23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 1999 PERSEMBE 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Marmara Üniversitesi GSF öğrencileri, 'Tutku ve Yeni Dalga' ile kimliklerini ifade ediyor Genç kuşaktan bienale katkıESRA ALİÇAVUŞOĞLU Marmara Üniversitesi Güzel Sanat- larFakültesı, Uluslararası Istanbul Bı- enalı çerçevesmde 'Tutku ve Yeni Dal- ga' başlıklı sergı ile genç sanatçılann yapıtlannı izleyicilerle buluşturuyor. 60 sanatçının yapıtlannın yer aldığı sergi 1 Kasım'a dek sürecek. Sergide genç sanatçılann yapıtlannda bireysel kimlıkler ifade alanı buluyor. Genç ku- şak anlatım sınırlannı teknık boyutla- nyla birlikte sorguluyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanat- lar Fakültesi öğrencileri ve öğretim gö- revlıleri aynca deprem bölgesine kur- duklan sanat-çadır ile deprem yarala- nnı sanat aracılığıyia sarmaya çalışı- yor. Fakülte sanat panayın ile de kitleler- le sanatın buluşmasına yardımcı olma- yı amaçlıyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hü- samertin Koçan ile projeleri üzerine görüştük. - Bu yıl ilk kez bienal çerçevesinde, genç Türk sanatçılannın sesi'Tutku ve Yeni Dalga' ile geniş bir Idtleye ulaşa- cak. Sergi düşüncesi nasıl oluştu? KOÇAN - Uluslararası Istanbul Bı- enalı. Türkiye'de sanatın gelişimi için çok önemli işler yapıyor. Istanbul Kül- tür Sanat Vakfı'nın ülke kültürii açısın- dan katkılan son derece önemli... Bı- enal. Türkiye'ye uluslararası sanat po- tansiyelini getirmekle kalmıyor, Türk sanatçısı ıçin de uluslararası bir ortam oluşmasına önayak oluyor. Biz kurum- lar \ e gruplar olarak bu süreç içinde bi- enale destek vermeyi amaçladık. Ulus- lararası Istanbul Bienali'nin temsil ala- nını genışletecek faaliyetler düzenle- meyi istedik. Bienalin küratörü Paolo Colombo fakültemize geldiğinde ona, öğrenci- lerimızle etkınliğe destek vermek iste- dığımizı belırttık. O da bunun bienale eklemlenebileceğinı söyledi. Biz de fakülte kurulu olarak diploma projele- rinde bu temayı işlemeye karar verdık. Colombo, üniversitemızde 'Tutku ve Dalga' üzerine bir konferans verdi ve sonuç olarak öğrencilerin ortaya çıkar- dığı işlerden onun seçimi dahilinde 'Tutku ve Yeni Dalga' başlıklı sergi ortaya çıktı. İzmit'te 'sanat-çadır' projesi * - Sergîyî hem bienal kapsamında hem de bağımsız olarak görmek mümkün sanınz... 'u, bienale katkı ve genç kuşağın bienale eklemlenme sergisidir. Bunu büyük bir şans olarak görüyorum. Paolo Colombo ile sürekli bir iletişim halinde düzenledik. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ana koridoru ve büyük galerisi, 'Tutku ve Yeni Dalga'nın yapıtlanna ev sahipliği yapacak. Amacımız bienalin alanını geliştirmek. Bu etkinliği organize edenlerden her şeyi beklemeden, biz de yapabilirliğimizle katkıda bulunmak istiyoruz. KOÇAN - Bienal kapsamı içinde ol- ması konusunda bir zorlama olmadı. Bi- enale, bağımsız bir katkı sağlamasmı istedik. Ancak bu model uygun görül- dü. Bu, bienale katkı ve genç kuşagın bienale eklemlenme sergisidir. Bunu bü- yük bir şans olarak görüyorum. Paolo Colombo ile sürekli bir iletişim halin- de düzenledik bu sergiyi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülte- sı'nin ana koridoru ve büyük galerisi, "Tutku ve Yeni Dalga'nın yapıtlanna ev sahıpligi yapacak. Ama bölümlerken- di sergilerini de açacak. Fakültemize ge- len her izleyici hem bölümlerin sergi- lerinî hem de bu sergiyi görebılecek. Amacımıztıienalın alanını geliştirmek. Bu etkmlığı organize edenlerden her şe- yı beklemeden, biz de yapabilirliği- mizle, bienalin yarattığı bu ortamın gelişmesıne katkıda bulunmak istiyo- ruz. - Marmara depreminin ardından. özeUikJe sivil toplum örgütierinin dep- remzedeler yaranna yaptığı çaiışma- lar hayli ses getirdL Siz de Marmara Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ola- rak üzerinize düşeni \ apnorsunuz. Bu bağlaruda sanat-çadır projesi nedir? KOÇAN - Sanat-çadır, deprem böl- gesinde çocuklara ve gençlere yönelik oyun bazlı, sanat ve tasanm eğitimi veren birorganizasyon. Çadın izmit'te Ikinci Zırhlı Tugay'ın Intertekst Fuar alarunda oluşturduğu çadır-kente yer- leştırdik. Bizim ıçin çok heyecan ve- nci bir çalışma olacak. Burada sürek- liliğı olan bir eğitım vermeyi amaçlı- yoruz. Sanat-çadır'da çocuklara resım yaptıracağız, belli yaş gruplarına yö- nelik fılmler göstereceğiz; uçurtma, oyuncaktasanmlan yapılacak. Böyle- ce kolektif bir çalışma oluşturmayı amaçlıyoruz. 'Griliği yenmemiz gerek' - Sanat-çadır, bir bakınıa sanatia te- rapi işlevi görecek... KOÇAN - Tamamen öyle. Deprem- de maddi ve manevı zarar görenleri bu durumun yarattığı büyûkmoral sar- sıntısından çıkarmayı amaçlıyoruz. On- lara yeni bir yaşamm kapılanru arala- mak ve morallenni veniden vükseltmek İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ • Şehir Tiyatroları \ Yöneterv Komedi 2 Bölüm Ferhan Şensoy Çevirenler: Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy Dekor: Ferhan Şensoy Kostüm: Sevım Çavdar 1 Müzik: Selim Atakan Zuhal Olcay Haluk Bilginer Güven Kıraç Melek Baykal Sermiyan Midyat Kadıköy Halk Eğrtim Merkezi 6-17 Ekim 1999 Çarşamba 15.00 (indirimli gün) Perşembe-Cuma: 20.30 Cumartesi: 15.00-20.30 Pazar: 15.00 Bilet satış yerieri: Gişe Tel: (0-216) 330 10 27 Vakkorama Suadıye, Vakkorama Taksim 16 yaşından kûçüklerın gımesı sakıncalı olabıtır. Olmayabılır de. Biz de kararsız kaldık Çunkü, onlar her şeyı bızden daha lyı bılıyorlar. EFES PUsen 'in kültürve sanata katkılan artarak surecek. ISTANBULDEVLHTIYATROSU doju duşü 293 89 78 (3 HAT) ISTANBUL DEVLET TİYATROSU 20. YILINI KUTLUYOR- 12 EKİM'DE PERDELERİMİZ AÇILIYOR— İkibinli Yıllarda Sanatia Aydınlık Bir Gelecek için! Toplu Bilet Rezervasyonu ve Abonman: 0.212 292 39 00 111 Yayla Sanat Merkezi Gişesi: 0.216 44120 87-383 63 79 AKM :0.212 245 25 90 Taksim Sahnesi:0.212 249 69 44 Kadıköy Gişe: 0.216 335 44 76 !LTES Necatı CUMALI BATI RIHTIMI DERYA GÜLÜ r.<UTannrafeiUıiıoı; ***** IW*DWZHAN GulsunJIREN PEMBE KONAGIN GEÜNLERI Yöneten- Engin GÜRMEN 6-7-8-9-10-13-14-15-16- U EKİM yövlcJo N I K O L A İ KADIN İLE /vAEAAUR Türkçesı Muhittin YILMAZ Yönelen. Mazlum KİPER 6-7-8-9-70 EKİM J.KESSELRIMG UyaHarankr lCVAfl-VRlIA ZMU-Yoneten Çetm İPEKKAYA 6-7-i-9-]0-13-14-15-16-17B0M FOTOGRAFÇI (OR7AOYUNU) Yöneten: Y.Kenan IŞIK-Haşmet ZEYBEK 6-7-8-9- İO EKİM OYUN »ÜltUtt: ÇttSMk 15.00-20.30 / FOŞEMK: 20.30/ CUMA: 20J0/ â 11.00-1500-2030/PAZAJb 11.00-15.00-19,00/ BIUHf R SEHIR TITATROLARI GIŞELERINDE SATIŞA SUNULMUSTUC KULTUR GEZILERI BİNBİR KİLİSE • MANAZAN - IBRALA HAYRİ FEHMİ YILMAZ / 29-31 Ekim 1999 MISIR • NİL VADİSİ - ABU SİMBEL TURGAY TUNA / 7-14 Kasım 1999 KONYA - ÇATALHÖYÜK - ANKARA HAYRİ FEHMİ YILMAZ / 13-14 Kasım 1999 PAMFİLYA • KÖPRÜLÜ KANYON • ALARAHAN-ANEMURIUM MUSTAFA PEŞTERELI / 14-21 Kasım 1999 KÜTAHYA • AFYON - MİDAS'IN ÜLKESİ MUSTAFA KESİM / 20-21 Kasım 1999 MISIR - NİL VADİSİ - ABU SİMBEL TURGAY TUNA / 5-12 Aralık 1999 * Dığer "KÜUVR GEZİLERI"mıziaccraanudan öğrmbılınmz FESTSEYAHATACENTASI TEL: (0212) 258 25 73-258 25 89 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ır Tıvafroları 6 EKIM'DEN ITIBAREN FATIH REŞAT NURI SAHNESI'NDE (0.212-526 53 80) Gülsün SİREN PEMBE KONAGIN GELINLERİ Yöneten : Engln GÜRMEN Dekor Tasarımı : Ersin SATGAN Giysl Tasarımı . Nilgün GÜRKAN . - ., Müılk : Bora AYANOGLU Koreografi : Eftal GUL6UDAK Dramaturg : H.Zafer ŞAHİN OYNAYANLAR: «Zihni GÖKTAY'Fundo POSTACI'Melahot ABBASOVA »Kosta KORTİDİS'Serop ORAL»Ufuk ÖZKAN'Aslı YILMAZ BlllT SATIŞ1ARI BAjlAMIŞTIR. OYUN TARIHLERI: 6-7-8-9-10-13-14-15-16-17 EKİM arttN GÜN n SMTUHIÇARŞAMBA 15.e«-?0.3O-MBŞtMitî03i-CBM»;20.3O-CU*l»IITt5l:1S.Qİ-ÎO.3O Ü H nfl an EPMRflU6UZEL SRKSTLRR 1 Temel Sanat Eeitimi 'Resim Teknikleri Dersterimiz EKİM'de Başhyor... Istiklal Cd. Elhamra Pasajı Kat: 2 Beyoğiu - Istanbul Tel: (0212) 245 15 08 Tel/Fax: (0212) 2441983 İlanlarınız için: 0212. 293 89 78 ısTimvı B. ULUSLARARASI KULTUR İCTtlURIH VMFI BIENALI ısriyoruz. Böylece yaratıcı potansiyel- len de aktive etmiş olacağız. Bu pro- jenin en önemli tarafı, her türlü faalı- yetin programlı bir biçimde yüriitüle- cek olması. Hangi gün, hangi saatte ne tür etkinliklerin yapılacağı belli... Sürekliligin olduğu bu program ai- lelen de morıve edecek. Beklenrimizin çok üstünde katıhmlar söz konusa tz- mit Belediye Başkanı her gün ziyaret ediyor. Deprem sonrası medya çoğun- lukla bu alandaki sorunlann üzerine gıtti. Çözümleri de göz ardı etmemek gerekiyor sanınm. Bunlar yeni organi- zasyonlara örnek olacak. - Peki sanat-çadır'ı İzmit'in dışında- ki deprem bölgeterine de taşıma>ı dü- şünüyor musunuz? KOÇAN- Izmit merkez olacak, ama diğer kentlerle temas kurmaya başla- dıkbile. Gölcük'tebunabenzerbirça- dırtn olduğunu ögrendik, burası ile ile- tişim halindeyiz. Sanat- çadır Izmit merkezli olmasına karşın diğer bölge- lere günübirlık gidip dönmeyi düşünü- yoruz. Böylece bütün deprem bölge- sine yayılmayı planlıyoruz. Deprem bölgesinde büyük bir grilik var. Bu gri- liği yenmemiz gerekiyor. - Çadırda eğföm Idmkr tarafindan yûrütülüyor? KOÇ.4N - Organizasyon tamamen 'gönüllülük' sistemi üzerine kurulu. Kültür Bakanlığı bizi destekliyor. Bu kampanyaya öğrencilerimiz ve öğretim görevlilerimizle katılıyoruz. Merkez- deki ideal kadromuz iki öğretim görev- lisi, üç öğrenciden oluşuyor. Şimdilik orada bütünlüğü ve sürekliliği sağla- mak için on kişılik bir ekip oluştur- duk. Sadece bir aylık projeden ibaret olmayacak sanat-cadır. Bir yılı aşkın bir süre, yaşam iyiden iyiye normale dö- nüşene dek sürdürmek istiyoruz. Bü- tün kuruluşlarla işbirliği yapmaya ha- zırız. Sanat-çadır dığer organizasyon- lar ıçin de kullanılmalı. Zamanlama- lar yapılarak ortaklaşa etkinlıkler ger- çekleşebilir. Dayanışma sağlamamız gerekiyor. Belki de böylece orada dı- siplinler araa bir ortam doğurmak mümkün olacak. Sanat panayın ile üretim - Sanat-çadır, bu yıl Ana- dolu'>n gezen ve sanaü hal- kın ayağına götürmevi anıaç- layan ve bunu başaran sa- nat-ör'ın devamı gibi de dü- şünülebilir mi? KOÇAN - Evet. Sanat-tır ile sanatı haika götürdük. Sa- nat-çadır ise deprem bölge- lerindeki insanlan sanatia motive etmeyi amaçlıyor. Deprem bölgesindeki durum düzelince belkı bu çadır me- kanızmasını daha da geliştir- mek mümkün olacak. Mobil olmak, dınamik bir yapı oluş- turmak, bizim için de büyük bir tecrübe. - Peki,yetişldnleriçin pro- je kapsamında bir program varmı? KOÇAN -Arkadaşlanmı- zın çok güzel önerileri var. Meslek edindirme gibi... Bu- radakı ınsanlar kışın bu ça- dırlann içine kapanacak. Bu insanlan doğru biçimde yön- lendirmek mümkün. Çeşıt- li el işlerinin yapılacağı prog- ramlar düşünüyoruz. Önce bu tür etkinlikler, sonra ise kitleyı geliştirme ön proje- leri hazırlamayı düşünüyo- ruz. Hatta buradaüretilenler- den insanlar gelir de sağla- yabilecek. Biz üretimi sağ- layabiliriz, ama işletmecilik birikimimiz olmadığı icin kuruluşlann desteğinı aliha- mız gerekiyor. - Bu yıl bir de sanat pana- yın düzenleyeceksiniz_. KOÇAN-Birçalışma gru- bu oluşturduk, nasıl organi- ze olabileceğimiz üzennde çalışıyoruz. Kasım ayında yaklaşık bir aylık süreyi kap- sayacak, üretim alanlanmız- da, öğrenci, öğretim üyesi, amatör hepsınin yan yana geldiği büyük bir renklilik oluşacak sanat panayınyla. Burada özel bir seçicilik ol- mayacak. Zaten adı da pana- yır... Amaç, kitlelerle üreti- mi buluşturmak. Buna bağ- lı olarak paneller, söyleşiler yapmayı da istiyoruz. - Sanat panayın bir fakül- tenin görevleri arasında mn dır diye düşünülebilir_. KOÇAN - Sanat Fuan'nı düzenlerken de, dernek na- sıl düzenler demişlerdi. Tür- kiye'de farklı alternatifleri oluşturmak gerekiyor. İnsan- lan tek seçenekçılikten uzak- laştırmak gerekiyor. Sürek- li olarak halka açık bir üni- versite çabamızı sürdürüyo- ruz. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİmÖYE Gel, Gel Kayıkçı... Aşk ateşini söndürmek kolay mı? Bir kere yan- maya görsün. Aşk ırmağının gürül gürül akışını durdurmak ko- lay mı? Bir kere akmaya görsün. Insanlık tarihınin aslında aşkın tarihi olduğunu unuttuğumuzdan mıdır bunca başımıza gelenler. Duygusuzluk, vurdumduyrnazlık, giderek büyü- yen ve insanlık sıfatı olarak nitelenen şiddet! Kavga, savaş, ihanet, kıskançlık, gözü dönmüş hırs, yalan, aşkın tarihinin insanlık tarihi olduğunun unutulduğundandır. Ege'nin suları hırçındır, ta Kasandra'nın dudak- lanndaki trajik gerçeğe uzanır. Mavi tuzunun bedenlerdeduyumsandığı Ege'nin sulan iki komşu kıyının hüznünü, sıkıntısını da ya- şar. Belki de bir filmdeki, çok yakın zamanda izledi- ğimiz ve gözyaşlanmızı tutamadığımız, aslında tut- maya da hiç niyetlenmediğimiz bir filmdeki gibi- dir: Belki de aşktır banşı getırecek, iki kıyının kardeş- liğini sağlayacak, yani Ege'nin hüznünü sevınce bo- ğacak olan Ege'nin hüznü kı ta Kasandra'nın du- daklanndan beri gelmektedir. Ve Ege'de yasak aşklar, çok uzun zaman önce- sine dayanır: Troya'ya. İnsanlık tarihi aslında aşkın tarihidir... İki genç insanın birbirınin dilini bilmediği, birinin ise zaten hiç konuşamadığı iki genç insanın yaşan- mış bir öyküsüdür: Kayıkçı... Kayıkçı, bir filmin adıdır, gidip bir sinemada iz- leyebileceğiniz, bence izlemeniz gereken bir filmin adıdır, ama aslında Kayıkçı yürekten seven genç bir adamın da adıdır. Belki Kayıkçı, bizlerin, hani hâlâ o aşk ateşini yü- reğinde saklayan, dolunaya dokunmanın ne de- mek olduğunu bilen bizlerin -ne kadar da az kal- dık şu yeryüzünde- de adıdır, kimbilir... İki genç insan bir filmin akan sahnelerinde ya- sak bir aşkın iki pınl pırıl öznesidir. Ortada Ege'nin sulan hüzünlüdüryine. Çünkü ya- sak bir aşktır Çeşme'de yaşanan. Şimdi bir filmin sahnelerinı anlatmaya başladım ama, bilen bilir, bu bir son zaman söylencesidır, i aslında bu söylence Ege'de hiç değişmemiştir. Dedik ya, ta Kasandra'nın dudaklarına kadar uzanır, belki de ondan da öncesi vardır. Birbirini duygunun titreşimleriyte anlayan iki genç, aşkın önlenemez akışıyla kendilerini bir çağlaya- nın içinde bulur. Kendilerinin dışında kimsenin istemediği bir aşk- tır bu. Zaten yasak aşk da bu anlama gelir. Ama burada, edebiyat tarihınin, insanlık tarihi- nin en önemli sorunsalı da ortaya çıkmaktadır; çünkü aşkın temizliği, saflığı, yürekten oluşu, bü- yüklüğü, görkemi, tutkusu, coşkusu etrafı sarar. Kim, hangi, içinde hümanist duygulan şu veya bu şekilde taşıyan kim, Çeşmeli Kayıkçı ile Yu- nanlı rebet kızın aşkına ilgisiz kalabilir! Bu anlatılan bir filmin öyküsüdür ama; gerçek ol- madığını, ki bir söylence olarak zaten Ege'nirçto*' yılarında anlatılrnaktadır, kim söyleyebilir? Aşkın romantik melodisı bir kıyıdan öteki kıyrya • doğru bir martının kanatlannda uzanır Gel, gel Kayıkçı Yavaş yavaş... • • - :•** Kayıkçı bir martının kanadından düşen tüyü ba- şında duyumsadığında, tüm gerçeklikle ilişkısini ke- ser, tek gerçeği Yunanlı rebet kızdır. Kendinı gecenin bir yansında karanlık ve tuzlu, • hırçınlığını o gece saklayan Ege'nin sularına atar; ta karşı kıyıya kadar yüzer... Sonra... Sonrasında, kimliği bilinmeyen bir yazarın unu- tulmuş defterinin yırtık bir sayfasında rastlanan şu' satırlann anımsanması gelir: ... (ey okur, kulak arkası etme sözümü) yani aşk' sevgilim, mantığın çok dışında. Büyük aşklann zaten ne işi var mantıkla... HNcuyan Gençliğe Mektuplar' kitaplaştı • Kültür Servisi - Ahmet Cemal'in bir süre Önce gazetemizde yer alan 'Odak Noktası' adlı köşesinde yazdığı Okuyan Gençliğe Mektuplar, Kaf Yayınlan tarafindan kitap olarak basıldı. Kitapta mektuplann bazılan genişletildi. Aynca daha önceki beş mektuba yeni bir mekfup daha eklendi. Kitabın başına da Türk gençliğının 1920'li yıllardan günümüze kısa tarihi sayılabilecek kısa bir gıriş yazısıkondu. • • Koçbank Çocuk Tiyatrosu pepdelerini açıyor • Kültür Servisi - Koçbank Çocuk Tiyatrosu perdelerini 9 Ekim Cumartesi günü Hadi Çaman Tiyatrosu'nda Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfi'ndan gelecek çocuklara yönelik hazırlanan özel bir eğlence sonrasında Topık Parkı adlı müzikli çocuk oyunuyla perdelerini açıyor. Yönetmenhğini ve yazariığmı geçen yıl olduğu gibi Enis Fosforoğlu'nun üstlendiği oyunda Seren Fosforoğlu. Doğan Deroğlu, Korhan Karakışla, Aysun Nalbant, Birtan Turan, Çiğdem Ekren ve Hasan Parla yer alıyor. Yıl boyunca çeşitli tiyatro salonlannda sahnelenecek olan oyunun dekor ve kosrümleri Şirin Dagtekin'e, müzikleri ise Kaan Öztop'a ait. Ekim ayı boyunca Hadi Çaman Tiyatrosu'nda sahnelenecek olan oyunun biletleri herhangi bir Koçbank şubesinde ücretsiz olarak temin edılebilir. (274 77 77) BUGUN • • AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.30'da Herbert von Karajan'ın yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrasf ndan Mozart'ın Dh'ertiınento adlı yapıtı laser-disc'ten ızlenebilır. (252 35 00) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 18.30da DenizDündar'ın 'Başlangıcından 1939'a Caz' başlıklı söyleşısı izlenebilir. (292 06 55) • BABYLON 'da saat 22.00'de Trevor V^tts'ın Moire Croup eşliğındeki projesi izlenebilir. (292 73 68) • AFA KtTABEVÎ'nde saat 18.15te Turgay Rşekçi (Adam Sanat), Adnan Özer (E dergisi), Enver Ercan (Varlık dergısı). Metin Celal ve Atilla Biıidye'nın katılımıyla 'Dergiler Okunuyor mu?' konusu tartışılacak. (245 39 67) \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle