Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9HAZİRAN1998SALI
HABERLER
SB(A'nın
çöküşüne
CHP onepgesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPfçe!
Mılletvekili Fikri Sağlar.
SEKA'nm 1995 ve 1996
yıllannda kâr etmesine
karşın 1997'de zarar ettiğini
belirterek "Bu negatif eğri,
SEKA'nın
özelleştirilmesine
kamuoyunda haklılık
kazardırmaya yönelik
bilinçli bir uygulama
mıdır" diye sordu. CHP
Milletvekili Sağlar.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
cevaplandırması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde,
Kocaeli'nde 100 bini aşkın
ağacın bulunduğu SEKA'ya
ait birinci sınıf tanm
arazisinin, otomobil
fabrikası yapılmak üzere
Koç Holding'e satıldığının
iddia edildiğini kaydetti.
Anadolu Halk
Kültürü Gecesi
• Haber Merkezi - Pır
Sultan Abdal Kültür
Derne|i Kadıköy Şubesi
tarafından düzenlenen
Geleneksel Anadolu Halk
Kültürü Gecesi'nin ikincisi
UHaziran 1998 Pazar
günü saat 19.00'da Bostancı
Gösteri Merkezi'nde
yapılıyor. "Anadolu Halk
Kültürü" gecesinde
dağıtılan geleneksel
ödüllere bu yıl demokratik
kitle örgütlen dalında Akın
Birdal, hukuk dalında Av.
Cem Alptekin. basın
dalında Can Diindar ve
Recep Yener, halk müziği
dalında Aşık Mahzuni •
Şerif, edebiyat dalında
Sennur Sezer layık görüldü.
Kızılocak'ı vuran
polis serbest
• İstanbul Haber Servisi -
Taksim'de geçen cumartesi
gecesi "dur" ihtanna
uymadığı gerekçesiyle polis
tarafından sırtından
vurularak öldürülen Nazım
Kızılocak (23), dün Feriköy
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Kızılocak'ı vuran
polis memuru Alpaslan
Kandemir, Beyoglu Nöbetçi
Sulh Ceza Mahkemesi'nce
ruruksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı.
Göçzedelerin
zararları
• tstanbul Haber Senisi -
Göç Edenler Sosyal
Yardımlaşma ve Kültür
Derneği (Göç-Der) Genel
Başkanı Mahmut Ozgür.
devletin terör nedeniyle göç
edenlerin uğradığı zararlan
karşılaması gerektigini
belirtti. İstanbul Tabip
Odası'nda bir açıklama
yapan Özgür, son 10 yılda
terör nedeniyle
Güneydogu'da bazı
köylerin zorla boşaltıldığını
savunarak göç edenlerin
evlerini, tarlalannı, üretım
araçlannı kaybettiğini
söyledi.
litan davası
• tstanbul Haber Servisi -
"DATA Uluslararası Bilgi
tşlem Merkezi" tarafından
yönetilen "Titan
Matematiksel Kazanç
Sistemi"nin Türkiye
Direktörü Hakan Kenan
Şeranoğlu ile babası Fevzi
Barbaros Şeranoğlu'nun da
aralarında bulunduğu 12
Titan yöneticisinin
yargılanmasına Kadıköy 2.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkeme heyeti,
tutuklu sanıklann bu
hallerinin devamına karar
vererek sanık vekilleri ve
sanıkların esas hakkındaki
savunmalannı hazırlamaian
ve dosyadaki eksiklerin
giderilmesi için duruşmayı
erteledi.
Açtkiama
• C. Alparslan Ertug,
gazetemizde "Nurhak'ta
Bir Şafak Vakti" başlığıyla
yayımlanan dizi yazının 6
Haziranl998tarihli
bölümüyle ılgili olarak bir
açıklama yaptı. Ertuğ,
yazıh açıklamasında,
"Efraim Elrom'la ilgili
genel arama sırasında,
benim Nahit Töre. Ali
Aydın Çığ ve Ibrahım
Öztaş'la birlikte Nigar
Sancak'a ait dershanede
saklandıgımız
belirtilmektedir. Söz
konusu arama sırasında
Ibrahim Özta§ ile Ali Aydın
Çığ'ın nerede olduklannı
bilmiyorum. Fakat ben ve
Nahit Töre, bir gece önce
İstanbul dışına çıkarak açık
arazide sabahladık ve ertesi
günkü arama süresini açık
arazide geçirdik" dedi.
Prof. Akılhoğlu Türkiye'nin en büyük sorununun işkence olduğunu söyledi
6
Teröriste îşkence yapılamaz'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-lçişleri Bakanlığı, merkez ve
taşra teşkilatlannda görevli mülki
idare amırleri ile emniyet ve jan-
darma personeli için insan hakla-
n semınen düzenledı. Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fa-
kültesi İnsan Haklan Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Tekin AJallığıoğ-
lu, Türkiye'nin en büyük sorunu-
nun işkence olduğunu belirterek.
"Teröristlere işkence yapdabilir
düşüncesinden \azgecilmelidir"
dedi.
Seminerin açılış konuşmasını
yapan De\ let Bakanı Hikmet Sa-
mi Türk. " tnsan Haklan soru-
nunun etnik soruna dönüştürül-
mesini kabul etme>iz" dedi. İnsan
hakiarını, "insana insanca mu-
• Içişleri Bakanlığı Müsteşan Gür: Uluslararası kuruluşlann, işkence konusunda
Türkiye'yi denetlemesinden rahatsız olmayalım, bilakis mutlu olalım. Prof. Dr.
Akılhoğlu: Türkiye'nin en büyük sorunu işkencedir. Ülkemizde terör sorunu var
diye, 'Teröristlere işkence yapılabilir' düşüncesinden vazgeçilmelidir.
amele ermek" olarak tanımlayan
ve Türkiye'nin insan haklan konu-
sundaki çeşitli anlaşmalara taraf
olduğunu anımsatan Türk, buna
karşın bazı sorunlann bulunduğu-
nu, bunları gidermek için çalıştık-
lannı belirtti. Türk. insan haklan
bilıncınin aileden verilmesi gerek-
tigini belirterek. "Türkiye'deyaşa-
yan insanlar hangi etnik gruptan
olursa olsun, hangi mezhepten
olursa olsun. hangi inançtan olur-
saolsun insan haklanndaneşitola-
rak yararianmasım, insanca yaşa-
masuıı sağlamak durumundayız'*
dedi.
İnsan haklan sorunlannın ge-
neldezorkullanmayetkisi olan ki-
şilerle ilgili olduğunu kaydeden
Türk, o nedenle tüm kolluk kuv-
vetlerinin her durumla başa çıka-
bilecek derecede ve çok iyı yetiş-
meleri gerektigini vurguladı.
Içişleri Bakanlığı Müsteşarı
YahyaGürde. insan haklannın en
sağlam bıçımde güvenceye alın-
masının ancak demokratik rejimin
bulunduğu ülkelerde mümkün ol-
dufunu söyledi.
Gür, çeşitli uluslararası kuruluş-
lann Türkiye'yi sık sık denetledi-
ğinı anımsatarak, "Bunlardan ke-
sinlikJe rahatsızlık duvmavalım,
bilakis mutlu olalım. Çünkü bu,
onlaruı bize bakış açısını gösteri-
yor. Çoremizde demokrasiye da-
ha yeni geçmiş ülkeler \arken. ora-
lara gitmey ip gelip bi/j denetieme-
leri bize \erdikleri önemi gösteri-
yor" diye konuştu.
Prof. Dr. Tekin Akılhoğlu da.
"Şu anda Türkiye'nin en büyük
sorunuişkencedir" dedi. Akılhoğ-
lu. Türkiye'de törer sorunu var di-
ye "TerörisUere işkence yapılabi-
lir" düşüncesinden vazgeçilmesi
gerektigini bildirdi. İşkence soru-
nunun önüne geçmek için bu ko-
nuda günlük kontrollerin ve kayıt-
lann sık sık yapılmasını isteyen
Akılhoğlu, insan haklannın siste-
matik \eya yaygın \e bireysel ol-
mak üzere iki ana sınıfta değer-
lendirildiğini anlattı. Akılhoğlu,
"Devletin yapOğı ihlaller kjtlcsel
insan haklan sınıfına girer ki, bun-
lann değeriendirmesini bugün
dünyada yapabilecek herhangi bir
kurulus bulunmamaktadır. Mev-
cut uluslararası kuruluşlar sadece
bireysel olanlarla ilgilenmektedir-
ler" diye konuştu.
TBMM
Kalemli'ye
suç
duyurusunda
bulunulacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Genel Ku-
nılu salonunun yenılenme-
siyle ilgili iddiaları araştır-
mak üzere kurulun araştırma
komisyonu. bugün toplana-
rak hazırlanan taslak rapora
son biçimini verecek. Ko-
misyonun, eskı TBMM Baş-
kanı Mustafa Kalemli hak-
kında suç duyurusunda bulu-
nacağı kaydedildi. Başbakan
Mesut Yılmaz ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit,
bugün TBMM Başkanı Hik-
met Çetin'le görüşerek genel
kurul salonunun açılmasını
ısteyecekler.
Araştırma komisyonunun
hazırladığı taslak raporda,
genel kurul salonunun yeni-
lenmesi için açılan ihalenin
koşullannın idarece belirlen-
mesı gerekırken bunun ya-
pılmadığı belırtılerek
"TBMM yönetimi tüm bu
gefişmetere duyarsız kalmış-
tir" denıldı. TBMM Başkan-
hğı'naperşembegünü sunu-
lacak raporun taslağındaki
bazı belirlemeler şöyle:
- Kalemli'nin Çeşme'de
bulunan yazhğının bazı ışle-
rinin Mesa finnasınca mil-
letvekili lojmanlannda kul-
lanılan malzemelerin ben-
zerlenyle yapıldığı ıddiasını
doğrular bulgulara ulaşıl-
mıştır.
- Muhammen bedel tespıt
edilmeden ihalenin yapılma-
sı. Emlak Konut tarafından
yapılan ihalenin sağlıklı ol-
mamasında en önemli etken
olmuştur.
Cumhurbaşkanı Denıirvl. A\ rupa'nın. Rumlan "kıbns'ın sahibi" görmek gibi bir yanlışın içinde oldu-
ğunu belirterek, eşit egemenlik koşuluyla kurulan devletin Rumlar tarafindan yıkıldığını, aynı egemen-
lik koşuluyla KKTC'nin kurulduğunu ammsattı. (Fotoğraf: AA)
Demirel KKTC Parlamenterler Birliği 'ni kabul etti
'KıbtTS*tuiki devlet vanhr*
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Kıbns'ta iki devlet
olduğunu. Batı dünyasının bunu
kabul etmesi durumunda adada
çözüm bulmanın kolayiaşacağını
bildirdi. Demirel, adadaki
sorunun çözülmesi için Kıbns
Türklerinin birlik içinde
olmalan gerektigini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Demirel. KKTC
Parlamenterler Birliği'ni dün
makamında kabul etti. Kabulde
bir konuşma yapan Demirel,
Türkiye'nin Kıbns'a
müdahalesinde amacının toprak
kazanmak ya da işgal etmek
olmadığını söyledi. Demirel,
Avrupa'nın, Rumlan "Kıbns'ın
Sahibi" görmek gibi bir yanlışın
içinde olduğunu belirterek, eşit
egemenlik koşuluyla kurulan
devletin Rumlar tarafından
yıkıldığını, aynı egemenlik
koşuluyla KKTC'nin
kurulduğunu ammsattı.
Cumhurbaşkanı şu görüşleri
iletti: "Kıbns'ta iki devlet vardır.
Dünva, bilhassa Batı dünyası
bunu ne kadar erken kabul
ederse, Kıbns meselesine siyasi
çözüm bulmak zorlaşmaz. Bu
gerçekleşinceye kadar,
Kıbns'taki kardeşlerimiz
yazdıklan destana sahip çıkmaya
devam edecekler. Hepinizden
birlik. beraberiik istiyoruz ve
Kıbns denikliği zaman hepinizin
nasıl titrediğini bUiyorum.
Anadolu'daki 65 miryon
kardeşiniz de ayiu durumdadır.
Kıbns bir milli davadır. Milli
dava olması demek. herkesin bu
da\a etrafinda toplanması
demektir."
BM Genel Kurulu'nun düzenlediği uyuşturucuyla mücadele toplantısı başladı
Uluslararası enformasyon ağı kurulacak
FUAT KOZLUKLU
NEW YORK-Birleşmiş Millet-
ler Genel Kurulu'nun uyuşturucu
maddeler ve kara para aklanmasıy-
la mücadele önlemlerini görüşmek
üzere düzenlediği özel toplantı
New York'ta başladı.
Türkiye'yi Içişleri Bakanı \fu-
rat Başesgioğlu'nun temsil ettiği
toplantının açıiış konuşmasını
ABD Başkanı BU1 Cünton yaptı.
Üye ülkelere, uyuşturucu ve ona
bağlı suçlarla mücadele çağnsında
bulunan Clinton, dünyada hiçbir
ülkenin uyuşturucu kaçakçılığı ile
tek başına mücadele edecek kadar
güçlü olmadığını vurguladı.
"Uyuşhırucu kaçakçılanna bu ko-
nuda kararlı olduğumuzu göster-
meliyiz" dıyen Clinton. ülkesinin
kara para aklanmasını engellemek
amacıyla 2000 yılı sonuna kadar
20 ülkeyi kapsayan bir enformas-
yon ağı kurulmasına yardımcı ola-
cağını söyledi.
Içişleri Bakanı Başesgioğlu da
genel kurulda yaptığı konuşmada.
uyuşturuculara talep azaltılmadığı
sürece uluslararası kontrol meka-
nizmalannın hedeflerine ulaşma-
sının mümkün olmayacağını be-
lirtti. Yasadışı uyuşturucular. ör-
gütlü suçlar ve uluslararası tero-
rizm arasmdaki yakın bağlantının
yarattığı tehdide dikkat çeken
Başesgioğlu şöyle konuştu: "Uyuş-
turucu kacakçıbğından elde edilen
gelirlerin. bazı terörist gruplann
başhca mali kaynağını oluşturduğu'
herkes tarafından bilinmektedir.
Benim ülkem. maalesef açıkça
uyuşturucu kaçakçüığı yapan bir
teröristgrupla mücadele etmek zo-
rundadır."
Genel kurula, aralannda 35 dev-
let ve hükümet başkanının bulun-
duğu 150 ülke temsilcisi katılıyor.
Zirveye katılan liderler arasında,
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac, Meksika Devlet Başkanı
Emest Zedilk). Venezuela Cumhur-
başkanı Rafael Caldera, Peru Cum-
hurbaşkanı Alberto Fujimori ve
Bolrvya Devlet Başkanı Hugo Ban-
zer de bulunuyor.
Öğretim
üyeleri
Fransa'yı
kınadı
Haber Merkezi - Sözde
Ermenı soykınmı yasa tasa-
nsına tepkiler sürerken
Fransız-Türk Parlamenterler
Dostluk Grubu'nun Türk
üyeleri tasannın Senato'da
engellenmesi için Paris'te te-
maslara başladılar. Dün yü-
rüyüş yapan ve Atatürk anı-
tına çelenk bırakan Dıcle
Üniversitesi Senatosu ve öğ-
retim üyeleri, Fransa'nın tu-
tumunu kınadılar.
Senato'nun bildirisını
okuyarak Fransa'yı telin et-
tiler. Bergama Belediye Baş-
kanı Sefa Taşkın ısc yaptığı
yazıh açıklamada, "Ulkemi-
zi bölmek isteyen teröristlere
açık destek veren güçler şim-
di de sözde Ermeni soykınmı
iddiasıyla halkımızı taciz et-
meye çahşmaktadırlar" de-
di.'
Sabah saatlerinde rektör
Prof. Dr. Mehmet Özaydın
başkanlığında kampustan
-kente gelen Dicle Üniversi-
tesi Senato ve öğretim üye-
lerinden oluşan yaklaşık 100
kişilik grup Emniyet Müdür-
lüğü binası önünden Atatürk
anıttna kadar yürüdü. Bura-
da rektör Prof. Dr. Özaydın
tarafından Atatürk anıtına
çelenk bırakılarak tstiklal
Marşı okundu.
Üniversite Senatosu'nun
aldığı karan öğretim üyeleri
adına okuyan rektör Prof.
Dr. Mehmet Özaydın, tasan-
nın üniversite mensuplan ve
Senato'da derin hayal kınk-
lığıyarattığını bildirdi. Rek-
tör Özaydın, "Karar hem ta-
rihi. hem de hukuki hatayla
gölgelenmiştir. Türk-Erme-
ni anlaşmazüğını soykınm
olarak tescil etme girişimi.
gerçekçi yaklaşımdan uzak,
siyasi nitelikü bir karar olup
Türk toplumunu rencide e-
den bir iftiradu-" dedi.
Eskişehir Sanayicı ve Işa-
damlan Derneği Başkanı
Gürdal Abacı da yasa tasa-
nsını kınadı.
Bergama Belediye Başka-
nı Taşkın ise açıklamasında.
"Yöremizi zehirlemeye kal-
kışan Eurogold şirketinin sa-
hibi bölücü Franstz de»letini
kınıyorum ve tüm Bergama-
lıJan emperyaJist Fransa'yı
protesto etmeye davet ediyo-
rum" dedi.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne
katılması tartışmalannda göz-
den kaçan veya üzerinde çok
fazla durulmayan başka bir
boyuttan söz etmek istiyorum:
Bu boyut 1960'lardan itibaren
Avrupa'ya çalışmak için giden
ve giderek yaşadıklan ülkele-
rin birer parçası haline dönü-
şen yurttaşlarımız. Avrupa'da
yaşayan yurttaşlarımızın, belli
bir dönem sonunda Türkiye'ye
kesin dönüş beklentisi içine gi-
recekleri bekleniyordu. Onlar
da kendilerini bu ülkelerde ge-
çici görüyortardı.
Özellikle Alman hükümeti,
Türklerin yeniden ülkelerine
dönmelerı üzerine çeşitli pro-
jeler geliştirdi ve teşvikler ha-
zırladı.
1970'lerin sonu ve 1980'le-
rin başında bu konuda yoğun
bir çalışma yürütüldü. 1982-
1984 arasında kampahyanın
etkileri olduğu söylenebilir. Ba-
şında Profesör Faruk Şen'in
bulunduğu Türkiye Araştırma-
lar Merkezi'nin yaptığı araştır-
malara göre, 1982 yılında Tür-
kiye'den Almanya'ya gelenle-
Avrupa'daki Türkiye
rin sayısı 42.713 iken, dönüş
yapanlann sayısı 86.852'ydi.
Uzun zamandan beri ilk kez
Türkiye'den gelenlerin sayısın-
da 44.139'luk bir eksilme ger-
çekleşmişti. 1983'teki eksilme
72.558'e ve 1984'te 179.355'e
kadar yükseldi. Ancak 1984
bir dönüm noktasıydı. O tarih-
ten itibaren geriye dönüş gi-
derek azaldı.
1995 verilerine göre Türki-
ye'den gelenlerin sayısı
74.517'ye ulaşırken, dönenler
44.366'ya düştü. Yani Alman-
ya'daki Türk nüfus yeniden
artmaya başladı. 1996 yılı res-
mi rakamlarına göre 2.049.060
yurttaşımız Almanya'da yaşı-
yor. Tüm Avrupa ülkelerindeki
rakam ise 2.893.900. Avrupa
Birliği (AB) ülkelerinde yaşa-
yan yabancıların toplamı ise
17.6 milyon. Avrupa Birliği'nin
tümünde yüzde 4.7 oranında
yabancının variığı söz konusu.
AB dışındaki ülkelerden gelen-
ler ise yaklaşık 12 milyon olup
tüm yabancıların yüzde 58'ini
oluşturuyor.
Türkiye Cumhuriyeti yurt-
taşlannın yabancılar arasında-
ki oranı yüzde 16.5. Avrupa dı-
şı ülkelerden gelenler arasm-
daki oranı ise yüzde 24.2. Bu,
AB içindeki en büyük yabancı
topluluk anlamına geliyor. AB
içinde ise yurttaşlarımızın yüz-
de 70'i Almanya'da yaşıyor.
Bu kadar yüksek bir yüzde-
yi oluşturan bir kitlenin, gide-
rek yaşadıklan ülkelerin yurt-
taşlan arasına katılması, hesa-
ba alınması gereken ciddi bir
gücü ifade ediyor. Üstelik son
dönemlerde Türkler içinde
önemli birgirişimcilik potansi-
yeli oluştu. 1995 yılı verilerine
göre Türkler arasında girişim-
cilerin oranı yüzde 4.8'e ulaş-
tı. Avrupa Birliği'nin genelinde
gırişimcilerin yüzde 11.1 oldu-
ğu düşünülürse yine de oran
düşük sayılabilir. Ancak, bu ül-
kelere sırf işçi olarak giden
Türklerin bu oranda birgirişim-
ciliğe ulaşması önemli bir de-
ğişimi ifade ediyor. Aynca bu
rakam her yıl giderek artıyor.
Türkiye Araştırmalar Merke-
zi'nin verilerine göre Türk ser-
best girişimcilerinin toplam ci-
rosu 1995-1997 dönemi ara-
sında 42.2 milyar marktan
50.4 milyaraçıktı. Yatırım hac-
mi de 10.3 milyardan 11.8 mil-
yara yükseldi. Yatırım hacmi-
nin büyüme oranı yüzde 14.5.
Bu girişimlerde çalışanlann sa-
yısı da aynı dönemde
215.000'den 256.900'e ulaştı.
Bu alanda da yüzde 19.5'lik
bir büyüme söz konusu.
Işçilerimizin AB'deki ekono-
miye katkılannın da 95.3 mil-
yar olduğu hesaplanınca, yurt-
taşlarımızın, işçi ve işveren
olarak önemli bir ekonomik
potansiyel oluşturduklan söy-
lenebilir. Üstelik bu oran her yıl
artarak sürüyor. Önemli bir
ekonomik güce ulaşan Türkle-
rin, giderek kendi yaşadıklan
ülkelerin yurttaşları haline gel-
meleri de yeni bir gelişmenin
işareti.
Türkiye'nin AB'ye kabul edi-
lip edilmemesi tartışmalan ya-
pılırken bu büyük potansiyelin
de dikkate alınması ve hesap-
lanması gerekiyor. Avrupa'yla
ilişkilerin gerilmesi, yurtdışın-
daki vatandaşlarımızı yakın-
dan etkiliyor. Özellikle Alman-
ya'nın AB konusundaki tutu-
mu, ipleri geriyor. Şimdi önü-
müzde yeni bir durum var. Bü-
yük bir olasılıkla Almanya'da
iktidar değişecek ve ilişkiler
yeni bir boyut kazanacak. Tür-
kiye'yi yönetenler bu değişik-
liğe ne kadar hazır? Ne kadar
bu gelişmeye uygun projeler
üretiyoriar?
Avrupa'da önemli bir kitle
her şeye rağmen, orada yer-
leşmelerine ve kalıcı olmaiarı-
na rağmen, AB-Türkiye ilişki-
lennden etkileniyoriar. Yatınm-
ları, gelecekleri, duygusal ve
toplumsal dünyaları bu den-
gelere bağlı olarak gelişme
gösteriyor.
Almanya'da ayrı bir Türkiye
olduğunu unutmamak gerekir.
37 kişi yanarak ölmüstü
Sıvas olaylan
dava dosyası
Yargıtay'da
ANKARA (AA) -
Ankara 1 No'lu DGM.
Sıvas'ta 2 Temmuz
1993 Cuma günü mey-
dana gelen ve 37 kişi-
nin ölümüvle sonuçla-
nan olaylann ardından
açılan ve 4 yıl, 1 ay. 7
gün süren dava marato-
nu sonunda 33 sanığın
idam, 35 sanığın ise 2
yıf ile 20 yıl arasında
değişen hapis cezalan-
na çarptırıimalanna
ilişkin ıkinci karann
temyiz edilmesi üzeri-
ne, dava dosyasını Yar-
gıtay'agönderdi.
Ankara 1 No'lu
DGM, ikinci yargılama
sonunda verilen karann
gerekçelerini açıkla-
dıktan sonra, bu kararı
sanıklar ve avukatları
ile müdahiller ve avu-
katlanna teblıg etti.
Gerekçeli karann
tebliğ edilmesinin ar-
dından temyiz süreci de
başlamış oldu. Sanık
avukatlan. mahkûmi-
yetlere ılişkjn karan ye-
rinde bulmayarak tem-
yiz ederken, müdahil
avukatlan ise ilk yargı-
lama sonunda 3'er yıl
hapis cezalanna mah-
kûm edilen 11 sanığın
bu cezalannda direnil-
mesine hükmedilen ka-
rara itiraz ettıler.
Bunun üzerine An-
kara 1 No'lu DGM. da-
va dosyasını. temyiz is-
temini incelemesi için
Yargıtay'a gönderdi.
Dava dosyası önce Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nca incelene-
cek. Başsavcılığın ka-
rarla ilgili tebliğname-
sini hazırlamasının ar-
dından dosya, Yargıtay
Ceza Genel Kurulu'na
gidecek. Genel Kurul,
11 sanığa verilen 3'er
yıllık hapis cezasınm
bozulmasma ilişkin
Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'nın bozma ılamına
uymayarak bu hüküm-
de direnen Ankara 1
No'lu DGM karannı
görüşecek.
Yargıtay Ceza Genel
Kurulu. diğer sanıklar
hakkında verilen ve
temyiz edilen karara
ilişkin başvuruyu ince-
lemesi için dava dosya-
sını. ilk yargılama so-
nunda verilen karan
bozan Yargıtay 9. Ceza
Dairesi 'ne gönderecek.
Güneydoğuda operasyon
37 PKK'li
öldürüldü, bir
görevli şehit
DİYARBAKIR/İS-
TANBUL (Cumhuri-
yet) - Sirkeci- Halkalı
banliyö treni ile Kü-
çükçekmece Altınşe-
hir'de Fatih adlı kahve-
hanenin bombalanma-
sı eylemlerinin faillen
ve PKK üyesi oldukla-
n öne sürülen 22 kişı
Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Müca-
dele Şubesi tarafından
gözaltınaalındı.
Şırnak, Siirt ve Di-
yarbakır'da sürdürülen
operasyonlarda 37
PKK'li öldürüldü, biri
yakalandı, bir PKK'li
de teslim oldu. Çatış-
malarda 1 güvenlik gö-
revlisi şehit oldu.
Olağanüstü Hal Böl-
ge Valiliği'nden yapı-
lan açıklamaya göre,
Şırnak'ın Kelmehmet
Dağı kırsahnda 23. Si-
ırt'in Eruh ilçesı Dağ-
döşülev Kayalıklan
bölgesinde 13 ve Di-
yarbakjr'ın Kulp ilçesi
kırsal alanında da 1 ol-
mak üzere toplam 37
terörist öldürüldü.
Şırnak "taki operas-
yonda bir terörist yaka-
lanırken, örgütten ka-
çan bir militan da Siirt
il merkezınde güvenlik
güçlenne teslim oldu.
Catışmalar sırasında
bir güvenlik görevlisi
şehit oldu.
Operasyonlann ara-
lıksız sürdürüldüğü bil-
dinldi.
BombacüarPKK'U
İstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özde-
mir dün istanbul Em-
niyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şube-
si'nde bir açıklama
yaptı. Özdemir, geçen
çarşamba günü Sirke-
ci-Halkalı seferini ya-
pan banliyö treniyle
Küçükçekmece Altın-
şehir'de Fatih adlı kah-
vehanenin bombalan-
ması eylemine kanştık-
Jan öne sürülen altı ki-
şiyle bu kişilere yardım
ve yataklık eden 16 ki-
şinin gözaltına alındı-
gını belirtti.
Emniyet Müdürü
Özdemir, PKK'ye yö-
nelik operasyonlarda
gözaltına alman Ali
Esendemir (29) ile İb-
rahim Uçaş'ın (24),
Hasan Sezer adlı yurt-
taşın ölümü. altı kişinin
de yaralanmasıyla so-
nuçlanan bombalı sal-
dınnm, Metin Kaya
(22). Rıdvan Erden
(19). ÖmerŞen(22)ile
CelalTaşdemir'in(20)
ise 6 kişinin yaralan-
masıyla sonuçlanan
Küçükçekmece Altın-
şehir'deki kahvenin
bombalanması eylem-
lerinin failleri olduğu-
nu ifade etti.
Ocalan Avrupa'daki
evlerini sattı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-PKK li-
deri Abduüah Öca-
lan'ın. Almanya ve
Belçrka'daki 4 evini ge-
çen yıl içinde sattığı ve
parasını Suriye'deki
Commercial Bank of
Syria'yayatırdığı öğre-
nildi. Öcalan'ın bu
bankadaki kişisel hesa-
bının 20 milyon dolan
aştığı, 4 yılda işlem gö-
ren parasının da 1 mil-
yara dolara ulaştığı bil-
dırildi.
İstihbarat kaynakla-
nndan edinilen bilgile-
re göre PKK lideri Oca-
lan, Almanya'nın Köln
ve Hamburg kentleri ile
Belçika'daki 4 evini
sattı. Öcalan, satışlar-
dan elde ettiği geliri
Suriye'de kişisel hesabı
bulunduğu Commerci-
al Bank of Syria'ya ya-
tırdı. Öcalan'ın Avru-
pa'da çeşitli ülkelerde
ev aldığı. ilk önce Şem-
dinSakık'ınPKKIıde-
ri tarafından yakalan-
madan önceki açıkla-
malarında ortaya çık-
mıştı. Bu bilgilerin gün
ışığına çıkmasının ar-
dından Öcalan'ın, bu
evlenn satılması için
örgütün Avrupa sorum-
lusu Şahin kod adlı Ali
Şinik'e talimat verdiği,
istihbarat birimlerince
ortaya kondu. Şinik'in
dört evi de geçen yıl
içinde sattığı, parayı
Öcalan'a gönderdiği
belirtildi.
Öcalan "ın Suriye
bankasında 20 milyon
dolar civannda parası
olduğu, PKK'nin
1994-1998 yıllan ara-
sında bu bankada işlem
gören hesabının ise 1
milyar dolara ulaştığı
bildirildi.