25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HA2İRAN 1998 PAZARTESİ HABERLER Eğitim-Sen üyelerine saldın • İstanbul Haber Servisi - Eğıtım-Sen 4 No'lu Şube Sekreren İlyas Alabaş. bendikalannın yönetım kurulu üyesi Plevne Lisesfnde göre\li Emel Karabulut'a aynı lısenın beden eğitimi öğretmeni Naci Usta tarafından fiziki saldın vapıldığını öne sürdü. Son günlerde şubelerine bağlı işyerlennde eğitim emekçılerine yönelik saldınlann arttığını söyleyen Alabaş. yönetim kurulu olarak olayi kınadıkbnnı kaydetti. 7 başkan görevden alındı' • ANKARA (AA)- Içışleri Bakanı Murat Başesgioğlu. bakanlığı döneminde 183 belediye başkanı hakkında soruşturma açıldığını, 7 belediye başkanının görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı. Başesgioğlu. göre\ lerinden uzaklaştırılan belediye "başkanlanndan üçünün DYP'li. üçünün FP'li. bınnındeCHP'lı T>lduğunu bildirdi. Ülkede Gündem'e bomba • BATMAJN (Cumhuriyet)- Ülkede Gündem gazetesının Ziya Gökalp Mahallesı 7. Cadde 1721 Sokak Mayman Apartmanı'nın 3. katında yeralan 1 Batman Bürosu'na kimlığı belırsız kişılerce dün ^abaha karşı 02.30 •sıralannda bomba atıldı. Ülkede Gündem gazetesı Batman temsilcısı Mevlüt * Bozkur. gazete ve kendılenne yönelik süreklı baskı olduğunu vurgulayarak. "Bunu yapanlann demokrası karşıtı gücler olduğunu bıliyoruz. Faillerin bulunmasını ıstıyoruz" dedi. Kaçak işçi SSK'yi vuruyor • ANKARA (AA)- Yaklaşık 4.5 mılyon civanndaki kaçak ışçınin. asgan ücret üzennden yıllık sigorta prim tutannın 690 trilyon lira düzeyınde bulunduğu. bunun da SSK'nin 1998 yılı açıkJannı karşıladığı bildirildı. SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yakiaşık 4.5 milyon kaçak işçinin çalıştığını, bu rakamın da oldukça büyük olduğunu söyledi. Kıiıçdaroğiu, 4.5 milyon kaçak işçinin asgari ücret üzennden SSK'ye prim ödemesi halinde kurumun yılda 690 trilyon lira kazancı olacağını, bu rakamm da SSK'nin 1998 yılı açıklannı karşılayacağmı bildirdi. B ele ölüme atladılar • tstanbul Haber Servisi - Bakırköy Ataköy 9. Kısım B-8 Blok'ta dün akşamsaat 18.00 . sıralannda İstanbul Alman Lisesı 3. sınıf öğrencisi A.Y. (17) ile 1. sınıfta okuyan Y.C. (14) çıktıklan apartmanın 14. katından atladılar. Iki liseli genç olay yerinde yaşamlannı yitirdiler. Gençlerin "Hepinizi seviyoruz: Ancak biz buraya ait değiliz" yazılı bir not bıraktıklan belirlendi. Iki gencin şeytana tapan "stanist" gruplardan birine üye olduklan ve bir barda düzenlenen toplantılara katıldıklan öğrenildi. CHP gençlik kolları • İstanbul Haber Servisi - CHP Gaziosmanpaşa Gençlik Kollan 1. Olağanüstü Kongresi dün gerçekleştirildi. Kongreye * katılan CHP Genel j Başkan Yardımcısı Cevdet #- Selvi. ülkeyi hangi siyasi * partilerin bu noktaya * getirdiğini tum herkesin bildiğini, ama Türkiye'nin bunlan hak etmediğini ifade etti. CHP İstanbul fl Genel Başkanı Etem Cankurtaran ise gençlere "Bizim de solumuzda olun" çağnsı yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı, '2010 yılı istihdam ve ihtiyaç planı' hazırladı EKyanet'te üıiditen büyümeAıNKARA (AA) - Drvanet İşleri Başkanlığrnın 89 bin olan personel sayisı, 2010 yılında 238 bin 812 olacak. Türkiye "deki camı sayısı da 12 yıl içinde 103 bin'e ulaşacak. Diyanet işleri Başkanlığı. "2Öl0yılıİmam-Hatip, PersoneL İstihdam Ve İhtiyaç Listesi Planı" hazırladı. Plana göre 59 276 olan ımamlann sayısı 12 yılda 100.52l'e ulaşırken 31.560 cami daha ibadete açılacak. 2010 yılı ihtiyaç planı ımamlardan müezzinlere. hızmete girecek Kuran kurslanndan ibadete açılacak camilere kadar bırçok konuyu Her üç saatte bir cami, günde 7 cami Plana göre; 59 bin olan imam sayısı 2010 yılında 100 bine ulaşacak. 12 yıl ıçerisinde 31 bin 560 cami daha yapılacak. 2010 yılına kadar her yıl 200-250 Kuran kursu açılacak. Diyanefin mevcut kadrosu da 89 binden 238 bine ulaşacak. 9 bin 727 olan müezzin- kayyumlar ise 114 bin kişi olacak. Kuran kursu öğreticisi de 5 binden 10 bine çıkacak. kapsıyor. Planın. emekü olacak. ıstıfa edecekler ile ölüm \e nakil gibi nedenlerde göz önüne alınarak hazırlandığı bıldirildi. Plana göre 2010 yılına kadar her yıl 200 ıla 250 adet Kuran kursu açılacak. 9.727 olan müezzin- kayyum sayısı ise 114.194"e ulaşacak. 5.088 olan Kuran kursu öğreticı sayısı da 10.187'e çıkacak. Türkiye genelinde 72.418 camiden 9.216'sında imam kadrosu bulunmazken yıl sonuna kadar 1600 caminin, 1999 yılında da 1700 caminin ibadete açılması bekleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığf nda bu yıl itibanyla 699 adet Kuran kursu öğreticisi bulunuyor. 2138 kişi ise bu işi fahn olarak yürütüyor. Öğreticilerden 300 kişinin yıl sonunda işten aynlması beklendiği kaydedilen planda, 350 adet Kuran kursunun da açılacağı göz önünde tutuluyor. 1999-2000 yılında 150'şer Kuran kursu açılacağı, 300'er kişilik kadronun da boşalacağı tahmin edilirken 2002-2005 yılına kadar 200'er Kuran kursu ve 350'şer kadronun boşalacağı 2010 yılına kadar ise 250'şer Kuran kursu ve 400'er kadronun boşalacağı tahmin ediliyor. tmam-hatip lisesi mezunu 591 müezzinın kadrosunun bulunduğu kaydedilen planda, 52.853 camide müezzin kadrosu olmadığı ifade ediliyor. 2010 yılına kadar ibadete açılacak camiler göz önünde bulundurularak 114 bin 914 müezzin-kayyuma ihtiyaç olduğu belirlendi. Bu arada aynca büro personeli olarak 13.910 kişiye ihtiyaç olduğu da planda yer aldı. Cumhurbaşkanı Demirel, Mersin'de temel atma törenlerine katıldı 'Gelişme dinamizmi bizi zorluyor' SAMİH AZMİ EZER NAZMİ AKDAĞ MERSİN - Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel, "Türkiye'nin gelişti- ğini. gelişme dinamizmi- nin ülkeyi zorladiğını" söyledi Mersın'de bazı tesisle- nn açılış ve temel atma törenlerine katılan Demi- rel. dün sabah önce Içel Valılıği'nı zıyaret ederek Valı Şenol Enginden kent sorunlanyla ilgili bilgi al- dı. Üniv ersite smav ına gı- ren öğrencılere başan dı- leğınde bulunan Demirel "Herkes neyi okumak is- tiyorsa okusun. Onlara daha iyi birgelecek hazır- lamahyız" diye konuştu. Demirel. baba olanların 'Babalar Günü'nü de kutladı Altyapı konusun- da Türkiye Cumhuriye- ti'nin 75 yıl boyunca bü- yük çabalar harcadığına dikkat çeken Demirel, va ıvet izisc bu elis- TürkDiyabetCeıniyeti'mndüj»nlediğigecede,Demirerefbtrş^pkabiçinuverilmişyaşpastaikra meden kaynaklanmaktadır. Türki- ye'nin gelişme dinamizmi bizi zor- lamaktadır"dedı. Altyapı hizmet- leri kapsamında ulaşımın önemli yer tuttuğuna ışaret eden Demirel. bir an önce bitirilmesi gereken Mersin-Tarsus otoyolunun Ha- bur'a kadar uzanacağını söyledi. lçel'in turizm potansiyelinin yüksek olduğunu ancak, turizmde geç kalmdığını \ urgulayan Demi- rel, devlet olarak turizme de önem verildiğini. 10 yılda 25 milyon tu- rist gelmesinin hedeflendiğinı kay- detti. Demirel, turizm gelinnin 50 milyon dolardan 8 milyar dolara çıktığını vurguladı. Demirel. daha sonra gittıği ana- kent belediyesınde kanalizasyonun denize deşarj edıldıği için Mersin- Silıfke arasında denize girileme- mesınden yakınan Başkan Vekili Halil Kuriş'e "Önce denizi temiz- lemeleri" önerısınde bulundu. Mersin'de 15-20 bin gecekondu bulunduğunu. 68 mahallenin yan- sını göçle gelenlenn oluşturduğu- nu, sokak çocuklan sorununun önemli boyutta olduğunu öğrenen Demirel "Hem yeni çağı. hem ar- ka çağL hem de ilk çağı bir arada yaşayama/sınız. Önlem alınmalı. Bu konudaen sağlıkuçözüm Anka- ra'da üretilmiş" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, Akde- niz Bölge ve Garnizon Komutan- lığı'nı ziyaret ettikten sonra Isa ÖnerÇok Programlı Lisesi ile Sağ- lıkOcağı'nınaçılışlannı yaptı. De- mirel açılış töreninde yaptığı ko- nuşmasında şunlan söyledi: "Yatandaşımız okumak istivor. 'Çocuklanmı okutmak ıstiyorum' diyor. Eğer bunu diyorsa hatta ye- meden, içmeden önce diyorsa, ön- ce okutmak diyorsa bu çok hayırlı bir iştir. Bunun karşılığı mutlaka verilmelidir. Milli Eğitim Bakanı- mız Uluğbay, tsa Öner'den 4 yıllık fakülte için de söz aldı. Bu demek- tir ki, fakültcnin temel atma töreni için yine gelecegiz. Hizmet hakkı- nızdır, size helaldir." Demirel, Şoförler Odası komp- leksinin de açılış törenine katıldı. Törende birkonuşma yapan Türki- ye Esnaf ve Sanatkârlar Konfede- rasyonu Başkanı Derviş Günday. Demirel'i kastederek şöyle seslen- di: "TESK Başkanıolarak DSPGe- nel Başkanı Bülent Ecev ıt'in görev sürenizin bir dönem daha devam etmesi yolundaki önerisini alkışla \e Kedih'kle destekliyorum. Ülke- mizin içinde bulunduğu şarüarda zab devletlerinize mutlaka ve mut- laka ihtivacımız \ar efendim." Parti içi muhaliflerden Sağlar, farklı 'arayışlar'a karşı olduğunu söyledi 6 Mücadele CHP içinde yapılmak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP'de parti içi muhalefeti yürü- ten ve ortak bil- diriler yayımlayan 4 milletvekili arasında yer alan Içel Milletvekili Fikri Sağlar. "farklı arayışlara gn rümesine" tepki göstererek bu gruptan koptu. Sağlar. "CHP'de demokratik gelenekler hayata geç- nıh or di\ e başka ara\işlara girmek doğru değiL CHP'nin sıkıntılan vadsınamaz, ancak CHP örgüfü>- k biriikte bu eksikükleri düzeftmek için mücadeleden >anayım. Top- lumsal muhalefetin enerjisi CHP şemsiyesi altında bir araya getiril- meli'''dedi. CHP Izmir Milletvekili Aydm GövenGürkan. istanbul Milletve- kili Ercan Karakaş. Ankara Millet- vekili SeyfıOktay ile Içel Millerve- kili Fikri Sağlar kurultay öncesin- den başlayarak, ortak bildirilerle yönetime tepki gösterdiler. 4 mil- letvekili. CHP Genel Başkanı De- niz Ba> kal ile BaşbakanMesut Yıl- maz'ın seçim uzlaşmasıyla ilgili "kaygüartnı" da ortak bir bildiriy- leaçıkJarken, bu konuda grupta ge- nel görüşme açılmasını istediler. Bu istem reddedilirken. Gürkan ve arkadaşlan "Sosyal demokrat platform" olarak toplantılannı sür- dürdü. Bu toplantılarda yeni parti arayışlannın da gündeme geldiği belirtilirken. Ercan Karakaş "Top- lantıda çeşitli görüşler dile getirili- yor. Bazı arkadaşlar, gerçek bir sos\al demokrat \apılanma nasıl olmalı dıye konuşuyoruz. Peki bu- nu CHP'de gerçekleştirmek ola- naklı mı' diye sorujorlar" dedi. "Sos>al demokrat Pİatform" için- deki arayışlardan rahatsızlık duyan Sağlar, grubun son toplantısına da katılmadı. Sağlar, bu konuda şunlan söyle- di: "CHP'nin içinde bulunduğu sı- kıntj yadsınamaz. CHP seçime gj- derkcn. içindeki demokratik gele- neği oturtacak bir noktada olman. CHP'nin iktidar olması sadece CHP'nin gücünü orta>a koymaya- cak. Türkiye"nin sorunlanna da ça- re olacakbr. Bunun gerçekleşmesi, CHP'nin sıkınOlı olduğu kadrola- nn, ilkelerin netleşmesine bağlıdır. CHP'dedemokratikgelenekler ha- yata geçmivor diye başka arayışla- ra girmek doğru değil. CHP'de ka- larak. örgütle biriikte eksiklikleri düzeltme mücadelesini yeğnyorum. Bunun haricinde mücadelenin za- manı değüdir. gereldi de degildir" CHP'nin kendi dışındaki solla güçbirliğine hazır olduğunu açıkla- ması gerektiğine dikkat çeken Sağ- lar, "Bundan sonra düşüncelerime uygun haraket edenlerle biriikte olurum" dedi. Sağlar, CHP'nin ideolojik tartışma içine girdifini, sağa doğru çekildiğini sa\ unurken, "EVfFnin, TÜSİAD'm düşünceie- ri savunuluyor. Oysa CHP'nin,sos- yaldemokrat kimliğinc her zaman- kinden daha çok bağlı olması gere- kiyor. Bu doğrultuda mücadelemi- zi sürdüreceğiz. fki seçimin bir arada yapılacağı bir seçime giderken, Genel Başkan Deniz Baykal partiyi toparlamalı, var olan görüşlere saygı duy malı, yoksa seçimlerin sıkmnsuu hep bir- iikte yaşanz" diye konuştu. 'Türkiye hukuk devletinden uzaklaşıyor^ Sağlar, L"BA"ya yaptığı açıkla- ADD Genel Başkanı Yekta Cüngör Özden 'Devlet, başörtüsüne ve inanca karşı değil'ANKARA (ANKA) - Eski Anayasa MahJcemesi Başkanı ve Atarürkçü Dûşünce Derneği Genel Başkanı Yekta Güngör Özden. "Demokrasi demokrasi diyerek şeriata çağn yapanlann inanç sömüriicûJüklerinin açık oJduğunu" bildirdi. Yekta Güngör Özden. TBMM'nin etnik ve dinsel hiçbir aynm gözetmeden herkesi tam eşitlikle kucaklayan Atatürk milliyetçiliğinin bayrağı olduğunu kaydetti. "MecHs'nı adına ve düzenine yakışmayan kimUerinin. kimi partilerin ulusun değerierine karşı çıkıp, Türldye'yi karanlığa sokma girişimlerinin bir parçası olarak Medis'e sokulduklannı" söyleyen Özden, "Bugiin ibretle izJediğimiz ve utanç duyduğumuz görünümler Atatürk Cumhuriyeti'ne asla yaraşmayan beyni, diii ve yfireği pash, küflü ve pis adamlann çizgileridir" dedi. Devletin inanca ve başörtüsüne karşı olmadığıru vurgulayan Özden sözlerini şöyle sürdürdü: "Vapay sorunlarçıkanp. kimi ö^rencıleri aldatıp kışkırtarak. ünivcrsite kaptlanna y ığarak öğrenim özgürfüğünü aksatanlann ögrenim özgüriöğünii savunmalanna inanmak güctür. Demokraa demokrasi diyerek şeriata çağn yapanlann inanç sömürücülükleri açıktır. Onları inanca saygrya, inanç sömürüsündf n uzak kalmaya, halkımızı da tertemiz inancını bu tür çıkarcilann elinden kurtanp değerterine sahip çıknıaya çağınyorum.'' Özden, anayasa yürüriükte olduğuna göre, Anayasa Mahkemesi kararlannı göz ardı edip unutturmaya çahşanlann hukuk devleti ve demokrasi yalanlannın hiç kimseyi kandırmaması gerektiğini söyledi. mada Türkiye'nin hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaştığını söyledi. Sağlar, Gaziantep'te baklava çalan 17 iîa 20 yaşındaki çocuk- lann 6'şar yıl cezaya çarptınlma- sını değerlendirirken "Türkiye hukuk devleti olmaktan süratle uzaklaşıyor, kanun de\ leti oluyor. Triryonlan götüren Süleyman Mercümek 3yıla, evrakta sahteci- lik yapan, kamu vicdanında kor- kunç derecede yargılanan Özer Çiller 6 aya mahkûnı oluyor, 4 ço- cuğa 6'şaryıl veriliyor. Vani halka, topluma bu kararlarla ne mesaj veriliyor, 'Küçük işyapmayın; gö- türürseniz büyük meblağlar götü- rün; büyük iş yapın' demek iste- niytM*" diye konuştu. DSP'li Yılmaz 'Protokole istemeyerek destek verdik' BEKİRŞAHİN GAZİANTEP - Başba- kan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal arasında imza altına alı- nan erken seçimle ilgili pro- tokole istemeyerek destek verdiklerini belirten Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, "Ashnda biz erken seçim is- temiyoruz. Üstelik bu anlaş- manın yanlış olduğunu açıkça söyiedik" dedi. DSP'h'Yılmaz, DTP'nin yapılan anlaşmaya "Hükü- metten çeküiriz'' şeklınde karşılık vermesini detasvıp etmediklerinı kaydetti. Bakan Mustafa Yılmaz, mevcut hükümetin beş ayn kesımden oluştuğuna dik- kat çekerek şöyle devam et- ti : "Aslında biz erken seçim istemiyoruz. Seçimin zama- nında yapümasını istiyonız. Fakat başbakan çıkıp 'ben istifa edeceğım' derse,kim- se onu durduramaz. Biz Ud lider arasında yapılan bu anlaşmamn yanlış olduğu- nu, bunun sadece o iki kişi- yibağlayacağını vurguladı k. Iki kişi arasındaki protoko- lün de doğru olmayacağuıı sö> ledik. Ama kimseye din- letemedik. Sonuçta imzala- nan protokole herkesin uv- ması gerekti. Karşı çıkıp sı- kıntı yaratmanın bir anla- mı yok. Seçim istemiyoruz, fakat neticede imzalanan karara saygıhyız. DTP'nin bu konudaki tutumumı da tasvip etmiyoruz." Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, CHP'nin desteği- nin devam ettiği sürece hü- kümette bir sıkıntının olma- yacağını ve normal şekilde devam edeceğini vurguladı. Erbakan 'Türkiye'de demokrasi eksik işliyor' AMSTERDAM (Cum- huriyet) - Ankara DGM'ye ifade verdikten sonra basın mensuplanna 'iyi akşam- lar' demekle yetinen kapa- tılan RP'nin genel başkanı Necmettin Erbakan, yurt- dışına çıkınca Türkiye'dekj demokrasinin eksık işledi- ğini söyledi. Islam Toplu- mu Milli Görüş Teşkila- tı'nın 4. genel kurul toplan- tısı için Hollanda'nın baş- kenti Amsterdam'da bulu- nan Erbakan, CHP ve ANAP arasında vanlan er- ken seçim uzlaşmasınm da inandıncılıktan uzak oldu- ğunu söyledi. Partisi kapatıldıktan son- ra sessiz kalarak üzerinde yoğunlaşan dikkatleri da- ğıtmaya çalışan ve perde ar- kası politika yapmayı tercih eden Erbakan, Milli Görüş Teşkilatı'nın 4. genel kurul toplantısına katılmak üzere geldiği Amsterdam'da hü- kümeti eleştirdi. Erbakan, Doorn kasabasında basına açıklamalarda bulundu. Türkiye'deki demokrasi- nin eksik işlediğini savunan Erbakan, 50 yılda gelinen noktada önemli yanlışlar yapıldığını öne sürdü. Av- rupa ülkelerinin demokrasi uygulamalannda da eksik- likler bulunduğunu anlatan Erbakan, insan haklan ih- lalleri konusunda gerek ulu- sal gerekse uluslararası yar- gı sürecinin çok yavaş işJe- diğini kaydetti. BİZBİZE. . . ERDAL ATABEK Zekânın Yeni Boyutları " Çok sevdiğiniz birisinin yaptığı bir yanlışı göre- bilir misiniz? Daha önemlisi, gördüğünüz -ya da size söyledikleri zaman- kabul edebilir misiniz? Yoksa boyle bir şey olmadığını söyleyerek sevdi- ğiniz kişiyi korumayı mı üstlenirsiniz? Dahası, sı- ze bunu söyleyen kişiyi suçlama yoluna mı gider- siniz? Hiç sevmediğiniz birisinin yaptığı çok "doğru" bir işi kabul edebilir misiniz? (Bu "doğru"nun ye- rine "yararlı", "güze/" vb'yidekoyabilirsıniz.) Yok- sa bu işin olumlu yanını kabul etmemek için bir- çok neden bulup onlarda direnir misiniz? Sorumluluk alabilmek için duygu ve dürtülerini- zi kontrol edebilmeniz gerekir. Duygu ve dürtüleri kontrol etmek ise çoğu zaman haz almaktan vaz- geçebilmek demektır. Bunu yapabilir misiniz? Yok- sa haz aldığınız bir durumu sürdürmek için so- rumluluk almaktan vazgeçer misiniz? Tanıdığınız nice "çok zeki" ınsan vardır ki sev- diği birisinin yanlışını görmemek ıçın o çok beğe- nilen zekâsını zorlayıncaya kadar kullanır. Bu sev- diği kişi çocuğu olabilir, sevgilisi olabilir, arkadaşı olabilir, grubundan birisi olabilir. Ya da tersıni gö- rürsünüz. O "çok zeki" insan, sevmediğı için bi- risinin yaptığı çok yararlı işleri görmezden gelebi- lir, reddedebilir, onu "silebilmek" içın yapmadığı kalmayabilir. Iştebu "ço/r^e/r/"insanın "duygusal zekâ ölçe- ği" düşüktür ve sonuçta büyük bir çelişki doğ- maktadır. Zeki bir insan inanılmazaptallıklaryapmaktadır. Işte bu "inanılmaz aptallıklar", duygusal zekâ düşüklüğünden kaynaklanan "aptallıklar"öır. Zekâyı eksik, eksik olduğu için de yanlış tanım- lamanın hayatta çok sık görülen ömekleri bize "ze- kânın yeni boyutlan"nı anlatmaktadır Artık "Aklı matematiğe çok iyi eriyor" ya da "Fen derslerini seviyor" diye "çokzeki" olarak yapılan tanımlama- nın yanlış olduğunu bilmek zorundayız. Zekâ, bir- birinden farklı alanlara yayılan beyin gücünün ka- pasitesi, bu kapasitenin venmli kullanılabilmesı, bu kullanımın dengesi olarak tanımlanan bir si- nerjidir. (Sinerji, enerji kaynaklarının birbirini des- tekleyen, birbirini tamamlayan verimli kullanımı anlamını taşımaktadır.) Onun için de öncelikle "ze- kâ alanlan "nı bilmemiz gerekıyor. Akademik zekâ sayısal-sözel becerilerin alanı- dır. Bugün zekâ olarak sadece bu alan bilinmek- tedir. Duygusal zekâ farkındalık, irade geliştirme, o- to-kontrol, dürtü kontrolü, empatik dinleme, em- patik yaklaşım (başkasının ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlama), sorun çözme, grup çalışma- sı yapabilme, sevgiyi, saygıyı bilme, yanlışı kabul etme gibi becerilerin alamdır. Sosyal zekâ kendini ifade edebilme, etkin ileti- şim kurma, beden dilinı kullanabilme, kalabalık karşısında konuşma, eleştırilere karşı nesnel olma gibi becerileri kapsamaktadır. Bu zekâ alanlarının birısındekı başarı hayatta bazı kazammlar sağlamaktadır, ama "beyinsel enerjinin verimli kullanımı, ptan sinerji" olmadığı için kişi bir alanda kazandığını öteki afanda kay- betmektedir. Örnek olarak sayısal alanda başarılı birinin duygusal alanda dürtülerini kontrol edeme- diği için sevimsiz olması, sosyal alanda başarısız olduğu için geçimsiz olması verilebilir. Sonuçta yaşanan çelışkiler, başannın sürmemesine, verim- sizliğe, kişinin çevresiyle didişme zorunda kalma- sınayol açar. Elbette buradaki "didişme", haklı bir konunun mücadelesi değil, kişisel zayıfhklardan kaynaklanan verimsiz çabadır. Böylece, insanların "neden gereken başanyı gösteremedikleri" de aydınlanmaktadır. Dahası "başannın ne olduğu" da sorgulanmaktadır. Bugüne kadar endüstri toplumunun "fen ve tek- nik bilimler"e sağladığı üstünlüğün yol açtığı ba- şan boyutlan da yeniden tanımlanmaktadır. Insanın "daha çokşeye sahip olarak üstünlüğü- nü kanıtlama"ya dayanan başarı tanımlamasının nasıl yanlış ve içi boş bir hedef olduğu da anlaşıl- maktadır. Günümüz insanının nasıl yanıltıldığı, "başanlı ol- mak istediği zaman mutsuz olmayı", "mutlu olmak istediği zaman başansız olmayı" göze alması ge- rektiğini aşılayan öğretinin nasıl birevrensel şaşırt- maca olduğu artık anlaşılmaktadır. Günümüzün ilkesiz, güvensiz, inançtan yoksun, sadakati ap- tallık sayan "yuppileri"n\ yetiştiren, insanlığa ay- kın ideolojinin gerçek yüzü artık görülrnektedir. Insanlar hem başanlı olacaklar, hem mutlu ola- caklardır. Bunu yapabilmek için hiç de birbirinin gözünü oymak gerekmediği anlaşılacaktır. Yalan- lann yerine doğrular konacaktır. Insanın zekâsının bütün boyutlan da işte o za- man verimli bir çalışmayla yeni bir dünya yarata- caktır. Zekâya yeniden yeniden bakmalıyız. Ken- dimizi yeniden keşfetmemiz gerekiyor. Bahçelievler Belediye Başkanı 6 Imar planlarmda kiçıse kayrılımyor' İstanbul Haber Servisi - Bahçelievler Belediye Başkan Yardımcısı Reşat Akçay. hazırlanan revize imar planlannda hiçbir kimsenin kaynlmadığını ve tehdit edilmediğini be- lirterek "Bu konudaki şi- kâyetçOerin iddialannı ce- vaplandırmaya hazınm" dedi. Gazetemizde 19 Hazi- ran 1998 tarihmde yeralan "Katkı Payına Göre İmar Planı" başlıklı haberle il- gili yazılı biraçıklama ya- pan Reşat Akçay, 1981 yı- lında onaylanan imar plan- lannm, çeşitli dönemlerde yapılan plan dışı uygula- malarla uygulanabilirliği- ni yitirdiğini belirtti. Yeni- bosna ve Kocasınan semt- lerinde plana aykınlıkla- nn yüzde 60 oranında ol- duğunu savunan Akçay, İstanbul BüyükşehirBele- diyesi ile görüşülerek 1/5000 ve 1/1000 ölçeklı revize imar planlan yapı- mına başlandığmı vurgu- ladı. Eskiden Istanbul'un varoşu sayılan söz konusu bölgelerin artık prestijli iş merkezlerine dönüşme eğilimı gösterdiğini savu- nan Akçay. "Bölgedekiişa- damJan, sanay icilerle seri toplantılar yapılmış, plan- da düşünülen kriterleran- latılmış görüş auşverişinde bulunulmuştur" dedi. Plan yapılırken yeşil alan ve sosyal donatı alan- lannın her parselden eşit oranda alınmaya çalışıldı- ğını iddia eden Akçay, ya- pılan planlar hakkında be- lediye meclisi üyelerine çeşitli zamanlarda brifing- ler verildiğini belirtti. Ak- çay açıklamasında daha sonra şöyle dedi: "Bu konudaki şikâyet- çiierie.işadamlan ve gayri- menkul sahipleriyle dü- zenJenecek bir toplantıda herkesin huzurunda iddi- alara cevap vermeye ha- zınm."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle