Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1999 PAZARTESİ
HABERLER
Sabancı ve
Hakko'nun sağlık
durumu
• İstanbul Haber Servisi -
Amerikan Hastanesı'nde
tedavileri de\am eden
işadamı Sakıp Sabancı ve
Vakko'nun kurucusu Vitalı
Hakko'nun sağlık
durumlannın lyı olduğu
bıldirıldı. Sabancı \e
Hakko'nun taburcu ediüp
edilmeyeceğının bugün
yapılacak kontrollerın
ardından belirleneceği
kaydedıldı.
Sürücülere göz
muayenesi
I İstanbul Haber Servisi -
Dünya Göz Hastanesı, trafik
konusuna kamuoy unun
dikkatinı çekmek,
kamuovunu bilgılendirmek
ve göz sağlığının önemını
vurgulamak amacıyla. mobil
göz kliniğine başvuran tüm
sürücüleri kasım ayı boyunca
ücretsız göz muayenesinden
geçırecek Konuya ılişkın
yapılan açıklamada.
kampanyanın yarın Istanbu)
Valisi Erol Çakır'ın yapacağı
basın toplantısıyla
başlatılacağı bifdirıldı.
Huzur
operasyonları
• İstanbul Haber Servisi -
tstanbul'da önceki gece
yapılan operasyonlar
çerçev esınde. lO'uyabancı
uyruklu olmak üzere topiam
471 kişi gözaltına alınırken
30"? araç da trafikten men
edildi. istanbul Emniyet
Müdürlüğü Basın Protokol
Şube Müdürlüğü tarafından
yapılan yazılı açıklamaya
göre operasyonlarda
haklannda gıyabı tutuklama
ve yakalama müzekkeresı
bulunan 53 kişi gözaltına
alınırken bu kişilerin
üzerinde l ruhsatsız. 2 de
kurusıkı tabanca ele
geçirildı. Kontrollerde halka
açık 63 ışyerı ile 27 dernek
hakkında işlem yapıldı.
Ağıp taşıtlan
zarar veriyor
• GAZİANTEP(AA)-Bir
otobüsün karayoluna verdıği
yıpranmanın. otomobıle göre
4 bin 50 kez daha fazla
olduğu belirtildi. Karayolları
Genel Müdürlüğü
yetkililerinden alınan bilgiye
göre, yıllık ortalama günlük
agır taşıt trafîgı 500-1500
arasında değişen yolda. bir
kamyonun üstyapıya verdiğı
yıpranma, otomobile göre 7
bin 16 kez daha fazla oluyor
ADD'ye saldırı
• BALIKESİR
(Cumhuriyet)-ADD
Balıkesir Şubesi'nin
bulunduğu Milli Kuvvetler
Caddesi'ndekı Celalı
Pasajı'nın ginşine kırmızı
sprey boya ile "Kahrolsun
Ataistler - Türkoğlu' yazıldı.
'Ateıst' yenne "Ataıst"
yazılması dikkat çekerken
ADD Balıkesir Şube
Başkaru Nuran Altınel.
"Olayı emniyet yetkılılenne
bildirdik. Herhalde
faaliyetlerimizden ürkenler.
bizi korkutmak, bize
gözdağı \ermek ısteyenler
var. Bunlara ödün
vermeyiz" dedi.
INEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Uğradığı
bombalı saldın sonucu
hayatını kaybeden eski
Kültür Bakanı. Gazetecı-
Yazar Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı'nın adı. Kevşehir'in
Crgüp ilçesinde bir bulvara
verildi. Ürgüp Beledıye
Başkanı Bekir Ödemış.
Kışlah'ya bağlılıklarını
göstermek amacıyla beledıye
meclisi olarak. Kışlalı adının
bir bulvara venlmesini
kararlaştırdıklannı söyledı.
Ödemiş. ilçe merkezınde
Turban Otel'den başlayarak
Avanos yol kav sağına kadar
uzanan bulvara, Ahmet
Taner Kışlalı Buhan adını
verdıklennı kaydettı
6. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi/3
Ruhsal traMnalar çağm hastahğıERDAL ATABEK
NE\ ŞEHİR- Ruhsal travma' ça-
ğımızın yaygınlığı gıderek artan bir
hastahgı. 'Ruhsal travma', 'ruhsal
yaralanmaya yol açan etki' anlamına
geliyor. Kışisel ya da toplumsal fela-
ketler. başımıza gelen kötülükler. he-
pimizde derece derece farklı da olsa,
'varalayicı etkiler' yapıyor. Elbette
herkarşılaştığımızolay 'ruhsalyara-
layıcı etki* yapmamaktadır. Burada
kişının önceki yaşamıvla böyle bir
olaya hazır olup olmaması, geçmiş-
teki yaralanmalan, yaşanan olayın
hızı, etkınin büyüklüğü, yalnız olup
olmaması gıbi çok çeşitli etkenler
'yaralanma'da rol oynamaktadır. Ör-
neğın. yakında yaşadığımız Marma-
ra depremi bunun açık bir örneğı ol-
muştur \e kongrede 'interaktif pa-
neT biçımiyle ele alınmıştır. Ancak,
sadece deprem gıbı, sel gibi dogal
denilen afetler değil. bir çocuğun uğ-
radığı cınsel ıstısmar ya da bir kadı-
nın yaşadığı tecavüz olgusu. tutsak-
lık. savaşlargıbı ınsanlann yaşadığı
olaylar. göç gibi pek çok ınsanın çe-
şitli nedenlerle yaşadığı değişiklikler
böyle bir 'ruhsal travma' nedeni ola-
bılir. Onun ıçin de böyle durumlarda
nelerin yapılması gerektiği, Sosyal
Psikiyatri Kongresf nın önemli bir
temasını oluşturmuştur. Çünkü. çağı-
mıza artık belki de 'ruhsal travma-
larçağı' denmesi gerekecektir, insan-
lann çeşitli nedenlerle karşılaştıkla-
n travmalar aün geçtikçe artmakta-
dır
'Büyük bir milletiz, yeter ki
organize olalım...* 4
Kongrenın üçüncü gününde, *Dep-
remin Psikososyal BoyutlarT interak-
tif bir panelle ele alındı. Panel üye-
len ile salondakı kongre üyelen ara-
sında canlı bir katılımla 'Marmara
depreminin psikososyal bov utlan' ir-
delendı. Oturum başkanı Prof. Dr.
Salih Battal. "Biiyiik bir milletiz, ye-
ter ki organize olaum" diyerek duy-
gulannı açıklarken pek çok kışinin
katıldığı bir gerçeği vurguluyordu.
Dr. Aydın Salgırtav. Doç. Dr Selçuk
Candansayar. Doç. Dr. Aliye Mavili
Aktaş. Y Doç Dr. Nebi Sümer ve Y.
Doç. Dr. GoncaSoygütkonunun çe-
şitli yönlenne değındıler. Panelde,
yüzlerce gönüllünün doktor. psiko-
log. sosyal hizmet uzmanı. hemşire
olarak görev yaptığı deprem bölge-
sindeki izlenimler. gözlemler ve de-
ğerlendirmeler aktanldı.
- Depremin ilk gününden başlaya-
rak büyük bir v etki kargaşası yaşan-
dı.
- Çok güçlü bir ulusal dayanışma
yaşandı. Beklenmedık ölçüde yar-
dım bölgeye adeta yağdı. Ancak. or-
ganizasyon yeterli olmadıgı için pek
çok yardım gereken yerlere ulaşma-
dı. Kımi günlerde yardım malzeme-
si yığılırken, kımi yerler de gerek-
sinme duyduğu şeyleri alamadı.
- Sıv il toplum örgütleri ilk günün-
den başlayarak çok önemli işler yap-
tı TürkPsıkologlarDemeği.kurduk-
lan çadırlarda yüzlerce psikolog ile
hizmet verdiler. Bir broşür yayımla-
yarak bilgılenmeyı sağladılar. Türk
Tabıplen Birlıği gönüllü hizmet ça-
dırlanyla her bölgede hizmet verdi.
Sağlık Bakanlığı ve ötekı kamu ku-
ruluşlan yardım ekıpleriyle felaket
bölgesıne ulaştılar. ancak büyük bir
yetki karmaşası yaşandı ve uzun sü-
re bu durum düzelemedı.
- Insanlann ilk andan başlayarak
yaygın bir ruhsal yardım gereksın-
mesi ortaya çıktı. Aşağıdaki neden-
lerle büyük bir ruhsal travma yaşan-
dı:
• Felaketin anı olarak, geniş bir
bölgede yaşanması.
• En güvenilen yer olan evlerin
çökmesı ve felaket nedeni olması.
• Can kayıplarının. büyük yara-
lanmalann olması. Herkesin ya ken-
disinin ya da yakınlannın (en yakın-
lar. akrabalar. komşular. tanıdıklar
gibi) kaybedilmesi
• Sıgınacak yer bulamama. ne ya-
pacağını bilememe, çaresizlik ve
umutsuzluk
- Bu durumda ilk andan başlaya-
rak yapılacak işler çok önemliydr
• İnsani yardım desteğı İnsanlara
ulaşmak. "Biz buradayız, sizinleyiz,
her şey düzelecek. birlikte olacağız"
diyebilmek.
• Olayı yaşayanlara şefkatle yak-
laşarak, onlan zorlamadan. onlann
ne yaşadığını anlamaya çalışarak
destek olmak. Duygulannı. zamanı
geldiğmde dışav urmalanna yardım-
cı olmak. Kesin olarak suçlamaktan.
yargılamaktan (siz de şöyle yapsay-
dınız vb. gibi) kaçınarak destek ol-
maya çalışmak.
• Hayatın devam ettigini gösteren
çalışmalan başlatmak, sürdürmek ve
olayı yaşayanlara sorumluluk vere-
rek bu çalışmalara katılmasını sağla-
mak.
• Felaketzedelerin yıtirilmiş olan
güven. özsaygı, kendilık değen gibi
moral değerlerini yeniden kazandır-
mak.
- Depremin ortaya çıkardığı eksik-
liklerimizi görmenin önemi üzenn-
de çok duruldu. Aliye Aktaş, insan-
ca duygulan dıle getiren bir olayın
yaşandıgını şöyle anlattı: Üstü başı
çamurlariçindebırgörevlıyebırdep-
remzede bırgül verdı. Görevli, "Üs-
rümii başımı görüyorsun, tam da gül
verilecek durunıdayım ya" dedi
Depremzede, "Ben bu gülü üstünü-
ze başınıza değil, sizin bizier için yap-
hklannıza verfvoruırr dedi. Bövle-
sıne büyük bir duygu dayanışması
yaşanması. olayın ülke çapında
uyandırdığı yardım isteğınin ölçüsü-
ne de ışaret sayılmalıdır.
- Her felakete hazır olalım. Gücü-
müzü bilelim. harekete geçirelim.
Büyük gücümüzü zamanında orgaru-
ze edelim. ışbırligi yapmayı öğrene-
lım. her felaketin üstesınden gelıriz.
Toplumlarda dışavurum
Doç. Dr. Can Cimilli. ruhsal sıkın-
tılann dışavurum biçimlerinin uygar-
lığın çeşitli yapılanmalannda farklı
olduğunun anlaşıldığını açıkladı. Ya-
pılan çalışmalar, geleneksel toplum-
larda yaşanan sıkıntılann daha çok
'bedensel yakınmalaıia dışavuruldu-
ğunu' gösterirken, modern toplum-
larda aynı sıkıntılar daha çok "kaygı
ve tedirginlik' olarak görülüyor. Ge-
leneksel toplum insanlan yaşadıkla-
n sıkıntıları dıle getirmekte güçlük
çektiklen için daha çok "başlannın
ağndığuıı. sindirim güçlüğü çektikle-
rini. mide yanması gibi, başdönmesi
gibi, çarpıntı gibi belirtileri' > aşadık-
lannı ıfade ederken modern toplum
insanlan benzer sıkıntılannı 'anksi-
ete-kaygı', 'bunaltı'. 'tedirginlik' ola-
rak dile getirmektedirler. Kültürler
arasındaki farklı durumlann benzer
durumlan açıklamak istediğine dik-
kat çeken Doç. Dr. Can Cimilli, ruh-
sal sorunların dıle getırilişindeki
farklann dikkate alınmasının önemi-
ni vurgulamaktadır. Ruhsal hastalık-
ların 'psikososyal rehabüitasyonu' te-
davınin en önemli bölümü olarak
hastanın topluma yeniden kazandınl-
masında büyük bir önem taşıyor.
Prof. Dr. Melike Giiney, ilgi çekici
konferansında. önemli ruhsal hasta-
hğı olanlarda ılaç tedavisi yanında
"kreatif-varatıcı tedaviler' yoluyla
çok önemli ıyileşmeler sağlandığını
açıkladı. Hastalann, uzmanlargöze-
timmde resim yaparak, birlikte mü-
zik yaparak. çeşitli canlandırmalar-
la. bedensel aktiviteleriyle duygula-
nnı yaşarken. dışavururken önemli
iyileşmelerin de sağlandığını belirten
Prof. Dr. Güney. bu çalışmalann da-
ha da y aygınlaştınlmasınm önemine
değindi. Bu yöntemlenn beyın yan-
kürelerınde olumlu işlemlere yol aç-
tığını. bunun da iyıleşmeyi arttırdı-
ğını belirttı. Butedavınin ilkeleri ola-
rak:
- Güven verici, gerçeğe dayalı iliş-
ki,
- Süreklilık.
- Model davranışlara dikkat çekme
ve cesaretlendirme.
- Ev ödevieri verme,
- Uyumlu davranışlan destekleme,
- Geribildirimlerde bulunma,
- Başanlan destekleme, başansız-
lıkların üstünde durmama, davranış-
lan üzerinde duruluyor.
Sivil toplum örgütleri, 1950'lerden beri ortaçağ zihniyetine ödün verildiğini belirtiyor
6
Devlet önıır borcunu ödemeli'İstanbul Haber Servisi -
Gazetemız yazarı Ahmet
Taner Kışlalı'nın bombalı
suıkast sonucu öldürülme-
sinın ardından bırçok sivıl
toplum örgütü, siyası par-
ti ve sendika temsilcısı. ay-
dın, yazar. sanatçı ve Cum-
hunyet okuru gazetemıze
başsağlığı mesajı göndere-
rek suikastı nefretle kına-
dıklannı bildirdi. Mesaj-
larda. Kışlah'ya vapılan
suikastın. aslında "Kema-
lizme: laik, demokratik.
sosyal hukuk devletine vc
Cuinhurivet'e vapüdığı"
savunularak suikastın faıl-
lennin bulunmaması duru-
munda devletin sorumlu
duruma düşeceğı belirtil-
di.
Türkiye Esnaf ve Sanat-
kârları Konfederasyonu
(TESK) Genel Başkanı
DervişGünda> yaptığı ya-
zılı açıklamada. devletin
bu cınayeti yapanlan bir an
önce bulmasını. cinayetin
aydınlatılmasını ve geç-
mişte olanlar gıbı faıli
meçhul kalmamasını dıle-
dığini belırtti.
Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneğı (ÇYDD)
Bursa Şubesi adına yazılı
açıklama yapan şube baş-
kanı Kadriye Gökçadır. Kışlalı'ya düzen-
lenen bombalı suikastın. onun şahsına de-
ğil. Kemaltst. laık, demokratik, sosyal hu-
kuk dev letinı yok etmeye. oluşumunu en-
gellemeye yönelık olduâunu bildirdi.
Izmir Barosu Başkanı Çetin Turan. sal-
dırıyı nefretle kınadıklarını ıfade ederek
"Bu olayın faillerinin yakalanmasında gös-
terileceken ufak sav saklanıa bile ülkemizin
demokratik gekceğini kökünden etkileye-
cek bir aymazhk olacakor" dedi.
Cumhuriyet Kadınlan Derneği Antalya
Şubesi Başkanı Hikmet Özkaya. Cumhu-
riyeti katletmek ısteyenlerin Ahmet Taner
Kışlalı'nın şahsında Cumhuriyeti hedef
tahtasına koyduklarını belırterek "1950"ler-
den beri ülkemizi vöneten iktidarlar orta-
çağzihnivetine tavizler \ermişler veonlar bu
durumdan cesaret bulmuşlardır" dedi.
ÇareSİZ Hareketı Sözcusü Başar Yalü.
Kışlalı cınayetiyle Türkıye'nın demokra-
tikleşme çabalanna bir kez daha darbe vu-
rulduğunu ıfade ederek. hukümeti, bu ola-
yın sorumlularını birön önce ortaya çıkart-
maya ve cezalandınlmaları için adalete tes-
lım etmeye çağırdıklarını söyledi.
Ahmet Taner Kışlalı'nın sevenJeri ve aydınlar, faillerin bulunmaması durumunda devletin sorumlu duruma düşeceğini belirtiyor.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Za-
ferDoğan. Kışlah'nın düşüncelerinin Ata-
türk ılkelen. ulus devlet, emperyalızm ve
bölücülüğe dırenış, laık ve demokratik bir
ülkede kardeşçe yaşamak olduğunu belir-
terek "İnsanın en doğal hakkı olan vaşama
hakkına saldırıyı şiddetle kınıvoruz" dedi.
Alevı-Bektaşi Eğıtım \e Kültür Vakfı Ge-
nel Başkanı Lütfi Kaleli. ırtıcaı hareketin
üzerıne kararlılıkla gıdilmediğı takdırde
Türkıye'de laik Cumhunyeti yaşatmanm
mümkün olamayacağına dikkat çekti.
CHP Beşıktaş Ilçe Başkanı LeventSer-
daroğlu, Kışlalı'nın ölümünden dolayı bü-
yük üzüntü duyduklannı belırterek "An-
cak bizlerin üzüntüsünün giderek bir bık-
kınhğa ve ödüne dönüşeceğini umuyoıiar-
sa, alçak saldırganlar ve onlann uzantılan
için bu boş bir umut olmaktan öteye gitme-
vecektir. O'nun kösesinden a> nlmavacağı-
mın herkesin bilmesini istiyoruz" dedi.
Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı
Burhan Günel. suikastın, tüm aydınlanma-
cıları, bilün, kültür ve sanat insanlarını de-
rinden üzdüğünü belirterek "Geride kalan
avdınhkgüçlerin birlikte hareketiylekaran-
bğın aydınlığa dönüşeceğini. bu yoldaki sa-
vaşımın kararlılıkla sürdürülcceğini" söy-
ledi.
tstanbul Meslek Odalan Koordmasyon
Kurulu Sekretaryası adına Prof. Dr. Tahsin
Veşildere. devletin artık "onur borcunu"
yenne getirerek bu cinayetin çözümü için
tüm çabasını ortaya koymasını istedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yö-
netim Kurulu Başkan Yardımcısı SuatÖz-
bilgi yaptığı yazılı açıklamada. "Kötüler
her zaman Tann'yı kullanmazlar. Bazen ig-
renç emellerine ulaşabilmek için kalleş
bombalan kullanırlar. Belki hain ellerin
bombası. bilim adamı, yazar. gazeteci, Ata-
türkçü, büyük insan Ahmet Taner Kışla-
lı'nın bedenini oldürmüşse de. binleree Kış-
lah'nın doğmasını sağlamışûr'* dıyerek Kış-
lalı'yı anlayan, tanıyan. seven tüm insanla-
ra başsağlığı dileyerek katilleri. nefretle kı-
nadığını belirtti.
Kışlalı'nın katıllerıninhızlayakalanma-
sı ve hak ettikleri cezaya çarptınlmasını ta-
lep eden İstanbul Serbest Muhasebeci Ma-
li Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı
YahyaAnkan, Kışlah'ya yönelik suikastın.
Türkıye'de demokrası ve laik cumhuriyet
düşmanlannın yeniden Türkiye'yı kanştır-
mak için hareketlendiğıni gösterdiğinı ıfa-
de ederek "Türkiye Cumhuriyeti Devleti,
kimi zaman çok etkin olabildiğini gördüğü-
müz gücünü ve olanaklanm sonuna kadar
kullanıp bu olayı bir an önce a\dınlatmalı.
Bu tak'bimi/i. suçlular bulunmadığı sürece
her fırsatta tekrar edeceğJz" dedi. Arıkan
aynca. Kışlalı'nın. demokrası duşmanı şe-
riatçı kesımlere karşı verdiğı kararlı müca-
delenin. suikastın. bırçok sabıkası bulunan
şenatçı terör örgütleri tarafından yapılmış
olabıleceğı ızlenımi verdığinı. ancak bu gö-
rüntüyü vermek ısteyen ve toplumda huzur
istemeyen başka terör odaklannın cinaye-
ti gerçekleştirmiş olabıleceğı ıhtımalinin
de gözlerden uzak tutulamayacağma dikkat
cektı. MK Dergısi çalışanlan adına Yazı İş-
lerı Müdürü Cumhur Erdin açıklamasında.
"Şimdi birileri ortaya çıkıp, acılannın bü-
yük, ü/ünrükrinin sonsuz olduğunu söyle-
yecekler. Bu kanda olduğu gibi geçmişteakt-
ülan kanda da onlann, 'şeref sözü veren'
gerçek katiDerin parmak izini görüyoruz"
dedi.
55 kilo eroin ele gecirildi
Cezaevinden talimatla
uyuşturucu kaçakçılığı
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul polisi. Bay rampaşa
Cezaevi'nde tutuklu bulu-
nan 2 kişinın organizasyo-
nuy la bir kamyonla Türkiye
üzerinden tngiltere'yegötü-
rülmek istenen 55 kilogram
eroin ele geçirdi. Sokak tım-
lerinin düzenledıgi bir baş-
ka operasyonda ele geçıri-
len 900 gram kokainin sahi-
binın de Bayrampaşa Ceza-
evi'nde bulunan bir tutuklu
olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Narkotik Şube
Müdürlügü ekipleri, Iran'-
dan Türkiye'ye' sokulan
yüklü mıktardaki uyuşturu-
cunun bir kamyonla lngilte-
re'ye götüruleceğıni belirle-
yince TEM Otoyolu Mah-
mutbey turnikelennde, 647
K 172 Bosna Hersek plaka-
lı aracın da aralarında bu-
lunduğu çok sayıda kamyo-
nu aradı. Bu kamyonda ya-
pılan aramalar sonucu. ara-
cın koltuk altlanna gizlen-
mış olarak 55 kilogram ero-
in ele geçınldı Kamyonun
Bosna Herseklı şoförü Va-
hittin Sinanoviç ile İsmet Ay-
dar adlı kişiler gözaltına
alındı. Gözaltına alınan kişi-
lenn sorgulanması sonucu.
İran'dan getirilen eroinin.
Bulgaristan ve Arnavutluk
üzerinden tngiltere'ye götü-
rülmesınin planlandığı ve
organizasyonun da Bayram-
paşa Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Besfan Aydar ve Ne-
sim Çapkan tarafından ya-
pıldığı belırlendı.
Narkotik şube müdürlü-
ğüne bağlı olan "sokak tim-
leri"nce gerçekleştirilen
operasyonda da, 2 sokak sa-
tıcısı 900 gram kokainle bir-
likte yakalandı. Kokainin
yine Bayrampaşa Ceza-
evi'nde tutuklu bulunan Ha-
lis Bilgin'e ait olduğu tespit
edildi. Her iki operasyonso-
nucunda gözaltına alınan ki-
şiler, cezaevınde bulunan
suç ortakları ile telefonla
görüştüklerı ve talimatları
da cezaev inden aldıklan an-
laşıldı. Polis, cezaeviyle te-
lefon irtıbatı kurmak ama-
cıyla cezaev ine yakın evle-
re kurdurulan ve güçlendi-
nlmiş anten sıstemı ile kul-
lanılan 4 adet telsiz telefon
ve 3 anten ele geçirdi.
Yüzde 13 oranında arttı
Kuru çaya zam yapıldı
RİZE (.±\) - Çay İşlet-
melerı Genel Müdürlüğü
(ÇAYKUR) tarafından
üretılen kuru çayın satış fi-
yatlan arttınldı. ÇAYKUR
Genel Müdürü Nejat Lral,
ekonomik koşullar nede-
niyle girdi malıyetlen de
dikkate alınarak kuru çay
satış fiyatlannın ortalama
yüzde İ3 oranında arttınl-
dığını açıkladı.
ÇAYKUR'un ürettiğı
çaylann cinsi ve yeni satış
fiyatlan şöyle açıklandı:
Kamelya (100 gr):
185.000, Kemelya (500
gr): 920.000, Kamelya
(lOOOgr): 1.800.000, Rize
Turist (100 gr): 240.000
Rize Turist" (200 gr):
475.000, Rize Turist (500
ar): 1.150.000. Rize Turist
0000 gr): 2.290.000, Çay
Çiceği (200 gr): 545.000,
Çay Çiçeği (500 gr):
1.360.000. Fıliz Lüks (200
gr): 580.000. Filiz Lüks
T500gr): 1.440.000. Altın-
baş Çayı (500 gr):
1.600.000. Rize Çayı (500
gr): 1.100.000. GAPÇAY
(400 gr): 800.000, Tomur-
cuk (125 gr): 360.000,
Burcu Kokulu (125 gr):
425.000, Demlik Poşet
(200 gr): 880.000, Altın
Süzme (56.25 gr):
405.000, ÇAYKUR Hedi-
yelik (375 gr): 2.680.000.
75. Yıl Çayı (250 gr):
800.000 TL.
TIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Erol Evcil'in yakalanrnasıyla yi-
ne ortalığı bilgi ve belge kapladı.
Kimin kimle ilişkisı yok ki! Valiler,
emniyet müdürleri, Ağar'lar, Çağ-
lar'lar... Aslında bütün bunları Su-
surluk kazası patlak verdiğinde
öğrenmiştik ve şaşkına dönmüş-
tük. Aynı günlerde Çetin Altan,
"Devleti çeteler ele geçirdi" şek-
linde bir açıklama yaptığı için mah-
keme önündeydi.
Erol Evcil'in sorgusu sırasında,
küçük bir haber gözüme takıldı.
Haber Ordu ilınden. Orduda terör
örgütü üyesi olmak suçlamasıyla
4'ü 18 yaşından küçük 6 genç tu-
tuklanmıştı. Yaşlan 18'den küçük
olduğu halde isimleri Ordu Emni-
yet Müdürü Cemil Demir tarafın-
dan açtklanmış, yerel basın da on-
lann adlarını yazmıştı.
Çocuklarla ilgili iddia, Ordu'da-
ki Kuğukent Sitesı'nde bulunan
evlerin duvarlarına bazı yasadışı
örgütlere ait sloganlar yazmaktı.
Ordu Emniyet Müdürü Cemil De-
mir, örgütevi dediği evde ele geçi-
rilenlerı ise şöyle açıkladı: "Yasa-
dışı DHKP-C, Dev-Sol, TKP/TİK-
KO örgütlerine ait yapılanma pla-
nı ve krokisi, kırmızı bez üzerine
beyaz harflerle yazılmış, 'Ya zafer
yaölüm' yazılı pankart, Stalinres-
mi, bol miktarda elyazmalı örgüt-
sel doküman ve sol içerikli yayın-
lar, bir adet kurusıkı tabanca, ya-
zılama olayında kullanılan beyaz
sprey boya kutusu."
Çocuklar tutuklanmıştı. Cemil
Demir'in planlannı bulduğunu söy-
lediği örgütler, bu konuyu azıcık iz-
leyenler için inandırıcı sayılamaz-
dı. Çünkü, bu örgütlerin planlarının
bir arada bulunması da mümkün
değildi. Kaldı ki zaten Emniyet Mü-
dürü'nün adını verdiği bazı örgüt
isimleri de uydurmaydı.
Şimdi ne olacak, ben size söy-
Ordu'dan îzmir'e
leyeyim: Eğer aynı anlayıştaki yar-
gıç ve savcılann eline düşerse bu
çocuklar "terör örgütü" üyesi ol-
maktan tutuklanıp Devlet Güven-
lik Mahkemesi'ne gönderilecekler.
Ünlü TCK'nin 168. maddesi onla-
rın yakasına yapışacak. Yani terö-
rist olarak yargılanacaklar. Bu
damgayı yedikten sonra gerisi ge-
lecek, yıllarca cezaevinde yata-
caklar, çeşitli cezaevı olaylarında
belki kafaları gözleri kırılacak, bel-
ki sakat kalacaklar. Sonunda 15 yıl
civarında bir cezaya çarptırılacak-
lar.
Eğer avukatlan ve aileleri direnç-
li çıkarsa, toplumun bir kesimi ha-
rekete geçecek. Onlan kurtarmak
ve hayatlarının kaymaması için
kampanyalar açılacak. Bu arada
çocuklar cezaevlerinde büyüye-
cek, terör örgütü üyesi olduklan
için en sorunlu cezaevlerinde ka-
lacaklar. Aileleriyle açık görüş ya-
pamayacaklar, aldıklan ceza hiçbir
şekilde af kapsamı içine girmeye-
cek. Diğer mahkûmlardan iki mis-
li fazla olarak cezalannın 4'te 3'ünü
yatacaklar.
Özgürtük, demokrasi isteyen in-
sanlar onlar için gözyaşı döküp ça-
ba sarf edecekler. Bu arada dos-
yalar Yargıtay'la mahkeme arasın-
da gidip gelecek, cezaevlerinde
yeni olaylar olacak, aileler endişey-
le sokaklara dökülecekler. Baş-
savcılar, savcılar bu çocukların as-
keri cezaevlerine nakledilerek
adam edilmelerini isteyecekler...
Bütün bu karabasan tablolarını o
kadar çok seyrettik ki!.. Çünkü
Türkiye'nin birçok yerinde böyle
düşünen, böyleyargılayan ve böy-
le tutuklayan anlayışın egemen ol-
duğu bir sistem, hükmünü yürütü-
yor.
•••
ProfesörVeli Lök, Türkiye insan
Hakları Vakfı (TİHV) Izmir temsilci-
si. Yıllardır, bu ülkenin insan hak-
ları standartlarının yükselmesi için
uğraşır. Bu nedenle sürekli başı
derdegirer. İnsan Haklan Vakfı'nın
iki görevlisinin başına gelenleri
günler önce bir mektupla bildir-
mişti. Ancak, Türkiye'nin herkesi
altüst eden gündemi nedeniyle o-
nun çağrısı duyulamadı.
Veli Lök'ün açıklaması özetle
şöyleydi: Ulucanlar Cezaevi'nde
30 Eylül'de öldürülen Nevzat Çift-
çi'nin Izmir Aliağa'daki cenazetö-
reni sırasında 14 insan haklan sa-
vunucusu tutuklandı. Tutuklanan-
lar arasında TlHV'nin yıllardır psi-
kiyatristliğini yapan doktor Alp
Ayan ve TlHV'nin sekreteri Gün-
seli Kaya da bulunuyordu. Sırf, bir
cenazeye katıldığı için bu insanlar
terör örgütü üyeliğine kadar ne ka-
dar suç varsa onunla suçlandılar.
Hâlâ cezaevindeler.
•••
Izmir nere, Ordu nere!.. Ama an-
layışta hiçbir fark yok. Yoksa ora-
daki görevliler de Bursa'dan mı
gelmişlerdi?.. Belki de Ordu Emni-
yet Müdürü, Manisa Emniyet Mü-
dürü gibi Ankara emniyet müdürü
olmak istiyordu...
Böyle bir ülkede yaşamak, böy-
le bir ülkede özgürlükleri ve de-
mokrasiyi savunmak...
Cavit Çağlar bakandı...
Mehmet Ağarda...
Orhan Taşanlar da vali...
Ordu nere! Bursa nere! Izmir ne-
re!..