Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
12. Uluslararası İzmir Festivali 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasmda gerçekleşecek
Açılış 'Carmina Burana' île...• Şef Gürer Aykal'ın
yöneteceği, Carl Orff'un
'Carmina Burana' adlı
saine kantatının
seslendirileceği 'Açılış
Konseri'nde,
Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası,
Kültür Bakanlığı Devlet
Çoksesli Korosu, Izmir
Devlet Opera ve Balesi
Korosu ile Çocuk Korosu
sanatçılan görev alacak.
KüRür Servis-lzmirKültûrSa-
nat ve Eğra'm Vakfl tarafmdan bu
yıl on ikincisi düzenlenen 'Llusla-
raras İzmirFestivaF 14 Hazıran'da
Efes'te 'Carmina Burana' ile baş-
layacak. 14Temmuz'adeksürecek
olan festıval programında yer alan
toplam 13 gösteri, İzmir Kültür-
park Açık Hava Tiyatrosu, EÜ Ata-
türk Kültür Merkezi, DEÜ Saban-
cı Kültür Sarayı, St. Policarp Kili-
sesi, Antik Efes Büyük Tiyatro ve
Çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda sa-
natseverlenn beğenisine sunula-
cak. 1987 yılmdan itibaren varlı-
ğını. 'Cumhuriyet Kurumu' kim-
liğiyle ıfade eden vakfın bu yıl ger-
çekleştireeeği etkinliklerde Cum-
huriyetimizin 75. yılı vurgulanacak.
Festivalin, 14 Haziran Pazar gü-
nü Efes'te saat 21,30'da gerçekleş-
tirilecek olan 'Açılış Konseri'nde
üç yüzden fazla sanatçı görev ala-
cak. Şef GürerAykal'ın yönetece-
ği, Carl OrfTun 'Carmina Bura-
na' adlı sahne kantatının seslendi-
rileceği 'Açıhş Konseri'nde, Cum-
hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası.
Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli
Korosu, İzmir Devlet Opera ve Ba-
lesi Korosu ile Çocuk Korosu sa-
natçılan görev alacak. Antik Efes
Büyük Tiyatro'da konser öncesın-
de. '2.Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ulu-
sal Beste Yanşması' ödül töreni
gerçekleştirilecek. Festıval kapsa-
mında 16 Hazıran'dadünyanm ün-
lü bale gruplanndan Çenevrc Ba-
lesi, Kültürpark Açık Hava Tiyat-
rosu'nda sanatseverlere: J. S.
Bach'ın müziği Ohad Naharin'in
koreografısiyle 'Axionıa7\ D.Şos-
takoviç'in müziği Etienne Frey'in
koreografısiyle 'Farewell La Se-
ErendizAtasü 'nün 'Taş Üsîüne Gül Oyması' öyküsü, Haldun Taner Öykü Ödülü 'ne değergörüldü...
'Edebiyat sosyal reçeteler sunmaz'
BAHAR TANRISEVER
ANKARA - Daha çok kadmlar
ve toplumsal sorunlannı ele aldı-
ği yapıtlanyla tanınan yazar Eren-
diz Atasü, "Taş Üstüne Gül Oy-
ması" adlı öyküsüy le Haldun Ta-
ner Öykü Ödülü'ne değer görül-
dü. Şiırsellik taşıyan yapıtlannda
imgeyi bir kurgu öğesi gibi kul-
lanarak okuyucusunun çağrışım
gücünü uyandırmak istediğini an-
fatan Atasü, edebiyatm "sosyal
reçeteler'' sunma amacmı taşıma-
dığını vurguluyor. Atasü, -Edebi-
yat ürünü günümüz dünyasında
bir metaya indirgendi. Bir kitap-
ta sanat, edebiyat değeri çok az
rol oynuyor" diye konuşuyor.
Atasü, son yıllarda yazdıği bü-
tün öykülerinin arkasında güçlü bir
izlenim bulunduğunu belirtiyor.
Basta yazdıklannın yalnızca tanık-
lıklan ıçerdığini anlatan Atasü,
"Öykülerim gerçekiikten yola çı-
kıyor. Ama düşgücüne vanyorsu-
nuz. Bir yolculuk gibi. Giderek
ben de kendi hayal gücümü keş-
fettim. Bu da bana icsel bir özgür-
lük verdi" diyor.
Yazmaya kadın konusunu sor-
gulayarak başlayan Atasü, kadın-
lığı -çefişküi birdurum" olarak nı-
teliyor. Çumhunyet devriminm
olumlu etkilerine karşın Türk top-
lumunun halen ataerkil özellikler
taşıdığını. kadının ezilmesi ve aı-
le içi şiddet olaylannm yaygın bi-
çimde sürdüğünü anlatan yazar
şöyle konuşuyor:
"Hem geleneksel kadın rolü üst-
leniyorsunuz, Cinsel mahcubiyet-
lik yfikleniyor. Aynı zamanda top-
lum içinde de bir erkek rolü bek-
leniyor. Sanıyorum pek çok oku-
muş-yazmış, çalışan kadın bu iki-
lemi kendi içinde yaşıyor. lkhüz-
lü bir ahlak anlayışı: kadına fark-
h. erkeğe farklı değerler sunuyor.
AiJe içinde annelik. eşlik görevle-
rinin kadını tutsak alıp. onu kim-
liğini geliştirmekte alıkoy masını
insanlar görnıek istemiyor. Bunu
vaparken. kadmlares olnıasm. an-
neolmasındemiyorum. \maden-
genin ruttunılması için herhalde
erkeklerin de biraz değişmesi, ai-
leiçinde birtakım şeyieri üstienme-
silâzun."
Öykü ve şiirin "çağnşrnısaT
yapılan nedeniyle birbinne yak-
İastıgı görüşünü dile getiren Ata-
sü. kendisinin de zamanla imge-
sel-şiirsel bir yapıya kaydığını
Yazar Atasü, Türkiye'de ede-
biyaün dışlandığını söylüyor.
söylüyor. Öykü ve şiirin okuyu-
cusunun iç dünyasına seslenme-
yi hedeflediğini vurgularken, im-
geyi. öykülenn farklı bölümleri-
ni birbirine bağlayan bir kurgu
öğesi gibi kullandığını belirtiyor.
"Pek çok şeyi bir anda ve az söz-
cükle ifade etmek için insan ister
istemez imgeye bas,\uruyor. Im-
geye başvurduğumızzaman da şi-
ire yaklaşmış oluyorsunuz bir yer-
de" diyen Atasü. "Taş Üstünde
Gül Oyması" adlı kitabında yer
alan "Yörük Çadın" öyküsünde
konu edilen şaınn Nâam Hikmet
olduğunu, admdan söz etmeden bir
şıirinı kullanarak okuyucusuna
ıletiyor. Atasü, Haldun Taner Öy-
kü Odülü'nü kazanan "Taş l's-
tünde Gül Oyması" öyküsünü
Trabzon Küçük Ayasofya Kilıse-
sı'nin bahçcbinde sergilenen me-
zar taşlanndan etkılenerek yaz-
dığını anlatırken, -Üzerinde son
derece güzel bir kabartma vardı.
\arin,du\arlı bir motifri. Pek çok
yerde ben/er nıotifleri gördüm.
Kıbns'ta bir sandıkta. Hay darpa-
şa Gan'mn yan dınarlarında da
benzer nıoriflcr var. Karadeniz-""*
den Kıbns'a kadar insanlann ara-
sında bir etkileşim olmuş demek
ki" diye konuşuyor.
Atasü, "Taş Üstünde Gül Oy-
ma$rnda lOOyılöncedınıkural-
lann hâkim olduğu dönemde. bir
ustanınyaratıcılığıkarşısındane-
ler hıssettiğını sorgulamak iste-
diğini belirtiyor. Kültürel etkile-
şımi yansıtan mezartaşlarının ta-
lan edildiğıne ışaret ederken "Ken-
di kcndimirin mezarlannı yıkmı-
şız. Yerine beton apartnıanlar di-
kiliyor. Kentleşmemi/Je ilgiii top-
lumsal birçarpıklık bu. Kendi kut-
türümüze, emegimlre. değerleri-
mize,tarihe,ölüyesaygısızlık\ar"
dıyor.
Atasü. tarihı varlıklardaçoğuza-
man "çalakalem" yapıldığını sa-
vunduğu restorasyon işleminin.
yapının ruhunu bozmadan ger-
çekleştirilmesı gerektiğmi vurgu-
luyor. Edebiyatm sosyal reçete-
ler sunmay! değil, soru sormaya
sevk etme amacı taşıdığını belir-
ten Atasü. şu görüşleri dile geti-
riyor:
-Çok kişi zanneder ki yazar bir
şeyler ya/arken. birtakım düşün-
celerini empoze etmek istiyor. Bel-
ki bana isteyen yazar da olabifir.
Ama hanjji konuda yazıyorsanız
o konuda soru sormaya, düşün-
meye, hissetmey e çagınrsınızger-
çekte. Bira7sisB anlatımlar kullao-
mak insanlan soru «trma\ a çağı-
nr. Çok kesin, belirgin. köseli an-
labmlarla karşı taraf soru sormaz.
\a dediğini kabul ederya da rüm-
den reddeder."
Atasü, Türkıye'de edebiyatm
dışlandığı. edebiyat ürünlerinin
bir metaya indirgendiği görüşünü
dile getıriyor.
Daha önce de Akademi Kıtabe-
vı, Benazus ve Yunus Nadi öykü
ödüllerinı kazanan Atasü, bugün-
lerde yenı bir öykü kıtabının yanı
sıra 1970'len konu alacak bir de
roman çıkarmaya hazırlanıyor.
rentie', J. S. Bach'ın müziği Wû-
liam Forsythe'ın koreografisiyle
'Steptext' ve A- VivakJi'nin müzi-
ği Giorgio Mancini'nin koreogra-
fisiyle 'Polo Zero' adlı yapıtlan
sahneleyecek.
18 Haziran'da, Ankara Devlet
Tiyatrosu. Kültürpark Açık Hava
Tiyatrosu'nda Recep Bilginer'in
'Savaştan Banşa Aşktan Kavgaya
Mustafa Kemal' adlı ikı perdelik
oyununu sahneleyecek. Dünyanm
deha piyanistlerinden Ivo Pogore-
Bch, EÜ Atatürk Kültür Merke-
zi'nde 22 Haziran'da sanatseverle-
re bir resital sunacak. Pogorelich,
programında; Rachmaninov.Gra-
nados, Prokofiev ve Cnopin'in ya-
pıtlanna yer verecek.
Ravel Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, 24
Haziran'da St. Policarp Kilisesi'nde;
Debussy, Faure ve Ravd'in çeşitli
yapıtlanndan oluşan bir konser ve-
recek. Paris Orkestrası, dünyanın
ünlü şeflerinden Rafad Frühbeck
de Burgosyönetiminde Antik Efes
Büyük Tiyatro'da 28 Hazıran'da
vereceği konserde dinleyicisiyle
buluşacak. Konser programında;
Beriioz, Bizet, Debussy veRaveFin
yapıtlan yer alıyor.
1 Temmuz'da Antik Efes Büyük
Tiyatro'da sunulacak olan 'Aca-
demy Of SUVİartin In The Fıelds
Korosu' konseri izlenebilir. Kon-
serde; Brahms. Britten, Rautava-
ara, Rossini. Barber \e Elgar'ın
koral yapıtlan seslendirilecek. 2
Temmuz'da, DEÜ Sabancı Kültür
Sarayrnda, Kazakistan Cumhuri-
yeti Dev let Klasik Dans Toplulu-
ğu: 7 Temmuz'da E Ü Atatürk Kül-
tür Merkezi'nde Japon KODO gru-
bu birer gösteri sunacaklar.
Festivalin beklenen etkinlikle-
rinden bir tanesi de 'The Bhıes Brot-
hers Band'in konseri. Topluluk, 8
Temmuz gecesi Çeşme Açık Hava
Tiyatrosu'nda cazseverlerle bulu-
şacak. Dünyada •genç kuşaksopra-
nolann en iyisi' diye bılınen Ceci-
Ka Gasdia. 10 Temmuz'da Antik
Efes Büyük Tiyatro'da gerçekleş-
tireceği bir resitalle İzmir Festiva-
li'nin konuğu olacak. 12 Tem-
muz'da, ünlü caz piyanistı ChickCo-
rea, yeni grubu Origin eşliğinde
çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda
bir konser sunacak müzikseverle-
re.
Festivalin son etkinliği olan St.
Petersburg Senfoni Orkestrası kon-
seri ise 14 Temmuz'da Antik Efes
Büyük Tiyatro'da gerçekleşririle-
cele Orkestra, ŞefErol Erdinç'in y&-
netiminde Gershwin'in "Cuban
Lvertürü", 'Rhapsody in Bhıe' ve
'Porgy and Bess' operasmdan bö-
lümler seslendirecek. Konsere Yıl-
dız tbrahimoya solist olarak katı-
lacak. Festivalin biletleri şu merkez-
lerden temin edilebilir: İzmir Dev-
let Opera ve Balesi Gişesı, Vakko-
rama. Mc Donald's, Karşıyaka Pan
Kitabevi, Selçuk Efes Müzesi, Ku-
şadası Turizm Danışma Bürosu,
Çeşme Altıny/unus ve Çeşme Tu-
rizm Danışma Bürosu.
Avrupa'nın ilk krtalararası ekspresi:
'Orient - Express\ Raphael Tucks ve
Oğlu'nun tngiltere serisinden. 1910 dolaylan.
Pierre de Gigord Kokksiyonu, Paris.
'P 'nin bahar sayısı okuru zaman tüneline sokuyor
Yolculuksanatının
bitmeyen öyküsü• Kültür ve antika dergisi 'P'nin bu sayısında 'Yolculuk ve
Sanat', 'Osmanirda Sedef\ 'Bir Ressam: Burhan Uygur' ve
'Tespih' olmak üzere 4 ana konu üzerinde yoğunlaşılıyor.
Avrupa'nın ilk kıtalararası ekspresi 'Orient - Expressi'nin yanı
sıra 19. yüzyılın ince işçilik ve benzersiz ustalıkla
harmanlanan yolculuk saatleri de ele alınıyor.
Kültür Ser\isi - Üç ayda bir yayımla-
nan sanat, kültür ve antika dergisi 'P'nin
baharsayısı çıkn. Bu sayısında dergi, 'Yol-
culuk w Sanat', 'Osmanlı'da SedeT, Bir
Ressam: Burhan Uygur' ve 'Tespih' ol-
mak üzere 4 ana konu üzerinde yoğun-
laşıyor. DemirÖzlü,-Orient-Express'le
fikY<*uluk"baş]ıWıyaz]smda, 1883'ten
1. Dünya Savaşı'na kadar Paris-Strasbo-
urg-Münih-Viyana-Belgrad-Niş, Sof-
ya-lstanbul güzergâhını izlemiş; 1919 'da
Calais-Paris-Lozan- Milano-Venedik-
Zagrep-Belgrad-Sofya-tstanbul batının-
da yeniden hizmete girerek, yeni güzer-
gâhında Simplon Geçidi'ni kullandığı
için Simplon-Orient-Express'e dönü-
şen, Avrupa'run ilk kıtalararası ekspre-
sinin ilk yolculuğunun öyküsünü konu
ediyor.
Jean Des Cars'ın, yine aynı ekspresi
konu alan 'Orient- Express: Avrupa ile
Asya Arasmda Bir Köprii' başlıklı ya-
zısı Nur Deriş Ottoman'ın çevirisiyle
yer alıyor dergide. 1821-1892 yıllan
arasında yaşayan Louis Vuhton'un o dö-
nemden günümüze çanta, sandık, bavul
üretimini konu alan 'Louis Vuitton: Yol-
culuk Sanatı' başlıklı yazıysa Celal Cs-
ter'e ait. Vuitton'un yaşamöyküsüyle
başlayan yazıda, 1800'lüyıllardayolcu-
luklarda kullanılan 'sandık' biçimine
farklı bir bakış açısı sunan Vuitton'un.
aralannda Sultan II. Abdülhamid ve
1930'lann popüler şarkıcısı Marthe
Chenal'in de bulunduğu pek çok tanhe
geçmiş ünlü sima için ürettiği sandık-
lar da yer alıyor.
Derginin yolculuklan konu eden ya-
zılanndan bir tanesi de Utarit tgi'nin
'Le Corbusier-Dogu Yokulugu' başlığı
altındaki bir değerlendirmesi. Değer-
lendirmede şu olay konu ediliyor: Ber-
lin'de Peter Behrens'in atölyesinde de-
sinatör olarak çalışmakta olan Charles-
Edouard Jeanneret, 1911 yılında,arka-
daşı Auguste Klipstein'la birlikte, hede-
fi Istanbul olan bir yolculuğa çıkar. Dres-
den'den Istanbul'a, Atina'dan Pompei'ye
uzanan yolculuk boyunca, Jeanneret bir
seyahatname tutar. Daha sonra burada
yer alan metinleri 'Doğu Yolculuğu' baş-
lığı altında bir kitaba dönüştürmek üze-
re bir araya getirir ve kitabı tamamlar.
Kitap, Gaspard Valette tarafından 'Mer-
curedeFrance'dayayımlanacaktır. An-
cak I. Dünya Savaşı kitabın çıkmasına
engel olur ve elyazması. Le Courbusi-
er'nin arşiv yığınına eklenir.
Jeanneret yolculuğundan 54 yıl son-
ra açıklayıcı notlar da ekleyerek kitabı
yayımlamaya karar verir. Dergide bu
konuya aynlan bölümde de 'Doğu Yol-
culuğu'ndan bölümlerveçızımlerin ya-
nı sıra. ünlü mimar Utarit tzgi'nin gö-
rüşlerine ve değerlendirmelerine yer ve-
riliyor.
Zeynep İnankur. dergideki -Lzlenim-
ciler Saint-Lazare Garı'nda" başlıklı
yazısında, Claude Monet'nin bu garda-
ki ressamlık serüvenini. bu gan nasıl
yapıtlannın esin kaynağı yaptıgını ko-
nu ediyor. Ancak Saint-Lazare Gan 'ndan
esinlenerek yapıt veren ressam sadece
Monet değildir kuşkusuz. İnankur. ya-
zısında Monet'nin yapıtlannın yanı sı-
ra Jean Beraud. Norbert Goeneutte, Gus-
ta\'e Caillebotte ve Edouard Manet gi-
bi ressamlann da y apıtlanna yer veriyor.
'Zaman ve Yokuluk' başlıklı yazısın-
da Tomris Uyar, günümüzde teknik yön-
den esamesi okunmasa da 19. yüzyılın
yolculuk saatlerini konu ediyor. Uyar, sa-
atlerdeki ince ışçiliğin, benzersiz usta-
lığın, eşsiz estetiğin ve onlan yanlann-
da taşımış olan insanlann yaşanıp bit-
miş hayatlannın, yolculuk saatlerini bu-
gün her zamankinden değerii kılmaya ye-
terli olduğunu düşünüyor. Uyar'ın ya-
zısında. birbirinden değerii saatlerin fo-
toğraflanna da yer veriliyor.
Derginin kuşkusuz en ilgi çekici ko-
nularından bir tanesi de; Abidin Di-
no'nun 'Pera Palas" kitabının sunuldu-
ğu bölüm. Abidin Dino'nun bu kitabı
oluşturması rastlantısaldır. Fata Morga-
na Yayınevi'nin yöneticisi Bnıno Roy,
1990 yılında Paris'te bir bitpazannda
dolaşırken Pera Palas Oteli'nin ellı-alt-
mış hisse senedini bulur ve bunlan bir-
kaç yüz Frank karşılığındasatın alır. İlk
karşılaştıklarında da hisse senetlerıni
Abidin Dino'yagöstererek 'Birşeylerya-
pabilir miyiz' diye sorar. Ortaya Abidin
Dino'nun bu metin için çizdiği desen-
lerle çok az sayıda Paris'te basılan 'Pe-
ra Palas' çıkar. Daha sonra Fransızcadan
dilimize Sariıih Rifat'ın çevirdiği metin,
1994'te Ada Yayınlan'nda Abidin Di-
no'nun 'EOerveYüzler'kitaplanyla bir-
likte yayımlanır.
Dergide yer alan bir başka yazı da
Banu Mahir'e ait. Mahir, BahadırTaş-
kın'ın fotoğraflanyla zenginleştirilmiş
yazısında 'Osmanlı Ağaç İşçiliğinde FD-
dişi,Sedefve Bağa'yı konu ediyor. Der-
ginin 'Bir Ressam' başlıklı bölümünde
ressam Burhan Uygur ve yapıtlan Tur-
gay Gönenç tarafından ele alınıyor.
Raffi Portakal ise "Art DeaJer'brm P>-
ri: Duveen" başlıklı yazısında 'antika-
cı'lann piri sayılan Joseph Duveen'i ko-
nu ediyor.
Derginin 'Küçük AnsikJopedi' bölü-
münün bu sayıdaki konusuysa: 'Tespih-
ler.' Mesut Hakgüden'in yazısı ve Ca-
roline ErePin çektiği tespih fotoğrafla-
n, özellikle tespih koleksiyonculannın
ilgisini çekecek.
Prof. Dr. lsmailTunah'nın 'KkabnEs-
tetiği' bölümünde ise 'Hagia Sophia' ki-
tabı farklı bir bakış açısıyla, bir kitabın
biçimsel özellikleri de ele alınarak ko-
nu ediliyor. 'P' dergisinde aynca yeni ki-
taplar, açılan sergiler ve müzayedeler
konusunda da okurlara kapsamlı bilgi ve-
riliyor.
BUAŞAMADA
ŞUKRAN KUBDAKUL
Heveslerin Adamı
Edebiyat Adamı20 yıl önceki bir yazımda şöyle sormuştum:
"1910'luyıllarda 'Milli Edebiyat' akımına bağlı şa-
irier Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Halit
Fahri Ozansoy'un kitaplannda ergenlik çağını geç-
tikJennı gösterecek tek şiırbulunabilirmi bilmiyorum?"
Aslında yanıtı belli bir soruydu bu.
Döneminde adının önüne "feyfesoHuk srfatı yakış-
tınlan Rıza Tevfik de manzumeci olarak büyüme
yaşlannda kalanlardan biriydi kuşkusuz.
Okuyacağımız dizeler, onundur.
"Ismini bilmezdim fakat tanırdım,
Ne yosma bir çiçek takışı vardı,
Kızıl saçlannı ateş sanırdım,
Güneş nuru gibiyakışı vardı.
(Göz Aşinalığı)
"Ben de senin gibi çapkınım biraz '•
Iki canbaz aynı ipte oynamaz.
Beni sevsen bile, sen ey işvebaz,
Ben o muhabete layık olmazdım."
(Aşk ile Eylenen Bir Işvebaza, 1920)
Hevesleri vardı belki bu geçiş dönemi şairlerinin,
ama düşünen adamlara özgü duyarlıktan yoksundu-
lar. Bu nedenle yeteneklenne sığınarak götürmeye ça-
lışıyorlardı. ^
Rıza Tevfik örneğinde gördüğümüz gibi.
Bugün de liselerin edebiyat kitaplarında, gençlrği
beğeni fukaralığına götüren geçiş dönemi şairlerirnn
ürünlerinde gördüğümüz gibi. •;
Nurullah Ataç'ın da bulunduğu bir sofrada söy-
leşilirken, hastalıktan açılmış olmalı kı Halit Fahri
Ozansoy, "Gençlığimde bende verem istidadı var-
dı" deyince, gülmeye başlamış Ataç: l
"Vah yavrucuğum, o da mı istıdatta kaldı.."
• • •
Şiir, şairce düşünmenin sonunda kazanılır. Benden
sorarsanız, günümüzün genç şairleri arasında da bj-
len çok değil bu gerçeği. 4
Öncelikle edebiyat adamı olmak gerekmiyor mu?
Bu gerçeğin deayırdında değil pek çoğu. Onca ola-
nak varken ne Batı'yı biliyorlar, ne Doğu'yu, ne de bi-
zi.
Bizden hemen sonra gelen Onat Kutlar, TahsJn
Yücel, Demir Özlü, Ferit Edgü, Adnan Özyalçınlr,
Kemal Özer, Cemal Süreya ve otekılerın 20'li yaş-
lannda edebiyat adamı kimliği kazandıklarını biliyb-
ruz. Geleceklerinden haber veren "ıddialan", okumak-
tı onlann da.
Tahsin Yücel, Bafeac'tan Albert Camus'ye kadar
pek çok öncünün yaprtını kazandırdı dilimize.
öykü ve roman yazıyordu.
Cemal Süreya'nın çeviri kitaplığından nice ünlü şi-
irin yanı sıra Asturias'tn "Yeşil Papa "sı gibi başya-
prtlar kaldı.
Şiir yazıyordu.
Diyeceğim, her edebiyat kuşağı yaşadığı dönemin
küttürüne uzak kalmadığı gibi, eskimeyen eskiden de
alacağını almışsa başanlı olmuştur.
Asım BezJrcTnin nrtetediğı gibi, edebiyat) saran "/ty-
nkOtlan"nakarşm.
Iktisatçılann ünlü sözünü bilirsiniz:
"Kötü para iyi parayı kovar."
Bereket versin iyi şiir kötülerin hakkından geliyor.
Yoksa edebiyatımız, geçiş dönemini saran yozluk-
lardan kurtulabılir miydi...
Alacaklılar' KKTC'de
• Kültür Servisi - Aksanat Akbank Sanat Merkezi,
KKTC Kültür Bakanlığı'nın davetlisı olarak
'Alacaklılar' adlı oyunu ve özgün baskı sergisini
KKTC'de sergiliyor. Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği,
Köksal Engür, Tilbe Saran ve Cüneyt Türel'in rol
aldığı 'Alacaklılar' adlı oyun 9 ve 10 Haziran
tarihlerinde Lefkosa Atatürk Kültür Merkezi'nde. 11
Haziran'da Magosa Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde
sahnelenecek. Adnan Çoker. Güngör Taner, Gürol
Sözen. Habip Aydoğdu, Mustafa Altıntaş. O. Herbert
Hajek. Semih Balcıoğlu ve Yurdaer Altıntaş gibi
sanatçılann yapıtlanndan oluşan özgün baskı sergisi-
ise 10-17 Haziran tarihleri arasında Lefkoşa Atatürk
Kültür Merkezi'nde görülebilecek.
bisancıl'ın yeni sayısı çıktı
I Kültür Servisi - lnsancıl kültür-sanat dergısinin
haziran sayısı çıktı. Derginin bu sayısında Aydın
Çubukçu'nun 'Postmodern Brecht', Sennur Sezer'in
'Anna Hegers'i Okumak". Mehmet Sabit Çalışkan'ın
'Hamal Filozof Olabilir mi?', Cihan Duna'nın
'Yanılgılanmızdan Tür Idolü Ozerine Bir Deneme',
AfşarTimuçin'in 'Bir Düşçüyüm', Tevfik Taş'ın 'Bir
Dükkân Çalıştırmanın Kımı Prensipleri Üzerine',
Kemal Özer'in 'tkinci Yeniden Toplumcu Süre'. Adnan
Özyalçıner'in 'Kutlanamayan Bir Olimpıyat". Atilla
Erdemli'nin 'Yaşamak Sorunu ve Descartes", Berrin
Taş'ın "Insanileşme Sürecınde Kadın-Erkek Sorunu',
Kemal Bekir'in 'Everest My Lord, Burun ya da
Tiyatroyu Anlamak', Ruşen Hakkı'nın "Günler,
Kitaplar, Dergiler", Anıl Meriçelli'nin "Ataol
Behramoğlu ve Sesınde Yaralı Bir Gül Olan' adlı
yazılan yer alıyor. Dergide aynca Octav 10 Paz. Pablo
Neruda, Afşar Timuçin. Hüseyin Topçugil, Cengiz
Bektaş. Canan Yanık, Sedef Dicle Yaşıtılan, Hüseyin
llbey ve Emily Dickonson'ın şiirleri okuyucularm
beğenisine sunuluyor.
2. ULUSLARARASI BODRUM ÇEVRE FİLMLERİ FESTİVALİ
BUGUN
• OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de'Fridrik.
Thor Fridriksson'un yönettiği 'Bejaz Balinalar',
saat 15.00'te Bartabas'ın yönettiği 'Mazeppa-111'
adlı fılmler g_österilivor.
• OASIS KÜLTÜR MERKEZİ'nde 16.00-20.00 •
arası 'tncik Boncuk', 'Sessiz Bir Dünyadan Sesler',
'Zehiıü Pizza', 'Böcek Çdgınlığı', 'Ölümcül AkıntT,
'Korkuluk' adlı filmler görülebilir.
• BODRUM KALESt'nde saat 21.30'da George ;
Miller'ın yönettiği 'Zetıs ve Roxanne' adlı film
izlenebilir.
YARIN i
• OASIS CINE MARINE'de saat 10.00'da ve
15.00'te Muammer Özer'in yönettiği 'Holywood
Kaçakian'. saat 12.00'de Jacques Deschamps'm
yönettiği 'Derin Sular Durgun Akar' adlı filmler
görülebilir.
• OASIS KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 13 00-
16.00 arası 'Antarktika', 'Yunuslann Görüntüsü',
'Yalnızlık Kemanlan", Ege'de Tirol', 'Kıyıda',
'Kaplumbağa Dünya', 'Hücre Animasyon', 'Küçük
Seçmenler' adlı filmler izlenebilir.