Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4EYLÜL1998CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cumhuriyet Sıvas'ta Doğdu
Prof.Dr. BEDİA AKARSU
"Milli tarihin büyük TürkRöne-
sansı, ihtilal ve kurtuluş kongresi
diye anacağı Sıvas Kongresi gele-
cekteki her 4 Eylül günü bir milli
bayram günü olarak kutlansa ye-
ridir".
Mazhar Müfit Kansu (*)
B
u yıl Türkiye Cum-
huriyeti'nin 75. yı-
lını kutluyoruz. Ama
aslında 79 yıl önce
kurulmuştu Cumhu-
riyet. Egemenliğin
kayıtsız koşulsuz ulusun olduğu il-
kesi daha 4 Eylül 1919 Sıvas Kong-
resi'nde belirlenmiş, 23 Nisan
1920'de Büyük Millet Meclisi ku-
rulduktan sonra, 20 Ocak 1921'de
de yasalaşmıştı. Ama Atatürk'ün
her zamanki "zamanlamayı gözet-
mesi" sonucu adı ancak 29 Ekim
1923 'te konuldu. Nitekim 29 Ekim-
de Cumhuriyet, Meclis'te kabul edi-
lirken bu belirtilir.
Abdurrahman Şercf, konuşmasın-
da "Egemenlikulusundurdenince,
kime sorarsanız sorunuz, bu cum-
huriyettir" diyecektir. (Nutuk, 1934,
-Jt. II." S. 274)
Gerçi bir buçuk ay önce toplanan
Erzurum Kongresi 'nde de (23 Tem-
muz 1919) Sıvas Kongresi'nde ile-
ri sürülen ilkelerin çoğu kabul edil-
mişti. Ama çok önemli bir değişik-
lik yapıldı. Sıvas'ta, halk hareketi
ve direnişi ile kurulmuş olan der-
neğin adı Erzurum Kongresi'nde
"Şarkın Anadolu Müdafaa-yı Hu-
kukCemiyeti'' idi. Oysa Sıvas Kong-
resi "doğu ve baö illerinin ve Trak-
ya'nın". yani bütün yurdun birliği-
ni sağlamak amacını güdüyordu.
Sıvas Kongresi'nin bütün temel-
lerini çok daha önce belirlemişti
Atatürk. 18 Haziran 1919'da Trak-
ya'da verdiği yönergede değindiği
u
_Trakya veAnadohTdaki ulusalör-
gütleri birieştirmeve ve ulusun sesi-
ni bütün gürlüğü ile dünvaya duyu-
racak güvenilir bir yer olan Sıvas'ta
birleşik vegüçlü bir kurul toplama-
ya karar verilmiştir" sözünün uy-
gulama zamanı geldiğine inanarak
21 '22 Haziran 1919 gecesi, yaveri
Cevat Abbas Bey' e söyleyip yazdır-
mıştı ünlü Amasya Ğenelgesi'ni.
O genelgede söz konusu olan yur-
dun bütünlüğü ve ulusal bağımsız-
lığının saglanması idi. Bu da yer yer
direnişlerle gerçekleştirilemezdi.
Bu kararla Atatürk yurdun her
yanında baş kaldıran güçleri bir-
leştirip ulusal birliği sağlayarak ve
ulusal bir ordu kurarak saldırgan-
larla savaşmış ve 30 Ağustos
1922'deki kesin zaferiyle de bu sa-
vaşı sonuçlandırmıştır.
Bu zafer Atatürk'ün inandığı hal-
km zaferi idi. Bunu kendisi de her
fırsatta söylemiştir.
Hiçbir karannı da halkın dışında
gerçekJeştiımemişti; bütün devrim-
lerini de hep Meclis karan ile ba-
şarmıştır.
Sıvas Kongresi günlerinde Ahmet
Rüstem'le Mustafa KemaJ arasın-
da geçen bir konuşmayı şöyle nak-
lediyor Necip Ali (Kiiçüka) "Haü-
ralar"ında:
"- Pasa, siz şimdi her şeyi yapabi-
Krsiniz. l nutmayıntz ki, burada Ce-
miyetler Kanunu'na göre teşekkül
eöniş bir heyet değiliz. Bizim bir ih-
tilal heyetinden başka bir hüviyeti-
miz yoktur. Mahjyetimizin bize ver-
diği cüretle her şeyi yapabiliriz, de-
di
Mustafa Kemal 'Hayır beyefen-
di, ben bunu yapamam' diyecevap
verdl"
Evet, Atatürk TBMM'yi kurma-
dan hiçbir ülküsünü gerçekleştir-
meye girişmemiştir. Ancak Meclis
kurulduktan sonra çok önceden
planlaması ile bu yöresel hareket-
leri birleştirmesini bilmiş, ulusun bü-
tünlüğünü sağlayarak zafere ulaş-
mış ve ulusal devletini, demokra-
tık, laik ve sosyal hukuk devletini
kurmuştur. Günümüzde ulus dev-
let'in artık sona erdiğini öne süren
ve böyle düşünmeyi ilericilik sa-
nan kimi aydınlar kötü niyetli de-
ğillerse, biraz daha geniş düşünse-
ler de dünyada olup bitenleri değer-
lendirebilseler, görecekler ki ulus
devlet hiçbir yerde kalkmamıştır.
Avrupa Birliği bunun en çarpıcı
örneği. Uluslar bu birlik içinde da-
ha da belirginleştirmeye çalışıyor-
lar kendi kimliklerini. Son futbol
şampiyonası gösterge oldu ulusal-
lığın silinmediğine; bütün Fransız-
lar, etnik gruplar da içinde, hep bir-
likte ulusal marşlarını söylediler
coşkuyla.
Almanlar da, Helenler de, biz de
aynı şeyi yapardık hiç kuşku yok.
Toplum içinde birey nasıl kay-
bolmuyorsa, aslında ancak toplum
içinde birey olunabiliyorsa. ulus-
lar da ancak evrensellik içinde -bu-
na isterseniz bütünleşme, global-
leşrne, küreselleşrne ya da dünya bir-
liği deyiniz - gerçek kimliklerini
bulabilirler.
Önemli olan ulusal bencilliklerin
ortadan kalkmasıdır, insanlık, insan-
olma bunu gerektirir.
Ulusal bencilliklerin de kişisel
bencillik gibi kötü görülecek bir
şey olduğu gün insanlık kurtula-
caktır.
Asıl yapılacak olan Atatürk'ün da-
ha 1920'lerde söylediği "Bütün
uluslann içinde eşit haklarla yer al-
dığı yeni bir dünya düzenini" kur-
maktır, bugünkü yalnızca ekono-
mik çıkarlara dayalı yeni bir sö-
mürgecilik olan globalizmi değil.
Böyle bir Dünya Birliği'ni kur-
manın bugün için ütopya olduğu-
nubiliyorum. Ama ütopyalar da bir
gün gerçekleşebilirler.
1918'lerde Türklerden de ulusal
bir devlet çıkabileceği, Türklerce bi-
le beklenmiyordu. Ama işte bu halk
kendi içinden bir Mustafa Kemal çı-
kardı ve bu ütopya gerçekleşti. Şim-
di önemli olansa onu koruyup ge-
liştirebilmemizde.
(*)M. M. Kansu: Erzurum'dan
Ölümüne Kadar Atatürk'le Bera-
ber; T.T.K. 1966 C. 1. S. 211
jÖrnek Kütüphaneci: Sami Nabi Özerdim
ÎLHAN
kuduğum ilkokulun adı: 'Feyz-
iMeşnıtiyet'ti. Kurtuluşun gü-
neşi ülkeyi ışıtınca 'Feyz-i
Cumhuriyet' oldu. O okulu-
mu ve sonrakileri düşünce da-
_ ha güçlü biçimdeşu yargıya\a-
Jıyorum: Öğretim kurumu demek, öğretim
jfcadrosu demektir. Yoksa siyasal amaçlarla (il-
jfcinden üniversitesine değin) bol okul açmak
jjğitim-öğretim düzeyini (öğretmensizlikten)
jjlabildigine düşürüp tezgâhlarda tarikatlara
^aydırılmış beyinler dokumak değildir. Mec-
jjSsimizde (TBMM) adına hiç yakışmayan bir
<nozayik oluştu; kazıdıkça içinden müritler
Içıkıyor. Nedir bu siyasal fslam azgınlığı?.. Gü-
îjencemiz ordumuz olmasaydı rezaletlerin ne
îörtaya döküleceği, ne de irticanın azgın boğa-
3ar gibi koştuğu.... Uzağı gören pek dirayetli
îGenelkurmay Başkanımız giderayak boşuna
Jnı konuşuyor; boşuna mı silkeliyor toplu-
jnu?..
$ Evimdebirhazinem var: Bilgi Yayınevi'nin
yılbaşı armağanı olan duvar takvimi: Ata-
sîcyen ftüyflk boy resimleri.
canımı sıkan olaylarbelirdikçe onun ışık
Sgözlerinebakjpyakınıyprum. Banaka-
blmıyor; çünkü olasılıklan, olacaklan öngör-
müş; kurtuluş yollannı göstermiş... İşte o so-
lukla bizim kuşak gericiliği en büyük felaket
olarak görmüş, hele tarikatlan uyuşuklar yu-
vası, çıkarkapısı saymıştır. Sözünü ettiğim il-
kokulumuza yakın bir Şeyh Nurettin Efendi
Tekkesi vardı. Şeyh, üstü kapalı bir koridor-
dan geçerek tekkeye giderdi; sanınm Nakşi idi-
ler. Ayin akşamlan, toplanan yobazlar, şeyhin
yönetiminde bir daire oluşturup kolkola höy-
İcürüp pöykürerek döner, kendinden geçme
sahneleri görüntülerdi. Biz cin gibi bücürler,
tekkenin balkonundan özellikle, mahallenin ün-
lü çapkını Kocabıyık Ahmet Efendi amcayı sey-
rederdik.
Kansı herkesin sevdiği sakin, akıllı, koca-
sının deliliklerine bayağılıklanna katlanan
Fatma Hanım teyzemizdi. Yan yana oturdu-
ğum sınıf arkadaşım Nezaket'le (Altan-Ör-
san Oymen'in annesi) ne çok gülerdik. llko-
kul ögVetmeni olarak çalışma yaşamına baş-
layan arkadaşım, Erenköy Kız Lisesi'nin son
sınıfında iken, nişanhsı Hrfzırrahman Bey'le
birljkte beni ziyarete gelmişti. Parasız yatılı
îdiriı.
Nakıjgjbi işfenmiij Rjdvan P5. Köşku'aun
zıyaretçiodasındatatlıtathkonuifmuştuk. Ev-
lenme karan verince nasıl da büyüyüvermiş-
ti çocukluk arkadaşım. Aynlırken bana birar-
zum olup olmadığını soımuştu güzel gülüşü
ile. Bu vefalı davranışı hiç unutmadım.
Habsburg Hanedam'ndan 18. yüzyılda ya-
şamış olan II. JoseFin, aydınlanma çağına
ayak uydurarak, gerçekleştirdiği sayısız dev-
rimler arasında geliri ve yaran olmayan tari-
katlan kapatmak girişimi de vardı. Yirminci
yy'ın sonunda biz nereye gidiyoruz?
Biricik, eşsiz gazetem Cumhuriyet'i hafta-
da iki gün, (salı, cuma) ikişer adet alıyorum;
sokağımızda oturan ve iyi okuyan iki öğren-
ciye sıra ile kitaplarla birlikte armağan olarak
vermek üzere... Ne denli sevindiklerini bilse-
niz!
Son çıkan kitaplardan biri Milli Kütapha-
ne 'den çalışma arkadaşım, bir ara müdür ve-
kilimiz, baş danışman Sami N. Özerdim'in...
Biz bir grup uzman 'Eski Harfli Türkçe Eser-
ler' Servisi'nde katalog hazırlıyorduk. Sami
Bey, çalışkanlığı, kütüphanecilikteki derin bil-
gisi, referans konusunda başvurulacak en yet-
kin kişiliği ile tüm çalışanlarca sevilirdi.
Bir anımı anlatacağım. Bir ara, gerektiği
için, eski harfli Türkçe eserler deposunda bir-
tikte çalıştık. Ikiden f.ula-sayıd.ıkieşkıtapla-
rı ayınyor; raflardakı sıra bozukluklannı (al-
febetikrf) düzeltiyor, ayırifiklannua başka kü-
tüphanefere yolluyorduk. Hızlı tempoda yü-
rüttüğümüz halde, iş epeyce sürdü. Soluklan-
dığımız sıralarda birçok konuyu özellikle din-
leri tartışıyorduk; bilgisine hayran kalmıştım.
Kütüphanede görevli bir arİcadaşımız, yine
orada çalışan kocasını kaybettikten sonra kü-
çük kızı ile birlikte tüm kurumda düşünülen,
kollanan kişiler olmuşlardı. Küçük kız servis-
lerde rahatça dolaşır, sevilirdi. Çok şey öğren-
mişti; konuşkan birbücürdü. Çalıştığımızde-
poya da geliyor; bizi lafa turuyordu. Bir gün
Sami Bey ona se\ gi ile bakarak "Kız çok ka-
rasın be!" demişti. Küçük parmaklan ile sa-
ya saya "Annem kara, dayım kara. anneannerru
teyzelerim, halalanm hepsi kara; ben nasıl be-
yazolurum?" demişti. Çok güldük. Aile Er-
zincanlı idi. Söz yayıldı; kız nereye gitse ona
"Kız,çokkarasınbe!"diyorlardı. Sami Bey'i
anımsadıkça öylesine çalışkan bir kişinin, ay-
nı derecede güler yuzlü olması karşısında be-
ğeni ve sevgi duygulanyla doluyorum. Bir
gün de bizim serviste çalışmaya başlayan genç
bir arkadaşımız, fişini hazırladığı eski harfli
Türkçe bir kitabı yerine koymaya gelmişti. Fi-
şi gösterdi. Sami Bey'le hafifgülümsedik. Ki-
tabın adı, 'Parakoti' idi arkadaşa göre... Sami
Be> nazikce ",irtıko Para Kuvvetı olsunî"^
mıştı. Bu çoçuk dörtyı! ki'^üphanecılık bölü-
mündeokurken eskijMrtiende ogrenmiştı^Sö
ulus Atatürk'ünasılbastacı etmesin!
PENCERE
Olayın Ardındaki
Gerçek Nedir?..
Medyamız ömür...
Dünkü gazetelerin man-
şetlerini okuyan kişi aptal
değilse kahkahalarla gü-
ler:
"Krize demiryumnık..."
"Krize çözüm adımı..."
"Fırtınadindi..."
"Piyasa rahatladı..."
"Yüzler gülüyor.."
"Tehlikeyok..."
Evet, dünyayı saran eko-
nomik kriz Türkiye'nin sı-
nırfannadayandı, hükümet
dört noktadatoplananpa-
rasal karartar aldı; ama, bu-
nu çocuksu bir sevinçle
manşetlere geçirmenin ar-
dında yatan gerçek nedir?..
Cumhuriyet gazetesi ne
diyor:
"Sermaye, Vergi Yasa-
sı'nı deldi."
Sakın gerçek bu olma-
sın?..
•
Bir ülkede 'devrim' bir
yana 'reform' yapmak bi-
le kolay iş değildir.
1923'te kurulan Cumhu-
riyet, o günün koşullann-
da, toprak reformu yapa-
caktı...
Yapamadı.
Toprak ağalanna dokun-
mak kolay değildi; 1929
Kasımı'nda Ismet Paşa
açıkladı:
"- Işledikleri arazi kendi
mallan olmayan vatandaş-
lan toprak sahibi yapmak
için bu yıl bazı doğu ille-
rinde işe başladık. Bizim bu
işte mesleğimiz, topraksız
köylüye kendi malı yapa-
cağımız tarlasında çalış-
mak imkânı hazırlamaktır.
Bunun dışında büyük çift-
lik işletmekte olan gayret
ve servet sahiplerine do-
kunmak şöyle dursun, ter-
sine bunlann da iyi çalış-
tıklarını ve kazandıklannı
görmekten memnun olu-
ruz."
Ancak bu güvenceye
karşın, tek partili rejimde
toprak reformu yapılama-
dı; çok partili rejimde de
rafa kalktı. Ağalar ve eşraf
^ecüs'tegüçtüyckiler. Yal» -
nız toprak reformunu en-
gellemekie kalmadılar; köy-
lüyü uyandıracak 'KöyEns-
titüleri'nl de yıktılar.
Ülke tarım toplumu ya-
pısındaydı; bu toplumsal
yapının sınıfsal niteliğin-
den doğan siyasal gücü,
ekonomik altyapının yüze-
ye doğru dışavurumuyla
belirleniyordu.
•
Peki, bugünkü Türki-
ye'de ekonomik güç kim-
de?..
Bu ekonomik gücün adı-
nı koyan Refahçı Necmet-
tîn Erbakan'dır.
Hoca ne demişti:
"Rantiyeci!.."
Yapısallaşan ekonomik
düzende rantçılar ağır ba-
sıyor. İSO (Istanbul Sana-
yi Odası) "Türkiye'de En
Büyük 500 Sanayi Kurulu-
şu"nu açıkladı. Bu sanayi
kuruluşlarının toplam gelir-
lerinın yarısından çoğufa-
izden geliyor; üreterekde-
ğıl 'paradan para kazana-
rak' ayakta duruyor sana-
yici...
Sanayiciyi bile rantiye-
leşmeye zorlayan bu eko-
nomik düzenin adı nedir?..
Geçerli düzen bu olun-
ca, Maliye Bakanı Zekeri-
ya Temizel ne yapsın?..
Hazırladığı Vergi Yasası de-
lındiğı zaman, ancak se-
yırci olabilir.
•
Siyasal gücün ağırlığı
dün toprak ağasındaydı;
bugün rantiyecidedir.
Hükümetler toplumda
en ağırlıkh siyasal gücün
karşısında bükülürler; is-
ter tek partili rejimde ol-
sun, ister çok partili dü-
zende olsun, birtoplumun
yapısal bozukluğu politi-
kaya yansır.
Küreselleşen dünyada
globalleşen krizin kapımı-
za dayandığı bir gerçektir;
ama, bu krizi bahane ede-
rek istediğini hükümete da-
yatan gücü de göz ardı
eder
İ N D İ R İ M L İ A L I Ş V E R İ Ş G Ü N L E R İ B A Ş L A D I !
American Express
ll günler
% 25'e varan
günler
EXPRESS
American Express Kart'ınızla,
1-30 Eylül tarihleri
arasında seçkin
mağazalardan yaptığınız her alışverişte
%25'e varan indirimlerle
karşılaşacaksınız.
Tüm alışverişlerinizde Kart'ınızı
kullanın, hem bu özel indirimden hem
de American Express Kart
sahiplerine özei ödeme
kolaylıkları ve Amex Puan
sistemi avantajlarından yararlanın.
Alışveriş keyfini her an ^
yaşayın.
Cards AKBANK
G ü v e n i n i z i n E s e r î
İşt« Amarlcaıİ
E x p r • s s
Indirimlerinden
yararlanacağınız
seçkin mağazalar
İSTAMBUL 40 Ambar • AtaJ
ilotışım-K.V.K Shop • AHuğ
Kozmeiık Ophk • Arun Optik •
AsBu*-Ataiar-Ban*ıCo«ec6on
• Bısse • Bısse-Kent Shop •
Bona Pars • Sofsnarche • Bu* Afa
• Bu* Türkan • Cacharel • Cartaş
Saraciye • Cartier (Yeşilköy) •
CNcco-Pınar Tıc • Cosmo Shop •
Çjkas Çiçak • Dak* Saat • Decorum
• Dtba Veivet Touch Gûzelük
Merkszı • Doğa Oyuncak • Oûndar
Partumefi • E» Oyuncak • Emsan
Shop (Caprto)) • Fabto Lucottt •
Goteks - Göi Opbk • Göze A.Ş. •
Gusto-Gusto Sissımo • Halley
Oyuncak- Infinity Oesign • İGS •
Karaca • Ker* Shop • Levts-Geoç
Çugi • Levıs-Gosa • Levîs-Gmp
Shop • Uogerie Termin • Littie
Bıg • Mik Tekstfl-Stefane! • CNI
Company-Owks»wr • Opal Opdk
• Panço-Pınar Tıc • Parfc Bravo •
Parks Foot Vtesr • Part OJ Me •
Poft* Unçıorio * Sarar Butik * Gafirn
Triko • S«v8 ParfOfnen » Seydan
Ptaza • Solay Partümeri • Sttoes
Cantor • Sflk Cashmır • Steten^-
Ogvza' Stetanal • Tıck Tack • Uda
Parfümeri « Yan< Moda Çanta -
vssni Moda Food St^>
İZMİR
AK Optık • Aibey Konfeksiyon •
Aftuner Drugstore • Armani O p * •
Barangers - Benny Mavi Jsans •
Beni Butfk • Erol Gıyım • Efs«r
Elektronik • Erşen Ayakkabı •
Fon-El«kîronîk • Hakfcı Tosyatı •
Hangsy Opfik • İGS • Kaan Op» •
KafyoncuÇorapÇamaşjr-Kardeş
Optik • KİP • Kuzen Çanta •
Levis-Mertcan • Metay Kundura •
Muraî KuyumcukA • Oi) Con^any
• Özusta Kuyumcuiuk • Peker
Kfftasıye • Sedef Pariümen • Şute
Partümeri • Tokdemir Konfeksîyon
• UKi-Karya • Yttdız 2000 Sport •
ANKARA
Anteks A.Ş • Antik Tuğra • AynH
Mağazası • Baby Care • Baron •
Betîy • Çıvgm • Decooım • Enjpn
Ayakkabı • Ezterci LW ŞS. • Güneş
LW ŞS • İGS ikbal • İnterOptik •
Kardeien Abiye • Karmsn •
Kumruiar Partümeri • Lateks
Aksesuar • Lateks Art Story •
Mmyon Kuyumcuiuk A.Ş. • Nur Saat
• Orem Ltd. Şti. • Oteks Giyim •
Podyum Kundura • Print Net Store
CaJe • Salim Tuhafiye • Serra
• Smite • Verona • VVhite House