23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB Y Pfl PB PB PB PB 16 17 16 18 23 24 25 22 Zonguldak Y 16 Antalya Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Y Y Y Y Y Y PB Y 16 15 17 17 17 16 18 16 A 28 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A B B B B PB PB 27 27 23 23 19 21 21 18 Y 13 Yurdun kuzey kesimteri çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu Karadeniz ıle Iç ve Doğu Anado- lu'nun kuzeyi etkıli sağa- nak yağışlı, otekı yefter SL buluttu ve açık geçe- cek. Hava scakfcğı. yur- dun kuzeybatı kesımle- nnde hıssedılır derece- de olmak üzere yurdun kuzey ve bat kesımlenn- de azalacak Öîekı yer- tefde değışmeyecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y PB PB pe PB 11 10 13 18 18 19 19 17 Berlin PB 19 Moskova PB 8 Budapeşte PB 19 Aşkabat Madrid PB 20 Astana Viyana Belgrad PB 20 Taşkent PB 27 Bakû Sofya Roma PB 20 Bişkek PB 27 Tiflis Y 15 Atina PB 26 Kahire A 30 Münih PB 16 Zürih PB 18 Şam A 26 ^ Çok bulutiu Yağmurtu 4AJWU» Kariı Gök gümltulü GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Vural Savaş henüz faşistlikle suçlanmıyor. Bakın neden: Neden ortada: Yargrtay Başsavcısı, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin "teröre karşı alınmış haklıya- sal düzenlemeler" karanndan kaynaklanan "mevzu- atı benimsememizi" istiyor. örneğin, Ingiltere'de terör örgütünün pankartını ve flamasını taşıyan veya müziğini çalan kimse 6 yıl; te- rör örgütü için para toplayanlar, bu paralan muhafa- za edenler 14 yıl hapis cezasına çarptınlıyor. Başsavcı, iç hukukumuza Alman Ceza Muhake- meleri Usulü Kanunu'ndan kimi hükümlerin alınması- nı öneriyor Bir yığın madde. Öyte ki, bizde uygulansa, bırakın uygulamayı, yasalara alınmaya girişilse kıyamet ko- paracak nitelikte. örneğin. Alman yasası, "adam öldürme, soykınm, terör örgütü kurma... patlayıcı madde kullanma suç~ lanndan birini işlemiş olma... kuvvetli şûphesi altında bulunan kişiyi... 'kaçma ve delilleri yok etme, olasılı- ğı olmasa da" tutuklatyor Yunan Basın Yasası'na göre, "terörist faaliyetlerte ilgili övücü, tahrik edici yayınlaryapanlar ağır cezaya çarptınldığı gibi, mahkeme karanyla gazeteye 'toplat- ma veya bellı bir süre kapatma' cezası" uygulanıyor. Kuşkusuz her ülke kendine göre iç hukukunu dü- zenliyor. Fakat Vural Savaş'ın siyasetçileri allak bullak eden konuşmasında öne sürduğü ve Türk iç hukukuna yan- srtılmasnı istediği kimi yasa maddeteri Batı'nın ileri de- mokrasilerinde uygulanıyor. Bu yasalar bize alınır, alınmaz. Hangileri bize uygun- dur? Ayn birer SOOJ. Batı hayranı demokratlanmız başsavciya karşı çı- kıyor, pekâlâ. Ne çare; sıkıştıkça Batı'yı ve Avrupa'yı ömek gös- tererek mangalda kül bırakmayan resmi-öze) konum- daki demokratlanmız Alman, Ingiliz ve Yunan yasala- nnda anılan öze karşı çıkamıyor. Başsavcı Savaş, hâlâ çözemediğimiz, yasa mı ya- palım, acaba ne edelim diye hâlâ tartştığımız bir ko- nuya, telekulak sorununa ileri demokrasilerden örnek getiriyor. Sınırlı alanlarda "bazı devlet organlanna tanınan hâkim karan olmadan telefonlan dinleme, kaydetme yetkisinin" Almanya'da uygulanmakta olduğunu öne sürüyor. Vetepkiler "Konuşan Tüfkiye'de" yaşıyoruz ya: Başsavcıya, başta Cumhurbaşkanı, hükümet ortağı Mesut Yıl- maz'a değin siyasetin hemen her kademesinden tep- ki yağdı. Son zamanlardaki demeçlerinde "mütedeyyin va- tandaşı ıshatsız etmervek" ayaklama yatarak dinset oylan cebine koymaya çabalayan Mesut Yılmaz'a gö- re, başsavcının önerilerinin bir "a/na "sı varmiş. "O ülkelerde hiç kimse bireyin dokunulmazlık ala- nına müdahale etmiyor"muş. Yılmaz keşifte bulunmuş ve demek istiyor ki; bizde bireyin dokunulmazlık alanlanna müdahalenin haddi hesabıyok! YaCumhurbaşkanımız? "Ben VuralSavaş'a cevap verir duruma getmem" dedikten sonra; siz deyin 10 satır, ben diyeyim 20... Başsavcının görüşlerinin ak- sini irdeleyen bir uzun konuşma yapıyor. Ama ne hikmetse; Yargrtay Başsavcısı'nın önerile- ri arasında iç hukukumuza alınmast uygun olacak öge- ler var mı diye araştıran, kafa yoran, Türkiye'ye yarar- lı olacak öğeleri saptamaya çalışan tek bir Allah'ın ku- luyok! Karalama boL Bir zaman Demirel'in dediği gibi, yollar yürümekle, aşınmryor bizim demokrasimizde, ama çare aramaya geldi mi adamlar bir nefeste tüke- niveriyor. Oysa, siyasetçilerimizdeki telaşlı tepkinin asıl nede- ni ne o ne bu. Savaş'ın "pariamentonun bugünküyapısıyla, öner- diği öniemlerin 'bir tekini bile' alamayacağını" söyle- mesi. Bu söylemin arkasında, beceriksiz ve yaşlanmış si- yasetçilerimizde' "gizli bir korku" yatryor.. HaniiOyıldabir... ANAP Cenel Baskanı Yılmaz 'AskerlerFP'li belediyelerin güçlenmesinden korkuyor9 DÜRDANE KIRÇirVAL ANKARA -ANÂPGenel Başkanı MesutYdhıaz, Içiş- leri Bakanlığı tarafından dü- zenlenen yerel yönetim re- form tasansı taslağının ta- mamlandığmı ve gelecek günlerde Bakanlar Kuru- lu'na sunulacagını belirtir- ken "Tasan tam olarak bi- aın istediğimiz gibi olmadı. Bu konuda iki sıkıntımız var. Birincisi ortaklanmız, ikin- cisi ise MGK. Askerler FPTi belediyelerin güçlenmesin- den endişe dujınor" dedi. ANAP Başkanlık Diva- nı'nda, Içişleri Bakanı Sa- dettin Tantan. yerel yönetim reformu tasansı taslagı hak- kında bilgı verdı. ANAP'lı üyeler, yillardır savundukJa- n belediye başkanlannın ikı turlu seçimle belirlenmesi ile il ve ilçe meclisleri oluş- turulmasma ilişkin önerile- rin taslakta yer almamasma tepki gösterdiler. Eleştıriler üzerine Yıl- maz, "Evettaslak tam bizim istediğinıiz gibi olmadı. Bu konuda iki sıkınümız var. Bi- rincisi, hükümet ortaklan- mız. ikincisi ise MGK. As- kerler, FP'U belediyelerin güçlenrBesindeD endişe du- yuyor. Ama, koalisyon içinde \ reformu ne kadar genişiete- böirsek okadar genişleteüm. Gerekirse, Mecüs'te de öoer- geler veream" dedi. Yılmaz. partili bakanlara Kızılay yönetiminin kayyu- ma devrine ilişkin kararna- meye imza atmamalan tali- matını verdi. Yılmaz, "Ya- nn birfleri çıkar Futbol Fe- derasyonu'nun kayyuma devTini ister. MecBs'te ve BaşbakanJık'ta açılan soruş- hınmalar da var. Bunlann sonucunu bekleyettm" dedi. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı CengizAlünkaya da depremzedelerin itirazlan- nın karara bağlanması süre- cinde kayba uğramamalan ıçin yapılacak yardımlann dövize endekslenmesi öne- risinde bulundu. Ancak, Maliye Bakanı Sümer Oral bu öneriye sıcak bakmadı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş Danıştay kararlan- na aykın olarak 12 bin ata- ma yaptığı gerekçesiyle es- ki Bakan Halil tbrahim Öz- soy'un dokunulmazlığının kaldınlması için TBMM Başkanlıgı'na "fezteke" gönderdi. TBMM Başkanı Ydduun Akbulut'un fezleke düzenleme yetkisinin ba- kanlara ait olmadığını anım- satarak başvuruyu geri gön- dereceği öğrenildi. ErmeuistanMa kanh baskın• Baştarafı 1. Sayfada hurbaşkanı Robert Koçar- yan'ın istifasını istedikleri ileri sürüldü. Erivan'daki kaynaklar, halen meclis bi- nasında bulunan ve Erivan yönetiminin tamamen değiş- mesini isteyen teröristlerin, Koçaryan'ın, Yukan Kara- bağ sorununun çözümüne yaklaşımını olumlu bulma- dıklannı ve Koçaryan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev arasındaki ikili görüşmeleri engelleme çabasında olduklannı iddia ettiler. Koçaryan ile terönstler ara- sında telefon görüşmeleri ya- pıldığı belirtilirken, terörist- lerden adı açıklanan Nairi Unanyan ıle Aza Unan- yan'ın eski ASALA terör ör- gütü üyesi olduklan ve yakın bir geçmişe kadar Fransa'da ikamet ettikleri ifade edildi. Terönstle- rin, bir helikopter istedikleri belirtilir- ken Ermenistan Ulusal Güvenlik Baka- nı'nın danışmanı Pa\el Haçituryan, te- röristlerin elinde halen 15 siyasi rehi- nenin olduğunu bıldirdi. Rehineler ara- sında Daşnak Milletvekili Ruben Agopyan da bulunuyor. Devlet Baş- kanlığı Sözcüsü, yaklaşık 50 kişinin de teröristlerce rehin tutulduğunu be- lirtti. Teröristler baskından yaklaşık 10 saat sonra Tanm Bakanı Gagig Şahbazyan ve meclis üyesi Garant Voskanyan ı serbest bıraktı. Şahbaz- yan ve Voskanyan, serbest bırakılma- lannın ardından bir açıklama yapma- dı. Ermenistan'ın özel A1 + televizyo- nu, Şahbazyan ve Voskanyan'ın kalp krizi geçirmeleri üzerine serbest bı- rakıldıklannı belirterek hastaneye kaldınldıklannı duyurdu. Yüzlerce polis ve askerin meclis binası çevresin- de bulunduğu. yetkililerin silahlı sal- dırganlarla görüşmeler yaptığı kayde- DEHŞET ANI - Teröristier gazeteci görüntüsü albnda önceden pariamen- toya sızdılar. TV kamerası pariamento başkan yardımcılanndan biri konuşma yaparken teröristlerin içeri girdiği ve öİdüriilmeden önceki anı tespit etti (Yukarıda). Teröristlerin ateş açmasıyla salonda bulunanlar kendilerini sıralann alünaattüar.(Fotoğraflar: REUTERS) dildi. Devlet Başkanı Robert Koçar- yan'm, olay mahalline gelerek güven- lik güçlerinden bilgi aldığı belirtildi. Ermeni Kilıse Sözcüsü, Başbakan Sar- kisyan'ın ölümününresmenkendileri- ne bildirildiğini ve Sarkisyan'ın ruhu için dua ettiklerini söyledi. Görgü tanıklanna göre, teröristler gazeteci görüntüsü altında önceden meclise sızdılar. Olay anında bınada bulunan gazetecilere anlayışlı davra- nan teröristler, basın mensuplannın dı- şan çıkmalanna izin verdiler. Dışan çı- kan gazetecilerin ifadelerine göre, terö- ristler, çok vahşice davrandılar ve ya- ralılara bile yeniden ateş açarak onlan öldürdüler. Olayı kameraya alan bir ga- zeteci, "Teröristler insanların üzeri- ne rasgeie ateş açtılar. Başbakan \'az- gen Sarkisyan ve Meclis Başkanı Ka- ren Demirciyan olay sırasında ayağa kalkmışlardı ve açılan ateş sonucu düştüklerini gördüm" dedi. Terörist- ler. daha sonra gazetecileri yeniden içe- riye davet ettiler ve TSİ 18.30 sırala- nnda amaçlannı bildirmek üzere açık- lamalanna başladılar. Görgü tanıklan- nın ifadelerine göre, teröristler ateş açarken bir yandan da milletvekili ve bakanlara "Halkı sizin elinizden kur- taracağız. Halkın kanını emdiğiniz arük yeter" diye bagırdılar. Ermenistan'daki aşın milliyetçi Daş- nak partisi, meclise baskın düzenle- yenlerin lideri olduğu sanılan Nairi Unanyan'ın, eski bir üyeleri olduğunu açıkladı. Parti yetkililerinden Gegam Munakyan'ın açıklamasına göre, 34 yaşındaki Unanyan, 1990 yılında bu partinin üyesi olarak partınin basın merkezinde çalıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü JamesRubin. "Ermenistan'damey- dana gelen olaylar dolayısıvla şoke olduklannı" belirterek, bu terör eyle- mini kınadıklannı söyledi. Gazetemiz yayına hazırlandığı sıra- da terönstlerle görüşmeler süriiyordu. GöRÜŞ / Pgof: Pr. TÜRKKAYA ATAÖV Ermenistan'da terörErmenistan'ın başkenti Erivan'da pariamento baskını ve baa siyasilerin öldürütmekri ya da yaralanmalanna ilişkin habeıler henüzçok yeni olduğundan. getıiş biryo- rum için vakit henüz erken. Hükümet sözcüsü bile bun- lann kim olduldannı ve neyi sbngelediklerini söyleyemi- yor. Ermenilerin demokratik yaşam biçimi deneyimleri yoktur. Tarihlerinde Siyas parti'' olarak sunduklan Ar- Bienekan, Hıncak ve Daşnak gibi kuruluşlar aslında dü- pedüzterörörgütleridir. Yurtdışmagöreve gittiğimde sak- lanmak zorunda kaldığjmı, ASALA merkezlerinde fotog- raflamnın yıllarca duvaıiannı "südediğmi" bu bağlam- da anımsıyorum. Geçen > r üzyıldan bu yana mesru de- mokratik yöntemlerle gizli ve kanlı eylemleri birbirine ka- nştırdilar. Meclisı basan grup, yönetimi "'halkın kanını emmekfe" suçlamış, ama kendi de kan akitmıştır. Siyasetin boyle anlaşıtaası hem Ermenistan tarihin- den, hem de onlara sempati duyan yabaDCi çevrelerin bu denli eylemleri, geçmişte ve bagün. görmezlikten gehne- lerinden kaynaklanıyor. Genelde Batı dünyası, dün de bugün de. yalnız medya değil. resmi hükümetler düze- yindede. Ermenilerin çeşitli kanlı eylemkrine çok sık sa- m'p çıktılar. Ermeni siyasi partilerine ilişkin doktora tezi olan (Ermeni kökenli Amerikah) Prof. L. Nalbantyan'ın sArmenekan parti programında üy'elerin silah taliminin zorunlu olduğunu belirtiyor. Bu kuruluşlar çeşitli hedef- lere "savaş Ban etme" hakkını kendilerinde görürlerken Terlemezyan, Kulaksızyan. Tumanyan ve Kayayan gibi teröristler suçlandığında, itibarlı "L»indonTimes'"gi{)i ga- zeteleronlan savunurlardı. Daha dün sayılacak kadar kı- sa bir süre önce Türkiyeli diplomatlar öldürüldüğünde, bu teröristlerin çevreleri Avrupa televizyonlanna davet edilir. bu kan dökümünü neden yaptıklannı sernpaüyle dinleyenlereanlatırlardı. BugünöldürülenmecBsbaşka- nı ile yoğun bakımda yarah olduğu söylenenbaşbakanın bu eylemleri zamanında sempan'yie karşıladıktan ileri sürülebilir. Ama terör bu kez kendiierine dönmüştür. Gmç bir Ermeni olan K.S. PapazyanDaşnaklann New York Ermeni Patriği Leon Turyan'ı kilisede öldürdükle- rinde "Ters Dönmûş Vtartseverİik'' başlıklı bir kitap ya- yımlayarak Amerikalılan kan dökerek siyaset yapan bu gruplara karşı uyarmıştı. flk bağımsız Ermeni Curnhuri- yeti'nin birinci başbakanı H. Katçamuni de gelecek ku- şaklara bir öğüt gibi olan kıtabmda "arük uslanmalan- nı" söylüyordu. Toprağı verimsiz olan Ermenistan, dias- poradaki varlıklı soydaşlanna ve geniş dış desteğe kar- şın çözümü zorekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Ka- rabağ gibi askeri serüvenleri bu sorunlan daha da agır- laştırmışür. Türkiye ve Azerbaycan gibi komşularryla ilişkilerini düzeltme yollannı içtenlikle araşürmalannm istikrarîı bir yaşama ve olanaklannı banşçı amaçlara yö- neltmede ancak yaran olur. Kışlah sııikasü MGK'de görüşüldü • Baştarafı 1. Sayfada sonra, 28 Şubat kararlan çerçevesin- deki yasalann öncelikle mi ele alına- cağı sorusuna, "Herhakle öncefikK- ler arasında ele aunacakör"' yanıtını verdi. MGK, ekim ayı olağan toplantısı- nı dün Cumhurbaşkanı Süleyinan De- mirel başkanlığında Çankaya Köş- kü'ndeyaptı. Toplantıya devlet bakan- lan Mehmet Keçecfler ile Tunca Tos- kay, Milli Eğitim Bakanı Metin Bos- tancıogla Maliye Bakanı Sümer Oral, Tanm ve Köyişleri Bakanı Yiısuf Gö- kalp ile Diyanet Işleri Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz da katıldı. Dışişleri Bakanı tsmailCem'ın ye- rine, toplantıda Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel yer aldı. Toplantınınresmigün- demıni smır güvenliğı oluşturdu, ancak yoğun olarak Ahmet Taner Kış- lah suikastı çerçevesinde ülkede son aylarda irti- cayla mücadele çalışma- lan değerlendirildi. Toplantıda süresi biten olağanüstü hal uygulama- svran uzatılması da göz- den geçirildi ve Siirt'in OHAL kapsamından çı- kanlması kararlaştınldı Toplantının Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu'nun katıldığı bölümünde, egi- timdeki uygulamalar de- ğerlendirildi. Bostancıoğ- lu, kurula sunduğu rapor- da, cumhuriyetin ve milli eğitimin amaçlarına aykın hareket e- den özel okullann anında kapatıldığını bildirdi. Özel eğitim okullannın dene- timine ilişkin bilgi sunan Bostancıoğ- lu, 23 Temmuz 1999 tarihinden bu ya- na Konya'da Özel Elmas jlköğretim Okulu, özel Elmas Lisesi, Özel Elmas Kız Lisesi, Ankara'da Aziziye Üköğre- tim Okulu ve Kocaelı'nde Özel Cebir Kız Lisesi'nin kapatıldığını bildirdi. Bostancıoğlu, "Karma eğitim yap- mayan. İstiklal Marşı törenleri yapılma- yan, küık kıyafet yönetnıeliğine uyma- yan özelokuİlan denetiiyoruz. Bu amaç- la Özel Ogretim Kurumlan V önetme- liği degiştirilerek E\lül 1999'da Resmi MCK'de tartısılan konular • Kurulun bu toplanüsmda. geçen bir aylık dönemde ülke gü- venliğine yönetik yasadışı faaiiyetler, bu faaliyetlere karşı gü- venlik güçleri tarafından yapılan mücadele sonuçlan ve hafen 6 ilde devam etmekte olan olağanüstû hal uygulaması gözden ge- çirilmiştir. • 30 Kasım 1999 tarihinden itibaren Siirt iliade olağanüstü halin kaldınlarak bu ilm mücavir iller kapsamına almması. Di- yarbakır, Hakkâri, Şırnak, Tunceli ve Van ilkrmde ise bu uygu- lamanm 4 ay daha uzatılması uygun bulunarak bu görüşün Ba- kanlar Kuruhfna bildirilmesine karar verümiştir. • Bu çerçevede 21 Ekim 1999'da Prof. Dr. Ahmet TanerKrç- lah'ya girişilen hain saldın olayı da gündeme gelmiştir. "Türk BtSetinin huzurunu, birlik ve berabcrtpü bozarak bir kaos or- dmlaria Türk halkaun nefreonden başka bir şey kazanamaya- catdannı antemşkrdBf Bu menfur cylcım gerçekjeştirenlerin hak ettikleri cezaya çarptınlmalan için, de\1etin bütün kurum- larmın azami gayreti ve titizliği gösterecekleri tabiidir. • Topîannda. dünyada ve bölgemizde meydana gekn dış po- litik gelişmeler konusunda da degerlendirmeler yapıimıştır. Gazete'de yürürlüge girdi" dedi. Bostancıoğlu, hazırladığı raporunda 23 Temmuz 1999-17 Eylül 1999 tarih- leri arasında 5 özel okulun kapatıldığı- na işaret etti. Özel okullann denetımi- ni yoğunlaştırmak üzere Özel Öğretim Kurumlan Yönetmeliğrnde yapılan değişikliğe işaret edilen raporda,"özel öğretim kurumlannda Türkçe olmayan adlann hiçbir şekilde kullanılamayaca- ğL »"aUliklerin yurt ve özel okul dene- timlerindeki yetkilerinin arttınldığı, okul kütüphaneterinde Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanan ve öneri- len kitaplar dışında kitaplara yer \eril- meyeceği. Atatürk köşesi zorunhıluğu getirildiği daha önce kız ve erkeköğrencileriçin ay- n ayn okullar açan ku- rumlann kademeli olarak karma eğrtime geçirikliği'' belirtildi. Raporda, tüm özel öğ- retim kurumlannda Ata- türk ilke ve devnmlerine bağlı gençlerin yetiştiril- mesi için yurt ve okul de- netiminin önemıne dıkkat çekildi. Raporda; cumhu- riyetin ilkelerine ve milli eğitimin temel amaçlan- na bağdaşmayan eğitim verdiği belirlenen kurum- lann anında kapatılacağı kaydedildi. Kışlalı suikastının irde- lendiği bölümde Içişleri Bakanı Sadetün Tantan ıle MİT Müsteşan Şenkal Atasagun. kurula soruştur- ma hakkında bilgi verdı. DemireVden Koçaryan 'a başsağlığı mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ermenıstan parla- mentosunun 3 terönst tara- fından basılması ve milletve- killerin rehin tutuhnası olayı, Erivan'dan Ankara'ya gelen ABD heyetiyle Çankaya Köşkü'nde değerlendirilir- ken Cumhurbaşkanı Süley- man DemireL Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Ko- çaryan'a bir başsağlığı me- sajı gönderdi. Demirel'in diplomaük ilişki kurulmayan Ermenıstan'a bu mesajı gön- dermesi dikkat çekti. ABD. bölgede istıkrann sağlanabil- mesi için Türkiye'yle Erme- nistan arasında diplomatik ilişki kurulması düşüncesin- de. Ecevit, saldınyı "bölge için kaygı verid" olarak de- ğerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanlı- ğı'nın önemli isimlerinden Strobe Talbott ile görüşen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erivan'daki olayla- nn Dağlık Karabağ sorunu- nun çözümü için başlatılan süreci olumsuz etkilememe- si dileğinde bulundu. Azerbaycan ile Ermenis- tan arasında arabuluculuk yapan ve bölgede yaptığı te- maslann ardından Mosko- va'ya giderken Ankara'ya uğrayarak Demirel'e bilgi veren ABD'nin Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Talbott ile Steven Sestanoviç. Erivan'ı kanştıran olayı Ankara'da öğrendiler. Saldmyla ilgili ılk bilgileri aldıktan sonra dün 17.45'te Çankaya"Röş- kü'ne çıkan Talbott ve Sesta- noviç, olayı Cumhurbaşkanı Demirel ile birlikte değerlen- dirdiler. Türk ve ABD'li yet- kililer, olayın iki taraf arasın- da başlatılan banş sürecini olumsuz etkilememesi te- mennisinde bulundular. Dı- şişleri Bakanlığı kaynaklan ise saldınnın hangi nedenle yapıldığı konusunda henüz bir bilgi oluşmadığmı, ancak son dönemde Karabağ soru- nunun çözümüne ilişkin ça- balann yoğunlaştığına dikkat çekıyorlar. Türkiye'nin, res- men tanımadığı Ermenis- tan'da diplomatik temsilcilr- ğı bulunmuyor. Diplomatik kaynaklar, Ka- rabağ konusunda AGlT'te bir çözüm bulunması konusun- daki yoğun çabalann sürece- gıni belirterek bu konuda umutlu olduklannı bildiri- yorlar. Ermenistan, Azeri topraklannın yüzde 20'sini ışgal altında bulunduruyor. Azerbaycan, Ermenilerin topraklanndan çekihnesi du- rumunda Dağlık Karabağ Er- menılerine mümkün olan en geniş otonominin verileceği- ni belirtiyor. Ermenistan ise önce statü- nün verilmesini, ardından çe- kılmenin gerçekleşecegini kaydediyor. ABD'nin Karabağ sorunu- nun çözümü kapsamında bir başka amacı da Türkiye ile Ermenistan arasında diplo- matik bağlann kuruhnasmı sağlamak. ABD'nin Bağım- sız Devletler Topluluğu (BDT) nezdındeki Büyükel- çisi Steven Sestanoviç, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, iki ülke arasında diplomatik bağlann kurulmasının her i- ki ülkenin ve bölgenin yara- nna olacağını belirterek bu konuda taraflan yakınlaştır- maya çalıştıklannı söylemiş- ti. ABD'nin bölgesel istikra- nn sağlanması için nonnal- leşmenin gerekli gördüğü 3 konu; Kıbns, hak ve Enne- nistan olarak biliniyor. Türki- ye ise Ermenistan'ı tanıma- nın önkoşulunun Ermeni kuvvetlerinin işgal ettikleri Azeri topraklanndan çekil- mesi olduğunu bildiriyor. Başbakan Bülent Ecevit, Başbakanlık'tan çıkışında gazetecilerin sorulannı ya- nıtlarken baskının son dere- ce üzücü ve kaygı verici bir olay olduğunu belirtti. Ecevit. "Kaygı verici diyo- rum, çünkü Kafkasya bölge- sinde zaten çok karanuk ge- lişmekr oluyordu, gergin bir ortam vardı" diye konuştu. * 9 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 1- Yargrtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa- vaş, makamında bir basın toplantısı düzenledi. Gi- dişe ilişkin dikkati çekenleri ve düşüncelerini sıra- ladı. Savaş'ın gündeme getirdiği irtica sorunu her- kesin gözü önünde yükseliyor. Çözüm önerileri do- ğal olarak tartışmaya açık. Savaş'ın demecini gö- ren siyasiler, ağızlarına geleni söylediler. Meclis'te- ki siyasi yelpazenin FP kanadı ve onun bağlaşığı irtica organlan eylül başındaki yargı yılını açış ko- nuşması nedeniyle Yargıtay Başkanı Sami Sel- çuk'u alkışlamışlardı. Yüksek yargının başındaki kişller konuştuğunda, bu işinize gelirse "işte de- mokrasi", gelmezse "konuşma, istifaet"... Ikiyüz- lülüğün bu kadan olur! 2- Savaş, bir yüksek yargı mensubu olarak "par- iamentonun bugünkü yapıstna güvenmediğini" söyledi... Sokaktaki yurttaş, Ahmet Taner Kışla- lı'yı uğurlama töreninde, siyasilere güvenmediği- ni söyledi. En üstten ve en alttan iki ortak eleştiri. Siyasiler buna başka kılıflar uydurarak kendilerini aldatmamalılar. 3- Sokaktaki insanla Vural Savaş'ın birbirine ya- kın şeylersöylediği, Kışlalı'nın katillerinin bir an ön- ce bulunmasını istediği saatlerde, TBMM'de Af Yasası tartışılıyordu. Tartışma bitmeyince alt ko- misyon kuruluyordu. Tartışmanın omurgasını şu oluşturuyordu: 30 katilin yararlanacağı af düzenlemesini nasıl yapalım? Zaman zaman medyayı, halkı siyasetten soğu- tan haberler yapmakla suçlayan siyasilere soralım: - Bu yöntemle mi kamuoyuna güven vereceksi- niz? 4- Türk Silahlı Kuvvetleri, Kışlalı'nın kimliğini oluşturan değerlerin üzerinde titrtyor. Bu yüzden ordu, saldınyı doğrudan kendisine yapılmış gibi hissetti. Kışlalı aynı zamanda milletvekili ve ba- kanlık yapmış bir aydın. Partilerin dışında, siyase- tin içinde bir köse yazarı... Ama siyasilerde aynı du- yarlılığı sezemedik. "Kışlalı masum bir kurban", "Olof Palme 'nin katilleri de bulunamadı" gibi de- gerlendirmeler yaptılar. Keşke Merve Kavakçı'ya gösterdikleri duyarlılığı burada da sergileselerdi. Gece vakti kapı çalmak mı demokrasiye darbe, sa- bahın erken saatinde araç bombalayıp aydın öl- dürmek mi? Siyasiler bu çelişki nedeniyle kamuoyu önünde büyük yara aldı. İrtica organlan 5- Kamuoyu giderek daha iyi görüyor ki, başta Akit gazetesi olmak üzere kimi yayın organlan ha- kareti, küfrü basın özgürlüğü sanıyor. Bilgı biriki- mine büyük saygı duyduğumuz Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bu tür yayın organlannın so- ruşturulmasını istedi. Kim soruşturacak? Savcı- lar... Aynı Türk, Kavakçı olayında DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel hakkında anında soruşturma açtır- dı. Üstelık de salt Kavakçı olayı değil, daha önce- ki çalışmalan da soruşturma konusu oldu. Hal böy- leyken, hangi savcıyla bu tür yayın organlarını so- ruşturacaksınız? 6- Akit gazetesinin yazarianndan biri de Meh- met Doğan. Bu kişi, aynı zamanda kapatılan RP kontenjanından Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) seçilmişti. Akit yazarı Doğan, irtica yayın- lan konusunda nasıl bir duyarlılık gösterir? Bunun yorumunu okura bırakalım... 7- Eleştirilmekten hoşlanmayan iktidar ortakla- n, "Bu Meclis daha 6 aylık. Bu kadar kısa sürede, bakın kaç yasa çıkardık. Bizim kadar hızlı çalışan Meclis yoktur" diyortar. İktidar ortaklan hızlı çalış- ma konusunda haklı olabilir, ama kendiierine bir de şu soruyu sorsunlar: - Bunlann kaçı toplumun özlemle beklediği, se- çimin ardından bir an önce çıksın dediği yasalar- dır? Yoksa tam tersi midir? Yaz boyunca çıkan yasa- lann ardından son gelişmeler, erozyonun seli-tozu oldu... 8- Toplumsal dayanaklan azalan siyasiler birbir- lerine şu çağnyı yapmaya başladılar: - Dayanışma içinde olalım, bizim etkinliğimizi azaltmak istiyorlar! Ne kadar ters bir bakış. Toplumun tüm kesimle- riyle diyaloğumuzu güçlendirelim, demiyorlar; bir- birimize sıkı tutunalım, diyorlar. Aşağı doğru kaymaktaolan kişiler, birbirlerinetu- tunarak değil, zeminde sağlam dayanaklar bula- rak ayakta kalabilirler! Değirmendere ve Cölcükte Cönüllü çalışan dostlarımız; En zor günlerde beraberdik. Rehabilitasyon Merkezlerimizi hep beraber kurduk. CUMHURİYET BAYRAMIMIZI DA HEP BERABER KUTLAYALIM 29 Ekim Sabahı 08.30'da Değirmendere Meydanı, Atatürk Anıtı önünde buluşalım. Aynntıh Bilgi: (0216) 488 75 00 - 488 75 01 (0532)28191 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle