Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kredileri Araştırma Komisyonu'nun raporuna göre bazı gazetelere usule aykın kredi sağlandı
Çffler'den basma ayrıcahkANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Bazı Gazetelerin Kullandıklan
Kredilen Araştırma Komisyonu, DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller' in devlet ba-
kanlığı ve başbakanlığı döneminde ba-
zı gazetelere, usullere aykın olarak fon
kaynaklı kredi (FKK) kullandınldığını
ortaya koydu.
Komisyon raporunda. yeni yatınm
öngörülerek alınan kredilerle eski maki-
nelerin alındığı, makıne modernizasyo-
nu yerine mobılya yenilemesi yapıldığı
belirtildi.
Konya milletvekili Mustafa Ünaldı ve
37 arkadaşı tarafindan bazı gazete kuru-
luşlanrun amaçları dışında fon kaynak-
lı kredı kullandıklan ıddıalannı araştır-
mak üzere 1996 yılında kurulan Meclıs
Araşt\rma Komisyonu, raporunu ta-
mamladı. Raporda, 1992 yıhndan beri
• Kredileri Araştırma Komisyonu, Tansu Çiller'in devlet bakanlığı ve başbakanlığı
döneminde bazı gazetelere, usullere aykın olarak fon kaynaklı kredi kullandınldığını ortaya
koydu. Komisyon raporunda, yeni yatınm öngörülerek alınan kredilerle eski makinelerin
alındığı, makine modernizasyonu yerine mobilya yenilemesi yapıldığı belirtildi.
sürdürûlen fon kaynaklı kredi uygula-
masında basın ve yayın organlannın
"özel önem taşıyan sektörter" listesınde
yer aldığı, ancak kredinin yatınmlar için
venldiği belirtildi. Raporda, şu belirle-
melereyer verildi:
• FKK'den yalnızca günlük basın ve
yayın faaliyetı olan kuruluşlann yarar-
lanması öngörülmesine karşm, Özer Ya-
yıncılık ve Limited Şirketi'ne 1993 yılın-
da 9 milyon 715 bın lira kredi verildi.
• Milliyet Gazetecüik AŞ, gazete ba-
sımı konusunda modenıizasyon yatınmı
yapmayı öngörürken muhtelif mobilya.
halı, saçak, çelik konstrüksiyon, boya,
cam, tugla. zemın, alüminyum ve inşa-
at malzemeleri aldı. Mobilyanın yüzde
20 oranında fona tabı olacağı yer alırken,
inşaat malzemelen ısmen zıkredılme-
den yüzde 5 fona tabı mallar arasında sa-
yıldı. Sabit yatınm tutan 218 milyon 261
bin liraolması gerekirken, FKK tutan 33
milyon 839 milyon lira olarak yazıldı.
• Gazete ve Matbaacılık AŞ, gazete
basımında komple yeni yatınm yapaca-
ğını belirterek usule aykın olarak 22 mil-
yon 318 bin lira fazlayla 134 milyon 432
bin lira FKJC aldı. Kredi, Yeni Asır'ın
mevcut tesislerine ek yatınm yapılması
için kullanıldı.
• Sabah Yaymcılık AŞ, 215 bin adet
gazete basımı gerçekleştirmek üzere İs-
tanbul ve lzmirde gelıştirme yatınmı
ıçın 81 milyon 926 bin liralık kredi aldı.
Kurum. GOSS HT 70 baskı makinesmin
yanındabiradet 1989modelkullanılmış
Harns N 1600 ıle bır ünitesı ve webb orf-
set baskı makinesı ile Goss Communıty
baskı makinesi ve bir adet de Harris N
1650 baskı makinesi alacağını bildirir-
ken, yapılan incelemede yalnızca Goss
H T 70 ile kullanılmış Harris N 1600 ve
bir ünitesinin alındığı anlaşıldı.
• Hürriyet Gazetecüik ve Matbaacı-
lık AŞ, mevzuata göre teşvik primi ya da
KDV desteği uygulamasında montaj iş-
çiliğinin matrah dışı bırakılmasına kar-
şm, montaj harcamasına yatınm liste-
sinde yer verdı. FKK 105 milyon 348 bin
lira olması gerekirken 140 milyon 464
olarak yazıldı.
Raporda, FKK kullandınlan basın ya-
yın yatınmlannda mevzuata ve amaca
aykınlık bulunmadıgı belirtilirken, Ö-
zer Yaymcılık Limited Şirketi, Milliyet
Gazetecüik AŞ, Gazete ve Matbaacılık
AŞ, Sabah Yaymcılık AŞ, Medya Hol-
dıng AŞ ve Hürnyet Gazetecüik ve Mat-
baacılık AŞ'ye yapılan ışlemlerle ilgili
olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun
soruşturma yapmasının uygun olduğu
vurgulandı.
44 yasındaydı
CHP
f
U Belediye
Başkanı Çelik
kalbineyenildi
• CHP'li Sultançiftliği
Belediye Başkanı Sırn
Çelik, önceki gün
geçirdiği kalp krizi
sonucu Siyami Ersek
Kalp Hastalıklan
Hastanesi'nde yaşamını
yitirdi. Başkanın cenazesi
bugün toprağa verilecek.
tstanbul Haber Servisi -
CHP'li Sultançiftliği
Belediye Başkanı Sun
Çelik (44), önceki gün
geçirdiği kalp krizi
sonucu kaldınldığı Siyami
Ersek Kalp Hastalıklan
Hastanesi'nde dün
yaşamını yitirdi. Başkan
Çelik'in cenazesi bugün
belediyede yapüacak
törenin ardından ikindi
namazını takiben
Sultançiftliği Merkez
Mezarlığf nda toprağa
verilecek. CHP Istanbul ll
Başkanı Etem
Cankurtaran ve Esenyurt
Belediye Başkanı DT.
Cürbüz Çapan, ölüm
habenni alır almaz
Çelik'in aılesinı ziyaret
ederek başsağlığı dıledi.
27Mart 1994Yerel
Seçimleri'nde
Sultançiftliği Belediye
Başkanı seçilen Sım
Çelik 1954 yılında
Kars'ın Çıldır ilçesinde
doğdu. llk, orta ve lise
öğrenimini Kars'ta
tamamlayan Çelik,
yükseköğrenimine
Istanbul Atatürk Eğitim
Enstitisü'nde devam etti.
Çelik askerlik dönüşünde
Ziraat Bankasf nda
çalışmaya başlarken 1980
yılında Zerbank-Der'in
kuruculuğunu yaptı. 1988
yıhndan itibaren serbest
çalışan Çelik, çeşitli sivil
toplum kuruluşlannda da
aktif görev aldı.
Çelik evli ve üç çocuk
babasıydı.
Oybirligiyle değer goruldu
TGCbüyiik
ödülü Nezih
Demirkent'etstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGC)
geleneksel "Basın
Ozgürlüğü Ödülü"nün, bu
yıl "Kişi" dalında Dünya
gazetesı sahibi ve eski
TGC Başkanı Nezih
Demirkent'e verilmesi
kararlaştınldı. Başkanlığını
TGC Başkan Yardımcısı ve
gazetemiz Genel Yayın
Yönetmeni Orhan Erinç'in
yürüttüğü Büyük Seçici
Kurul, Türkiye Barolar
Bırlığı temsilcısi avukat
Kazım Kok-uoğlu. tstanbul
Ünıversıtesi temsilcisı Prof.
Dr. Suat Gezgin. Türkiye
Gazeteciler Sendikası
Genel Başkanı Ziya Sonay.
Gazete Sahipleri Birliği
Genel Sekreteri Ömer
Ersöz, FP Merkez Yürütme
Kırulu üyesı AB Yılmaz
Ö-nek, ANAP Merkez
Yirütme Kurulu üyesi
F«vzi İsbaşaran, DYP
Gmel ldare Kurulu üyesi
Çınakkale milletvekili
Njvfel Şahin, DSP tstanbul
llBaşkanı Ala> Keteş, CHP
Isanbul Milletvekili Altan
Cvmen. DTP Genel tdare
Kırulu üyesı Doğudan
ftyülgen, TGC'den
Eışkan Yardımcısı Seckin
Tiresay. Genel Sekreter
Tırgay Okayto'dan oluştu.
Byüİc Seçici Kurul,
yptığı görüşmeler ve
cğerlendirme sonucu,
dülün oybirligiyle Nezih
lemırkent'e verilmesini
krarlaştırdı. Büyük Seçici
kırul tarafindan
cnimsenen gerekçede, 48
•1lık mesleki deneyimi
ıan Demırkent'in, 10 yıl
ireyle TGC Başkanhğı
jrevıni yürüftüğu,
yasaların standart
demokratik ilkeler
doğrultusunda
değiştinlmesi ve
iyileştirilmesi savaşımının
yanı sıra başta etik olmak
üzere meslek içi sorunlann
çözümü için tespitler
yaptığı ve öneriler ürettiği
vurgulandı. Aynca
Demirkent'in, Hürriyet
gazetesinde başlattığı
değerlendirmeleri "Sayfa
Sayfa Gazetecilik"
kitabıyla. Dünya
gazetesindeki "Sah
Yazüan" köşesındeki
yazüannı da "Medya
Medya" kitabıyla
kamuoyuna aktardığı
kaydedildi.
Kunıma ödül yok
Büyük Seçici Kurul,
"Kurum" dalındaki ödülü
görüşürken ise yıl içinde
Türkiye'de birçok kurumun
konuyla ilgili iyi niyetli
caba ve çalışmalar
yaptığını, ancak bunlann
yeterli düzeyde ve
etkinlikte olmadığı
görüşünde birleşti. Kurul,
gelecek yülarda
ülkemizdeki tüm kurumlan
halkın bügilenme hakkını
sağlayan basın ozgürlüğü
konusunda daha duyarlı
olmaya ve etkin çaba
sarfetmeye çağırma karan
aldı. Basın Ozgürlüğü
Ödülü, 24 Temmuz Cuma
günü tstanbul'da
düzenlenecek "Gazeteciler
Günü"nde Nezih
Demirkent'e sunulacak.
Aynı gün, Sürekli Basın
Kartı almaya hak kazanan
55 üyeye de Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nce
armağan verilecek.
Okulyaptırma kampanyasında rekor
kampanyası çerçe\esinde. yeni egirim-öğretim yılında, 1600'ü hayırsever vatandaşlar tarafindan olmak üze-
re toplam 4 bin 20 derslik açacaklannı bildirdi. VaJUikte düzenlenen törende, Tiirk Eğitim Vakfi (TEV) Üs-
küdar Türkan Sedefoğlu tlköğretim Okulu ile Maltepe Mehmet Salih Bal Meslek Lisesi'nin protokolleri im-
zalandı. 180 rnUyar liraya mal olacak meslek lisesinde vaklaşık 1500 öğrenci öğrenim görecek. İl Milli Eği-
tim Müdürii Ömer Bahbe\ de 1997-98 öğretim vılında ha>ırse>er yurttaşlann bağışlamla okul binası ya-
pımını öngören 74 tane protokol imzaladıklannı sövledi. Balıbey, "Bu rakam geçmiş yülara oranla bir re-
kordur" diye konuştu. (Fotoğraf: KAAN SAĞANÂK)
DEMİREL, ERDOĞAN VE GÖKÇEK't ÖZEL OLARAK ÇAĞIRDI
75. yıl projeleri Köşk'te
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhuriyetin kunjluşunun 75. yıl-
dönümü nedeniyle kamu kuruluşla-
n ve özel sektör tarafindan hazırla-
nan kutlama projeleri. bugün Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirere su-
nulacak. Demirel, kutlamalar için
proje bildırmeyen FP'li Ankara ve
Istanbul büyükşehir belediye baş-
kanlannı özel olarak çağırdı.
Cumhuriyetin 75. yılı kutlama tö-
renleri için Kültür. Sağlık, Tunzm,
Dışişleri, Içişleri ve devlet bakanlık-
lan, TRT, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü, Dıyanet tşlen Başkanlı-
ğı ve özel kuruluşlarca hazırlanan
projelerle ilgili olarak bugün Cum-
hurbaşkanı Demirel'e bir brifing ve-
rilecek. Etkınlıkler için kutlama ko-
mitesine herhangi bır proje sunma-
yan FP'li Ankara Büyükşehir Bele-
diye Başkanı MelihGökçek ve tstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü
toplantıya Demirel tarafindan özel
olarak çağnldığı öğrenıldi.
Projeler arasında cumhuriyet balo
ve karnavallan, yürüyüşler, konfe-
rans, panel v e forum. yurtıçi ve yurt-
dışı gösterileri, çekilişler yer alıyor.
Eski TtP Başkanı 1995 yıtında aramızdan aynlmıştı
Mehmet Ali Aybar arnhyor
tstanbul Haber Servisi-Türkiye'de
"bağımsız sosyalist" hareketin önder-
lerinden Mehmet AB Aybar ölümü-
nün 3. yılında yann Aşiyan'daki me-
zan başında anılacak. Yaşamı boyun-
ca savunduğu sosyalist ilkelerden
ödün vermeyen Mehmet Alı Aybar.
siyasi kimliğinin yanı sıra bilim ada-
mı, akademisyen, hukukçu ve sporcu
olarak da ulusal ve uluslararası alan-
da çok sayıda başanya imza attı.
31 Mart gerici ayaklanmasını bas-
tıran Hareket Ordusunun komutanı
Hüseyin Hüsnü Paşa'nm torunu ve
şair Nâzım Hikmef in teyze oğlu olan
Aybar, 1908'de lstanbul'da dogdu.
Galatasaray Lisesi ve tstanbul L'ni-
versitesi Hukuk Fakültesı'ni bitiren
Aybar, daha sonra öğrenimini sür-
dürmek için gittiği Fransa'da Alman
işgaline kadar kaldı. Türkıye dönü-
şünde tstanbul Ünıversıtesi Hukuk
Fakültesi'nde anayasa hukuku asısta-
nı, hukuk doktoru ve devletler huku-
ku doçenti oldu.
Vatan ve Gün gazetelerinde yazdı-
ğı siyasi yazılar nedeniyle 1947'de
doçentlik görevine son verilen ve
Aybar'ın ölümünün 3. yüı.
üniversıteden uzaklaştınlan Aybar.
yazılarında Truman doktrıni \e
Marshall yardımına karşı çıktı.
Aybar, aynı yıl Demokrat Parti'den
mıllerv ekili adayı oldu, ancak seçile-
medı. İstanbul'da çıkardığı Hür der-
gisinin basıldığı matbaa dönemin
CHP'li gençleri tarafindan basılınca
Cindoruk: Türkiye'yi IMF idare etmiyor
'Anlaşmadan haberimiz yok'
ANKARA (Cumhnri>« Bürosu)
- DTP Genel Başkanı Hüsamettin
andonık, hükümetin IMF'ye ver-
diği niyet mektubundan bilgi sahi-
bi olmadıklannı belrrîerek "Buna
usul açısından itiraz etmivoruz.
Onemli olan şu, siyaset açısından
doğru dep^ diye konuştu. Cindo-
ruk, "Türkiv*'vi IMFnin dep, hû-
kurnetm idare ettiğinr söyiedi.
DTP Genel Başkanı Cindoruk,
partisinin TBMM grup toplannsm-
da yaptığı konuşmada. kendilerinin
"çrfcrahatsiynsetvaptıklanm" sa-
vunarak "Kimi partüer gibi yangm
memiz de gerekmiyor. Biz günlfik
poütikalardanazakduruTOruz.Or-
du-si>asetarasındakimektuplaşn»-
ya da katıinıadık" diye konuştu.
Toplumsal banş için adil bir geür
dağılımı istediklerini kaydeden Cin-
donık, sözlerini şöyle sördürdü:
"IMF'« «rfimiş olanniyetmek-
tubundan parri olarak hükümet or-
tağıotarak bilgimizyok. AvıuşeySa-
ym Ece\it için de geçerii. Enflasyo-
mı duşfiımek doğru, ancak enflas-
yonu memunın, emeklinin, dargefir-
linin kafasına düşürnıek yanhş."
Cindoruk. memur zammı konu-
sunda hükümet üyelerini ikna etme-
ye çalıştıklarını ve başanlı olacak-
lan umudunu taşıdığını belirtti.
lzmir'de Zincirli Hürriyet'i çıkardı.
O dönemde Cumhurbaşkanı tsmet
İnönü'ye yazdığı mektup nedenıyle
4 ay hüküm giydi. Aydınlara yönelık
saldınlann had safhaya ulaştığı De-
mokrat Parti döneminde Aziz Nesin
\ e HikmetKıvıkımlı nın da aralann-
da bulundugu sol aydınlann avukat-
lığını yaptı. 27 Mayıs 1960 devrimin-
den kısa bır süre önce Başbakan Ad-
nan Menderes aleyhine verdiği de-
meç nedeniyle tutuklandı.
Mehmet Ali Aybar, 1962 yılında
bir grup sendikacının kurduğu Tür-
kiye tşçi Partisi'nin (TtP) genel baş-
kanlığına getirildi ve bu görev ini
1970 yılına kadar sürdürdü. 1965-
1973 yıllan arasında iki dönem TtP
İstanbul Milletvekiliği yaptı.
Anti emperyalist mücadelesini
TBMM'ye taşıyan Aybar, Meclıs'te-
ki ılk konuşmasında "35 mihon met-
rekare vatan toprağıABD işgali alün-
dadu-" dedi. Âybar, ABD'yı Vıet-
nam'da soykırım yapmaktan suçlu
bulan Uluslararası Russell Mahke-
mesi'nde yargıçlık yaptı. davayla il-
gili olarak savaşın sürdüğü Viet-
nam'da incelemelerde bulundu.
Aybar, TBMM 1945-68 dönemı
yazı v e konuşmalannı "Bağunsızhk,
DemokrasL SosyaBzm" adıyla ya-
yımladı. 12 Mart döneminde bağım-
sız mılletvekilı olarak Meclis'te aske-
n yönetimin uygulamalannı eleşti-
ren Aybar, bu dönemdeki yazı ve ko-
nuşmalannı "12 Mart'tan Sonra
Meclis Konuşmalan" adlı kitabında
topladı. 1973 seçimlerinde TBP'den
aday oldu, seçilemedi. 30 Mayıs
1978'de bazı eski TtP'lilerle Sosya-
list Parti'yi kurdu. Parti, bır müddet
sonra Sosyalist Devrim Partisi adını
aldı. Bu dönemde "LeninistPartiTe-
orisi"nieleştirdi. 1979'datüzükgere-
ğınce genel başkanlıktan çekildi. Ka-
patılan siyasi partilerin etkinliğine
yeniden izin verilince. 1992 yılında
Sosyalist Devrim Partisi Genel Baş-
kanlığı'na yeniden seçilen Aybar, 10
Temmuz 1995'te Florance Nightin-
gale Hastanesi'nde vefat etti.
Otoparkçı öldü
MÜSÎAD'h
Solmaz
kayıp
ÖZKAN GÜVEN
Müstakil Sanayicı ve
tşadamlan Derneği (MÜ-
SlAD) üyesi Sinan Sounaz,
otomobilinin üzerine otur-
duğu gerekçesiyle tartıştığı
24 yaşındaki otopark gö-
revlisi Musa Amanver-
mez'i döverek ölümüne ne-
den oldu. Solmaz'ın, MÜ-
StAD Genel Merkezi'nde
önceki akşam yapılan top-
lantıya katüdığı ve olaydan
sonra kayıplara kanştığı
belirlendi.
MÜSİAD üyesi olan Si-
nan Solmaz, Endonezya'da
gerçekleştirilen bir fuara
katıldıktan sonra önceki
akşam MÜSİAD Genel
Merkezi'nde yapılan top-
lantıya katıldı. Toplantı
sonrası genel merkezin ya-
nındaki otoparka bıraktığı
Mercedes marka otomobi-
line yönelen Solmaz, oto-
park görevlisi Musa Aman-
vermez'i, otomobilinin
üzerinde gördü. Solmaz,
bir süre tartıştığı 24 yaşın-
daki Amanvermez'e yum-
ruk attıktan sonra otomobi-
line binerek uzaklaştı.
Yüzünden aldığı yum-
ruk darbesı sonrası tuvale-
te giden Musa Amanver-
mez fenalaştı. Arkadaşla-
nnın yardımıyla Şişli Etfal
Hastanesi'ne kaldırılmak
istenen Amanvermez, yol-
da yaşamını yitirdi. Aman-
vermez'in hastaneye götü-
rülürken yolda kalp krizi
geçirdiği, ölüm sebebinin
Adli Tıp Kurumu'ndan ya-
pılacak inceleme sonucu
kesinlik kazanacağı büdi-
rildi. Solmaz'ın olaydan
sonra kayıplara kanştığı ve
polis tarafindan arandığı
öğrenildi.
'10 milyon
form çöpe
atıldı'
ANKAR.\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet tstatistik
Enstitüsü'nce (DtE) 30 Ka-
sım 1997 günü gerçekleşti-
rilen nüfus tespitinde kulla-
nılan soru formlannın 10
milyon adedi kullanılmadı.
DtE tarafindan yüklenici
fırmaya 28 milyon adet si-
pariş verilen formlar, 150
milyar liraya mal olurken
fazla sipariş nedeniyle kul-
lanılmayan 10 milyon adet
form 50 milyar liralık kây-
ba yol açtı. Projeyi yürüten
DataSel fırmasının Yöne-
tım Kurulu Başkanı Emin
Sazak. 250 tonda 90 ton kâ-
ğıdın boşa harcandığmı be-
lirterek "Biz 22 milyon adet
form yeter demiştik" dedı.
DtE nüfus tespit projesi-
nın yüklenicisi DataSel fir-
masına düşen, bılgüeri veri
tabanına yerleştirme bölü-
mü tamamlandı. Sazak, nü-
fus tespitinde kullanılmak
üzere 28 milyon soru formu
basılmasının istendiğini.
ancak 18 milyon formun ye-
terli olması nedeniyle 10
milyon adet. yani 90 ton for-
mun boşa gittiğini bildirdi.
DİE Başkanı Ömer Ge-
bizüoğlu da "DataSel ken-
dileri için bir maliyeti oldu-
ğunu ve onu üstlendiğini
söylüyor. 12 trihonluk büt-
cenin 6trüyonu kullanılarak
tasarruf yapıldL Dolayısıyla
birbirini dengeteyecek şey-
lerdir bunlar, çok büyûk bir
ka>ipdeğildir"dedi
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Çelişkinin Kökeni
Türkiye'de pek çok şey, 1950'den sonra kötü-
ye gitmeye başladı. Ikinci Dünya Savaşı sonrası-
nın koşullan içinde, yerle bir olmuş pek çok ülke
hızla kalkınırken biz, "mehteran misali", iki ilerı, bir
geri, bocalayıp durduk.
Katıldığım toplantılarda, panellerde. konferans-
larda; bu konularda soru geldiği zaman, doğrusu
çok bocalıyorum. "Işler 1950 sonrasında kötüye
gitmeye başladı" demek, ağırıma gidiyor. Zıra böy-
le söylediğim zaman, sanki çokpartili demokrasi-
ye karşıymış gibi görünmekten korkuyorum. Oy-
saki elbette demokrasiden yanayım ve elbette 14
Mayıs 1950'de Türkiye'de iktidarın kan dökülme-
den devredilmesinden büyük bir mutluluk duyu-
yorum.
Aslında Türkiye, 1950'den bugüne büyük gelış-
meler de kaydetti. Bunu inkâr etmek de mümkün
değil. Ancak Cumhuriyetimizin ilk yıllarında; o yok-
luk dönemlerinde yapılanlara ve başarılanlara ba-
kınca, insanın belli bir hüzün duymaması da müm-
kün olmuyor.
Gerçekten Türkiye, 1950 sonrasında ekonomik
ve toplumsal bakımdan kimi atılımlar yaptı. Ve üs-
telik bunu, zaman zaman çok kısıtlansa bile, de-
mokrasinin kurallan içinde ve özgür bir yaşamla
birlikte başardı. Fakat bir yandan inanılmaz bir ge-
lir farklılaşması yaşarken bır yandan da sıyasetin
grtgide "kirlendiği" bir süreci yaşadık ve yaşıyo-
ruz.
Doğrusunu isterseniz, siyasetin kirlendiğini dile
getirmekten de hiç hoşlanmıyorum. Beğensek de
beğenmesek de (askeri dönemler hariç), bizi yö-
netenler, bizlerin oylanyla o makamlara geliyorlar.
Hiçbiri "atanmayla" gelmıyor.
"Seçılmiş" insanların böylesine ağır biçimlerde
eleştirilmesini de doğru bulmuyorum. Daha doğ-
rusu, rahatsız edici buluyorum. Zira bunları eleş-
tirdiğimiz zaman, o insanları belirieyen "süreci"
de yani demokrasiyı de eleştiriyormuşuz gibime
geliyor. Ve bundan hiç, ama hiç hoşlanmıyorum.
Türkiye'de 1950-1960 arasındaki dönemi, "de-
mokratik bir dönem" olarak isimlendirmemiz çok
zor. öylesine kısıtlamalar vardı ki bugünün kav-
ramlanyla değerlendirirsek o dönem, "çoğunluk
hegemonyasından" başka bir şey değildi. Demok-
rasimiz daha sonra 1961 Anayasası'yla biraz "ne-
fes alacak"; ancak daha sonra 1961 Anayasa-
sı'nın getirdiği özgürlükler ve özgüriük ortamı, 12
Mart muhtırasıyla biraz budanacak ve nıhayet
1980 karşı-darbesi ve 12 Eylül Anayasası'yla
(1982), yeniden kısıtlı bir döneme girilecektir.
Peki, bu süreç neden böyle yaşafıdı? Normal
olarak çokpartili yaşama geçilmesi ve iktidarın de-
mokrasinin kurallan içinde el değiştirmesi. özgür-
lüklerin önünü açmalıyken neden özgürlüklerin
önü tıkandı? Demokrasimizin 1950 sonrasında "iv-
me kazanması" gerekirken, neden tam tersi bir sü-
reç yaşandı?
Gerçekten bu sorular son derece onemli soru-
lardır ve doğru bir bıçimde yanıtlanamazlarsa, gü-
nümüzün "açmazlannın" içinden çıkmak da müm-
kün olmaz.
Ters işleyen bu sürecin, ters işlemesinin nede-
ni; bence, Osmanlı Imparatorluğu'nun son dö-
nemleriyle, Cumhuriyetimizin ilk dönemlerindeki
siyasal yapıda aranmalıdır.
Osmanlı'nın son dönemindeki Ittihatçılar ve bun-
lann devamı olan, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında-
ki "Kuvayı Milliyeciler" ve "Halk Partililer", başta
Atatürk olmak üzere, "ilerici", "çağdaş"veberşe-
yekarşınözde "halk egemenliğine" inanan, "de-
mokrat" insanlardı. CHP'nin "Tek Parti" uygula-
malan, belli bir oligarşiyi iktidarda tutmak amacın-
dan çok, toplumu "demokras/ye geçiş" sürecıne
alıştırmak amacına yönelikti.
Bir yandan "gururlu", "kendine güvenen" bir u-
lusyaratılmaçabasınagirişilmişken bir yandan da
<
Vatendaş/"oluştumnanın kavgası veriliyordu. Hal-
kevleri, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu vb.
örgütlenmeler, bu bakış açısı altında değerlendi-
rilmelidirler. Bu dönemde, toplumdaki "antide-
mokrat" ve "çağdışı" diyebileceğimiz güçler ve
özellikle "siyasal Islam", sindirilmiş durumdaydı.
Her ne kadar Terakkiperver Fırka ve Serbest Fır-
ka deneyimlerinde dişlerını göstermişlerse de ko-
layca bastınlmışlardı. Ve bu güçler 1950'ye kadar,
kimi zaman yerattında, kimi zaman da yerüstün-
de bekleyişte kalmışlardı. Uygun bir ortam bekli-
yoriardı.
2. Dünya Savaşı sonrasının konjonktürü içinde,
her yanda özgüriük ve demokrasi rüzgârları eser-
ken Türkiye'nin çokpartili demokrasiye geçışi. bu
anti-demokratik güçlere seslerinı duyurma oîana-
ğını sağladı. Ve kurucularının "Atatürkçülüğün-
den" ve "demokratlığından" kuşku duyulmaması
gereken Demokrat Parti, bu "çevrelere" olan di-
yet borcunu ödemek için bunlann önündekı engel-
leri tümüyle kaldırdı.
Türkiye'nin temel çelişkisi, tüm "anti-demokra-
tik güçlerin", demokrasinin kurallanndan yararia-
narak iktidara gelmesi ve "subaşiannı" ışgal et-
mesidir.
Bu "işgal" elbette birkaç yılda gerçekleşmedı.
1950'li yıllardan sonra özellikle CHP (Ecevit)-M-
SP koalisyonu ve "MilliyetçiCephe" dönemlerin-
de hız kazanan bu işgal, 12 Eylül'ün sahte Atatürk-
çülerinin döneminde zirve noktasına ulaştı.
Atatürk'ün ilkelerine ve Cumhuriyete sahip çık-
ma konularında "şartlanmış" bulunan silahlı kuv-
vetlerimizin, durumu anlama ve değerlendirmele-
ri ancak son birkaç yılda mümkün oldu.
Peki şimdi ne olacak? Bunu, galiba bir başka ya-
zımızda ele almamız gerekiyor.
Bir kardeşimizi daha, en verimli çağında, hem
de Türkiye'nin orta yeri Ankara da trafiğe
kurban verdik.
MUSTAFA TEVFİK
MAVtGÜL
Güllerden de güzel bir insandın.
Senin yerin hiç dolar mı?
Diyarbakır Maarifli kardeşlerin
Tatile çıkmadan kalbinizi kontrol ettirin.
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 0707 (pbx) 10 Hat Fate: (0 212) 212 68 35