Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 1999 PERSEMBE
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
Marmara Üniversitesi GSF öğrencileri, 'Tutku ve Yeni Dalga' ile kimliklerini ifade ediyor
Genç kuşaktan bienale katkıESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-
larFakültesı, Uluslararası Istanbul Bı-
enalı çerçevesmde 'Tutku ve Yeni Dal-
ga' başlıklı sergı ile genç sanatçılann
yapıtlannı izleyicilerle buluşturuyor.
60 sanatçının yapıtlannın yer aldığı
sergi 1 Kasım'a dek sürecek. Sergide
genç sanatçılann yapıtlannda bireysel
kimlıkler ifade alanı buluyor. Genç ku-
şak anlatım sınırlannı teknık boyutla-
nyla birlikte sorguluyor.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-
lar Fakültesi öğrencileri ve öğretim gö-
revlıleri aynca deprem bölgesine kur-
duklan sanat-çadır ile deprem yarala-
nnı sanat aracılığıyia sarmaya çalışı-
yor.
Fakülte sanat panayın ile de kitleler-
le sanatın buluşmasına yardımcı olma-
yı amaçlıyor. Marmara Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hü-
samertin Koçan ile projeleri üzerine
görüştük.
- Bu yıl ilk kez bienal çerçevesinde,
genç Türk sanatçılannın sesi'Tutku ve
Yeni Dalga' ile geniş bir Idtleye ulaşa-
cak. Sergi düşüncesi nasıl oluştu?
KOÇAN - Uluslararası Istanbul Bı-
enalı. Türkiye'de sanatın gelişimi için
çok önemli işler yapıyor. Istanbul Kül-
tür Sanat Vakfı'nın ülke kültürii açısın-
dan katkılan son derece önemli... Bı-
enal. Türkiye'ye uluslararası sanat po-
tansiyelini getirmekle kalmıyor, Türk
sanatçısı ıçin de uluslararası bir ortam
oluşmasına önayak oluyor. Biz kurum-
lar \ e gruplar olarak bu süreç içinde bi-
enale destek vermeyi amaçladık. Ulus-
lararası Istanbul Bienali'nin temsil ala-
nını genışletecek faaliyetler düzenle-
meyi istedik.
Bienalin küratörü Paolo Colombo
fakültemize geldiğinde ona, öğrenci-
lerimızle etkınliğe destek vermek iste-
dığımizı belırttık. O da bunun bienale
eklemlenebileceğinı söyledi. Biz de
fakülte kurulu olarak diploma projele-
rinde bu temayı işlemeye karar verdık.
Colombo, üniversitemızde 'Tutku ve
Dalga' üzerine bir konferans verdi ve
sonuç olarak öğrencilerin ortaya çıkar-
dığı işlerden onun seçimi dahilinde
'Tutku ve Yeni Dalga' başlıklı sergi
ortaya çıktı.
İzmit'te 'sanat-çadır'
projesi
* - Sergîyî hem bienal kapsamında hem
de bağımsız olarak görmek mümkün
sanınz...
'u, bienale katkı ve genç kuşağın bienale eklemlenme
sergisidir. Bunu büyük bir şans olarak görüyorum. Paolo
Colombo ile sürekli bir iletişim halinde düzenledik. Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ana koridoru ve
büyük galerisi, 'Tutku ve Yeni Dalga'nın yapıtlanna ev
sahipliği yapacak. Amacımız bienalin alanını geliştirmek.
Bu etkinliği organize edenlerden her şeyi beklemeden, biz de
yapabilirliğimizle katkıda bulunmak istiyoruz.
KOÇAN - Bienal kapsamı içinde ol-
ması konusunda bir zorlama olmadı. Bi-
enale, bağımsız bir katkı sağlamasmı
istedik. Ancak bu model uygun görül-
dü. Bu, bienale katkı ve genç kuşagın
bienale eklemlenme sergisidir. Bunu bü-
yük bir şans olarak görüyorum. Paolo
Colombo ile sürekli bir iletişim halin-
de düzenledik bu sergiyi. Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülte-
sı'nin ana koridoru ve büyük galerisi,
"Tutku ve Yeni Dalga'nın yapıtlanna ev
sahıpligi yapacak. Ama bölümlerken-
di sergilerini de açacak. Fakültemize ge-
len her izleyici hem bölümlerin sergi-
lerinî hem de bu sergiyi görebılecek.
Amacımıztıienalın alanını geliştirmek.
Bu etkmlığı organize edenlerden her şe-
yı beklemeden, biz de yapabilirliği-
mizle, bienalin yarattığı bu ortamın
gelişmesıne katkıda bulunmak istiyo-
ruz.
- Marmara depreminin ardından.
özeUikJe sivil toplum örgütierinin dep-
remzedeler yaranna yaptığı çaiışma-
lar hayli ses getirdL Siz de Marmara Üni-
versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ola-
rak üzerinize düşeni \ apnorsunuz. Bu
bağlaruda sanat-çadır projesi nedir?
KOÇAN - Sanat-çadır, deprem böl-
gesinde çocuklara ve gençlere yönelik
oyun bazlı, sanat ve tasanm eğitimi
veren birorganizasyon. Çadın izmit'te
Ikinci Zırhlı Tugay'ın Intertekst Fuar
alarunda oluşturduğu çadır-kente yer-
leştırdik. Bizim ıçin çok heyecan ve-
nci bir çalışma olacak. Burada sürek-
liliğı olan bir eğitım vermeyi amaçlı-
yoruz. Sanat-çadır'da çocuklara resım
yaptıracağız, belli yaş gruplarına yö-
nelik fılmler göstereceğiz; uçurtma,
oyuncaktasanmlan yapılacak. Böyle-
ce kolektif bir çalışma oluşturmayı
amaçlıyoruz.
'Griliği yenmemiz gerek'
- Sanat-çadır, bir bakınıa sanatia te-
rapi işlevi görecek...
KOÇAN - Tamamen öyle. Deprem-
de maddi ve manevı zarar görenleri bu
durumun yarattığı büyûkmoral sar-
sıntısından çıkarmayı amaçlıyoruz. On-
lara yeni bir yaşamm kapılanru arala-
mak ve morallenni veniden vükseltmek
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ •
Şehir Tiyatroları \
Yöneterv Komedi 2 Bölüm
Ferhan Şensoy
Çevirenler: Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy
Dekor: Ferhan Şensoy Kostüm: Sevım Çavdar
1
Müzik: Selim Atakan
Zuhal Olcay
Haluk Bilginer
Güven Kıraç
Melek Baykal
Sermiyan Midyat
Kadıköy Halk Eğrtim Merkezi 6-17 Ekim 1999
Çarşamba 15.00 (indirimli gün)
Perşembe-Cuma: 20.30
Cumartesi: 15.00-20.30 Pazar: 15.00
Bilet satış yerieri: Gişe Tel: (0-216) 330 10 27
Vakkorama Suadıye, Vakkorama Taksim
16 yaşından kûçüklerın gımesı sakıncalı
olabıtır. Olmayabılır de. Biz de kararsız
kaldık Çunkü, onlar her şeyı bızden
daha lyı bılıyorlar.
EFES PUsen 'in kültürve sanata katkılan artarak surecek.
ISTANBULDEVLHTIYATROSU
doju duşü
293 89 78 (3 HAT)
ISTANBUL
DEVLET TİYATROSU
20. YILINI
KUTLUYOR-
12 EKİM'DE
PERDELERİMİZ
AÇILIYOR—
İkibinli Yıllarda Sanatia
Aydınlık Bir Gelecek için!
Toplu Bilet Rezervasyonu ve Abonman: 0.212 292 39 00 111
Yayla Sanat Merkezi Gişesi: 0.216 44120 87-383 63 79
AKM :0.212 245 25 90 Taksim Sahnesi:0.212 249 69 44
Kadıköy Gişe: 0.216 335 44 76
!LTES Necatı CUMALI
BATI RIHTIMI DERYA GÜLÜ
r.<UTannrafeiUıiıoı; ***** IW*DWZHAN
GulsunJIREN
PEMBE KONAGIN GEÜNLERI
Yöneten- Engin GÜRMEN
6-7-8-9-10-13-14-15-16- U EKİM
yövlcJo N I K O L A İ
KADIN İLE /vAEAAUR
Türkçesı Muhittin YILMAZ Yönelen. Mazlum KİPER
6-7-8-9-70 EKİM
J.KESSELRIMG
UyaHarankr lCVAfl-VRlIA ZMU-Yoneten Çetm İPEKKAYA
6-7-i-9-]0-13-14-15-16-17B0M
FOTOGRAFÇI
(OR7AOYUNU)
Yöneten: Y.Kenan IŞIK-Haşmet ZEYBEK
6-7-8-9- İO EKİM
OYUN »ÜltUtt: ÇttSMk 15.00-20.30 / FOŞEMK: 20.30/ CUMA: 20J0/
â 11.00-1500-2030/PAZAJb 11.00-15.00-19,00/
BIUHf R SEHIR TITATROLARI GIŞELERINDE SATIŞA SUNULMUSTUC
KULTUR GEZILERI
BİNBİR KİLİSE • MANAZAN - IBRALA
HAYRİ FEHMİ YILMAZ / 29-31 Ekim 1999
MISIR • NİL VADİSİ - ABU SİMBEL
TURGAY TUNA / 7-14 Kasım 1999
KONYA - ÇATALHÖYÜK - ANKARA
HAYRİ FEHMİ YILMAZ / 13-14 Kasım 1999
PAMFİLYA • KÖPRÜLÜ KANYON •
ALARAHAN-ANEMURIUM
MUSTAFA PEŞTERELI / 14-21 Kasım 1999
KÜTAHYA • AFYON - MİDAS'IN ÜLKESİ
MUSTAFA KESİM / 20-21 Kasım 1999
MISIR - NİL VADİSİ - ABU SİMBEL
TURGAY TUNA / 5-12 Aralık 1999
* Dığer "KÜUVR GEZİLERI"mıziaccraanudan öğrmbılınmz
FESTSEYAHATACENTASI TEL: (0212) 258 25 73-258 25 89
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ır Tıvafroları
6 EKIM'DEN ITIBAREN FATIH REŞAT NURI SAHNESI'NDE (0.212-526 53 80)
Gülsün SİREN
PEMBE KONAGIN GELINLERİ
Yöneten : Engln GÜRMEN
Dekor Tasarımı : Ersin SATGAN
Giysl Tasarımı . Nilgün GÜRKAN . - .,
Müılk : Bora AYANOGLU
Koreografi : Eftal GUL6UDAK
Dramaturg : H.Zafer ŞAHİN
OYNAYANLAR: «Zihni GÖKTAY'Fundo POSTACI'Melahot ABBASOVA
»Kosta KORTİDİS'Serop ORAL»Ufuk ÖZKAN'Aslı YILMAZ
BlllT SATIŞ1ARI BAjlAMIŞTIR.
OYUN TARIHLERI: 6-7-8-9-10-13-14-15-16-17 EKİM
arttN GÜN n SMTUHIÇARŞAMBA 15.e«-?0.3O-MBŞtMitî03i-CBM»;20.3O-CU*l»IITt5l:1S.Qİ-ÎO.3O
Ü H nfl an
EPMRflU6UZEL SRKSTLRR
1
Temel Sanat Eeitimi
'Resim Teknikleri
Dersterimiz
EKİM'de Başhyor...
Istiklal Cd. Elhamra Pasajı
Kat: 2 Beyoğiu - Istanbul
Tel: (0212) 245 15 08
Tel/Fax: (0212) 2441983
İlanlarınız için: 0212. 293 89 78
ısTimvı B. ULUSLARARASI
KULTUR İCTtlURIH
VMFI BIENALI
ısriyoruz. Böylece yaratıcı potansiyel-
len de aktive etmiş olacağız. Bu pro-
jenin en önemli tarafı, her türlü faalı-
yetin programlı bir biçimde yüriitüle-
cek olması. Hangi gün, hangi saatte ne
tür etkinliklerin yapılacağı belli...
Sürekliligin olduğu bu program ai-
lelen de morıve edecek. Beklenrimizin
çok üstünde katıhmlar söz konusa tz-
mit Belediye Başkanı her gün ziyaret
ediyor. Deprem sonrası medya çoğun-
lukla bu alandaki sorunlann üzerine
gıtti. Çözümleri de göz ardı etmemek
gerekiyor sanınm. Bunlar yeni organi-
zasyonlara örnek olacak.
- Peki sanat-çadır'ı İzmit'in dışında-
ki deprem bölgeterine de taşıma>ı dü-
şünüyor musunuz?
KOÇAN- Izmit merkez olacak, ama
diğer kentlerle temas kurmaya başla-
dıkbile. Gölcük'tebunabenzerbirça-
dırtn olduğunu ögrendik, burası ile ile-
tişim halindeyiz. Sanat- çadır Izmit
merkezli olmasına karşın diğer bölge-
lere günübirlık gidip dönmeyi düşünü-
yoruz. Böylece bütün deprem bölge-
sine yayılmayı planlıyoruz. Deprem
bölgesinde büyük bir grilik var. Bu gri-
liği yenmemiz gerekiyor.
- Çadırda eğföm Idmkr tarafindan
yûrütülüyor?
KOÇ.4N - Organizasyon tamamen
'gönüllülük' sistemi üzerine kurulu.
Kültür Bakanlığı bizi destekliyor. Bu
kampanyaya öğrencilerimiz ve öğretim
görevlilerimizle katılıyoruz. Merkez-
deki ideal kadromuz iki öğretim görev-
lisi, üç öğrenciden oluşuyor. Şimdilik
orada bütünlüğü ve sürekliliği sağla-
mak için on kişılik bir ekip oluştur-
duk. Sadece bir aylık projeden ibaret
olmayacak sanat-cadır. Bir yılı aşkın bir
süre, yaşam iyiden iyiye normale dö-
nüşene dek sürdürmek istiyoruz. Bü-
tün kuruluşlarla işbirliği yapmaya ha-
zırız. Sanat-çadır dığer organizasyon-
lar ıçin de kullanılmalı. Zamanlama-
lar yapılarak ortaklaşa etkinlıkler ger-
çekleşebilir. Dayanışma sağlamamız
gerekiyor. Belki de böylece orada dı-
siplinler araa bir ortam doğurmak
mümkün olacak.
Sanat panayın ile üretim
- Sanat-çadır, bu yıl Ana-
dolu'>n gezen ve sanaü hal-
kın ayağına götürmevi anıaç-
layan ve bunu başaran sa-
nat-ör'ın devamı gibi de dü-
şünülebilir mi?
KOÇAN - Evet. Sanat-tır
ile sanatı haika götürdük. Sa-
nat-çadır ise deprem bölge-
lerindeki insanlan sanatia
motive etmeyi amaçlıyor.
Deprem bölgesindeki durum
düzelince belkı bu çadır me-
kanızmasını daha da geliştir-
mek mümkün olacak. Mobil
olmak, dınamik bir yapı oluş-
turmak, bizim için de büyük
bir tecrübe.
- Peki,yetişldnleriçin pro-
je kapsamında bir program
varmı?
KOÇAN -Arkadaşlanmı-
zın çok güzel önerileri var.
Meslek edindirme gibi... Bu-
radakı ınsanlar kışın bu ça-
dırlann içine kapanacak. Bu
insanlan doğru biçimde yön-
lendirmek mümkün. Çeşıt-
li el işlerinin yapılacağı prog-
ramlar düşünüyoruz. Önce
bu tür etkinlikler, sonra ise
kitleyı geliştirme ön proje-
leri hazırlamayı düşünüyo-
ruz. Hatta buradaüretilenler-
den insanlar gelir de sağla-
yabilecek. Biz üretimi sağ-
layabiliriz, ama işletmecilik
birikimimiz olmadığı icin
kuruluşlann desteğinı aliha-
mız gerekiyor.
- Bu yıl bir de sanat pana-
yın düzenleyeceksiniz_.
KOÇAN-Birçalışma gru-
bu oluşturduk, nasıl organi-
ze olabileceğimiz üzennde
çalışıyoruz. Kasım ayında
yaklaşık bir aylık süreyi kap-
sayacak, üretim alanlanmız-
da, öğrenci, öğretim üyesi,
amatör hepsınin yan yana
geldiği büyük bir renklilik
oluşacak sanat panayınyla.
Burada özel bir seçicilik ol-
mayacak. Zaten adı da pana-
yır... Amaç, kitlelerle üreti-
mi buluşturmak. Buna bağ-
lı olarak paneller, söyleşiler
yapmayı da istiyoruz.
- Sanat panayın bir fakül-
tenin görevleri arasında mn
dır diye düşünülebilir_.
KOÇAN - Sanat Fuan'nı
düzenlerken de, dernek na-
sıl düzenler demişlerdi. Tür-
kiye'de farklı alternatifleri
oluşturmak gerekiyor. İnsan-
lan tek seçenekçılikten uzak-
laştırmak gerekiyor. Sürek-
li olarak halka açık bir üni-
versite çabamızı sürdürüyo-
ruz.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİmÖYE
Gel, Gel Kayıkçı...
Aşk ateşini söndürmek kolay mı? Bir kere yan-
maya görsün.
Aşk ırmağının gürül gürül akışını durdurmak ko-
lay mı? Bir kere akmaya görsün.
Insanlık tarihınin aslında aşkın tarihi olduğunu
unuttuğumuzdan mıdır bunca başımıza gelenler.
Duygusuzluk, vurdumduyrnazlık, giderek büyü-
yen ve insanlık sıfatı olarak nitelenen şiddet!
Kavga, savaş, ihanet, kıskançlık, gözü dönmüş
hırs, yalan, aşkın tarihinin insanlık tarihi olduğunun
unutulduğundandır.
Ege'nin suları hırçındır, ta Kasandra'nın dudak-
lanndaki trajik gerçeğe uzanır.
Mavi tuzunun bedenlerdeduyumsandığı Ege'nin
sulan iki komşu kıyının hüznünü, sıkıntısını da ya-
şar.
Belki de bir filmdeki, çok yakın zamanda izledi-
ğimiz ve gözyaşlanmızı tutamadığımız, aslında tut-
maya da hiç niyetlenmediğimiz bir filmdeki gibi-
dir:
Belki de aşktır banşı getırecek, iki kıyının kardeş-
liğini sağlayacak, yani Ege'nin hüznünü sevınce bo-
ğacak olan Ege'nin hüznü kı ta Kasandra'nın du-
daklanndan beri gelmektedir.
Ve Ege'de yasak aşklar, çok uzun zaman önce-
sine dayanır: Troya'ya.
İnsanlık tarihi aslında aşkın tarihidir...
İki genç insanın birbirınin dilini bilmediği, birinin
ise zaten hiç konuşamadığı iki genç insanın yaşan-
mış bir öyküsüdür: Kayıkçı...
Kayıkçı, bir filmin adıdır, gidip bir sinemada iz-
leyebileceğiniz, bence izlemeniz gereken bir filmin
adıdır, ama aslında Kayıkçı yürekten seven genç
bir adamın da adıdır.
Belki Kayıkçı, bizlerin, hani hâlâ o aşk ateşini yü-
reğinde saklayan, dolunaya dokunmanın ne de-
mek olduğunu bilen bizlerin -ne kadar da az kal-
dık şu yeryüzünde- de adıdır, kimbilir...
İki genç insan bir filmin akan sahnelerinde ya-
sak bir aşkın iki pınl pırıl öznesidir.
Ortada Ege'nin sulan hüzünlüdüryine. Çünkü ya-
sak bir aşktır Çeşme'de yaşanan.
Şimdi bir filmin sahnelerinı anlatmaya başladım
ama, bilen bilir, bu bir son zaman söylencesidır, i
aslında bu söylence Ege'de hiç değişmemiştir.
Dedik ya, ta Kasandra'nın dudaklarına kadar
uzanır, belki de ondan da öncesi vardır.
Birbirini duygunun titreşimleriyte anlayan iki genç,
aşkın önlenemez akışıyla kendilerini bir çağlaya-
nın içinde bulur.
Kendilerinin dışında kimsenin istemediği bir aşk-
tır bu. Zaten yasak aşk da bu anlama gelir.
Ama burada, edebiyat tarihınin, insanlık tarihi-
nin en önemli sorunsalı da ortaya çıkmaktadır;
çünkü aşkın temizliği, saflığı, yürekten oluşu, bü-
yüklüğü, görkemi, tutkusu, coşkusu etrafı sarar.
Kim, hangi, içinde hümanist duygulan şu veya
bu şekilde taşıyan kim, Çeşmeli Kayıkçı ile Yu-
nanlı rebet kızın aşkına ilgisiz kalabilir!
Bu anlatılan bir filmin öyküsüdür ama; gerçek ol-
madığını, ki bir söylence olarak zaten Ege'nirçto*'
yılarında anlatılrnaktadır, kim söyleyebilir?
Aşkın romantik melodisı bir kıyıdan öteki kıyrya •
doğru bir martının kanatlannda uzanır
Gel, gel Kayıkçı
Yavaş yavaş... • • - :•**
Kayıkçı bir martının kanadından düşen tüyü ba-
şında duyumsadığında, tüm gerçeklikle ilişkısini ke-
ser, tek gerçeği Yunanlı rebet kızdır.
Kendinı gecenin bir yansında karanlık ve tuzlu, •
hırçınlığını o gece saklayan Ege'nin sularına atar;
ta karşı kıyıya kadar yüzer...
Sonra...
Sonrasında, kimliği bilinmeyen bir yazarın unu-
tulmuş defterinin yırtık bir sayfasında rastlanan şu'
satırlann anımsanması gelir:
... (ey okur, kulak arkası etme sözümü) yani aşk'
sevgilim, mantığın çok dışında.
Büyük aşklann zaten ne işi var mantıkla...
HNcuyan Gençliğe Mektuplar'
kitaplaştı
• Kültür Servisi - Ahmet Cemal'in bir süre Önce
gazetemizde yer alan 'Odak Noktası' adlı köşesinde
yazdığı Okuyan Gençliğe Mektuplar, Kaf Yayınlan
tarafindan kitap olarak basıldı. Kitapta mektuplann
bazılan genişletildi. Aynca daha önceki beş
mektuba yeni bir mekfup daha eklendi. Kitabın
başına da Türk gençliğının 1920'li yıllardan
günümüze kısa tarihi sayılabilecek kısa bir gıriş
yazısıkondu. • •
Koçbank Çocuk Tiyatrosu
pepdelerini açıyor
• Kültür Servisi - Koçbank Çocuk Tiyatrosu
perdelerini 9 Ekim Cumartesi günü Hadi Çaman
Tiyatrosu'nda Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfi'ndan
gelecek çocuklara yönelik hazırlanan özel bir
eğlence sonrasında Topık Parkı adlı müzikli çocuk
oyunuyla perdelerini açıyor. Yönetmenhğini ve
yazariığmı geçen yıl olduğu gibi Enis
Fosforoğlu'nun üstlendiği oyunda Seren Fosforoğlu.
Doğan Deroğlu, Korhan Karakışla, Aysun Nalbant,
Birtan Turan, Çiğdem Ekren ve Hasan Parla yer
alıyor. Yıl boyunca çeşitli tiyatro salonlannda
sahnelenecek olan oyunun dekor ve kosrümleri Şirin
Dagtekin'e, müzikleri ise Kaan Öztop'a ait. Ekim
ayı boyunca Hadi Çaman Tiyatrosu'nda
sahnelenecek olan oyunun biletleri herhangi bir
Koçbank şubesinde ücretsiz olarak temin edılebilir.
(274 77 77)
BUGUN •
• AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.30'da Herbert von
Karajan'ın yönetimindeki Berlin Filarmoni
Orkestrasf ndan Mozart'ın Dh'ertiınento adlı yapıtı
laser-disc'ten ızlenebilır. (252 35 00)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 18.30da DenizDündar'ın
'Başlangıcından 1939'a Caz' başlıklı söyleşısı
izlenebilir. (292 06 55)
• BABYLON 'da saat 22.00'de Trevor V^tts'ın
Moire Croup eşliğındeki projesi izlenebilir.
(292 73 68)
• AFA KtTABEVÎ'nde saat 18.15te Turgay Rşekçi
(Adam Sanat), Adnan Özer (E dergisi), Enver
Ercan (Varlık dergısı). Metin Celal ve Atilla
Biıidye'nın katılımıyla 'Dergiler Okunuyor mu?'
konusu tartışılacak. (245 39 67) \