Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
ŞİRKETLERDEN
• DARDANEL Ton.
tadına zeytinyağını da
kattı. Zeytinyağı ile
işlenen Dardanel Ton.
yenı ambalajıv la
müştenlerin beğenisine
sunuldu. Dardanel Ton,
limon ilavesiyle bir yemek
olduğu kadar, salata, pızza
ve sandvıçin de tadına tat
katıyor.
• ONEWORLD. 1 Şubat
1999 tarihinde faaliyete
gecivor. British Airv\ays,
American Airlines.
Canadian Airlines. Cathay
Pacifıc Ainvays ve Qantas
Ainvays'in ortakhğmda
oluşan Onevrorld, dünya
çapında 600'den fazla vere
uçuş yapmayi hedefliyor.
• DIAMOND
Mücevherat, Sevgıliler
Günü içın kalpli kolyeler
hazırladı. Diamond'ın
koleksiyonu Akmerkez,
Nişantaşı ve Galleria
mağazalannda satışa
sunuldu.
• BURGERKing,Sosyal
Hizmetler Çocuk
Esirgeme Kurumu'na
bağlı Küçükvalı, Eyüp ve
Süreyya Ağaoğlu Çocuk
Yuvalan'nda kalan
çocuklan ağuiadı.
Çocuklar aynca maskeü
kahraman Zorro'nun son
nimini de izleme olanağı
buldular.
• TELSlM. altyapısına
yükledıği Motorola
yazılımı ıle sistem ve cep
telefonu arasındaki
haberleşme aralıklannı
uzattı. Telsim, yeni
uygulama ile cep
telefonlannın pil
ömürlerini yüzde 40
oranında arttırdı.
• BORUSAN,'Müşteri
Destek Hizmeti'
progranıını başlattı.
Borusan uygulama
kapsanunda makine
kiralanıa hizmeti veriyor.
Türkiye çapında kiralama
hizmeti \eren Borusan'da
makineler aylık ve haftalık
olarak kiralanabili>or.
• AUDI. 1999 yılı
boyunca Boğaziçi
Üniversitesi Kayak
Takımı sponsorluğunu
yürütecek. Audi
yetkilileri. toplumsal
sorumluluk bılinci taşıyan
her kurumun kültür ve
spor aktıvitelennı
destekJemesi gerektiğini
belırttı.
• \MLKINSON Svvord,
kunıluşunun 100. yüını
kutiuyor. VVilkinson
Svvord. 'Figaro' adıyla
1890 yüında ilk usturayı,
1898 yüında ise tek taraflı
tıraş bıçağı 'Pall MalTı
üretti. Bıçağı değişen öraş
makineleri de üreten
Wilkinson Svvord, 1996
yılında Türkiye'de
faaliyete geçti.
• AKBANK,
kunıluşunun 51.
yıldönümünü kutiuyor.
1948 yılında kurulan
bankanın 7.900 personeli
bulunuyor. Şube sayısı
536'ya ulaşan Akbank,
sermayesi ve
özkaynaklanyla dünyanın
önde gelen bankalan
arasında yer alıyor.
Bankacılıkla ilgili tasan Ayfer Yılmaz'm önerileri doğrultusunda yumuşatılıyor
Yasaya DYP makyajı• Bankacılık kesiminin isteklerine uygun olarak. tasannın
"yumuşatılması" yönünde adım atıldı. Denetleme kurulunun
oluşumu seçim sonrasına bırakılıyor, cezalar ise indiriliyor. CHP
tstanbul Milletvekili Hacaloğlu, "sulandınlan" bu tasanya onay
vermelerinin mümkün olmadığını söyledi.
ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - DSP
azınlık hükümetı. Bankalar Yasa Tasan-
sı'nı TBMM'den geçirmek için DYP'nin ıs-
rarlı olduğu "denetieme ve düzenieme ku-
rulunun oluşumunun seçim sonrasına bıra-
kılması ve cezalann hafifletilmesini" kabul
etti. TBMM Plan \e Bütçe Komisyonu Baş-
kanı Biltekin Özdemir. tasannın gelecek
hafta TBMMden çıkanlması için çalışacak-
lannı söyledi CHP tstanbul Milletvekili
Algan Hacaloğlu ise "Hükümet DYP'nin
isteklerini önümüze getirdL IŞıım siirele-
rinin uzatılması ve cezalann indirilmesine
onay vermeyiz" dedi.
Ecevit: Yasa derhal çıkmalı
Başbakan Bülent Ecevit. bankalarla ılgi-
li yasal düzenlemenin öncelikle gerçekleş-
tirilmesinı isterken Maliye Bakanı Zekeri-
yaTemizelbaşkanlığındaki uzlaşma görüş-
melennı ANAP"tan Plan ve Bütçe Komis-
yonu Başkanı Biltekin Özdemir, CHP'den
İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu.
DYP'den Içei Milletvekili Ayfer Yılmaz ve
FPden Adana Milletvekili Ertan Yülek yü-
rütüyor.
Zekeriya Temizel. partiler arasında "nü-
anslar" dışmda bir anlaşmazhk olmadığı-
nı. kurulun oluşumunun seçimler sonrası-
na bırakılması eğılimınin ortaya konduğu-
nu söyledi. DYP temsılcısı Ayfer Yılmaz'ın
önerileri doğrultusunda. bankacılık kesi-
minin isteklenne uygun olarak tasannın
"yumuşaülması" yönünde adım atıldı. Yıl-
maz'ın kurulun oluşumuyla ilgili olarak
DYP liden Tansu Çiller'le görüşeceği bil-
dirildı.
Onümüzdeki hafta görüşülecek
Denetleme ve düzenieme kurulunun olu-
şumu ve uyum süreleriyle ilgili farklı gö-
rüşler ortaya konduğu. uyum süresinin 2 yıl-
dan 3 yıla çıkanlması eğılimınin de dıle ge-
tinldiği kaydedildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Baş-
kanı Biltekin Özdemir, tasannın gelecek haf-
ta görüşülmesıne başlanacağını ve uzlaşı-
lan değişikliklerin görüşmeler sırasında ve-
rilecek önergelerle gerçekleştirileceğinı
söyledi. Özderrur, bazı ara formüllenn gün-
deme gelebileceğını söylerken CHP'li Al-
gan Hacaloğlu, uzlaşma sağlanmaya çalı-
şılan metinde yer alan cezalann azaltılma-
sı ve uyum süreleriyle ilgili düzenlemele-
re onay vermedi.
Hacaloğlu. "DYP'ningörüşterinin Hazi-
ne Müsteşan tarafindan önlerine getirildi-
ğuıi" vurguiayarak "Cezalann azaltiunası
ve mevcut bankalara yasayla getirilen po-
zisyonlar, riskler, limitler konusunda süre-
yi 2 yıldan 3 yıla çıkarma isteklerine 'hayır'
dedinı. Esasında bu ka\ «a. kurulu kim ata-
suı ka> gası. Olayın özünü tartıştıklan falan
yok. DY P, isrişari kurul olsun, divor. 2001
sonuna kadar istişari olarak görev yapar.
'Sonra gelen hükümetler bakar" deniyor.
Sorunbu yasayla aşılamaz" dedı 1998 yı-
lında 9 banka açıldığını. alınan yeni dene-
tım elemanı sayısının ise sadece 10 oldu-
ğunu anımsatan Hacaloğlu, sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"81 bankaya 35 tane denetim elemanı
var. 200 yeminli bankalar denetmenine ih-
tiyaç var. Cezalar fazlaymtş, insin, deniyor.
Bir banka için mali cezalann boyutunda
eksik. fazla olur mu? Bir seferde ne para-
lar götürülüyor. Bankalar konusunda atı-
lacak birçok adım var. Bu. yasayla olacak
iş değı'L uyguiamayla ilgili. Ben toplantıda
sordum, Cavıt Çağlar'ın kendi hisseîerini be-
lirli kesiıtıe devretmesi konusunda ne yap-
tınız, diye, sustular kalddar. Tasanyı ban-
kacılık kesiminin ve DYP'nin istekleri doğ-
rultusunda sulandırdılar."
TÜSİAD, Para Fonu heyetine, hükümete destek verdiklerini söyledi
IMFiş dünyasıUegörüştiiEkonomi Servisi - Uluslararası
Para Fonu (IMF) heveti tstanbul
Menkul Kıymetler Borsası'nı
(IMKB) ziyaretinin ardından ışa-
damlanyla bir araya geldi. IMF
Türkiye Masası Şefı Martin
Hardy. Türkiye"nm 1998'deizle-
dıği politıkadan memnun olduk-
larını söyledi. Hardy
u
Enflasyon
düştü. Birçok alanda ilerlemesag-
landı. ama yinc de uzun zaman-
dır ertelenen sorunlar var" dedi.
Türkiye'de temaslarda bulunan
IMF heyetinden 3 kişı tMKB Baş-
kan Başyardımcısı AnlSeren ve
diğer yetkilılerle basma kapalı
olarak görüştü. Heyet üyelen öğ-
leden sonra da Türk Sanayicıleri
ve Işadamlan Derneği (TÜSt-
AD) yetkilileriyle bir araya
geldi.
Basına kapalı olarak
yapılan toplantınm ardın- ,
dan açıklama yapan Mar-
tin Hardy. Türkiye'nin kı-
sa zamanda finansal dısıp-
linıni sağlaması gerektiğini vur-
gularken. Merkez Bankası rezerv -
lerinin yükseküğini söyledi. Hardy.
dünya piyasasının durgun olduğu
bir dönemde Türkiye'nin sosyal
güvenlik başta olmak üzere gerek-
lı reformları hayata geçırmesinin
zorunlu olduğunu belırtti.
Hard>. "Türkiye koşullan
yerine getirdiğinde, des-
tekleveceğiz. Biz geniş
kapsamh refbrmlan des-
tekliyonız. Ancakerken
seçimi göz önüne almab-
\ız. Seçimlerden öncehükü-
mctin cesur kararlar alacağı ko-
nusunda güvenimiz var. gerekeni
vapacaklardır" dıye konuştu.
TÜSİAD Genel Başkanı Er-
kut Yücaoğlu. görüşmelerde 1998
yılına ılişkın değerlendırmelerde
bulunduklannı belirterek Yakın
Izleme Anlaşması çerçevesinde
faizlenn fırlamasının ötesinde dı-
ğerhedeflerm sağlıklı yüriitüldü-
ğünü ıfade ettı. Yücaoğlu.
"IMF'vle bazı sorunlann, dışar-
daki pazaıiann daralmasından
kaynaklandığı konusunda anlas-
ük'dedı Yücaoğlu. şudönemde
bir stand-by anlaşmasının müm-
kün olmadığını. çünkü progra-
mın üç ayda yaşama geçırileme-
yeceğinı söv ledı
Küresel
finansal
sistemin nasıl
yönetileceğinin
tartışıldığı
Davos
toplantılannın
2. günü yoğun
kar yağışına
karşın yapıldı.
Davos 'ta lafçok, işyok
Ekonomi Servisi - Ana teması "Sorum-
lu küreseleşme" olarak belirlenen Dünya
Ekonomık Forumu'nun (WEF) ikinci gü-
nünde küresel finansal sistemin nasıl yö-
netileceğı tartışıldı. ancak küreselleşmenın
yol açtığı acılan dındirecek yapıcı öniem-
ler ele ahnmadı. Dünv a Ekonomik Forumu
öncesinde Forum Başkanı Claude Smad-
ja'nm köresel bunalım karşısında IMF'ye
sert eleştinlerde bulunmuş ve yeni ulusla-
rarası finansal vapılann gerektiğini açıkla-
mıştı. Ancak Forum'un ıkincı gününde de
küresel bunalımın aşılması yönünde somut
adımlar atılmadı.
Ingıltere Maliye Bakanı Gordon Brown.
küresel finansal sistemin venı bir küresel
komite tarafindan denetim altına alınması-
na ihtiyaç olduğunu söyledi. Japonya Ma-
liye Bakanı Yardımcısı Eisuke Sakakibara
da küresel bunalımın ana sebeplennın hâ-
lâ ortadan kaldınlmadığını belirterek "Ser-
maye hareketleri izlenmeü ve bu konuda
düzenlemelere gidilmeli. Avnca kuriarda-
'Kur dalgalanmalan
smırlandınlmalı'
Dünyadaki durgunluk tehdidine karşı
sanayileşmiş ülkelerin mücadele etrikJerini
belirten, ancak daha fazlasını yapmalan
önerisinde bulunan ekonomistler. kur
dalgalanmalannın sınırlandınlması gerektiğini
vurguladılar. Deutsche Bank Asya-Pasifik
başekonomisti Kenneth Courtis, "ABD ve
AB'nin faiz oranlan ve vergileri daba fazla
düşürmeye ihtiyacı var. Japonya ülkedeki
durgunlukla başa çıkmak için ekonomiye ek 250
milyon dolarlık para pompalamalı" diye
konuştu.
ki dalgalanmalann kontrolünûn nasıl ger-
çekJeştirileceği ele alınmair dıye konuştu.
ABD Hazine Bakanı Yardımcısı Law-
rance Summers. ulusal para politikalannın
ulusal ölçekte (objektıften) değerlendiril-
mesinın yanlış olduğunu ve bu politıkala-
ra uluslararası objektiften bakılması gerek-
tiğini dile getirdi.
Almanya Finans Bakanı Yardımcısı He-
ine Flassbeck. uluslararası finans sıstemin-
de vaşanan sorunlara karşı kolav çözümle-
rin olmadığını belirterek "Sanavileşmiş ül-
keler. uluslararası finans sisteminin daha
sıkı gözlenmesive sistemin şefTaflaşması ge-
rektiğini konusunda hemfikirler. Ancak bu-
nun nasıl yapılacağına dair aralannda bir
uzlaşma yok" dıye konuştu.
ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, küre-
sel ekonomık bunalımı çözmek için Japon-
ya'dan yardım istev'erek "Japonvadünvaeko-
nomisininde can alıcı bir öneme sahip. Bu-
nalımın çözümünde Japonya anahtar ül-
ke" dedi.
Fransa Finans Bakanı Domi-
nknıe Strauss-Kahn. şubat ayın-
da sanayıleşmış G-7'lerin de
küresel bunalıma karşı 20 Şu-
bat'ta Almanya'da bir araya ge-
leceklerinı söyleyerek ABD.
Avrupa Birlıği ve Japonya ile da-
ha sistematik görüşmeler ya-
pılması çağnsında bulundu.
Brezilya'daki para krizıyle
birlikte gözler Latın Amenka ül-
kelen ekononomılenne çevrilir-
ken Forum'da konuşan Meksi-
ka Finans Bakanı JoseGurria.
ülkesinin para polıtıkasında her-
hangı bir değışıklık yaşanma-
>acağını belırterek, "Mek-
sika'nın döviz kunı oranlan ay-
nen devam edecek" dedi.
TOBB Başkanı Miras
' Var olan
sistem
tedirginlik
yaratıyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Türkiye Odalar ve Borsalar Birli-
ği (TOBB) Başkanı FuatMiras, ban-
kalann güç durumda olduğu söylen-
tilerinedikkatçekerek "Bunlaraçık-
lanmadıgı içüj işvapanlar, kredikul-
lananlar. parasını > atıranlar. herkes-
te bir tedirginük var" dedi. Miras,
Bankalar Birliği'nin mevduattaki
yüzde 100 devlet güvencesinin kal-
dınlması konusunda destek istedıği-
ni söyledi.
TOBB Başkanı Miras, bankalar-
da sıkıntılar bulunduğuna dikkat çe-
kerken "Bunlar açıklanmadıgı için
iş vapanlar, kredi kullananiar, para-
suuyaoranlar, berkeste bir tedirgin-
lik var. Herkes şaşkın. Bunun biziın
sektörlere nasıl yansıyacagı betli de-
p " dedi. Miras, Bankalar Biriiği'yle
yaptıklan toplantılarda kendilerine
iletilen temel sıkıntının '"mevduat
uzerindekidevietgihnıcesi'' olduğu-
nu söyledi.
Kamu bankalan ve büyük özel
bankalann güvencenin kaldınlması-
nı. bu konuda özel sektörü de yan-
lannda görmek istediklerini kayde-
den Miras, mevduat güvencesinin
kaldınlması konusunda destek vere-
ceklerini belirtti.
Miras'ın açıklamalanna göre sa-
nayicilerin bankalardan istemleri
şöyle:
• Vadesi gelmemiş borçlann va-
desinden önce geri çağnlmamasi.
• Vadesi gelmiş, perfoTmansı dc-
vam eden kTedilerin 1 yıl uzatılma-
sı.
# Kredi sözleşmelerinde tek ta-
raflı bankalar lehine işleyen düzen-
lemelerin düzeltilmesi.
Ford, Volvo'yu yuttu
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM-Otomobil üretiminde
General Motors'tan sonra dünyanın en bü-
yük 2. şirketi olan Ford 22. sıradaki Vol-
vo'yu yuttu. Perşembe günü Volvo'nun
Göteborg'dakı genel merkezınde ımzala-
nan ve CNN tarafindan canlı yayımlanan
anlaşmaya göre Amerikan şirketi, Vol-
vo'nun otomobıl üreten bınmıni 50 mil-
yar Isveç Kronu'na (6.2 mılyar dolar) sa-
tın aldı. Ford Völvo'nun merkezinin ve tek-
nolojık gelişme-araştırma bolümünün Gö-
teborg'da kalmasını kabul etti.
Ford" un Genel Müdürü JacquesA. Nas-
ser. şırketınin. "starü bakımından' ingiliz
Jaguar ve Aston Martin marka lüks oto-
mobillerinden biraz aşağıda, ama Ford ve
Mazda'dan daha y ukanda bir lüks otomo-
bıl markasına ıhtıyaç duyduğunu ve Vol-
vo'nun bu ihtiyacı çok güzel karşıladığı-
nı söyledi. Tüketıcilenn yaş ortalaması ve
tercıhi bakımından da bu seçımin yerinde
olduğunu belirtti.
Volvo Genel Müdürü Leif Johansson
ise Volvo otomobillerinin yüzde 60'ının Av-
rupa'da satıldığını, Ford'un da aynı oranı
Kuzey Amerika'da rutturduğunu. bu satış-
tan sonra Ford'un Avrupa piyasasma da sa-
hip olacağını söyledi.
Ford'un, Volvo'nun otomobil bırimini
satın alması Nevv York Borsası'nda olum-
lu karşılandı ve şirketin hisse senetlerinin
değeri yüzde 3 arttı. Stockholm Borsa-
sı'nda ise Volvo'nun hisse senetleri aynı
oranda değer kaybetti.
Volvo şirketinin toplam üretiminin yak-
laşık yansı otomobilden oluşuyor. Bu sa-
tıştan sonra şirket. ağır vasıta, damper, va-
gon ve benzeri üretime sermaye kaydıra-
cak. Kısa bir süre önce, en yakm rakibi Sca-
nıa'nın hisselerinin yüzde 20'sini ele ge-
çıren Volvo'nun ilk fırsatta bu şirketi tü-
müyle alması bekleniyor.
Ford'un toplam üretiminin yalnızca yüz-
de 7.3'ünü otomobiller oluşturuyor. An-
cak bu oran Ford'u, yılda 7 milyon otomo-
bil oranıyla (1997) dünyanın en büyük 2.
otomobil markası yapmaya yetiyor. Vol-
vo ise yılda 450.000 otomobil üretmektey-
di.
tsveç Metal-lş Sendikası, satışın perso-
nel azaltılmasına yol açmamasını umdu-
ğunu ve ttalyan Fiat yerine Ford'un şirke-
ti satın almasını olunilu karşıladığını açık-
ladı. Iki şirket arasındaki anlaşmanın yü-
rürlüğe girmesi için hissedarlann çoğun-
luğunun onaylaması gerekiyor. Yönetici-
ler bu konuda bir pürüz çıkmayacağından
eminler.
Otomotiv dünyasında flört ve evlilikler
BUKK OPEL
CADIUAC VAUXHAU
CHEVROLET f.FORD ABD FORD AVRUPA
M M N r n i M JAGUAR
Vergide son gün pazartesi
ANKAR\(AA)-Çev-
re Temızlik ve Motorlu
Taşıtlar Vergısi ödemesi
ileGayrimenkul Sermaye
İradı Gelir Vergısi Beyan-
namesi verme ve birinci
taksidinin ödeme süresi 1
Şubat pazartesi günü so-
na eriyor.
Maliye Bakanlığı, yı-
ğılmalan önlemek ve va-
tandaşlann vergilerinı za-
manında ödemelerini sağ-
lamak amacıyla adeta se-
ferberlik ilan etti. Cumar-
tesi ve pazar günlen ver-
gi dairelerinin yanı sıra
belediyeler, Vakıfbankve
Ziraat Bankası şubeleri de
hafta sonu hızmet vere-
cek. Yetkililer. pazartesi
• 1 Şubat'ta sona
erecek kira gelirleri
beyanname ve vergi
ödemeleri için vergi
daireleri. Ziraat
Bankası, Vakıfbank ve
belediyeler hafta sonu
da hizmet verecek
son mükellef vergisini ve-
rene kadar tüm birimlerin
çalışacağını söylediler. Ba-
kanlık yetkilılen, özellik-
le Motorlu Taşıtlar Vergı-
si ve Çevre Temizlik Ver-
gisi ödemelerinde yoğun
kuyTuklar olduğuna dik-
kat çekerek sıkışıklığın
birmemesi halinde pazar-
tesi günü süre uzatımının
sözkonusu olabileceğini
belirtiyorlar.
Vergi Kanunu uyannca
1998 yılı içinde kiraya ver-
diği konutundan 240 mil-
yon lıranın üzennde kira
geliri elde edenlerin be-
yanname verme ve vergi-
de ilk taksidini ödeme sü-
resi, ev sahipleri dışmda iş-
yeri kira gelirleri iizerin-
den vergi kesintisi yapı-
lanlardan kira gelirlerinin
brüt tutan 2.5 milyar lira-
yı aşanların ve işyerini,
vergi kesintisi yapma zo-
runluluğu olmayanlara ki-
ralayanlar ile diğer mal ve
haklardan kira geliri elde
edenlerin beyanname ver-
me süresi pazartesi bitiyor.
İŞÇİJNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Bu Nasıl Özgürleşme?
Geçen gün yine sol, insan haklan adına söylev
verenlerden birileri, dünyada ve ülkemizde ırklara,
dınlere, aşiretlere, kökenlere göre yaşanmakta olan
kör aynmcılığı, "özgürleşme" olarak tanımlıyorlar,
sevindirici gelişme olarak nitelendiriyorlardı.
Bu nasıl özgürleşme ise, insanlann dünya insa-
nı, ülke vatandaşı olma üst kimlikleri anlamsızlaş-
tınlıyor; ırka, dine, aşirete, kökenlere dayalı ait kim-
likleri üste çıkanlıyor. Birey kültürü, ideobjisi, yaşa-
ma bakışı, topluma katkılan ile değil de kan bağı,
dini inancı, seçme şansı olmayan kökleri ile kimlık
kazanıyor.
İnsan olarak sonradan edinemeyeceğiniz, doğ-
duğunuz aileye, yere bağlı özelliklerinizle, dine da-
yalı inançlarınızla nasıl özgürleşebileceğiniz, çağ-
daş insan olabileceğiniz ayrı bir sorun. Alt kimlik-
lerin toplumsal yaşama taşınması ile insanlann bir-
likte yaşama, dünya nimetlerini ortak paylaşma
şansı ne oluyor?
Zengin Kuzey'de alt kimlikler, toplumsal yaşam-
da olsa olsa kültürel bir zenginlik olarak tanınıyor.
Yine de egemen küftüre aykın kültürlere yaşama hak-
kı verilmiyor.
Ingiltere'de, Fransa'da bu ölçüler içinde bireyin
kendi ırkı, dini, kökenlerine dayalı kültürel kimliğini
yaşamak istemesi, başkalannın yaşam alanına, öz-
gürlüğüne zarar vermemek koşulu ile gerçekten
de özgürieşme olabiliyor.
Son yıllann önemli özgürleşme çabalanna rağ-
men, bugün bile zengin Kuzey'de, üstün(!) kendi ırk
ve dinlerinin, küttürierinin asimilasyon, yok etme po-
litikalannın gücünü yrtirdiğinden söz edebiliyor mu-
yuz? Hele de zengin Kuzey'in çıkar ittifaklannın kı-
rılması, dünyayı akıl almaz haksız sömürüyü sınır-
lama, başka ülkelerin çıkarlan, insan haklan ile oy-
namayı önleme gündeme gelebilryor mu?
Işte zengin Kuzey'in çıkarlan adına yoksul Gü-
ney'in parçalanması politikalan... Yugoslavya'nın par-
çalanmasında, eski Avusturya-Germen Imparator-
luğu ile bağlantılı Hırvatistan ve Slovenya'nın aynl-
masını sağlama. Sonra da Slavlann iktidar alanı
içinde kalan Bosna ve Kosova'da inanılmaz katli-
amlara seyirci kalma. Sonra petrol çıkar alanında,
Birleşmiş Milletler ılketerinin en tartışılmazını bile unu-
tup, Irak'ta Saddam'ı devirme, Irak Kürdistan'ı se-
naryolannı yazma...
ABD ekonomisi, tekellerin çıkarlan gerektiğinde,
sıcak parayı çekerek önce Asya, sonra Rusya, der-
ken Brezilya krizlerini yaratma, küresel ideolojinin
özgürleşme projelerinin içinde mi yer alıyor? AB zen-
gin Kuzey içinde gelişmiş ekonomi ve kültürlerin,
gelişmemış olanlara karşı bir çıkar, güç rttifakı de-
ğil mi?
Sahi yoksul Güney'de, yoksulluğu paylaşmamak
üzere, kural dışına, düzen dışına atılmışlar, ırklan-
na, dinlerine, kökenlerine, tarikatlanna, aşiretlerine,
hatta çetelerine sanlmış olarak birbirlerini kesip bi-
çerierken özgürieşmeyi mi yaşıyoriar? Bağnaz öl-
çülerde daha Ortodoks, en ilkel en katı yorumlaria
Müslümanlığa sanlmak, sonra da diğertenne yaşa-
ma alanı, hakkı tanımayarak ilkel güdü ve inançlar-
la savaşmak özgürleşme mi?
Türkiye'de 30 bin insanın ökjürülmüş olmasını say-
mazsak, inanç aynmcıltğına bağlı henüz kesip biç-
menin olmamasına şükredersek, özgürleşme adı-
na aynmcılık yaşamımızda nasıl sonuçlar veriyor?
İş bulmada, niteliklerin değil, aynmcılığa bağlı
dayanışmanın sonuçlan, sakıncalan bir yana. Laz
rnütahhit laz işçi alıyorsa, Kürt de Kürt işçi alarak
olayı dengeliyor diye de düşünebiliriz. Hem zaten
çıkar ilişkileri bunlan da yeniyor, hele çete, rüşvet
girince işin rengi değişiyor...
Siyasi partilerde Meclis'e girecek pariamenter-
lerin mi seçimini yapacaksınız? Adayın nitelikleri,
parti ideolojisıne bağlılığı, yaraıiılığmı boşverin. Han-
gi gruplardan, hangi tarikatlardan, ülkücülerden,
Kürt kökenlilerden ne kadar oy getireceğinin hesa-
bını yapın. Tabii lidere bağlılık, dayandığı güç ve çı-
kar odaklan da çok önemli.
ANAP'lılar Başsavcı'nın parti kapatma iddiana-
mesinin varlığından haberdaroiunca pek kaygılan-
mışlar. Seçimlere giderken parti kapatmanın daha
ağır bir demokrasi ayıbı oiacağı kaygısından mı
dersiniz? Yok canım, FP'ye yönelik bir kapatma, can
düşmanlan DYP'nin oy patlamasına yol açmasın-
dan. Kapatılmak istenen partinin HADEP olması-
nın öğrenilmesi rahat bir nefes almaya yetiyor.
Son zamanlarda demokrasi öncülüğüne soyunan
FP'de ise HADEP'in kapatılması olasılığına karşı ka-
muoyu önünde tepki verilmeye hazırlanılırken, ka-
palı kapılararkasında birsevinç, birsevinç. Bugün-
kü çizgisinde PKK'nin çizdiği rota ile de bağlantılı,
HADEP'e gidecek oylann sola kaymayacağına,
FP'ye ağırlıklı akacağına inanıyorlar da ondan.
Olup bitenlerden daha fazla örnek verip, içinizi
daha çok karartmak istemiyorum. Ama sol adına,
çağdaşlık adına, özgürtük adına, birlikte yaşama,
hak arama şansını yok etme, siyasi partileri, sen-
dikalan, sivil toplum örgütlerini parçalama pahası-
na aynmcılık yapan, ideolojiyi satan kafalara isyan
ediyorum.
Türkiye'nin enerji
ihtiyacı büyüme
hmnın üzerinde
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanı Zi-
ya Aktaş, Türkiye'nin
enerji gereksmiminin, bü-
yüme hızının üzerinde art-
tığını belirterek "Birincil
enerji ihtiyacımızyıllıkor-
talama yüzde6.7 dûzeyin-
de artmaktadır" dedi.
Enerji İşleri Genel Mü-
dürü Mustafa Mendilci-
ogiu, tek ülke ve kaynağa
bağımlılık yaratılmama-
sı ve üretim-iletim-dağı-
tım-tüketim zincirinin her
noktasında verimliliği art-
tırmak için çaba gösteril-
mesinin zorunlu olduğu-
nu söyledi.
"Türkiye'de Yap-tşlet,
Yap-tşlet-Devret Modeli-
nin Geliştirilmesr konu-
lu seminer, dün TEAŞ Ge-
nel Müdürlüğu Konferans
Salonu'nda gerçekleşti-
rildi. Son lOyıllık dönem-
de Türkiye'nin. enerji ge-
reksinimi hızla artan ülke-
ler arasında yer aldığını
belirten Aktaş, "Özellik-
le Orta ve Baü Avrupa iil-
keteriilekarşılaştjrıklığın-
da, doğalgaz pazan hızla
gelişen pek az ülkeden bi-
ri olduğu görülmektedir"
dedi. Aktaş, sanayileşme
oranı, kalkınma hızı ve
bunlarla birlikte nüfus ar-
tışına koşut olarak birin-
cil enerji gereksiniminin
yıllık ortalama yüzde 6.7
düzeyinde arttığmı kay-
detti.
Aktaş, yerli kaynakla-
ra dayalı enerji üretimi-
nin, talebin yüzde 38'ini
karşıladığını ve bunun gi-
derek azalan bir trend gös-
terdiğini savundu.