Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Ali Ulvi, çizerliği düşünsel uğraş gibi görür, merak ettiği her konuya cesaretle dalardı
Bir Rönesans aydını gibi yaşadıBEHİÇAK
Arulan bu kadar tazeyken, Ali LTvi'yi yıtirışimı-
zin üzerinden bır yıl geçmiş olmasına inanmak çok
zor.
Eger yaşasaydı belki de bu gece onunla bir mey-
hanede buluşup zamanın göreliliği kavramını tartı-
şıyor olacaktık. Geceye çok iyi bır şekılde hazırlan-
mış gelecek, Newton"cu fıziğı ve F.uclid geometri-
sinı. Einstein fızıgiyle karşılaştınp zamanın geçme-
siyle hız arasındaki bağlantıyı ve nesnelenn kısalma-
sını anlatacak, oradan da politika alanına geçıp hiç
kımsenin bakmadığı bir açıdan günün politik yoru-
munu yapacaktt.
Daha sonra ise işi gırgıra vurup, hayatın güzel
alanlannda dolaşıp. hoş hikâyeler anlatacaktı.
Karikatûr çizmeye başladığımda, karikatürcüler ara-
sında yapttğı işi düşünsel bır uğraş olarak gören ın-
sanlara pek az rastladım. Birçok çizer tarafından ka-
rıkatür, bir beceri olarak görülüyordu. Hatta bazı çi-
zerlerle konuşurken sohbet hafif dennleşse rahatsız
olunuyor, konuşmanın hep belli bır yüzeysellikte
geçmesıne çaba göstenliyordu.
Zamanı tersine yaşıyordu
Alı Ulvı ise çızerliği tamamıyla bir düşünsel uğ-
raş olarak gören. geceleri sabahlara kadar kitaplar oku-
yarak merak ettığı her konuya cesaretle dalabılen
bir çizerdi. Bulunduğu her ortama yeni, taptaze bıl-
gilerle gelmeyi başarabiliyor. kimsenin haberinin ol-
madıği tartışmalan masaya taşıyabılıyordu.
Doldurulmuş zamanı değil,*boş zamanını ciddiye
alan bır insandı. Boş zamanlarında çalışıyordu. Ya-
ni, iş yapmak bir boş zaman pratigiydi onun için. O
yüzden yaptığı işi hiç geçiştirmiyor, bir an önce bi-
tırmeye çahşmıyor. oyun oynar gibi, çok zevk ala-
rak çalışıyordu. Herkes yatınca, el ayak çekilmce o
çalışmalannın başına oturuyor. gecenin özgürleşti-
rici karanlığınm içınde, bilim, edebiyat, araştırma ki-
taplan okuyor. filmler seyrediyor, karikatürler çizi-
yor, kendi çağındaki herhangi bır seye duyarsız kal-
mayan bir Rönesans aydını gibi yaşamını sürdürü-
yordu. Evlerindeki. balkondan dönüştürülmüş çalış-
ma odasında kendi zamanını kurmuştu.
Sanmm bazı şeyleri görebılmek için zamanı ter-
sine yaşıyordu. Gecenin iş hayatı tarafından esiralın-
mamış, özgürleştirici ritmı içinde çahşıyor. gündüz-
leri ise herkes telaş içinde sağa sola koşuştururken
o dinleniyordu.
Bu yüzden onu telaşlı görmek olanaksızdı. Hep din-
lenmiş ve zındeydı. Bu yaşam tarzı onu gündelik ha-
yattaki lusır tartışmalardan da koruyordu.
Sanırım, bütün faaliyetlerinin ana strüktürünü,
sanki bir yan ürün gibi yarattığı günlük karikatürle-
ri oluşturuyordu.
Her gün. gazetenin birinci sayfasıyla uyumlu, gü-
nün politik karikatürünü çizmenin, sadece bir yete-
neğin ötesinde. olağanüstü bir sabır istediğıni düşü-
nursek Ali Ulvi'nin yerini daha iyi anlayabilıriz ka-
rusındayım. Güncel karikatûr çizmenin garip bir şey
apttğı işi hiç
geçiştirmiyor, bir
an önce bitirmeye
çalışmıyor, oyun
oynargibi, çok
zevk alarak
çalışıyordu.
Herkes yatınca,
el ayak çekilince
o çalışmalannın
başına oturuyor,
gecenin
özgürleştirici
karanlığınm
içinde, bilim,
edebiyat, araştırma
kitapları okuyor,
filmler seyrediyor,
karikatürler
çiziyor, kendi
çağındaki
herhangi bir şeye
duyarsız kalmayan
bir Rönesans
aydını gibi
yaşamını
sürdürüyordu.
olduğunu düşünürüm hep. Hem vakit çok azdır hem
de gereğinden fazladır. Çünkü tam karikatûr çiz-
mekten çok hoşlandığınız ve yoğunlaştığınız bir an-
da karikatûr bitıverir ve bir kol. çizdiğiniz karikatü-
rü alıp gazete sayfasına yapıştmverir. Bir anda eli-
nızden oyuncağınız alınmıştır. Bır başka karikatûr da-
ha çizme isteğiyle masanın başında kalakalırsmız. Oy-
sa buna hakkınız yoktur. Çünkü ertesi gün ne olaca-
ğı belli değildir. O anda çizdiğiniz bir karikatûr er-
tesi gün eskimiş olabilır. Bir karikatûr daha çizme
isteğini savuşturup ertesi günü beklemekten başka
çare yoktur.
Bu yüzden, gazetenin birinci sayfasına karikatûr
çızen bır editoryal karikatürcü, gazetenin diğer say-
falanna çizenler kadar "sonımsuz" olma hakkma
sahip değildir. Sorumluluk, mizah ve karikatûr ara-
sındaki çelişkiyi hep yaşamaya mahkûm edilmıştir.
(Sanınm dünyanın neresıne gidersenız gıdın, du-
rum böyle. Birkarşılaşmamızda Le Monde gazete-
sınin iç sayfa politik çızen Pancho, aynı gerekçeler-
le birinci sayfa çızeri Plantu'nun ışmin zorluğundan
yakınmıştı)
Politik karikatüre katkısı büyük
Ali Ulvi. birinci sayfaya karikatûr çizmenin bu
çelişkilı yüklerini, düşünsel yönünü güçlendırerek aş-
maya çalışıyordu ve bu çabası dünyadaki diğer edi-
toryal karikatürcülerden farklı olan bir üslubu gelış-
tırmesine neden oluyordu. Bu da bir yandan güncel
bir eleştıri oluştururken, diğer yandan o gün geçın-
ce de bütün zamanlar için geçerli olacak kadar kalı-
cı bir karikatûr çizmeye çalışmaktı. Aslmda bu \ki
çelişkili sesi karikatürde birleştırme çabası, Türki-
ye'deki politik karikatürün, dünyadaki benzerlerin-
den ayırt edici özelliği olarak görülebilir ve bu özel-
hğin oluşmasında kuşkusuz Ali L'lv i 'nin katkısı bii-
yüktür.
Ali Ulvı yaptığı işi bir sanat olarak görmezdı. Hat-
ta. birçok karikatürcünün tepkisini üzenne çekmeyi
göze alarak tıpkı Ara Güler'in fotoğrafı bir sanat
olarak görmediğinı söylemesi gibi, karikatürii sanat
olarak görmedığıni söyİerdi. Karikatürii özellikle gün-
cel politik karikatürii ışlevsel bulur ve sanatın bu ka-
dar ışlevsel olamayacağını düşünürdü. Ali UKTnin,
karikatürû kalıcı kılma çabası onu ışlevsellıkten kur-
tarma çabası olarak algılanabilirse de bu yaklaşımı-
nın arkasında bir sanat eleştırisi olduğu da bir ger-
çekti. Sanatla ilgili getirdığı teorik ölçütlere her za-
man bağlı kaldı ve bu bakışmı değiştırmedı.
Sanınm onu eleştıren çızerlerden farkı, yapılan
bir işi meşru ve üstün kılmak için sanat olarak gör-
me zorunlulugunda hissetmemesinden kaynaklanı-
yordu. Alı Ulvi'nin sanatla ilgili getirdiği yaklaşımın
bugün bütün sanatlara uygulanabileceğini düşün-
müşûmdür hep.
Resim. heykel, edebiyat. sinema için de aynı ba-
kışın geçerli olduğunu ve ancak sanatçılar bu alan-
larda urünler verdiği zaman sanat eserleriyle karşı-
laştığımızı düşünürüm.
Sanınm Ali Ulvi bunlardan biriydi.
Dostlan Cumhuriyet'le özdeşleşen, 'hep adresini bulmaya çalışan' Ali Ulvi'yi anlattılar
Telsefesi emekten yanaydı'
Behiç Ak, Fernıh Doğan veTan Oral. (Fotograf: KADER TUĞLA)
Kültür Servisi- Karikatürist Ali
Uhi Erso>. ölümıinün birinci \ ılın-
da aılesi. sanatçı dostlan ve seven-
leri tarafından anıldı Cumhurijet
Kitap Kulübü'nde düzenlenen top-
lantıya Ferruh Doğan. Tan Oral
ve BehiçAkkonuşmacı olarak ka-
tıldılar.
Ali Ulvi'nin bırmanşet karika-
türistiolmadığınıvebirhaben so-
nuna kadar okumadan karikatürü-
nü çızmedığinı belırten Doğan, sa-
natçınm ışini ne denli ciddiye al-
dıgından söz etti. ",4li ITvi gefişme-
leri bekler. karikatürünü son daki-
kada yapardı. O bir gazeteci-kari-
karüristti. Günlük çizerdL yedek
yapmazdı.74vıl \asadi.48yıh Cum-
huriyet ga/etesindc olmak üzere
58yılçizdi. Diğergazetelerden bir-
çok teklif aldı.. ama Cumhuriyet'i
bırakmadı: çünkü Cumhuri\et'le
özdeşleşmişti." Alı Ulvı"yı 'araştır-
macı karikarürcü", 1950kuşağinın
ustası olduğuna değinen Doğan.
Alı Ulvı'nın, yaşamını üç öğe üze-
nne kurduğunu belirttı. "Karika-
tûr yapmak,okumak ve hayaö ya-
şaniak-EşiAlev Hanım'uıdasö>-
lediği gibi Ali L*hi birdeniş gibiya-
şadı."
"Ali l'hi'yi kavbedince içim
cız etti. O hep vardı. demirbaşü,
vazgeçilmez doğal varlıktı'' diyen
Tan Oral. Alı Ulvi'yi en iyi tanım-
lavan özelli&inin bitmek tükenmek
bilmez merakı olduğunu belirttı:
"Okuduklannı ve düşündükJerini
dostlan)la pa> laşmayu tartışmayı
severdi. Topladığı bilgileri depoia-
maz, işler, harmanlar v<e çizgi biçi-
minde ortava çıkanrdı. Bilgilerini
pa\laşma istegj. içtenliğinin bir gös-
tergesivdi ve çevresinde sağlam
dostluklar oluşturuyordu." Oral.
Alı Ul\ i'nin mızahın güldürme gö-
re\i olmadığına, beyinsel bir haz
olduğuna inandığından söz etti.
-Ali Ulvi, sanatın biçimle ilgili ol-
duğunu düşünürdü.Oysagazeteka-
rikarürünün konusu öncmli>di.
çünkü bir mis>ı>nu ve hedefî *ar-
dı. Kendisini de sanatçı değiL, ga-
zetecioJarakkabulederdLShasifel-
sefesi emekten yanavdu emekten
yana olmak ve emekten yana çiz-
mek- Doymaz bir merakı \ardi.çiz-
diklerhle de merak uvandınrdı."
Behiç Ak. Alı Ulvi'nın "Adre-
simibulmavaçalışıyorum" sözle-
riyle özetlediği merakı. okuma ve
öğrenme tutkusuna değindı: "Ge-
ceJeri. hepsi yerindeduruwr mu di-
ye knntrolermekiçin yıJdızlara ba-
kardı. Bir keresinde.' Insanlar çok
sorumsuz. hiç gök>üzüne bakmı-
yorlar' demişti. Farklı bir yoğun-
laşma süreci \ardı. Birinci sayfada
çizmekbü>üksonımluluktu. N'ap-
oğı işi işlevsei buluynr \c ktndini bir
sanatçı olarak görmüyordu; ama
gerçek bir sanatçıydL"
Yahya Kemal'i Anma Günü
• Kühür Servisi -
Bugün saat 14.00'te
Moda'daki Salih Zeki
Kolat Kültürevi'nde
'Yahya Kemal'i Anma
Günü' düzenlenecek.
Konur Ertop ve Sami
Karaören'in konuşmacı
olarak katılacaklan
toplantıda şiirseverler
Yahya Kemal'in
fotoğraflannı da görme
olanağı bulacaklar.
(449 18 84-338 70 40)
ZHJ Yapı Kredi Festivali'mie
• Kültür Servisi - Müzik serüvenını doğaçlama
müzik kulvannda sürdüren ZEN bu akşam saat
19.00'da Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamında
AKM'de bir konser verecek. Merih Öztaylan (ses,
sampler. vurmalılar), Emre Onel (Vurmalılar,
sampler). Uevent Akman (vurmalılar), Fahri Aykut
(davul), Murat Ertel (Gitar. saz, ses) ve Mustafa
Bahar'dan (bas) oluşan topluluğun üyeleri
yaşadıklan anın müziğini yaptıklannı belirterek
yaptıklan müziği toplu doğaçlama olarak
nitelendiriyorlar. Konserlerini gÖTsellikle
zenginleştiren ZEN'in bu akşamki konserinin
konusu: Uzaydemiryolu.
Türkiye'deki çizgi film sanatı
tartışıbyop
• Kültür Servisi - Çocuk Vakfı Kültürevi'nin kış
sezonu etkınliklen bugün saat 13.00'te
gerçekleşecek olan 'Türkıye'de Çizgi Film Sanatının
Dünü, Bugünü ve Geleceği' adlı açık oturumla
sürüyor. Tonguç Yaşar. Derviş Pasin, Şafak Tavkul.
Namık Kural ve Orhan Büyükdoğan'ın konuşmacı
olarak katıldıklan açık oturumu Haşim Vatandaş
yönetecek. (240 23 83)
Geleneksel liyatro Ödülleri
sahiplerini buldu
• Kültür Servisi- Dünya Uluslararası Kukla ve
Gölge Oyunu Birlıği'nin (UNIMA) Türkiye
Temsilciliği tarafından her yıl Karagöz, kukla.
ortaoyunu ve meddahlığa katkısı olanlara verdiği
Geleneksel Tiyatro Ödülleri bu yılki sahiplerini
buldu. Geleneksel tiyatronun tanıtılması ve
yaşatılmasına yaptığı katkılardan dolayı TRT Genel
Müdürlüğü, Kurumsal Hizmet Ödülü'ne değer
bulunurken geleneksel tiyatroyu güncel yorumla
aktarmalanndan dolayı Zeki Alasya, Metin Akpınar
ve Müjdat Gezen; geleneksel tiyatroyu bilimsel
olarak araştınp tanıtmalanndan dolayı da Prof. Dr.
Özdemir Nutku, Nail Tan ve Hayrettin lvgin.
Geleneksel Tiyatro Hizmet Ödülü'nü alacaklar.
ödül töreni bugün Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda
gerçekleştirilecek.
BUGÜN
• tDSO,saat 11.00'de AKM'de şef Enrique Batiz'in
yönetiminde ve Yoon Kwon'un (keman)
solıstliğinde sunacağı konserde Beethoven. Mozart
MDa- Lobos, Piazzola ve \larquez ın yapıtlannı
seslendirecek. (251 56 00)
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİnde 10.30-
11.30 arasında '5-7 Yaş Grubu Çocuklaria Müzik',
13.00-14. 00 arasında '8-9 Yaş Grubu Çocuklaria
Müzik', 14.00- 16.00 arasında 'Okay Temiz'le
Çaüşalım'. 17.00-19. 00 arasında ise 'Müzik
Gezginleri' adlı atölyeler yer alıyor. (292 06 55)
• RUHİ SU KÜLTÜR VE SANAT VAKFTnda
Atilla Özkınmh'nın katıldığı 'Ruhi Su \e
TürküJerimiz' başlıklı söyleşi saat 16 00'da
başlayacak. (245 30 32)
• KARİKATÜRCÜLER DERNEĞl'nin
Sultanahmet Yerebatan Sarnıcı Çıkışf ndaki
merkezinde saat 14.00'te karikatûr sanatçılan,
dostlan ve okuyuculan Ali Ulvi'yi anmak için
biraraya gelecekler. Karikatürlerinden oluşan bir dia
gösterisı sunulacak/57i 60 61)
150filmin gösterileceği 22. GöteborgFilm
Festivali 'nde Türk sineması ikifîlmle temsil ediliyor
Yara veMasumiyetIsveç'te
GÜRHAN UÇKAN
GÖTEBORG - Dün
başlayan 22. Göteborg
Film Festivali 'nde 40 ül-
kedenl50uzunfilm,200
kısa film gösterilecek.
570 gösterim için 180 bin
bilet saüşaçıkanldı. Türk
sineması festivalde iki
filmle temsil edilecek:
Zeki Demirkubuz'un
'Masumiyet'ı ıle Yılmaz
Aslan'm 'Yara'sı îsveçli
sinernaseverlerin ilgisine
sunulacak.
Daha önce de Stock-
holm Film Festivali'nde
'KanşıkPizza'/Kasaba'
ve 'Ağır Roman' ilgi top-
lamıştı. 'Masumiyet' hak-
kında Göteborg Film Fes-
tivali'nin program dergi-
sinde tanıtma yazısi ya-
zan eleştirmen Gunnar
Bergdahl, Zeki Demir-
kubuz'un filminin 1998
tstanbul Film Festivali'ni kazanmış ol-
masmın şaşırtıcı olmadığını, oyuncula-
nn rollennde gayet başanlı oldukJan-
m ve kamera calışmasının da bundan ge-
ri kalmadığmı vurguluyor.
Rha Stetter ise 'Yara' filmiyle yö-
netmen Yıknaz Arslan'm. bu festival-
de 1993 yıhnda ilk filmi 'Sonsuz Ko-
ridor'la dikkat çektiğini ve 6 yıl aradan
sonra bu yeni filmiyle. "iki kültür ara-
smda yetişen insanlann, kendilerbıi sü-
rekli olarak köksüz ve memleketsiz his-
settiklerini" başarıyla beyazperdeye
yansıttığını yazıyor.
40 ülkenin katılmasına karşın bu yı-
lın festivalinin ağırhğını lskandinavya
sineması oluşturuyor. Festivalın sorum-
lu yönetmenı Gunnar Bergdahl, bunu
şöyle açıklıyor:
- Dünyada film festivalleri giderek ar-
ara'nın iki kültür arasında yetişen
insanlann, kendilerini sürekli olarak köksüz ve
memleketsiz hissettiklerini başanyla
beyazperdeye yansıttığı belirtiliyor.
tıyor. Festivaller. birçoklan için filmin
dağıtımım sağlayan tek kanal durumun-
da. Bırçok film. başka bir şekılde sine-
maya ulaşamıyor. Bır festıvalin filmle-
ri ve ızleyıcileri cezbermesi için bulun-
duğu bölgenin sinemaseverler için bir
buluşma noktası olması gerek. Biz de
bu anlayışla lskandına\r
filmlerini, fes-
tıvalimızın özelliği haline getırdik.
Göteborg FiimFestivali'nin bir özel-
li|i. büyûk ödülü olmaması. Filmlere,
"lskandinav fümleri jürisi" ve "sine-
ma eleştirmenleriözel ödülü" veriliyor,
ama festıval komitesinın kendi adına
verdiği bır ödül yok. Bunun nedeninı,
festivalin en önemlı işlevinın: yapım-
cı'yönetmen-izleyıcı-oyuncuüçgeninı
kurmak olduğu, gerçek ödülün izleyı-
cilerin kafalannda oluşan değerlendır-
meye bırakıldıgı şeklinde açıklıyorlar.
Göteborg Film Festıva-
li'nin bir özelliği de baş-
ka bazı kardeş festivaller-
le film değış tokuş edi-
yor olması. Rotterdamia
film ve konuk takası ya-
pı lıyordu; buna Saraybos-
na'daki 'Cinebosnia' ek-
lendi. Bu yıl da dostluk
çemberine. Güney Afri-
ka'dan Cape Tovvn'ın öz-
gün festivali katıldı. 'Ci-
nebosnia' bölümünde
Bosnalı sanatçılann 7 kı-
sa fılmı yer alıyor. 1997'de
Göteborg Film Festiva-
li'nin 20. yıldönüımine
katılan Cinebosnia için
Isveçliler Tuzla yakmla-
rında bir sinema salonu
inşa etmekteler. Aynca.
"Bosna Film Vakfl"na bır
film kamerası ve klip ma-
sası da armağan edildi.
Güney Afrika sinema-
sı 5 uzun filmle temsil edi-
lıyor ve aynı zamanda bu
ülkenin ırk ayrımcılığı öncesı ve son-
rası konusunda çeşitli paneller düzen-
lenıyor. KotoBoIofo'nun '.\frican Violet/
The Land is \Vhite. the Seed is Black"
adlı filmı. bu ülkenin filnıleri arasında
belki de en merakla bekleneni.
"Close up Finland' adı altında tanıtı-
lan bölümde 8 uzun film. Finlandıya'da
yaşayan İsveçlı yönetmenlenn bölü-
münde ise 1945-1998 yıllan arasında-
ki sinema tanhinin örneklenne yer ve-
riliyor.
Festıvalin bir bölümünü de müzik
fılmlerı oluşturuyor Bu amaçla öze!
bır program oluşturan Nefertitı adlı ge-
ce kulübüne. film müziği bestecılerı
katılacak. Bunlar arasında belki de en
tlgı çekecek olan, Kusturica'nın 'Çin-
geneler Zamanı' filmınde Goran Bre-
goviç'in müziğini icra eden 'Kocani'.
CANDYE KANE
(Biues Konseri)
20 Şubat 1999 Cumartesi
Saat: 22.00
Mınistry Club '•
-Yedikuyular Cad. Duvardibi Sok. No: 4
Elmadağ-lstanbul (Divan Otelı Karşısı)
Bilet Ftyatı:
5.000.000 TL
Yapı Kredi Sanat Festivali
artık "bütün yıl" sürüyor!
Türkiye'de festival anlayışını değiştiren
belirli bir zaman aralığıyla kısıtlı
kalmayıp bütün yıla yayılan
Yapı Kredi Sanat Festivaii,
1999 yılında da
nitelikli ve zengin programıyla
sanatseverleri bir araya getirmeye
devam ediyor.
Yapı Kredî Sanat Festivali 1999 a
tüm sanatseverleri bekliyoruz.
YAPI^CKREDi
TRIO VVANDERER
(Oda Müziği Konseri)
27 Şubat 1999 Cumartesi
Saat: 19.30
Atatürk Kültür Merkezi
Konser Salonu
Bilet Flyatlan:
2.000.000 TL
1.500.000 TL
Istanbul Fransız Kültür MerkezTnm KatkOanyla
TC Kültür Bakanlığı İşbirliğryle
Bilet Satış NokUan:
29 Ocak 1999 tarıhınden ıtıbaren bıletlennizı
aşağıöakı satış noktalanndan alabilırsınız.
• Yapı Kredi Yayınlan Galatasaray Kıtabevı
(0212) 252 67 45
• AtatürV Kûltûr Merkezı Gışeien
(Her gûn 10.30 • 19.30 saatlerı arasında açıktır.)
(0212) 252 79 36 • 252 79 37
• Yapı Kredi Akmerkez Şübesı (0212) 282 08 65
« Suadiye Vakkorama (0216) 350 87 42
Rezarvacyon: s
• Telefonla rezervasyon yaptırmak için
10212) 24918 29'u arayabılırsiniz.
• Rezervasyonunu yaptırdığıraz bıietlerı,
48 saat içinde, IstAlal Caddesı No: 285 Beyogu
adresmdekı Yapı Kredi Yayınlan Galatasaray
KıtabevTnden almanız gerekmektedır.
• Rezervasyonlafmızda kredi kartı Kullanabilirsiniz.
• Aynlan bıletlenn tümünûn almması zorunludur.
• Satılan bıtet gen alınmaz.
bıternet Araeıh^yla BIM Satifi:
http://www.superoniine.com/ykykuttur