyledım Fakat sa\cı
ınanmadı \e " Buras) surgun \erkiir, suç iş-
lemeyeni bura>a göndermezler" dı\erek
sorusunda ısrar ettı Ben de "Pe\â siz ne
suç işlediniz?*" dı>e sordum, kavmakamın
\e obur yonetıcılenn suçlannın da nelerol-
duğunu oğrenmek ıstedıgımı bıldırdım
Savcı uzun bır konuşmavaptı Kendısı-
nın, hâkımlerın \e kavmakamın ayrıca
öbür > onetıcılenn suçlannı bırer bırer sav-
dı döktu Nufüi ve PTT mudurune vann-
caya kadar ılçedekı ust kademe memurla-
nnın hepsı surgündu Suçları da, polıtıka-
cılara. özellıkle dahaonce bulunduklarıü-
çelerdeki partı başkanlanna karşı çıkmak
\e onlaruı yasa dışı olan Lsteklerini \ apma-
maktLSavcıbunlananlattıktan sonra "Sen
de kesın olarak surgünsun. sebebinı de bi-
lirsin. boşuna gızleme. Elbet bır gun öğre-
niriz"dedı Ben verecek yanıt bulamadım
ve kara kara duşunmeye başladım Acaba
suçum neydı' Oğrencılık günlenmde ba-
zı ogrencı olaylanna kanşmıştım, fakat bu
ola\lar nedenıyle herhangı bır şekılde ko-
vuşturmava uğramamıştım
Ilk günler surgun olduğuma ınanmamış-
tım, fakat kaymakamın, hâkımlerın ve obur
ılçe yonetıcılerının anlattıklannı da dınle-
dıkten sonra. yavaş yavaş surgun olduğu-
ma ınanmaya başladım, fakat nedenmı bır
turlu bulamadım Neden surulduğumu so-
ranlara soyleyecek bır soz bulamamanın
uzuntusunu uzun zaman yaşadım Uyku-
larım kaçtı ve soru ruyalarıma gırmeye
başladı
tlçe yonetıcılerının hemen hepsı hüku-
mete bakanlara ve ulke yonetıcılennın
hepsıne kuskun ve çok kızgındılar İlçeter-
de bulunan partı başkanlanndan çokşikâ-
yetçrv dıler. "Dairemızegelse ancak hademe
olabîlecek bu ınsanların laflanvla surgun
ediklık. Bundan sonra Rus>a'\a sürenıtye-
ceklerine gore burada rahatız" dıyorlardı
Kızgınlıklannı da onlenndekı ışlerınden
çıkartmavaçalışıyorlardı Yonetıcılennbır
kısmı çocuklannın okul durumu nedenıy-
le eşlerını getırememışlerdı ve bekar yaşı-
vorlardı Bu nedenle oğle ve akşam ye-
meklennde bır arada bulunuyorlar. daha son-
ra da Halkevı nde buluşuyor ve ıskambıl
ovnavarak vakıt geçınyorlardı Halkevını
kapatmış v e ozel bır kahv ehaneve çev ırmış-
lerdı \etkılılenn yaptığı bu yasadışı ışe
karşı çıkabılecek bır kımse ılçede bulun-
madığı gıbı ıl merkezı olan Kars'tadayok-
tu
Ilçe vonetıcılerının bır kısmı, örneğın
hâkımlerden bın kıralık bır ev bularak aı-
lesını getırmek ıstıyor, fakat kıralık ev bu-
lamıyordu Kıralık ev vapacak kadar pa-
rası olan bir kinıse, asla ev vapmıyor. ilçe-
den aynlarak Batı \nadolu'ya göçediyor-
du. lîçe beledıve başkanı, Emlak Kredı
Bankası'na başvurmu^ ve ılçedekı konut
Mkıntısını anlatarak ılçeve konut kredısı
venlmesını ıstemış Bankanm beledıveve
verdığı yanıt şu "Turkıye'ninsavunması-
nın Er/urunVdan geçmektedir. Bu neden-
le Erzunım'un doğusundakı yorelere kre-
diveremiyoruz.'" Bankanın buyanıtıda, ıl-
çede konut sıkıntısı çekenlen lyıce çıle-
den çıkartmış Ben boyle bır yanıtın venl-
mış olabıleceğıne ınanamadım ve gıdıp be-
ledıve başkanına sordum Başkan yazıyı
gosterdı gozlenme de ınanamadım ve tek-
rar tekrar okudum. ne yazık kı dogruvdu
Oğrendığım bu gerçekler karşısında ben de
>avaş >ava> karamsarlıga kapılmaya ve
surgun olduğuma ınanmaya başladım
Bulunduğum kasabayı ve özellıkle ınsan-
larını bır haylı tanıdıktan sonra sıra orman-
lan gormeve ve özellıkle orman koylule-
ny le tanışmaya geldı Ormana gıdebılmek
ıçın > azm at, kışın da kızak kullanmak ge-
rekıyordu Bır sabah bır orman bakım me-
muruyla bırlıkte atlanmıza bındık ve orma-
na doğru yollandık Orman kasabanın he-
men vakınından başlıyordu ve çok guzel-
dı, altında da zumrut yeş.ılı bırçayır vardı,
asla çalı yoktu
Orman bakım memuruyla sohbet ederek
gıderken "Gideceğjmiz koyde gece nerede
kalacağız?T
'dıvesordum Memurda,"Koy
ağasının evinde kalacağız, burada ağaiara
be> denir. Biz de İzzet Beyin evinde kalaca-
ğız'' dedı Ben de "Izzet Beyın evınde bit
bulunur mu"'" dedım Memur "Doğrusu-
nu ısterseniz, bitin buyukleri de beylerin
evlerinde bulunur" dedı
Bu sozu hıçbır zaman unutamadım. hep
anımsamaktayım Çunku soz tumuv le doğ-
ruydu İzzet Beyın evınde ve daha sonra kal-
dığım obur beylerın evlennde çok sayıda
ve çok ırı bıtlerle vattım Kovlulerın bıt-
ten hıçbır ^ıkâyetlerı voktu, benım şıkâye-
tımın olmasını da havretle karşılıyorlardı
\a ormanlara hıç gıtmemeklıgım yada bıt-
lere alışmaklığım gerekıyordu Gorevım
nedenıv le ormanlara gıtmeklığım gereklıy -
dı fakat bıtlerealışamıyordum Buzorko-
şullar altında bır yıl çalıştım Orman koy-
lulerının. özellıkle beylenn bırçoğuyla ah-
bap oldum
Bırgun koyun bınnde düğûn v ar, ılle gel
dedıler, gıttım Mevsım kıştı ve dugun bır
ahırda vapılıvordu \\\m olabıldığınce te-
mızlemışler, kenarlanna bır ıkı masayla
bırkaç ıskemle ve çok sayıda da hasır koy-
muşlardı Orta kısmı da oyun yen olarak
aynlmıştı Onemlı konuklar masa ve ıs-
kemlelerde. oburlen hasırlarda oturuyor-
lardı Koyluler kadınlı ve erkeklı olarak
ortada mıllı oyunlannı oynuvor çevrede-
kıler de alkıshyoT \e şarkılar soyluyorlar-
dı Duğunde Kurt. Çerkez, Gurcü ve Tatar
gıbı çe^ıtlı gruplardan ınsanlar vardı Hep-
sı kendı oyunlannı oynadılar. çalgılannı
çaidılar ve sarkılannı söyledıler
Duğundekı konuklann en çok ıtıbargo-
renı, ıkı kışıydı Bunlann bın ben, oburle-
n de jandarma karakol komutanı olan ıkı
sirmalı bır çavuştu Ikımızı bır masaya
oturtmuşlardı Çav uş son derece gururlu bır
pozısyonda oturuyordu. dav ranışlan ve ko-
nuşmalan da tamamıvla gururluydu Ben
çavuşla konuşmaktansa, oynayanları sey-
retmeyı ve şarkıları dınlemeyı daha uygun
buluyordum Bır ara ça\ uş kulağıma doğ-
ru eğıldı ve dedı kı
- Mühendis bey,şurada gorduğun insan-
lar var va, bunlann %80'inin sırtında be-
nim sopanıın izi vardır_
Dıkkatle çav uşun v uzune baktım ça\ uş
gururundan göklerde uçuyordu Benım
ba^ım dondu gozlerım karardı ve ahır da-
mının tepeme ındığını sandım Bayılıp ye-
re duşeceğım dıye korktum ve kendımı zor
tuttum Oyunlardan veşarkılardanaldığım
tat, butunuyle sılındı Bu çavus, 15 > ıldan
ben buradaymış, kendısını 8 köyun kralı
olarak ılan etmış Istedıgı kışıyı ıstedığı
kadardovebılırmış Dayak vıyenlenn ılçe-
ye yapacaklan şıkâyetlenn hıçbır varan
olmazmış Bu durum bırçok kez denen-
mış Koyluler çavuşamuttak itaanenbaş-
ka bir >ol bulamamışlar ve bu nedenle de
tam olarak ıtaat ediyorlannış_
Sonuç
Savaşlarda cephe komutanlan daıma
cephenın en zayıf noktasının neresı oldu-
ğunu arastırırlar, orayı kuvvetlendırmeye
çalışırlar Duşman cephemızın zayıf nok-
tasını bulacak olursa. oradan hucuma ge-
çecek ve ordumuzun arkasını çev ırecektır
Bu korkuyla komutanlar daıma hem ken-
dı cephelerının hem de duşman cephesının
en zayıf noktalannı ararlar Sıcak savaşla-
ra aıt olan bu temel kuralın bır benzen de
soğuk ^avaşlarda uygulanmaktadır Suıır
bovlanndaki il ve ilçelerimiz, banş zama-
nında vaphğıniız gizii savaşlann en zayıf
noktalandır. Bu zayıf noktaları kuv\etlen-
dırebılmek ıçın. en kalıtelı yonetıcılerın
buralara göndenlmelerı gerekırken, bura-
lann surgun ven olarak kabul edılmesı ve
kusturulmuş yonetıcılenn buralara gonde-
nlmesı ve yaptıkları ıle de ılgılenılmeme-
sı kanımızca ulkemız ıçın buyuk bıraymaz-
lıktır
Llkemızı vonetenleraik^ık "HerTurk
vatandaşı yasa onunde eşittir, hiç kimseye
ayn islenı vapimamaktadır'" dıve ^ozler sov -
lemektedırler Bunları dınlerken Kars ta-
kı orman kovunde dınledıgıın jandarma
çavuşu gozunuın otıune gelmekte ve bu
çavuşun bolgesınde vaşavan ınsanlanmtz da
yasa onunde bızlerle bir mı? dıve duşunmek-
teyim.
BulentEcevit in bırkonu^masındasoy-
ledığı şu sozlen de anımsamaktavım Bır
ılçe halkı kaymakamlarından şıkayetçı ol-
muşlarvenıtelıklıbırka>makammgonde-
nlmesını ıstemışler Ecev ıt de çok sevdığı
ve çalışmalannı çok beğendıgı bır kayma-
kamın bu ılçeve atanmasını sağlamış Kı-
sa bır sure sonra kavmakam gelmış. Ece-
vıt ı bularak "Benitn nekusurum vardı ki
beni oraya surgun ettin.'" dıve sormuş
Ecevıt de verecek vanıt bulamamış
Buraya kadar vazdıklarımı okuvan ya-
kınlanm, anlattığım olav ların Kars"ın han-
gı ılçesınde geçtığını sormakta ve ılçe adı-
nın da yazılmasını ıstemektedırler Orada
kaldığım sure ıçınde Kars ın hemen bu-
tun ılçelerını gezdım ve Ağn nın bırkaç
ılçesıne de gıuım Hepsinde av nıdurumun
bulunduğunu. vanı ılçe vuneticılennın kız-
gui ve kuskun otduklannı v akından gordüm.
Bu nedenle yazdıklanmın. gorduğum bu-
tun ılçelerı kapsayanortakozellıkleroldu-
ğu kanısındayım Bu nedenle de ılçe adı-
nı vazmanın bır anlamı kalmamaktadır
En buy uğunden en kuçuğune kadar bü-
tun kanıu gorev lılennın bu> ük bir se> gi>-
leişlerine bağlanmalan gerekır. Bu amacın
gerçekleşebılmesı ıçın de butun kırgınlık-
lann ve küskunluklerın uzennde durulma-
sı ve yok edılme vollarının aranması. bu-
lunduktan sonra da gereklı uvgulamalann
yapılması zorunludur Memurlarının hak-
lı olan kuskunluklerını vok edemeven bır
hukumetın başarıh olmasına olanak vok-
tur Sadecemaaşjarazamyapdarakbukus-
künlukler giderUemez. Sınır bovlanndaki
ılçck'nmızi birer surgun yeri olarak kul-
lanmak. kanımızca ulkeve ihanettır. Bunu
yapan hukumetlerin de başanlı olmasına
olanak voktur.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Adaşım Oktay...
Uç genç odama gırdı 'OktayBey'ı' arıyoriarmış'
Devrımcı bır oğrencı orgutu adına gelmışler Çok
ofkelıydıler Ne ıstedıklennı sordum Gazetede bır
haber çıkmış, hesap sormaya gelmışler'
Yanlış yere geldıklennı soyledım Benım adım Ok-
tay, ama gazetenın sorumlusu "Oktay" Bey değı-
lım . Oktay Kurtböke'nın odası korıdorun ucun-
daydı Oraya gondefdım Uçbeşdakıkageçtıgeç-
medı, bır gururtü, bır bağnşma
1
Fıriadim, baktım
Oktay Kurtboke uç gencı tutmuş kollanndan, dı-
şan fırlatmış
1
Bu kez gençler saldırryageçerken ara-
ya gırdım Ofkelı çocuklan guçlukle oradan uzak-
laştırdım
Boyleydı Oktay
1
Hele şekerı bıraz yukselsın, tut
tutabılırsen' Bır kez de, Adalet Partılı bır kalabalı-
ğın saldınsında karşı sokağa fırtamıştı bırkaç kı-
şıyle kavgaya tutuşmuş, hepsını altetmıştı
Pehlıvandı, Galatasaray Lısesı GureşTakımı'nın
kaptanlığını yapmış, Gureş Federasyonu'ndaTan-
tan'la bırlıkte çalışmıştı Ama kol gucuyle anmak
yetmez onu
1
Tam bır yureklılık orneğı yığıt, uy-
gar, cumhunyetın temel ılkelenne bağh gerçek bır
Ataturkçu
Oncekı gun AN Sirmen'ın yazdığı gıbı sıkıyone-
tım mahkemesınde ornek alınacak bır davranış
gostermıştı. Kımı kışılergıbı, "llhan Bey'ın yazısı-
nın sorumluluğu ona aıttır" dese hemen serbest
bırakılacakken, "Ben o yazıyı okudum, boyle bır
yazı yırmı kez elıme gelse yırmı kez yayımlarım"
demesı, ıbret alınması gereken bır aydın durust-
luğu değıl mıdır^
Benım askerlık arkadaşımdı Ezıne'nın tepele-
nnde, yemyeşıl kırlannda sırtımızı ağaca dayaya-
rak sjgara tutturduğumuz o temmuz, ağustos gun-
lerını unutmam olası değıl Daha once Ankara'da
çıkan 'öncu' gazetesınde Cezayırlı dırenışçıler ko-
nusunda yazdıklarını okumuştum Fransız ordu-
suyla çarpışan Cezayırlı savaşçılann yanında gun-
ler geçırmıştı Sanırım o donemdekı olayları bası-
na yansıtan bır tek Oktay olmuştu
Sonra, 'Cumhurıyet'ie geçırdığımız on yıl Ya-
zar takımı ıle gazetenın sorumlulan her zaman lyı
geçınemezler Bız, coşkuyla yazdığımız yazının
eksıksız yayımlanmasını ıstenz Gozumuz başka
şey gormez. Oysa sorumluluk yuklenmış yazı ış-
len mudüru, hele o karmakanşık donemlerde çok
dıkkatlı olmak zorundadır Şu var kı on yıl boyun-
ca Oktay Kurtboke ıle bu konularda da hıçbır an-
laşmazlığa duşmedım "Baba, bu kez bıraz olçu-
yu kaçırmışsın, gıdıp hapıshane kapılannda senı
de aramayalım"
12 Mart'ın en tehlıkelı gunlerınde gazetenın ba-
şına bır şey gelmemesı ıçın çok uğraştı Ama ll-
han Selçuk'un bıryazısı uzerıne açılan davada o
gunku uygulamalara karşı çıkınca o da soluğu ce-
zaevınde akdı Yetmedı, bır sure gazetenın ust yo-
netımıne egemen olanlar tarafından gazete kad-
rosundan çıkanldı Hep bırlıkte, başta Nadir Bey,
1 yıl gazete dışında kaldık Okurtanmızın buyuk tep-
kısı sonunda Oktay'la gazeteye donduk hep bır-
lıkte Dunyada az gorulen bır olaydı bu, Cum-
hunyet' okurtarı gazetelenne sahıp çıkmışlar, 12
Eylul fırtınasına kendını kaptıran bazı yonetıcılere
onemlı bır ders veımışlerdı
Yıllar geçtı, Oktay Kurtboke bırkaç yıl başka
alanlarda gorev yaptı, sendıkacılık, oğretmenhk
Sonunda yenıden 'Cumhurıyet'te buluştuk Ne
var kı ağır hastaydı Sonunda acı haber1
Yaşantımızdan pek çok ınsan gelıp geçer Hele
belh bır yaş çızgısını aşmışsanız her olum habe-
rıyle yalnızlığınızı daha dennden duyarsınız Ada-
şım Oktay'ı hep o coşkulu, bol kahkahalı, çalış-
kan dost kışılığıyle anımsayacağım
Köy Enstitülü Bilinç Fakir Baykurt
TaÜp APAYDIN
S
evgıh Fakır Baykurt uuğurlarkençeşıt-
lı duvgular ıçındeyım Bır yandan onu
yıtırmenın acısı huznu gezmıyor ıçım-
de, bır vandan ışını çok lyı yapmış bır
arkadaşa sa>gı ve teşekkür d'uygulanm
yukselıyor Gerçekten Fakır Bavkurt
omru boyunca yararlı ve uretken bır kışılık sergıle-
dı Hem bır yazar olarak, hem bılınçlı bır egıtım
emekçısı olarak ustlendığı gorevlen tum zorlukla-
ra karşınjoğusledı v.e başar<jı
"Otlann dikentenn tçîndeh çıklp geldik'" dıyordu
bır konujjiıtiMnda Gefçeiflen bız Koy Enstıtüluler,
çoğumuz, yokluğun yoksulluğun karanlığm en dı-
be vıırmuş yennden geldik Devnmcı Cumhunye-
tın aydınlanma egıtımı olan Koy Enstıtulen açılma-
saydı hıçbırımızın okumaolanağı >oktu Tıpkı ana-
lanmız babalanmız gıbı. obur yaştaşlanmız gıbı,
karanlığın kor kuyusunda ömür geçırecektık Koy
Enstıtusu egıtımı ıle gozumuzu açtık Dunyanın ne-
reden gelıp nereye gıttığım. okkanın altında kımle-
nn kaldığım apaçık gorduk Kendımızı kurtarmak
vetmıyordu elbet Denn uvkulara dalmış sonuna
kadarezılıp somurulmuş halkımızın haklannı savun-
mak gerekıyordu Boynumuzun borcuydu bu Hal-
km oğretmenı olmak çok boyutlu bır ıştı Onumüze
gelen çocuklara sadece okuma yazma oğretmekle hal-
kın yasamı değışmıvordu Onlann vetum koylunun
gozünu açmak. onlan bılınçlı yurttaşlardüzeyme ge-
tırmek gerçek oğretmenlenn gorev ıydı Koy Enstı-
tulen eğıtımınden bu donanımı almıştık Bu ülku-
lerle yetışmıştık Gel gor kı 1946'lardan ».onra bır
»eyIer değışmeye basjadı Devletın eğıtım polıtıka-
M tersyuz oldu Oğretmen halkın sorunlan ıle ılgı-
lenmeyecek, sınıfında abc öğretecek denıldı Hele
1950"den sonra bız Koy Enstıtulu oğretmenlere ağır
baskılar, baskıdan da ote zulum yapılmaya başlan-
dı Tum halktan yana aydınlara olduğu gıbı, bız öğ-
retmenlere de dev let adeta duşman oldu Aydınlan-
macı eğıtımın yennı uyutucu eğıtım aldı Gızlı açık
Kuran kurslan, ımam hatıp okullan açıldı Özellık-
le yoksul halkın, koylunun çocuklanna bu eğıtım uy-
gun bulundu Bız bu olanlara başımızı eğıp otura-
mazdık Işte bu donemde Fakır Baykurt öne fırla-
v an y ığıt arkadaşlanmızdan bınsı oldu Kalemını sıv-
nlttı \azilan ıle arka arkaya yayımladığı kıtaplan
ıle goz dolduran bır savaşım verdı "YılanlannOcü'
romanı Yunus Nadi odulunu alınca unu arttı Yazin
dunyamızın baş koşelenne tırmandı Buyuk başany-
dı bu Mahmut Makal'ın 'Bızım Köy'unden sonra
Turk kovlusunun yasamı, ıçınde bulunduğu ağır ko-
şullar, aydınlanmızı ılıklenne kadartıtrettı Anado-
lu halkının durumu bılınenden demek çok başkay-
dı Her şeyı venıden duşunmek gerekıyordu
Fakır Baykurt'un 'vazıncılığı hıç kuşkusuz başa-
nlıdır Sonradan vayımladıgı romanlan ve oyku kı-
taplan ıle ustalığını daha da pekıştırdı Akıcı ve sı-
cak bır anlatımakavuştu Anadolu ınsanını ıçınden
çıkıp geldığı koyluyu ıvı tanıyordu Onun sorunla-
nnı ozlemlennı. sevınçlennı tam bır yetkınlıkle
yazdı Çokokundu çokbeğenıldı Kaplumbağalar.
Onuncu Koy.Tırpan. bence edebıyatımızın baş \a-
pıtran arasında anılacaktır Fakır Öaykurt'un bır de
oğretmen orgutçuluğu vanı vardır 1961 Anayasa-
sı"nın yururluğe gınnesınden sonra kamu çalışan-
lanna sendıka kurma hakkı tanınınca bır kume ar-
kadaş Ankara'da toplanıp Turkıve Oğretmen Sen-
dıkası'nı (TOS) kurduk Genel başkanlığa Fakır
Bavkurt'u getırdık llkonce kabul etmek ıstemedı,
"Benim asıl işim yazarlık. ben sendika nedir bit-
mem" dedı Israr ettık "Senin konumun. veteneğin
bu göreve en uvgun. yapamazsan sonra aynlırsın"
dedık tstemeden gırdı Ama başarıylayuruttu Tez
zamanda Turkıve nın her koşesinı dolaştı. oğret-
men topluluklanna çok etkılı konuşmalar yaptı Ata-
turkçu doğrulrudan saptınlan, yozlaşan eğıtım çık-
mazını anlattı Bazı toplantılarda ben de bulundum,
vakmdan bıhyorum, gerçekten her bın ayn eğıtım
seınınenıdı Oğretmenlere bılınçvemoraltaşıdı Tez
zamanda vuz bın oğretmen TOS çatısı altında top-
landı Buvuk bır guç oluştu 27 Mayıs ruzgân esıp
geçmış ıktıdara venıden gencı tutucu partıler gel-
mıştı Dev rımcı oğretmenlerle, TOS'le amansız bır
savaşım suruvordu Fakır Baykurt un o yıllan ger-
çekten bır destandır Llkenın her yennde gun geç-
mezdt kı bırkaç oğretmen açığa alınmasın, sürülme-
sın, dov ulmesın. ığrenç olaylar sergılenmesın, Mıl-
lı Eğıtım Bakanlıgı oğretmenlenn tepesınde tuz dov -
mesın Herbınmız o ışkencelerden geçtık TÖS'ün
Genel Başkanı olarak Fakır Baykurt ve değerlı avu-
katlan buyuk bır hukuk savaşımı venyorlardı Oğ-
retmen haklannı. mesleğm onurunu korumak ıçın
geceyı günduze katmışlardı TOS vurduğu yerden
ses getmvordu Buyuk bır partı kadar etkılıydı Fa-
kır Baykurt oradan oraya koşuyordu Yuz bın oğret-
menın Ankara yuruyuşu, seksen bın oğretmenın ka-
tıldığı boykot, Fakır Baykurt'un onculuğunde ger-
çekleştı L'nutulmaz bır eğıtım savaşımı ıdı Türkı-
ye öğretmenlennın buy uk çogunluğu Fakır'ı bır sev-
gı çemben ıçınde benımsedıler, oğretmenlenn sem-
bolu halıne geldı Bır yandan okuru çoğaldı, unu pe-
kıştı
Kaysen'dekı AlemdarSınemasrndayaşanan unu-
tulmaz saldın olayında bır kahraman gıbı çarpıştı
Gece camı duvarlannın dıbınde dınamıt patlatıp, sa-
baha kadar "Komunist öğretmenler camilerimizi
bombaladr sovlemını vayarak sekız-on bın kışılık
bır guruhu ustumuze saldırttılar Içınde beş yuz oğ-
retmenın bulunduğu sınemavı yakmaya kalktılar
Camlan kırdılar benzınle tutuşturulmuş paçavrala-
n ıçenlere attılar Tıpkı Sıvas ta olduğu gıbı bızlerı
dın dın yakmak ıstedıler Toplantıya katılan bavan
oğretmenlenn. çocuklann nasıl korkarak ağlaştık-
lannı unutamam Fakır arkadaş telefonla her vere ha-
ber verdı ^nlaşılır şev değıl kımse vardıma gelmı-
yordu Afılan taşlafdan. yanan paça\ralardan ken-
dtmızı kurtarmav a çalıştyorduk Fakır oradan orava
koışuyor, oğretmenlen sakınleştırmeve gavret edıyor-
du Içenve dalan bırkaç gencı -Dokunmayın. bizo
aldanlmışçocuklann daöğrermenlenM/" dıverek ko-
ruvordu Kan ter ıçınde kalnıı^tı ceketınınarkası ıtış
kakıştan yırtılmıştı Uzun suren ve ne olacagı bılın-
meyen bır olaydı tlk kez olumu orada duşunduğu-
mu unutamam Neden sonra bır manga asker geldı,
dağılın dıye seslendıler, havava ateş ettıler Çoğu
genç, kııniM sakallı, ne olduğu belh ınsanlar once
şaşırdılar, sonra ağır ağır dağılıp gıttıler Sıvas"ta da
bovleolabılırdı neden yapılmadı bır turlu anlama-
mışımdır Kavsen'de vapacağımız TÖS toplantısı-
nı Ankara'ya gelıp tamamladık Sankı ıkı avn ken-
tımızde başka yasalargeçerlıydı Olav mahkemelık
oldu lşın ıç yuzuapdçıkortavaçıktı Iğrenç bır ter-
tıptı Gencılığm, a>dınlanmacı oğretmenlere attığı
çelmelerdenbınydı Fakır. 12 Martdarbesınden son-
ra ıçenlere duştu TÖS un hesabını vermek zorun-
da kaldı Kımı zaman olçusuz davranan arkadaşla-
rının da ev lemlen demeçlerı ona soruldu Zor gun-
ler yaşadı 'TOS Savunması' adlı yapıtında ozlu bır
hukuk belgesı ortaya koy du Aklandı ama çektık-
len yanına kaldı Hapıstençıktığında uzgun bırya-
nı yıkılmış bır Fakır'Ie karşılaştık Dev letın acıma-
sızlığı, kendısıne ve oğretmenlere, tum aydınlara
yapılan haksızlık doğrusu onu v ıpratmıştı
12 Eylul darbesınde yurtdışındavdı Uzun sure
ulkeve dönemedı Oren'dekı komşumuz olan ev ının
kapılan pencerelen yıllarca kapalı kaldı Bu benı en
çok uzen acılanmdan bırıdır "On yddır evinin ka-
pısı örtük-Nerdesin sen Fakir Bavkurt?* dıyen şıır-
ler yazdım Mektupla yanıtladı
Almanya'da da boş durmadı Yazmav ı sürdürdu
Oralardaçalışanışçılenmızın, yurttaşlanmızın dra-
mını oykuleştırdı. romanlaştırdı Çalışkan, uretken
bır yazardı Kalemını nereye uzattıysa ses getırdı
Benım ellı yıllık arkadîişım can dostum Fakır
Baykurt, güle gule Doludoluyaşadın boşagıtme-
vecek emeklenn
Eskilerinizi değiştirmek için
son günler! Yataş'ta.
Yataş, markası, yaşı, cinsi ne olursa olsun,
eskilerinizi cazip fiyatlarla evinizden alıyor; yeni Yataş'ınızı
evinize teslim ediyor. Üstelik peşin fiyatına taksitle.
Ayrıca; 11 aya varan vadelerle alışveriş Yataş'ta! y
TEMA
ÇELENK HATTI
Sevdıklennızı fidanla yaşatın
Tel: (0 212) 284 80 00 Faks- (0212) 284 80 09
Peşin ödemelerde de özel indirim.
Y*T*Ş 0AMŞMAIıet<EZLB4VEB«âU OLAN IİB1 ADANA (M221 322 68 68 IHMAV KCBStt OSMMfVE) A1MPAZAH »WW> 278 10 79 AJ=YON (0-272) 215 « 52 AĞH (M73 215 2B 65 MUSYA «KK» 212 22 33
AMUflA (0312J 361 88 00 (5 M ) lAKSVAY ÇAMORI ÇORUM. GA7JANTCP ISPAHTA. KAHFIAUANUWW$. KM0«LE KRŞEHH KUS NEVŞEMl KĞOE, ŞAMJURFA. YOZGAT1 ANTAKVA (IKS6I 216 15 91 ANTALYA
10-24?)2*30203(BJPOJRI BMJKESÜ(0-29612459314 2423131 DENCU (0-2581261 3915 OVAFBAK1R(0-412)251 8S85(2haf, B*TM«H MABDtt S*T ŞBNAK) BAZ)âlO-4»)21S34?2 2378891IHNOÛLBttUS MU^
TUCaiVAN) ER2I<>N!l)^*i22<26<30«»hW ERZIRJU Ö3F MfiS) ESMŞEHİR(0-222)221 0999ffllKK KUTAtfM) ORESUN(fr45*)21J74 19(3«PBX)(OBDU) BTATeULI0-216)3095410PBKltBARVH
BOLU BURSA. ÇWWXAl£. H J K t KAflABUK, KBOJflEU KOCABJ. TBOCAâ. YALOVA. 20NGULDMQ • 121*) I&232) 252 34 34 252 33 33 !PBX) (AVDH MllM^ WXİA UŞW) KAHFUMATUARAŞ 10-344)
2314219 KAR*MAN(033S)213 50 71(2M) KASIAUONU (0J85) 21419 31 KAYSSH «K352) 245 04 00 (20 hd) (KCRS) KCMYA(KS32) »1 04 M 251 35 95 (2 h«) MALATYA (0-422)3227866 325 46 61-68 (AOYAMANl
HCE (M64) 223 66 50 O M ) (ARTVH) SAMSUN (0J62) 266 67 29 SNOP (036») 261 15 44 SIVAS (0-346) 225 06 05 225 74 75 •TOKAT*XW) 214 21 67 •TOABZCK(0-«Z) 321 17 36 (BAtBURT OMJŞHAM3
PENCERE
Uygarfekve
Mustafa Kemal "Buyuk Nutuk"a "1919 senesı
mayısının 19'uncu gunu Samsun'a çıktım; Vazıyet
ve manzara-ı umumıye" dıye başlar Durum oylesn
ne kotudur kı bır umut kınntısı yoktur; ışgal edılmış
ulkenın ınsanı bıtık, şaşkın tukenmıştır
Halide Edip 10 Ağustos 1919'da Mustafa Kemal'e
şoyle yazar
"Birbirini yok eden, merrfaat, hırstzlık ya da ma-
cera ve şohret namına yaşayanlann hırsını do-
yuran bır hükumet kuramı yerıne, mılletın refah
ve gelişmesinı sağlayan, halkı, koylerı, sağlığı ve
zihnıyetıyle çağdaş bır halka donuşturebılecek
bir hukümet kuramına ıhtıyacımız var. Bunda la-
zım gelen para, uzmanlık ve güce sahıp degiliz.
Siyasi borçlar, siyasi köleliği arttnyor. Cehalet
ve çok konuşmaktan başka olumlu bir sonuç ve-
ren yeni bir hayat yaratamıyoruz. (...)
...Fıtipin gıbı vahşı bır memleketi bugün ken-
di kendını yonetmeye yetkın çağdaş bir maki-
neye donuşturen Amenka bu konuda çok ışımi-
ze geliyor. Onbeş yirmı sene zahmet çektıkten
sonra yeni bir Turkiye ve herbır kişısı eğıtimı, zıh-
niyetyle gerçek bağımsızlığı kafasında ve cebin-
de taşıyan bir TürkiyeVı ancak Yeni Dunya'nın ye-
teneğı vucuda getırebılır"
•
Bugun de aynı bıçımde duşunenler az değıl
Ne dıyorlar.
- Bız kendı kendımızı yonetemıyoruz, gelsınler
bızı adam etsınler .
1919'da ışgal altındakı bır ulkede yaşayan Halide
Edıp belkı bağışlanabılır de 2000'ın eşığınde bunca
guçlu bırTurkıye'de usaklıga srftınmek ıçın ınsanın
ınsanlık onurundan ıstrfa etmesı gerekmez mfi
Ustelık keşke bu yolda bır umut olsa1
Amenka,
kendısıne teslim olan ulkelere mutluluk getırse
Gezegenımızın "vazıyet ve manzara-ı umumıye-
s/"meydanda
SuperGuç'un dayattığı "Yeni Dunya Duzenı"ge-
zegenımrzın çoğunluğunu daha yoksul ve daha mut-
suz toplumlara donuşturuyor
Uşağın efendısıne sığınarak mutlu olacağını du-
şunmesı ınsana yakışmayan bır duştur
•
'Ulus Devlet'm yok olduğu yolundakı komprador
propagandası bızım medyamızdan eksık olmuyor;
Arapçı şenatçılığın gudumundekı ummetçı ırtıca da,
Atatürk'un kurduğu ulus devlete oteden ben duş-
mandır
Pekı, gerçek ne"?
ABD tam bır ulus devlet
1
Oylesıne "cıhangırane" bır ulus devlet kı tum dun-
yayı avucuna almaya çalışıyor
Almanya, Japonya, Fransa, Çın, Italya, Yunanıs-
tannedurunyia'' Yunanıstan'ınTurkryeılederdıne'?
G-8'lenn ıkıde bır buluşup konuşmalan neden''
Pakıstan ıle Hındıstan'ın alıp veremedıklen nedır'?
Bu durumda Turkiye ortaya çıkıp "Ulus devlet artık
bıttı" dıye Turkiye Cumhunyetı ıçın paydos borusu
mu çalacak?.
•
Bır ulus devletın başka devletlerle eşrt koşullarda,
'uyğariığın-ortak koşuHarmı bağımsız ıradesıyle pay-
laşması başka; "ü/usctevte^ö/tt^"dıyenle^nteslımı-ı
yet korosunda çığırdıklan uşaklık turkusu başka.
Farkı fark edemeyen, çağdaş olamaz
Mandacı olur
İLHAN SELÇUK
KİTAPLARI
ENELHAKK'IN HAKKI
2. BASI
2.500 000 TL
İSKELE SANCAK
2. BASI
900 000 TL
DUVARIN ÜSTÜNDEKİ TİLKİ
3. BASI
1 100 000
JAPON GÜLÜ
7. BASI
1.100 000
ZİVERBEY KÖŞKÜ
13. BASI
800 000 TL
»ÜŞÜNÜYORUM
)YLEYSE VURUN
1. BASI
I 000 TL
İÖRÜLMÜŞTÜR
BASI
1000 TL
VĞLAMAK GÜLMEK
10. BASI
900 000 TL
YÜZBAŞI SELAHATTİN'İN ROMANI
(İKİ CİLT)
6 BASI
3.000.000 TL
Cumhuriyet Kitcp Kulubü Cağ Pazarloma A.S. Turkocoğı Cad. No:39 ''41
(34334) Cagaloglu-istonbul Tel 514 01 96 Faks 514 01 95
ANKARA ASLİYE 2. HLKL'K
MAHKEMESİ'NDEN
1999 459
Da\aa Ankara Bu>uk>ehır Beledı>e Baı,kanlıgı vekılı ta-
ratından da\alı Fahrettın Mtckat aleyhıne mahkememızc açı-
lan kamula^tırma da\asındd
Da\alının adresı tespıt edılemedıgınden da\a dılekçesı du-
ruşma gun ve saatının kendısıne ılanen teblıgıne karar venl-
mı^ olmakla
Davalı Fahrettın Mıd>at ın mdhkememızde duruıjmanın bı-
rakıldığı I 12 1999 gunu ->aat 10 00 da hazır bulunması \eya
kendısını bır \ekıl ıle temsıl ettırmesı aksı lakdırde >ar-
gılamaya yokluğunda devam edılıp karar verılecegı hu^uslan
da\etı\e teblıg >enne kaım olmak uzere ılanen teblıe olunur
26 10 1999 Basın ^