18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1998 PERŞEMBE tutuklandı • ANKARA (AA) - HADEP Ankara tl Başkanı Kemal Bulbiil, "böJücü örgüte yardım ertiği" gerekçesiyle Arıkara DGM tarafindan tutuklandı. Ankara DGM Sa-vcısı Nuh Mete Yüksel dürıkü sorgusundan sonra Balbül'ü, "bölücii örgüte yardım" suçundan tutukJama talebiyle yedek hâkımliğe sevk etti. Yedek hâkimlikte Arücara 2 No'Iu DGM'nin yedek üyesi Nuri Düzgün tarafindan ifadesi alınan Kernal Bülbül, savcılığın sevi maddesi doğrultusunda tutuklanarak cezaevine görtderildi. Ankara DGM Başvsavcılığı, HADEP ll Baş-kanı Bülbül'ün, 2 Mart 1998 günü yaptığı basın açıkJaması ve evinde yapılan aramalarda ele geçinlen belgelerle ifgili olarak sonışturma başlatmıştı. RTÜK'ten 12 kapatma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK). yayın ilkelerini ihla! ettikleri gerekçesiyle Interstar, BTV, Birlik Radyo, Furkan FM, Tempo TV ile Tempo FM'ın birer gün süreyle yaymlannın durdurulmasına; AK TV, Ereğli BRT TV, Kay TV, Tuşba FM ve Üsküdar Radyo"nun da uyanlmasına karar verdı. RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre, televizyonlann ve radyolann "Toplumu şiddet, terör ve etnik aynmcılığa sevk eden ve toplumda nefret duygulan oluşturacak yayınlara imkân verilmemesine" ilişkin yayın ilkesine uymadıklan belirtiJdı. Sınır ticaretinde orta yol • ANKARA (Cumhuriyet BÜTDSU) - Bakanlar Kurulu, sınır ticaretiyle Türkiye'ye getinlen akaryakıtın yalnızca bölgede kullanılmasını, bu yoldan gerçekleştırilen ithalatta fıyat istikrar fonunun yüzde 60'tan yüzde 80'e çıkanlmasını kararlaştırdı. Yaklaşık 1.5 saat süren toplantmm ardından açıklama yapan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ahat Andican, sınır yoluyla yapılan akaryakıt ticaretinin yeni ölçütlere bağlanacağmı belirtti. PKK'li sanığa idam • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - - Ankara 2 No'lu DGM. birçok silahlı eyleme katılarak "devletin hâkimiyeti altmdaki topraklardan bır bölümünü devlet ıdaresinden ayırmaya kalkıştığı'' suçlamasıyla yargilanan PKK terör örgütü üyesi Abdurrahim Akalp'i idam cezasına mahkûm etti. ÇilteP, Baykal'a • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "Yeşil'" kod adlı Mahmut Yıldınm'a yataklık etmekle suçladığı Devlet Bakanı Eyüp Aşık hakkında verdikleri gensoru önergesinin ön görüşmelerinde salonu terk eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yüklendi. Çiller, "hükümetin suç ortağı" diye nitelendirdiği Baykal'ın iradesinin. tekelci sermaye ve kartel medyası tarafindan "ipotek altma ahndığını" söyledi. Bügisayara kayrt • ANKARA (AA) - tçişleri Bakanlığı. gelecek yıl uygulamaya koyacağı ve herkese bir vatandaşlık numarasi verilmesini öngören Mernis Projesi kapsamında. tüm vatandaşlann kimlik bügilerini yıl sonuna kadar bilgisayar ortamına aktaracak. lçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Işleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgıye göre, MERNİS Projesi kapsamında. kimlik bilgileri daha önce bilgısayara aktanlan vatandaşlann, bu bilgilennin güncellenmesi ve bilgısayara yeni kayıtlar büyük bir hızla süriiyor. Nüfus ve Vatandaşlık tşleri Genel Müdürlüğü, yıl sonuna kadar güncelleme işleminin yanı sıra tüm vatandaşlann kimlik bilgilenni de bilgısayar ortamına aktaracak. CUMHURİYET HABERLER CHP lideri Baykal'dan sonra DSP lideri Bülent Ecevit de Cumhurbaşkanı'nı eleştirdi Dem r e 1dan arılarANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin sistem değişildığı öne- riierine merkez soldan sert eleşti- riler geldi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın uyanlannın ar- dından; Başbakan Yardımcısı Bû- lent Ecevit de "Bazı cevreter, biri- teri başa geçsin, işferi düzehsin ko- hycıiıgı içinde. Peki o bir kişi, işle- ri büsbürün bozacak olursa ona k^nasıLdurdryecek?Yao bir ki- şi, laik demokrasiyi \ıkmaya luükı- şırsa bunu kim, nasıl önleyecek? Rejim değisikligi önerileri bence tehhketi bir kumardır" açıklama- smı yaptı. "Cıunhurbaşkanının i- ki dönem görevde kalmasının dev- letin üstdüzeyinde istikrar u nsuru olabUeceği" görüşünü yıneleyen • Başkanlık sıstemı tartışmalannı başlatan Cumhurbaşkanı Demirel'e merkez soldan sert uyanlar gelmeye devam ediyor. Rejim değişikliği önerilerini'tehlikeli kumar olarak nıteleyen Ecevit, "Birileri geçer, işleri büsbütün bozarsa, kim 'dur' diyecek" dedi. Ecevit, bunun "köklü rejim deği- şikliği anlamına gelmejeceğini, ol- sa da olur, olmasa da olur bir rö- tuştan ibaret kalacağuu" söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, dünkü grup toplantısmda son günlerdeki bazı temaslan hak- kında konuşmak istediğini, ancak Cumhurbaşkanı Demirel'inköklü bir rejim değişikliği tasanmını gündeme getirmesi nedenıyle gündemini ister istemez değiştir- mek zorunda kaldığını vurguladı. "Sayın Cumhurbaşkanı ile bir tar- ttşmaya gfameyi hiç düşünmüyor- dum ve hiç de içime sindiremKor- dum. Fakat Sayın Demirel'in gün- deme getirmeye çahştığı rejim ta- sanmı dünyanuı en kan başkanlık sistemini öngörmektedir \e bence Türkhe'deki laik demokratik par- lamenter rejim açısından baa cid- di sakıncalar taşımaktadır" diyen Ecevit şu görüşjeri dile getirdi: "Atatürk'ün kurduğu rejim, sağlam parlamenterdemokrasi te- meline dayabdır. Sayın Demirel'in önerisiisebunun tam tersidir. Tür- kiye'de, birileri başa gecsin, işleri düzeltsin kolaycılığı içinde baa çe\ - relerin bulunduğu gerçektir. Özel- likle toplumun üst karJannda böj- le bir kolaycılığa kendilerini kapn- ran ve bilinçaltında bir otoriter re- jim özlemi duyan insanlar maale- sef eksik değildir. Nedir Saym Cumhurbaşkanı Demirel'in istek- leri? tstiyor ki, devlet başkanını doğrudan halk seçsin, o da Bakan- lar Kunılu'nu dflediği gibi kursun. Yani hem devlet başkanı. hem baş- bakan oisun. Vleclis haşkanla çeliş- krve düşerse, devlet başkanı Mec- lis'i feshedebilsin. Yani Meclis, baş- kanı denetle>emesin. Milletvekili seçimleri iki yılda bir yapdsın. Ya- ni milfetvekilleri seçimden başka hicbirşey düşünemezoJsun. Millet- vekili seçimleri dar bölgeli sisteme dayansın. Bunun sonucu. seçilme şansı zenginlerde voğunlaşacaktır, şöhreöilerde voğunlaşacakrjr. Hat- ta bir ölçüde mafyada voğunlaşa- caktır." Üdkarşıtcephe Petrol-İs OIB'ye siyah ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Zonguldak Milletvekili, Kamu lşletme- ciliğini Geliştirme Merkezi Vakfi (KİGEM) Başkanı Mümtaz Soysal, yalnızca taşınmazlan 2 milyar 100 milyon dolar olan Petrol Ofisi Anonim Şirketi'nin (POAŞ) satışı için 700 mil- yon dolarlık fıyat öngörül- düğüne dikkat çekerken, partisini "özeOeştirmeler- den zarar görecegT konu- sunda uyardı. Soysal, adın- da "sol" sözcüğü geçen bir partinin yer aldığı koalis- yonda Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) bu ka- dar başı boş bırakılamaya- cağını vurguladı. DSP grup toplantısmda Samsun Milletvekili Ayhan GüreJ Romanya gezisi izle- nimlerini anlatırken, parla- mento binasıyla ilgili olarak "Çok büyâktü hayret bir şey" deyince Zonguldak Miiletvekili Soysal da "Ben size Petrol Ofisi saöşı üzeri- ne hajret bir şej gösterece- ğün" diyerek söz aldı. Alı- nan bilgılere göre Soysal, POAŞ'ın satışmın şeffaf ol- madığını ve ıptale mahkûm olduğunu vurgulayarak "Bl- zim partimizûi zarar görme- smden endiseedhorum. Do- guş Hotdmg600 mflyon, Cm- guhoğlu 750 mihon doiar fV yat vcriyor. POÂŞ'm yabuz ga>Timenkulleri 2 nıih^r 100 milyon dolar. Saüş için öngö- rülen fiyat 700 milyon dolar görünüyor. Bu parayi POAŞ, 4 yılda kâr olarak kazanır" diye konuştu. "Adında sol sözcüğünü taşıyan bir partinin bulun- duğu koansyonda, ÖtB gibi bir kurum bu kadar perva- sız ve kendi halkının çıkar- lanna bu kadar duyarsız bı- rakdamaz" diyen Soysal, Yüksek Planlama Kurulu ve Özelleştirme Yüksek Kuru- lu'na katılan DSP'li bakan- lann özelleştirme uygula- malanna karşı dikkatlerini çekerken "Çünkü partimiz, hem isçi hem de genis halk yığmlan karşısında bundan dolayı büyük zarar görecek- tir" görüşünü bildirdi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART Ecevit, tüm seçimlerin iki turlu olması ve ittifakJann serbest bıra- kılması önerilerini eleştirirken de "Bövlelikle srvaset alanı Ud karşıt cephe\ebölünmüşolacaktır.Seçim ittifakından istikrarb bir Meclis de- ğil aksine iki kutuplu. iki cepheü bir Türki\edoğabtlir kaygısını ke- sinolarak taşıyorum" dedi. Rejim değişikliği önerilerini "ten- likeli bir kumar" olarak ni- teleyen Ece\ıt sözlerini şöy- le sürdürdü: "Kimsenin, o arada seç- mene, "Oylannı dağıtmaya- caksın. iki cepheden bınnde toplayacaksın' demeye de hakkı yoktur. Önemli olan uzlaşma kürrüriinü geüştir- mekrir. İstikrar hükümette degil, kamu yönetiminde aranmaiıdır. littsal pootika- lar oluştunılmasuida aran- maiıdır. Bunlan başarabilen ülkeler hükümet istikrarsız- hguidan hiçbirsıkıntı çekme- mektedir. Ku/e\ ülkeleri dı- şından bir ömek vereyim, bugün Hindistan'da 23 par- tili bir koalisyon vardır ve hiç kimse bu durumdan şikâyet edip seçim sistemini veya re- jhni değiştinneye kalkışma- maktadtr." Ecevit, "Cumhurbaşka- nının iki dönem göre\de kal- masıda de\ fctin üstdüzeyin- de istikrar unsuru olabüir. Senatonun \eniden kuruJ- ması düşünülebilir. Sadece beledhe başkanlıklan için i- ki turlu seçim düşünülebilir. Fakat bunlar köklürejimde- ğişiklileri anlamına geimez, rejimde birtakım rötuşlar- dan. yapılsa da olacak, >apıl- masa da olacak rötuşlardan ibarettir" dedi.Ecevit, ko- nuşmasının sonunda köklü bir rejim değişikliğinin Tür- kiye'yi ağır bir krize sürük- leyebileceği uyansında bu- lundu. Tarikatlar, yandaşı bürokratlan koruyabilmek için ihbarcılığa başladı Liiemuıı kadro savaşıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 28 Şubat sürecinin ardından devlet kadrolanndaki tasfiyenin tarikatlar arasında çekişme yaşan- masına neden olduğu, tarikatlann kendi yandaşı bürokratlan koru- yabilmek için diğerlerini ihbar et- meye başladıklan bildirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin irti- caya karşı başlattığı mücadele. ka- mudaki irticacı kadrolan birbirine düşürdü. Milli Güvenlik Kunı- lu'nun (MGK) vazgeçilmez ön- lemler arasında saydığı irtica kad- rolannm tasfiyesine yönelik çalış- malar, şeriatçılar arasında devlet- te tutunma mücadelesi başlattı. Kulislerde dile getinlen iddialara göre lçişleri Bakanlığı ve Hazi- ne'de son dönemde yoğunlaşan ça- tışmalar şu eksende gelişiyor: lçişleri Bakanlığı: Ankara Gru- bu Mülkiye müfettişleri arasında da benzer çekişmelerin yaşandığı kulislerde dile getiriliyor. Büyük çoğunluğu FP kökenli olan irticacı personelm tarikatçı başmüfettişlerle çekişme halinde olduğu, her iki grubun da eleman- lannı koruyabilmek için yoğun mücadele başlattıklan bildiriliyor. lstanbul gmbunda yoğun bir irti- caı kadrolaşma olmadığı için söz konusu çatışmalann yaşanmadı- ğına dikkat çekiliyor. Tarikatlann kendi aralannda ve FP'lilerleyaptıklan mücadelenin, tçişleri'nin merkez teşkilatı. lller Idaresi Genel Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık tşleri Genel Mü- dürlüğü ve Personel Genel Müdür- lüğü'nde yaşandığı bildirildi. Ge- nelkurmay'ın özellikle irticaya ka- nşan üst düzeydeki personel konu- sunda tçişleri Bakanlığı'nı sık sık uyardığına da dikkat çekiliyor. Hükümetin 8 yıl karşıtı genelgesine karşı dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet tşle- ri Başkanlığı'nın Kuran kurslannda yaş sinınnı kal- dıran genelgesinin iptali için yargıya gidiliyor. Hükümetin; Danıştaym gerekçeleri, Ögreümm Birliği Yasası ve 8 yıllıkeğitimyasasınaaykın ola- rak ilköğretimi kesintiye uğratmasma tepki göste- ren Eğit-DerGenel Başkanı Mustafa Gazakt, oy av- ahgı için laiklik ilkesinin çiğnendiğini vurguladı. flköğretim Müfettişleri Eğitim Hakkını Savun- ma Komitesi Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Ak- çasm. Diyanet'tn genelgesini propaganda için kuî- lanan Başbakan Mesut V ılma/ hakkında Cumhu- riyet Başsavcıhğına suç duyurusunda bulunacağı- nı söyledi. MehmetAkçasoy, 5. sınıfi bitiren öğren- cilere Kuran kursu olanağı tanıyan Diyanet Tşleri Başkanlığı Kuran Kurslan Yönetmeliği'nin Danış- tay tarafindan iptal edildiğıni anımsatarak, "Dantş- tay'ın kararian,ymp kararbn yok savTbmaz" de- di. Akçasoy, bir yandan irticayla mücadele yasala- nnı öngören hükümetin diğer yandan da Danıştay kararlannı delen uygulamalan yaşama geçirmeye çalışmasını '•samimhetsizfik'' olarak değerlendir- di. Akçaso>'. "frticayia böyle mücadele edümez. 8 yıftk kesintisiz tetnel eğitim bolünemez- Bu koouda gereö>'asalmücadelenHzisürdürecegiz''dedi. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Şu ülkeyi, özellikle Istan- buî'u boş bırakmaya gelmiyor. Olacak iş değil; bir hafta, topu topu bir hafta izin yapayım de- dim, nelerolmuş neler... Alın Cumhurbaşkanı Demi- rel'i. Süleyman Amcam, tam şu "başkanlık sistemine geç- mek" inatlaşmasından bıktı, bir yana bıraktı demiştik. Bir izne çıktım, haydaaa, Süleyman Amcam aynı öneri- yi, üstelik bu kez, biraz daha allayıp, pullayıp, ayrıntılayıp önümüze sürüvermiş. Aynntı- lannı döndükten sonra oku- dum. Cumhurbaşkanı, başba- kan gibi kırk yıllık "makamlar" kalkıyor, yerine bir "başkan baba" geliyor. Üstelik bakanlar Meclis dı- şından atanacak, milletvekili iken bakan olanlann da millet- vekilliği düşecek. Seçilmişler, (atanmış) bakanlan denetleye- cek. Bu da yetmezmiş gibi de- netimi sağlama bağlamak için bir de senato kurulacak. Baş- kanlı, atanmış bakanlı, millet- vekilli, senatörlü bir sistem ku- rulacak. Yani... Boş Bırakmaya Gelmiyor Yani tilki deliğine sığmamış, kuyruğuna kabak bağlamış... Üstelik başkan doğrudan halk tarafindan seçilecek. Eh, Süleyman Amcam bütün bun- lan kendi için istemediğini bir- kaç kez yineledi. Kırk yıllık de- neyimlerimizle biliyoruz ki sö- zünün eridir. Demek ki "baş- kan baba" o olmayacak. Hal- kımızın "gururduyacağı"baş- ka adaylar bulunacak. Halkı- mızın gurur duyduğu!.. Halkımızın gurur duydu- ğu?.. Anneeee! Adaylara bakın siz: Mehmet Ağar, Yalım Erez, Necmertin Erbakan, Şevki Yılmaz... Içimi korku bastı. Bir daha izin mizin bana haram. Bu memleketi sahipsiz bırakma- ya gelmiyor. ••• Izinde keyfini çıkardığım ga- zete okumamayı, şimdi bir haftalık gazeteleri tarayarak kapatmak zorundayım. Yani izinde yediğim hurmalar, şim- di gözümü tırmalar... Işte bir tane daha... Haydi, buyurun bakalım. Deniz Baykal ile Mesut Yıl- maz bilmem kaçıncı "Anlaş- tık, mutabakata vardık" açık- lamalannı yapmışlardı. Ben de "Boş ver önemli değil. Nasıl olsa birkaç gün sonra muta- bakat bozulur; yeniden 'kim, kime, nasıl kazık atacak' oyu- nuna döneriz" diye düşünüp huzur içinde izne çıkmıştım. Döndük geldik. Işe bakın siz. Mutabakat hâlâ bozulma- mış. Üstelik yazıya döküp ka- muoyuna açıklanıvermiş. Yani bunlar ciddi ciddi 1999 başın- da seçim hükümetine, 1999 Nisanı'nda da seçime gidiyor- lar. Durun daha bitmedi... Meclis tatile gireceğine ça- lışmaya hem de "aşın" çalış- maya karar vermiş ve çalış- maya başlamış bile. Üstelik vergi yasasını, patent yasası- nı, irticayı önleme yasasını fi- lan çıkaracaklarmış... Kuzum n'oluyor bu ülkede? Herşeyin çivisi çıkmış. İstikrar içinde bir ülke bıraktım; bir hafta sonra dönüp baktım her şey allak bullak... ••• Tedirginliğim tırmanışa geç- mişken bizim Ragıp'ın habe- rini okudum. Şu bizim Ragıp Duran'ın... Oh be... Işte bıraktığım gibi bir ülke... Yazdığı bir yazı yü- zünden mahkûm edilen Ragıp Duran, Saray Cezaevi'nde bi- zim Işık Yurtçu'dan devraldı- ğı ranzada 25-30 gün yatan bir başka düşünce mahkûmundan, Saruhan Oluç'tan nöbeti almış. Ülke dediğin böyle olur işte. Saray Cezaevi'ndeki ranza boş kalmamalıdır. Kalırsa dev- letin ülkesi ve milletiyle bölün- mez bütünlüğü tehlikeye girer. Haluk Gerger ın, Ismail Be- şikçi'nin başka cezaevlerinde ranza nöbetleri ise zaten sürü- yor. Az buçuk rahatladım. Ardından bir haber daha: Susurluk çetesinin tetikçileri- nin ve tetikçibaşılarının duruş- ması yapılmış ve on dakika sürmüş. Mercedeslerle gelen sanıklar, on dakika geçmeden gene Mercedeslere binip DGM'yi terk etmişler. Üstelik tetikçibaşı Ibrahim Şahin du- ruşmaya katılacağına, bir ma- zeret dilekçesi yollamış. Dilek- çede "Can güvenliğim olma- dığı için duoışmaya katılamı- yonjm" diyor. Bütün tedirginliğim geçti. Ülkemde esas olarak her şey yolunda ve eskisi gibi. Birkaç "istisna"dan dolayı boş yere telaşlanmışım. llkfırsattayeniden izneçıka- bilirim. Siz bu yazıyı okuyadu- run, ben gidip yazıişlerinde bir nabız yoklayayım. Belki yokluğumda azalan "şikâyet telefonlanndan, faks- lanndan" pek hoşnut kalmış- lardır da beni hemen yeni bir izne postalarlar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle