Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14TEMMUZ1998S/ 8 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Ormanlarda Çanlar Kimin İçin Çalıyop? Ormanlar, dünyanın kuzeyinde yazları, güneyde kışlan yanar. Güney'de yaz, bizım kışımız değil mi? Yaz geldi, Anadolu'nun solunum yollan, "boğaz pastili" reklamlan gibi alev alev. Her yıl olduğu gibi, orman yangınlan ile birlikte savlann ve önlemlerin de tartışılmasına başlandı. Dört yıl geçirdiğim komşu Yunanıstan'da her yaz, orman yangınlan ile birlikte basında "Türk casuslan yine ormanlanmızı yaktı!" başlıklarına rastlanır. Son birkaç yıldır, bizim medyada da ya "Orman yangınında Yunan parmağı" ya da "PKK-Yunan işbirliği orman yakıyor" başlıkları çıkar oldu. Eminim, ister Yunanıstan'da, ister Türkiye'de bu başlığı atan meslektaşlanm, hiçbir orman yangınının çıkışına, gelişimıne, söndürülmesine tanık olmamıştır. Elbette orrnan yangınlarında sabotaj geçerlidir. Özellikle köylerde tarla, kent kıyılannda rant kavgasının etkisi unutulamaz. Hernedense meslektaşlanm, bir magandanm arabasının penceresinden fırlattığı bır sigara izmarrtinin, bir boş pet şışenin büyüteç görevi yapıp onmanı yaktığını ya da ünlü bir şarkıcımızın Gökova'da mavi yolculuk yaparken coşup Kalaşmkofla taradığı ormanda yangını başlattığını düşünmezler, gerçek nedeni araştırmazlar bıle. Gazete baskıya girmek üzeredır. Yerel bir yetkilı olasılıklardan söz etmiştır. Başlık için Yunanistan'da en geçerli günah keçisi "Türkparmağı", sonyıllarda Türkiye'de ise "PKK-Yunan işbiriiği"d\r. Atına ve Istanbul'daki meslektaşlanm, ormanda bir sabah gün ağanrken bir çiğ damlacığının mercek etkisi ile yangını başlattığını da düşünmezler. Elbette orman yangınının çıkmasını önlemek birıncı adım. çıkanı söndünmek de temel sorundur. Izmir- Büyük Yamanlar. Çanakkale-Ayvacık, Muğla-Bodrum/Datça'daki çeşitlı orman yangınlarının söndürülmesine tanık olmuş bir insan olarak. kullanılan yöntemlerin ılkelliğini unutamam. Dünyada bu alanda en gelişmiş, etkin olanaklara sahıp ABD ve Kanada bile. orman yangınlarını söndürmede haftalarca zorlanır. Bu ülkelerde yangınlann söndürülmesinde yine temel güç itfaiye uçaklandır. Bunlar, en yakın deniz, göl. nehir ve baraja iner, alt kapaklarını açar, içeriye birkaç ton su alır, yangın alanı üzennde uçarken boşaltırlar. Yıllardır bu uçaklann alınması konusu basınımızda tartışılır durulur. Geçen yıl "ucuz olsun" diye kıralanan uçaklann bozuk olduklan anlaşılmıştı. Şu günlerde Orman Bakanlığı şu ılgınç açıklamayı yaptı: "Üç aylığına bu uçaklan alıp dokuz ay boş yatmalarına tahammül edemeyiz. Özel sektör bu uçaklardan alsın, yangın olduğunda biz onlardan kiralanz." Galıba bu mantık, ormanlann özel kışilere peşkeş çekilmesinin ilk adımını oluşturuyor Bundan sonrakı adımlan şöyle yorumlayabilinz: Özel sektör, ormana daha ıyı bakar. Özel sektör onmanı da sigortalar. Sigorta, yangın uçaklan konusunda yabancı şırketlerie anlaşır. Uçaklar yaz aylarında kuzeydekı Türkiye'de, kışlan da güneykürede bır ülkede konuşlanır. Böylece yangınlar daha kolay söndürulür. Şu anda ünlü borsa yatınmcısı George Soros'u Türkıye'dekı ormanlarda dolaşır gibi görüyorum. Yunanistan'da Korent kanalına yakın bir yerdeki orman yangınlarında itfaiye uçaklan işbaşında. (Fotoğraf: Ö. A.) 06 CD KUİİSİ Holbrooke Pinokyo mu? "S-300" füzelerine her nedense Dışışleri Bakanı ismail Cem de dahil pek çok kişi "ES-300" diyor. Eskiden Doğu Akdeniz'de sadece sular ısınırdı, şimdi artık "S-300"\er nedeniyle. havalann da ısınacağı anlaşılıyor. Bir yandan Moskova, 300- 500 milyon dolar kazanmak için Güney Kıbns'a füze satışı ile savaşı körüklerken, VVashington da ünlü arabulucusunun başarısı için dua ediyor. Richard Holbrooke, Oslo'da "Kıbns'taki önkoşullar nedeniyle gerileme söz konusu değil. Sadece ileheme yok" diyor. Ama ne vecize! Holbrook hazretlerinin, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ve Ankara hükümetini aldattığı anlaşılıyor. Holbrooke'un, Türk yetkililere. "Görûşmelehn başlayabilmesi için ıkı tarafın da eşit koşullarda masaya oturmalan gerekir. Ben, bunu destekleyeceğim"dediği bılinıyor. Bu sözler, KKTC ile Rum yönetimının ikı bağımsız güç olduğunun ABD tarafından da destekleneceği anlamını taşıyor. Holbrooke'un, Türklere "telkın ettiği" bu görüşe karşılık Rumlarla görüşmesinden sonra 180 derecelik açıyla geri döndüğü anlaşılıyor. Son açıklamasında "Türklenn uzlaşmazlığından" dolayı "görüşmelerin ilerleyemediğinden" söz ediyor. Şu günlerde. Balkanlar'da boy gösteren Holbrooke'un yeni görevi nedeni ile -ABD'nin BM Baştemsilcisi- (Amerikan yasalarına göre "oy hakkına sahip olmayan koltuksuz bakan") olarak tekrar Kıbrıs'a burnunu sokacağı bildiriliyor. Ancak. Holbrooke'un adaya döndüğünde Denktaş'ın kendisine "Pinokyo" demesi de söz konusu! Üç idam mahkûmunun son arzusu Şu anda, hangi uluslararası kuruluşun ya da ülkenin Kıbns'taki arabulucusunun kim olduğunu anımsamak güç. Son 35 yılda öyle aracılar gelip geçti ki... Geçenlerde, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs özel temsilcisi Diego Cordovez Ankara'daydı. Kendisiyle bir öğle yemeğinde birlikte oldum. Aynı yemekte bulunan Prof. Mümtaz Soysal, sorunun uzayıp gitmesi ve taraflann davranışlan hakkında BM temsilcisine şu fıkrayı anlattı: Bir Fransız, bir Kıbnslı (Ali ya da Aleko Hece bölünmesi Kentlerarası bir telefon için numarasını tam çevirmediğimden karşıma bir teyp kaydı çıktı. Düzgün konuşan bir bayan "Sevgili abonemiz. Bu bir bant kaydıdır. Çevirdiğiniz numara eksiktir. Numaranızı kontrol edip yeniden çeviriniz" diyordu. Ancak, bant öyle bir hece bölünmesi ile yarıda devreye girmişti ki, şaşırdım kaldım. Güzel sesli bayanın sesi "eksiktir" hecesinin olmayacak bir yerinden devreye girmişti. Bir anda bir bayanın telefonda küfretmesine doğrusu şaşınp kaldım. Bir daha denedim. Rastlantı, Türk Telekom'un teyp kaydı yine aynı hece bölünmesi ile devreye girmişti. Bu olayı aktardığım arkadaşlanmdan bazılan da aynı küfrü yemişlerdi. Darısı numarayı tam çevirrneyecek Türk Telekom yöneticilerinin başına... fark etmıyor) ve bir de Ingiliz "idama" mahkûm olmuşlar. Son arzufan sorulmuş. Fransız Catherine Deneuve'ü, üç şişe Don Perignon şampanyası ve Havana Monte Christo purosundan bir kutu istiyorum. Bitirince cezamı infaz edersiniz" demiş. Sıra Kıbnslıya gelmiş (Ali-Aleko fark etmıyor), "Şöyle bir oturun da size Kıbns sonınunu anlatayım..." demiş. Ikisinin isteklerini dinleyen Ingiliz devreye gırmiş: "Işleri bitince, beni bunlar assınlar..." 3. binyıla dogru Millennium-binyıl Son günlerde gazetelerimizde bir 'millennium' sözüdür gidiyor. Kimileri, çift T ve tek 'n' ile millenium. kimileri tek T ve çift 'n' ile milennium, çoğunlukla da tek 7' ve 'n' ile yazıp y de ekleyip milenıyum diye yazıyorlar. Hatta aynı yazıda iki değişik biçimde yazılışı düzeltmenlerin de dikkatinden kaçıyor. Millennium'un Türkçe tam karşılığı "bınyıl" demek. Aynca bazılan da bu sözcüğü iki ayrı sözcükle "binytl" diye yazıyorlar. Nasıl "yüzyıl" sözcüğü bileşik ise "binyıl"\n da bileşik yazılması gerekmez mi? E-Posta: oacar(S superonline.com Fax 0312.468 15 79 Geçmişte teşvik edilen nüfus planlaması, şimdi sanayileşmiş ülkelerin başına dert oldu Avrupa doğurmaktan vazgeçti YUNANİSTAN Doğum oranlarında hızlı düşüş 1995te doğum oranlan Bır kadının omrü boyunca sahıp olduğu çocuk sayısı #0.00-1.24 O 1 -50-1- 7 4 O 2-00 ve daha fazla #1.25-1.49 01-75-1.99 O Veri yok Dış Habeıier Servtsi - Gelişmiş ül- kelerde, özgürlüklerinden ve ulaştık- lan refah düzeyinden ödün vermek is- temeyen milyonlarca kadının, giderek daha az sayıda çocuk sahibi olma eği- limınde olduğu belirtiliyor. The Herald Tribune gazetesinde ya- yımlanan haberde, Batı ülkelerinde kadınlann okulda daha uzun süre kal- dığı. iş yaşamlanna daha fazla önem verdiği \e e\ lenmeyi hep ileriki tarih- lere ertelediği kaydedildı. Kadınlann bu yaşam bıçimlerinin sonucu olarak. çok sayıda ülkede doğum oranlannda kayda değer bir düşüş yaşanıyor. Gazetenin haberine göre, salgınlar, savaş veya ekonomik depresyon dö- nemlen dışında gelişmiş ülkelerde do- ğum oranlan hiç şimdi olduğu kadar uzun süreli bir düşüş göstermemıştı. Bir zamanlar, az sayıda çocuk sahı- bi olmak olumlu bir gelişme gibi gös- terilırken, düşük doğum oranlan, sa- nayi dünyası için şimdi alarm çanian çalmaya başladı. Doğum oranlanndaki düşüşle birlik- te, insan ömrünün uzamasının söz ko- nusu ülkelerde büyük bir dengesizlı- ğe yol açması bckleniyor. Bu denge- sizlik, sağlıktan eğitıme. emekJiliğe, as- • Italya, tarihte, 60 yaş üzerindeki nüfusun, 20 yaşın altındaki nüfusu aştığı ilk ülke oldu. İnsan ömrünün uzadığı Avrupa'da, doğum oranlannda yaşanan düşüşün ciddi bir dengesizliğe yol açacağı belirtiliyo keri harcamalara kadar kamu fonlan- nı gerektiren bütün programlan da et- kıleyecek. Avnıpa'da hiçbir ülkede. ölenlerin ye- rini almaya yetecek kadar çocuk doğ- muyor. Son istatistıklere göre Italya, tarih- te. 60 yaşın üzerindeki nüfusun. 20 vaşın altındaki nüfusu aştığı ilk ülke oldu. Almanya, Yunanıstan ve Ispan- ya'nın da bu yıl aynı eşiği aşması bek- leniyor. Aıleye yönelik programlara bütçe- den cıddi bir pay ayıran Isveç'te bile anne olmak isteyenlenn sayısı azalıyor. 1991 "de. refah düzeyindeki yüksekli- ğe karşın Avrupa'da en yüksek doğum oranına sahip olan tsveç'te, İ99l'den I995'e kadar doğum oranları (bır ka- dının yaşam boyu doğurduğu ortala- ma çocuk sayısı) 2.12'den, 1.6'ya düş- tü. Pans'teki Ulusal Demografi Çaiış- malan Enstıtüsü'nden Jean-Claude Chesnais. "Doğum oranJannın dı mesi pek çok açıdan harika bir ola; diyor \e ekhyor: "Tabii ki Çin. Ban ladeş ve Afrika'nın büyük kesimim doğum kontrolünün sağlanması birz fer olacaktır. Ancak, rakamlann öt sine bakmamu gerekir. A\ rupa bu no tada. alttan alta giden bir eğilimin b şını çeki>or. O>sa içindeçocukların ı madığı birdünvada başandan sözed mezsiniz." Av rupa'da doğum oranlannda düşı şün etkileri. bu kıtanın sınırlannı da aş yor. Japonya'da geçen j ıl doğum oraı lan 1.39"a düştü. Bu ülkede. doğuı oranlan tarihınde hıç bu kadaraşağı u memiştı. Kalabalığın sorun oluşturduğu gt lişmekte olan ülkelerde bıle büyüm hızında bıryava^lama söz konusu. Bı leşmış Milletler'ın 1965"ten ben tu tuğu ıstatıstiklere göre, Cçüncü Dür ya ülkelerinde, doğumoraııı kadınb; şına 6 çocuktan 3 çocuğa düştü. KJrlanda'da sessiz yürüyüşDış HabeıierServisi - Ku- zey trlanda"da önceki gün 3 Katolik çocuğun yanarak ölmesine neden olan kun- daklama olayının ardından Protestan Orange tarikatının dün Belfast'tagerçekleştir- diği yürüyüş sakin geçti. Katoliklerin yoğun olarak yaşadığı Ormeau Yolu'nda yapılan yüriiyüş, poliseya- pılan bir bomba ihban yü- zünden gecikmeli başladı. Geleneksel kıyafetleri için- de yürüyen tarikat üyeleri, Yürüyüşler Komisyonu'nun karan uyannca gelenek dı- şına çıkarak yürüyüşü ses- sizce tamamladılar. Ormeau Yolu"nda ya- şayan Katoliklerse, yürü- yüşü. üzennde "litançGe- çidi" ve "Utanın" mesajla- n yazılı pankart ve bayrak- larla sessizce protesto etti- ler. Semt sakinleri, önceki gün Protestanlarca diri di- ri yakılarak öldürülen 3 Ka- tolik çocuğun anısına duy- duklan saygıdan dolayı yü- rüyüşe müdahale etmedik- lerini açıkladılar. Öte yandan, K.Irlarda'nın Nevvry kentinde güvenlik güçleri dün bir otomobile yerleştirilmiş 250 kilo pat- layıcıyı etkisiz hale getirdi. Kentte Adalet Sarayfnın önüne bırakılmış otomobi- lin bagajında bulunan pat- layıcılar bir ihbar üzerine bulundu. MUZIGIN USTALARINDAN İCD DUŞUN DUNYASINDAN 2KİTAPDEVRİMCİNİNTAKVİMİ (Paul Dumont George Duhamel) YENİTÜRKİYE BİR BATI DEVLETİ (George Duhamel) 700.000 TL Cumhuriyrt . kitap kulübü lokam Seroi Solom - Istiklo! Coddesi (Aksonot Kom) Tel 252 38 81/82 Coğdojlu Sergi Sobu - Tûrkocoğı (oddea Wo:39/41 Td.SHOl 96 ERZURUM 1. ASLİ\ E HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 997 463 Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü tarafından davalı lbrahim Beder ve arkadaşlan aleyhine açılan alacak davasınm yapılan duruşmasında venlen ara karan gereğınce. Davacı Idare vekilinin mahkemeye verdıği 17.9.1997 tarihli dilekçede lbrahim Beder'e aıt \e Kenan Boz yönetimindekı 36 AU 456 plaka No'lu kamyonla 31.3.1997 tarihinde Digor köprûsündeki korkuluklara çarpması sonucu hasar mejdana geldiğini. hasar tutan olan 183.845.228.- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan lbrahim Beder'e davetiye çıkanlmış. adresinde bulunamamış, zabıtaca da tebligata yarar açık adresi tespit edilemediğınden ilanen teblıgıne İcarar verilmiş olmakla, Davalılardan tbrahim Beder"in duruşmanın atılı bulunduğu 08.09.1998 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır olması veya kendini bır vekille temsıl ettırmesi. aksı takdirde davanın yokluğunda yürütülüp sonuçlandınlacağı hususu davetiye yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 22.06.1998 Basın: 32599 MALATYA ASLİYE 1. HLTCUK MAHKEMESİ HAKLVILİĞİ'NDEN Esas No. 1998 142 Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da\alı Ömer Ka- rataş aleyhine açmış olduğu Malatya merkez Bindal kö>ünde bu- lunan 90 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun ıpta- lı ile davacı \akif adına tescılı ile ılgilı davanın mahkememızde \a- pılan yargılaması sırasmda verilen ara karan gereğmce; Davalı Ömer Karataş'ın Malatva merkez Bindal köyündeki ad- resıne tebliğ çıkartılmış olup. bulunamadığından tade edılıp yapı- lan zabıta araştırmasmda da bulunamadığından adı geçene duruş- ma gününün ve özeti belırtılen da\a dılekçesının ilanen teblıgıne karar venlmış olduğundan: Adı geçenın mahkememızde vapılacak olan 15.9.1998 tanhli duruşmada hazır bulunması veya kendısmı bir vekıl ile temsil ettirmesi. aksı takdirde yokluğunda karar venlecegı hususu tebliğ olunur. 30.6.1998 ' Basın: 32592 Yenilginin sorumluluğunu üstlenen Haşimoto, istifasmı sundu Japonya'da siyasi krizDış Haberler Servisi-Ja- ponya Başbakanı Ryutaro Haşimoto. partisinin önce- ki gün yapılan Senato se- çimlerinde uğradığı büyük yenilginin sorumluluğunu üstlenerek dün parti yöne- timine istifasmı sundu. Seçim sonuçlannı de- ğerlendirmek üzere dün toplanan Liberal Demok- rat Parti'nin (LDP) liden Haşimoto. toplantının ar- dından gazetecilere yaptı- ğı açıklamada, "Büyükye- nil^min sorumluluğunu iist- teniyonnn" dedi ve istifa nıyetıni parti yönetimine ilettiğiniaçıkladı. "Bütün bunlar, benim kapasitcmin yetersizliğinden ka> nakla- • Haşimoto, Senato seçimlerinde uğradıklan bozgunun ardından "Bütün bunlar benim yetersizliğimden" dedi. nıyor" diye konuşan Haşi- moto. gelecek hafta Fran- sa ve ABD'ye yapacağı resmı ziyaretleri de iptal ettiğini açıkladı. Senato'da 61 sandalyeye sahip olan LDP. önceki gün parlamehtonun üst kana- dındaki 252 sandalyenın yansının belirlenmesi için yapılan seçimlerde ancak 44 sandalye kazanmıştı. Ana muhalefettekı Demok- ratik Parti. sandalye sayı- sını 18'den 27'ye yüksel- tirken, Komünist Parti san- dalye sayısını 6'dan 15e çıkartarak en kazançlı par- ti oldu. LDP Genel Sekreteri Koiçi Kato. partinın > etki- li organlarının 21 Tem- muz'da toplanarak. Haş moto'nun yerine \enı 1 deri belirleycceğini açıl ladı. LDP'nin üst düzey b yetkilisi Haşimoto ve k, bincMnirt büyük olasılık 30 Temmuz'da istifa ed cegını söyledi. Haşımotonun ardındj boşalacak olan başbakaı lık koltuğuna oturac adaylar arasında Dışişle Bakanı Keizo Obuchi'n adı sıklıkla geçıyor. Seçi sonuçlannı değeriendırs siyasi yorumcular. Haş moto hükümetınin. ekon mik alandaki hatalan ned nıyle halk tarafından c zalandınldığını bclirtiyc lar. VEFAT Merhum Harun Reşıt \e merhume Ayşe tnce'njn oglu. A\1en Inceoğlu'nun eşı; Nesnn, Ayşe. Neşe, ve Murat'ın babası; Nimet. IfTet. lsmet. Ayhan. Aysel ve Ayten'in ağabeyi; Osman. Cengiz ve Onur Dursun'un kayınpeden: Denız. Banş vc Ufuk'un dedesı. Em Tnk Kd.Alb. ALİ RIZA İNCEOĞLU'raı (1947-98) kaybettik Cenazesı UTemmuz 1998 günii Sehmıye Camii'nde kılınacak ögle namazından sonra Karacaahmet Mezariıgı'nda defnedilecektir. AİI.ESt Arkadaşımız Murat'ın babası ALİ RIZA İNCEOĞLU vefat etmiştir. Murat'ın ve kederli ailesinin başı sağolsun. Çağdaş Gazeteciler Derııeği İstanbul Şubesi KORKUTELİ İCRA MÜDÜRLÜĞC ıNDEN Dos\a\o 1998 164 İlanen Ödeme Emn Teblığı Alacaklr Hüseyın Torun Vekılı A\ Taner Ka\aklı-Korkutelı Borçlu: Abdullah Erken. Büvükada. Antalya Koop. E\len 144 No'lu Apt. Kat. 3Antaha Alacak Mık.: 1.725.000 000 - TL Faız. 460 000.000 - TL Alacak \e faız toplamı üzennden faıze başiama tarihı: 09.03.1998 Çek tanhr 1" 10 199" ke^ıde tanhli Abdullah Erken keşıdeli A-7538626 No'lu hamılıne vazılı 1 ^25 000.000 TL'lık çek Yukanda mıktan yazılı olan borç için adınıza göndenlen öde- me emn bıla tebliğ lade edılmıştır. Zabıtaca \apilan sonışturma da sonuçsuz kalmasından dolayı ı^ bu odeme emrının ilanen teblıgı- ne karar venlmıştır. Yukanda yazılı bulunan borç \e masraflannı ış. bu ödeme emnnın teblığınden ıtıbaren 25 gun ıçmde ödemenız. takıp konusu çek kambıyo senedı nıtelığını haız değıl^e veya çek- tekı ımza sıze aıt değılse 20 gun ıçındeîcra Tetkık Mercıı Hakım- lığı'ne bıldırmenız. aksı takdirde takıbın kesınleşeceğı. ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız. alacjğın' »40 oranında ıcra ınkâr taz- mınaîı ile para cezasına mahkûm edılecegınız. borçlu olmadığınız veya borcun ıtfa. ımhal edıldiğı \eya zamanasımına uğradığı hak- kındakı ıtırazlannızı da sebeplen ile bırlıkts; 20 gun ıçmde Icra Tet- kık Mercıı Hâkımlığı'ne bıldırmenız ve karar almanız, 25 gün ıçmde llY'nın ^ ' ü n c ü Md.'sı gereğınce mal beyanında bulun- manız. aksı takdirde hapıs cezası ile tecziye edileceğınız ilanen tebliğ olunur. 2 7.1998 ' Basırv 32805 ANMA MURAT KOÇ (1966-1997) 14 Temmuz aynlıklar zamanı, Hayat ona borçlu kaldı, O savaşa karşıydı, Ölüme karşıydı, Banştan yanaydı, Sevgiden, yaşamaktan yanaydı Ancak hayat hiç utanmıyor.. Ailesi adına Babası MUHSİN KOÇ MALATYA 1. ASLİYE Hl KL K HÂKİMLİĞİ'NDE! EsasNo: 1998 144 Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü Vekili Av. M. Talıp Ersöz taranndan davalı Sabahattın Seçkın v e arkadaşlan alev hıne açmış olduğu Malatya merkez Bmdal köyünde bulunan 95 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun ıptalı ile davacı vakıf adı- na tescılı ile ılgilı davanın mahkememızde yapılan yargılaması sı- rasında verilen ara karan gereğınce: Davalılardan Sabahattın Seç- kın'ın Malatya merkez Bindal köyündeki adresıne tebliğ çıkartıl- mış olup. bulunamadığından lade edılıp yapılan zabıta araştırma- sında bulunamadığından adı geçene duruşma gününun ve özetı belırtılen dava dılekçesının ilanen teblıgıne karar venlmış oldu- ğundan: Adı geçenın mahkememızde vapılacak olan 15.9.1998 tanhli duruşmada hazır bulunması veya kendısmı bır v ekılle tem- sil ettırmesi. aksı takdirde yokluğunda karar v erileceâi hususı tebliğ olunur. 30.6.1998 ' " Basm: 32589 ANMA MURAT KOÇ (1966-1997) lnsanlıgınla, dostluğunla herkesin sevgilisiydin. Seni unutmadık, unutmayacağız. ANADOLU AJANSI'NDAN ARKADAŞLARI ANMA MURAT KOÇ (1966-1997) Yine görüşürüz, Dostlanm benim yine görüşürüz Beraber güneşe güler. Beraber dövüşürüz A dostlar, A kavga dostu. iş kardeşi A yoldaşlar. elveda TGS ANKARA ŞUBESİ VÖNETİM KURULU (Saat: 11.00'de Karşıyaka Mezariıgı'nda arkadaşımızı anacağız. 4. Kapı D-9 Ada. 453 Parsel) BAYBITRT SL LH HL KL K MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo. 1995 196 Davacı Abdurrahman Yıldız vekılı Av. H. Yaşar .Aker tarafın- dan davalılar .\hmet Yıldız ve müşterekleri aleyhine mahkememı- ze açılan Bavburt ılı merkez Karşıgeçıt kö\ü. Düzlütaş mevkıinde kain kütük: 444. Parsel: 446'da tapuya kayı'lı tasmmaz hakkmda- ki izale-ı şuyu dava dılekçesı davaiılardkn Ahmet Yıldız ve 1" müşteregine tüm aramalara rağmen tebliğ edilememiş ve ilaner tebligat yapılmasına karar venlmış olup. Bavbun ılı merkez Kar- ştgeçit köyünden davalılar Vehbı Yıldız mırasçılan Ahmet Yıldız Rayife Yıldız. Mahmut Yıldız. Sare ^'ıldız. Mahbup Yazıcıoğlu Fethı kızı Hatice Yıldız. Gülbe> kızı Saıme Yıldız, Hasan oğlı Mehmet Yıldız, Hızıroğlu lsmet \'ıldız. Muhsm Yıldız. Asıye Yıl- dız ve thsan Yıldız, Hava Yıldız. Asıve Okumuş. Fatma Okumuş Huriye Tetik. Emine Yıldız ve Mahmut Yıldız'ın duruşmanın an- lı bulunduğu 7.9.1998 günü saat 9.00"da duruşmada hazır bulun- malan, hazır bulunmadıklan ve kendılenm bır vekıl ile temsıl et tirmediklen takdirde duruşmanın yokluklannda yapılarak karaı venlecegı HUMK 213 ve Tebligat Kanunu'nun 28 v e devamı mad- deleri gereğınce ilanen tebliğ olunur Basın- 32596 M A R M A R A ADAS1 Özel koy. Doga ile başbaşa. Denıze sıfır DENİZ OTEL Nefls \emekler t P. 0266 885 58 28 0266 885 50 32