Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ 1998 PERŞEMBE • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
rLJNCEL CLINE\TARC\YlREK
Başturafı 1. Sayfada
Dyle bır eser kı ılk sayfasını Ozer Uçuran çok çarpıcı bı-
nde yazıyor
<omısyonda kayınvalıde Muazzez Hanım'ın "sakladığı
ıbu kadarparası" olduğunu bılmedıklerının altını çızıyor
3oru: "Nerede saklardı? Çıkında mı?"
ıfanıt "'Gızlı çıkın' derlerdı Oyle bır şey "
loman "Çıkın" adına boyle boyle ulaşıyor
<omısyon, Uçuran'a romanı daha da renklendırmesı ıçın
rdımcı olmuyor
Dysa elınde yeterınce belge değerınde bılgı vardı Komıs-
n, Uçuran'a yardımcı olmalıydı
Jstelık komısyon uyelerı gorevlerını eksık yapıyor
Jçuran ayonelttıklensorularklasık Gazetecı arkadaşımız
ruk Bildirici nın belgesel degerdekı "Maskelı Leydı" kı-
îindan kımı bılgılerı soruya donuşturup "çıkın"\ daha da
ngınleştırebılırlerdı
Hatta mırastan mılyarlarca lıralık servetın ıçyuzunu daha
aydınlatabılırlerdı Nasıl mO Kıtabın 164 sayfasından
itı yaparak
Tansu, polıtıkaya adım atarken annesı Muazzez Hanım'ı
yalıya aldı Son yıllarda hastaydı ve belleğı çoğu zaman
nnde olmuyordu1
Kımı zaman en yakınlannı bıle tanımı-
rdu
Tansu, annesını yalıya alırken eşyalan bır sure daha Bu-
kdere Caddesı Çınar Apartmanı'nın 5 numaralı daıresın-
kaldı
zv sahıbı Mehmet Adnan Kurukahveciler kırasını da
ımıyordu Evının boşaltılması ıçın tahlıye davası açtı Da-
yı kazandıktan sonra Muazzez Hanım 'dan, bırıken kıra
rçlannı alabılmek ıçın Şışlı 1 lcra Daıresı'ne başvurdu
Tansu, 12 mılyon lıralık (yaklaşık 1740 dolar) kıra borcu-
1992 ortalannda odedı "
rtulur gibi değil
'Çıkın "da bınlerce dolar ve markı buyuk bır ustalıkla bı-
tıren Muazzez Hanım ev kırasını bıle odeyemıyor Kızıne-
n sonra ola kı sağa sola konuşur kımı "ıstenmeyen şey-
" soyler dıye yanına aldığı annenın kıra borçlarını ıcraya
rıldıkten sonra oduyor
'Çıkın" oyle bır olayın romanı kı yerlı fılmlere layık1
3ır dram mı bır trajı-komık oyku mu9
Senaryoyu yazanın
ne çekenın yorumuna bağlı
'Çıkın "ın bır başka oykusu daha var Anne oluyor. kızı ce-
zeyı kımseye duyurmadan kaldırmayı planlıyor Vazgeçı-
r "Maskelı Leydı" kıtabında Faruk Bıldırıcı toprağa ven-
nden 40 gun "mezar başında çekılen fotoğraflardan 1 5
sonra Muazzez Çıller'ın yenıden gazetelere haber konu-
olduğunu" yazıyor
Jıller'ın 15 Mayıs 1995'te TBMM'ye verdığı dorduncu mal
dınmınde "annesınden kendısıne buyuk bır servet kaldı-
»"duyuruyor
Servet, ama ne servet
1
"570 bın ABD Dolan, 690 bın Al-
m Markı, 880 adet Cumhurıyet Altını, Uskudar'da ahşap
ve ahşap dukkân, 432 mılyon 831 bın lıra, Mılas'ta zey-
lık hıssesı "
Vna akla takılan kımı "şeyler" var Orneğın, yaşlı hanım
neden once, Almanya'nın DM'len yenıledığı ve eskılerı pı-
sadan çektığı bılınıyor Eskı DM'lerı "aıle" nasıl TL'ye çe-
dı ya da Muazzez Hanım o halıyle eskılerı yenıye ne za-
m, nasıl donuşturdu
7
Sorulmuyor
'Maskelı Leydrden ılgınç kımı başka sonuçlar çıkıyor
'Hasta ve yaşlı bır kadın, 20 mılyon lırasını banka hesa-
ıda, mılyariık dovızlerını ıse yastığının altında saklamıştı
telık bu servetı, kocasından kalan emeklı maaşıyla edın-
şp Oysa Hüseyin Necati Bey (baba) 1973'te olumun-
n once son olarak 3590 TL (257 dolar) emeklı maaşı alı-
r
du O tanhte eşıne bağlanan dul aylığı ıse tam tamına
95 lıra (129 dolar) Bu maaş buyuk oranlarda arttmlsa ve
lazzez Hanım hıç harcamasa bıle bu kadar parayı bırık-
nesı ımkânsızdı "
Vna Muazzez Hanım mılyarlarca lıralık dovız toplamayı
cermıştı
Jçuran'ın açıklamasına gore, bu mılyarlarca lıralık dovız,
çıkın ıçınde "yastık altından çıkîı"
Demek kı "muhteşem" yalıda bır odada bakıcısının goze-
ıınde bır başına yaşayan Muazzez Hanım'ın ne yastık yu-
ne de çarşafı olunceye kadar değıştınlmemış'
ra da bunadığı soylenen Muazzez Hanım, muth/ş bır ze-
eserı, "çıkın"\ yıllarca butun gozlerden saklamayı başar-
ştı
sle roman yahu
1
Soysal, suçladı ve aynldı
• Baştarafı 1. Sayfada
ca, kamu hi/metlerine çoreklenmiş gerici un-
surtarı ay ıkla> ıp cumhuriyetçi de\ let anlayı-
şına uygun kadroları işbaşına getirme bakı-
mından etkisiz kalması \e bu konuda ulke-
deki tutucu guçlerle aşın bir uzlaşmaya git-
mişolmasıdır. İ çuncu neden, "ınançlara say-
gılı laıklık" Ukesinin. zaman zaman, genel
başkanın tutumu dolayısıyla belirli bir tari-
kata yakınlık ifade eden \e cumhuriyetin il-
kelerini benimseyenlere ters gelen yorumla-
ra yol açnıasıdır. Dördüncu neden, parti yö-
netinıine ilişkindir. İ'yelikanlayıs.ı. orgıit ya-
pısı, il \e ilçe örgütierinin olağanustü sıklık-
ta değiştiriliş tarzı ve miilefvekillerinin orgut-
le ilişkisi konulannda genel merkezce izlenen
tutumlan. her şeyden once 'ortak aklınorgut-
lenmesı demek olan parti kavramıyla bağ-
daştirmakguçtur. Bircyselsahiplik nesnesiya
da aile v arlığı olarak değil. bir tuzelkişilik ola-
rak duşunulmesi gereken partinin. hastalık-
lı sayılabilecek yaklaşımlar yerine, üyelerin
kimlikkrine, emeklerine, ideolojik değerteri-
ne saygılı usullerle sağlıklı bıçimde bu\ ume-
si \e tek başına iklidaVa vonelmesi gerektiği-
ne inandığım için. başlangıçtan beri zaten
eleştirdiğim aksine tutumlan gitgide daha
çok katlanılmaz buluyorum. Beşinci neden,
parti yönetimindeki tekekri yanlış tutumun
sol guçler arasındaki ilişkilere de yansıması-
dır. Bu tutum solda. butunleşme şöyle dur-
sun. guç birliği sağlama çabalannı bile zora
sokmuş, solun bir başka kanadındaki hizip-
çiliğin ekmeğine yağ surmuş \e ulke yoneti-
mini sağ güçlerin egemcnliğine terk etme so-
nucunu doğurmuştur. Boylesine bir inatlaş-
mayı, husumet saplantısını \e hatta sol yeri-
ne sağ guçlerle işbirliği yapma eğilimlerini
cumhuriyetiyaşatma bakımından sola duşen
ortak gore\le bağdaştıramıyorum. Bunlar
ilk bakışta. normal bir parti yapısı içinde mu-
cadele konusu yapılabilecek ve o yolla du/cl-
tilebilecek nedenler olarak go/ukebilir. Nite-
kinı, her biri konusunda grup kursusunden
dile getirdiğim goruşler olmuştur. \ncak bu
açıdan hiçbir şey değiştirilnıediği gibi, hep
biıiikte çozumler uretmeyi teşvik edici bir
tutum da takınılmış değildir. Tam tersine, se-
çim tarihi \e af konulannda grup içi danış-
ma \e tartışma mekani/maları işletilmeden
başlatılan son girişimler de gostermiştir ki
partinin yonelişleri herkesçe bilinen çok dar
bir karar mekanizmasına hâlâ bağlı kalnıak-
tadır. Artık değişme\eceğine inandığım bu
koşullara katlanmakta guçluk çektiğimden.
seçilirken halka verdigim sozleri parti öyesi
olarak yerine getircmeyeceğimi görıiyor ve
partiden uzulerek aynhyorum. Bu uziıntü-
nun, ulusal ve cumhuriyetçi sol ideallerini
gerçekleştirmek için parti örgutleri içinde
yer alıp kısa bir sure sonra hayal kınklığına
uğrayan binlerce, onbinlerce insanın ortak
uzuntusu olduğuna eminim.'"
'Onemsiz bir konu'
DSP Genel Başkanı BulentEcevitıseSo>-
sarın ıstıfasını 'onemsizbir konu" olarak de-
ğerlendırdı Ece\ıt. Fethullah Gulen'ın ku-
rumu Gazetecıler ve Vazarlar Vaktı vonetı-
cı(en> le goru^urken gazelecılenn ıstıtaşla
ılgılı sorulanna "Boyle önemli bir konuda,
böy le önemsiz bir soruy u yanıtlamak doğru
değil, daha sonra açıklayayım"dedı kabul-
den sonra gazetecılenn sorulannı >anıtla\an
Ecevıt.Soysal'ın partıorgutlenmesıveadav
gosterme vontemını eleştırdığine dıkkat çe-
kerek. "Öysa Sayın Soysal, 1995'te, bugün
eleştirdiği yontemle Zongultak'ta kendisine
sunduğum liste birinciliğini kabul etmişri"
dedı Ecevıt. hazırlanı^ında katkısı bulunan
Soysal ın ele^tırdığı partısının temel konu-
lannda değıyklık olmadığını sa\ undu Par-
lamentodakı yenı >,andal>e dagılımı şo>le
oldu
FP 145. ANAP 138 DYP 96. DSP 61,
CHP 55 DTP 2I.BBP 8 MHP 3. DP 1.
DEPAR I.Bağımsız 12. Boş 9
Fethullah Gülen'in day
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - \-
bant'ta 16-19 Temmuzgunlen arasında ger-
çeklcîjtırılen "İslam ve Laiklik" konıılu top-
lantının organızasyon komıtesını oluı,turan
Gazetecıler ve Yazarlar Vakfı Demokrasıde
Bırlık \akfi, Turk Dunvası Sanatçılan ve Ya-
zarlan Vakfı ıle Ho^gonı Hareketı Derneğı
vonetıcılennın2gundurAnkara'dayuruttuk-
len kulıs faalıyetlerı suruvor Komıte uvele-
n. öncekı gun Cumhurba^kanı Süleyman De-
mirel tarafından kabul edıldıler Demırerın
kabulde. Turkıve'dekı zıhın kan^ıklığının bıl-
gısızlıkveho^gorusuzluktenkavnaklandığı-
nı soyledığı bıldınldı
Başına kapalı gerçekle^en goruşmede
cumhunyet aydınının dın bılgısının fazla ol-
madığını one suren Demırerın ""Oysa Tur-
kiye'de kimse Kuran'a ve tslama karşı çıka-
maz. Çıkacak olursa buna kimse razı olmaz.
Sorunlara y umuşak bakmak lazım. Akıl vc i-
nanç esas olmalıdır. Bu tip tartışmalar bilgi-
sizce yapıldığı için yanlış oluyor" dedığı Gu-
len'ın ya\ın organı Zaman gazetesının dun-
ku sayısında yer aldı
4 vakıf yonetıciM. oncekı gun aynca TB-
MM Başkanı Hikmet Çetin. FP Başkanı Re-
cai Kutan. dun de Ba^bakan Vardımcısı Bu-
lentEcevit. MHPGenel Başkanı DevletBah-
çeli BBP Genel Başkanı Muhsin Va/Kioğlu
tarafından kabul edıldıler
Dıyanet Ulen Başkanı Yılmaz'ı da once-
kı gun zıyaret eden 4 vakıf yonetıcısı. bıldı-
nnın Dıyanet tarafından onavlanmasını ıste-
dı Yilmaz'ın bıldmnm Dın Işlen Yuksek
Kurulu'nda goruşuleceğını soyledığı bıldınl-
dı
Bıldmde yeralan maddelerbazı basın or-
ganlannca "devrim niteliğinde karariar" ola-
rak tanımldnırken. bıldınv ı değerlendıren ta-
rıhçı Prof Dr Şerafettin Turan, tartışmasız
kabul edılmesı gereken dını gerçekler ıle ta-
rıhı gerçeklenn bırbırıne bılınçlı bır şekılde
kanstınldığına dıkkat çekerek islamda va-
hıy ıle akıl sorununun tanhsel sureçte bıldı-
nde yer aldığı bıçimde yaşanmadığına ışaret
ettı Bıldmde. tek bır kavram olan eeemen-
lığın parçalandığını kavdeden Turan "Top-
lumda, birey in uy ması gereken normlan sap-
tama yetkisi olan egemenlik. vasa, tu/e.yönet-
nıelik ile olur. Bu erki alıp kuran'dakı hâkı-
nııyetle anayasadakı hakımıvet bırbırınden
av ndır" demek. tam birtakıy>eörneğidir. \k-
lın kabul edemeyeceği bir şeydir" dıye ko-
nu^tu Bıldınnın 6 maddesındekı laıklığın
dev let tutumu olduğu goru^unu elestıren Tu-
ran. laıklığın dev letın yanı sıra kı^ıy ı ve top-
lumuda tlgılendırdığıni vurguladı Bıldınde-
kı kav ram kargaşalanna dıkkat çeken Turan.
4 maddesınde yer alan "Devletin totaliter,
otoriter, sert, dayatmacı bir resmi ideolojisi
olamaz" ıfadesı konusunda da s,unlan sovle-
dı
"Her dev letin bir ideolojisi vardır. Kaldı ki
ay nı madde içinde sıralandığı gibi: demokra-
si, insan haklan, ozgurluk ve banş içinde ya-
şamak gibi değer ve talepler bir ideolojinin
unsurian olarak gorulmuyorsa eğer.ozaman
ideolojinin unsurian nedir? Ozgurluk, barış,
demokrasi. insan haklarını içermivorsa, na-
sıl bir ideoloji olacak? Kaldı ki bu ideoloji
hem kişiden. hem de dev letten kay naklanma-
yacak.- ftki, nasıl bir ideoloji olacak?"
Bildiridene>ar?
kamuoyuna tanhsel olarak sunulmaya ça-
Iı^ılan bıldın ana hatlanyla şoyle
• Dev let. hukuk dev letı çerçevesınde dını
ınanı^lar ve telsefı kanaatler konusunda ta-
rafsız bır konumda olmalıdır Devletin to-
taliter. otonter. sert ve dayatmacı bır resmı
ideolojisi olamaz
• Turkıve'nın bır kısım ^uncel sıkıntılan-
nın kaynağında vatjnda^lann yaşam tarzına
mudahale ve bu konudakı hassasıyetlen yat-
maktadır Laıklık dın kanjitlığı değildir ve
ınsanlann yas,am tarzlarına mudahale edıl-
memesıbıçımındeanla^ılmalıdır Laıklık bı-
reyın ozgurluk alanını genı^letmelı. ozellık-
le kadına karşı a>nmcılık s,eklınde sonuç do-
ğurmamalı. onu kamu haklanndan mahrum
etmemelıdır
• Insanlann dını ve felsefı ınanç ve kana-
BU K.ÖSEYİ\
O NEWTONJOHN
& J TRAVOLTA
YEŞIM SALKIM
RICKY AAARTIN
LA BOUCHE
BOYZONE
HER ÇARŞAM2A, 2U7UM HJSİ r\ArîA\
atlen ıle ınançlarına gore va^ama haklarını
kullanmalan. kımsenın cezalandırılmasına
kamu gorevınden uzakla>tırılnidsina eğıtım
ve dığer kamu hızmetlerınden yoksun bıra-
kılmasına sebep ve gerekçe kılıııamaz
• tslam akla hıtap eder kımse dının anla-
şılması konusunda ılahı bıryetkiye sahıp ol-
duğu ıddıasında bulunama/
DSP Genel Başkanı Bıikmt Ecevit, Gaze-
tetılerve \azarlar Vaktı Başkanı HarunTo-
kak başkanlığındakı heyetı kabulunde. A-
bant toplantısının Turk demokrasi ve fıkır
ya>amında onemlı bır aş.ama olduğunu sa-
v undu Dev letın tenıelını olu^turan laıklığın
toplumca kabul edılebılır bır tanımlamasının
vdpılamadığını kaydeden Ecevıt. toplantıdd
laıklığın tanımlanmasınınzorunluluğunuor-
taya koydukları gerekçesıyle organızasyon
komıtesını kutladı
Ecevıt. Islam toplumlarının değışen ya-
sam koşullarına. dusunce modellerıne bı-
lım ve teknolojıye u>um sağlayamadıkları-
nıbelırterek "Bu.akılcılığavebilimeenyuk-
sek değeri veren din açısından çelişkidir" de-
dı
Bazı dın kurallarının çağ değı^ımlerıne
gore yenıden değerlendırılebıleceğını belır-
ten Ecev ıt Hazreti Muhammedın yalnızca
peygamber olmadığını aynı /anıanda dev-.r
let adamı. dıplomat ve komutan olduğunu
belırterek şoyle devam ettı "İslamla laiklik
arasındabirçelişkiolmadığınınyalnızcasdz-
lerle izahı gerekmez. Ortada bir gerçek var.
Tiırkiye ( umhuriyeti laik bir devlet, fakat
devletin insanlarının bıiyiık çogunluğu hiç-
bir dev let zorlaması ounadan inançlanna sı-
kı sıkıya bağlı."
DSP lıderı bılımın butun ılerlemelenne
karşın yanıtlavamadığı sorulara ınsanlığın
ınançla yanıt arayacağı goruşunu savunur-
ken 'Neredengeliyoruz,neyapıyoruz,nere-
yegidiyoruz" soruldrını onıek gosterdı Ece-
v ıt. "Tinsel ihtiyaçlan inanç karşılayacaktır.
Akılla inancı birbiıieriyle çelişen unsurlar
olarak değil. birbirini tamamlay an unsurlar
olarak gormeliyiz" dedı
G U N D E M MUSTAF4 B.4LBAY
• Baijtarafı 1. Sayfada
sun?"
Bunu hangı koşullarda der nasıl der, şımdılık tar-
tışma konusu Net bır şey soyleyen yok. ama mes-
lektaşlanmızın goruş bırlığı ıçınde oldugu durum şu
"Demırel emeklı olmayacak
Demırel'ın son donemdekı yoğun faalıyetını, altya-
pı çalışmaları olarak yorumlayabıhrız Herturlu temel
atma-açılış torenıne katılıyor Koşk'te toplumun her
kesımınden ınsanlan kabul edıyor Kendını tutmasa kı-
mı temel atma torenlerını Koşk un bahçesınde yapa-
cak
Cumhurbaşkanı 1997-98 sezonunu onumuzdekı
gunlerde kapatıyor Aman yanlış anlaşılmasm çalış-
malara son vermıyor 1998-99 sezonuna gırış yapıyor
Yenı sezon ıçın gereklı kımı torenlenn hazırlığı başla-
dı bıle
Demırel geçen gunlerde Turk Parlamenterler Bırlı-
ğı (TPB) Başkanı Zekı Çeliker'ı çağırdı
- Zekı eylulde buyuk bır şey yapın
"NegıbP"
- Şoyle Turkıye'nın butun meselelennın tartışılaca-
gı bır buyuk toplantı
"Tamam efendım, sızın onenlennız var mı7
"
- Bu bılımsel manada bır toplantı olsun Benım yon-
lendırmem olmaz Benı taraf gostermeyın
Zekı Bey pekı dedı harekete geçtı
Eylulun son haftasında Ankara Unıversıtesı salo-
nunda yapılacak toplantının adı şu
"75 YtldaParlamentonunBugunu-Yannı,21 Yuz-
yıtda Nasıl Bır Turkıye?"
Duzenleme komıtesınde ağır toplar var Prof Ce-
lal Göle Prof Ali Bozer
Prof Gote tartışmalara açık bır bılım adamı Demı-
rel belkı "Bıraz da bılımsel Gole maya çalalım dedı
Başkanlık sıstemının tartışılacağı guzel bır zemın1
Demırel. başkanlık sıstemını once çeşıtlı kabuller-
de, yurtdışı donuşlerınde tartışmaya açtı Baktı kı ko-
nu tam yenne oturmuyor kamuoyu ıstedığı desteğı
vermıyor Vazgeçtı Tabıı kısa bır sure ıçın Ardından
konuyla doğrudan ılgılı toplantılarda goruşlennı belırt-
meye başladı
Son buyuk çıkışı da 22 Hazıran'da Ankara Genç !şa-
damları Derneğı nınduzenledığı "Yonetım Sıstemle-
n, Turkıye de Yapılması Gereken Idan Duzenlemeler
Devletin Yenıden Orgutlenmesı' konulu toplantıda
oldu
Demırel bu toplantıda duşuncelennı yenı devlet
yapısı onerısını tum ayrıntılanyla aktardı Kafasındakı
değışım o kadar koklu kı bunlar bır unıversıte oğren-
cısının yurt odasındakı dolabında bulunsa "anayasal
duzenı değıştırmeyt tasarlamaktan" hakkında dava
açılır
1
O miras değil, ödünç!
Eylule gelelım
Zekı Çelıker'le konuştum yukarıdakı bılgılerı doğ-
ruladı Konunun nasıl gundeme geldığını sordum Iş-
te yanıtı
"Cumhurbaşkanımız boyle bırgorev verdı lyı olur
dedı"
Çelıker kendısını şoyle değerlendırdı
"69 'dan berı partamento çatısı altındayım Parla-
menter olarak bulundum Ardından Turk Parlamen-
terler Bırlığı'nde Genel Sekreter Yardımcılıgı Genel
Sekretehıkyaptım Şımdı Genel Başkanım Cumhur-
başkanı bızım gıbı bır kuruluşa gorev verdı Sıyaset
arkadaşımızdır, genel başkanımızdır"
Çelıker, başkanlık sistemıne soğuk ama bügünku
sıstemın tıkandığını duşunuyor "Ven/ arayış neden ol-
masın" dıyor
Demırel son anda tanhsel değışıklık olmazsa, 1
Ekım gunu deTBMM nın açılış konuşmasını yapacak
TPB'dekı tartışmalar da bu konuşmasının zemınını
oluşturacak
Anayasanın 104 maddesıne gore Cumhurbaşkanı
devletin sağlam ışlemesmden sorumlu kışı Ama gelın
gorun kı sıstemın ışlemedığını Demırel soyluyor Bu
durum uçağı kullanan pılotun bulutların arasında 'Bu
uçakta ış yok, motor omrunu tamamlamış, goster-
geler bozuk" demesıne benzıyor
2000 yılında oturacagı yerın planlannı çızmeye baş-
layan Demırel ıçın şu tanım abartma olmaz sanırım
O bıze babamızdan mıras kalmadı, torunlarımız-
dan odunç aldık
1
Gladiocu Yarmda fetvah kararV RnLt,,r,ıfı 1 KnvfnAn *• 'l. Sayfada
rey'ın kaçırıldığı Bask kent-
lerınden V ızcava'nın o do-
nemdekı valısı JulianSanc-
ristohal da 10 yıl hapıs ce-
zasinaçarptınldı Davada. 9
ustduzeyeskı hukumetyet-
kılısı de 2 ıle 10 vıl arasın-
da değışen hapıs cezalarına
çarptınldı Serbest kaldık-
tan sonra 12 vıl sureyle sı-
vaset y apmaları v asaklanan
\e eylul avmda cezaevıne
gırmelerı beklenen Vera ve
Barrıonuevo'nun Ispanya
Anayasa Mahkemesfne
basvuracaklan bıldınldı
Marev ınkaçınlmasıola-
vı IspanyolgladıosuGAL'ın
ustlendığı ılk eylem olmus-
tu Barnonuevo ve Vera.
GAL ve kdçırılma olayıyla
bağlantılan olduğunu red-
detmıştı Felıpe Gonza-
lezın nıahkemede verdığı
vemınlı ıfadesınde GAL ıle
bağlantısı olduğunu valan-
lamasına karşın pek çok
polıtıkacı bır ıçı^lerı baka-
ııının ba^bakanın haberı ol-
maksızın ET-\ va kar^ı bu
turoperasyonlaryurutmesı-
ııın olanaksız olduğu goru-
sunde bırleşıyorlar Ma-
rey'ın kaçırılmasi olayına
karıştığını ıtıraf eden Sanc-
nstobal mahkemede emır-
lerın çok yuksek bır mev kı-
den geldığını soyledı Mah-
kenıeye katılan pek çok ta-
nık da. aksı kanıtlanamama-
>ına karşın. Felıpe Gonza-
lez'ın GAL'ın varlığından
haberdar olduğunu belırttı-
ler
• Baştarafı 1. Sayfada
vermelerının soz konusu olamayacağı-
nı vurguladı Sureç soyle gelıştı Lnı-
versıte yönetımı. turbanla derslere gır-
mekte israr eden Meryem Parlak adlı
oğrencıye once kınanıa cezası verdı
Oğrencının ev lemınde ısraretmesı uze-
rıne ceza okuldan bır hafta uzaklaştır-
mava donuşturuldu
Öğrencı, yonetımın karannın yurur-
luğunun durdurulması ıstemıyle ıdare
nıahkemesınde dava açtı Ba^vuruyu
ınceleyen Edırne Idare Mahkemesi. 8
Temmuz 1998"de verdığı kardrda Dı-
sıplın \onetmelığı'nde ongorulen dı-
sıplın suçları dışında herhangı bır fııl ya
da tutumun dısıplın suçu olarak kabul
edılmesının olanaksız olduğunu belır-
tırken. laıklık konusunu dd tartıştı Ana-
yasa Mahkemesi ve Danıştay ıle Avru-
pa İnsan Hakları Mahkemesı'nın daha
once çeşıtlı nedenlerle verdığı karariar
gozardı edıldı
Kararda. dınsel inancı nedenıyle unı-
versıtede oğrenım goren bır kız oğren-
cının boynunu se saçlarını bır ortu ya
da turbanla kapatmasinın çağdaş bır
toplumda demokratık toplum duzenı-
nıngereklerıneuygunbırbıçımde. hoş-
goruvle karşılanmasi gerektığı savunu-
larak ~Kaldı ki inancı gereği başörtusu
kullanan biroğrencinin bu inancının ve
inancı gereği yaptığı uygulamanın dev-
let tarafından korunması. laik devletin
en başta gelen ödevlerinden birisidir"
denıldı Trakya Unıversıtesı tarafından
vayımlanan yonergenın hukukı tartış-
masmın yapıldığı karara gore unıversı-
te yonetımının yaptığı ışlemın yururlu-
ğu ılerıdegıdenlmesı olanaksız sonuç-
lara neden olacağı gerekçesıvle durdu-
ruldu Lnıversite yonetımının ıtırazı
uzerıııe dosvay ı ınceleyen Edırne Bol-
ge Idare Mahkemesi. cezanın uygulan
masını durduran kararın yururluğunu
durdurdu Dosyaesastan ıncelenecek
Trakva Lnıversitesı Rektoru Prof Dr
Osman Incı. cumhunyetın ""5 yılı kut-
lamalan hazırlıklarının surdurulduğu
bır donemde venlen kararı uzucu bul-
duklarını belırttı Basbakanlık bunye-
smde oluşturulan takıp kurulunun yap-
tığı bır toplantıda karar tartışılırken.
uzun zamandan bu yana ırtıcanın tanı-
mı konusundakı suustımalın Edırne
tdare Mahkemesı'nın kararıyla yenı bır
boyut kazandığına dıkkat çekıldı
MU iletışım
Fakultesı kımlığımı.
sağlık karnemı ve
pasomu kaybettım
Hukumsuzdur
H4S4\ 4KC/R4}