23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1SEKİM 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKI Isfenbul _Y 18 Sinop Y 17 Adana B 26 Ecrne PB 19 Kcsaelı Y 19 pgiakkale PB 19 irmr Â~ 24 Meıisa A 23 Ayiin A 2 5 Deıizli A 24 Zcnguldak Y 16 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB B PB 20 23 22 17 17 18 17 B 26 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 25 26 26 23 26 22 16 PB 14 Yurdun kuzey kesım- teri parçalı çok bulut- lu, Maımaranın doğu- su ıte Karadenız bö)- gesı yağmurlu, diğer yetier az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzeyfoatı ke- stmlerde azalacak, Doğu kesımlerde biraz artacak. Ruzgârkuzey ve batı yönlerden ha- fjf ara sıra orta kuvvet- te esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y Y PB PB PB PB PB 10 10 9 14 15 14 16 19 Berlin PB 14 Moskova Budapeşte PB 10 Aşkabat B 25 Madrid PB 23 Astana B 13 Viyana PB 14 Taşkent Betgrad PB 16 B 29 ;u B 23 Sofya PB 18 Bişkek B 27 Roma PB 24 Tiflis B 17 Atina PB 23 Kahire B 28 Münih PB 14 Zürih PB 15 Şam B 28 Paryalı bulutlu ^ Çok bulutlu • • GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK UBaştarafı 1. Sayfada teoiği bir süredir öne sürüluyor. Hatta, IMF'nin önümüzdeki yıl bütçesinde neler olnası gerektiğini hükümete bildirdiğinden söz edtiyor. Bu haberter yalanlanmadı. Jstelik, doğrular nitelikte haberler 2000 yılı büt- çesinin Yüksek Planlama Kurulu'nda görüşülme- siye biriikte kamuoyuna yansımaya başladı. Ûstüne üstlük bir bakan; kamuoyu vicdanında ye-tutan gerçeği seslendirdi. Bürokratlann eleştirilere IMF'nin "bektentilerini" öne sürerek karşı çıkmalan sert tepki gördü: Sanayi Bakanı Kenan Tannkulu'nun IMF dayat- malannın Türk hükümetinin hazırlayacağı bütçeye tenel dayanak yapılmasına isyan eden şu sözle- rin yadsımak olanaksız: Bakan, YTP'de bürokratlann tutumuna dayana- mayıp "Bu iş böyle olacaksa; çağıralım IMF'deki Türk masası şefi Cottarelli'y, bize bir bütçe yap- sır" dedi. Bürokrasinin bütçeyi hazırlarken IMF'nin dayat- malan doğrultusunda hareket ettiği böylece bir kez daha ortaya çıktı. Bu sonuç; yazım ışlemı dışında bütçenin hemen her ana öğesinin IMF'den kaynaklandığını kanıtlı- yor. Getelim, demokrasimizi AB'nin onarmasına: Avrupa Komisyonu raporu medyamızdaki aşırı sevinç gösterılerini hak etti mi acaba? Türkiye; AB'den yıllardır adaylığımızı kabul ve i- lan etmesini istedi. AB, yıllardır bize "birtiğin saptadığı kriteriere uy- mamızı" söyledi. Maastricht ve Kopenhag "kriterlerine göre" Tür- kiye'nin atması gereken demokratik adımlan (ya- ni üyelik koşullannı) sıraladı. Açıktanan son Avrupa Biriiği komisyon raporun- da üyelik müzakereJerine başlamak için öne sürü- len "kriterler" ile düne kadar her başvurumuzda karşımıza çıkanlan "kriterler" namı altındaki ko- şullar aynı. Yok dünle bugünün farkı! Dün gibi bugün Bugün ne dıyorlar: Işkence sıstematik olmamak- la biriikte yaygındır. Insan haklan ve azınlıkların (Kürtlerin) korunması konulannda ciddi eksiklikler sürmektedir. Türkiye'nin Kıbrıs tutumu hem BM karaıian hem de AB'nin pozisyonuna olan "uzak- lığını" korumaktadır. MGK ve askerler, ülkenin si- yasal yaşamında temel rol oynamaya devam edi- yor. vs vs. Dün de bunlan önkoşul olarak söylüyoriardı. Dü- ne göre, AB "kriterierinde" azalma yok, artış var: Dolaylı bir ifadeyle Öcalan'ın asılması istenilmiyoc Raporda, "Türkiye, şitndi aday ülke olarak ka- butedilmelidir" diyor. Ammavelakin ve "ancak, si- yasi kriterleri tatmin edinceye kadar tam üyelik müzakereleh bu aşamada başlatılamaz" diyen vu- rucu bir saptamada bulunuyor. AB'nin "kriterierini" yerine getirdikçe yenileri çı- kar mı ya da Türkiye "kriterieri" eksiksiz çözümle- yerek üyelik müzakerelerine kaç yılda hak kazanır? Orası Allah'ın bileceği bir süreç. Tam üyelik müzakereleri kaç yılda sonuçlanır, o da denklemin bilinmeyen bir başka yanı. AB'ye kaç yıl sonra üye olabiliriz? 5 yıl, 10, 15 ya da 20 yıl sonra mı? Lafı geçince kimi bilgiçler 2020 yılında diyor, ki- mileri de 2030. Üyelik Malta'dan sonra. O günleri görmek istiyorsanız, uzun ömürlü ol- maya, ta 2030'lara dek yaşamaya bakın. Nasılsa 2020'de ya da 2030'da Demirel Cum- hurbaşkanı, Ecevrt Başbakan. AB raporunu olumlu bulduklanna göre yanna hazırlanıyortar. Üyelik müjdemizi onlardan duymak istemez mtsiniz? Yagmuriu w Atiııa yalııız kalacak'• Baştarafı 1. Sayfada lığı'ndan üst düzey bir yet- kili, komisyon raporlanrun çok nadiren Konsey tara- findan kabul edümediğini belirterek "Bu rapor Hei- sinki'de çıkar. AB, adayhk statûsûnûn verilmemesi- nin Türidye'yi daha da zo- ra sokacağını biliyor. Bu noktadan sonra daha da uzaklaşürmamalan gerek- tiğiııi düşünüyortar" dıye konuştu. Türkiye'nin adaylıgına itirazlann Isveç, Danimar- ka ve Yunanistan'dan gel- diğine işaret eden yetkili, îskandinav ülkelerinin ik- na edilmesi dunununda Helsinki'de tek başına ka- lacak olan Yunanistan'm daha fazla karşı çıkamaya- cagını söyledi. Türkiye ile Danimarka arasında geçen hafta yapılan siyasi değer- lendirme görüşmelerinde Kopenhag yönetiminin Ankara'nın adaylığı konu- sunda yumuşadığı bildiril- mişti. Dışişleri yetkilisi, Yuna- nistan'da gelecek yıl mart ayında seçimlerin olacağı- nı belirterek Kostas Simi- tis hükümetinin başanlı ol- makiçınülkesini EMU'ya sokmayı planladığını kay- detti. Yetkili, Atına yönetimi- nin bunu gerçekleştirmek ıçin Almanya ile iyi geçin- mek dunımunda olduğunu söyleyerek "Almanya da Türkiye'nin adaylığının tescil edilmesini istiyor. Yu- nanistan'uı Almanya ile karşı karşıya kalmak iste- meyecegi düşünülüyor" dıye konuştu. Yunanistan, Türkiye'nin adaylıgına evet diyebilmek için Kıb- ns sorununun çözümü ya da Güney Kıbns Rum Yö- netimi'nin tam üyelik sü- reciyle ilgili bazı jestler koparma peşınde. Atina yönetimi, Ankara'mn adaylık yolunun Kıbns'tan geçtiğini belirterek istedi- ği formülü açıklamıştı. Dışişleri yetkilisi, Tür- kiye'nin aday olmasının diğer 12 ülkenin aday ol- ması ile eşit ağırlıkta bir durum yarattıgını belirte- rek "Türkiye, 65 milyon- luk nüfusuyla ve büyük ekonomisiyle diğerlerin- den farkhdır. Avrupa Par- lamentosu'nda en az Al- manya kadar ağırhğı ola- caktır. Bu da Avrupa'daki tûm dengeleri değiştirecektir. Almama bu değişiküği gö- ze almıştır ve Türkiye'yi yanına çekmek niyetinde- dir. Çûnkû Almanya'da 3 milyon Türk nüfus var, di- namik bir ekonomisi olan Türkiye'de Alman yaö- nmlan var, ild ülke arasın- da bü>ük ticaret ortakhğı var" dedi. 'Ekonomi yolunda9 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su>-Avrupa Birliği (AB) Komisyo- nu'nun raporu, Türkiye'nin ekono- mik alanda gelişme içinde olduğu- nu, ancak siyasi kriterleri karşıla- maktan uzak bulunduğunu göster- di. Raporda, Türkiye'nin büyük orandaki genç nüfusundan kalitesiz eğitim ve kötü ücretler nedeniyle yeterince yararlanılamadığı belirti- lerek, deprem sonrasında yaşanan olaylann sivil toplumun güç kazan- dığını gösterdiği görüşlerine yer ve- rildi. AB Komisyonu'nun önceki gün Brüksel'de açıkladığı 38 sayfahk "Üerieme Raporu", Türkiye'nin sosyal, siyasi ve ekonomik alanda AB standartlannın ne kadanna uy- duğunu gösterdi. Aynntılı olarak hazırlanan raporda, her alanda ya- şanan en küçük ilerleme bile yer al- dı. Türkiye'ye uygulanan Avrupa stratejisinin gerekli mali fonlann kullandınlmaması durumunda tam olarak uygulanmasınm zor olduğu- nun belirlendiği raporda şu aynntı- laryeraldı: -ıktidardaki koansyon parbunen- toda kesin bir çoğunluğa sahip (550 koituktan 354'ü). Yeoi parlamento- nun kurulmasıvla biriikte, demok- ratikleşmedeyaşamsalönernesahip yasalann çıkanİmasına yöneük yo- ğun yasatna faaüyetkrine başlandL Yerd seçünlerde Kürt yanhsı HA- DEP, aralannda Diyarbakır da c4- mak üzere7 kentteçoğunluk ekleet- ti. - TBMM, DGM'lerdeki askeri yargıçlann yerine sivil yargıçlann getirilmesine ilişkin anayasal ve ya- sal degişiklik yaptı. Bu reformun doğnıdan etkisi Öcalan davasında görüldü. Bu reform DGM'lerin fonksiyo- nunu geliştirmekle biriikte, savun- ma makamına bu mahkemelerde tüm haklann kullandınlması konu- sundaki kaygılan değiştirmedi. - Içişieri Bakanhğı'na göre arala- nnda lsmaıl Beşıkçı'nin de bulun- duğu 21 kişi Eylül 1999'da serbest bırakudL Ancak yasadışı örgütüyesi olmak suçundan tutuklanan gazetecilerin durumunda bir degişiklik olnıadı. Saglık nedenkriyle serbest bırakı- lan. ancak6 ay sonra yeniden eleab- nacakolan Akın Bırdal'ın durumu kajgı yaraöyor. - Bir başka kaygı konusu sivil toplum kuruluşu olan Toplumsal Araştırmalar Vakfı'na (TOSAV) Mayıs 1999'da yargı yolunun açıl- ması. TOSAV, AB'nin 1997 yılında finanse ettiği bir dergide "bölücü propaganda" yaptığı gerekçesiyle yargılanıyor. - Basın özgûrtüğü açtsından du- rumda son yılda berhangi bir deği- şiklik yaşanmadı. Pölisin gazetecik- re karşı uyguladığı şiddet, yerd ve uluslararası insan haklan kuruluş- lan tarafindan rapor edfldL - Din özgürlüğü açısından. Lo- zan Antlaşması ile tanınan, dini azınlıklar ile diğer azınlıklara karşı farklı uygulamalar sürüyor. - Öcalan'a verilen cezanuı uygu- lanması, Türkiye'nin öNim cezasını kaldırmay a y önelik çabalannın bo- şa gjtmesine neden olacakür. Bu kapsamda ölüm cezasunn kaldınl- masına yöneKk taslak yasanın TB- MM"nin gündeminde olduğu anım- sanmalıdır. - Başbakan Ecevit'in Mart 1999'da Güneydoğu Anadolu'nun sosyo-ekonomık kalkınmasına yö- nelik olarak 100 milyon dolarlık ek bir yatınmm iki yıllık bir sürede ya- pılacağını açıklaması önemlidir. - 1990'dan bu yanaflkkez tûketi- ci fiyaüanndaki enflasyon düştü. Borçlanma ve tanma beklenenden dahafazlatransfer vapıunasua kar- şın genel hükümet bütçesindeki açık azaldı. Yapısal reformlan yaşama geçirmeye kararb olan hükümet parlamento gündetnine bu konula- ngetirdi. Yunanistan rahatsız olduHaber İvierkezi - ABiCDmJsyomt ? mnv Târkiyc ile ilgili raporu Atina'da rahatsızhk yarattı. Kotnis- yonun Türkiye Raporu'nun açıldanmasından son- ra Avrupa Parlamentosu'nda yapılan taruşmalar sı- rasında olumsuz bir tavır sergileyen Alman sosya- list parlamenter Klaus Haensch, Sosyalıst Grup tarafindan ağır bir dille eleştirildi. Atina muhabirimiz Murattlem'in haberine gö- re Yunan Dışişleri çevrelerinden alman bilgiler çerçevesinde Atina'nın raporla ilgili rahatsızlığı üç önemli noktada toplanıyor. Buna göre raporda Ko- penhag kriterlerine değinilirken Lüksemburg zir- vesinden çıkan Türkiye ile ilgili maddelere yer ve- rilmiyor. Yine raporda Yunanistan'ın taleplerini içeren yol haritasına da değinilmiyor. Atina'yı en çok rahatsız eden nokta ıse Türkiye'nın AB ile or- taklık ilişkisıne girdiğı andan iribaren önemli mad- di kazanımlar elde edecek olması. Yunanlı diplo- matlara göreraporTürkiye'nin beklentılerinin de ötesinde olumlu çıktı ve Ankara bu durumu sonu- na kadar kullanacak. Yunanistan Hükümeti Sözcü Vekili NikosAtfa*- nasalds, düzenlediği basın toplantısında, AB Ko- misyonu'nun raporuna ilişkin sorulan yanıtlar- ken, "Abna'nu Türk-Yunan iüşkueri ve Türkiye- ABSşkaerihakkındakitederiaçıktırvebinnınek- tedir''dedi. Basına yansıyan bilgılere göre ise Simitis. AB toplantısına katılarak hükümetinin rapordan duy- duğu rahatsızlığı dıle getirecek. Yunan basını AB Komısyonu'nun raporunu, "Avrupa Türkiye'ye kınnız) hah serdi" şeklınde değerlendırdı. Muhalif gazeteler Simitis hükümetinin, rapo- run hazırlanması aşamasında aktıfpolıtıka yapma- dığını iddia ederken hükümete yakın basın organ- lan Türkiye için her şeyin yeni başladığını behr- tip "Çıkar oyunu şündi başhyor" yorumunu yap- tılar. Türkiye Raporu'yla ilgili Avrupa Parlamen- tosu'ndayapılan tartışmalar sırasında olumsuz bir tavır sergileyen Ahnan sosyalist parlamenter Kla- us Haensch, Sosyalist Grup tarafindan ağırbir dil- le eleştirildi. Öte yandan Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, AB Ko- mısyonu'nun açıklanan raporunun olumlu sinyal- ler verdığıni söyledi. Prof. Şen şöyle konuştu: "Avrupa Komisyonu'nun aldığı bu karar, Tür- kiye'ye yönefik olumlu bir yaklaşun anlanuna gel- meldedir.Böykceyeni komisyon, Lüksemburg Zir- vesi'nde yapılan hatayı tamiredip Türkiye'ye aday üye stanİsûnü venne konusunda adım atrnıs. obi- caknr. Bu adımia biriikte. Günter Verheugen'm önerikri doğrultusunda. Türkiye özeüikle ekono- mideki iyikştirme kapsammda, pakette AB kay- naklanndan yararlanmahdır. Bugüne kadar yılda 88 mttyar Euro'luk AB bütçesindcn yok denebile- cekkadar azpay alan Türkiye,aralıkaymdaki Hel- sinkiZirvesi'nde konu karara bağlandıktan sonra, diğer aday ülkeler gibi bu fonlardan yararlanacak fakat tam üyelik görüşmeleri Türkiye'nin Kopen- hag kriterlerine uymasından sonra başlayacaktır. Türkiye,Kopenhagkriterleri çerçevesinde. demok- rasi ve insan haklan gibi konularda somut adım- lar atmaya başlamışbr. Yaşanan deprem felaketi- nin sonuçlanna rağmen AB. Türkekonomisüü bir sorun olarak görmemektedir. Bu, aslında bizhn tam olarak yapüğımız araşurmalarda gayet açık bir biçimde ortayaçıkmaktadır. Son duyumlardan hareket ettıgimLz zaman. Türkiye'nin üyeüğinin, 2011 ile 2014 yıUan arasında gerçekleşecek bir ge- Bşme olacağmı görüyoruz. Böylece Türkiye, ileri- deAvrupaParlamentosu'ndaItalya.Fransa,tngfl- tere gibi büyük ülkelerin yanında ve 87 parlamen- terle temsfl edilen, AB Komisyonu nda da 1000'in üzerinde uzman çahşaran bir devlet konumuoa u- laşacaknn" ; ş* Askeri ceza yasa tasarısı Komisyonda iffet tarbşması 'Rektörler başörtüsü terörü uyguluyor' ChgenAcafa TÜRSAB ödiilü tstanbul Haber Servisi - Türki>'e Sevahat Acentalan Biriiği'nin (IİJRSAB) geleneksel "1 milyon dolann üzerinde döviz getiren sevahat acentelerinin ödüllendirilmesi töreni"ne katüan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1999 \ihnda turizmde dûş kınkhğı yaşandığuu bildigini, olumsuz ' şartlardan birisinin de terör olduğunu belirterek tt Almanya, resmen haJkına 'Türkiye'ye gitmeyin' diye çağnda bulunmuştur. Buna biz ne yapabüiriz" dedi. Demirel, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenknen törende yaptığı konuşmada, bu yıl geçen seneye göre turist olarak y aklaşık \iizde 25'lik bir azalma görûldüğunü söyledi. Daha sonra Türkije'ye geçen yıl 1 milyon dolar ve üzerinde döviz getiren 170 sevahat acentesinin temsilcisi sahneye geİerek Cumhurbaşkanı Demirel ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile biriikte objektiflere poz verdl Bu arada, 'Karun Hazineleri' Ue Elmah Sikkeleri'nin Türidye''ye getirilmesindeki katkılanndan dolavı gazeted Özgen Acar'a, "TÜRSAB Özel Odülü" verildi. Demirel, daha sonra Metal Sanayicüeri Sendikası'nın (MESS) 40. kuruluş yıldönümü nedeniy le yapılan törene kaOldL Törende Demirere "Türkiye'nin Sanayikşmesinde Yüzyıhn Önderi Ödülü" verildi Toplantı sonunda, Türk sanayisine yaptıklan katkıdan dolayı başanlı sanavicilere ödül verildi. Ödüneri Koç Holding Yönetim Kıırulu Başkaru adnıa Koç Holding Sanayi Gnıbu Başkanı Mustafa Koç, Profilo Holding tcra Komitesi üyesi Jak Kamhi, Zatel AŞ adma Şevket Belgin, Nursan Holding adına Alberto Penhas, Türk-tş'e bağh Türk Metal tş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, DİSK'e bağh Birieşik Metal İş Sendikası Başkanı Kamil Kinkır, Hak-tş'e bağh Oz Çeük tş Sendikası Başkanı Recai Başkan ve Dr. Şahap Kocatopçu ile Prof. Dr. NusretEkin verdi (UĞUR GÜNYÜZ) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Milli Sa- vunma Komisyonu'nda as- keri ceza yasa tasansı görü- şülürken subay olan eşi için önerge veren DSP Amasya Mılletvekili Gönül Saray Alphan, yurtdışuıa izinsız çıkan TSK mensuplarının izin alma sürecinın kolaylaş- tınbnasım isterken "Ben ko- camı 3-5 kere izin almadan yurtdışuıa götürdüm" dedi. Bu sözler üzerine Milli Sa- vunma Bakanlığı Kanunlar ve Kararlar Daire Başkanı Tuğgenerel Yıhnaz Hızh, "Kocanızı ihbar ediyorsu- nuz. Ben duymamış olayun, yapünnu çok fazla" dıye ko- nuştu. Alphan, tasannın "fahişe- Bğiveyaiffetsizligi anlaşılmtş olan bir kadmlabilerekev le- 060" SAibaylaruı TSK'dençı- kanlmasmı öngören madde- sinin görüşümıesi sırasında, ifFetsiz erkeklerle evlenen bayan subaylann da ordudan atılmasını istedi. Alphan, "21. yüzyüa girerken fahişe- lik neyse de ifTetsizlik kavra- mını anlamıyorum, bu tar- oşmakonusu. Neden madde sadece kadın üzerine kuru- hıpdnsiyetayrunı yapüıyor" dedi. Alphan' ın sözlenne tepki gösteren Tayan, "Bir subay eşi nasd ohır da bu maddeye karşı çıkar, anla- maktagüçlükçekiyoruın. tf- fetsizliği ortaya çıkan bir ka- dnua evienmek sadece bir subay için değU, herkes için onaylanamaz" dıye konuş- tu. Komisyondakabul edilen tasanya göre, askerlik yap- mamak için çürükraporual- mak amacıyla sahteciUk ya- panlann cezalan ertelenme- yecekveparaya çevrilmeye- cek. Askerlerin yabancı ülke- lerde işledikleri suçlar Tür- kiye'de işlenmiş sayılacak. Bu kişiler. haklannda ya- bancı ülkelerde hüküm ve- rilmiş olsa bile Türkiye'de yargüanacaklar ve o ülkede aldıklan ceza Türkiye'de al- dıklan cezadan indırilecek. Ölüm, ağır hapis, bir sene- den fazla hapis ile mahkûm olanlarla zimmet, ihtilas, ir- tikap, rüşvet, hu^sızlık, do- landıncıhk, sahtecilik, inan- cı kötüye kullanma ve do- laıüı iflas gibi yüz kızarücı suçlar, resmi ihale ve alım sanmlara fesat kanştırma, devlet sırlannı açığa vurma suçlanndan mahkûm olan asker kişiler, haklannda as- keri mahkemeler veya adli- ye mahkemelerince asıl ce- zalan ile biriikte mahkeme hükmünde belirtihnemiş ol- sa bile TSK 'den çıkanlacak- lar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na katı- lan YÖK Başkanı Kemal Gürüz, FP ve MHP sözcü- lerinin eleştırilerine hedef oldu. FP Istanbul Millerve- kili AB Coşkun. üniversite rektörlerini "başörtüsü te- rörü" uygulamakla suçla- dı. MHP Çankın Milletve- kili Hakla Duran da "üni- versheterdekibaşörtüsü so- rununun" çözümlenmesi- ni istedi. ANAP îstanbul Milletvekili Aydm Aya>- dın, öğretim üyelerinin devlet üniversitelerinde 900 dolar karşılığı çalıştı- nldıklannı, vakıf üniversi- telerinin ise daha fazla ola- nak tanıdığvm söyledi. Bu nedenle öğretim üyelerinin vakıf üniversitelerine geç- me isteğinde bulundukla- nnı belirterek maaşlann 2000 dolardan az olmama- sı gerektiğine işaret etti. ^CvÇj Sukjfcr kGökgûrûltülü G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada bir iki görüşme için Almanya 'ya gitmişken, ona da bakbracağım. Ben yokken yazılarda bir kesinti ol- masın..." Mahmut Hoca'nın vermek istediği haber sırala- masında, salı-cuma yazıtannda bir sorun olmaya- cağı birinci sırada, gözünün alınma olasılığı ikinci sıradaydı... Muayenelerden sonra doktortar, "Gözü alacağız. Hastalığın öteki göze sıçrama olasılığı görünmü- yor" demişler. Ertesi gün telefon etti: "Gözü alacaklannı söylediler. Bugün ameliyata giriyorum. Bütün arkadaşlara selam... Ha, ameli- yat sorunsuz biterse, belki son yazıyı değiştiri- rim..." Almanya'da kalışı öngördüğünden biraz uzun sürdü. Yazılarından birini ucu ucuna yetiştirdi. Hoca döndü. Sağlıklıydı. Öyle görünüyordu. Sanki tırnağını biraz fazla kesmişler gibi aniatıyor- du: "Işte, gözü aldılar. öteki göz sağlam. Sıçrama- mış. Böyle idare edeceğiz..." Geçen hafta sonu gazeteye uğradı. Kendisini pek de iyi hissetmiyormuş. Doktortar hemen gelin demişler. Hafta başında hastaneye yatmadan ön- ce, yine üç yazı. 15,19,22 Ekim günü yayımlana- cak köşe yazılan. Çarşamba sabahı durumun çok kötüleştiği ha- beri geldi. Amansız hastalık bütün bedenini sarmış. Ibni Sina Hastanesi Hematoloji Bölüm Başkanı Prof. Haluk Koç u aradım: - Hocam yaşamının devam etme şansı hiç mi yok? Lütfen bir yüzde verin... Prof. Koç açık konuştu: - Her şeyi yaptık... Yüzde srfır! Aynı gün 15.30'da, daha Fakir Baykurt'un acı- sını damrtmadan Mahmut Hoca aramızdan aynl- dı. Mahmut Hoca'nın bugünkü köşesi dolu. önü- müzdeki salı ve cumanın yazılan da hazır. Kim bi- lir.. belki durumu biraz daha ciddi görseydi, 5-6 ay- lık stok bırakmadan gitmezdi. Sabah tıraş olurken kılı döndüğü için, rahatsız- lığı nedeniyle o günkü yazısını yazamayacağını du- yuran ya da köşesinı tıraş olayına, bunun yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerinin sona erdirilmesi güç sonuçlanna ayıran yazariann kabul gördüğü günü- müzde, Mahmut Tali öngören'in aramızdan ayn- lış haberi de çok satışlı gazetelerimiz için Erzu- rumlu Naim Hoca'dan sonra geldi. Gazeteler, Er- zurumlu Naim Hoca'nın örnek kişiliğine, at sever- liğine, hatıra fotoğraflarına neredeyse tam sayfa ayınrken, Mahmut Hoca'ya iki sütunu yeterli bul- dular. Mahmut Hoca bu tür "kişisel" konulan öne çı- karmayı sevmezdi, geçelim. Kavgayla dolu sakin yaşam öngören'in önümüzdeki hafta yayımlanacak yazılarına baktım. Birinde teknolojinin getirip gö- türdüklerini konu etmiş. ötekine "Tıyatroda özerk- lik" başlığını atmış. TRT'nin bağımsızhk ve özerk- liğinin sadece 8 yıl sürdüğünü anımsatmış. Sonra Devlet Tiyatrolan'nda olup bitenlere değinip yazı- sını şöyle bağlamış: "Uzun yıllardan ben çalkalanan ve sık sık siya- sal baskılar aftında çırpınan Devlet Tıyatrolan Ge- nel Müdürlüğü'nün de özerkleştırilmesi; sanatsal, yönetsel ve izleyiciler açısından kaçınılmazdır." Son tümce aslında öngören'in yaşamından ke- sitleri içeriyor: Bağımsızlık... Özerkleştirme... İn- san Haklan... Sanatsal... Yönetsel... Izleyici... öngören'in boynundaki altı madalya. öngören'in 196O'lı yıllan, Ankara Radyosu ve ilk televizyon yayını için geçti. 1970'li yıllan; öğretim üyeliği, Işçi-Kültür Dernegi, Ankara Sinematek Demeği ile geçti. 1980'li, 9O'lı yılları; Çağdaş Ga- zeteciler Derneği başkanlığı, insan haklan savunu- culuğu, film festivalleri yaratıcılığıyla geçti. 1972'den beri de Cumhuriyet'te "Mercekle Bakın- ca" köşesini dolduruyor. Üretimle, mücadeleyle, inatla, onurla, kavgayla geçen sakin bir ömür... Bundan böyle iletişim dünyasında olup bitenle- re "merceksiz'' bakmak çok zor olacak! Konya-İstanbul selenteri 15 gün süreyle yapılmayacak • tstanbul Haber Servisi- Türk Hava Yollan'nm tstanbul-Konya, Konya-Istanbul karşılıklı uçak seferleri 15 gün süreyle yapılamayacak. Türk Hava Yollan Satış Müdürlüğu yetkilileri, Istanbul-Konya arasında her gün karşılıklı olarak yapılan uçak ' seferlerinin, 3. Ana Jet Üssü'ndeki pistte yapılacak bakım nedeniyle 22 Ekim-7 Kasım arasmda yapılamayacağj belirtildi. Tüm Ariston beyaz eşyalar peşin fiyatna 8 taksitle, Ariston Yetkili Satıcılarında. Ostelik hemen teslim! ARİSTONi s t e y i n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle