Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1998 CUI
14 KULTUR
Kültür Bakanı İstemihan Talay, DT Genel Müdürü Bozkurt Kuruç'un iznini uzattı
Bakan, Kuraç'u göreve başlatmadı
MIRDAN CİHANŞÜMUL
De\let Tıyatrolarrnda Genel Müdür
Bozkurt Kuruç'un göre\ den alınması yö-
nündekı iddialanyogunlaşırken, Kuruç'un
çarşamba günü bıten yıllık ıznı, Kültür
Bakanlıgı tarafindan "önceki talebi" doğ-
rultusunda uzatıldı. Çarşamba günü göre-
vine başlaması beklenen Kuruç'un yıllık
izni, bakanlık tarafindan daha önceki ta-
lebi göz önüne alınarak 30 Ağustos 1998'e
kadar uzatıldı. Kendisine bildirilmesine
rağmen 27 Temmuz'da tiyatrodaki maka-
mına gelen Genel Müdür Kuruç, bakanlı-
ğa iznini keserek görevine başlamak iste-
diğinı bildiren dilekçe verdi. Ancak bu ta-
lebı. Kültür Bakanı İstemihan Talay tara-
findan uy gun görülmeyen Kuruç, göreve
başlatılmadı.
Deviet Tıyatrolan Genel Müdürü Boz-
kurt Kuruç. görevden alınacağı yönünde-
kı ıddıalann gündeme gelmesinın ardından,
yıllık izne aynlmıştı. Dev letTiyatrolan Ge-
nel Müdürü Bozkurt Kuruç'un adına Mus-
tafa Nuri Güler vekâlet ederken Sanat
Yönetim Kurulu kararlan ile gerçekleştirilen
yeniden yapılanmada: lstanbul. Ankara,
lzmır. Bursa. Adana, Trabzon. Antalya ve
Konva De\ let Tiyatrolan müdürlerini gö-
re\ lerınden alındı. Buna göre Ankara Dev-
let Tıyatrosu Müdürü Tansu Aytar'ın ye-
nne Şahap Sayügan. lstanbul Dev let Tiyat-
rosu Müdürü Osman VVöber"in yerine Nes-
rin Kazankava. tzmir De\let Tiyatrosu
Müdürü Önder Alkun'ın yerine Mahmut
Gökgöz. Bursa De\ let Tiyatrosu Müdürü
Emin Gümüşkaya'nın yerine Sefim Güra-
ta. Adana De\ let Tiyatrosu Müdürü Mus-
tafa Kurt'un yerine Yunus Emre Bozdo-
ğan. Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü L.
Burak Karaman'ın yerine Canberk Uçu-
cu. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Müdürü
LeventŞenbay' ın yenne Harun Özer, An-
talya Devlet Tiyatrosu Müdürü ZaferKa-
yaokay' ın yerine DefheSezer. Konya Dev-
let Tiyatrosu Müdürü Adnan Erbaş'ın ye-
rine de Bahadır Özyurt getinldi.
Sanat Teknık Müdürü Vekilliği'ne Su-
arŞeylan.Personel ve Eğitım Dairesi Baş-
kanvekıllığı'ne CebrailÖzdemir, Başdra-
maturgluğa ise Füruzan Tercan atandı.
Deviet Tiyatrolan müdürlerine "görev-
ierine son verfldiğiııi'' bildiren yazılarda
"Sanatçdığınıza devam etnıek kaydıyla,
müdürlük göre\inden alındınız. HizmerJe-
rinize teşekkür ederiz" ıfadesı yer alıyor-
du.
Değişıkliklenn bu kadarla da kalmaya-
cağı ileri sürüldü. Devlet Tiyatrolan Baş-
rejisörü ErginOrbev -
in yenne ErhanGök-
gûcü atandı. Müdür yardımcılığı görevi-
ne de Rahmi Diliigü getirildı. Kulislerde
Bozkurt Kuruç'un >erine Rahmi Dilligil'in
genel müdür olacağı söylentileri dolaşır-
ken, Rahmi Dilligil konuyla ilgili sorula-
nmıza, "BusorulanTanıerLevent'esorun.
genel müdür adayı ben değUim" biçimın-
deyanıt \erdı.
Yasalara göre genel müdürlük görevini
vekâleten yürüten bir kışinın. atama ve gö-
rev değişiklıği yapma yetkısi yok. Peki,
'öreve başlamak için
dilekçe veren DT Genel
Müdürü Bozkurt Kuruç'un
iznini, Bakan Talay 'önceki
talebi' doğrultusunda
ağustos sonuna dek uzattı.
Görevden alınan sekiz
tiyatro müdürü de
kendilerine açıklama
yapılmamasını kınıyor.
Mustafa Nuri Güler bu yetkıyi nereden al-
dı? Kültür Bakanlığı'nın konuyla bir ilgı-
si var mı? Mustafa Nun Güler yeni bölge
müdürlerini neye göre belirledi?
Görevlennden alınan bölge müdürleri.
kendilerine niçin göre\ lerinden alındıkla-
nna dair bir açıklama yapılmamasını kı-
myor.
'Kurumun özerkliği yara ahyor*
lzmir Devlet Tiyatrosu'ndan yapılan
açıklamada, Mustafa Nuri Güler'ın imza-
sıyla bu mektubun ellerine geçtigi. ancak
bunun ne kadar "yasaT olduğu konusun-
da bir bilgileri olmadığı söylendi. A>Tica
bu tür atamalarla Devlet Tiyatrolan'nın
yara aldığı v urgulandı.
TOBAV Genel Miidürü Tamer Levent
ise Devlet Tiyatrolan'nın Türkıye'de laık,
demokrat cumhuriyet insanınm kimliğini
oluşturmak için kurulduğuna dıkkat çeke-
rek bu oluşumun, tiyatro kültürünün yay-
gınlaştınlmasıy la doğru orantılı olduğunu
söyledi. Tiyatro kültürünü yaygınlaştır-
mak için sadece sahnede oyun sergileme-
nin yeterli olmayacağını savunan Tamer Le-
vent, "Neden oyun sergilendiğinin kültü-
rünü de tanıtmak, yavgınlaşnmıak. toptu-
mun tiyatroyu vazgeçilmez bir demokrasi
kültürü olarak görmesini sağlanıak gere-
kir. Bu nedenletiyatro> önetimi önemli so-
runıluluklar gerekririr" dedı. 701ı yıllar-
dan ıtıbaren. siyasi iktidarlann devletten
doğrudan doğruya ödenek alan Dev let Ti-
yatrolan'na müdahale etmeyı. kendi siya-
sal düşünceleri açısından hak olarak gör-
meye başlamalanndan yakman Levent. bu
konuda Devlet Tiyatrolan genel müdürle-
rini suçladı. Devlet Tiyatrolan genel mü-
dürlerinin birçok konuda taviz vermesi,
çeşitli oyunlan kaldınnası, bakan istediği
için 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde
Tiyatro Bildirisi'nin okunmamasıyla sı-
yasetin tiyatroya müdahalesine olanak sağ-
landığını \urgulayan Levent şunlan söy-
ledi: "Tîyatrovu tiyatro kültürüyle yönet-
mekyerineentrika ile>önetmekakıllılıkola-
rak gösterilmekistendi. Dev let Tîyatrosu da
Türkti>atrosuda bu rurumlardan aşın za-
rar gördü. Bu yüzden doğru tiyatro kültü-
rü, doğru kkrecüer geiişemedl Bugün Tür-
kiyeti>atrosu geldiği noktada bir yeniden
yapılanma gervksininıi içinde. Ancak bu ye-
niden yapuanmav ı sağlayacak tiyatrocula-
ra ihti)aç var. Tivatroyu en ivitivatrocular
bilir. Ovsa bugün eksiklerimiz \ar. Ama
bu eksiklikleri bilerek. tahlil ederek, Türk
tivatrosunu veniden Türkiye insanınm de-
mokrat,laikkimliğini oluşturacak duruma
getirmek gereklL Eskij anlışlann tekrarian-
ması gibi gelivor tünı bu olanlar. Dev let TV-
yatrolan'nda tayin ve atamalann seçimle
olmasını istiyoruz. Ancak biz bu seçimi eği-
tim gibi > apmak istivorduk. Kurunuımuz-
da senelerce sahne amirliği vapmış bir ar-
kadaşımız genel müdürlüğe \ekâlet ediyor,
tavin ve atanıalar onun imzasıvia \apılı-
yor.Gecen dönem seçimlerinde kurum için-
de sadece sanatçıların ov kuUanmasını se-
çimi kav bettikten sonra sav unmava başla-
>an grup ise onun imzasıvia tavin ve ata-
rnalarsonucugörev alıvor. Yanivanlış,\ an-
lış üstüne>apılıyor. Kurumun özerkliği sü-
rekli v ara alıyor. Ne ekerseniz onu biçersi-
niz. Şu anda bir _>anlışı kaldırmak için baş-
ka vanlışlar vapıldığı kanısındavım."'
Görevden alınan lstanbul De\ let Tiyat-
rosu Müdürü Osman VYöber de bu konu-
da kendisine hiçbir açıklama yapılmadığı-
nı, ancak müdürlük görev inin bir nöbet
değişimi olduğunu belirtti. \\'öber. yerine
atanan Nesrin Kazankaya'nın bu konuda
yeterli bulunduğunu söyleverek "Bizim,
scyirci sayısının artması. İnternet kullanı-
mı konusunda vaptığunızşevleridevanı et-
tireceğini unıuvorum" dedı. Yapılan ışle-
mın nezaket kurallanna aykın olduğu için
üzüldüğünü vurgulayan VVöber. durumu
Bozkurt Kuruç'un alt kadrosunu temizle-
me operasyonu olarak degerlendirdi. "Bir
sanatçuun asıl işi sahnededir'" diyen \Vö-
ber şunlan sövledı: "Müdürlük yalnızcabir
unvan ve oldukça da vorucu bir iş. tstan-
bul Dev letTîvatrosu, Dev letTivatrolan'nın
bir vitrini. Bunun böv le dev am ettirilmesi-
ni istiyoruz. Ancak vaptlan iş nezaket ku-
rallanna av kın. Böv le bir şev. bunu vapan
arkadaşlann da başına gelebilir."
McCartney
hayvanlar
için savaşıyor
Kültür Servisi - Sır Paul McCartney, eşi
Linda'nın ölümünün ardından hayvan hakla-
n savunuculuğunun meşalesıni üstlendi. Sanat-
çı verdıği konserlerdeki ses şiddetinden çok da-
ha vüksek ses şiddetine maruz bırakılarak sa-
ğır edılen maymunlar için mücadele ediyor.
Linda'nın hayvan haklan konusundaki mü-
cadelesini sürdürme karan alan McCartney
ılk olarak Kalifomıya Üniversitesi Rektörü'ne
oldukça ağır bir mektup yazarak sağırlığın te-
dav isi için maymunlar üzerinde uygulanan de-
neylere son verilmesini istedi. Üniversitedeki
bilim adamlan 6 maymunu bir uçağm kalkış
anında çıkardığı sesten de yüksek olan 140
desibellik ses şiddetine maruz bırakıyorlar. Bi-
lim adamları bu oranm ma\Tnunlan sağır bı-
rakabileceğini, hatta öldürebüeceğini kabul
ediyorlar. Ote yandan bu deneylerin yüksek se-
se maruz kaldıktan sonra duyma yetisini yiti-
ren insanlar için bir umut vaat ettiği söyleni-
yor.
McCartnev. teknolojik olarak bu derece ge-
lişmiş ve doğanın. başka türlerin ihtiyaçlan
konusunda yeterli bılınce erişılmiş bir dünya-
da havvanlann böyle bir şıddete maruz bu^a-
kılmasırun kabul edılemeyeceğinı belırtıv or. Sa-
natçı aynca maymunlann uyuşuırulmasının
ve sağır olarak uyanana dek hiçbir şey hisset-
memelerinın bir tesellı olamayacağını vurgu-
lu>or.
Paul McCartney. dünv a üzerinde 600 bin üye-
si bulunan \ e havvanlara iyı dav ranılmasını ön-
gören PETA Vakfı adına yazdığı mektupta şu
sözlere yer \enyor: "Size ve deney vapan bi-
lim adamlanna, insanlık adına bilgi toplamak
için hav\anlara işkence etnıekten daha başka
voüann da olduğunu hatuiatmak isterinı."
Ha\ \ ansev er demekJerin bılgisi dışında ger-
çekleştınlen deneyler ıkı bilim adamının San
Francısco'daki bir dükkânda 145 desibel ses
çıkarabilen bir alet ıstemelerıvle ortaya çıktı.
Dükkânın sahibı Radlev Hirsch. sirür uzmanı
olan bilim adamlanna böyle bir aleti ne yapa-
caklannı sorduğunda. bu aletin maymunlarda
işitme bozukluğu \aratmak için kullanılacağı
yanıtını aldı.
Duvduklarına inanamadığını belirten satı-
cı. bilim adamlanna böv le bir aleti olsa bile on-
lara satmay acağını söv ledi ve derhal dükkânı-
nı terk etmelerini istedi.
a>\ anlann dört saat boyunca maruz bırakjl-
dıklan ses şıddetı 140 desibeli aşarken rock kon-
serlerinın ortalama şıddetı 100 desibeli, bir
Concorde'un kalkış sırasındaki sesi de 120
desibeli geçmivor.
Ünıversıteden vapılan açıkJamada ise in-
sanlarla maymunlann işitme sistemleri ara-
sındaki benzerlık nedeniyle böyle bir yola baş-
vurulduğu ve araştırmalar sonunda beynin
yükses şiddetli ses karşısında nasıl bir değişi-
me uğradığını, bu nedenle ortaya çıkan sorun-
lann nasıl çözülebileceğinin bulunacağı söy-
leniyor. Bılım adamlannm tek mazereti hay-
v anlann uyuşturulması ve sese maruz bırakı-
'ırken bir şey hıssetmemeleri.
Londra'dayeraltı savaşı sinemada
Kültür Servisi - Yatırımcılar şimdi de
başrollerinde Rik Mayall ve Sean
Maguire'ın oynayacaklan yeni filme 1000
pound koyuyorlar. Gerçek olaylardan yola
çıkılarak sinemaya aktanlan 'Out of
Depth, ısimli fılm 1990'larda güney
Londra'daki gangster çeteleri arasında
geçen yeraltı savaşını anlatıyor. 'Outh of
Depth ın tüyler ürpertıci bir gerilim filmi
olacağı göyleniyor. Bütçeyi yükseltmeye
çalışan yapım şirketi Steon Films; filmin,
lngiliz sinemasının son yıllardaki ağır
topları "Dört Nikâh Bir Cenaze' ve
Anadan Doğma Çıplak' kadar başanlı
olacağını umuvorlar. Out of Dept,
beklenen ba^arıya ulaşırsa, yatınmcılar da
kârdan belli bir pay alacaklar. Ayrıca
yatınmcılann fılm setini ziyaret etmek ve
özel gösterime katılmak gibi haklan da
olacak. Yatınmcılar filme olan katkılan
karşılığında yüzde 20 vergi ındıriminden
de yararlanacaklar. Filmin başrol
oyunculanndan Mayall, bir süre önce
geçirdiğı trafik kazası nedeniv le tedavi
gördüğünden. filmin çekimlerine ekim
aymda başlanacak.
Amerikan yaymcılığmtia ağr okıM çantatanna son verecek
l
devpim'
Bir efltte on kitap
• Roket Kitap yanm kilodan daha
hafif, hesap makınesinden biraz daha
büyük ve pille çalışıyor. Yazı
karakterini büyütüp küçültmek de
mümkün, aynca bir de sözlüğü var.
Kültür Servisi - Elektronık kitap kısa bir süre
sonra Amerika'da pıyasaya çıkıyor. Klasik kita-
bın yerini hemen alamasa da teknolojinin bu son
mucizesinin geçici bir macera olarak kalmayaca-
ğı da kesin.
Bilgısayarmouse'unun yaratıcısı JimSachs. "Kı-
sasürede>avgınlaşacağına eminim" diy or
elektronık kitap için, "Kitabı de-
ğjşik biçim, değişik büyük-
lük ve değişik renkierde sa-
tacağız". Bir kilodan az çe-
ken ve hafızasındaki kitap-
lan okuyabilmenin yanı sı-
ra çeşitli kataloglara gırme
şansı veren Softbook eylülde
satışa sunuluyor.
Softbook. şimdiden piyasadaki rekabetı hızlan-
dırmışa benziyor. Sonbaharda Softbook satışa
çıktıktan hemen sonra, uzay kitabı olarak anılan
'Roket Kitap' da (Rocket Book) tüketicinin be-
ğenisine sunulacak. Roket Kitap, Nuvomedia fir-
ması tarafindan üretiliyor.
"Tatile giderken yanıma en az 5-6 kitap alınm"
diyor Nuvomedia'nın müdürü Martin Eberhart
"Ama bu kitaplar banulumdaçokfazla ağuiık va-
par. Roket Kitap'la tekcilt içinde 10 kitabı yanım-
da taşunam mümkün olacak. Aynca ucakta her-
kes televizv«n izlerkenya da vatakta karim vanım-
da uyurken bile kitabınu okuvabileceğim"
Elektronik kitabı, bilimsel bir fantezi olmak-
tan çıkanp somut bir ürün olarak okura sunma atı-
lımı bu yıl gerçekleştirilmiş. Softbook'un ardın-
da üç yayıncılık devinin desteği var Sımon & Shus-
ter, Alberto VTtale tarafindan yönetilen Random
House ve Robert Murdoch'un sahibi olduğu Har-
perCollins. Nuvomedıa'nin buluşu uzay kitabı-
na yatınm yapan fınnalar ise dünyanın en büyük
kitapçılar zinciri Barnes & NoMes ve Bertels-
mann.
Bames & Nobles'in patronu Steve Riggio ko-
nuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor: "Ba-
sılmış bir kitabı elektronik hak getirmenin mali-
yeti çok düşük. Kısa bir süre içinde miNonlarca
kitap elektronik bicimleriyle sauşa çıkanlacak-
Yeni uygulama pratik kullanımda okurlar için
büyük avantajlar sağlayacak. Roket Kitap yanm
kilodan daha hafif, hesap makinesinden biraz da-
ha büyük ve pille çalışıyor. Gerektiği zaman ya-
zı karakterini büyütüp küçültmek de okurun ko-
mutası altında. Kitabın hafizasında bir de sözlük
bulunabilecek. Kitap satın almak isteyen okur, ken-
di kişisel bilgisayan aracılığıyla tnternet'e bağ-
lanıp büyük kıtabevlerine sipariş verebilecek.
Softbook'a ulaşmak isteyen okurun da he-
nüz tamamlanma-
mış olan zengın katalogdan se-
çimini yapıp birkaç dakika
ıçınde ekranda istediği yapıt-
la buluşması mümkün olacak.
Yaymcılar, tüm teknolojik ürünler gibi ilk elekt-
ronik kıtaplann fıyatının da oldukça yüksek ola-
cağma ve satışlann temposunun düşeceğine, an-
cak fiyat şoku atlatıldıktan ve yenıliklere alışıl-
dıktan sonra geniş bir tüketici kitlesi tarafindan
benımseneceğine inanıyorlar.
Sachs. Softbook'un özellıkle de teknik ve bı-
lımsel araştırmalar yapan kişiler için çok kulla-
nışlı olacağını söylüyor \ e ekliyor: "Fiyatiardüş-
tüğü zaman Softbook savesinde öğrendler daha
hafif çantalarla okula gideceklcr."
"Gutenberg zamanında başlayan ldtap serüve-
ninin sonuna mı gddik" dıye bir soru geliyor in-
sanın aklına. Seattle'da bulunan ve kütüphane
kültürünün korunmasmdan sorumlu kitap merke-
zinın yöneticisı Chris Higashi, "Geleneksel kitap
her zaman bizimle kalacak" sözlenyle yanıt ve-
riyor bu soruya, "Elektronik kıtaplann, saf oku-
ma zevldnin yerini alabileceğine inanmıyorum"
Zaten hem Sachs hem de Eberhart, buluşlarımn
eskı kitabın yennı almasını beklemedıklerini be-
lirtiyorlar: "Tek isteğimiz, yeni bir pazar açmak."
Türk sinemasının
sorunlan tartışıldı
Kültür Servisi-Türk sine-
masının sorunlan önceki gün
İstanbul 'da Kültür Bakanı ts-
temihanTalay ile sinema sek-
törünün temsilcilerinin ka-
tıldıklan bir toplantıda tartı-
şıldı. Topkapı Sarayı'nda ger-
çekleştirilen toplantıya, SE-
SAM (Sinema Eserleri Sahip-
leri Meslek Birliği), Fİ-
YAP(Fılm Yapımcılan Der-
neği), SODER (Sinema
Oyuncuları Derneği) ve
FÎLMYÖN (Film Yönetmen-
leri Derneği) gibi sinema ör-
gütlerinin temsilcilerinin y a-
nı sıra Türk sinemasının ün-
lü isimlerinden Tanju Gür-
su. Anf \ilmaz, Sabahattin
Çetin, Ahmet L'ğurlu da ka-
tıldı. Toplantıda, iki y ıldır sı-
nemacılarla Kültür Bakanlı-
ğı arasında gerilen ilişkile-
rin yeniden düzetılmesi ıçın
çabaharcandı. Sektörtemsil-
cileri. yüzde 10'luk rüsumla
ilgili isteklerini tekrar günde-
me getirerek Kültür Bakanı
Talay'dan RTÜK'le ilgili ta-
lepleri konusunda aracılık et-
mesini istedıler. İstemihan
Talay, toplantıda. rüsumun
bir önerge ile gündeme geti-
rileceğı sözünü verirken Ma-
liye Bakanlıgı ile bu konuda
anlaşmaya vardıklarını da
vurguladı.
Sınemacıların bir araya
geldiği toplantıda, yetersız
olan sinema fonu için yeni bir
kaynak bulunması da isten-
di. Sektörtemsilcilerinin, top-
lantıda sinema fonunun yal-
nızca yüzde 30'unun kulla-
nılabilmesine neden olan ha-
vuzdan çıkanlması gerekti-
ğtnı de belirttiklen bildırildı.
Kültür Bakanı Talay"ın Tanıt-
ma Fonu'ndan Sinema Fo-
nu'na kaynak aktanhnası ve
Hazıne'den de bu konuda yar-
dım alınması yönünde giri-
şımdebulunacağını söyledi-
ği kaydedildi. Talay'ın. sek-
tör temsilcilerinin özel rad-
yo ve televizyon kuruluşla-
nnın brüt reklam gelirlerin-
den yüzde 5'lik pay alan
RTÜK'ten para alınması yö-
nündeki istemine de ılımlı
baktığı öğrenildi. Bu konu-
da, ey lül ayında RTÜK, özel
telev izy onlar. TRT v e bakan-
lık yetkılilerının katılacağı
bir toplantı düzenlenmesi
gündeme geldi.
Toplantıda, ay rıca yerli ve
yabancı sınemalara uygula-
nan y üzde 10 oranındaki rü-
sumun belediyelerden alı-
narak Sinema Fonu'na ak-
tanlnıası yönünde. TBMM'de
Mahallı tdareler Reform Ya-
sa Tasansı'nın görüşülmesi
sırasında bir önerge verilme-
si planlandı.
Bakan Talay. bunun ger-
çekleşmemesi durumunda
1999 bütçe görüşmeleri sıra-
sında sinemadan rüsumun
kaldırılması yönünde tekrar
girişimde bulunacaklannı bil-
dirdı.
\
r
önetmen Atıf Yılmaz.
toplantının gayet olumlu bir
havada geçtiğini söylerken
Kültür Bakanı İstemihan Ta-
lay'ın kendılenne her konu-
da y ardımcı olacağı sözünü
verdiğini belirtti. istemihan
Talay, sinemacılann siyasile-
re ısteklennı belirterek bas-
kı oluşturmaları gerektiğini
de söyledi. Kültür Bakanlı-
gı tarafindan düzenlenen top-
lantı . küskünlüklerin ortadan
kaldınlması için olumlu adım
oldu.
YAZI ODASI
SELİM tLERİ
Bu Şiir Benimle Yaşıt
Elli yıla çok yakın bir zaman. Varlık dergisinin, 1 ^
yıs 1949 tarihli, 346. sayısı. Behçet Necatigi
"Boşluk" şiiri.
Bu şiiri Necatigil nerede yazdı? Günlefden ha
gündü? Şiir bir çırpıda kendini söyledi mi? Yol
günler haftalar mı gizli ardında?
"Bu kuytu sokaktan geçmek/Nerden aklıma ç
dil Günlerden pazardı/Güzel günlerden bih."
Günlerden sahiden pazar mıydı?
Pazarlan sevmem. Cumaları cumartesinin haya
le yaşarım. Cumartesileri çoğu kez bir hayal kınl-
olup çıkar. Pazar hem küskündür, hem hafta so
nun bittiğini haber verir.
Kuytu sokak, Istanbul'un sokaklarından mı? I
nüz otuz üç yaşındaki şair, şiirdeki sokaktan ge
gidiyor. Fakat geçip gitmemiş de olabilir. Şiir1erd<
öykülerdeki, romanlardaki, oyunlardaki sokaklar'
lan' sokaklar olabilir.
Yıne de lstanbul. lstanbul olmalı:
"Pencerede oturan kız/EIİ alnına dayalı/lçi sık
du/Çalışan kızlardan olmalı."
'Çalışan'... Ancak büyük kentlerde söz konusu
lebilir o yıllarda çalışan kızlar.
Biraz da şiirin iç düzenine eğilirsek; uyak anla>
nı Necatigil'in nasıl yalınlaştırdığını, bir yandan
uyak alışkanlığını nasıl kırmakta olduğunu yakalc
Şairler, artık yeni bir şiire yönelmektedirler. Şiir ölç
dü, uyaktı dememekte, bağımsızlığını aramaya
yulmakta...
Necatigil'in pencerede gördüğü kız, gerçek izler
se, kimdi, kaç yaşındaydı, şimdi yaşıyor mu, yaşrç
sa hayat hikâyesi hangi dönemeçte?
Böylesi sorular bazen sizi boğabilir. Bir romar
bir öyküde karşınıza çıkan kişi... Ya gerçekse?!
mancı onu görmüşse; hikâyeci, figüran kıldığı ki:
gerçek yaşamda rastlamışsa... Kimdi. Sonraki ı
cerası ne oldu?
"Yüzüne saçlan gibiyaymış kederi/Seyrediyor
Sokaktan geçenleh."
Şimdi birken... Şimdi birdenbire ve o sokaktan
çenlerle... Sokaktan geçiyorlardı. Her birinin sev
leri, ümitleri, heyecanlan vardı, her birinin üzünt
ri, yaslan, erinçsizlikleri. Bir dize onlan o halleriyle c
durdu, benim şimdiki 'okuma zamanı'ma bıraktı
Sonra 'bir'e dönünce, onun kederi, yüzünden c
nan kederi. Umudu mu yok yanndan? Elli yıl ör
sinin Istanbul'unda çalışan bir genç kız. Beklen
rini düşünmeli. Ülküsü yok. Hem "boşluk" daha
ramsar dizelere açılacak:
"Pencerede oturan kız/Gözlenndeyorgunluğu
bezginlik İçinde/Gün bitmek bilmiyordu."
O gün neler yaşandı? Kız kaçta kalktı? Evlerir
kötü gözümüzün önüne getirebiliriz de, yaşama
zenlerini iyi kötü kurabiliriz de, duygulanım karş
za çıkar çıkmaz tökezleyip kalınz. Bütün gün n
geçti aklından çalışan kızın?
"Dönmüş evdekilere sırtını/Omuzlannda bir
gibi/ Dünyanın yalnızlığı.
"Pencerede oturan kız/Hep böyledirpazarlanv
şamı bekler/EIİ alnına dayalı." Böylece bu şiir, ur
sız bir genç kızdan yurdun çalışan insanına açılıı
onun bezgin dünyası% sçsstz bir çığlığadönüşfc
ken belki de daha güzel bir yarını özlüyordu.
Geçen onca zaman "Boşluk"tan hiçbir şeyi 'a
tememiş.' Yıne pazar günleri, yine kuytu sokakla
ne dünyanın yalnızlığını taşıyan kız. O sanki once
mandır pencere önünde. O sanki...
Behçet Necatigil büyük bir şairdi. Toplumsal vı
reysel dünyalardan süzdüğü şiirinde alabildiğim
çakgönüllü söyleyişini ölünceye kadar korudu. "£
luk", onun en unutulmaz şiirleri arasında geçm
Ne var ki unutulmaz bir şiir. Yalınlığı, günümüze:
lenirliği, duyumsal gücü adeta ürkütüyor okuru.
Şehrin birçok kuytu sokağında pazar günleri,
le şu yaz zamanı, pencerelere bakınız!
Takvimde h Bırakan:
"(Behçet Necatigil'in) Şiirleri güzel insanlan
cettirken, durmadan çirkinleşen toplumsalilişkiler
ler önüne seren, kötülüklerin ipliğini pazara çıka
ama kimseye acı vermek istemediği için, kendi ı
dinin üstüne kapanan patlamalargibiydi." Memel
at, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, Adam Yayınlan, 1'
KKTC'li sanatçıların teşekkür
sengisi İstanbulda açılacak
• Kültür Servisi - KKTC'li sanatçılar, balonla s
taşıma prejesine sanatsal teşekkür için Istanbul'c
bir sergi düzenleyecekler. Yakındoğu
Üniversitesi'yle KKTC Plastik Sanatlar Derneği
tarafindan düzenlenen sergi, bugün KKTC
Başbakanı Derviş Eroğlu tarafindan açılacak. St
daha sonra. Halaskargazi Caddesi'ndeki Istanbı
Temsilciliği'nde de gezilebilecek.
Yazar Zbignievv Herbert öldii
• Kültür Servisi - Polonyalı yazar Zbignievv 73
yaşında yaşamını yitirdi. 1991 yılındaNobel Öd
kazanan yazar, 1974 yılında yazdığı "Pan Cogit
(Mr. Cogito) adlı kitabıyla ünlendi. Herbert'in a
Polonya'da Czelavv Milosz ve VVislavva Szymboı
gibi çağdaş şairlerle birlikte amlıyordu.
K Ü L T Ü R 0 Ç İ Z t
K Â M İ L M A S A R A <
r \