25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 12. Uluslararası İzmir Festivali 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasmda gerçekleşecek Açılış 'Carmina Burana' île...• Şef Gürer Aykal'ın yöneteceği, Carl Orff'un 'Carmina Burana' adlı saine kantatının seslendirileceği 'Açılış Konseri'nde, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu, Izmir Devlet Opera ve Balesi Korosu ile Çocuk Korosu sanatçılan görev alacak. KüRür Servis-lzmirKültûrSa- nat ve Eğra'm Vakfl tarafmdan bu yıl on ikincisi düzenlenen 'Llusla- raras İzmirFestivaF 14 Hazıran'da Efes'te 'Carmina Burana' ile baş- layacak. 14Temmuz'adeksürecek olan festıval programında yer alan toplam 13 gösteri, İzmir Kültür- park Açık Hava Tiyatrosu, EÜ Ata- türk Kültür Merkezi, DEÜ Saban- cı Kültür Sarayı, St. Policarp Kili- sesi, Antik Efes Büyük Tiyatro ve Çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda sa- natseverlenn beğenisine sunula- cak. 1987 yılmdan itibaren varlı- ğını. 'Cumhuriyet Kurumu' kim- liğiyle ıfade eden vakfın bu yıl ger- çekleştireeeği etkinliklerde Cum- huriyetimizin 75. yılı vurgulanacak. Festivalin, 14 Haziran Pazar gü- nü Efes'te saat 21,30'da gerçekleş- tirilecek olan 'Açılış Konseri'nde üç yüzden fazla sanatçı görev ala- cak. Şef GürerAykal'ın yönetece- ği, Carl OrfTun 'Carmina Bura- na' adlı sahne kantatının seslendi- rileceği 'Açıhş Konseri'nde, Cum- hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası. Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu, İzmir Devlet Opera ve Ba- lesi Korosu ile Çocuk Korosu sa- natçılan görev alacak. Antik Efes Büyük Tiyatro'da konser öncesın- de. '2.Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ulu- sal Beste Yanşması' ödül töreni gerçekleştirilecek. Festıval kapsa- mında 16 Hazıran'dadünyanm ün- lü bale gruplanndan Çenevrc Ba- lesi, Kültürpark Açık Hava Tiyat- rosu'nda sanatseverlere: J. S. Bach'ın müziği Ohad Naharin'in koreografısiyle 'Axionıa7\ D.Şos- takoviç'in müziği Etienne Frey'in koreografısiyle 'Farewell La Se- ErendizAtasü 'nün 'Taş Üsîüne Gül Oyması' öyküsü, Haldun Taner Öykü Ödülü 'ne değergörüldü... 'Edebiyat sosyal reçeteler sunmaz' BAHAR TANRISEVER ANKARA - Daha çok kadmlar ve toplumsal sorunlannı ele aldı- ği yapıtlanyla tanınan yazar Eren- diz Atasü, "Taş Üstüne Gül Oy- ması" adlı öyküsüy le Haldun Ta- ner Öykü Ödülü'ne değer görül- dü. Şiırsellik taşıyan yapıtlannda imgeyi bir kurgu öğesi gibi kul- lanarak okuyucusunun çağrışım gücünü uyandırmak istediğini an- fatan Atasü, edebiyatm "sosyal reçeteler'' sunma amacmı taşıma- dığını vurguluyor. Atasü, -Edebi- yat ürünü günümüz dünyasında bir metaya indirgendi. Bir kitap- ta sanat, edebiyat değeri çok az rol oynuyor" diye konuşuyor. Atasü, son yıllarda yazdıği bü- tün öykülerinin arkasında güçlü bir izlenim bulunduğunu belirtiyor. Basta yazdıklannın yalnızca tanık- lıklan ıçerdığini anlatan Atasü, "Öykülerim gerçekiikten yola çı- kıyor. Ama düşgücüne vanyorsu- nuz. Bir yolculuk gibi. Giderek ben de kendi hayal gücümü keş- fettim. Bu da bana icsel bir özgür- lük verdi" diyor. Yazmaya kadın konusunu sor- gulayarak başlayan Atasü, kadın- lığı -çefişküi birdurum" olarak nı- teliyor. Çumhunyet devriminm olumlu etkilerine karşın Türk top- lumunun halen ataerkil özellikler taşıdığını. kadının ezilmesi ve aı- le içi şiddet olaylannm yaygın bi- çimde sürdüğünü anlatan yazar şöyle konuşuyor: "Hem geleneksel kadın rolü üst- leniyorsunuz, Cinsel mahcubiyet- lik yfikleniyor. Aynı zamanda top- lum içinde de bir erkek rolü bek- leniyor. Sanıyorum pek çok oku- muş-yazmış, çalışan kadın bu iki- lemi kendi içinde yaşıyor. lkhüz- lü bir ahlak anlayışı: kadına fark- h. erkeğe farklı değerler sunuyor. AiJe içinde annelik. eşlik görevle- rinin kadını tutsak alıp. onu kim- liğini geliştirmekte alıkoy masını insanlar görnıek istemiyor. Bunu vaparken. kadmlares olnıasm. an- neolmasındemiyorum. \maden- genin ruttunılması için herhalde erkeklerin de biraz değişmesi, ai- leiçinde birtakım şeyieri üstienme- silâzun." Öykü ve şiirin "çağnşrnısaT yapılan nedeniyle birbinne yak- İastıgı görüşünü dile getiren Ata- sü. kendisinin de zamanla imge- sel-şiirsel bir yapıya kaydığını Yazar Atasü, Türkiye'de ede- biyaün dışlandığını söylüyor. söylüyor. Öykü ve şiirin okuyu- cusunun iç dünyasına seslenme- yi hedeflediğini vurgularken, im- geyi. öykülenn farklı bölümleri- ni birbirine bağlayan bir kurgu öğesi gibi kullandığını belirtiyor. "Pek çok şeyi bir anda ve az söz- cükle ifade etmek için insan ister istemez imgeye bas,\uruyor. Im- geye başvurduğumızzaman da şi- ire yaklaşmış oluyorsunuz bir yer- de" diyen Atasü. "Taş Üstünde Gül Oyması" adlı kitabında yer alan "Yörük Çadın" öyküsünde konu edilen şaınn Nâam Hikmet olduğunu, admdan söz etmeden bir şıirinı kullanarak okuyucusuna ıletiyor. Atasü, Haldun Taner Öy- kü Odülü'nü kazanan "Taş l's- tünde Gül Oyması" öyküsünü Trabzon Küçük Ayasofya Kilıse- sı'nin bahçcbinde sergilenen me- zar taşlanndan etkılenerek yaz- dığını anlatırken, -Üzerinde son derece güzel bir kabartma vardı. \arin,du\arlı bir motifri. Pek çok yerde ben/er nıotifleri gördüm. Kıbns'ta bir sandıkta. Hay darpa- şa Gan'mn yan dınarlarında da benzer nıoriflcr var. Karadeniz-""* den Kıbns'a kadar insanlann ara- sında bir etkileşim olmuş demek ki" diye konuşuyor. Atasü, "Taş Üstünde Gül Oy- ma$rnda lOOyılöncedınıkural- lann hâkim olduğu dönemde. bir ustanınyaratıcılığıkarşısındane- ler hıssettiğını sorgulamak iste- diğini belirtiyor. Kültürel etkile- şımi yansıtan mezartaşlarının ta- lan edildiğıne ışaret ederken "Ken- di kcndimirin mezarlannı yıkmı- şız. Yerine beton apartnıanlar di- kiliyor. Kentleşmemi/Je ilgiii top- lumsal birçarpıklık bu. Kendi kut- türümüze, emegimlre. değerleri- mize,tarihe,ölüyesaygısızlık\ar" dıyor. Atasü. tarihı varlıklardaçoğuza- man "çalakalem" yapıldığını sa- vunduğu restorasyon işleminin. yapının ruhunu bozmadan ger- çekleştirilmesı gerektiğmi vurgu- luyor. Edebiyatm sosyal reçete- ler sunmay! değil, soru sormaya sevk etme amacı taşıdığını belir- ten Atasü. şu görüşleri dile geti- riyor: -Çok kişi zanneder ki yazar bir şeyler ya/arken. birtakım düşün- celerini empoze etmek istiyor. Bel- ki bana isteyen yazar da olabifir. Ama hanjji konuda yazıyorsanız o konuda soru sormaya, düşün- meye, hissetmey e çagınrsınızger- çekte. Bira7sisB anlatımlar kullao- mak insanlan soru «trma\ a çağı- nr. Çok kesin, belirgin. köseli an- labmlarla karşı taraf soru sormaz. \a dediğini kabul ederya da rüm- den reddeder." Atasü, Türkıye'de edebiyatm dışlandığı. edebiyat ürünlerinin bir metaya indirgendiği görüşünü dile getıriyor. Daha önce de Akademi Kıtabe- vı, Benazus ve Yunus Nadi öykü ödüllerinı kazanan Atasü, bugün- lerde yenı bir öykü kıtabının yanı sıra 1970'len konu alacak bir de roman çıkarmaya hazırlanıyor. rentie', J. S. Bach'ın müziği Wû- liam Forsythe'ın koreografisiyle 'Steptext' ve A- VivakJi'nin müzi- ği Giorgio Mancini'nin koreogra- fisiyle 'Polo Zero' adlı yapıtlan sahneleyecek. 18 Haziran'da, Ankara Devlet Tiyatrosu. Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu'nda Recep Bilginer'in 'Savaştan Banşa Aşktan Kavgaya Mustafa Kemal' adlı ikı perdelik oyununu sahneleyecek. Dünyanm deha piyanistlerinden Ivo Pogore- Bch, EÜ Atatürk Kültür Merke- zi'nde 22 Haziran'da sanatseverle- re bir resital sunacak. Pogorelich, programında; Rachmaninov.Gra- nados, Prokofiev ve Cnopin'in ya- pıtlanna yer verecek. Ravel Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, 24 Haziran'da St. Policarp Kilisesi'nde; Debussy, Faure ve Ravd'in çeşitli yapıtlanndan oluşan bir konser ve- recek. Paris Orkestrası, dünyanın ünlü şeflerinden Rafad Frühbeck de Burgosyönetiminde Antik Efes Büyük Tiyatro'da 28 Hazıran'da vereceği konserde dinleyicisiyle buluşacak. Konser programında; Beriioz, Bizet, Debussy veRaveFin yapıtlan yer alıyor. 1 Temmuz'da Antik Efes Büyük Tiyatro'da sunulacak olan 'Aca- demy Of SUVİartin In The Fıelds Korosu' konseri izlenebilir. Kon- serde; Brahms. Britten, Rautava- ara, Rossini. Barber \e Elgar'ın koral yapıtlan seslendirilecek. 2 Temmuz'da, DEÜ Sabancı Kültür Sarayrnda, Kazakistan Cumhuri- yeti Dev let Klasik Dans Toplulu- ğu: 7 Temmuz'da E Ü Atatürk Kül- tür Merkezi'nde Japon KODO gru- bu birer gösteri sunacaklar. Festivalin beklenen etkinlikle- rinden bir tanesi de 'The Bhıes Brot- hers Band'in konseri. Topluluk, 8 Temmuz gecesi Çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda cazseverlerle bulu- şacak. Dünyada •genç kuşaksopra- nolann en iyisi' diye bılınen Ceci- Ka Gasdia. 10 Temmuz'da Antik Efes Büyük Tiyatro'da gerçekleş- tireceği bir resitalle İzmir Festiva- li'nin konuğu olacak. 12 Tem- muz'da, ünlü caz piyanistı ChickCo- rea, yeni grubu Origin eşliğinde çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda bir konser sunacak müzikseverle- re. Festivalin son etkinliği olan St. Petersburg Senfoni Orkestrası kon- seri ise 14 Temmuz'da Antik Efes Büyük Tiyatro'da gerçekleşririle- cele Orkestra, ŞefErol Erdinç'in y&- netiminde Gershwin'in "Cuban Lvertürü", 'Rhapsody in Bhıe' ve 'Porgy and Bess' operasmdan bö- lümler seslendirecek. Konsere Yıl- dız tbrahimoya solist olarak katı- lacak. Festivalin biletleri şu merkez- lerden temin edilebilir: İzmir Dev- let Opera ve Balesi Gişesı, Vakko- rama. Mc Donald's, Karşıyaka Pan Kitabevi, Selçuk Efes Müzesi, Ku- şadası Turizm Danışma Bürosu, Çeşme Altıny/unus ve Çeşme Tu- rizm Danışma Bürosu. Avrupa'nın ilk krtalararası ekspresi: 'Orient - Express\ Raphael Tucks ve Oğlu'nun tngiltere serisinden. 1910 dolaylan. Pierre de Gigord Kokksiyonu, Paris. 'P 'nin bahar sayısı okuru zaman tüneline sokuyor Yolculuksanatının bitmeyen öyküsü• Kültür ve antika dergisi 'P'nin bu sayısında 'Yolculuk ve Sanat', 'Osmanirda Sedef\ 'Bir Ressam: Burhan Uygur' ve 'Tespih' olmak üzere 4 ana konu üzerinde yoğunlaşılıyor. Avrupa'nın ilk kıtalararası ekspresi 'Orient - Expressi'nin yanı sıra 19. yüzyılın ince işçilik ve benzersiz ustalıkla harmanlanan yolculuk saatleri de ele alınıyor. Kültür Ser\isi - Üç ayda bir yayımla- nan sanat, kültür ve antika dergisi 'P'nin baharsayısı çıkn. Bu sayısında dergi, 'Yol- culuk w Sanat', 'Osmanlı'da SedeT, Bir Ressam: Burhan Uygur' ve 'Tespih' ol- mak üzere 4 ana konu üzerinde yoğun- laşıyor. DemirÖzlü,-Orient-Express'le fikY<*uluk"baş]ıWıyaz]smda, 1883'ten 1. Dünya Savaşı'na kadar Paris-Strasbo- urg-Münih-Viyana-Belgrad-Niş, Sof- ya-lstanbul güzergâhını izlemiş; 1919 'da Calais-Paris-Lozan- Milano-Venedik- Zagrep-Belgrad-Sofya-tstanbul batının- da yeniden hizmete girerek, yeni güzer- gâhında Simplon Geçidi'ni kullandığı için Simplon-Orient-Express'e dönü- şen, Avrupa'run ilk kıtalararası ekspre- sinin ilk yolculuğunun öyküsünü konu ediyor. Jean Des Cars'ın, yine aynı ekspresi konu alan 'Orient- Express: Avrupa ile Asya Arasmda Bir Köprii' başlıklı ya- zısı Nur Deriş Ottoman'ın çevirisiyle yer alıyor dergide. 1821-1892 yıllan arasında yaşayan Louis Vuhton'un o dö- nemden günümüze çanta, sandık, bavul üretimini konu alan 'Louis Vuitton: Yol- culuk Sanatı' başlıklı yazıysa Celal Cs- ter'e ait. Vuitton'un yaşamöyküsüyle başlayan yazıda, 1800'lüyıllardayolcu- luklarda kullanılan 'sandık' biçimine farklı bir bakış açısı sunan Vuitton'un. aralannda Sultan II. Abdülhamid ve 1930'lann popüler şarkıcısı Marthe Chenal'in de bulunduğu pek çok tanhe geçmiş ünlü sima için ürettiği sandık- lar da yer alıyor. Derginin yolculuklan konu eden ya- zılanndan bir tanesi de Utarit tgi'nin 'Le Corbusier-Dogu Yokulugu' başlığı altındaki bir değerlendirmesi. Değer- lendirmede şu olay konu ediliyor: Ber- lin'de Peter Behrens'in atölyesinde de- sinatör olarak çalışmakta olan Charles- Edouard Jeanneret, 1911 yılında,arka- daşı Auguste Klipstein'la birlikte, hede- fi Istanbul olan bir yolculuğa çıkar. Dres- den'den Istanbul'a, Atina'dan Pompei'ye uzanan yolculuk boyunca, Jeanneret bir seyahatname tutar. Daha sonra burada yer alan metinleri 'Doğu Yolculuğu' baş- lığı altında bir kitaba dönüştürmek üze- re bir araya getirir ve kitabı tamamlar. Kitap, Gaspard Valette tarafından 'Mer- curedeFrance'dayayımlanacaktır. An- cak I. Dünya Savaşı kitabın çıkmasına engel olur ve elyazması. Le Courbusi- er'nin arşiv yığınına eklenir. Jeanneret yolculuğundan 54 yıl son- ra açıklayıcı notlar da ekleyerek kitabı yayımlamaya karar verir. Dergide bu konuya aynlan bölümde de 'Doğu Yol- culuğu'ndan bölümlerveçızımlerin ya- nı sıra. ünlü mimar Utarit tzgi'nin gö- rüşlerine ve değerlendirmelerine yer ve- riliyor. Zeynep İnankur. dergideki -Lzlenim- ciler Saint-Lazare Garı'nda" başlıklı yazısında, Claude Monet'nin bu garda- ki ressamlık serüvenini. bu gan nasıl yapıtlannın esin kaynağı yaptıgını ko- nu ediyor. Ancak Saint-Lazare Gan 'ndan esinlenerek yapıt veren ressam sadece Monet değildir kuşkusuz. İnankur. ya- zısında Monet'nin yapıtlannın yanı sı- ra Jean Beraud. Norbert Goeneutte, Gus- ta\'e Caillebotte ve Edouard Manet gi- bi ressamlann da y apıtlanna yer veriyor. 'Zaman ve Yokuluk' başlıklı yazısın- da Tomris Uyar, günümüzde teknik yön- den esamesi okunmasa da 19. yüzyılın yolculuk saatlerini konu ediyor. Uyar, sa- atlerdeki ince ışçiliğin, benzersiz usta- lığın, eşsiz estetiğin ve onlan yanlann- da taşımış olan insanlann yaşanıp bit- miş hayatlannın, yolculuk saatlerini bu- gün her zamankinden değerii kılmaya ye- terli olduğunu düşünüyor. Uyar'ın ya- zısında. birbirinden değerii saatlerin fo- toğraflanna da yer veriliyor. Derginin kuşkusuz en ilgi çekici ko- nularından bir tanesi de; Abidin Di- no'nun 'Pera Palas" kitabının sunuldu- ğu bölüm. Abidin Dino'nun bu kitabı oluşturması rastlantısaldır. Fata Morga- na Yayınevi'nin yöneticisi Bnıno Roy, 1990 yılında Paris'te bir bitpazannda dolaşırken Pera Palas Oteli'nin ellı-alt- mış hisse senedini bulur ve bunlan bir- kaç yüz Frank karşılığındasatın alır. İlk karşılaştıklarında da hisse senetlerıni Abidin Dino'yagöstererek 'Birşeylerya- pabilir miyiz' diye sorar. Ortaya Abidin Dino'nun bu metin için çizdiği desen- lerle çok az sayıda Paris'te basılan 'Pe- ra Palas' çıkar. Daha sonra Fransızcadan dilimize Sariıih Rifat'ın çevirdiği metin, 1994'te Ada Yayınlan'nda Abidin Di- no'nun 'EOerveYüzler'kitaplanyla bir- likte yayımlanır. Dergide yer alan bir başka yazı da Banu Mahir'e ait. Mahir, BahadırTaş- kın'ın fotoğraflanyla zenginleştirilmiş yazısında 'Osmanlı Ağaç İşçiliğinde FD- dişi,Sedefve Bağa'yı konu ediyor. Der- ginin 'Bir Ressam' başlıklı bölümünde ressam Burhan Uygur ve yapıtlan Tur- gay Gönenç tarafından ele alınıyor. Raffi Portakal ise "Art DeaJer'brm P>- ri: Duveen" başlıklı yazısında 'antika- cı'lann piri sayılan Joseph Duveen'i ko- nu ediyor. Derginin 'Küçük AnsikJopedi' bölü- münün bu sayıdaki konusuysa: 'Tespih- ler.' Mesut Hakgüden'in yazısı ve Ca- roline ErePin çektiği tespih fotoğrafla- n, özellikle tespih koleksiyonculannın ilgisini çekecek. Prof. Dr. lsmailTunah'nın 'KkabnEs- tetiği' bölümünde ise 'Hagia Sophia' ki- tabı farklı bir bakış açısıyla, bir kitabın biçimsel özellikleri de ele alınarak ko- nu ediliyor. 'P' dergisinde aynca yeni ki- taplar, açılan sergiler ve müzayedeler konusunda da okurlara kapsamlı bilgi ve- riliyor. BUAŞAMADA ŞUKRAN KUBDAKUL Heveslerin Adamı Edebiyat Adamı20 yıl önceki bir yazımda şöyle sormuştum: "1910'luyıllarda 'Milli Edebiyat' akımına bağlı şa- irier Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Halit Fahri Ozansoy'un kitaplannda ergenlik çağını geç- tikJennı gösterecek tek şiırbulunabilirmi bilmiyorum?" Aslında yanıtı belli bir soruydu bu. Döneminde adının önüne "feyfesoHuk srfatı yakış- tınlan Rıza Tevfik de manzumeci olarak büyüme yaşlannda kalanlardan biriydi kuşkusuz. Okuyacağımız dizeler, onundur. "Ismini bilmezdim fakat tanırdım, Ne yosma bir çiçek takışı vardı, Kızıl saçlannı ateş sanırdım, Güneş nuru gibiyakışı vardı. (Göz Aşinalığı) "Ben de senin gibi çapkınım biraz '• Iki canbaz aynı ipte oynamaz. Beni sevsen bile, sen ey işvebaz, Ben o muhabete layık olmazdım." (Aşk ile Eylenen Bir Işvebaza, 1920) Hevesleri vardı belki bu geçiş dönemi şairlerinin, ama düşünen adamlara özgü duyarlıktan yoksundu- lar. Bu nedenle yeteneklenne sığınarak götürmeye ça- lışıyorlardı. ^ Rıza Tevfik örneğinde gördüğümüz gibi. Bugün de liselerin edebiyat kitaplarında, gençlrği beğeni fukaralığına götüren geçiş dönemi şairlerirnn ürünlerinde gördüğümüz gibi. •; Nurullah Ataç'ın da bulunduğu bir sofrada söy- leşilirken, hastalıktan açılmış olmalı kı Halit Fahri Ozansoy, "Gençlığimde bende verem istidadı var- dı" deyince, gülmeye başlamış Ataç: l "Vah yavrucuğum, o da mı istıdatta kaldı.." • • • Şiir, şairce düşünmenin sonunda kazanılır. Benden sorarsanız, günümüzün genç şairleri arasında da bj- len çok değil bu gerçeği. 4 Öncelikle edebiyat adamı olmak gerekmiyor mu? Bu gerçeğin deayırdında değil pek çoğu. Onca ola- nak varken ne Batı'yı biliyorlar, ne Doğu'yu, ne de bi- zi. Bizden hemen sonra gelen Onat Kutlar, TahsJn Yücel, Demir Özlü, Ferit Edgü, Adnan Özyalçınlr, Kemal Özer, Cemal Süreya ve otekılerın 20'li yaş- lannda edebiyat adamı kimliği kazandıklarını biliyb- ruz. Geleceklerinden haber veren "ıddialan", okumak- tı onlann da. Tahsin Yücel, Bafeac'tan Albert Camus'ye kadar pek çok öncünün yaprtını kazandırdı dilimize. öykü ve roman yazıyordu. Cemal Süreya'nın çeviri kitaplığından nice ünlü şi- irin yanı sıra Asturias'tn "Yeşil Papa "sı gibi başya- prtlar kaldı. Şiir yazıyordu. Diyeceğim, her edebiyat kuşağı yaşadığı dönemin küttürüne uzak kalmadığı gibi, eskimeyen eskiden de alacağını almışsa başanlı olmuştur. Asım BezJrcTnin nrtetediğı gibi, edebiyat) saran "/ty- nkOtlan"nakarşm. Iktisatçılann ünlü sözünü bilirsiniz: "Kötü para iyi parayı kovar." Bereket versin iyi şiir kötülerin hakkından geliyor. Yoksa edebiyatımız, geçiş dönemini saran yozluk- lardan kurtulabılir miydi... Alacaklılar' KKTC'de • Kültür Servisi - Aksanat Akbank Sanat Merkezi, KKTC Kültür Bakanlığı'nın davetlisı olarak 'Alacaklılar' adlı oyunu ve özgün baskı sergisini KKTC'de sergiliyor. Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği, Köksal Engür, Tilbe Saran ve Cüneyt Türel'in rol aldığı 'Alacaklılar' adlı oyun 9 ve 10 Haziran tarihlerinde Lefkosa Atatürk Kültür Merkezi'nde. 11 Haziran'da Magosa Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde sahnelenecek. Adnan Çoker. Güngör Taner, Gürol Sözen. Habip Aydoğdu, Mustafa Altıntaş. O. Herbert Hajek. Semih Balcıoğlu ve Yurdaer Altıntaş gibi sanatçılann yapıtlanndan oluşan özgün baskı sergisi- ise 10-17 Haziran tarihleri arasında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi'nde görülebilecek. bisancıl'ın yeni sayısı çıktı I Kültür Servisi - lnsancıl kültür-sanat dergısinin haziran sayısı çıktı. Derginin bu sayısında Aydın Çubukçu'nun 'Postmodern Brecht', Sennur Sezer'in 'Anna Hegers'i Okumak". Mehmet Sabit Çalışkan'ın 'Hamal Filozof Olabilir mi?', Cihan Duna'nın 'Yanılgılanmızdan Tür Idolü Ozerine Bir Deneme', AfşarTimuçin'in 'Bir Düşçüyüm', Tevfik Taş'ın 'Bir Dükkân Çalıştırmanın Kımı Prensipleri Üzerine', Kemal Özer'in 'tkinci Yeniden Toplumcu Süre'. Adnan Özyalçıner'in 'Kutlanamayan Bir Olimpıyat". Atilla Erdemli'nin 'Yaşamak Sorunu ve Descartes", Berrin Taş'ın "Insanileşme Sürecınde Kadın-Erkek Sorunu', Kemal Bekir'in 'Everest My Lord, Burun ya da Tiyatroyu Anlamak', Ruşen Hakkı'nın "Günler, Kitaplar, Dergiler", Anıl Meriçelli'nin "Ataol Behramoğlu ve Sesınde Yaralı Bir Gül Olan' adlı yazılan yer alıyor. Dergide aynca Octav 10 Paz. Pablo Neruda, Afşar Timuçin. Hüseyin Topçugil, Cengiz Bektaş. Canan Yanık, Sedef Dicle Yaşıtılan, Hüseyin llbey ve Emily Dickonson'ın şiirleri okuyucularm beğenisine sunuluyor. 2. ULUSLARARASI BODRUM ÇEVRE FİLMLERİ FESTİVALİ BUGUN • OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de'Fridrik. Thor Fridriksson'un yönettiği 'Bejaz Balinalar', saat 15.00'te Bartabas'ın yönettiği 'Mazeppa-111' adlı fılmler g_österilivor. • OASIS KÜLTÜR MERKEZİ'nde 16.00-20.00 • arası 'tncik Boncuk', 'Sessiz Bir Dünyadan Sesler', 'Zehiıü Pizza', 'Böcek Çdgınlığı', 'Ölümcül AkıntT, 'Korkuluk' adlı filmler görülebilir. • BODRUM KALESt'nde saat 21.30'da George ; Miller'ın yönettiği 'Zetıs ve Roxanne' adlı film izlenebilir. YARIN i • OASIS CINE MARINE'de saat 10.00'da ve 15.00'te Muammer Özer'in yönettiği 'Holywood Kaçakian'. saat 12.00'de Jacques Deschamps'm yönettiği 'Derin Sular Durgun Akar' adlı filmler görülebilir. • OASIS KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 13 00- 16.00 arası 'Antarktika', 'Yunuslann Görüntüsü', 'Yalnızlık Kemanlan", Ege'de Tirol', 'Kıyıda', 'Kaplumbağa Dünya', 'Hücre Animasyon', 'Küçük Seçmenler' adlı filmler izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle