24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9T~EMMUZ1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA- HABERLER Soruşturmaya yetkisizlik • ANKARA (AA) - Ankara DGAf Cumhuri\et Başsavcılığı. 1994 yılında. kap-atılan RP'nin trnraniye ilçe binasının açılışında yaptıgı konuşmada "halkı, din ve mezhep farklılıgı gözeterek kın ve düşmanlıga açıkça tahrik ettiği" gerekçesiyle Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında başlatılan soruşturmada "yetkisizlik" karan verdi. Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, soruşturma dosyasını yetkili olan Istanbul DGM Cumhunyet Başsavcılıgı'na gönderdi. 'Bakanlığı ilgilendirmez 1 • AÎNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nca(HSYK) mesleğe kabulleri yapılan idari yargıdan 156, adli yargıdan 105 yargıç ve savcı adayı kura çekerek görev yerlerini belirlediler. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, her yıl 400"ü aşkm savcı ve yargıcın emekli olduğunu ve bu açığın tüm çalışmalara rağmen kapatılamadığını söyledi. Sungurlu, Istanbul Biiyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki soruşturmalann bakanlığı ilgılendirmediğini söyledi. Beşiktaş DYP'ye bomba • İstanbul Haber Servisi - DYP Beşiktaş ilçe binasının girişmde 2 adet fitil ateşlemeli boru bomba bulundu. Ateşleyicinin sönmesi üzerine patlamayan bombalann bulundugu poşette DHKP-C örgütüne ait bır adet pankart da bulundu. Ceyşullahçılara tahiiye yok • İsCanbul Haber Servisi - Yasadışı Ceyşullah örgütüne üye olduklan ve işadamı Sami Manisa'nın oğlu tshak Manisa'yı kaçırarak ailesinden fidye istedikleri öne sürülen 13 sanıgın yargılanmasına İstanbul 6 N'o'lu DGM"de devam edildi. SanıkJann tahiiye istemini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. ÇYDD'de diploma töreıü • İstanbul Haber Servisi - Çagdaş Yaşamı Destekleme Demegı (ÇYDD) Fatih Şubesi tarafından yetişkinlere yönelik düzenlenen okuma-yazma ve ilkokul bitırme kiırslannı bitirenlere, dün ÇYDD Kocamustafapaşa Toplum Merkezi'nde düzenlenen bir törenle diplomalan verildi. Törende konuşan ÇYDD Fatıh Şube Başkanı Olcay Yezdani. üç aylık kurs dönemi sonunda 22 kişiye okuma-yazma, 28 kişiye de ilkokul bitirme diploması verildiğini belirtti. Zorunlu tasarruf • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ÇHP İstanbul MılleUekihCevdet Selvi. kamuoyunda "zorunlu tasarruf" di>e bilinen tasarrufu teşvik u\gulamasının kaldınlması içm hazırladığı yasa örerisini TBMM Başkanlığı'na sundu. CHP'li Selvi'nin önerisinin yasalaşması halinde, tasarrufun teşvik edilmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yasa yürürlükten kddınlacak. Stoganlı dava • İstanbul Haber Servisi - Dr'P Genel Başkanı Tansu Çller'in Yeniköy'deki yJısının önünde nöbet tuan polis memuru Şükrü Hiner'in şehit edilmesi oıyının da aralannda "bJunduğu birçok DHKP-G e lemine kanştıklan grekçesiyle haklannda dva açılan 12 sanığın \rgılanmasına İstanbul 6 >yiu DGM'de devam eildı. Tahlive istemleri nhkeme heyeti tarafından ridedilen sanıklann. uruşma salonundan «arken siogan atması lerine. sanıklarla jandarma asında arbede çıktı. BÇG, irtica savunuculannm şeriata karşı olduklannı açıklaması gerektiğini bildirdi Tarikatların eylem hazırlığıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Din sömürüsü yapanlann amacmın şeriat devleti kurmak ol- dugunu ısrarla vurgulayan Genel- kurmay Başkanlığı bünyesinde fa- aliyet gösteren Batı Çalışma Gru- bu (BÇG). siyasal lslamcılann dı- ni esaslara dayalı bir dev lete kar- §ı olduklannı açıklamalan gerek- tiğini bildirdi. 28 Şubat'tan sonra ırtıcayla mü- cadele önlemlerine karşı yürüttük- leri kampanya başansızlığa ugra- yan tarikatlar ise yaptıklan deger- Iendirme toplantılarında "eylem birliği ve devleti radikal önlemler almava zorlamak" konularında anlaştılar. Genelkurmay Başkanlığı bün- yesinde irticai faaliyetleri izlemek üzere kurulan Batı Çalışma Gru- bu'nun üst düzey güvenlik yetki- lilerine de sunulan raporunda, "Türkiye'de siyasal İslamcüann hedefi şeriat esasına dayalı bir dev- let kurmakûr. Nitekim brgüne ka- dar irticaeı olduğu iddia edilen hiç- bir şahıs, parti ya da kuruluş aksi- ni savunmamıştır" görüşüne yer v erildi. Raporda, irticai basın baş- ta olmak üzere gerici unsurlann kendilerine yönelik mücadelede "devletin din karşrtlığmT ve u ir- ticanın tanımının yapılmadığı" tezlerini savunduklan kaydedile- rek şöyle devam edildi: "EUerindelti binlercecami, der- nek, valaf, yurt okuL kurs ve şir- ketle de bu propagandavı başarry- la işlemekte, bu konuda halkın di- ne bağlıüğınj suiistinıal etmekte- dirler. Türkiye'de laik demokratik rejüne son vererek şeriat esasına dayalı devlet kurmayı amaçlayan gerici ideoloji savunuculan şu ana kadar din devleti istemediklerini açıklamamışlardır. Basın \e siya- siler başta olmak üzere hicbir irti- caeı "Bız dıni esaslara dayalı bir devlet peşınde değiliz. Biz laık de- mokratik siyasal sistemi, dini te- mellere dayanan bir devlete tercih ederız" dememişlen kendilerine yönelik suçlamalan 'Bati'daki la- ıkligı ıstıyoruz' diyerek geçiştir- meye çalışmışlardır." BÇG raporunda, laik-antilaik tartışmasının irticacılar "Dini esaslara dayalı bir dev lete karşı- yız" diyene kadar süreceği belır- tilerek bunun dışındaki acıklama- lann demokrasi ve laikliği içerse de samimı görülmeyeceği ve "Şeytanın en zayıf yeri demokra- sidir" anlayışının bır parçası ola- rak değerlendirileceğı kaydediJdi. irtica sav unuculan tarafından ya- pılacak "dini esaslara dayalı dev- DYP lideri Tansu Ciller 4 Yılmaz korkak' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çilfcr. or- du-hükümet gerginlığinde izlediği tutum dolayısıyla Başbakan MesutYılmazı sert bir dille eleştirirken "Gercek bir başbakan de- ğjL, gerçek bir korkak gibi davrandı. Haddi büdiriJ- miş bir başbakan olarak tarihe geçti" dedı Çiller. partisinin Meclis grup toplantısında Ada- na'daki deprem felaketine değinirken "Ulkede yaşa- nan siyasi afeder yetmiyor- muş gibi tabii afederie de karşı karşıya kaldık" dedi. Adana'da halkın hâlâ ça- dır, yiyecek gereksinimi içinde olduğunu. beledi- yenin iş makinesi vediger ekipman eksikliklerinin giderilmediğini belirten Çiller, bunlann takipçisi olacaklannı söyledi. Çil- ler, onca insanın deprem- den değil, çarpık kentleş- meden öldüğünü ve bunun da sorumlusunun, çarpık kentleşmeye göz yuman siyasetçiler olduğunu ifa- de etti. Çiller, devletin büyük bir keyfilik içinde olduğu- nu ileri sürerken Başbakan Yılmaz'ı da birtakım çıkar ilişkileri içine girmekle suçlayarak "Bu ortam içinde de siz kendinizi baş- bakan zannedersiniz ama. haddi bildirilmiş bir baş- bakan olaraktarihe geçer- siniz" dedi. Başbakan Yılmaz'ın, Genelkurmay Ikinci Baş- kanı Orgeneral Çevik Birin açıklamalannın ar- dından verdiği demeçJerin arkasında durmadığını be- lirten Çiller. "Bugün hû- kümetin başında oturan kişi neden bir yılda 3 kez aynı şeyin başına geldiğini anlamak istiyorsa a>na>a bakmalıdır. Siyasi siciliniz, hazıriamadığınız tasanla- n Meclis'ten geçirmek zo- nında bırakır sizL Sizi, gaf- let, dalalet ve hatta ihanet- le suçlayan bildirileri de- mokratik tavır diye nite- lendirir, doğrudan sizi he- def alan açıklamalann al- nna imza atmaktan başka çareniz kalmaz" dedi. Hükümeti; 2 kartelci, bir tekelci ve 3-5 müteah- hit ile mafyanın destekle- diğini ileri süren Çiller, "Milli iradeyi gasp eden sizsiniz. Laikliği, cumhuri- yeti kendinize kalkan ede- rek cumhunyet tarihinin en büyük talanını yapan sizsiniz, ordu seçim istemi- yor diye ortada dolanan ve seçimden kaçan sizsiniz" dedi. Başbakan Yılmaz için "Pan tomundseçjlmiş siy»- setçi" ifadesini de kulla- nan Çiller, hükümetin bir yıllık icraatını gelecek hafta değerlendireceğini belirtirken de "Yüz akıyla bir yıl mı bir ydkk yüz ka- rası mı buna halkıinız ka- rarverecek"dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ecevit, dinci gericiliğe karşı hukuk ilkeleri içinde savaşım verildiğini söyledi 'Irticaınıı kaynağı kurutuluyor 9 ANKARA (CumhurKet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit, -Irticanın kavnağı demokratik hukuk devleti kurallan içindeve hü- kümetin öncülüğünde kurutuhnaya başlanuştır" dedi. Kamuovoınun ar- tık sorunlann çözümünü "erken se- çimde değil, bu hükümetin doğal ve anayasal önırünü sürdürnıtsindt" gördüğünü savıman Ecevit, "Buna engel olarak görülen CHP'ye halk çok kızıyor. Halkımız bunun hesabı- nı seçimde CHP'den soracak" diye konuştu. Ecevit, dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada, öncelikle Ma- kedonya'daki trafik kazasında yara- lananlara "geçmiş obun" dileİderi- ni iletti ve üzüntülerini dile getirdi. Ecevit, hükümetlerinin 1. yılının dolması nedeniyle yaptıklannı an- latırken. "rejim\e devlet bunabmın- dan ülkeyi esenliğe çıkardıklannı" söyledi. Ecevit. "Bu.anavasahiçze- delenmeden başanldı. Türk halkı, laik demokratik rejimi esenliğe çıka- rabileceğini kanıüadı. Demokrasi- miz çok büvük bir sınavdan geçti" dedı. "İrticamnkajTiağınındemok- ratik hukuk devleti kurallan ve hü- kümetin öncülüğünde kurutulmaya başlandığma" dikkat çeken Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Laik, demokratik rejimin başta gelen güvencesi Türk halkıdır. Türk halkrvla birlikte 55. hükümetde üze- rine düşen görevi hicbir duraksa- maya kapılmadan yerine getirmiş- tir" Ecevit, bölge yatılı okullannı yaygınlaştırarak laiklik karşıtı akımlann elinden çocuklann kur- tanldığını söyledi. İrtica tehlikesi- ni önlemenin \anı sıra "dinimizin daha sağlam bir zemine orurmasr ıçın de gerekli tasanlann hazırlan- dığını bildiren Ecevit, "bazı sözde tarikatiann dinimizin bütünlüğünü bozup bazı camileri tarikat mcrke- Hhalinegetirme"ginşimlenne kar- şı bir yasa tasansı hazırlandığını an- lattı. C H P ' n i n y e r e l y ö n e t i m l e r r a p o r u Kumbaracıbaşı: Tasan sakıncalı ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı, hükümetin yerel yönetimlerle ilgili olarak tasansını son derece sakrncah bulduklannı, bunun *^rd<wın'' olmadıgıru söyledi. Kumbaracıbaşı, CHP'nin hazırladığı yerel yönetimler raporunda merkezi yönetimin yerei yönetim üzerindeki vesayetinin kaldınldığmı, raporun sloganumı "Tûm Türkiye belediye'* olduğunu kaydetti. Kumbaraabaşı, dün CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, kurultay çahşmalan öncesinde başlatılan komisyon çalışmalan kapsamında yer alan "Verel Yönetiraler Raporu" hakkında biigi verdi. Kumbaracıbaşı, hazıriadıklan raporun yasa tasansı olmadığını. yamızca yerel yönetimlerle ügili düzenlenmesi gereken ana ilkeler olduğunu vurguladı. Hükümetin hazırladığı ve TBMM'de beklemekte olan yasa tasansını eleştiren Kumbaracıbaşı, tasannın süper içişleri bakanlığı yarattığını ve yerel yönetimlerin özerkligi yerine yükünü ağrrlaştırdığuıı savundu. letyapısı peşinde koşarak halkı iki- ye bölmenin vanlış olduğu" açık- lamasının ülkede rahatlık yarata- cagı kavdedilen raporun sonunda şöyle denildi: "Ancak söz konusu açıklamayı hicbir irticai unsurun da yapma- vacağ) açıkür. Bu koşuliarda irti- cai unsurlann faaliyetlerini arttı- rarak sürdüreceği, mevcut koşul- larda da önlerine herhangi bir en- gelin çıkmayacağı değerlendiril- mektedir. Bu durumda irticai un- surlann din devletine karşı olup olmadıklan açıklamasına zoıian- masuun geniş kitieleri kandırma- ya yönelik faaliyetierini önlemede onemli bir engel teşkiledece- ği açıktir." Gerginlik peşindeler Güvenlik \ e istıhbarat bi- rımleri de tarikatların 28 Şu- bat kararlanna karşı yürüt- tükleri kampanyanın, başa- nsızlığın ardından yeni stra- teji geliştırme çabalannı be- lirledi. Devletin üst düzey güvenlik birimlerine sunu- lan raporlarda, tarikatların taban kazanmak için irticay- la mücadelede başı çeken kurumlarla çatışma ve dev- leti radikal önlemler almava zorlama konusunda görüş- bırligıne vardıklan bildiril- dı. Alınan bilgiye göre N'ak- şibendi tarikatının tskender- paşa Dergâhı, Ismail Ağa Dergâhı ve Adıyamanlılar Grubu ile Kadiriler 3 Tem- muz'da lstanbul'un Fatıh il- çesinde bir camide yaptık- lan toplantıda uğradıklan başansızlığı sorguladılar. Toplantıda tarikat yönetici- lerinin bütün çabalara kar- şın halkın istedikleri çizgiye gelmemesine tepki göster- dikleri ka>dedilırken tarikat ve cemaat temsilcileri şu gö- rüşlen dıle getirdiler: "8 yıl dedik olmadL Ku- rankursudedikolmadurür- ban dedik olmadı. Yapabile- ceğimiz en önemli şey laik devleti daha radikal kararla- ra itmektir. Halk ile devletin karşı karşı>a kalması lazun. Türban hadiscsindeki çatış- malar artsav dı belki daha iyi olurdu." Temsilciler, seçimlere ka- dar halkı hareketlendirmek ve Türkiye'de devletin uy- gulamalannın dine karşı ol- duğunu göstermek gerekti- ğini savunurken "Seçime kadar halkı, 'lslama düş- manlık var' inancına getir- mek lazun. tşlerin bu şekilde de gittiğini düşünen insan se- çimde de düzen partilerine oy verir" dediler. İrticai hareketleri canlan- dırmanın gerekliligini savu- nan tarikat temsilcileri ŞÖN- le devam ettiler: "Bilhassa cuma sonralan bunu yapmak btzım. Böyle- ce telaşlanıp MecuVte ka- nunlan da kabul edebiliıier. Eğer bu kanunlar ile Müslü- man halka devletin savaş aç- tiğını anlatabüirsek Allah n- zası için büyük adımlar ata- biliriz. Müslümanı 3 asırbk uykusundan uyandırmanın firsabnı Allah bizevermiştir. Abdülhamit Han'm başara- madığını bizim başarmamız mümkündür." Seçimlerde Fazilet Partisi (FP) ile DYP'nin alacağı oy- lann laiklik savunuculanna yanıtolacağını savunan tari- kat lıderleri şeriat mücadele- sinde Türkiye'nin koşullan- nm u\gun olduğunu belirte- rek "Allah. bize bu imkânla- nn hesabını soracaktır. Gün. tarikatuı bayrağını sallamak zamanı değil. şeriat bayrağı- nı dikmek zamanıdır" de- gerlendirmesıni vaptılar. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Önce ANAP milletvekili Na- im Geylani duyurdu. Ardın- dan bir günlük gazetede (Ve- ni Yüzyıl) haberi çıktı. Onun da ardından, bir yazar (Mehmet AJtan) köşesinin tümünü aynı konuya ayırdı: Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi- nin Ormancık köyü halkından, çoğunluğu köy koruculuğu yapan 13 yurttaşımızın kurşu- na dizilerek öldürüldüğü ileri sürülüyordu. Yer, zaman, me- kân belirtiliyor; tanıkların ve sanıklann adlan bir bir sırala- nıyordu. Yukarıdaki özeti daha da özetleyelim. Bir milletvekili du- yurdu, bir gazete haber yaptı, bir yazar konuyu gündeme bir kez dahataşıdı: 13 yurttaşımı- zın kurşuna dizilerek yok edil- diği ileri sürülüyor. Haber yayımlandığında Ege yollarında direksiyon sallıyor- dum. Bir molada okudum ve Anımsayıp Utanacak Çocuklanmız... birfırtına patlayacağını düşün- düm. Medyanın yere göğe koy- mayacağını, parlamentonun çalkalanacağını, resmi kurum- ların (savcılar, genel kurmay, emniyet) kolları sıvayacağını sandım. "Gerçek" ortaya çı- kana kadar bu ülkenin politi- kacılarına, gazetecilerine, gü- venlikten ve adaletten sorum- lu kişi ve kurumlarına uyku du- rak kalmayacağını umdum ve... ...Ve Susurluk için günlerce, haftalarca evlerini ateş böcek- lerine döndüren milyonların, büyük kentlerde (ve yazla bir- likte kıyı kentlerinde) hafta sonları toplanan "demokrasi ve özgürlükler" panellerinde buluşan aydınların "yurttaşça bir çığlıkla " dikileceklerine ke- sin gözüyle baktım. Çıtçıkmadı. ••• Ve Durun, öfkelenmeyin ya da sıkıntıyla yüzünüzü buruş- turmayın ya da "bu da nere- den çıktı" gibisinden kaça- maklar aranmayın... Bu haber ya doğrudur ya değil. Yazj ya da tura. Para hiç havada kalmaz. Ya yazıdır ya tura. Seçenekleri dilediğiniz gibi çoğaltın: Bu köylüler öldürül- memiştir, biri uydurmuştur... Bu köylüler köylü, hele koru- cu köylü filan değil, PKK mili- tanıdır, çatışmaya girmişlerdir ve ölmüşlerdir... Bu köylüler şu ya da bu nedenle şu anda gö- zaltındatutulmaktadırlar. Hak- larında yasal işlem yapılmış, kovuştuıma başlatılmıştır. Ya- salara aykırı bir eylemleri sap- tanırsa mahkemeye sevk edi- lecek, saptanmazsa elbette serbest bırakılacaklardır... Bu köylüler bir arazi anlaşmazlı- ğından dolayı kapışmışlar ve birbirlerini vurmuşlardır... Bu köylüler... Dilediğiniz gibi çoğaltın. Bu haber ya doğrudur ya değil. 13 yurttaşımız kurşuna dizil- miş ya da dizilmemişlerdir. Bu ülkede yanıt bekleyen bundan daha önemli hicbir konu yok. Bu ülkede ortaya çı- kanlması gereken daha önem- li bir gerçek yok. Gerçeği ortaya çıkarmakla yükümlü devlet kurumları bu suskunluğu korudukları süre- ce Türkiye Cumhuriyeti Ana- yasası askıda demektir. Ger- çek ortaya çıktığında bu gaze- teci çok sevinecek. Haber ya- lansa daha çok sevinecek. Sessiz bir bayram yaşayacak. Çürümenin, hukuksuzluğun boyutlarının "hâlâ"ve "gene" de umut beslenebilecek ölçü- lerde kaldığını düşünecek... Ama!.. Haberin yayımlandığı 4 Temmuz Cumartesi günün- den beri bu ülkenin aydınları- nın, bu ülkenin demokratları- nın suskunluğunu hiç unutma- yacak. Ölü toprağı serpilmiş bir demokrasi cephesinden duyduğu ürküntü ve boğuntu ve utanç -belki de hiç- aklın- dan çıkmayacak. Iki gündür dilinden düşür- mediği Yevgeny Yevtuçen- ko'nun dizelerini mırıldanma- ya devam edecek: "...yıllar sonra anımsayıp I utanacak çocuklanmız / yiğit- lik sayıldığını I doğruluk de- nen şeyin" POLİTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Vurgun... Ali Haydar Veziroğlu, Izmit Körfezi geçişi için ilgili firmaya fazladan ödenecek 500 tnlyon liray- la 100 yeni hastane, 100 fabrika, 50 üniversite açılacağını söyledikten sonra ekliyor: "Bu kavga, iki firma arasındaki ihale kavgası de- ğildir. Bu kavga, işsizlerin sırtına yüklenecek 500 trilyon liralıkzararı önleme çabasıdır..." TürkiyesankiYağma Hasan'ın böreği. Vurgun, soygun!.. Hazine ve orman alanlarının yağmalanması!.. Devlet Hazinesi'nden hortumlama!.. Ali Haydar Veziroğlu, sesini gazetelere ilan ve- rerek duyuruyor... Veziroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit'e soruyor: "Partiniz ve Maliye Bakanınız büyük uğraşlar- la, simitçiye, pazarcıya, seyyar satıcıya vergi nu- marası vererek Hazine'nin vergi gelirierini arttır- mak için Türkiye Büyük Millet Meclisi 'nde müca- dele verirken 500 trilyon TL gibi görülmemiş bir meblağı söz konusu mükelleflerden kaç yılda toplayabileceğinizi düşünüyorsunuz?" Veziroğlu, DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a soruyor: "Yoksulluk sınırına düşmüş olan ve haklı talep- leriyle meydanlan dolduran memurlara, hükü- metin verdiği yüzde 20 gibi son derece müteva- zı bir zamma bile, bir taraftan kaynak yok gerek- çesiyle 300 trilyon TL'sini sorun ederken diğer ta- raftan 500 trilyon TL'ye neden göz yumuyorsu-1 nuz?" Veziroğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a 1 soruyor: .; "Bu ihale ilgili hukuka aykırılıklan ve usulsüz- • lükleri ortaya koyan bilgi, belge ve kanıtları içe- • ren, size sunulmuş olan 300 sayfalık dosyayı v^. 500 trilyon TL'yi göz ardı edecek misiniz? Suntf» hangi sosyal demokrat ilkelere dayanarak açık** layacaksınız? Meclis Genel Kurul Salonu 'nun ye J * nilenmesindeki 5 trilyon TL fazla ödeme için gün-ji lerce tartışıp tartıştınrken; bunun yüz katı olaru 500 trilyon TL'lik kamu zararına şahsımdan dola-n yı mı suskun ve seyircı kalacaksınız?" 4 Veziroğlu, FP Genel Başkanı Recai Kutan'a, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller e. BBP GeneU Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'na, MHP Genel, Başkanı Devlet Bahçeli ye, DP lideri Korkut; Özal'a ve DEPAR Genel Başkanı Gökhan Ça-] poğlu'na soruyor: ,j "En mütevazı hesaplaria tespit edilen 500 tril-t yon TL'nin devletin ve halkın cebinden çıkması- na izin verecek misiniz?" ,7 • • • ^ Pes doğrusu!.. Devlet malısankideniz!.. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı nerelere gidiyor/ emekçilerin ücretlerinden gasp edilen vergilerie. birilerinin cepleri niçin dolduruluyor?.. ^' NeredesinizTBMM'nin sayın milletvekilleri? Ni-; çin hiçbirinizin sesi çıkmıyor, susuyorsunuz? • Veziroğlu diyor ki: .,,-, "Hükümetolurken 'çamurun üzerine oturmam' diyerekiktidarfelsefesiniaçıklayan Sayın Başba- kan Mesut Yılmaz, bu ihaledeki durumu açıkça ortaya koyan 300 sayfalık dosyada mevcut olan bilgi, belge ve kanıtları incelemeyi hangi gerek- çeyle ihmal edebilmektedir? Yine soruyorum ve ısraria cevap bekliyorum; dünyada yüzün üzerinde tüp geçit uygulaması varken özellikle Japonya gibi depremriskininçok büyük olduğu ülkelerde tercih edilmekte ve ba- şarıyla uygulanmakta iken tüp geçitlerin köprü- lere kıyasla teknik üstünlük ve avantajlan beş ünı- versitenin bilim adamlarından oluşan mahkeme- ler kanalıyla belirlenmiş bilirkişi kurullarının ra- porlarında açıkça ifade edilmişken 5 Ocak 1996 tarihli Karayollan Genel Müdüriüğü Zeyilname- si'nde tüp geçit tekliflerinin verebileceği net bir şekilde ortaya konulmuş iken neden tüp geçit al- tematifimiz görmezlikten gelinmektedir? Hatıriatıyorum ve yine soruyorum; Ulaştırma Bakanlığı tarafından önerilen, hükümet tarafın- dan ihale karan alınan, tüm sivil toplum örgüt- leri ve meslek odalarınca desteklenen aynı yapı- daki Tüp Geçiş Projesi neden fiziki koşulları da- ha zorlu ve elverişsiz olan Istanbul Boğazı'nda uygun kabul ediliyor da Izmit Körfezi'nde uygun görülmüyor?" ••• Devletin görevi nedir? Yap-işlet-devret modeli halkı soymak mıdır? Türkiye'nin en değerli kurumu Petrol Ofisi'ni 1 milyar 160 milyorv dolara satanlar, bu sayının iki katını neden heba ediyorlar? Son soru: "İhale dosyaları; mahkemelerin ısraria isteme- lerine karşın, kimler tarafından yargının deneti- minden kaçınlmıştır?" Ne demiştik: "Devletin malı deniz..." Yiyin efendiler yiyin!.. hckaya(a posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R KUBİUtt'OUSlVE ÇAĞININ TANI&I ÜÇ YA2AR 2 BASI2 BASI 40COOCTL KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPURI 4 BASI -:SJ 000 TL SANCIU YILLAR KU$ATILM$ SOKAKLAR 4. BASI 400KBTL KÜZÜ POSTUNDA KURT 2. BASI BOO 300 TL ZAMBAK SANA DA BULA$TI KAN 2. BASI BOCMC-L DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI 900 OCC "*. Â$IK KADINLAR SOKAĞI 2. BASI acc ccc -- JERİAT PAZARI 8OC000TL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle