Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 HAZİRAN 1998 PERŞEMBE
tutuklandı
• ANKARA (AA) - HADEP
Ankara tl Başkanı Kemal
Bulbiil, "böJücü örgüte
yardım ertiği" gerekçesiyle
Arıkara DGM tarafindan
tutuklandı. Ankara DGM
Sa-vcısı Nuh Mete Yüksel
dürıkü sorgusundan sonra
Balbül'ü, "bölücii örgüte
yardım" suçundan tutukJama
talebiyle yedek hâkımliğe
sevk etti. Yedek hâkimlikte
Arücara 2 No'Iu DGM'nin
yedek üyesi Nuri Düzgün
tarafindan ifadesi alınan
Kernal Bülbül, savcılığın
sevi maddesi doğrultusunda
tutuklanarak cezaevine
görtderildi. Ankara DGM
Başvsavcılığı, HADEP ll
Baş-kanı Bülbül'ün, 2 Mart
1998 günü yaptığı basın
açıkJaması ve evinde yapılan
aramalarda ele geçinlen
belgelerle ifgili olarak
sonışturma başlatmıştı.
RTÜK'ten
12 kapatma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK). yayın ilkelerini
ihla! ettikleri gerekçesiyle
Interstar, BTV, Birlik Radyo,
Furkan FM, Tempo TV ile
Tempo FM'ın birer gün
süreyle yaymlannın
durdurulmasına; AK TV,
Ereğli BRT TV, Kay TV,
Tuşba FM ve Üsküdar
Radyo"nun da uyanlmasına
karar verdı. RTÜK'ten
yapılan açıklamaya göre,
televizyonlann ve radyolann
"Toplumu şiddet, terör ve
etnik aynmcılığa sevk eden
ve toplumda nefret duygulan
oluşturacak yayınlara imkân
verilmemesine" ilişkin yayın
ilkesine uymadıklan
belirtiJdı.
Sınır ticaretinde
orta yol
• ANKARA (Cumhuriyet
BÜTDSU) - Bakanlar Kurulu,
sınır ticaretiyle Türkiye'ye
getinlen akaryakıtın yalnızca
bölgede kullanılmasını, bu
yoldan gerçekleştırilen
ithalatta fıyat istikrar
fonunun yüzde 60'tan yüzde
80'e çıkanlmasını
kararlaştırdı. Yaklaşık 1.5
saat süren toplantmm
ardından açıklama yapan
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Ahat Andican, sınır
yoluyla yapılan akaryakıt
ticaretinin yeni ölçütlere
bağlanacağmı belirtti.
PKK'li sanığa
idam
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - - Ankara 2 No'lu
DGM. birçok silahlı eyleme
katılarak "devletin
hâkimiyeti altmdaki
topraklardan bır bölümünü
devlet ıdaresinden ayırmaya
kalkıştığı'' suçlamasıyla
yargilanan PKK terör örgütü
üyesi Abdurrahim Akalp'i
idam cezasına mahkûm etti.
ÇilteP, Baykal'a
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
"Yeşil'" kod adlı Mahmut
Yıldınm'a yataklık etmekle
suçladığı Devlet Bakanı
Eyüp Aşık hakkında
verdikleri gensoru
önergesinin ön
görüşmelerinde salonu terk
eden CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a yüklendi.
Çiller, "hükümetin suç
ortağı" diye nitelendirdiği
Baykal'ın iradesinin. tekelci
sermaye ve kartel medyası
tarafindan "ipotek altma
ahndığını" söyledi.
Bügisayara kayrt
• ANKARA (AA) - tçişleri
Bakanlığı. gelecek yıl
uygulamaya koyacağı ve
herkese bir vatandaşlık
numarasi verilmesini
öngören Mernis Projesi
kapsamında. tüm
vatandaşlann kimlik
bügilerini yıl sonuna kadar
bilgisayar ortamına
aktaracak. lçişleri Bakanlığı
Nüfus ve Vatandaşlık Işleri
Genel Müdürlüğü'nden
alınan bilgıye göre,
MERNİS Projesi
kapsamında. kimlik bilgileri
daha önce bilgısayara
aktanlan vatandaşlann, bu
bilgilennin güncellenmesi ve
bilgısayara yeni kayıtlar
büyük bir hızla süriiyor.
Nüfus ve Vatandaşlık tşleri
Genel Müdürlüğü, yıl
sonuna kadar güncelleme
işleminin yanı sıra tüm
vatandaşlann kimlik
bilgilenni de bilgısayar
ortamına aktaracak.
CUMHURİYET
HABERLER
CHP lideri Baykal'dan sonra DSP lideri Bülent Ecevit de Cumhurbaşkanı'nı eleştirdi
Dem r
e 1dan arılarANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Cumhurbaşkanı Süleyman
DemireTin sistem değişildığı öne-
riierine merkez soldan sert eleşti-
riler geldi. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın uyanlannın ar-
dından; Başbakan Yardımcısı Bû-
lent Ecevit de "Bazı cevreter, biri-
teri başa geçsin, işferi düzehsin ko-
hycıiıgı içinde. Peki o bir kişi, işle-
ri büsbürün bozacak olursa ona
k^nasıLdurdryecek?Yao bir ki-
şi, laik demokrasiyi \ıkmaya luükı-
şırsa bunu kim, nasıl önleyecek?
Rejim değisikligi önerileri bence
tehhketi bir kumardır" açıklama-
smı yaptı. "Cıunhurbaşkanının i-
ki dönem görevde kalmasının dev-
letin üstdüzeyinde istikrar u nsuru
olabUeceği" görüşünü yıneleyen
• Başkanlık sıstemı tartışmalannı başlatan Cumhurbaşkanı Demirel'e merkez
soldan sert uyanlar gelmeye devam ediyor. Rejim değişikliği önerilerini'tehlikeli
kumar olarak nıteleyen Ecevit, "Birileri geçer, işleri büsbütün bozarsa, kim 'dur'
diyecek" dedi.
Ecevit, bunun "köklü rejim deği-
şikliği anlamına gelmejeceğini, ol-
sa da olur, olmasa da olur bir rö-
tuştan ibaret kalacağuu" söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, dünkü grup toplantısmda
son günlerdeki bazı temaslan hak-
kında konuşmak istediğini, ancak
Cumhurbaşkanı Demirel'inköklü
bir rejim değişikliği tasanmını
gündeme getirmesi nedenıyle
gündemini ister istemez değiştir-
mek zorunda kaldığını vurguladı.
"Sayın Cumhurbaşkanı ile bir tar-
ttşmaya gfameyi hiç düşünmüyor-
dum ve hiç de içime sindiremKor-
dum. Fakat Sayın Demirel'in gün-
deme getirmeye çahştığı rejim ta-
sanmı dünyanuı en kan başkanlık
sistemini öngörmektedir \e bence
Türkhe'deki laik demokratik par-
lamenter rejim açısından baa cid-
di sakıncalar taşımaktadır" diyen
Ecevit şu görüşjeri dile getirdi:
"Atatürk'ün kurduğu rejim,
sağlam parlamenterdemokrasi te-
meline dayabdır. Sayın Demirel'in
önerisiisebunun tam tersidir. Tür-
kiye'de, birileri başa gecsin, işleri
düzeltsin kolaycılığı içinde baa çe\ -
relerin bulunduğu gerçektir. Özel-
likle toplumun üst karJannda böj-
le bir kolaycılığa kendilerini kapn-
ran ve bilinçaltında bir otoriter re-
jim özlemi duyan insanlar maale-
sef eksik değildir. Nedir Saym
Cumhurbaşkanı Demirel'in istek-
leri? tstiyor ki, devlet başkanını
doğrudan halk seçsin, o da Bakan-
lar Kunılu'nu dflediği gibi kursun.
Yani hem devlet başkanı. hem baş-
bakan oisun. Vleclis haşkanla çeliş-
krve düşerse, devlet başkanı Mec-
lis'i feshedebilsin. Yani Meclis, baş-
kanı denetle>emesin. Milletvekili
seçimleri iki yılda bir yapdsın. Ya-
ni milfetvekilleri seçimden başka
hicbirşey düşünemezoJsun. Millet-
vekili seçimleri dar bölgeli sisteme
dayansın. Bunun sonucu. seçilme
şansı zenginlerde voğunlaşacaktır,
şöhreöilerde voğunlaşacakrjr. Hat-
ta bir ölçüde mafyada voğunlaşa-
caktır."
Üdkarşıtcephe
Petrol-İs
OIB'ye
siyah
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Zonguldak
Milletvekili, Kamu lşletme-
ciliğini Geliştirme Merkezi
Vakfi (KİGEM) Başkanı
Mümtaz Soysal, yalnızca
taşınmazlan 2 milyar 100
milyon dolar olan Petrol
Ofisi Anonim Şirketi'nin
(POAŞ) satışı için 700 mil-
yon dolarlık fıyat öngörül-
düğüne dikkat çekerken,
partisini "özeOeştirmeler-
den zarar görecegT konu-
sunda uyardı. Soysal, adın-
da "sol" sözcüğü geçen bir
partinin yer aldığı koalis-
yonda Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı'nın (ÖİB) bu ka-
dar başı boş bırakılamaya-
cağını vurguladı.
DSP grup toplantısmda
Samsun Milletvekili Ayhan
GüreJ Romanya gezisi izle-
nimlerini anlatırken, parla-
mento binasıyla ilgili olarak
"Çok büyâktü hayret bir
şey" deyince Zonguldak
Miiletvekili Soysal da "Ben
size Petrol Ofisi saöşı üzeri-
ne hajret bir şej gösterece-
ğün" diyerek söz aldı. Alı-
nan bilgılere göre Soysal,
POAŞ'ın satışmın şeffaf ol-
madığını ve ıptale mahkûm
olduğunu vurgulayarak "Bl-
zim partimizûi zarar görme-
smden endiseedhorum. Do-
guş Hotdmg600 mflyon, Cm-
guhoğlu 750 mihon doiar fV
yat vcriyor. POÂŞ'm yabuz
ga>Timenkulleri 2 nıih^r 100
milyon dolar. Saüş için öngö-
rülen fiyat 700 milyon dolar
görünüyor. Bu parayi POAŞ,
4 yılda kâr olarak kazanır"
diye konuştu.
"Adında sol sözcüğünü
taşıyan bir partinin bulun-
duğu koansyonda, ÖtB gibi
bir kurum bu kadar perva-
sız ve kendi halkının çıkar-
lanna bu kadar duyarsız bı-
rakdamaz" diyen Soysal,
Yüksek Planlama Kurulu ve
Özelleştirme Yüksek Kuru-
lu'na katılan DSP'li bakan-
lann özelleştirme uygula-
malanna karşı dikkatlerini
çekerken "Çünkü partimiz,
hem isçi hem de genis halk
yığmlan karşısında bundan
dolayı büyük zarar görecek-
tir" görüşünü bildirdi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
Ecevit, tüm seçimlerin iki turlu
olması ve ittifakJann serbest bıra-
kılması önerilerini eleştirirken de
"Bövlelikle srvaset alanı Ud karşıt
cephe\ebölünmüşolacaktır.Seçim
ittifakından istikrarb bir Meclis de-
ğil aksine iki kutuplu. iki cepheü
bir Türki\edoğabtlir kaygısını ke-
sinolarak taşıyorum" dedi. Rejim
değişikliği önerilerini "ten-
likeli bir kumar" olarak ni-
teleyen Ece\ıt sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Kimsenin, o arada seç-
mene, "Oylannı dağıtmaya-
caksın. iki cepheden bınnde
toplayacaksın' demeye de
hakkı yoktur. Önemli olan
uzlaşma kürrüriinü geüştir-
mekrir. İstikrar hükümette
degil, kamu yönetiminde
aranmaiıdır. littsal pootika-
lar oluştunılmasuida aran-
maiıdır. Bunlan başarabilen
ülkeler hükümet istikrarsız-
hguidan hiçbirsıkıntı çekme-
mektedir. Ku/e\ ülkeleri dı-
şından bir ömek vereyim,
bugün Hindistan'da 23 par-
tili bir koalisyon vardır ve hiç
kimse bu durumdan şikâyet
edip seçim sistemini veya re-
jhni değiştinneye kalkışma-
maktadtr."
Ecevit, "Cumhurbaşka-
nının iki dönem göre\de kal-
masıda de\ fctin üstdüzeyin-
de istikrar unsuru olabüir.
Senatonun \eniden kuruJ-
ması düşünülebilir. Sadece
beledhe başkanlıklan için i-
ki turlu seçim düşünülebilir.
Fakat bunlar köklürejimde-
ğişiklileri anlamına geimez,
rejimde birtakım rötuşlar-
dan. yapılsa da olacak, >apıl-
masa da olacak rötuşlardan
ibarettir" dedi.Ecevit, ko-
nuşmasının sonunda köklü
bir rejim değişikliğinin Tür-
kiye'yi ağır bir krize sürük-
leyebileceği uyansında bu-
lundu.
Tarikatlar, yandaşı bürokratlan koruyabilmek için ihbarcılığa başladı
Liiemuıı kadro savaşıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - 28 Şubat sürecinin ardından
devlet kadrolanndaki tasfiyenin
tarikatlar arasında çekişme yaşan-
masına neden olduğu, tarikatlann
kendi yandaşı bürokratlan koru-
yabilmek için diğerlerini ihbar et-
meye başladıklan bildirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin irti-
caya karşı başlattığı mücadele. ka-
mudaki irticacı kadrolan birbirine
düşürdü. Milli Güvenlik Kunı-
lu'nun (MGK) vazgeçilmez ön-
lemler arasında saydığı irtica kad-
rolannm tasfiyesine yönelik çalış-
malar, şeriatçılar arasında devlet-
te tutunma mücadelesi başlattı.
Kulislerde dile getinlen iddialara
göre lçişleri Bakanlığı ve Hazi-
ne'de son dönemde yoğunlaşan ça-
tışmalar şu eksende gelişiyor:
lçişleri Bakanlığı: Ankara Gru-
bu Mülkiye müfettişleri arasında
da benzer çekişmelerin yaşandığı
kulislerde dile getiriliyor.
Büyük çoğunluğu FP kökenli
olan irticacı personelm tarikatçı
başmüfettişlerle çekişme halinde
olduğu, her iki grubun da eleman-
lannı koruyabilmek için yoğun
mücadele başlattıklan bildiriliyor.
lstanbul gmbunda yoğun bir irti-
caı kadrolaşma olmadığı için söz
konusu çatışmalann yaşanmadı-
ğına dikkat çekiliyor.
Tarikatlann kendi aralannda ve
FP'lilerleyaptıklan mücadelenin,
tçişleri'nin merkez teşkilatı. lller
Idaresi Genel Müdürlüğü, Nüfus
ve Vatandaşlık tşleri Genel Mü-
dürlüğü ve Personel Genel Müdür-
lüğü'nde yaşandığı bildirildi. Ge-
nelkurmay'ın özellikle irticaya ka-
nşan üst düzeydeki personel konu-
sunda tçişleri Bakanlığı'nı sık sık
uyardığına da dikkat çekiliyor.
Hükümetin 8 yıl karşıtı genelgesine karşı dava
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet tşle-
ri Başkanlığı'nın Kuran kurslannda yaş sinınnı kal-
dıran genelgesinin iptali için yargıya gidiliyor.
Hükümetin; Danıştaym gerekçeleri, Ögreümm
Birliği Yasası ve 8 yıllıkeğitimyasasınaaykın ola-
rak ilköğretimi kesintiye uğratmasma tepki göste-
ren Eğit-DerGenel Başkanı Mustafa Gazakt, oy av-
ahgı için laiklik ilkesinin çiğnendiğini vurguladı.
flköğretim Müfettişleri Eğitim Hakkını Savun-
ma Komitesi Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Ak-
çasm. Diyanet'tn genelgesini propaganda için kuî-
lanan Başbakan Mesut V ılma/ hakkında Cumhu-
riyet Başsavcıhğına suç duyurusunda bulunacağı-
nı söyledi. MehmetAkçasoy, 5. sınıfi bitiren öğren-
cilere Kuran kursu olanağı tanıyan Diyanet Tşleri
Başkanlığı Kuran Kurslan Yönetmeliği'nin Danış-
tay tarafindan iptal edildiğıni anımsatarak, "Dantş-
tay'ın kararian,ymp kararbn yok savTbmaz" de-
di.
Akçasoy, bir yandan irticayla mücadele yasala-
nnı öngören hükümetin diğer yandan da Danıştay
kararlannı delen uygulamalan yaşama geçirmeye
çalışmasını '•samimhetsizfik'' olarak değerlendir-
di. Akçaso>'. "frticayia böyle mücadele edümez. 8
yıftk kesintisiz tetnel eğitim bolünemez- Bu koouda
gereö>'asalmücadelenHzisürdürecegiz''dedi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Şu ülkeyi, özellikle Istan-
buî'u boş bırakmaya gelmiyor.
Olacak iş değil; bir hafta, topu
topu bir hafta izin yapayım de-
dim, nelerolmuş neler...
Alın Cumhurbaşkanı Demi-
rel'i. Süleyman Amcam, tam
şu "başkanlık sistemine geç-
mek" inatlaşmasından bıktı,
bir yana bıraktı demiştik.
Bir izne çıktım, haydaaa,
Süleyman Amcam aynı öneri-
yi, üstelik bu kez, biraz daha
allayıp, pullayıp, ayrıntılayıp
önümüze sürüvermiş. Aynntı-
lannı döndükten sonra oku-
dum. Cumhurbaşkanı, başba-
kan gibi kırk yıllık "makamlar"
kalkıyor, yerine bir "başkan
baba" geliyor.
Üstelik bakanlar Meclis dı-
şından atanacak, milletvekili
iken bakan olanlann da millet-
vekilliği düşecek. Seçilmişler,
(atanmış) bakanlan denetleye-
cek. Bu da yetmezmiş gibi de-
netimi sağlama bağlamak için
bir de senato kurulacak. Baş-
kanlı, atanmış bakanlı, millet-
vekilli, senatörlü bir sistem ku-
rulacak. Yani...
Boş Bırakmaya Gelmiyor
Yani tilki deliğine sığmamış,
kuyruğuna kabak bağlamış...
Üstelik başkan doğrudan
halk tarafindan seçilecek. Eh,
Süleyman Amcam bütün bun-
lan kendi için istemediğini bir-
kaç kez yineledi. Kırk yıllık de-
neyimlerimizle biliyoruz ki sö-
zünün eridir. Demek ki "baş-
kan baba" o olmayacak. Hal-
kımızın "gururduyacağı"baş-
ka adaylar bulunacak. Halkı-
mızın gurur duyduğu!..
Halkımızın gurur duydu-
ğu?..
Anneeee! Adaylara bakın
siz: Mehmet Ağar, Yalım
Erez, Necmertin Erbakan,
Şevki Yılmaz...
Içimi korku bastı. Bir daha
izin mizin bana haram. Bu
memleketi sahipsiz bırakma-
ya gelmiyor.
•••
Izinde keyfini çıkardığım ga-
zete okumamayı, şimdi bir
haftalık gazeteleri tarayarak
kapatmak zorundayım. Yani
izinde yediğim hurmalar, şim-
di gözümü tırmalar...
Işte bir tane daha... Haydi,
buyurun bakalım.
Deniz Baykal ile Mesut Yıl-
maz bilmem kaçıncı "Anlaş-
tık, mutabakata vardık" açık-
lamalannı yapmışlardı. Ben de
"Boş ver önemli değil. Nasıl
olsa birkaç gün sonra muta-
bakat bozulur; yeniden 'kim,
kime, nasıl kazık atacak' oyu-
nuna döneriz" diye düşünüp
huzur içinde izne çıkmıştım.
Döndük geldik. Işe bakın
siz. Mutabakat hâlâ bozulma-
mış. Üstelik yazıya döküp ka-
muoyuna açıklanıvermiş. Yani
bunlar ciddi ciddi 1999 başın-
da seçim hükümetine, 1999
Nisanı'nda da seçime gidiyor-
lar.
Durun daha bitmedi...
Meclis tatile gireceğine ça-
lışmaya hem de "aşın" çalış-
maya karar vermiş ve çalış-
maya başlamış bile. Üstelik
vergi yasasını, patent yasası-
nı, irticayı önleme yasasını fi-
lan çıkaracaklarmış...
Kuzum n'oluyor bu ülkede?
Herşeyin çivisi çıkmış. İstikrar
içinde bir ülke bıraktım; bir
hafta sonra dönüp baktım her
şey allak bullak...
•••
Tedirginliğim tırmanışa geç-
mişken bizim Ragıp'ın habe-
rini okudum. Şu bizim Ragıp
Duran'ın...
Oh be... Işte bıraktığım gibi
bir ülke... Yazdığı bir yazı yü-
zünden mahkûm edilen Ragıp
Duran, Saray Cezaevi'nde bi-
zim Işık Yurtçu'dan devraldı-
ğı ranzada 25-30 gün yatan
bir başka düşünce
mahkûmundan, Saruhan
Oluç'tan nöbeti almış.
Ülke dediğin böyle olur işte.
Saray Cezaevi'ndeki ranza
boş kalmamalıdır. Kalırsa dev-
letin ülkesi ve milletiyle bölün-
mez bütünlüğü tehlikeye girer.
Haluk Gerger ın, Ismail Be-
şikçi'nin başka cezaevlerinde
ranza nöbetleri ise zaten sürü-
yor.
Az buçuk rahatladım.
Ardından bir haber daha:
Susurluk çetesinin tetikçileri-
nin ve tetikçibaşılarının duruş-
ması yapılmış ve on dakika
sürmüş. Mercedeslerle gelen
sanıklar, on dakika geçmeden
gene Mercedeslere binip
DGM'yi terk etmişler. Üstelik
tetikçibaşı Ibrahim Şahin du-
ruşmaya katılacağına, bir ma-
zeret dilekçesi yollamış. Dilek-
çede "Can güvenliğim olma-
dığı için duoışmaya katılamı-
yonjm" diyor.
Bütün tedirginliğim geçti.
Ülkemde esas olarak her şey
yolunda ve eskisi gibi. Birkaç
"istisna"dan dolayı boş yere
telaşlanmışım.
llkfırsattayeniden izneçıka-
bilirim. Siz bu yazıyı okuyadu-
run, ben gidip yazıişlerinde bir
nabız yoklayayım.
Belki yokluğumda azalan
"şikâyet telefonlanndan, faks-
lanndan" pek hoşnut kalmış-
lardır da beni hemen yeni bir
izne postalarlar...